Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Derin Kutu" adlı televizyon programında, sunucu Sabri Bey'in Profesör Dr. Ömer Özyılmaz (İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı), Ömer Osmanoğlu (Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi) ve Cemal Vanlıoğlu (Beyoğlu Vaizi) gibi konuklarıyla birlikte kültür savaşları ve Türk kimliği konularını tartıştığı bir sohbet programıdır.
- Programda, Türkiye'nin kültürel kimliği, emperyalist güçlerin kültürel hegemonyası ve Batılılaşma süreci ele alınmaktadır. Özellikle yılbaşı kutlamaları, Noel, Anneler Günü gibi Batı'dan gelen kutlamaların İslam kültüründeki yeri, Türk toplumunun İslami kimliğine dönüş süreci ve kültürel kimlik korumanın önemi tartışılmaktadır. Konuşmacılar, Türk toplumunun kendi köklerine dönme sürecinde olduğunu ve İslam değerlerine uygun bir yaşam tarzı benimsemeye ihtiyaç duyduğunu vurgulamaktadır.
- Programda ayrıca İslam felsefesi, cami imamları ve müezzinlerin görünüşü, kılık kıyafet konuları, "etik" ile "ahlak" arasındaki farklar ve kültürel etkileşimler de ele alınmaktadır. Konuşmacılar, Türk kimliğinin güçlendirilmesi ve dünya ile sağlıklı bir kültür alışverişinin önemi üzerinde durarak, sadece eleştiriler yapmak yerine pratik çözümler sunma gerekliliğini vurgulamaktadır.
- 00:16Programın Tanıtımı ve Konuklar
- Derin Kutu programında Cemal Vanlıoğlu, Ömer Osmanoğlu ve Profesör Dr. Ömer Özyılmaz konuklar olarak yer alıyor.
- Program, Müslümanların yılbaşı ile ilgili sendromu ve Türkiye'de kültür savaşları konularını ele alacak.
- Türkiye'nin kültürünün istila edilmesi ve milletin direnişi konusu gündeme getiriliyor.
- 02:27Kültür Savaşları ve Türkiye'nin Yönü
- Profesör Dr. Ömer Özyılmaz, Türkiye'nin yönünün kıbleye doğru olduğunu ve bin dörtyüz-yüzbeşyüz yıldır oraya yönelmiş olduklarını belirtiyor.
- Osmanlı Devleti yıkılırken emperyalistler tarafından tuzağa düşürüldük ve yeni kurulan cumhuriyetle milletimizle devletimiz bir araya gelip güçlenmesin diye tedbirler alındı.
- Bizi kültürel, sosyal ve ekonomik bakımdan zengin bir kültürden çıkarmak için tuzağa düşürdüler.
- 04:57Milli Kimlik ve Kültür Savaşları
- Milli kimliğimizi ortadan kaldırmak için üzerimize geldiler ve hedefi "bu millet kendisi olmaktan, kendi köklerine bağlı olmaktan kopsun" oldu.
- Bizi giyimimizden, kuşamımızdan, bayramlarımızdan, sevinçlerimizden, kederlerimizden koparıp başkalarının bayramlarını bize kabul ettirmeye çalıştılar.
- Yılbaşı gününe çok önemli bir anlam yüklemeye çalıştılar ve insanları kendi köklerinden, inançlarından, kültürlerinden koparmaya çalışıyorlar.
- 07:26Yılbaşı'nın Ekonomik ve Psikolojik Boyutları
- Yılbaşı, emperyalistlerin ekonomik olarak insanları sömürdüğü gündür.
- İnsanları alışverişe yönlendirmek için ticari vurgun yaparlar ve bankalar kredi vererek harcamaya teşvik ederler.
- Psikolojik bakımdan da bu gece insanları sarhoş olmaya, kendinden geçmeye ve kendi varlığını unutmaya yönlendirmeye çalışıyorlar.
- 08:11Yeni Türkiye ve Oyunun Çözülmesi
- Yeni Türkiye kurulmaya başladığı andan itibaren memleketimizde bu oyun çözülmeye, sezilmeye ve üzerinde durulmaya başlanmıştır.
- Halka yapılan bir ankette, yılbaşında yüzde 85-90'ı evinde, yüzde 2-3'ü ise eğlence yerlerinde yılbaşına gireceğini belirtmiştir.
- Millet bu oyunu çözmüş ve bundan sonra da duracaktır.
- 09:19Kültürel Hegemonya ve Sömürgecilik
- Hegemonya, emperyalizmin ve sömürgeciliğin yumuşak bir biçimde uygulanma tarzıdır.
- İki tür sömürgecilik vardır: biri silahla doğrudan, diğeri ise kültür, maneviyat, ahlak ve göreneklerle gerçekleşen yumuşak sömürgecilik.
- Kültürel hegemonya, zamanla sürece yayarak ve toplum içinde işbirlikçiler bularak, medya organları ve reklamlar kullanarak gerçekleştirilir.
- 12:10Türkiye'de Kültürel Dönüşüm
- Türkiye'de 150-200 yıldır var olan bu kültürel hegemonya, Osmanlı'nın son zamanlarında bürokrasi, askeri ve ilmiyede yaşanan bozulmalardan sonra Cumhuriyet döneminde daha sert bir şekilde gerçekleşmiştir.
- 30'lu ve 40'lı yılların Türkiye'sinde, Türkiye'li olmak, Müslüman olmak ve Batılı olmak arasında gidip gelen bir kültür çatışması yaşanmıştır.
- Batı'nın amaçlarını kendi amaçlarıymışçasına kabullenip yaygınlaştırmaya çalışan "beyaz elitler" veya "beyaz Türkler" bu süreçte önemli rol oynamıştır.
- 15:13Eğlence ve Kültür
- İnsanlar sadece eğlenmek istiyor, bu eğlence kültürün bir unsurudur.
- İnsanlar Hristiyanları taklit etmek için Noel'i kutlamıyor, sadece eğlenmek için bu etkinlikleri yapıyorlar.
- Türkiye'de yapılan bir kamuoyu araştırması sonucunda, Batı ile ilgili entegrasyona yüzde 30-40'lara kadar varan bir özenme sürecine girildiği belirlenmiştir.
- 17:41Türkiye'nin Kimliği
- Konuşmacı, Türkiye'nin yüzde 99'u müslüman olmadığını açıkça belirtiyor.
- İslami hukuk terimlerinin net oturmadığını ve şeffaf olmadığını iddia ediyor.
- "Müslüman olduk" demek yerine "mü'min olduk" demenin daha doğru olduğunu vurguluyor.
- 18:49Yıllık Kutlamalar ve Kültür Savaşları
- Programda milli piyango tartışması ve yılbaşı kutlamaları gibi konular ele alınıyor.
- Batı sinema sektörünün din değerlerine küfreden bir algı içerisinde olduğu ve yönetenlerin karanlık eller olduğu iddia ediliyor.
- Yıllık kutlamaların kültür ve kimlik üzerinde etkisi tartışılıyor, zamanla bu kutlamalar toplumun kültürünün ve kimliğinin bir parçası haline gelebiliyor.
- 21:31Kültür Değerlerinin Kaybı ve Alternatifler
- Farklı alternatiflerin, daha yerli ve milli eylemli biçimlerin sunulması gerektiği vurgulanıyor.
- Muhafazakar ailelerin bayramları kutlamanın önemine dikkat çekiliyor.
- Toplumun kendi değerlerine uygun eğlence biçimleri geliştirmesi gerektiği, yabancı kültürlerin empoze edilmesinin olumsuz etkileri tartışılıyor.
- 23:02Kültür Savaşları ve Kimlik Sorunu
- Yıllık kutlamaların tartışılması, bazıların kendi rant alanlarını kaybetme korkusuyla ilgili olduğu iddia ediliyor.
- Türkiye'de Malazgirt Savaşı'nın 26 Ağustos tarihinde milli gün olarak kutlanacağı belirtiliyor.
- Toplumun kendi kimliğine ve asil ruhuna döndüğü vurgulanıyor.
- 24:03Dini Açızdan Değerlendirme
- İslam inancına göre Allah'a tabi olunması gerektiği vurgulanıyor.
- Kemalizm ve batı yanlısı sistemlerle ilgili eleştirilerde bulunuluyor.
- Kültür savaşları kapsamında yabancı kültürlerin Türkiye'nin kendi kültürünü istila ettiği iddia ediliyor.
- 26:36İslami Çözüm Önerileri
- İslami bakış açısıyla kur'an ve sünnet ölçüsünde yürümek gerektiği belirtiliyor.
- Kültür emperyalizmi, deformasyon ve dejenerasyon gibi toplumsal sorunların çözümü için alternatiflerin sunulması gerektiği vurgulanıyor.
- Evdeki ahlaki çöküntünün, çocukların aile değerlerini kabul etmemesinin bir sonucu olduğu ifade ediliyor.
- 29:28İnanç ve Davranış Arasındaki İlişki
- Hz. Ömer'e atfedilen "İnandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanmaya başlarsın" sözü, inanç şekliyle davranış arasındaki ilişkiyi vurgulamaktadır.
- İnsanlar başlangıçta faiz, içki, kumar gibi konuları haram ve günah olarak yaklaşırlar, ancak gelir elde etmeye başladıklarında kendilerine hak ettiğini düşünmeye başlarlar.
- İnsanlar "fatih'in bunu gerektiriyor" veya "piyasa böyle" gibi ifadeler kullanarak helal-haram kavramlarına taban tabana zıt davranışlar sergilemeyi haklı çıkarıyorlar.
- 30:30Yılbaşı Kutlamaları Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, yılbaşı kutlamalarını yapan İslam ümmetine haksızlık edildiğini belirtiyor.
- İnsanlar yılbaşı kutlamalarını "Hristiyanlar da yapıyor, biz de yapalım" değil, sadece eğlenmek için yapıyorlar.
- Konuşmacı, vatandaşların camide namaz kıldıkları halde yılbaşı kutlamalarına katılmalarını "gaflet" olarak nitelendiriyor.
- 36:31Kültürel Etkileşim ve Sorunlar
- Peygamber Efendimiz, Medine'deki insanların kutladıkları iki günü "onlara benzemeyin" diyerek yasaklamıştır.
- Konuşmacı, vatandaşlara doğru eğitimi vermenin önemini vurguluyor.
- Türkiye'de uygulanan kanunların, gün isimlerinin, kıyafet tarzlarının ve yemek yeme adabının Batı'dan alınan özellikler olduğunu belirtiyor.
- Ramazan ve Kurban bayramlarının seküler bir bayram gibi kutlanmaya başlandığı, kredi ile alınan evler gibi sorunların da ele alınması gerektiği ifade ediliyor.
- 39:13Faiz ve Bankacılık Sistemi Hakkında Tartışma
- Konuşmacı, faiz ve bankacılık sistemini değiştirmek gerektiğini belirtiyor.
- Helal kazanç noktasında devletin mekanizmasının ülkemin değerlerine ve ahlakına uygun olması gerektiğini vurguluyor.
- Mücadele yaparken topyekün kesmek yerine zamanla insanları kazandırmak gerektiğini, kendi kodlara dönme sürecini yaşayacağımızı ifade ediyor.
- 41:18Yılbaşı Kutlamalarının İslam Açısından Değerlendirilmesi
- Konuşmacı, yılbaşı gibi kutlamaların İslam açıdan iki yönü olduğunu belirtiyor: imani tarafı ve topluma yansıyan amel tarafı.
- Yılbaşı kutlamalarının İslam'da yer bulamayacak, hiçbir hükmüne uymayacak, tamamen gayrı İslamî bir faaliyet olduğunu vurguluyor.
- Kutlamaların imani tarafını ele alarak, bu kutlamaların ne için yapıldığını ve amacının ne olduğunu sorguluyor.
- 42:28Anneler Günü Örneği
- Konuşmacı, anneler günü örneğini vererek İslam'da anne-baba hürmetinin her günün bir ibadet olduğu ve Kur'an-ı Kerim'de vurgulandığı konusunu anlatıyor.
- İslam'da anne-baba hürmetinin Allah'a ibadet kadar önemli olduğu, ancak Batı'dan gelen bu kültürün Türk toplumuna empoze edildiği iddiasını savunuyor.
- Batı'da aile ilişkilerindeki sorunları ve aileden kopma durumlarını örnek vererek, Türk kültüründe böyle bir ihtiyaç olmadığını belirtiyor.
- 45:02Ekonomik Yön ve İmanî Açıklama
- Konuşmacı, yılbaşı kutlamalarının ekonomik yönünü ele alarak, insanların tüketim ve israf politikasına alıştırılması gerektiğini belirtiyor.
- Batı'daki moda ve yeni alet edevat ile ilgili tüketim stereotipini Türk toplumunda da gördüğünü ifade ediyor.
- İnsanların yılbaşı kutlamalarında ne beklediklerini sorgulayarak, Müslümanların Allah'tan sağlık, huzur, bol para gibi şeyleri beklemeleri gerektiğini vurguluyor.
- 48:36Allah'tan İstemek İçin Doğru Yol
- Konuşmacı, Allah'tan istenmesi gereken şeyleri nasıl istemeliyiz diye soruyor.
- Kur'an'daki ayetlerden bahsederek, Allah'tan bir şey istediğimizde namazla ve sabırla (dua ile) istememiz gerektiğini belirtiyor.
- Yıllanma, içki, kumar, zina gibi gayrı İslamî ve gayrı ahlaki ortamlarda Allah'tan istemememiz gerektiğini vurguluyor.
- 49:41Batının Kültür Savaşı ve Türk Kimliği
- Almanya'da yaklaşık 4-5 milyon Türk ve toplam 7-8 milyon Müslüman yaşıyor, ancak Alman toplumunda kimliği korumakta zorlanıyorlar.
- Batı, Osmanlı'ya rakip olarak bakarak yenemediği bir rakibi kimliksizleştirmek için kültür savaşını yürütmüştür.
- Batı, Osmanlı'nın kimliğini yok etmek için kanunları, ticaret biçimlerini, aile hukukunu ve kültürü değiştirmiştir.
- 51:45Kimliksizleştirme ve Kimliğe Dönüş
- Türk toplumu ve İslam toplumları bugün kimliğinden koparılmak için büyük çaba içerisinde bulunuyor.
- Son 30-40 yıldır yapılan çalışmalar neticesinde millet kendi kimliğine, inancına ve kültürüne dönmeye başlamıştır.
- Kimlik, bir okyanusta giden geminin kaptanındaki kılavuza benzer; kimlikten koparılırsa büyük tehlikelere maruz kalır.
- 53:52Batının Kimliksizleştirme Stratejisi
- Emperyalistler önce kimliksizleştirir, sonra da yeni bir kimlik bağlarlar; artık toprakları değil zihinleri fethetmeye çalışıyorlar.
- Türk toplumuna yönelik yapılan operasyon, 50'li, 60'lı, özellikle 70'li yıllardan bu yana yapılan mücadele neticesinde bugün %85'i artık bu işlere karşı durmaktadır.
- Batı artık modernleşmek ve batılı olmak için ideal olmaktan çıktı, kimliği olan milletler bunu anladı.
- 55:07Kimliğe Dönüş Süreci ve Sorumluluk
- Millet kendi inancına ve kültürüne dönecektir, ancak bugün hala yılbaşı gibi etkinlikleri canhıraş bir şekilde kutlamak isteyenler vardır.
- Millet kendi özüne dönüyor, ancak bunu söyleyip yatmak yerine daha çok çalışarak milletle birlikte kendi özümüzü bulmamız gerekir.
- Eğlencelerle meşgul olurken, Suruç'ta, Arakan'da binlerce insan katlediliyor, İslam düşmanları ekonomik gücümüzü salıp soyup götürüyor.
- 59:29Yılbaşı ve İslam
- Yılbaşı'nın özellikle İslam'daki karşılığı haramdır.
- İslam karşıtı algılanan yaşam biçimlerinin doğal hareketleri olduğu ifade edilmektedir.
- Doğu, Güneydoğu, Karadeniz ve İç Anadolu'da Müslüman insanlar yılbaşı tatili için Fransa, İstanbul veya eğlence merkezlerine gitmeye hazırlanırken, beş vakit namaz kılanlar da küfre giriyor.
- 1:00:41Milletin Batılılaşması ve Tuzağı
- Konuşmacı, milletin Hristiyan olmak veya Hristiyanlar gibi davranmak istemesi kanaatinde değil, ancak milletin bir tuzağa düşürüldüğünü ve devletle arasının açıldığını belirtiyor.
- Devlet eliyle milletin başka bir yöne yönlendirilmesi için uğraşıldığı ve bu neticesinde bazı tortuların ve yanlışlıkların oluştuğu ifade ediliyor.
- Kur'an'da ve hadiste, başka milletlere benzemememiz gerektiği vurgulanıyor; "Men teşebbehe bi kavmin fe hüve minh" (Bir kavme benzeyen ondandır) hadisi aktarılıyor.
- 1:02:22Batılılaşmanın Gerçekleri
- Konuşmacı, 1994'te Avrupa'yı ciddi bir şekilde gezdiğini ve Avrupalıların memleketlerini kendi kültürleri doğrultusunda geliştirdiklerini belirtiyor.
- Türkiye'de "batılı partiler" olarak adlandırılanların aslında batılı olmakla ilgisi olmadığını, aksine memleketi onarmamış ve imar etmemiş olduklarını söylüyor.
- Devlet eliyle milletin batılı gibi olmaya, eğlenmeye, düşünmeye ve harcamaya yönlendirildiği ancak batılı gibi üretmeye yönlendirilmediği vurgulanıyor.
- 1:03:55Kültür ve Kimlik
- Konuşmacı, milletin kendine dönmesi gerektiğini, cirit, horon, bar gibi kendi kültüründeki eğlenceleri ve oyunları oynaması gerektiğini savunuyor.
- 29 Mayıs gibi kendi tarihlerinde coşmak yerine 31 Aralık gibi başkalarının oyunlarına katılmamak gerektiğini belirtiyor.
- Yeni Yıl gibi günlerde başkaları eğlencedeyken, Türk milletinin bu gece uyumamaması ve milletin kurtuluşu için düşünüp çalışması gerektiğini vurguluyor.
- 1:05:38Kültürel Dezenformasyon ve Hegemonya
- Konuşmacı, kültürel dezenformasyon ve hegemonya kavramını eleştirerek, Batı'nın bir egemen güç olarak toplumu kendisine benzetmeye çalıştığını ve bunun soft bir emperyalizm olduğunu belirtiyor.
- Batı felsefesinin yaygın olmasının ve Türk toplumunun batı felsefesine düşkün olmasının sebebinin felsefenin içinde İslam'a fazla yer verilmediği olabileceği öne sürülebiliyor.
- Konuşmacı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın milli piyangonun haram olduğunu söylemesine rağmen Sirkeci'de bir kilometrelik kuyrukun olduğu örneğini vererek, bu durumu açıklamak gerektiğini belirtiyor.
- 1:08:02Kültür Değerlerinin Geri Dönüşümü
- Konuşmacı, kendi kültür, milli ve dini farkında olmanın önemli bir adımdır ancak hayatın öyle yaşanmadığını, yaşam tarzının batılıya dönüştüğünü belirtiyor.
- Batılıların ilgi gösterdiği için yağlı güreş, halı dokuma ve şark köşesi gibi kültürel değerlerin keşfedildiğini, Türklerin kendi değerlerine ilgi göstermediğini vurguluyor.
- Doğu'da Şah Divanı adı verilen kültürde sıra geceleri, ilahiler okunması, peygamberlerin konuşulması ve dini bilgi sohbetleri yapıldığını, ancak bunların artık olmadığını anlatıyor.
- 1:09:56Kültür Algısı ve Öze Dönüş
- Televizyonlarda daha zengin bir kültür üzerine konuşulması, Divan edebiyatı ve Peygamber Efendimizin yaşam biçimine dair yarışmalar yapılması öze dönüş olarak görülebilir.
- Toplumda gaflet uykusundan uyandırmak için hocalara, eğitimcilere ve camilere ihtiyaç var, ancak bunun yanı sıra yaşam alanıyla ilgili işlemler ve tarzlar oluşturulması gerekiyor.
- Kültürde ve sanatta başarısızlığımız nedeniyle Hollywood filmlerini izliyor, iyi romanlar ve şiirler yazamıyoruz, Islami ölçülere uygun yaşam tarzının pratiklerini televizyonlarda ve sohbetlerde dile getirmiyoruz.
- 1:11:19Eleştirel Bakış ve Çözüm Önerileri
- Yıllar boyunca yılbaşı kutlamasına ve milli piyango almasına karşı olan konuşmacı, "kim bir kavme benzerse o ondandır" sözünü aktararak Gregorian takvimini kullanmamız ve cumartesi-pazar tatil yapmamızı eleştiriyor.
- Eleştirilerin bütüncül olması gerektiğini, kültürün bir gecede değil zamanla daha örgütlenmiş, organize eylem biçimleriyle yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
- 1:11:56İslam ve Felsefe
- Müslüman çevrelerde felsefeye olumsuz bir bakış açısı var çünkü 20. yüzyıl felsefesi pozitivist, materyalist ve ateist olarak görülüyor.
- Müslüman coğrafyada Kindi, Farabi, İbn-i Sina, İbn Rüşd, Gazali, İbn-i Mükeve, İbn-i Haldun gibi büyük filozoflar bulunmuş, İslam felsefesi müslümanların bu dünyayı, doğayı ve Allah'ı anlama girişimlerinin ürünüdür.
- Konuşmacı felsefeyi hayatın, kainatın ve Allah'ın evrendeki güzelliklerinin anlaşılmasının ilmi olarak görüyor ve bu anlamda felsefenin imanını güçlendirdiğini belirtiyor.
- 1:14:03Cami İmamları ve Müezzinlerin Fizik Yapısı
- Konuşmacı, cami imamlarının ve müezzinlerinin fizik yapısına dikkat çekiyor ve İslam dininin temsili açısından ahlaki bir yapıyla bir bütünlük gerektiği görüşünü paylaşıyor.
- Son zamanlarda güzel örnekler çıkmasına rağmen, süslü tayfa müezzinlerinin camilere girmesi konusunda eleştirel bir bakış açısı sergiliyor.
- 1:15:21Günahkarla ve Günahlarla Mücadele
- Kur'an-ı Kerim'de insanın nankördür, zayıftır ve düşmandır şeklinde ifadeler bulunmaktadır.
- İstihdam edilen bazı ifadelerin yanlış anlaşılmasından kaynaklanan endişeler bulunmaktadır.
- Günahkarla değil, günahlarla mücadele etmek gerektiği vurgulanmaktadır; günahkarla mücadele edersek onları nasıl çekeceğimizi sorgulamaktayız.
- 1:18:01Kimlik ve Kültür Geçişleri
- Namaz bir kimlik olarak kabul edilmektedir; Peygamber Efendimiz zamanında mümin ile kafir arasındaki farkın namaz olduğu belirtilmiştir.
- Etik ve ahlak kelimeleri arasında fark vardır; etik kurallara uygun demektir, ahlak ise Kur'an ve Sünnet'e uygun demektir.
- Toplumlar birbirlerinden etkilenir, ancak kimliğimizi güçlendirmek önemlidir; Mevlana Hazretleri'nin "pergelin bir ayağı sabit olması" sözüyle ifade edilmiştir.
- 1:23:15Kültür Değişimlerinin Olumlu Yönleri
- Selçuklular ve Osmanlılar döneminde, Endülüs ve Abbasiler bizi taklit etmiştir.
- Günümüzde de milletin kendi çizgisine döndüğü ve dünyaya güzelliklerini anlatacağına inanılmaktadır.
- Peygamber Efendimiz'in "gayrimüslimlerle diğer kültürlerden gelenleri duyduğumuzda ne yapalım?" sorusuna verdiği cevap, faydalıysa alın, ahlaki değilseniz sorun yoktur şeklinde özetlenebilir.