Buradasın
Marksizm ve Türkiye'de Sosyal Dönüşüm Üzerine Akademik Tartışma
youtube.com/watch?v=sJY9vnukrLAYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Metin Hoca (Yavuz Selim Kaya) ve Levent Safalı gibi akademisyenlerin katıldığı, Marksizm ve sosyal dönüşüm konularını ele alan bir akademik sohbet formatındadır. Videoda ayrıca Aysel Okan gibi katılımcılar da yer almaktadır.
- Konuşmada Marksizm'in günümüzdeki geçerliliği, güncellemesi gereken alanları ve Türkiye'deki uygulanabilirliği ele alınmaktadır. Tartışma, proleterya diktatörlüğü, komünist manifesto, işçi sınıfının yapısı, sermaye sınıfı ve devlet ilişkileri, teknolojik gelişmelerin toplumsal ilişkileri etkisi, sosyal devlet anlayışı, sınıf bilinci ve Türkiye'deki egemen sınıfların değişimi gibi konuları kapsamaktadır.
- Videoda ayrıca Marksizm'in felsefi temeli olan diyalektik materyalizm, Bonapartizm, faşizm, yabancılaşma gibi kavramlar ve Gezi Parkı hareketi gibi güncel olaylar da Marksizm kavramlarıyla ilişkilendirilmektedir. Tartışma, bir sunum formatıyla başlayıp soru-cevap bölümüyle devam etmekte ve katılımcıların aktif katılımıyla interaktif bir ders ortamı sergilemektedir.
- 00:01Marksizm ve Sosyalist Devrim
- Komünist Manifesto'ya göre toplumsal dönüşüm için siyasi devrim gereklidir ve bu devrimden sonra yapılacak işler sıralaması günümüzde de geçerlidir.
- Proleterya diktatörlüğü, dar anlamda bir sınıfın topluma baskı uygulaması değil, doğum lekelerinin yayılmasını önlemek için gerekli bir güç olarak algılanmalıdır.
- Kapitalizmin bize bırakacağı doğum lekeleri, günümüzde 150 yıl önceye göre daha fazla olacaktır.
- 04:10Marksizmin Güncellenmesi Gereken Alanlar
- İşçi sınıfının yapısı ve bileşimi güncellenmelidir; fiilen çalışan proleteryanın dışındaki yedek işgücü daha fazla ağırlık kazanmıştır.
- Sermaye sınıfı ve devlet ilişkileri açısından, ilkel birikim süreci günümüzde de devlet eliyle yeniden ortaya çıkmaktadır.
- Teknolojik gelişmelerin insan ilişkilerini nasıl etkilediği ve örgütlenme imkanlarını nasıl değiştirdiği ciddi bir araştırma konusu olmalıdır.
- 12:47Teknoloji ve İnsan İlişkileri
- Konuşmacı, teknolojik dijital çağın insan ilişkilerini olumsuz etkilediğine dair referanslar sundu ancak bu imkanların toplu hareket gibi olumlu yönleri de olabileceğini sorguluyor.
- Dijital çağın teknolojik gelişmelerinin kendiliğinden hayır sağlayacağını düşünmediğini, bunun için müdahale ve özne olarak etkinlik gerekliliğini vurguluyor.
- Her teknolojinin iki taraflı olduğunu, bir kılıç gibi kesen bir araç olarak görülebileceğini ve bunun yollarını daha fazla düşünmemiz gerektiğini belirtiyor.
- 14:15Marx ve Hindistan Meselesi
- Konuşmacı, Marx'ın Hindistan'ı sömürgeleştirmenin uygarlaştırıcı yanını da söylemiş olduğunu ve bu nedenle eleştirildiğini belirtiyor.
- Tarihsel bütünsellik fikrine dayanarak, İngiltere'nin Hindistan'ı sömürgeleştirmeseydi orada batı'nın sosyalizm anlayışının dışında mükemmel bir şey çıkacağını düşünmediğini ifade ediyor.
- 15:50Modernizasyon ve Çekirdek Aile
- Konuşmacı, Elazığ'dan geçen bir ensest olayı bağlamında, bir sosyologun çekirdek ailenin dışarıdan modernizasyon adına dayatılan ve geniş ailenin dayanışma imkanlarını yok ederek aileleri kapitalizm karşısında savunmasız bırakan bir şey olduğunu söylediğini aktarıyor.
- 16:46Burjuvazinin İnsanlık İçin Rolü
- Konuşmacı, burjuvazinin bugün insanlık için daha iyi bir dünya getirebileceği imkanlarının olduğunu ve bunu yapma niyetinin de olduğunu düşünmediğini belirtiyor.
- Şirketlerin sosyal sorumluluğu makyaj olduğunu, iyi şeyler yaptıklarında mutlaka kar amaçlı bir şeyle bağlantılı olduğunu savunuyor.
- Kapitalizmin insanın önündeki sorunları (kadın sorunu, mülteciler, çevre kirlenmesi gibi) bizzat kendisinin yarattığını veya var olanları daha da azdırdığını vurguluyor.
- 44:35Ideoloji Kavramı
- Konuşmacı, ideolojinin yanlış bilinçle özdeşleştirildiğini ve Marx-Engels'in kapitalizmin kendi gelişiminin insanların gerçeği olduğu gibi görmesini engelleyen perdeleri ortadan kaldıracağını düşündüklerini belirtiyor.
- 1859 tarihli "Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı" önsözünde Marx'ın ideolojinin artık lanet olsun olmasın değil, insanların maddi gerçekliğin bilincine varmalarında bir vasıta olarak görüldüğünü açıklıyor.
- Marksistler ve devrimcilerin ideolojik mücadele bağlamında durduğu, akademisyenlerin ise ideolojik kavramı kendi bütünlüğü içerisinde irdelemeye çalıştığı konusunda bilgi veriyor.
- 47:02Güney Afrika Örneği
- Konuşmacıya Güney Afrika'da Nelson Mandela'nın zencilerin hakkı tanındıktan sonra devlet sermayesini kademeli olarak zencilere aktardığı ve borsadaki şirketlerin yüzdesinin zencilere ait şirketlere gitmesini yasal hale getirdiği belirtiliyor.
- Konuşmacı, bu durumu devletin refah devleti veya Türkiye'deki tanımıyla sosyal devlet tanımına uygun bir yeniden bölüştüm politikası olarak görüyor.
- 48:23Sosyal Devlet ve Vergi Politikaları
- Refah devletin veya sosyal devletin göstergelerinden biri vergi politikalarında ortaya çıkar; doğrudan vergilerin payını artırıp dolaylı vergilerin payını düşürmek adil vergi ve adalet anlamına gelir.
- Gelir dağılımındaki yeniden bölüşüm veya gelir transferi, emekçilerin ve işçilerin bizzat emekleri sonucunda kazanmadıkları maddi getirileri aktarımı olarak görülebilir.
- Sosyalistler, kapitalist toplum içinde işçilerin ve emekçilerin durumunu iyileştirecek her türlü mekanizmayı desteklerler, ancak bunların sömürüyü köklü biçimde ortadan kaldırmadığını bilirler.
- 50:00Türkiye'deki Kapitalizm ve İthal İkamesi Dönemi
- Türkiye'deki kapitalizm ve sermaye birikiminin, 1960'lı yıllardan 1978'e kadar devam eden ithal ikamesi döneminde emekçi kesimlere gelir transferi sağlamaya ne gücü ne de niyeti vardır.
- İthal ikamesi döneminde, üretilen ürünlerin pazarlanması için ya dış pazarlara (İtalya gibi) ya da iç pazarda satılması için işçi ve emekçi sınıfların belirli düzeyde gelir sahibi olmasına imkan tanınması gerekirdi.
- Demirel döneminde tarım ürünlerinin taban fiyatlarıyla ve tarım girdilerinin (mazot gibi) ucuzlatılmasıyla sübvansiyon politikaları uygulanırken, bu politikalar günümüzde kapitalizmin lügatından silinmiş durumdadır.
- 53:04Sınıf Kavramı ve Sınıf Bilinci
- "Kendinde sınıf" kavramı, bir işçi olarak sadece işveren için çalışıp ücret almakla kalmayıp, aynı fabrikada çalışan diğer işçilerle birlikte haklar için mücadele etmeyi ve bu mücadeleleri genel olarak işverenlere karşı yapmayı anlatır.
- "Kendisi için sınıf" kavramı, bir işçi olarak sadece kendi mahallesindeki memur veya bakkal gibi diğer kişilere benzemeyen bir yer işgal ettiğini düşünmek anlamına gelir.
- Sermayedarlar için de benzer bir ayrım yapılır; bir sermayedar olarak sadece kendi işine bakmak yerine, diğer sermayedarlarla birlikte devlet politikalarını etkilemek için ortak hareket etmek "kendisi için burjuvazi" olmayı ifade eder.
- 58:29Altyapı-Üst Yapı İlişkisi
- Konuşmacı, "altyapı üst yapıyı belirler" ifadesine itiraz ederek, altyapı yerine "temel" (base) kavramını kullanmayı tercih ettiğini belirtiyor.
- İktisadi yapı, üretim tarzının üzerine yükselir ve üretim tarzından daha değişken bir yapıya sahiptir; Türkiye'de en az 70 yıldır kapitalist üretim tarzı varken, iktisadi yapısı sürekli değişmiştir.
- İktisadi yapı, temelin üst yapı öğelerini belirlemesinde bir aracı olarak değerlendirilebilir, ancak her zaman egemen fikirlerin egemen sınıfların fikirleri olduğu düşünülmelidir.
- 1:00:57Yapı ve Egemen Düşünce Arasındaki İlişki
- 1960'lı yıllarda Suleyman Demirel başbakan iken egemen sınıflar sermaye sınıfıydı ve bugün de sermaye sınıfı egemen sınıf.
- 1960'lı yıllarda Türkiye'de sekülerizm, Batıya yaklaşım ve eğitim hedefleri açısından Türkiye başka bir yerdeydi, egemen sınıfların düşünceleri o zaman farklıydı.
- Yapı (üretim tarzı) özünde aynı iken, üst yapıdaki düşünce ve ideolojik sistemler değişebilir, bu değişkenlikleri belirlemek için başka dolaymlar araya girmek gerekir.
- 1:03:05Sermaye Sınıfı ve Seküler Düşünce İlişkisi
- 1960'lı yıllarda sermaye sınıfı seküler düşünceye tahammüllü iken, bugün seküler düşünceyi sermaye birikim süreçlerinin ve kendi egemenliğinin önünde tehdit olarak görüyor.
- Bugün sermaye sınıfı, seküler düşüncenin kendi egemenliğini sarsıcı boyutlara varabileceğini düşünüyor ve dini ideolojiyi kendisine ideolojik bir araç olarak seçebilir.
- Yapının değişmediği halde egemen düşünce değişebilir, bu durumda yapı egemen düşünceyi birebir belirlemiyor.
- 1:04:15Hukuk Sistemi ve Yapının İlişkisi
- Yapının değişmediği halde hukuk sistemi değişebilir; örneğin daha önce anayasa mahkemesi özelleştirmeleri iptal edebiliyordu.
- AKP iktidarı döneminde yargı organlarının yetkileri kısıtlandı ve özelleştirmeleri iptal etme yetkisi kaldırıldı.
- Yapının değişmediği halde hukuk sistemi yapıya ters düşebilir ve yapı bu hukuk sistemini ortadan kaldırabilir.
- 1:05:34Marksizm'de Devlet Kavramı
- Marksizm'de işçi sınıfının sermaye ile mücadelesinde genelde sınıfın karşısında muhatap olarak devleti görüyor.
- Devletin görece özerkliği ve bonapartizm kavramıyla devletin, gerektiğinde işçi sınıfı ve burjuvazinin baskı aygıt olmanın ötesinde burjuvaziyi de terbiye eden ve gerekirse burjuvaziyi de karşısına alan bir yapıya dönüşebilir.
- Marx'ın anlayışına göre komünist toplumda devlet mekanizması tahrip edilmesi gereken bir yapıdır ve eski devlet mekanizmasını aynen devralıp kendimize uyduramayız.
- 1:08:38Sosyal Mücadele ve Devlet İlişkisi
- Siyasi iktidarın fethine kadar siyasi mücadelenin birinci hedefi olarak devletin gösterilmesi anarşizmle ilişkilidir, Marksizm'de değildir.
- Sosyalist mücadelenin devletle karşı karşıya gelen yanları olabilir, ancak mücadele eden unsurların birinci hedefini devlet olarak görmesi sosyalist mücadelenin aksindedir.
- Türkiye'de kendini solcu olarak tanımlayan unsurlar, toplumdaki tüm sorunların devletin tahakkümü olduğunu düşünmektedir, bu da bir yanılgıdır.
- 1:10:51Bonapartizm ve Faşizm Kavramları
- Bonapartizm, netameli bir olay olarak değerlendirilir ve pratikte faşizm değerlendirmelerinden daha fazla ipucu verir.
- Faşizm kavramı, dünya komünist hareketi ve üçüncü enternasyonel tarafından Dimitrof'ün faşizm tahlilindeki yerleşiklik kazanmasıyla ortodoks marksizm adına reddedilmiştir.
- Bonapartizm, devletin göreli özelliği bağlamında günümüzde yeni versiyonları olabilir ve faşizm kavramı ile birlikte araştırılabilir.
- 1:13:08Sınıf Mücadelesi ve Yabancılaşma
- Geleceğin toplumunda işçi sınıfının şekil değiştirdiği ve sınıf mücadelesinin sadece işçi sınıfı değil, Ruj ve Kobane gibi hareketlerle de gerçekleştiği tartışılır.
- Yabancılaşma konusu, teknolojinin insanı insanlığından çıkarmasına vesile olduğu ve insanların kendi beynlerine bile yabancılaşmaya kadar geldiği bir durum olarak ele alınır.
- Devrimin gerçekleştiricileri sadece işçi olmayabilir, ancak devrimin sigortası ve geleceğinin güvencesi olarak işçi sınıfının ön planda olması gerekir.
- 1:19:31Marksizm ve Özne-Nesne İlişkisi
- Marksizm'de özne ile nesne arasında mutlak bir düalizm yoktur, her ikisi de sürekli bir ilişki içerisindedir.
- Özne, nesneyi değiştirirken kendisi de başlangıçtaki özne olmaktan çıkar ve sürekli değişir.
- Diyalektik materyalizm, özneyi hem içsel hem dışsal olarak görür; dışarıdan müdahale ederken, nesne özneyi de belirler.
- 1:23:00Toplumsal Devrim ve Siyasi İktidar
- Toplumsal devrim, toplumsal dönüşüm elbette işin özüdür ve esasıdır.
- Herhangi bir toplumsal devrimin kendisini önceleyen bir siyasal devrim olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir.
- Sol içerisinde sadece anarşistler değil, siyasi iktidarı düşünmeyenler de vardır, ancak toplumsal dönüşümü sağlamak için siyasal iktidarı fethetmek zorundadır.