Buradasın
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tarikatlar, Tasavvuf ve Hukuk Üzerine Akademik Tartışma
youtube.com/watch?v=OOac0Wy61ikYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, akademisyenler ve tarihçilerin katıldığı bir panel/tarih sohbeti formatındadır. Konuşmacılar arasında Murat Bey, Cafer Sadık, Halil Hoca, İnalçık Hoca ve 30 yıl üniversitede okutmuş bir akademisyen bulunmaktadır.
- Video, Osmanlı İmparatorluğu'nda tarikatların (özellikle Bektaşilik, Nakşibendilik), tasavvufun ve şeriatın rolü üzerine odaklanmaktadır. Tartışmalar, Osmanlı'nın kuruluş dönemindeki dini yapıdan başlayarak, tarikatların siyasi etkisine, Osmanlı hukukundaki cezaların uygulanmasına ve hurufilik gibi dini pratiklere kadar uzanmaktadır. Ayrıca Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana ve İbni Arabi gibi önemli tasavvufi şahsiyetlerin tarihsel gerçeklikleri ve Osmanlı toplumuna etkileri de ele alınmaktadır.
- Tartışmalarda, "Şeyh Edebali Öğütleri"nin İttihat Terakki döneminde yazıldığı iddiası, Osmanlı'da uygulanan ciddi cezalar (el-kol kesme, erkeklik organının kesilmesi gibi) ve 19. yüzyıl sonlarında tarikatların toplumsal hayattan çıkışı gibi tartışmalı konular da yer almaktadır. Konuşmacılar arasında Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin tarihsel varlığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
- Bektaşilik ve Tarikatlar
- Bektaşilik bir mezhep kulvarı içinde değil, bir felsefe ve tarikat esprisi içinde düşünülmelidir.
- Bektaşilik'in teolojisi ve fıkhı bulunmaz, fakat fıkhi kısmen Caferi fıkhına ve Aleviliğe yakın olabilir.
- Osmanlı'nın kuruluşuyla birlikte yeniçeri ocağı oluştuğu gibi, Osmanlı'nın en güvenilir askeri örgütlenmesi de Bektaşi tarikatı oldu.
- 01:58Padişahların Bektaşiliğe Nispeti
- On iki sultan aziz, Bektaşiliğe nispeti olan padişah vardır.
- Padişahların Bektaşiliğe nispeti çok samimi değil, şerrinden azade kalmak içindir.
- Diğer tarikatlara intisapları padişahların hakikaten samimidir, Bektaşiliğe ise yeniçerinin oraya intisabı nedeniyle müntesip görünen bir iki kişi vardır.
- 03:28Tarikatların Devlet İtibarı
- Şeyhülislamlar bile tarikat şeyhleri kadar itibar ve paye sahibi olamadıklarını gördüler.
- Padişahlar ve devlet erkanı tarikat şeyhlerden dua ve şefaat isteyerek onlara nispet gösterdiler.
- Çatalcalı Ali Efendi, Osmanlı'nın en uzun süre şeyhülislamlık yapan kişi olup "Mecmaül Bahreyn" lakabıyla iki tarikatı (Halveti ve Kadiri) birleştirmiştir.
- 04:55Çatalcalı Ali Efendi'nin Fetvası
- Çatalcalı Ali Efendi'nin fetvasında vişne likörü (vişnap) ile ilgili bir fetva bulunmaktadır.
- Fetvada şarap dışındaki içkilerin sarhoş olmayacak miktarda içilmesinin haram olmadığını, bu görüşün Hanefi fıkhının İmam-ı Azam'a göre olduğunu belirtmiştir.
- Hanefi fıkhında şarap dışındaki içkileri sarhoşluk kaydına bağlayarak haram kılmakta, sarhoş olmaya kadar içebilirsiniz denilmektedir.
- 09:05Rejim Cezası
- Rejim cezası Tevrat'ta ve Kur'an'da bulunmamaktadır.
- Hz. Peygamber'in hayatında ve sünnetinde rejim cezası olduğu iddia edilmektedir.
- Osmanlı'da rejim cezası bir kere uygulanmış, Avcı Ahmet zamanında Ömer Seyfettin'in diyetinde bir el kesme cezası bulunmuştur.
- 10:30Osmanlı'da Ceza Uygulamaları
- Beyaz İzzade fetvası ile Sultanahmet Meydanı'nda İslam Eserleri Müzesi'nin önündeki burmalı sütunun ilerisinde bir Musevi ile Müslüman kadın arasında gerçekleşen bir olayda ceza uygulanmıştır.
- Müslüman kadın taşlanarak, Musevi erkeğin kafası kesilerek cezalandırılmıştır.
- Kanunnamelerde el, kol kesmekte ve tecavüz durumlarında erkeklik organının kesilmesi gibi cezalar maddeler halinde yer almaktadır.
- 12:25Fuhuş ve Ceza Uygulamaları
- III. Selim sert bir hükümdardı ve İstanbul'da üç fahişeyi idam ettirmiştir.
- Kanunnamelerde el kesme, kol kesme, cinsel organın kesilmesi ve bazı kadınların cinsel organının dağlanması cezaları bulunmaktadır.
- Fuhuş yapılsa da, halkın edepsizlik etmemesi için dini sebeplerle cezalandırılmaktadır.
- 13:23Hurufilik ve Fatih Sultan Mehmet
- Fatih Sultan Mehmet'in Hurufi'ye meylettiği bir dönem vardır, ancak sonradan Mahmut Paşa onu cezalandırmıştır.
- Edirne'de bin küsur kişi Hurufi olarak idam edilmiştir.
- Hurufilik, harflerin sayı karşılıklarının yorumlanmasıyla bir inanç sistemi kurulmasıdır ve birçok tarikatta bulunur.
- 14:48Hurufilik'in Gelişimi
- Fazlullah Hurufi, harften geliyor ve Timur döneminde idam edilmiştir.
- Hurufilik tasavvuf akımlarını etkilemiştir ve Said Nursi gibi birçok İslam düşünüründe yer almaktadır.
- Fatih Sultan Mehmet, Hurufilik'e merak salmış, ancak Sadrazam Mahmut Paşa fetva alarak Edirne'de binlerce Hurufi'yı yaktırmıştır.
- 18:53Hurufilik Örneği
- Hurufilik'te isimlerin harfleri sayı karşılıklarıyla hesaplanarak yorumlanmaktadır.
- "Yaşar Nuri Özsluk" isminin harfleri sayı karşılıklarıyla toplandığında 572 sonucu çıkmaktadır.
- Bu sayılar yorumlanarak kişisel özellikler hakkında bilgi elde edilmeye çalışılmaktadır.
- 20:47Hurufilik ve Cifir
- Hurufilik, harflerin sayısal değerlerini hesaplayarak yorumlama yöntemidir ve İslam'daki önemli isimlerin Ebced karşılıkları bu yönteme göre yorumlanabilir.
- Cifir, harflerin sayısal değerlerini hesaplayan bir yöntemdir ve Padişah'ın oğluna cifir öğretirken yaşanan bir hikaye anlatılmaktadır.
- Hurufilik, yüz hatları ve vücuttaki menfezlerle bağlantı kurularak sesle yapılan bir yöntemdir ve kainatın sesle kurulduğu ve sesle yıkılacağına inanılır.
- 23:34Osmanlı'da Hurufilik
- Hurufilik ciddiye alınması gereken bir konudur ve yirminci yüzyıla kadar en önemli din bilginlerinin eserlerinde yer almıştır.
- Fazlullahi Hurufi'nin adının harflerini kullanarak ilahi cemal'in tecellisi gibi hurufi hesapları yapılmıştır.
- Osmanlı'da bile meşhur şeyhlerin ve din büyüklüğünün kendi nüshalarında hurufi hesapları bulunmaktadır.
- 26:25Osmanlı'da Erkek Fahişeleri
- Osmanlı'da erkek fahişeleri (kız oğlanı) vesikaya bağlı bir meslek grubu olarak kabul edilmiştir.
- Evliya Çelebi'nin yazısına göre Dördüncü Murat'ın huzurunda resmi geçit sırasında hiz olanlarının bölüğü geçmiştir.
- Evliya Çelebi'nin yazısı mübalağalı olabilir ancak olay ana hatlarıyla doğrudur.
- 28:10Osmanlı'da Kerhaneciler
- Osmanlı'da kerhaneciler vergi alınan bir meslek grubu olarak kabul edilmiştir.
- Cevdet Paşa'nın tarihine göre "Langa Fatma" adlı bir kerhaneci ve randevu evi sahibi 19. yüzyılda yaşamıştır.
- Langa Fatma'nın ölümünden sonra İstanbul'da böyle bir kerhane açılmamıştır.
- 31:09Osmanlı'da Tarikatlar
- Osmanlı'da tarikatlar siyaset üzerinde çok az egemenlik kazanmıştır, ancak belli dönemlerde bazı İslami hareketler saray üzerinde etki yapmıştır.
- Tarikatlar bugünkü sivil toplum örgütleri gibi sosyal müesseselerdir ve vakıf müessesesi tarafından canları okunmuştur.
- Osmanlı'da bir tarikat mensubu padişah, sadrazam veya şeyhülislam olabilir ancak siyasette çok etkili değildir.
- 32:49Tarikatların Türkiye'deki Durumu
- Cumhuriyet sonrası tarikatlar yasaklandı ancak ortadan kalkmadı, cami, müze veya evlere taşındılar.
- Boyutu olmayan tarikatlar Türkiye'de göz yumulmuş, ilgilenilmemiş, Mevlevilik gibi.
- Dünyevi iktidara talip olan tarikatlar her zaman kontrol altında tutulmuştur.
- 33:54Osmanlı Zamanında Tarikatlar
- Osmanlı zamanında tarikatlar kontrol altına alınmış, ancak siyasi güç olma girişimleri çok azdı.
- Her tekelenin ayrı bir ihya günü, zikir ve ayin günü vardı, padişah ve devlet üst düzeyi de tekkelere yardım ederdi.
- Nakşilik, şeriata bağlılığı öne çıkan bir tarikattır.
- 35:00Nakşilik ve Bektaşi İlişkisi
- 1826 Vaka-i Hayriye olayında yeniçeri ocağı topa tutulmuş, Bektaşi tekkeleri de tahrip edilmiştir.
- Şeriata aykırılığı tırnak içinde tescil edilen Bektaşi tekkelerine her birinin başına bir nakşili tekkeli konmuştur.
- 45:19İmam-ı Azam'ın Çileleri
- İmam-ı Azam, Hz. Peygamber dışında tartışma üstü insan kabul etmiyordu, hatta Hz. Ali de dahil.
- İmam-ı Azam, sahabenin günah işlemezlik ödüllerini kabul etmiyordu ve Muaviye'yi kebair işlemekle itham ediyordu.
- İmam-ı Azam, vahidin imanda delil olmayacağı ve ukubatta delil olmayacağı kuralını savunarak çileler çekti.
- 49:10Osmanlı'nın Başlangıcı
- Osmanlı'nın kuruluş dönemi (1299) hala karanlıktır, kaynaklar o dönemden yeterli değildir.
- Halil Hoca, Osman Gazi'nin hayatını yazmış ve bu konuda yeni ufuklar açmıştır.
- Halil Hoca, 80 yaşına rağmen savaşların olduğu ovalara gidip topografik incelemeler yapmıştır.
- 53:05Osmanlı'nın Kuruluş Döneminde Tarikat Rolü
- Osmanlı'nın kuruluş döneminde tarikatlar bugünkü tarikatlar gibi düşünülmemeli, o dönemdeki tarikatlar günümüzdeki tarikatlarla aynı değildir.
- Şeyh Edebali'nin öğütleri konusu, İttihat Terakki döneminde geçmişe dönüş modasının bir ürünüdür ve gerçek bir kaynak değildir.
- Osmanlı'nın kuruluşundaki tarikat rolü konusunda kesin bir bilgi yoktur, çünkü küçük bir beylikten imparatorluk oluşurken farklı ittifaklar kurulmuş ve hatta Hristiyan askerler de alınmıştır.
- 57:04Tasavvuf ve Tarikatlar
- 13. yüzyıl Anadolu'sunda "tarikat" kavramı yerine daha geniş bir şemsiye olarak "tasavvuf" düşünülmelidir.
- Tarikatların 15. yüzyılın sonlarına doğru çıkışı, tasavvufun ciddi bir yozlaşmasının sonucu olarak kabul edilmelidir.
- İslam'ın mistik felsefesi veya derin tarafı tasavvuf olarak adlandırılırken, tarikatlar bu mistik felsefeyi istismar ederek İslam'a pagan unsurlar aktaran farklı bir yapıdır.
- 59:12Mevlana ve Tarikatlar
- Mevlana, Mevleviye tarikatının kurucusu olarak anılırken, aslında bu tarikat onun ölümünden sonra kurulmuştur.
- Mevlana'nın hayatında ve eserlerinde kendisinin bir tarikat kurduğunu gösteren hiçbir belge yoktur.
- 13. yüzyıl Anadolu'sunda Mevlana, Hacı Bektaş ve Yunus'un yanı sıra İbni Arabi de önemli bir tasavvufi düşünür olarak yer almıştır.
- 1:01:44Anadolu'da Tasavvufun Gelişimi
- Anadolu'da hem İran kültürüne hem de Arap kültürüne hakim bir ortam oluşmuştur.
- Hacı Bektaş-ı Veli, Türk hassasiyetini getiren ve Ahmet Yesevi'nin şakirdi olan önemli bir tasavvufi şahsın olduğu belirtilmektedir.
- Ahmet Yesevi hakkında bilinen çok az şey vardır ve onun görüşleri hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır.
- 1:03:33Yunus Emre ve Eserleri
- Yunus Emre'ye atfedilen şiirlerin hepsi kesinlikle onun eserleri olmayabilir, ancak meşhur şiirleri vardır.
- Yunus'un türkçesi, daha eski bir türkçedir ve Süleyman Çelebi'nin türkçesiyle farklıdır.
- Yunus'un eserlerinde molla tarafı da bulunsa da, onu tanıtan ve taklit edilemeyen özelliklerini bu taraf değil başka yönleri oluşturur.
- 1:05:41Anadolu'da Tasavvufun Terkibi
- Mevlana, Hacı Bektaş ve Yunus gibi farklı kaynaklardan gelen tasavvufi unsurlar Anadolu'da bir terkibe girmiştir.
- Endülüs'ten gelen İbni Arabi gibi batıdan gelen felsefi düşünceler de bu terkibe katkıda bulunmaktadır.
- Bu terkibin sonucunda Anadolu'da bir ondört rükünlü hümanizm (erkan-ı arba) ortaya çıkmıştır.
- 1:07:15Tasavvufi Şahsiyetlerin Kaynakları
- Osmanlı'nın temelini oluşturan tasavvufun hümanist felsefesini taşıyan Anadolu'daki unsurlar vardır.
- Mevlana hakkında kesin bilgiler vardır, ancak Hacı Bektaş hakkında kesin kaynaklar bulunmamaktadır.
- Hacı Bektaş, Türk düşüncesini derinden etkileyen bir isimdir ancak döneminden kalma ana kaynaklar yoktur.
- 1:11:11Yunus Emre ve Mevlana'nın Kimliği Tartışması
- Konuşmacılar, Yunus Emre ve Mevlana'nın kimliklerini tartışıyor; özellikle 13. yüzyıldan kalma belgelerin eksikliğinden bahsediliyor.
- Yunus'un şiirleri hakkında edebiyatçılar arasında "Yunuslu değil" tartışmaları yapıldığı, ancak bu tartışmaların tüm Yunus'u reddetmediği belirtiliyor.
- Mevlana'nın Müslüman olmadığı iddialarının bile yurtdışında yapıldığı, bu tartışmaların her yöne kadar gittiği ifade ediliyor.
- 1:13:42Osmanlı'nın Kuruluşu ve Tasavvuf
- İslam bilginleri, şairleri ve edipleri için ölüm tarihleri belirsiz olduğu, özellikle Osmanlı'nın kuruluşu için de tarihi belgelerin eksik olduğu vurgulanıyor.
- Tasavvufi felsefe ve Abdallar, Bacıyan, Alperenler gibi eylemci kişilerin Osmanlı'nın kuruluşunu hazırladığı belirtiliyor.
- Edebali'nin Nasihatnamesi'nin tarihi şahsiyetine mensup olup olmadığı tartışılıyor.
- 1:15:05Yunus Emre ve Vakıflar
- 1950'li yıllarda Yunus adına vakfiye bulunan 20 küsur belediyenin olduğu, Türkiye'de Yunus Emre türbelerinin çok sayıda olduğu belirtiliyor.
- Yunus'un felsefesinin ve lirizmin tartışılabilir olduğu, ancak Yunus'un anlayışının şiirlerinden çıkarılabileceği ifade ediliyor.
- 13. yüzyılda Anadolu'da Yunus, Mevlana, Hacı Bektaş ve İbni Arabi'nin oluşturduğu "dörtgen"in tartışmalı olduğu, Hacı Bektaş'ın bu dörtgene dahil edilmesinin gerekli olmadığı savunuluyor.
- 1:21:07Osmanlı'nın Kuruluşu ve Tasavvuf
- Osmanlı'nın kuruluşunda tasavvufun ve Bektaşilik'in rolü tartışılıyor.
- Yeniçeri ocaklarının Bektaşiliğe nispeti tarihi olarak doğrulanamadığı belirtiliyor.
- Balım Sultan Bektaşiliğin ikinci piri olarak kabul edildiği ve tasavvufu zehirlediği iddiası savunuluyor.
- 1:23:58Bektaşilik ve Alevilik
- Bektaşilik ve Alevilik arasındaki bağlantılar tartışılıyor.
- Bektaşilik'in Alevi mezhebinin bir tarikat çeşnisi olduğu iddia ediliyor.