Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Dr. Orhan Çekiç tarafından Atatürk'ün hayatını ve son dönemlerini anlatan bir tarih anlatımıdır. Konuşmacı, Gedik Üniversitesi'nde Atatürkolo olarak görev yapmış bir akademisyendir ve Rint Akgüz kolaylaştırıcı tarafından sunulmaktadır.
- Video, Atatürk'ün Birinci Dünya Savaşı'ndaki askeri başarılarından başlayarak, Çanakkale, Bitlis, Muş ve Filistin cephesindeki faaliyetlerini, İskenderun Sancak (Hatay) meselesindeki mücadelesini ve son dönemlerindeki sağlık sorunlarıyla yaşadığı zorlukları kronolojik olarak anlatmaktadır. Konuşma, Atatürk'ün 1938 sonlarında hastalığı, İsmet İnönü ile olan yakın ilişkisi ve 10 Kasım 1938'de vefatına kadar olan süreçleri detaylı şekilde ele almaktadır.
- Anlatımda ayrıca Atatürk'ün Enver Paşa ile yaşadığı fikir ayrılıkları, İngiltere ve Fransa ile olan diplomatik ilişkileri, İsmet İnönü ile olan kardeşlik ilişkisi ve Hatay meselesindeki kararlılığı gibi önemli tarihsel olaylar da yer almaktadır. Konuşmacı, dönemin belgelerine ve mektuplara dayanarak tarihsel olayları aktarmaktadır.
- 00:18Toplantının Tanıtımı
- Konuşmacı, KVK kanunu kapsamında izin alındığını belirtiyor.
- Bu toplantı, sekiz ay içinde yapılan kırkıncı oturum olup haftada bir ortalamaya denk geliyor.
- Atatürk'ün ölüm yıldönümünde toplanılan bu oturumda Dr. Orhan Çekiç konuşacak.
- 02:01Konuşmacının Tanıtımı
- Konuşmacı, Atatürk'ün ölüm yıldönümünde coşku dolu olduğunu belirtiyor.
- Atatürk konusunda yetkin ağızlardan biri olarak Dr. Orhan Çekiç'i davet ettiklerini söylüyor.
- Kendisinin moderatör değil, konuşmacının konuşmasını kolaylaştıran bir "facilitator" (kolaylaştırıcı) olduğunu vurguluyor.
- 03:26Dr. Orhan Çekiç'in Önemi
- Dr. Orhan Çekiç'in 1934 doğumlu, 1966'da mülkiye bitirdiği ve akademik dünyada görev yaptığı belirtiliyor.
- Konuşmacı, Atatürk'e saldıranların "putlaştırmak" kozunu eleştiriyor ve Atatürk'ün önemini daha fazla değerlendirmenin gerektiğini düşünüyor.
- Dr. Orhan Çekiç'in Atatürk aşkını ve şevkini önlemek mümkün olmadığını, Robert Kolej'deki öğretmeni Behçet Kemal Çağlar'ın benzer şekilde şevkini hatırlıyor.
- 06:00Dr. Orhan Çekiç'in Konuşması
- Dr. Orhan Çekiç, tüm katılımcıları sevgiyle selamlıyor ve konuşmacı olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ediyor.
- Atatürk'ün ölüm yıldönümünde konuşulmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
- Konuşmasında, anlatılanları tekrarlamak yerine, Atatürk'ün yaşamında su üzerine çıkmamış konulara değinmeyi amaçladığını belirtiyor.
- 07:07Hatay Sorunu
- Dr. Orhan Çekiç, son yıla girerken Türkiye'nin en büyük sorununun Hatay olduğunu ve Hatay'ın Atatürk'ün şahsi meselesi olduğunu söylüyor.
- Hatay'ın diğer vilayetlerden farklı olarak Fransa ile savaş birebir göze alınabilecek bir noktaya geldiği belirtiliyor.
- Hatay sorununun özel önemini anlamak için 1917'li yıllara gitmek gerektiğini vurguluyor.
- 09:16Atatürk ve İsmet İnönü'nün İlişkisi
- Konuşmacı, Atatürk ve İsmet İnönü'nün mesai arkadaşlıklarıyla ilgili önemli bilgiler paylaşacağını söylüyor.
- Hala yaygın olan, onların "kanlı bıçaklı düşman" oldukları kanısı hakkında yanlış bilgi olduğunu belirtiyor.
- Atatürk ve İnönü'nün ilk defa mesai arkadaşları oldukları yerin Çapaktır olduğunu, bu bilginin tarih kitaplarında ve harp akademilerinde bilinmediğini söylüyor.
- 12:33İngiltere'nin Atatürk'e Yaklaşma Politikası
- İngiltere, 1915-1917 yıllarında Atatürk'e yaklaşma politikası izlemiş, çünkü İkinci Dünya Savaşı yaklaşıyor ve Türkiye'nin yanında olması gerekiyordu.
- İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Atatürk'e dizbağı nişanı vermek istemiş ancak büyükelçi Pers, Atatürk'un böyle süslü nişanları takmayacağını söyleyerek bu fikri reddetmiştir.
- Oxford ve Cambridge üniversitelerine Atatürk'e doktora payesi verilmesi istenmiş, ancak Atatürk'ün gelmeyeceği için bu fikir de uygulanamamıştır.
- 15:24İngiltere'nin Atatürk'e Hediye Etmesi
- Büyükelçiye sorduklarında, Atatürk'ün kitap hediyesinin büyük bir keyifle alacağını bildirmiştir.
- İngiliz Kralı, Atatürk'ün karşı karşıya dövüştüğü Çanakkale'de görev yapmış bir general tarihçiyi görevlendirmiş, Galip adlı bu tarihçi üç ciltlik Çanakkale savaşları kitabı yazmıştır.
- Bu kitaplar Ankara'da, Çankaya'da törenle büyükelçi Loren tarafından Atatürk'e takdim edilmiştir.
- 18:07Atatürk'ün Edirne ve Diyarbakır'daki Görevleri
- Birinci Dünya Savaşı'nın en kritik dönemi, Atatürk'ün Çanakkale savaşları bitirip Edirne'ye tayin olmasından sonra başlamıştır.
- 1916 yılında Edirne'deki 16. Kolordu'nun komutanı olarak görev yaparken, Bitlis ve Muş'un düşmesi üzerine Enver Paşa ona temas kurmuştur.
- Mustafa Kemal, Diyarbakır'a giderek Bitlis ve Muş'u kurtarmak için hareket etmiş, Çapakçı Savaşı adı verilen bu savaşlarla Diyarbakır'ı kurtarmıştır.
- 20:42Filistin Cephesindeki Görevi
- Diyarbakır'da iken Bağdat düşer ve Filistin'e gelmesi gerekir.
- Talat Paşa'nın Almanya'dan yardım ve komutan istemesi üzerine, Almanlar genelkurmay başkanı Marşal von der Goltz'ı Türkiye'ye göndermişlerdir.
- Mustafa Kemal, Diyarbakır'dan ayrılarak İstanbul'a gelmiş, Alman komutanın hazırladığı planlara itiraz etmiş ve sahaya çıkıp durumu görmüşlerdir.
- 22:52Filistin Cephesindeki Stratejik Fikirleri
- Marşal von der Goltz, 6. Ordu'ya Ali İhsan Sabit Paşa, 7. Ordu'ya Mustafa Kemal Paşa, 8. Ordu'ya Albay Cress tayin etmiştir.
- Mustafa Kemal, cepheye verilen Kudüs'ü savunma konusunda itiraz etmiş, Kudüs'ün İslam ve Hristiyanlar için kutsal bir kenti olduğunu belirtmiştir.
- Mustafa Kemal, Filistin cephesinde yapılacak savaşın saldırı değil savunma olmalı, cephenin başında Türk komutanın olması gerektiğini vurgulamıştır.
- 24:05Mustafa Kemal'in Filistin'den İstifa Süreci
- Mustafa Kemal savaş başladığında Filistin'de değil, Filistin çökerken veya savaşı sürerken değil, daha sonra döndü.
- Mustafa Kemal, Filistin'de atılan bir mermi yokken, yerleşim planları üzerinde kavga başlamışken, "Bu planlanırsa biz kaybederiz" diyerek sorumluluğu almak istemedi.
- Mustafa Kemal, "Ben otuz bin Mehmet'i ben kuma gömmüş olurum" diyerek istifa etti ve İstanbul'a döndü.
- 25:42Almanya'nın Savaş Planı ve Mustafa Kemal'in Farklı Görüşü
- Almanya, Mısır'daki İngiliz askerlerini bloke etmek için Filistin'e saldırma planı hazırladı.
- Mustafa Kemal, "Saldırmak değil, tam tersi bunun ucu gelir, Anadolu'ya dayanır, biz savunma savaşı yapmalıyız" diyerek farklı bir strateji önerdi.
- Fikir ayrılığı sonucunda Mustafa Kemal istifa etti ve İstanbul'a döndü.
- 27:36Mustafa Kemal'in İstanbul Dönüşü
- Mustafa Kemal, Haleb'den İstanbul'a dönerken Cemal Paşa'dan 2.600 lira borç aldı ve daha sonra 5.000 liraya kısraklarını sattı.
- Mustafa Kemal, Diyarbakır'a gitmek yerine İstanbul'a geldi ve Diyarbakır'daki komutan Fevzi Çakmak ordunun başına geçti.
- Mustafa Kemal, "Söz konusu vatansa gerisi teferruat" diyen bir komutandı ve verilen emirlere bakmadan mantığını kullanırdı.
- 28:38Mustafa Kemal'in Uyarılarının Gerçekleşmesi
- Mustafa Kemal İstanbul'a geldiğinde savaş henüz başlamamıştı, ancak gelen raporlardan ve harita üzerinde ne dediyse tam olarak gerçekleşti.
- Mustafa Kemal'in uyarı mektubundaki tüm bilgiler doğru çıktı ve Filistin cephesi çöktü.
- Mustafa Kemal, İstanbul'da iki ay boyunca devletin yararlanamadığı bir kurmay olarak kaldı.
- 30:04Mustafa Kemal'in Almanya Ziyareti
- Enver Paşa, Mustafa Kemal'i Almanya'ya göndererek orduyu temsilen orduların başında bulunan generalleri ikna etmeyi amaçladı.
- Mustafa Kemal, Alman İmparatoru'na doğruyu söyledi ve imparator kısa sürede ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
- Mustafa Kemal, Alman İmparatoru'na sorularla öyle sıkıştırdı ki imparator yemekte masayı terk etmek zorunda kaldı.
- 32:51Vahdettin ile Mustafa Kemal'in Görüşmesi
- Vahdettin, Mustafa Kemal'i çok takdir etti ve onun yurtsever ve vatansever olduğunu anladı.
- Vahdettin, Mustafa Kemal'e "İstanbul'a gitmez, bir ordu komutanlığı üstünüze alın" dedi.
- Mustafa Kemal, "İstanbul tehlikede, bir gün boğaz baştan aşağı düşman zırhlılarıyla dolu hale gelecek" diyerek kurmay başkanlığı yetkisini istedi.
- 34:39Mustafa Kemal'in Filistin'e Dönüşü
- 1918'de Filistin cephesi çöktü ve ordu mağlup oldu.
- Mustafa Kemal, 1918'in ilk altı ayı Viyana'da böbrek tedavisindeydi ve İstanbul'da bile değildi.
- 15 Eylül 1918'de İstanbul'da Sinanpaşa Camii'nde cuma namazı kılarken, padişah yanında Alman generalleriyle Mustafa Kemal'i çağırdı ve Suriye'ye gönderdi.
- 37:56İngilizlerin Genel Taarruzu
- 19 Eylül günü İngilizler genel taarruza kalkmış, Avrupa'daki tüm cephalarda aynı anda harekete geçmiştir.
- Bir Türk ordusu esir düşmüş, biri şehit olmuş, toplam 20 bin askerden sadece 2-3 bin kişi kurtulmuştur.
- Bu bilgi, esir düşen bir İngiliz yüzbaşısının sorgulanmasında duyulmuş ve İsmet İnönü'ye iletilmiştir.
- 38:53İsmet İnönü ve Mustafa Kemal'in İlişkisi
- İsmet İnönü ile Mustafa Kemal'in ilk beraberliği Çapakçay'da başlamış, Diyarbakır'dan başlamıştır.
- İki ordunun da İsmet İnönü'ye verilen bir sicil vardır ve bu tür bir şey harp tarihinde nadirdir.
- İsmet İnönü, Filistin'de III. Kolordu komutanı olarak telefon açarak Mustafa Kemal'e İngilizlerin taarruza kalkacağı bilgisini iletmıştır.
- 39:54İngiliz Taarruzu ve Türk Ordusunun Çekilişi
- Başkomutan Liman von Sanders, İngiliz taarruzunu hafife almış, ancak İngiliz süvarisi ordunun merkezine kadar ilerleyerek şehri kuşatmıştır.
- Mustafa Kemal, ordunun çevresinde kalan askerleri toplayarak vura vura Adana'ya doğru çekilmeye başlamıştır.
- Mustafa Kemal, İngilizlerin İskenderun limanına geleceğini düşünerek oraya savunma hazırlığı yapmıştır.
- 41:46Mondros Ateşkes Anlaşması
- Ateşkes anlaşması müzakereleri üç gün sürmüş, her madde İstanbul'dan onay almıştır.
- Mondros ateşkes anlaşması 25 maddelik olup, Boğazları açma, orduları teslim etme ve İtilaf devletlerinin güvenliği tehlikede gördüğü yerleri işgal etme hakkı gibi ağır şartlar içermektedir.
- Mustafa Kemal, Adana'dan ve İskenderun'dan bu anlaşmaya karşı çıkmış, "vatansa her şey" diyerek orduları teslim etmeyi reddetmiştir.
- 44:28Mustafa Kemal'in İtirazı
- Mustafa Kemal, İstanbul'dan gelen orduları teslim etme emrine karşı çıkmış ve "bu emre yapmayacağım" demiştir.
- Kemal, "bu emri yerine getirmeye yaradılışım müsait değil" diyerek büyük bir hakaret yapmıştır.
- Kemal, "bu yaptığımın askerliğe sığmadığını kabul ediyorum" diyerek görevinden alınmasını istemiştir.
- 46:27İstanbul'un Cevabı ve Ali İhsan Paşa
- Padişah, Ahmet İzzet Paşa'ya Kemal ile nasıl başa çıkılacağı konusunda soruyor.
- İngilizler Musul ve Kerkük'e gelmiş, Ali İhsan Sabit Paşa orada bulunuyor.
- Ali İhsan, 30 Ekim'de ateşkes imzalanmışken askeri harekatin devam etmesine karşı çıkıyor ve İstanbul'a sormak istiyor.
- 47:13Mustafa Kemal'in Kararı
- Aynı dönemde İskenderun Körfezinde bir kruvazör Mustafa Kemal'e nota veriyor.
- Mustafa Kemal, İstanbul'a sormadan "karaya çıkarsan ateş ederim" diyerek kendi kararı veriyor.
- Mustafa Kemal, kruvazörün karaya çıkması durumunda Ankara'ya vuracağını belirterek ateş emri verdiğini söylüyor.
- 47:52İstanbul'un Tepkisi
- İstanbul, Mustafa Kemal'in davranışını şikayet ediyor ve Mondros ateşkesinin bozulacağını söylüyor.
- Harbiye Bakanı, Mustafa Kemal'e Osmanlı Devleti'nin ateşkes anlaşması imzalamış olduğunu hatırlatıyor.
- Mustafa Kemal, emri yapmaya müsait olmadığını ve askerliğe sığmadığını kabul ederek İskenderun sancağını teslim etmeyi ve Türk komutanı istemeyi belirtiyor.
- 49:03Mustafa Kemal'in Aksiyonu
- İstanbul, Mustafa Kemal'in Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'nı kaldırıyor ancak devam ettiriyor.
- Mustafa Kemal, Adana'ya geçip ordunun yarısını (Ali Fuat Cebesoy Paşa'nın 20. Kolordusu) kaçırdıyor.
- 8-10 Kasım arasında üç gün içinde asker ve teçhizatı Ankara'ya yürüttürür.
- 50:01İstanbul'a Dönüş
- Mustafa Kemal 13 Kasım Çarşamba günü İstanbul'a geliyor.
- Treninden indiğinde Boğaz'da 55 parça gemi demir atarken ağlıyor.
- Averof zırhlısı (Yunan'ın) Boğaz'da demir atarken Mustafa Kemal'in üzüntüsü artıyor.