Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsrev Subaşı ile birlikte Osmanlı mimari ve hat sanatını inceleyen bir programdır. Programda sunucu ve Prof. Subaşı arasında geçen sohbetler yer almaktadır.
- Video, iki ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde Topkapı Sarayı'nın Bab-ı Hümayun kapısının kitabeleri incelenirken, ikinci bölümde Topkapı Sarayı ile Ayasofya Camii arasında bulunan Üçüncü Ahmet Çeşmesi ele alınmaktadır. Her iki bölümde de Osmanlı medeniyetindeki mimari ve hat sanatının önemi vurgulanmaktadır.
- Belgeselde Ali bin Yahya Sofi ve Mustafa Rakım gibi önemli hattatların eserleri, celi sülüs yazısı, fetih ayetlerinin kompozisyonları ve Osmanlı padişahlarının hat sanatıyla ilgilenmesi gibi konular detaylı olarak açıklanmaktadır. Ayrıca Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin 1728 yılında inşa edildiği, mimarının Saray Baş Mimarı Kayserili Mehmet Ağa olduğu ve padişahın aynı zamanda şair ve hattat olduğu bilgisi de paylaşılmaktadır.
- 00:39İstanbul'un Kitabeleri
- İstanbul, masalsı bir şehir olup, Gülhane'den havalanan her kuş yüreği bu diyarlara götürür.
- İstanbul, yağmuru gibi ani gelir ve yüreğe saplanır, mukaddes çehresi toz ve toprak gibi şehrin altını oluşturur.
- İstanbul'da tarih gizlenir, her hecesi medeniyet saklar ve yüzyıllardır durdukları hiç sağa sola kaymadan şehirlere şahitlik eden taşlar çok şey anlatır.
- 02:20Kitabelerin Dili
- Mezar taşlarının yerini bilmediğimiz, ellerce hak edilmiş kitabeleri okuyabilirsek veya gönül gözüyle görmeyi başarabilirsek, önünden yüzlerce kez geçtiğimiz bir çeşme dile gelir.
- Mezar taşları ağıtlarını söylemeye başlar, camilerin kapıları birer zaman makinaları gibi müminleri yüzyıllar öncesine götürür.
- Program, saray kapısından cami minberine, köprüden mezar taşına kadar şehrin dört bir yanına bırakılmış notları okuyup anlamaya çalışacaktır.
- 03:20Bab-ı Hümayun
- Topkapı Sarayı'nın dış kapısının abidevi Bab-ı Hümayun, saray sınırları içerisinde olduğumuzu hissettiren, sarayı kentten ayıran devlet kapısıdır.
- Bab-ı Hümayun, sarayda görülecek bir işi olan veya saray çalışanlarından birini ziyaret edecek olanların girebildiği, üstelik at sırtında girebildiği, saray başlangıcı olduğunu belli eden kapıydı.
- 1478'de Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu kapı, yapılışından bu yana epeyce form değiştirmiş, eskiden kapının üzerinde bulunan köşk Sultan Abdülaziz döneminde yanmıştır.
- 04:55Bab-ı Hümayun'un Kitabeleri
- Bab-ı Hümayun'un üzerinde Ali bin Yahya Sofi'ye ait hilal şeklinde muhteşem bir müsenna yazı bulunur ve Hicr suresinin 45. ayeti yazılır.
- Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, hat sanatının büyük üstatlarından olup, programda kitabe sanatıyla ilgili bilgiler verecektir.
- Kitabeler, taşa, metale, ahşaba, kağıda, her türlü zemine aktarılmış yazılar için kullanılan bir kelimedir.
- 07:16Bab-ı Hümayun'un Kitabelerinin Detayları
- Bab-ı Hümayun'un üst kısmında Hicr suresinin 45. ve 48. ayetleri celi, sülüs, hatla ve aynalı tarzda kompoze edilmiş, altında Topkapı Sarayı'nın ne zaman yapıldığını ve kim tarafından yaptırıldığını ifade eden Arapça metin yer alır.
- Sağ tarafta fetih ayetini dairevi tarzda kompozi etmiş, sol tarafta ise kompozisyonları yazan hattat'ın imzasını içeren bir metin bulunur.
- İkinci sol taraftaki dairevi kompozisyon metin, besmele ile başlayıp "İnnel muttakine fi cennatin ve uyun utkuluha bi selamin amin" ayetlerini içerir ve cennete emin bir şekilde huzurla ebediyen kalmak üzere girin anlamına gelir.
- 09:25Bab-ı Hümayun'un Kitabelerinin Tarihi
- Ayet kompozisyonunun altındaki yatay dikdörtgen kitabede dört satır halinde Arapça olarak Fatih Sultan Mehmet Han tarafından takdim edilirken, Konstantin'in kalelerini fetheden, karaların ve denizlerin hakanı gibi iltifat kelimeleri ile takdim edilir.
- Tuğra altında da hattat'ın imzası var, Rakım Efendi, II. Mahmud'un hat hocasıdır.
- Tuğraları aşağıdan yukarı doğru okunur, en altta "han" kelimesi görülür, onun üzerinde padişahın kendi adı, babasının adı ve "el-muzaffer daima" ile biter.
- 10:55Hat Sanatı ve Bab-ı Hümayun
- Ali bin Yahya Sofi, hat sanatında celi kompozisyonların en güzel örneklerinden biridir ve celi sülüs yazının Fatih dönemindeki en güzel örneğidir.
- Celi yazının tarihçesini yapacak olsak, Rakım'dan evvel, Rakım'dan sonra diye ikiye ayrılır ve Ali bin Yahya Sofi ile Mustafa Rakım hat tarihi boyunca celitlığının iki büyük abidesidir.
- Bab-ı Hümayun'un arka yüzünde de kitabeler bulunur, üst kısımda Ali bin Yahya Sofi'nin ön cephedeki kompozisyonun tekrarı, altında fetih ayeti Abdülfettah Efendi tarafından yazılmıştır.
- 15:04Osmanlı Medeniyetinde Su Medeniyeti
- Topkapı Sarayı ile Ayasofya Camii arasında bulunan Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin önündeyiz.
- Osmanlı medeniyetini en iyi tanımlayan ifadelerden biri "su medeniyeti" ifadesidir.
- Su, Türk-Islam toplumu için arınmanın, temizlenmenin, şifa bulmanın ve canlı hayatın devam etmesi için bir teminattı.
- 15:40Osmanlı'da Su Yapıları
- Yüzyıllar öncesinde suyu ev musluklarından akıtma imkanı yoktu, yollar, meydanlar, çeşmeler, su yolları ve hamamlarla donatılırdı.
- Bu yapılar sadece su temin etmenin aracı olarak değil, kültürel dokunun ve sosyalleşme ihtiyacının giderilmesi için kullanılırdı.
- Akıl ve ruh hastalıklarının tedavisi de suyla yapılmıştı.
- 16:24Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin Yapısı
- Çeşmenin planını bizzat Üçüncü Ahmet'in çizdiği, baş mimar Mehmet Ağa'nın bu planı uyguladığı söylenir.
- Merkezinde sekizgen prizma gövdeli su haznesi bulunan yapı, köşeleri yumuşatılmış dikdörtgen bir plandadır.
- İki basamakla çıkılan bir zemin üzerine oturtulmuş olan ana kütle, bitkisel motifler, bezemeler, mukarnas ve palmet gibi mimari işlemelerle estetik bir görünüm kazanmıştır.
- 17:19Çeşmenin Tarihi ve Önemi
- Çeşme'nin yapılış tarihi 1728, Üçüncü Ahmet dönemi ve onun emriyle inşa edilmiştir.
- Mimar saray baş mimarı Kayserili Mehmet Ağa olarak bilinmektedir.
- İslam medeniyeti temelde bir su medeniyetidir, Müslüman'ın günlük hayatında adeta başucu kitabı olan ilmihallerde de sularla başlar.
- 19:13Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin Özellikleri
- Bu çeşme diğer çeşmelerden ayıran özellikler arasında büyüklüğü, hacmi, mimari tarafı ve üzerindeki kitabeler bulunmaktadır.
- Çeşmenin üzerindeki kitabelerin bir kısmı zamanın şairlerinden Kayseri'de ve Halep'te valilik yapmış Seyyid Vehbi'nindir.
- Son beyit ise Padişah Üçüncü Ahmet'in hattıdır ve "Tarihi Sultanahmet'in cari zebanı lüleden aşk besmele ile iç suyu Han Ahmet'e eyle duan" şeklinde yazmıştır.
- 21:53Kitabenin Gizemi ve Padişahın Sanatı
- Kitabenin son mısrağında "dua" kelimesinin harflerinin Ebced hesabındaki rakamsal karşılıklarını topladığınızda 1141 çıkıyor, bu da çeşmenin yapılış tarihi olan 1778'i ima ediyor.
- Osmanlı padişahlarının 19'unun hat sanatıyla ciddi anlamda ilgilendiği tespit edilmiştir, Sultan III. Ahmet bunların en başta gelenlerindendir.
- Bu çeşme'de edebiyatın, şiiri de hattı da aynı zatın ve aynı bahanesi olan muhteşem bir örnek bulunmaktadır.