Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Osmanlı Devleti'nin iktisadi durumunu ve yenileşme girişimlerini anlatan eğitim içeriğidir. 1800'lü yıllardan 1900'lere kadar Osmanlı ekonomisinin gelişimini kronolojik olarak ele almaktadır.
- Video, Osmanlı Devleti'nin tarım ülkesi yapısı, tarım ve sanayi arasındaki ilişki, borçlanma ve maliye durumu, para ve bankacılık sistemi, ulaşım sistemi, demiryolları ve şirket hukukunun gelişimini incelemektedir. Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin milli iktisat politikaları, kapitülasyonların Osmanlı iktisadına verdiği zararlar ve yabancı şirketlerin Osmanlı ticaret hayatına katılımı detaylı şekilde ele alınmaktadır.
- Video, İttihatçıların sermaye birikimini sağlamak için askerlere, memurlara ve esnaftan vazgeçerek milli şirketlerle bankalar kurarak Müslüman-Türk unsurlardan bir burjuva sınıfı yaratma çabalarını da açıklamaktadır. Konu, konuyla ilgili sorularla sonlanmakta ve daha ayrıntılı bilgi için ders kitabının beşinci ünitesine atıfta bulunmaktadır.
- 00:09Osmanlı Devleti'nin İktisadi Yapısı
- 1800'lü yılların başında Osmanlı Devleti'nde nüfusun %80'i ziraatle uğraşmaktaydı ve 19. yüzyılda modernleşme girişimlerine rağmen 1900'lerde bu oranda fazla değişiklik görülmemiştir.
- Osmanlı Devleti 19. yüzyılın sonunda da tarım ülkesi olma özelliğini korumuştur, ancak fabrika yapımı ucuz ürünler karşısında ciddi bir travma yaşanmıştır.
- Kapitülasyonlar durdukça iktisadi atılımların başarılı olamayacağı ortadadır.
- 01:31Tarım ve Sanayi Gelişimi
- 1800'lerde tarımsal üretim yerel boyutta yapılmakta iken, 19. yüzyılın sonlarında gelişen ulaşım imkanları sayesinde ticari amaçlı olarak daha büyük ölçekte ve modern aletlerle yapılmaya başlandı.
- Tarımın hazine gelirlerindeki yeri 1914'te %56'ya ulaştı ve tarımdan alınan vergiler maliyenin en sağlam gelirlerini oluşturuyordu.
- 1890'lardan itibaren tarımsal ürün ve özellikle hububat üretiminde %30'un üzerinde bir artış oldu, ancak bu artışlar toprakların sadece %5'lik kısmında yapılan tarımla elde ediliyordu.
- 02:56Ziraat Mektepleri ve Sanayi
- Devlet, tarım konusunda halkı aydınlatmak ve işin teorisiyle pratiğini bir arada öğretmek amacıyla İstanbul'da ve taşra'da ziraat mektepleri açtı.
- 1881'de Edirne Hamidiye Ziraat Mektebi ve Numune Çiftliği kuruldu, ancak tahsisat yetersizliği nedeniyle üç yıl içinde kapatıldı.
- 1888'de Selanik Ziraat Mektebi, 1891'de Bursa Ziraat Ameliyat Mektebi, 1892'de Halkalı Ziraat Mektebi ile Adana, Ankara, Hama, Kastamonu ve Sivas'ta ziraat mektepleri açıldı.
- 03:48Osmanlı Sanayi Yapısı
- Osmanlı sanayi konusu incelenirken, sanayi üretiminin mahiyetinden ziyade üretimin yapıldığı yerin büyüklüğünün (fabrikanın) anlaşılması ve sanayinin boyutu konusundaki yargının bu bakış açısıyla verilmesi gerekir.
- 1913 ve 1915'te devletin yaptırdığı sanayi istatistiklerine göre mevcut sanayi tesislerinin yaklaşık yarısı İstanbul'da, %25'i İzmir'de ve geri kalanı ülkenin değişik yerlerinde bulunmaktaydı.
- Fabrikaların %8'i devlete, %11'i anonim şirketlere ve %81'i şahıslara aitti; tesislere yatırılan sermayenin büyük bir kısmı dış kaynaklı olmasına rağmen fabrikaların çoğunun sahibi Osmanlı uyrukluydu.
- 05:06Maliyenin Durumu ve Borçlanmalar
- 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı maliyesindeki dengeleri derinden sarstı; savaşın getirdiği ağır maliyet, tazminat ve toprakların elden çıkması neticesinde gelirlerde meydana gelen kayıplar hazinenin hassas olan dengelerini bozdu.
- Mahmut Nedim Paşa hükümetinin 1875'te dış borç ve faizlerinin yarısını ödeyemeyeceğini açıklaması, devletin dış borç alma imkanını tamamen ortadan kaldırmıştı.
- Savaşın ardından hazinenin gelirleri ciddi oranda azaldığı gibi devlet ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini de kaybetti; savaştan önce 2,5 milyar kuruşa yaklaşan gelirler, savaşın ardından 1,5 milyar kuruşun bile altına düştü.
- 06:47Para ve Bankacılık Sistemi
- Klasik dönemden beri devam eden Osmanlı para sisteminin karmaşık yapısı 19. yüzyılda da sürmüştü ve piyasalarda çok farklı vezin ve ayarda paralar tedavül edilmişti.
- 1840'ta kağıt paranın katılması işleri daha da karıştırdı; Tanzimatçılar 1844'te Tashihi Ayar Fermanını çıkartarak bir altın lira, yüz gümüş kuruş esasını benimsedi.
- 1881'den sonra gümüş para yavaş yavaş piyasadan kayboldu, ancak devlet gümüşü 1916'ya kadar ödeme aracı olarak kabul etti; böylece esas ödeme aracı altın ve yan ödeme aracı da gümüş olmuş oldu.
- 07:51Bankacılık Gelişimi
- Tanzimat'tan sonra dış ticaretin gelişmesi neticesinde piyasalarla ekonominin parasallaşması ve kağıt para, hisse senedi, esham ve tahvil gibi yeni araçların piyasaya girmesi para ve kredi işlemlerini yoğunlaştırdı.
- Baltazi ve Aleon isimli Galata bankerlerinin kurdukları Dersaadet Bankası, ticari bankacılıktan ziyade para istikrarını sağlamak ve devlet adına Avrupa'ya poliçe çekme görevlerini yerine getirdi.
- 1863'te İngiliz ve Fransız sermayesi ağırlıklı kâğıt para çıkarma tekeline sahip Bank-ı Osmani Şahane kuruldu; en önemli gelişme ise Mithat Paşa'nın kurduğu Ziraat Bankası'nın faaliyete geçmesiydi.
- 09:09Ulaşım Sistemi ve Demiryolları
- Osmanlı ülkesinde demiryolu inşa fikri 1830'lu yıllara kadar iner; 1851'de inşasına başlanan İskenderiye-Kahire hattı, Osmanlı ülkesindeki ilk demiryolu olup 1856'da işletmeye açıldı.
- Daha sonra ülkenin değişik yerlerinde Avrupalı girişimciler aracılığıyla imtiyazlı şirketler kurularak pek çok hat inşa edildi.
- 1875'te Osmanlı maliyesinin bir nevi iflasını ilan etmesi üzerine bu girişimler bir ara azaldıysa da 1881'de Duyun-u Umumiye İdaresinin kurulmasıyla belli bir teminata kavuşan yabancı sermaye tekrar gözünü bu tür imtiyazlara dikti; demiryolu serüveninde o zamana kadar İngilizler ön planda iken, 1880'lerden sonra Almanlar öne çıktı.
- 10:07Şirket Hukukunun Gelişimi
- İlk Osmanlı anonim şirketi olan Şirket-i Hayriye'nin 1850 yılında kurulmasına ve daha sonra kurulan yerli ve yabancı anonim şirketlerin Avrupa ülkelerindeki anonim şirket iç tüzük şablonunu kullanmalarına rağmen, devlet anonim şirket iç tüzük şablonunu ancak 29 Kasım 1882 tarihinde yayımlayabildi.
- Şirketler bu şablon üzerine kendi özel şartlarını yazıp yetkili mercilere onaylattıktan sonra kurulabiliyordu.
- İlerleyen dönemlerde bu şablonun yetersiz kalması üzerine II. Meşrutiyet devrinde artan şirketleşmeye paralel olarak şablonda bazı değişiklikler yapıldı; yeni iç tüzükte, kurulacak şirketlere mevcut kanunların yanında gelecekte konulacak olan kanun ve tüzüklere de uyma şartı getirildi.
- 11:08Yabancı Şirketler ve Kapitülasyonlar
- Kapitülasyon en genel anlamıyla bir devletin başka bir ülkenin tüccarlarına verdiği ticari, adli ve iktisadi ayrıcalıklar olarak tanımlanabilir.
- Kapitülasyon yaklaşımı, klasik Osmanlı iktisadi zihniyetinin temel ilkelerinden birisi olarak ülkede eşya ve ürün sıkıntısının çekilmemesi anlayışını desteklemektedir.
- 19. yüzyıldan itibaren bu temel iktisadi anlayış değişmeye yüz tutar ve kapitülasyonlar Tanzimatçı bürokratlar tarafından iktisadi yenileşmenin önünde büyük bir engel olarak değerlendirilir; kapitülasyonları bahane eden yabancı şirketlerin mali sorumluluk altına girmeden ve devlete vergi ödemeden Osmanlı ticaret hayatına katılması, yerli girişimcileri daha da zor duruma soktu.
- 12:24İttihat ve Terakki'nin Milli İktisat Politikası
- İttihatçılar, ülkede sermaye birikimini sağlayabilmek için önce askerlere, ardından memurlara ve daha sonra esnafa dayanarak çözüm üretmeye çalıştılar.
- Askerlerden, memurlardan ve esnaftan vazgeçmek zorunda kalan İttihatçılar, milli şirketlerle bankalar kurarak Müslüman-Türk unsurlardan bir burjuva sınıfı yaratmayı denediler.
- İttihatçılar, Batı enstrümanlarını ve Avrupa şirket hukukuyla sermaye birikim yöntemlerini kullanarak, savaş yıllarında bazen gayrimeşru kazanca göz yummak da dahil pek çok yolu deneyip iktisadi ve ticari anlamda yeni Cumhuriyet'e büyük bir birikim miras bıraktılar.
- 13:41Kapitülasyonlar ve İttihatçıların Tepkisi
- Avrupa devletleri, Osmanlı hükümetlerinin iktisadi anlamda attığı her olumlu adımın önüne kapitülasyonları çıkartarak sömürü düzenlerini sürdürmek istediler.
- Yabancı şirketler mali sorumluluk altına girmeden, devlete vergi vermeden, denetimini ve hukuk sistemini kabul etmeden Osmanlı ticaret hayatına katıldı.
- İttihatcılar, iktisadi atılımların başarılı olamayacağını gören 1914'te kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırdı ve milli iktisat politikasına yönelerek küçük sermaye sahiplerini büyük şirketler halinde örgütlediler.
- 14:28Demiryolları ve Emperyalizm İlişkisi
- Avrupalı sermayedarlar demiryollarının inşasını siyasi ve ekonomik çıkarları için bir araç olarak gördü.
- Farklı devletler inşa ettikleri demiryolları üzerinden ülkede nüfuz alanları oluşturdu.
- 1850'li yıllarda başlayan bu süreçte Osmanlı ülkesinin yeraltı ve yerüstü kaynakları Avrupalı kapitalistlerce adeta talan edildi.