Buradasın
Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'ndeki Arşivin Kurumsal Tarihi Eğitimi
youtube.com/watch?v=oZTcrVC5uOcYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Devlet Arşivleri Başkanlığı'nda arşiv uzmanı olarak çalışan Hasan Er tarafından sunulan bir eğitim dersidir. Doç. Dr. Muhammed Ahmet Tokdemir'e teşekkür edilerek başlanan eğitimde, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'ndeki arşivin kurumsal tarihi ele alınmaktadır.
- Eğitim, arşivin tarihsel gelişimini üç ana döneme ayırarak incelemektedir: Tanzimat öncesi, Tanzimat sonrası ve Cumhuriyet dönemi. Tanzimat öncesi dönemde Osmanlı Devleti'nin mali sistem için arşivlerin oluşumunu zorunlu hale getirdiği, Tanzimat sonrası Hazine-i Evrak'ın kurulması ve tasnif çalışmaları, Cumhuriyet döneminde ise Ali Emiri tasnifi, 1984'te Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nün kuruluşu ve 2018'de Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Devlet Arşivleri Başkanlığı'nın kurulması gibi önemli dönüm noktaları anlatılmaktadır.
- Videoda ayrıca Osmanlı arşivinin 90 milyon evraktan oluştuğu, günümüzde büyük bir kısmının tasnif edilmiş ve dijital ortama aktarılmış olduğu bilgisi de paylaşılmaktadır. Mahmut Kemal İnal, Muallim Cevdet ve Macar tarihçi Layoş Fekete gibi tarihçilerin tasnif çalışmaları da detaylı şekilde açıklanmaktadır.
- 00:21Arşivin Kurumsal Tarihinin Önemi
- Arşiv uzmanı Hasan Er, arşivin kurumsal tarihini öğrenmenin önemini vurguluyor.
- Arşivin tarihsel gelişimini bilmek, araştırmalarda daha sonuç odaklı ve doğru bilgiye ulaşmayı sağlar.
- Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'ndeki arşivin idari dönüşüm süreci Tanzimat öncesi, Tanzimat sonrası ve Cumhuriyet dönemi olarak üç ana döneme ayrılabilir.
- 02:18Tanzimat Öncesi Arşiv Sistemi
- Türk-Islam devletleri "Daire-i Adliye" (adaletli yönetim) prensibi üzerine kendilerini konumlandırır.
- Adil bir yönetim için güçlü bir ordu, dolu bir hazine ve iyi bir mali sistem gereklidir.
- Arşivler mali itici fikirle ortaya çıkmış ve mali sistemler arşivlerin oluşmasını zorunlu hale getirmiştir.
- 04:26Osmanlı'da Divan Teşkilatı ve Arşiv Sistemi
- Osmanlı Devleti Divan Teşkilatı ile belgelerini saklarken düzenli bir mali sistem oluşturmak istemiştir.
- Divan Teşkilatı hem danışma hem de uygulayıcı organ olarak görev yapmış ve kararlar kalemler vasıtasıyla kayıt altına alınmıştır.
- Devlet genişledikçe Divan'ın yapısı da genişlemiş, nişancının sorumluluğunda kalemler, reisülküttap, tahvil kalemi, beylik kalemi, rose kalemi ve 17. yüzyıldan itibaren amedi kalemi ortaya çıkmıştır.
- 06:01Arşiv Belgelerinin Saklanması
- İlk dönemlerde merkezi bir arşivlemeden söz edilmez, belgeler devletin idari organı başı neredeyse ona en yakın yerde tutulur.
- Cari evraklar (halihazırda kullanılan belgeler) sultana, divana veya devlette hangi makam yönetimi esas olarak yürütecekse ona yakın yerlerde tutulur.
- Eski evraklar (atik evrak) zamanla saraydan uzaklaştırılarak Yedikule Hisarı'na taşınmış, bugün Ahmet Kulesi'nde muhafaza edilmiştir.
- 08:43Defter Usulü ve Arşiv Belgelerinin Tasnifi
- Osmanlı Devleti ilk kayıt usulü olarak defter usulünü tercih etmiş, arzlar ve kararlar aynen deftere kaydedilmiştir.
- Kağıt çok değerli olduğu için üretilen evrak sayısı az ve tek evrak üzerinden tüm işlemler yapılmıştır.
- Defterler ilgili dairelerde tutulur ve defterhane terimi sadece maliye ile ilgili birim değil, arşiv belgelerinin tutulduğu yer olarak da kullanılmıştır.
- 11:34Taşradaki Arşiv Sistemi
- Osmanlı'da merkezde uygulanan belge saklama sistemi taşrada da uygulanmıştır.
- Taşradan kast edilen çevre vilayetler ve yönetimlerde de belge birikimi yapılmıştır.
- Osmanlı, belgeleri "tomar torba sandık" usulüyle saklamıştır: bir dairede işlemi biten evraklar tomar haline getirilir, her ay torbalara, bir yılın on iki ay torbalarına ayrılmış ve bu torbalar o yılın sandıklarına yerleştirilmiştir.
- 13:53Osmanlı Arşivleme Usulü
- Osmanlı'da belgeler genellikle oluşturulduğu daire veya konuyla ilgili bütünlük içinde saklanır ve kronolojik olarak sıralanır.
- Bu usul ilk dönemlerde kesin olarak var olup olmadığı emin olunamaz, ancak 17-18. ve 19. yüzyıllarda uygulandığı bilinmektedir.
- Tanzimat öncesi Osmanlı basit usullerle arşivleme yaparken, Tanzimat sonrası önemli bir dönüm noktası yaşanmıştır.
- 14:52Tanzimat Dönemi ve Arşiv Yönetimi
- Tanzimat dönemi 19. yüzyılın tamamına yayılmış bir dönüşüm sürecidir ve Osmanlı'da evrak yönetimine ilişkin mantık değişimi yaşanmıştır.
- Bürokratik değişim nezaretler sistemi getirmiş ve devletin merkezi bir arşiv ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
- Giderek büyüyen bürokratik yapı daha fazla belge üretmiş, bu da belgelere ulaşılmasında sıkıntılar ve eski belgelerin unutulmasına neden olmuştur.
- 16:23Hazine-i Evrak Nezareti'nin Kuruluşu
- Osmanlı merkezi bir arşiv birimine ihtiyaç duyarak 1846 yılında Hazine-i Evrak Nezareti kurulmuştur.
- Maliye Nazırı Saffeti Paşa, belgelerin kaybolmasından en fazla müzdarip olan kişi olarak merkezi bir arşiv teşkilatına ihtiyaç olduğunu sadrazamı ikna etmiştir.
- Osmanlı, Avrupa ülkelerinin arşiv tarihine benzer kurumsal yapılanmaları kurmuş, farklı devlet birimlerinde tutulan arşivin kurallarının tek merkezden belirlenmesi ve evrakların tek merkezde toplanması hedeflenmiştir.
- 18:17Arşiv Yönetimi ve Tasnif Çalışmaları
- 1846'da kurulan ilk binanın ardından 1849'da Osmanlı dairelerinin evrakla ilgilenen yöneticileri bir nizamname oluşturmuşlardır.
- Diğer dairelerin evrakının tek merkezde toplanması işi uzun yıllar çözüme kavuşturulamamıştır.
- 1848'de tasnif çalışmaları başlamış, 1861'de Babıali Evrak Odası kurulmuş ve 1870'de mahzen defterlerinde tutulan atik evrak tasnif edilmeye çalışılmıştır.
- 21:02Dosya Usulü ve Arşiv Birleştirme Çalışmaları
- 1892'de dosya usulü (konu odaklı) tasnif yapılmaya çalışılmış, ancak sadece Mısır-Bulgaristan dosyaları çalışılmıştır.
- Hazine-i Evrak sürekli olarak arşivleri tek yerde birleştirmeye gayret etmiş, ancak insan ve mekan kısıtlamaları nedeniyle başarılı olamamıştır.
- 1914 yılında savaş dönemi devlet, farklı arşivleri olan kurumları bir araya getirip birleştirmeye çalışmış, ancak bu birleştirme çalışmalarının hızlanması için 104 yıl geçmesi gerekmiştir.
- 23:44Ali Emiri'nin Tasnif Çalışması
- Osmanlı'nın son yıllarında başlayıp Cumhuriyet dönemine de sarkan Ali Emiri'nin tasnif çalışması vardır.
- Ali Emiri, padişahlara göre Osmanlı dönemini tasnif etmeye çalışmış, ancak belgeler kendi dönemleri içerisinde kronolojiyi çok fazla takip etmemiştir.
- Kronolojiye göre düzenleme yapmak, evrakın üretildiği birimle bağını koparmakta ve takibi zorlaştırmaktadır.
- 25:36Osmanlı Arşivinin Cumhuriyet Dönemi
- Eski dönem arşiv bilgilerinin büyük çoğunluğu, üretildiği birim ve tutulduğu daireyle bağı kopmuş olabilir.
- Osmanlı Devleti yerini Cumhuriyete bırakmasına rağmen, Ali Emiri tasnifine 1924'e kadar devam etmiştir.
- Ankara'da bir arşiv birimi kurulmuş, ancak İstanbul'daki Hazine-i Evrak da varlığını sürdürmüştür.
- 27:28Arşivcilikteki Sorunlar ve Çözümler
- 1931'de Osmanlı arşivinin mali kayıtlarla ilgili bölümü, yerel idarecilerin belge anlamını bilememeleri nedeniyle Bulgaristan'a atık kağıt olarak satılmıştır.
- Bu olaydan sonra başbakan ve İsmet İnönü imzalı genelgelerle tarihi evrakların sadece değerini bilen kişilerin okuyabileceği ve hiçbir evrakın yok edilmeyeceği belirlenmiştir.
- Osmanlı dönemi arşiv ve evrakı yaklaşık on farklı mahzende ve depoda bulunmuş, tasnif edilme çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmiştir.
- 29:59Arşivcilikteki Gelişmeler
- 1976'da Cumhuriyet Arşivi Dairesi Başkanlığı kurulmuş, Cumhuriyet döneminin belgeleri Ankara'da tutulmuştur.
- 1982'de İstanbul'a bir daire başkanlığı kurulmuş, bu bürokratik statü bir yukarı taşınmıştır.
- Asala terör örgütünün suikastları ve Ermeni meselesinin uluslararası toplumda gündeme getirilmesi, Osmanlı arşivinin değerini bir kez daha ortaya koymuştur.
- 31:15Tasnif Çalışmaları ve Dijital Dönüşüm
- Osmanlı arşivinde yaklaşık 90 milyon evrak bulunmakta, yılda 50-100 bin belge 5-10 kişi tarafından tasnif edilmektedir.
- 1982'de İstanbul'a kurulan daire başkanlığıyla hızlandırılmış bir tasnif çalışması yapılmış, alınan yeni çalışanlarla hızlı bir tasnif çalışması gerçekleştirilmiştir.
- 1984'te Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü kurulmuş, 2018 yılında ise Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir başkanlık olarak yeniden yapılandırılmıştır.
- 33:11Cumhuriyet Döneminde Arşiv Tasnif Çalışmaları
- 2018 yılındaki değişiklikle 1849'da başlayan arşivleri tek çatı altında birleştirmek için yapılan çalışmalar hızlandı.
- Mahmut Kemal İnal tarafından yapılan tasnif, konulara göre 23'e ayırma prensibiyle yapılmış, ancak kronolojiye tam riayet edilmemiş ve ilgili olmayan konular en yakın başlığın altına konulmuştur.
- Muallim Cevdet'in tasnifinde konu sayısı 17'ye düşürülmüş, padişahların kendi elleriyle yazdıkları yazılar ayrı bir fon olarak korunmuştur.
- 35:53Arşiv Tasnifindeki Sorunlar ve Çözümleri
- Maliye defterlerinin ayrı fonlara tasnifi arşivcilik açısından sıkıntılı bir durum oluşturmuştur.
- İyi niyetli çalışmalar olsa da, belgenin aslıyla bağını kopartan tasnifler ortaya çıkmıştır.
- Cumhuriyet döneminde yurt dışından uzmanlar getirilerek, Macar tarihçi Layoş Fekete'nin önerisi uygulanmıştır.
- 36:49Fekete'nin Tasnif Önerisi ve Uygulanması
- Fekete, idari teşkilata göre fişlemeler yapma ve provence sistemi uygulamayı önermiştir.
- Tasnif heyeti fişleme metodu kabul etmiş, ancak idari boyutu kabul etmemiştir.
- 1950 yılından sonra bu tasnife göre idari yapıya göre tasnifler yapılmaya başlanmıştır.
- 38:46Günümüzde Arşiv Yapısı
- 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Devlet Arşivleri Başkanlığı'nın idari yapısı ve yetkileri düzenlenmiş, 11 numaralı kararname ile tek yetkili ve kural koyucu birim olmuştur.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli İstihbarat Teşkilatı devlet arşivlerine evrakını teslim etmekle yükümlü değildir.
- 2018 yılında verilen yetkilerle beraber Osmanlı döneminden kalan kurum arşivleri yavaş yavaş devredilmeye başlanmıştır.