Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Tartışma Konuşma" adlı bir tartışma dizisinin yedinci bölümü olup, konuşmacı Robert Koptaş tarafından sunulan akademik bir konuşmadır. Koptaş, Aras Yayıncılık'ta yayıncılık yapmış, Agos gazetesinde genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmiş ve Boğaziçi Üniversitesi'nde doktora yapmış bir akademisyendir.
- Konuşmanın ana konusu, Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeni toplumunun heterojen yapısı ve siyasi hareketleri olup, Tanzimat dönemindeki Ermeni Milleti Nizamnamesi'nin (Samaraztyun) doğuşundan başlayarak, Taşnak ve Hınçak gibi siyasi örgütlerin kuruluşu, İkinci Meşrutiyet dönemindeki Ermeni mebusların durumu ve İttihatçılarla olan ilişkilerine kadar uzanan bir tarih anlatımı sunulmaktadır.
- Video, Ermeni toplumunun iç çatışmalarını, Anadolu'daki Ermeni nüfusunun yaşadığı zorlukları, Berlin Konferansı sonrası uluslararasılaşan Ermeni meselesini ve özellikle Kirkor Orb'ı (Zohrap) gibi Ermeni entelektüellerinin Osmanlı siyasetindeki rollerini detaylı şekilde ele almaktadır. Ayrıca, Ermeni entelektüellerinin Osmanlıcılık ve meşruiyetçilik fikirlerine olan yakınlıkları, İttihatçılarla kurdukları ilişkiler ve sonradan yaşadıkları intikam olayları da konuşmanın önemli konuları arasındadır.
- 00:41Robert Koptaş'ın Tanıtımı
- Konuşmacı, Türkiye'deki tartışma konuşma dizisinin yedinci misafiri Robert Koptaş'ı tanıtıyor.
- Robert Koptaş, birden fazla ilkokulda okuyarak mezun olmuş, Sup Haç Tibrevank Lisesi'nden mezun olmuş ve Marmara Üniversitesi'nde Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünü bitirmiş.
- Boğaziçi Üniversitesi'nde Modern Türkiye Tarihi alanında ikinci meşrutiyet döneminde Ermeni siyasi düşüncesi konusunda Kirkor Zohrap örneğini çalışarak master tezi tamamlamış ve doktoraya başlamış.
- 02:02Koptaş'ın Mesleki Hayatı
- 1995 yılında Koptaş Aras Yayıncılık'ta yayın hayatına başlamış ve yayınevini çekip çevirerek bugünlere getirmiş.
- 2006 yılında Agos gazetesinde köşe yazarlığına başlamış ve 2010 Eylül ayından itibaren Agos'u genel yayın yönetmeni olarak yönetmeye başlamış.
- Agos, Haçikyan Dink'in kurduğu haftalık yayınlanan Türkçe-Ermenice bir gazetedir.
- 03:33Koptaş'ın Konuşma Konusu
- Koptaş, konuşmasının temelini 2005 yılında savunduğu master tezi oluşturuyor.
- 2004-2005 yıllarında yaptığı çalışmalarla yurt dışında farklı konferanslarda ve atölyelerde bu konuda konuşmuş.
- 19 Ocak'ta Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra Agos'ta daha fazla sorumluluk üstlenmeye başlamış ve doktorasını askıya almış.
- 06:14Osmanlı Ermenileri Hakkında Görüş
- Konuşmacı, Osmanlı Ermenileri konusunda Türkiye'de çok fazla bilgi olduğunu ancak doğru bilgi olmadığını belirtiyor.
- Resmi tarih, milli eğitim sistemi ve medya bu konuda bir doktrinasyona sahip olduğunu ve herkesin bu doktrinasyona maruz kaldığını söylüyor.
- Son on yılda yaşanan değişimler sayesinde bu doktrinasyon sorgulanmaya başlamış ve yeni bir tarih yazma sürecine girilmiş.
- 07:34Osmanlı Ermenilerinin Heterojenliği
- Konuşmanın ana eksenini Osmanlı Ermenilerinin yekpare bir bütün olmadığı, homojen değil, son derece heterojen olduğu konusu oluşturuyor.
- Resmi tarihde Osmanlı Ermenileri tek bir amaç için bir araya gelmiş, tek bir hedefi olan homojen bir topluluk olarak tasvir edilmiş.
- Konuşmacı, bu gerçekliğin yanlış olduğunu ve Osmanlı Ermenilerinin çok sesli, kendi içinde çıkar çatışmaları, kavgaları, uzlaşmaları ve koalisyonları olan bir topluluk olduğunu anlatmaya çalışacak.
- 09:35Tanzimat Dönemi ve Ermeni Milleti Nizamnamesi
- Tanzimat döneminde devlet bürokrasisinin kendini yenileme çabaları, batıdan etkilenme ve iç dinamikler sonucu Osmanlı Ermenilerini de etkilemiş.
- 1863'te "Ermeni Milleti Nizamnamesi" (Ermenilerin "Samaraztyun" veya Ermeni Milleti Anayasası) yürürlüğe girmiş.
- Bu anayasa, yaklaşık 1,5-2 milyon arasında bir Ermeni topluluğunun Anadolu'nun farklı yerlerine dağılmış olduğu bir cemaat örgütlenmesini ve devletle ilişkilerini şekillendirme çabalarını yansıtmaktadır.
- 12:19Ermeni Cemaati Yönetimi ve Nizamname
- Ermeni milleti anayasasının kapak sayfası Ermenice ve Ermeni harfleriyle Türkçe olarak yazılmıştır.
- Ermeni cemaat içindeki mücadeleler Patrikhane üzerinden başlamıştır çünkü Patrikhane devlet tarafından tanınan ve cemaatçi iktidar mücadelelerinin toplandığı bir mekanizmadır.
- Patrikhane, vergi toplama, evlenme-boşanma gibi medeni hukuk konularını takip etme, eğitim ve kitap yayını gibi konulardan sorumlu olmak gibi mutlak bir otoriteye sahiptir.
- 13:22Ermeni Cemaatindeki Sosyal Mücadeleler
- Ermeni Kilisesi geleneklerinde dini yetki sivillerle paylaşılmış bir yetki olup, varlıklı kişilerin Patrikhane yönetiminde söz sahibi olması şeklinde vücut bulmuştur.
- Tanzimat reformlarının sağladığı imkanlar sayesinde sadece varlıklıların değil, toplumun daha geniş kesiminin de Patrikhane yönetiminde söz sahibi olma mücadelesi başlamıştır.
- Bu mücadelede esnaf sınıfı (fırıncı, ayakkabıcı, çöp toplama esnafı gibi) üst sınıf olan "amira"ya karşı mücadele etmiş ve Avrupa'dan dönen gençler bu mücadeleye katılmıştır.
- 15:33Nizamname'nin Etkileri
- Nizamname, Patriğin yetkilerini sınırlayan ve cemaat yönetimlerinde sivillerin katılımı sağlayan bir kazanım olmuştur.
- Bu kazanım sadece İstanbul Ermenileri ve Patrikhane için etkili olmuş, Anadolu Ermenileri bu düzenlemeye pek yer bulamamıştır.
- İstanbul'daki sosyal ve sınıfsal mücadelelerin Anadolu Ermenileri için yeterli olamaması sonucu, onlar da durumlarını değiştirebilmek için farklı örgütler kurmaya başlamışlardır.
- 16:39Anadolu Ermenilerinin Yaşadığı Koşullar
- Tanzimat döneminde Osmanlı, Doğu vilayetlerindeki Kürtlerin modern bir çerçeveye oturtulması ve göçebe aşiretlerin meskun kılınması çabası yapmıştır.
- Bu durum, yerleşik Ermenilerle silahlı Kürtler arasında çatışma ortamı yaratmış ve Kürt aşiretleri hem Ermenilere hem de yerleşik Müslümanlara zorbalık uygulamıştır.
- Tanzimat'ın vergilendirme sisteminde modernleşme ve hukuki zemine oturması, Ermenilere ekstra vergi yükü yüklemiş, "çifte vergilendirme" olarak adlandırılan bu durum özellikle tarımla ve hayvancılıkla uğraşan Ermenileri daha zor şartlarda yaşamaya zorlamıştır.
- 19:34Anadolu Ermenilerinin Mücadeleleri
- Kafkasya Müslümanlarının Rusya'daki zulümden kaçarak Anadolu'ya gelmesi, Ermenilerle yeni bir çatışma durumu yaratmıştır.
- Nizamname çerçevesinde kurulan Ermeni Milli Meclisi her yıl iki ay süreyle toplanıp sorunlara çare bulmaya çalışsa da, Anadolu Ermenilerinin sesi az duyulduğu ve devletin bu çabaya yanaşmaması nedeniyle başarıya ulaşamamıştır.
- Berlin Konferansı'yla Ermeni meselesinin uluslararası bir boyut kazanması, Osmanlı Devleti'nde yabancı devletlerin Ermenileri kullanarak ülkeyi bölmeye çalıştıkları korkusunu artırmıştır.
- 21:45Ermeni Milliyetçi Örgütler
- Anadolu Ermenileri tarafından kurulan Taşnak ve Hınçak örgütleri, Rusya'dan etkilenerek Batılı fikirlerle kurulmuş örgütlerdir.
- Hınçaklar 1887'de Tiflis'te kurulmuş, Rus Narodnaya Vola hareketinin bir kopyası olarak "Kolo" (çan) adlı gazetesiyle faaliyet göstermiştir.
- Taşnak örgütü ise 1890'da Cenevre'de kurulmuş, bu örgütlerde sosyalizm ve devrimcilik fikirleri milliyetçi siyasi amaçların paravanı olarak görülebilir.
- 23:12Nizamname'nin Fiziki Gösterileri
- Nizamname'nin kapak sayfasında Ermenice ve Türkçe yazılarla "Nizamname-i Milleti Ermenian" yazmaktadır.
- 1861 tarihli bir fotoğraf, 1860'da kabul edilen ilk Ermeni Nizamnamesi'nin taslağının birinci yıldönümünü kutlaması göstermektedir.
- Bu yıldönümünde İstanbul Ermenileri vapurlarla Beykoz'a giderek açık hava bir miting düzenlemişlerdir.
- 24:19Ermeni Meclisinin Kapatılması ve Sonuçları
- Nizamname'ye göre kurulan Ermeni Meclisi, Ermenilerin sorunlarına çözüm bulmaya çalıştıkları bir platformdu, ancak 1891'de Sultan Emriyle kapatıldı.
- Meclisin kapatılması, Ermeni devrimci partilerine (Taşnak ve Hınçak) meşruiyet kazandırdı ve bu örgütlerin daha fazla taraftar bulmasına neden oldu.
- Sultan Abdülhamit'in Ermeni Milli Meclisini lağv etmesi, Ermeni devrimcilerine zemin hazırladı.
- 25:38Hamidiye Alayları ve Şiddet Artışı
- 1891'den sonra şiddet durumu arttı, Hamidiye Alayları özellikle silahlandırılan Kürt aşiretleri olarak Ermeni devrimci örgütlerine karşı kullanıldı.
- Hamidiye Alayları, resmi maaşlar ve ünvanlarla donatılan bu güçler, çatışmalar yaşadığı Ermenilere karşı baskıyı artırdı.
- Şiddet şiddeti doğurdu; Ermeni devrimcilerin eylemleri arttıkça devletin baskısı da şiddetlendi ve sıradan halkın durumu zorlaştı.
- 26:31Ermeni Devrimcilerin Terör Yöntemleri
- Ermeni devrimciler "Fedai" olarak bilinen silahlı gruplar oluşturdu ve bunlarla ilgili çok sayıda edebi eser yazıldı.
- Taşnak örgütü, Bulgaristan ve Sırbistan'daki örneklerden etkilenerek terör yöntemini kullanmaya başladı.
- Batı'da Ermeniler, Osmanlı topraklarında zulmeden Müslümanlar olarak algılanırken, Ermeni devrimciler bu algıyı kullanarak Batı'da ses getirmeyi hedefledi.
- 28:40Sultan Abdülhamid'e Karşı Suikast Girişimi
- 1905'te Taşnaklar, Sultan Abdülhamid'e karşı Belçikalı teröristlerden yardım alarak bir suikast girişimi düzenledi.
- Sultan Abdülhamid, faytonunun geçeceği yere konulan bombanın erken patlaması sayesinde ölümden kurtuldu.
- Sultan Abdülhamit, baskısı ve sansürüyle Osmanlı'da modern ve demokratik düşünen tüm insanlar için nefret figürüydü, bu sadece Ermeniler için değil.
- 31:11Osmanlı Bankası Baskını ve Sonuçları
- Taşnak grubu, İstanbul'da Osmanlı Bankası'na 17 kişilik bir grupla baskın düzenledi ve gün boyunca rehin alarak korku yarattı.
- Baskın, Fransız müdahalesiyle sona erdi ve eylemciler Marsilya'ya gönderildi.
- Baskın sonrası İstanbul'da yoğun bir Ermeni avı başladı ve yaklaşık 3 bin Ermeni öldürüldü.
- 32:39Ermeni Devrimcilerin İttihatçılarla İlişkileri
- Ermeni devrimciler, 1890'ların sonlarından itibaren İttihatçılar ve diğer muhalif örgütlerle birlikte hareket etmeye başladı.
- 1902 ve 1907'de İttihatçılar, Taşnaklar, Makedon örgütü VMRO ve diğer gruplarla birlikte Cenevre'de Osmanlı muhalifleri kongreleri düzenlendi.
- 1907'deki kongrede, Abdülhamit rejimini devirmek için bir anlaşma yapıldı, ancak metotlar konusunda Ermeniler ve İttihatçılar arasında ayrılıklar vardı.
- 34:221908 Devrimi ve Sonuçları
- 1908'de 24 Temmuz'da Sultan Abdülhamid, yeniden meşrutiyeti ilan etmek ve anayasayı yürürlüğe koymak zorunda kaldı.
- Devrim, Balkan dağlarına çıkan Osmanlı subaylarının yarattığı korkuyla gerçekleşti.
- Devrimi kolaylaştıran süreçte, Anadolu'daki ayaklanmaların ve Ermeni partilerinin İttihatçılarla ittifakı önemli rol oynadı.
- 35:47Meşrutiyet Döneminde Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Kutlamalar
- İstanbul'daki Galatasaray Lisesi önündeki kutlamalar, farklı dinden insanların bir araya geldiği ve farklı dinlerden Osmanlı vatandaşlarının ortak bir Osmanlı ülkesi ideali için bir araya geldiği bir dönemin başlangıcını kutluyor.
- İkinci Meşrutiyet döneminin en önemli boyutlarından biri, daha önce hayal edilemeyen bir Osmanlı vatandaşlığı fikrinin ortaya çıkmasıydı; bu fikir gayrimüslimleri ve müslümanları birlikte aynı bütünlükte, farklı ama ortak parçaları olarak ve vatandaşlar olarak görüyordu.
- Kutlamalarda devrimin temel sloganları olan "azad, hava, sartun" (özgürlük, adalet, müsavat) hem Osmanlıca hem de Ermenice olarak yan yana kullanılmıştı.
- 38:14Meclis-i Mebusan ve Ermeni Mebuslar
- Meclis-i Mebusan'da çok farklı kesimlerden Araplar, Bulgarlar, Kürtler, din adamları, modern Batılı aydınlar, Ermeniler ve Rumlar bir araya gelmişti.
- 1920'de Ankara'da kurulan meclis, Milli Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Meclisi olarak anılmış, ancak bu mecliste hiçbir Hristiyan mebus bulunmamıştı.
- İlk Meclis-i Mebusan yaklaşık 240 mebustan oluşuyordu; bunların arasında 10 Ermeni mebus, daha fazla sayıda Rum ve Arap mebus vardı.
- 40:16Ermeni Mebusların Siyasi Durumu
- Seçilen 10 Ermeni mebusun beşi fiilen silahlı mücadelenin içinde bulunmuş, Fedai hareketine katılmış ve Ermenilerin hürriyeti için çalışmış mebuslardı.
- Meşrutiyet'in yarattığı dönüşüm ve Abdülhamit döneminin artık terk ediliyor olduğu duygusu, silahlı mücadelenin meşrulaştırılması ve destansılaştırılması sonucunu doğurmuştu.
- Erzurum mebusu Bardcas Efendi ve Muş mebusu Kerem Efendi gibi birçok Ermeni mebus, silahlı mücadele içinde bulunmuştu.
- 41:33Ermeni Mebusların Siyasi İlişkileri
- Erzurum mebusu Armengaro Karakin, 1896'daki Osmanlı Bankası saldırısını düzenleyenlerden biriydi; daha sonra mebus olup bir dönem sonra mebusluğu bırakmış, Birinci Dünya Savaşı başladığında Rus ordusuyla yan yana hareket eden Ermeni lejyonların oluşturulmasında görev almıştı.
- Armengaro'nun kardeşi Vahan Pastırmacıyan, Osmanlı Harbiyesinde teğmen olarak Sarıkamış mücadelesinde yararlılık gösterdiği için madalya almaya hak kazanmıştı; böylece iki kardeş cephenin farklı taraflarında mücadele ediyordu.
- Van mebusu Vaham Papazyan, bir Taşnak militanıydı ve Meşrutiyet ilan edildiği gün bir Osmanlı ordusunun bir grubuyla çatışma halindeydi.
- 43:58Ermeni Mebusların Farklı Siyasi Yaklaşımları
- Tekfurdağı (Tekirdağ) mebusu Agop Babikyan, İttihat ve Terakki içinde kendine yer bulmuş, orada siyasi mücadeleyi yürüten Ermenilerden biriydi.
- İttihat ve Terakki içinde yer alan diğer Ermeni mebuslar arasında Tekirdağ mebusu Dr. Nazaret, Sivaslı Cemaat işleri için önemli bir yeri olan Bedro Salla, İstanbul'dan Zengin Cihan ve Halep mebusu Artin Bozgezenyan bulunuyordu.
- Artin Bozgezenyan, herhangi bir siyasi mensubiyeti olmasa da, verdiği mücadeleye baktığınızda Osmanlı ideallerini savunan bir modernist olarak görülmekteydi.
- 45:02Ermeni Mebusların Meşrutiyet Rejimine Katılımı
- Ermeni mebusların toplu bir poster etrafında toplanması ve bu posterin satılması, rejime bağlılıklarının bir sembolü olarak görülebilirdi.
- Taşnakların daha çok sayıda mecliste temsil edilmesinin nedeni, İttihat ve Terakki ile koalisyon halinde olmasıydı; 1898, 1899 ve 1912'de üç defa ittifak anlaşması imzalamışlardı.
- Taşnak mebusları İttihatçıların listelerinden meclise girdiler ve bu sayede hem İttihatçıların rakiplerine karşı mücadele verdiler, hem de diğer Ermeni partilerine karşı güç kazandılar; böylece Taşnaklar dört mebusla temsil edilirken, Hınçaklar bir mebusla temsil edildi.
- 47:39Adana Katliamı ve Sonrası
- Adana'da en iyimser tahminle 17.000 Ermeni katledildiği, olaylar sırasında bir Müslüman'ın da öldürüldüğü belirtiliyor.
- Olayların düzenleyicileri hem Ermenilerden hem Müslümanlardan olduğu için asılanlar, mahkum olanlar ve hapsedilenler var.
- Katliamdan sonra da Taşnaklar ve bağımsız aydınlar İttihatçılarla birlikte hareket etmeye devam ediyorlar.
- 49:16Kirkor Orb'ın Hayatı ve Siyasi Konumu
- Kirkor Orb, bağımsız duruşu ve siyasi hareketlerle temas halinde olması nedeniyle anlamlı bir siyasi figür olarak görülüyor.
- 1861'de Beşiktaş'ta doğmuş, Ermeni okullarına gitmiş, Mekteb-i Sultani'de hukuk okumuş ve avukat olmuş.
- Dönemin en önemli Ermeni gazetelerinde yazılar yazmış, öyküler yazmış ve "Ermeni edebiyatında öykülerin prensi" unvanını almış.
- 51:03Zohrab'ın Meclis Faaliyetleri
- Zohrab, Meclis-i Mebusan'da en çok konuşan mebuslardan biri olup, belagati yüksek ve Türkçe konuşması güzel.
- Sokakların aydınlatılmasından, hastane duvarlarının boyamasına, kadın meselesinden askerlik meselesine kadar her konuda söz alıp konuşuyor.
- Ermenistan'da basılan altı ciltlik bir çalışmanın ciltlerinden birinde Zohrab'ın bütün edebi yazıları, gazete röportajları ve meclis konuşmaları toplanmış durumda.
- 52:44Zohrab'ın Siyasi Yolculuğu
- 1896'da bir Bulgar devrimcisiyi savunduğu için avukatlık lisansı elinden alınıyor ve 1898'e kadar zor bir dönem geçiriyor.
- 1898'de İskenderiye'ye göç etmek üzere Paris'e giderken, Meşrutiyet'in ilan edildiği haberiyle İstanbul'a dönüyor.
- Meşrutiyet'in ilk haftasında Taksim Meydanı'nda yapılan mitingde "Hür Osmanlılar, hür vatandaşlar" diye başlayan konuşmasını "Hepimiz mezheptaşız, hürriyet'in mezheptaşlarıyız" diyerek bitiriyor.
- 54:49Zohrab'ın Siyasi İlişkileri
- Zohrab, Meşrutiyet'in ilan edildiği dönemde Prens Sabahattin çizgisine yakın duran bir Osmanlı aydınıydı.
- Prens Sabahattin'in en belirleyici savunucularından biri olan Zohrab, Ahrar Fırkası'nın kurucularından biri olarak Prens Sabahattin'i Paris'ten İstanbul'a karşılamaya gidiyor.
- Adana olayları ve 31 Mart günlerinde Ahrar'dan bazı siyasetçilerin Abdülhamit rejimine destek verdiği için Zohrab Ahrar'dan çekiliyor ve İttihatçılarla birlikte hareket etmeye yönlendiriyor.
- 57:14Zohrab'ın Siyasi Görüşleri
- Zohrab'ın ihtiyaçlarla, Taşnaklar dahil olmak üzere Ermeni aydın grubunun aynı modernist-seküler zihniyet dünyasının ürünü olduğu görülüyor.
- 1909'da yaptığı konuşmada Ermenileri İttihatçılarla birlikte hareket etmeye davet ederken, Müslümanlar arasında ilerici unsurların çok az olduğunu ve bunların İttihatçılar'a ait olduğunu belirtiyor.
- Zohrab'ın başta özgürlükçü eğilimleri olmasına rağmen, Ermenilerin güvenliğine dair kaygılarından dolayı daha modernist ve seküler kanata destek vermeye devam ettiği görülüyor.
- 59:15İttihatçılar ve Ermeni İlişkileri
- İttihatçıların iktidardan uzak kalduğu kısa bir dönemde (yaklaşık bir hafta-on gün), eski rejimin subayları ittihatçılar karşılarına şiddet uygulamıştır.
- Kil Kozrap, İttihatçıların önde gelenlerinden olan Halil Bey'i (daha sonra Menteşe soyadını alacak) evinde saklamış ve oğlu Levon Zohrap, Halil Bey'i tıraş etmiş, bu durumda samimi bir ilişki kurmuşlardır.
- Osmanlı aydınları Alemdağ'da toplanıp içip şarkı söyleyerek eğleniyorlardı; bu toplulukta Hüseyin Cahit Yalçın, Cavit Bey (Maliye Nazırı), Bedro Salla Cihan (Hariciye Nazırı) ve Yüzüm Şen (bestekar) yer alıyordu.
- 1:01:01İttihatçılar ve Taşnaklar Arasındaki İlişkiler
- Taşnaklar ve İttihatçılar arasında ademi merkeziyet meselesi ve toprak müsaadeleri (Ermenilerin el konulan mülkleri) konularında anlaşmaya varmışlardı.
- 1911'de Taşnaklar kongre kararında, 1891 öncesindeki statüyü korumak ve meşrutiyet rejimi bu statüyü sağlamak için mücadele etmek gerektiğini belirtmişlerdir.
- İttihatçılarla Taşnaklar arasındaki ilişkiler, ademi merkeziyete dair reform umudunun ortadan kalkmasıyla zayıflamış, Balkan Savaşı ise ortamı daha milliyetçi bir yöne doğru yönlendirmiştir.
- 1:03:03Ermeni Partileri ve Siyasi Dönüşümleri
- Taşnaklar İttihatçılarla ittifak halindeyken, Hınçaklar da Needakan cemaat içindeki rakipleri olan Ahrar ve daha sonra Hürriyet ve İtilaf ile ittifak yapmışlardır.
- Ermeni partileri, 1890'larda "hür Ermenistan" gibi tabirlerle mücadele yürütürken, Osmanlı muhalifleri kongresinden sonra Müslüman gruplarla temasları arttıkça söylemlerinde bir yumuşama olmuştur.
- Hınçaklar, Osmanlı sınırları içerisinde nispi, eşit, açık oy sistemine dayanan demokratik seçimlerle federatif bağlara dayalı bir özerklik sistemi talep etmeye başlamışlardır.
- 1:05:11Ermeni Partilerinin Sisteme Entegrasyonu
- Taşnaklar ve Hınçaklar, kendi büroları, gazeteleri ve meclis bursları gibi siyasi sistemine entegrasyon sağlamışlardır.
- Milliyetçi veya klasik tarihçiler, bu işbirlikleri ve siyasi değişiklikleri göz ardı ederek Ermeni partilerini "teröristler örgütleri" olarak nitelendirmiştir.
- Yılmaz Öztuna gibi tarihçiler, Ermeni partilerinin legalleşmesini ve sisteme entegrasyonunu "takiye" olarak yorumlamış, gerçek emellerini gizlediklerini ve bağımsız Ermenistan'ı gerçekleştirecek uygun ortamı beklediklerini söylemiştir.
- 1:07:14Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni İlişkileri
- Birinci Dünya Savaşı başladığında, Osmanlı Devleti'nin hangi kampta yer alacağı Ermeniler açısından kritik bir durum olmuştur.
- Zohrap, Fransa-İngiltere kampında yer alınmasını savunurken, İttihatçılar Almanlarla birlikte savaşa girmeyi tercih etmiştir.
- 1914'te Erzurum'da yapılan Taşnak kongresine İttihatçılar iki temsilci göndermiş, ancak Taşnaklar Rusya sınırları içindeki örgütlerini harekete geçirip Rusya'yı arkadan vurmalarını reddetmişlerdir.
- 1:10:28Zohrap'ın Sonu
- Meşruiyetçi ve milliyetçilikten uzak duran bir Osmanlı entelektüel olan Zohrap, İttihatçıların emriyle tutuklandı ve bir ay sonra Urfa yakınlarında Cerkez Ahmet adlı bir teşkilatın üyesi tarafından öldürüldü.
- Zohrap, tutuklanmadan önce Osmanlı ordusu için Ermeni hemşirelerden oluşan bir sahra hastanesi kurulması projesi geliştirmişti.
- Zohrap ve Wardcastle, Diyarbakır'a gitmek üzere yola çıkmak üzereyken Urfa yakınlarında Cerkez Ahmet tarafından öldürüldü.
- 1:12:03Zohrap ve İttihatçılar Arasındaki Yakınlık
- Zohrap ve Talat çok yakın arkadaşlardı, ikisi de masondu ve Çelebi Dorian'da veya Tokat Dian Oteli'nde tavla oynadıkları, beraber içki içtikleri söylenir.
- Zohrap, Ermenice öyküleri "Ara Gencilik" adıyla Türkçe'ye çevrilmiş ve 40-50 sayfalık bir tarih bölümü bulunmaktadır.
- Zohrap'ın "Hayat Olan Gibi" adlı öykü derlemesi 1913'te Osmanlıca baskısı yapılmış, Türkçe'si ise Ayraç Yayınevi tarafından basılmıştır.
- 1:14:02Osmanlı'nın Son Dönemi ve Ermeni Entelektüelleri
- Osmanlı'nın son döneminde Ermeni vatandaşları meşrulaşma ve Osmanlıyla bütünleşme meselesine kafa yormuşlardır.
- Ermeni ve Türk entelektüelleri arasında ortak zihniyetler, ortak emeller, özgürlük arzusu, modernleşme ve sekülerleşme gibi ortak hedefler bulunmaktaydı.
- İki grup arasında ortak kıyafetler, ortak yaşam biçimleri ve birlikte çalışma geleneği vardı.
- 1:18:00Ermeni Entelektüellerinin İslam ve İttihatçılar Hakkındaki Bakışları
- Ermeni entelektüelleri modernist ve seküler bir bakış açısıyla İslam'ı ve Müslümanları görüyordu.
- Müslümanları modern dünyadan geride kalmış ve daha çok yol alması gereken bir topluluk olarak algılıyordu.
- Ermeni entelektüelleri İttihatçılarla ittifak yapmanın, güvenlik kaygısı ve İttihatçıların güçlü konumuna bağlı olduğunu düşündüler.
- 1:21:47Zohrab'ın Fransa Macerası ve Kitabı
- Zohrab'ın Fransa'da yazdığı Fransızca kitap, "Marcelllear" takma adıyla yazılan ve "Ermeni Sorunu: Demografik Verilerin Işığında" başlıklı bir propaganda kitabıdır.
- Kitap 1913 yılında yazılmış olup, Batı kamuoyunu etkilemek için hazırlanmış ve Avrupa'da daha çok dağıtılmıştır.
- Kitapta Ermeni vilayetlerinde reformun Batı baskısıyla mümkün olabileceği ve belediye encümenlerinde Ermenilerin nüfuslarına göre temsil edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
- 1:23:49Ermenilerin Dış Politika Algısı
- Ermeniler, ikinci meşrutiyet ve sonrasında 1915'e kadarki dönemde dış politikayı, özellikle kendi güvenliği açısından değerlendirmektedir.
- Ermeniler, hangi gelişme olursa olsun katliama uğrama riskini en aza indirebilecek durumları tercih etmektedir.
- Balkan Savaşı'ndan sonra İttihatçıların yenilgisi ve prestij kaybı, Ermeniler için İttihatçıların reform vaatlerini yerine getirmelerini kolaylaştırabilecek bir fırsat olarak görülüyordu.
- 1:25:54Yarınki Program
- Yarın şehirde yoğun bir gün olacak ve saat 14:00'den itibaren üç farklı konuşma yapılacak.
- Nicole Hard, 14:00'de Rektörlük Salonunda sosyolojiyle ilgili bir konuşma yapacak.
- Ali Utku felsefe edebiyatı konuşurken, Tel Hamide Ortadoğu'daki ayaklanmaların Amerikan kamuoyu tarafından nasıl algılandığı üzerine konuşacak ve Michael Map ise Amerikan imparatorlukunu konu alacak.