Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir din adamının Mustafa Kemal, inkılaplar ve İslam konularında yaptığı kapsamlı bir dini sohbeti içermektedir. Konuşmacı, kendisini "dergahımız umutsuzluk dergahı değildir" diyerek tanımlamakta ve 20 yıldır gazete okumadığını belirtmektedir.
- Sohbet, Ayasofya'nın müze yapılması ve Mustafa Kemal Paşa'nın imzasının sahte olduğu iddiasının eleştirisiyle başlayıp, Mustafa Kemal'in inkılapları, saltanat ilgası ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişi hakkında bilgiler sunmaktadır. Daha sonra Mevlana'nın Mesnevi'si, kainatta ve insan hayatında ihtilafın önemi, İslam'da ibadet, tasavvuf ve itidal konuları ele alınmaktadır.
- Konuşmacı, Mustafa Kemal'in icraatlarının "milli irade" olarak nitelendirildiğini ancak aslında onun iradesi olduğunu vurgulamakta, İslam'ın itidal rejimi olduğunu ve aşırılıklardan men ettiğini anlatmaktadır. Ayrıca, cihadın kılıçla değil kalemle ve kelamla yapılması gerektiği, imanın ilk meyvesinin merhamet olduğu ve şeriat ile tasavvuf arasındaki ilişki gibi konulara da değinmektedir.
- 00:05Devlet İhaneti ve Türk Milleti
- Bir devlete ihanetin cezası idam olmalıdır.
- Hakaik-i Muhammediye'nin galip İslam aleminin bugün de lideri Türk milletidir ve istikbalde de o olacaktır.
- 01:45Aktüalite ve Ayasofya Meselesi
- Konuşmacı aktüalizeyi takip etmediğini ve yirmi senedir gazete okumadığını belirtiyor.
- Yusuf Halaçoğlu adında vatanperver bir çocuğun Ayasofya'nın açılması için kanun teklifi yaptığını söylüyor.
- Halaçoğlu'nun Mustafa Kemal Paşa'nın Ayasofya'nın müze haline getirilmesine dair kararnamedeki imzasının uydurma olduğunu iddia ettiğini belirtiyor.
- 03:43Mustafa Kemal Paşa'nın İmzası ve Ayasofya
- Kararname imza konulmadan üç-dört gün sonra kanunlaştığı için Mustafa Kemal Paşa'nın imzasını taklit etmiş olabilir.
- Mustafa Kemal Paşa, Atatürk soyadı resmen kanunen gerçekleştirmeden evvel de bu ismi kullanmıştır.
- Mustafa Kemal, tarihte hiçbir diktatörün vasfıyla mukayese edilmeyecek derecede bir dikta rejiminin adamıdır ve onun müsaadesi olmadan devlette önemli meseleler gerçekleşemez.
- 05:34Ayasofya'nın Müze Yapılması
- Aytunç Altındal da benzer bir iddia yapmış, Mustafa Kemal Paşa'nın bir vasiyeti olduğunu söylemiş.
- Mustafa Kemal ne hilafetin geri gelmesi için böyle bir şey söylemiş olabilir, ne de Ayasofya onun iradesi rağmına müze yapılmış olabilir.
- Bu iddiaları söyleyenler ya o devri anlamıyorlar ya da anlamamış görünerek kemalistleri aldatmak istiyorlar.
- 07:041930 İkamet, Ticaret ve Seyr-i Sefain Anlaşması
- 1930'larda Mustafa Kemal, Yunanlılarla ikamet, ticaret ve seyr-i sefain anlaşması imzalamıştır.
- Bu anlaşmanın amacı Türkiye'den gönderdiği Rumları, mübadele edilen Rumları geri getirmektir.
- Mübadele, Romanya delegesi Nansen'in ortaya attığı bir fikirdir ve Türkiye'de kerhen ve mecburen kabul edilmiştir.
- 08:47Anlaşmanın Detayları ve Feshi
- Anlaşmaya göre isteyen Rum Türkiye'ye gelir, Türk vatandaşı olmaksızın ticaret yapar, mülk kalır ve vatandaşların reyver haricinde bütün selahiyetine haiz bulunur.
- Bu kanun 1965 senesinde feshedilmiştir çünkü istihbarat tespit etmiştir ki Yunan vatandaşı olarak Türkiye'de kırk bin Rum var ve bunlar vergi vermedikleri için Kıbrıs Rumlarına yardım ediyorlar.
- Aynı sene Türkiye'de Yunanistan'a giden bir tek Türk vatandaşı yoktur.
- 10:54Ayasofya'nın Camilikten Çıkarılması
- Yunanlılar, bilhassa İstanbul'da tüccar sınıfını geriye gönderebilmek için Mustafa Kemal Paşa'yı Ali Rıza Efendi'nin Selanik Şeriye Mahkemesinde açtığı bir dava ile tehdit etmişlerdir.
- Bu tehdit üzerine Ayasofya camilikten çıkarılmıştır.
- Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Batı Trakya'dan part edilmiştir çünkü Mustafa Sabri Efendi Batı Trakya'da "Yarın" diye bir gazete çıkarıyordu ve Mustafa Kemal'e ve inkılaplarına ateş püskürüyordu.
- 12:41Mustafa Kemal'in İradesi ve Ayasofya
- Mustafa Kemal'in Rumları getirerek inkılapların millet tarafından benimsenmesini kolaylaştırmak istemesi bir sebep olarak belirtiliyor.
- Konuşmacı, Mustafa Kemal'in hilafeti kaldıran, dini eğitimini yasaklayan ve medreseleri lağvedip tekkeleri kapatan bir adam olduğunu vurguluyor.
- Ayasofya'nın müze yapılması, Mustafa Kemal'in iradesi haricinde yapılamayacak bir tehdit üzerine gerçekleştirilmiş.
- 14:16Osmanlı'nın Yıkılışı ve İftiralar
- Osmanlı'nın doksan senedir yıkıldığı iddiasına rağmen, hala büyüklüğünü kabul eden kitleler var.
- Mustafa Kemal'in mebuslarından birinin yazdığı "Hanedan ve Millet" kitabında, Osmanlı padişahlarına çirkin iftiralar uydurulmuş.
- Fatih'in noterasın oğluna tecavüz ettiği iddiası gibi iftiralar, Osmanlı'nın gönüllerdeki mevkiini sarsamamış.
- 15:50Mustafa Kemal'in Nesebi ve Uydurma Vesika
- Cemalettin Ali Rıza Efendi'ye Mustafa Kemal'in nesebini ret istikametinde bir mahkeme ilamı uydurulmuş.
- O tarihlerde ahkam, şasiye, müteallik ve sail şer'iye mahkemesinde karara bağlanır, bin nizamiye mahkemeleri ve şeriye mahkemeleri vardı.
- Uydurma vesikadaki yazı, sonradan uydurulduğunu gösteriyor ve o dönemdeki mahkeme katiplerinin yazıları günümüz hattatlarının seviyesinden daha üstündür.
- 18:00Lozan Antlaşması ve Azınlıklar
- Lozan'da Batılıların zorlamasıyla ekalliyetlerin himayesi başlıklı bir bölüm vardır ve azınlıklara tanınan imtiyazlar bugün Müslümanlara tanınmış değildir.
- Türkiye, Türkiye'de mukim olan gayrimüslimlere kendi dinlerine, örflerine uygun bir kanun yapıp tatbik edeceğini taahhüt etmiştir.
- Türkiye, azınlıklara tanınan hakları değiştirmeye veya onlara üstünlük ifade eden bir kanun çıkarmaya teşebbüs etmeyeceğini taahhüt etmiştir.
- 20:35Medeni Kanun ve Süt Kardeşliği
- Türkiye, azınlıklara bir kanun yapma safhasına gelince İsviçre Medeni Kanunu'nu tercüme edip Müslümanlara tatbik etmiştir.
- Kanunun tercümesi sekiz-on milletvekili tarafından yapılmış ve aynı kelimeye Türkçe karşılığı olarak farklı kelimeler kullanılmıştır.
- Evlenme yasakları arasında süt kardeşliği yasağı yer almış, ancak Mustafa Kemal'in direktifiyle bu cümle çıkarılmıştır.
- 24:50Saltanatın İlga Edilmesi
- Lozan'a gidilirken müttefikler, Ankara Hükümeti ile birlikte İstanbul Hükümetini de konferansa davet etmiştir.
- Osmanlı Sadrazamı Tevfik Paşa, Mustafa Kemal'e heyetlerin bir araya gelip birlikte hareket etmeleri için telgraf çekmiştir.
- Mustafa Kemal, saltanatın ilga teklifini "hakimiyet bir milletin elinden zorla alınır" diyerek reddetmiştir.
- 27:53Mustafa Kemal'in Despotluğu
- Mustafa Kemal, milletin hakimiyetini almak istemesi üzerine meclisi tehdit ederek "kelleler koparılacaktır" demiştir.
- Mustafa Kemal'in "kellenin bilimi para" sözü, o dönemdeki despotluğunu açıkça göstermektedir.
- Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi gibi kararlar, Mustafa Kemal'in iradesi dışında hiçbir kulun yapabileceği bir iş değildir.
- 29:24Kemalizmin İradesi ve Demokrasi
- Hiçbir topluluk bir iradenin iradesiyle yaşamaya mahkum edilemez, gelecek nesillerin hakları da bu iradeyle bağlı değildir.
- Allah'ın kainatın yaratıcısı olarak kuluna gösterdiği itibar, kemalizme uymaya cebredilmesi gibi bir durum değildir.
- Necip Fazıl'ın "Vahideddin" kitabının toplanma gerekçesi ve bir buçuk sene hapis cezası verilme gerekçesi, Mustafa Kemal'in zemmettiği Vahideddin'i methetmek ona hakarettir şeklinde ifade edilmiştir.
- 32:34Mevlana'nın Doğru Anlaşılması
- "Gel gel putperest olsan da gel, ateşperest olsan da gel" beyiti Mevlana'nın değildir, İranlı Ali adında bir şairin sözüdür.
- Bu sözün manası "gel ne olursan ol o halinle seni kabul ediyorum" değil, "ne kadar günahkar, ne kadar inkarcı olsan da gel, burası ümitsizlik dergahı değildir" demektir.
- Azrail'i görene kadar her insan için tövbe kapısı açıktır, şirk olsa bile tövbe edenin tövbesini Allah kabul eder.
- 35:44Tasavvuf ve Adap
- İslam'ın özetlenerek bir kelimeye ifade edilebileceği tek kelime adaptır, dinin ruhudur.
- Şeriatın kullandığı kıstas akıldır, tasavvufsa gönüldür ve histir.
- Buhran zamanlarında akılla hadisatı tahlil etmek ümitsizlik verirken, hissi bir perspektiften bakmak ümitsizliği giderici olur.
- 40:08Mevlana'nın Çağında Tasavvuf
- Hz. Mevlana ve Yunus Emre'nin ümit telkin eden gönül ikliminden seslendikleri devir, Moğol istilalarının varite baki olduğu bir devirdir.
- Moğol istilaları tarihin gördüğü en büyük katliamlardan biridir, insanlar yaralı kuş gibi, kanadı kırık kuş gibiydiler.
- Allah'ın tasarrufat-ı ilahiyesine tasavvuf penceresinden bakanlar, kahırdan lütuf çıkabileceğini idrakine ererler.
- 42:25Türklerin Batıya Kaçışı ve Selçuklu Devleti
- Türkler, Celaleddin Harzemşah'la birlikte Moğollara karşı mücadele ede ede mağlubiyetle batıya kaçtılar.
- Orta Asya'da kalsalardı Timur İmparatorluğu gibi yüz sene sürmeyecek bir devlet olabilirlerdi, altı buçuk asır üç kıtaya hakim bir devlet olamazlardı.
- Türkler batıya gelirken yanlış bir yol seçtiler; önce Arap Yarımadası'na gitmeyi planlamışlardı ancak reisleri Süleyman Şah'ın boğulması üzerine bu yolu terk ettiler.
- 44:03Selçuklu Devleti'ne İltica
- Türkler Ahlat'a geldiklerinde Selçuklu hükümdarına kendilerini tanıttılar ve bir yer istediler.
- Sultan, muharip bir kavim olduklarını düşünerek onları Söğüt'e yerleştirdi, ancak Türkler Konya Ovası'nın bir kenarında bir yer istediler.
- Selçuklu Devleti'nin Moğollar tarafından ortadan kaldırılmasından sonra, Türkler Selçuklu'nun bıraktığı boşluğu doldurmak için Bizans'a yöneldiler.
- 46:08Osmanlı'nın Yükselişi ve Dersler
- Osmanlılar Niğbolu Muharebesi'nden sonra Anadolu'ya döndü ve Anadolu birliğini test etmek için kardeş kavgalarına karışmadı.
- Osmanlı'yı yükselten birinci derecede bulunduğu coğrafi mevki, ikinci derecede de takip ettiği siyaset oldu.
- Bugün de cemaatler Selçuklu'dan sonraki tevaf mülk gibidir; kim diğerleriyle mücadele etmezse o ağırlık kazanacaktır.
- 47:34Kahır ve Lütuf İlişkisi
- Moğollar galip gelmeseydi, Osmanlıoğulları Maan bölgesinde, İran'ın Mahan bölgesinde devam ederdi.
- Varlık güven duygusunu kazanan insanlar zamanla namazdan vazgeçebilir, varlık vehmidir.
- Lütun içine de kahır saklanır, kahrın içine de lütuf saklanır; Allah'tan bir şey isterken "hakkımda hayırlıysa" demek gerekir.
- 50:58Mevlana ve Yunus Emre'nin Mesajı
- Mevlana'nın devri buhranlı bir devirdi, onun nefı ve Yunus'un nefası halkı teselli ediyordu.
- "Küllü men aleyha fan" (Hiçbir şey baki değildir) mesajı, her şeyin fanilikle mahkum olduğunu vurguluyor.
- İslam için beka yoksa hiçbir şey için yoktur; tasavvufi görüş, hikmete nazar etme görüşüdür ve kahrın içinde bir lütuf olabilir.
- 53:54Mesnevi'nin Önemi
- Mevlana'nın Mesnevi'si hem cahile hem alime hitap eden, yeryüzünde değme adamın başarabildiği bir iş değildir.
- Molla Cami, Mesnevi'yi "Peygamber veli dar et-kitap" (Peygamber değil fakat kitabı var) şeklinde methetmiştir.
- Yahya Kemal Beyatlı da "Biz Mesnevi okuyan ve pilav yiyen bir milletiz" diyerek Mesnevi'nin önemini vurgulamıştır.
- 56:18Mesnevi'nin Önemi ve Tasavvuf
- Konuşmacı, ailesinin pilava ve Mesnevi'ye düşkünlüğünü anlatıyor; rahmetli babası her sahurda pilav tenceresi hazır olurdu.
- İmparatorluk devrinde camilerde Mesnevi hanları vardı ve her gün Mesnevi baştan başlayarak şerh edilerek okutulurdu.
- Mesnevi hikayelerden oluşur ve avamı da teskir eder; her hikaye bir hikmeti ishar için anlatılır.
- 58:19Tasavvuf ve Şeriat Arasındaki Fark
- Tasavvuf seçkinler kulübü demektir, tekke de seçkinler kulübüdür.
- Allah, şer'i ahkam itibariyle en aciz ferdi dikkate alarak hükümleri emretmiştir.
- Hayatı mümkün kılan ihtilaftır, farklılıktır; kainatta hiçbir varlık mutlak aynı değildir.
- 59:35Kainatta İhtilafın Gerekliliği
- Allah hiçbir varlığı kainatta mutlak aynı yaratmamıştır; bir elma ağacında on bin tane elma olsa hiçbiri renkte, tatta, gramda, şekilde mutlak aynı olmaz.
- Kainatta cemadat (taş, toprak), nebatat (bitkiler), hayvanat, insanlar, melekler ve cinler gibi farklı varlıklar vardır.
- İhtilaf, hayatı mümkün kılan değişmez bir kanundur; herkes aynı derecede zeki olsaydı, kimse hapis veya sokak süpürücülüğünü kabul etmezdi.
- 1:05:11Allah'ın Sıfatları ve Kainat
- Allah'ın zat hakikatinde masiva (zaman ve mekan) yoktur, ona mütemmil bir zaman ve mekan yaratılmamıştır.
- Allah'ın sıfatları (mudil, hadi, mümit) la teşbih ve la temsili elektrik cereyanına benzer; aynı kaynak farklı istidadlara göre farklı etkiler yaratır.
- Allah'ın zıt sıfatları kainattaki tecelli mekanında birbirine taarruz halindedir, ancak hiçbiri yok edilemez çünkü Allah'ın sıfat hakikati ebedidir.
- 1:08:44İman ve Küfür Meselesi
- Müminler ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar küfrü yok edemezler, azaltırlar; kafirler ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar imanı yok edemezler.
- Tebeddülat (galebe tebeddülatı) ebedidir, bazı işlerde periyodiktir ve muayyen bir zamana bağlanmıştır.
- Mutasavvıf, bela ve musibet karşısında bir buğday tarlasının yaptığını yapar; yumuşak bir hareketle o belayı musibeti geçirtir ve bilir ki bu devam etmez.
- 1:12:10İbadet ve Tasavvuf
- Allah, asgari emri yerine getirenlere fazlasına istidatta olanlara fazladan ibadetleri yapması için men kaidesi vaaz etmemiştir.
- İbadet, Allah'ın emrettiği bir ibadet diye yapıldığında, zevk almak ibadet olmaktan çıkar.
- Tasavvuf, şeriatsız değildir; şer'i emirlerin üstünde fazlasına inhimak meyletmedir.
- 1:14:10Amellerin Kademelendirilmesi
- Herhangi bir insan fetva ölçüsüyle yaşarsa, fetva yani umum için şer'i olan hududa kadar vazifesini yaparsa cennete müstahak olur.
- Ameller cennette veya cehennemde kademeleşmeye yarar, ebedi mekanın cennet veya cehennem olmasını taayyününde rol oynamaz.
- Ebedi mekanın cennet veya cehennem olmasını taayyününde rol oynayan iman ve küfürdür.
- 1:15:07İbadetin Doğru Kullanımı
- Ahkam-ı şer'iye umumun menfaati mevzubas olan asgari iman şartlarında kifayetsiz kalanların mevcut olduğu bir zamanda, fazla ibadet yapmak doğru değildir.
- İbadet olan fiillerinden hasıl olan sevap ferdidir, şahsi kazancındır.
- Bu kazancı çoğaltmak için İslam'ın galebesi için çalışmak gerekir.
- 1:17:28Dengeli Yaşam
- Peygamber, Abdullah İbni Ömer'e "gecenin üçte birinde namaz kıl, üçte birinde istirahat et, üçte birinde ailenle mesul ol" demiştir.
- Hayat bir dengedir, aşırılıklardan İslam men eder, İslam itidal rejimidir.
- Ahkam-ı şeri'nin icabını yaptıktan sonra, dışarıda o gemiye binememiş biri varsa onun elini uzat da onu da içeriye almaya çalışın.
- 1:19:26Namazın Önemi
- Namaz kılmayan biriyle uğraşıp onu farz olan namazı ifaya muktedir hale getirmek, bin rekat namaz kılmaktan daha değerlidir.
- Namazın vücuduna kail olmadığı için namaz kılmayan kafir olur, günahkardır sadece.
- Bir hayra vesile olana o hayrı, işlerinin kazandığı sevabı aynen verilir, bir şerre sebep olana o şerri işleyenin veya işleyenlerin günahları aynen yükletilir.
- 1:22:08İslam'da İbadet ve Mücadele
- Ferdi ibadetler Allah'a itaat için şarttır, ancak ondan sonrası nafile ibadete koşulmalıdır.
- İhmal edilmiş iki farziyetin peşinden koşulmalıdır: emri maruf yanlış yapanlara ikaz ve Allah'ın emrini ifa etmeyenlere ikaz.
- Bugünün harbi İslam müdafaası cihetinden kalemle ve kelamladır, kılıcın mevsimi geçmiş, İslam tebliğden ibarettir.
- 1:23:24İslam Mücadelesi Metodu
- Allah'ın metodu "ud davet edin, çağırın" şeklindedir, hikmetli güzel sözlerle Allah'ın yoluna insanları çağırın.
- Allah yolunda mallarınızla ve nefislerinizle cihad edin, cihat İslam'ın galebesi için yapılacak her iştir.
- Cihatta nisap ve nispet bildirilmediği halde, diğer ibadetlerde bu şekilde belirtilmiştir.
- 1:25:29Cihatın Zorlukları
- "La yukellifullahu nefsen illa vüs'aha" ayeti, Allah'ın kimseye takatinden fazla yük yüklemediğini belirtir.
- Takatinden fazla yüklemez demek, takati kadar yükler demektir ve bu ölçülmesi zor bir borçtur.
- Cihatta daima "benim hesabım açık mı, gerektiği kadar yapabildim mi?" diye korkmak gerekir.
- 1:26:48İmanın İlk Meyvesi
- İmanın ilk meyvesi merhamettir, Kur'an-ı Kerim'de ilk defa besmele çıkar ve besmelede ilk sıfat-ı ilahiye rahman ve rahimdir.
- Allah yolunda yürümeyen, Allah yoluna ters giden bir adam acımıyorsanız, imanın lezzetini eremediniz.
- İslam'ın şuurunda kemale varabilmek için mahrumlara acımanız gerekir.
- 1:28:33Şeriat ve Tasavvuf
- Şeriatsız tasavvuf olmaz, tasavvuf bir pergele benzer, sabit ayağı şeriat, onun etrafında bir daire.
- Kimin mutasavvıf olduğunu iddia ediyor da şeriatta eksiği varsa bilin ki sahtedir, ayağa kaymıştır.
- Şeriatta bir tokata bir tokat, iki tokat atarsan zalim oldun, bir küfüre bir küfür affedersen daha da iyi olur.