Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "An ve Zaman" adlı tarih programında sunucu Özgenur Reyhan Güler, Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci ile bir röportaj gerçekleştiriyor. Ayrıca "Ağlayan Şehir Kudüs" adlı programda Prof. Dr. Ekrem Bora ve diğer konuşmacılar da yer alıyor.
- Video, Kudüs'ün dünya üç büyük semavi din için mukaddes bir şehir olarak tarihsel gelişimini kronolojik olarak ele alıyor. Kudüs'un kuruluşundan başlayarak, Yahudi tarihi, Hz. İsa'nın hayatı, Müslümanların Kudüs'e ilgisi, Haçlı seferleri, Osmanlı hakimiyeti ve modern İsrail'in kuruluş sürecine kadar uzanan geniş bir zaman çizelgesi sunuluyor. Ayrıca İsrail-Filistin çatışmasının tarihsel kökenleri, siyonizm hareketi ve bölgedeki etnik gruplar arasındaki ilişkiler detaylı şekilde inceleniyor.
- Video, Kudüs'ün dört farklı mahallesinin (müslüman, hıristiyan, ermeni ve yahudi) özellikleri, İsrail'in başkent ilan ettiği yeni kısım hakkında bilgiler ve bölgedeki siyasi durumu da kapsıyor. Ayrıca Yahudilerin tarihsel geçmişi, yaşadığı zorluklar, pogromlar ve antisemitizm olayları ile Osmanlı Devleti'nin siyonist hareketlere karşı tutumu gibi önemli konular da ele alınıyor.
- 00:14Programın Tanıtımı
- Özgenur Reyhan Güler, "An ve Zaman" programının sunucusu olarak izleyicilere selamlaşıyor.
- Bu hafta programı, İsrail-Filistin çatışmasının tarihsel seyrini ve geçmişindeki nedenleri ele alacak.
- Kudüs'ün önemi, tarihsel seyri ve orada yaşanan zulmün bilinmeyenleri konuşulacak.
- 01:59Konuşmacının Tanıtımı
- Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci programda konuk olarak yer alıyor.
- Programın etiketi "Gönlümdeki Kudüs" olarak belirtiliyor.
- Konuşmacı, Kudüs'ün tarihsel perspektiften anlaşılmasının önemini vurguluyor.
- 03:43Kudüs'ün Önemi ve Tarihsel Kökeni
- Kudüs, dünyadaki üç büyük semavi dinin (Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet) mukaddes saydığı tek şehirdir.
- Kudüs, Hz. Davud tarafından milattan önce 10. asırda kurulmuş bir şehirdir.
- Eskiden oraya "Kenan ili" deniyordu ve Hz. İbrahim'in kavmi ile beraber 2000 sene evvel yerleştiği yerdi.
- 05:37İsrail'in Tarihsel Kökeni
- Hz. İbrahim'in oğulları İsmail ve İshak, sırasıyla Arapların ve Yahudilerin atasıdır.
- Hz. Yakup (İsrail) peygamberin on iki oğlundan türemiş bir topluluk İsrailoğulları ve Yahudi dininin mensuplarıdır.
- İsrailoğulları, Mısır'da bin sene kadar kaldıktan sonra Musa peygamber'in liderliğinde Filistin'e döndüler.
- 07:09Arzı Mevud ve İsrail'in Toprak Hakkı
- Arzı Mevud adanmış toprak, Akdeniz'de Şeria Nehri'nin arasıdır ve bugünkü İsrail'in resmi topraklarını ifade eder.
- Nilden Fırat'a kadar İsrail'in emelleri olduğu söylenir, bu da Süleyman peygamber'in hakimiyet kurduğu topraklardır.
- Musa peygamber Filistin'e kadar geldi ancak buraya giremedi, Nığbo Dağı'ndan araziyi inananlara gösterdi ve Jerico'da vefat etti.
- 08:35Davut Peygamber ve Kudüs
- Davut peygamber, Kudüs'ü (o zamanki ismi Urşale) kurmuş ve burada büyük bir mabet inşaatına başlamıştır.
- Kudüs, dört tepe üzerinde kurulmuş bir şehir olup, Davut peygamberin kabri şehrin tam ortasında bir volkanik kayalık tepe üzerinde bulunmaktadır.
- Davut peygamber ömrü vefa etmedi, oğlu Süleyman peygamber devam etmiş ve yedi yıl kadar sürdüğü söylenen muazzam bir mabet inşa ettirmiştir.
- 10:46Beyt-i Makdis'in Önemi
- Beyt-i Makdis'in inşaatı, Yahudilerin çok ihtişamlı bir hayat yaşamaya başlamasına neden olmuştur.
- Kur'an-ı Kerim'de de geçtiği gibi, Beyt-i Makdis'in inşaatında insanlar yanında cinler de çalışmış, yüz ton ağırlığında taşları taşıyarak.
- Kudüs'ü kudüs yapan, bu muhteşem mabet olmuştur.
- 11:48Yahudiler Arasındaki Ayrılıklar
- Beyt-i Makdis'in inşaatı sırasında Yahudilerden bir fırka, Musa peygamberin böyle bir şehir kurmadığını söyleyerek ayrılmıştır.
- Bu ayrılık sonucu Samiriler (Samaritin) adlı bir topluluk oluşmuş, günümüzde Filistin'de Nablus şehrinde yaşamaktadırlar.
- Samiriler, Müslümanlara benzer şekilde namaz kılar, secde ederler, kendi ayrı bir Tevrat'ı (Tora ha Şömra) vardır ve Kudüs'ü mukaddes kabul etmezler.
- 13:36Yahudi Dininin Kaynakları
- Yahudilerin dini kaynağı Tevrat'tır (Tora), ayrıca Musa peygamberin sözlü beyanları hahamlar tarafından toplanıp Talmud kitabına getirilmiştir.
- Talmud, Tevrat'ın pek çok hükmünü izah ettiği için Yahudi dininde çok önemli bir kitaptır.
- Talmud'u kabul etmeyen bir grup ayrılmış, bu ayrılanlara Karai (okuyanlar) denilmiştir.
- 14:48Yahudi Devletinin Çöküşü ve Diasporası
- Kudüs uzun zaman Yahudi devletinin merkezi olmuş, ancak bu devlet ikiye ayrılmış: Kuzeydeki İsrail Devleti ve Güneydeki Yahuda Devleti.
- Asurlular kuzeyi, Babilliler ise güneyi ve Kudüs'ü Milattan 500 sene önce ortadan kaldırmış, Yahudileri Babil'e sürmüşlerdir.
- Beyt-i Makdis'i harap eden Babilliler, Yahudilerin ileri gelenlerini Babil'e sürmüş, Tevrat'ı da kaybetmişlerdir.
- 16:26Yahudilerin Dönüşü ve Diasporası
- Yahudiler 50 sene Babil'de sürgün kaldıktan sonra, Babillilerin Perslere yenilmesiyle dönebilirler.
- İsteyenler Filistin'e dönmüş, bir kısmı Babil'de kalmış ve yüksek bir kültür vasatı ortamı kurmuşlardır.
- Kudüs'e gelenler Beyt-i Makdis'i tamir etmiş, tekrar eski haline döndürmeye çalışmışlardır.
- 17:21Tevrat'ın Yeniden Yazılması
- Yahudilerin Eza (Üzeyir) adlı bir haham, Milattan 300-400 sene önce herkesi gezerek Tevrat'tan hatırladıklarını yazmıştır.
- Bu şekilde bugünkü Tevrat ortaya çıkmış, ancak içinde ilahi kelam, hikaye ve insan sözü karışımı olmuştur.
- İskender işgal etmiş ancak çok fazla yerli halka müdahale etmemiş, Romalılar ise Milattan önce 50-60 sene evvel işgal etmiş ve Yahudilerin rahatları kaçmıştır.
- 18:36Kudüs'ün Tarihi İşgalleri
- Asurlular Kudüs'e gelmedi, ancak Babilliler M.Ö. 6. asırda Kudüs'ü işgal edip, yakıp yıktılar, Beyt-i Makdis'i harap ettiler ve ileri gelenleri Irak'a götürdüler.
- İskender M.Ö. 4. asırda Filistin'i işgal etti ancak büyük tahribat yapmadı, Yahudileri kendi hayatlarında bıraktı.
- Romalılar İskender'in düzenini devam ettirdiler ve Yahudiler Beyt-i Makdis'i tamir ettiler.
- 19:40Herodes ve Hz. İsa'nın Gelisi
- Büyük Herodes, Makedonya asıllı bir Yahudi krallıktı ve Hz. İsa'nın doğuşu üzerine sadece o sene doğan erkek çocukları öldürme emri verdi.
- Hz. İsa'nın annesi Meryem, oğlunu önce Suriye'ye, sonra Mısır'a götürdü ve büyüdüğünde Nasıra'dan Kudüs'e geldi.
- İsa peygamber doğuşu üzerine üç müneccim (zalzalçı) yıldızların hareketinden büyük bir insanın doğacağını anlayıp, Herodes'e müracaat ettikten sonra İsa'ya gittiler.
- 22:43Romalıların Zalimliği ve Yahudilerin Dağılması
- Roma hükümdarı Hadrianus, Beyt-i Makdis'in yerine Jüpiter tapınağı yapmak istedi, bu nedenle Yahudiler ayaklandılar.
- Roma, ayaklanmaya sert cevap verdi, Titus Kudüs'ü yaktı ve Beyt-i Makdis'i harap etti.
- Romalılar Yahudileri Kudüs'ten ve Filistin'den tamamen çıkardılar, Yahudiler M.Ö. 100-150 yıllarında dünyanın her yerine dağıldılar.
- 24:43Hz. İsa'nın Kudüs'teki Hayatı
- Hz. İsa Beytüllahim'de dünyaya geldi, Kudüs'te yetişti ve peygamberliğini insanlara duyurdu.
- Yahudiler İsa'ya inanmadılar çünkü bekledikleri kurtarıcı silahlı ve sert biri olacaktı, İsa ise "yüzünüze vurursanız öbür yüzünü çevirin" diyordu.
- Yahudiler İsa'yı Roma valisi Pontius Pilatus'a ihbar ettiler, İsa idam edilecekken müslümanlar onun çarmıha gerilmediğini, hıristiyanlar ise çarmıha gerildiğini ve dirildiğini iddia ederler.
- 28:03Kudüs'te Hristiyanlık Yeri
- Zeytin dağı ile Beyt-i Makdis arasında Mane bahçeleri bulunur ve burada 2000 yıllık zeytin ağaçları vardır.
- Hz. İsa, Romalılar tarafından ceza almak üzere Golgota tepesine götürülmüş, bu yolda sendelediği, Meryem ve Maria Magdalena ile karşılaştığı yerler vardır.
- Maria Magdalena, İsa'nın kan içinde kalan ayaklarını lavanta suyuyla yıkamış ve Hristiyan azizlerinden biridir.
- 29:04Kıyamet Kilisesi ve Azize Helena
- Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği yerde Azize Helena tarafından Kıyamet Kilisesi (Mukaddes Mezar Kilisesi) inşa edilmiştir.
- Azize Helena, İstanbul'u kuran İmparator Konstantinos'un annesi olup, Hristiyanlık için önemli emanetleri toplayıp İstanbul'a getirmiştir.
- Kıyamet Kilisesi, Hristiyanlığın en önemli yerlerinden biridir ve ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir.
- 30:19Kudüs'te Hristiyanlık ve Müslüman İlişkisi
- Kudüs, Hristiyanlık için Hz. İsa'nın hayatının geçtiği, son yemeğini yediği ve Davut Peygamberin kabrinin bulunduğu bir şehirdir.
- Hristiyanlıkta birçok mezhep vardır ve her biri kendini hakiki Hristiyan olarak kabul ederek mukaddes mekanlarda söz sahibi olmak ister.
- Hz. Ömer, Kudüs'e geldiğinde namaz kılmak istese de, "Eğer burada namaz kılsam burayı camiye dönüştürürler" diyerek başka bir yerde namaz kılmış ve o yer bugün Ömer Camii olarak bilinmektedir.
- 31:51Kudüs'te Yahudiler ve Müslümanlar
- Yahudiler için Kudüs, Beyt-i Makdis'in yıkılmasıyla sadece bir hatıra kıymetindedir ve dini bir anlam taşımamaktadır.
- İsrail, Kudüs'teki mukaddes mekanları Müslümanların eline bırakmıştır; Mescid-i Aksa ve Musa Peygamber'in kabri Müslümanların elindedir.
- Yahudiler, Kudüs'ten sürüldükten sonra Romalıların eline geçmiştir ve Romalılar şehrin adını İlya yapmıştır.
- 33:30Nuh Peygamberin Oğulları ve Kudüs
- Nuh Peygamberin tufandan kurtulan üç oğlu vardır: Sam (Araplar ve Yahudilerin atası), Hamm (zenci ve güney Hindistan halklarının atası) ve Yafes (beyaz ve sarı ırkın atası).
- Romalılar Kudüs'te birkaç asır hakim olmuş, yerli halkın çoğu Hristiyan olmuştur ve Rumca konuşmaya başlamışlardır.
- İslamiyet'in ortaya çıkmasıyla Kudüs, Müslümanlar için daha da önemli bir yer olmuştur.
- 35:09Kudüs ve İslamiyet
- Müslümanlar yıllarca Kudüs'e dönerek namaz kılmış, bu ilk kıble olmuştur.
- Hz. Muhammed, Mekke'deki en sıkıntılı zamanlarda, amcasının kızı Ümmühan'ın evinde yatarken bir gece mucize yaşanmıştır.
- Mekkeliler Müslümanları boykot etmiş, Hz. Peygamber'in amcası ve hanımı vefat etmiş, Taif'teki daveti reddedilmiş ve ayakları kan içinde kalmıştı.
- 38:15Hz. Muhammed'in Kudüs'ü Ziyareti
- Hz. Muhammed bir gece Mekke'den Kudüs'e götürüldü ve burada kendinden önceki peygamberlerin bedene girmiş ruhlarıyla karşılaştı, onlara imam oldu ve onlarla birlikte namaz kıldı.
- Kudüs'ün sembolize ettiği altın kubbenin altında bulunan volkanik bir taş üzerine basarak göklere yükseldiler; buradaki gök manevi alemlerdir.
- Hz. Peygamber Allah ile görüştü, cennet ve cehennemi gördü ve bu yolculukta şimşek demek olan "Burak" adlı bineğe binerek gitti.
- 39:20Kudüs'ün Tarihi ve Önemi
- Hz. Peygamber'in Kudüs'ü ziyaret ettiği dönemde Beyt-i Makdis Romalılar tarafından yakılıp yıkılmıştı, sadece batı duvarı (Ağlama Duvarı) kalmıştı.
- Ağlama Duvarı Ha-otelha Maavi Mahrip Duvarı olarak da bilinir ve Herodes'ten kalmıştır; yarısı yer altındadır ve yer üstündeki on-iki sırası müslümanlar tarafından yapılmıştır.
- Yahudiler için Kudüs'ün en önemli yeridir ve Ağlama Duvarı önünde ağlayarak dua ederler.
- 40:14Süleyman Peygamber ve Kudüs
- Süleyman Peygamber hem peygamber hem hükümdardı ve tarihte en ihtişamlı ve güçlü hükümdarlar arasında yer alır.
- Kudüs'ün en görkemli dönemleri Süleyman Peygamber'in zamanında yaşanmıştır.
- Kudüs küçük bir yer olmasına rağmen dünyanın en çok uğruna kan dökülmüş yeridir.
- 41:35Kudüs'ün Müslümanların Eline Geçmesi
- Müslümanlara göre Mekke, Medine ve Kudüs üç mukaddes şehirdir ve bunlardan birini ziyaret etmek bir ibadettir.
- Hz. Ömer zamanında Kudüs barış yoluyla, savaşla değil müslümanların eline geçti.
- Hz. Ömer kölesinin yanında devesine binerek Medine'den Kudüs'e gitti ve şehri teslim aldı.
- 43:05Müslüman İdare Zamanında Kudüs
- İslamiyette başka dinden olanların dinlerine karışılmaz, herkes istediği ibadeti yapmakta ve çocuklarına öğretmektedir.
- Emeviler Kudüs'e muazzam emek vermiş, Hz. Peygamber'in göğe yükseldiği kayalık üzerine Emir Abdülmelik çok ihtişamlı bir kubbe yaptırmıştır.
- Bu kubbe Kubbetül Kubbetü Sahra olarak bilinir ve yanlışlıkla Ömer Camii olarak anılır.
- 44:41Mescid-i Aksa'nın Tarihi
- Mescid-i Aksa'nın kalıntıları Kubbetül Kubbetü Sahra'nın kıbleye doğru birkaç yüz metre ilerisinde bulunmaktadır.
- Emevi halifesi Velid bin Abdülmelik, Bizans'tan ustalar getirerek dünyanın en ihtişamlı mabetlerinden birini yaptırmıştır.
- Velid bin Abdülmelik Mescid-i Aksa'yı tekrar inşa ettirmiş, bu üçüncü yapılış olup bugünkü binanın temelini oluşturmuştur.
- 46:17Mescid-i Aksa'nın Günümüz Durumu
- Mescid-i Aksa günümüzde müslümanlar tarafından mabet olarak kullanılmaktadır ve bir külliyedir.
- Mescid-i Aksa'nın surlarıyla çevrili alan sadece müslümanlar tarafından ziyaret edilebilir.
- İsrail, Mescid-i Aksa'nın statüsünün müslümanların elinde olduğunu kabul etmiş ve Yahudilerin girmesine izin vermemiştir, ancak son yıllarda bazı saatlerde ziyaret için izin verilmeye başlanmıştır.
- 47:49Haçlı İstilaları ve Kudüs
- Haçlı istilaları, 12. yüzyılda dini sebeplerle gösterildi ancak aslında ganimet seferleri olarak gerçekleştirildi.
- Fatımiler, Şiir mezhebinde bir devlet olarak Kuzey Afrika ve Suriye'yi ele geçirmiş, ancak bu dönemde zaafa düşmüşlerdi.
- Haçlılar, Gazze'den Adana'ya kadar olan bölgeyi fethettiler ve Kudüs Krallığı gibi kurumlar kurdular.
- 49:36Salahaddin Eyyubi ve Kudüs'ün Geri Alınması
- Fatihler devleti yıkıldıktan sonra Eyyubi devleti kuruldu ve Salahaddin Eyyubi, haçlılarla savaşarak toprakların bir kısmını geri aldı.
- Haçlılar Kudüs'ü fethettiklerinde halkı katliama tabi tuttular, ancak Salahaddin Eyyubi Kudüs'ü fethettiğinde yerli halkı serbest bıraktı.
- Haçlıları bölgeyi tamamen temizleyen Memlük hükümdarı Baybars oldu ve en son Akka'dan temizlendiler.
- 51:03Templiyeler ve Ekonomik Önemi
- Templiyeler (Tapınak Şövalyeleri), Kudüs'teki Hristiyan hacılarını korumak için kurulmuş, zamanla dünyanın bankacısı haline geldiler.
- Templiyeler, hacılara havale sistemi sunarak büyük zenginliğe kavuştu, ancak 14. yüzyılda Avrupa kralları ve papalık tarafından ortadan kaldırıldı.
- Rivayete göre 18. yüzyılda templiyeler masonluk olarak tekrar dünyaya döndü.
- 53:13Osmanlı Hakimiyeti ve Kudüs'ün Durumu
- Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Filistin ve Kudüs Osmanlı hakimiyetine girdi ve 1517'den 1917'ye kadar yaklaşık 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kaldı.
- Kudüs'te putperestler dönemleri olmuş, Yahudilerin bir kısmı putperestlik yapmış ancak Romalıların gelişiyle bu durum sona erdi.
- Kudüs'te Osmanlı döneminde Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında huzur ve uyum vardı, ancak Yahudilerle Hristiyanlar arasında tarihi bir düşmanlık vardı.
- 56:17Modern İlişkiler ve Düşmanlıklar
- Avrupa ülkeleri İsrail'i tutmak zorunda, içinde değil, çünkü medya ve finans ciddi manada Yahudi sermayesinin elinde olduğu için.
- Amerika ve İngiltere'de hükümetlerin Yahudi aleyhinde bir şey söylemesi zordur, ancak halk seviyesinde Yahudilere karşı antipati vardır.
- 19. yüzyıla gelindiğinde ortada yeni bir problem ortaya çıkmıştır.
- 57:00Yahudilerin Tarihsel Durumu
- Yahudiler tarih boyunca Romalıların Filistin'den çıkarmasından sonra dünyanın her tarafına dağılmış, kapalı ve ghetto'da yaşamışlardır.
- Müslüman beldelerinde dışlanmış olsalar da eziyet görmemişlerken, Hristiyanların yaşadığı yerlerde mallarına el konulmuş, kan iftirasına uğratılmışlardır.
- Yahudiler köylere yerleşemeyip ticaret ve ilimde öne çıkmış, Avrupa'da zengin bankalar yahudiler tarafından kurulmuştur.
- 58:04Antisemitizm ve Siyonizm
- Avrupa'da ciddi antisemitizm doğmuş, Nazi zamanlarında 6 milyon Yahudi öldürülüp yurtlarından edilmişlerdir.
- Yahudilere tatbik edilen baskılar ve genositler özellikle Rusya'da en ağır şekilde yaşanmıştır.
- Yahudiler içinde milliyetçi bir grup olan siyonistler, Filistin'de Yahudilerin hakim olduğu bir devlet kurmak istemektedir.
- 58:38Yahudilerin İç İçi Çeşitliliği
- Yahudiler için mütecahit bir topluluktur; içinde aşırı dindar, inanmayan, sosyalist ve ortalama Yahudiler vardır.
- Yahudilerin hepsi aynı düşünceye sahip değildir, İsrail'in kurulması ve Filistinlilerle olan münasebetlerde farklı düşünceleri vardır.
- İsrail'de Filistinlilere karşı yapılan şeyi kınayan 25 kadar Yahudi cemiyeti bulunmaktadır.
- 59:30Yahudilik ve Siyonizm
- Siyonistler İsrail'in milliyetçileridir, irkçılarıdır ve çoğu ateisttir, Yahudiliği bir birleştirici unsur olarak görürler.
- Yahudilik bir ırk değil, bir din ama ırk temeline dayalı bir din olup misyoner bir din değildir.
- Yahudilik dünyada itibarlı bir topluluk olmadığı için çok az insan yahudi olmak ister, genellikle annesi yahudi olanlar ilgi duyar.
- 1:01:12İsrail'deki Siyasi Yapı
- Bugün İsrail'in yüzde 20-30'u siyonisttir, yüzde 20'si radikal dindir ve bunlar siyonistleri ve hükümeti meşru görmezler.
- Radikal dinciler İsrail dedikleri zaman yere tükürürler, İsrail devletini Mesih kuracağını düşünürler.
- Geri kalan yüzde 70-80, siyonistleri ve aşırı dincileri sevmese de emniyet ve varlık sebebiyle siyonistlere yakınlık hissederler.
- 1:02:22Masonluk ve Siyonizm
- Masonluk Yahudinin zıttıdır, kadınların ve Yahudilerin masonluğa kabul edilmesi yasaktır.
- 20. yüzyılda masonluk kendini yenilediği için kadınları ve Yahudileri kabul etmeye başlamıştır.
- Masonların hakimi masonların görünüşteki amacı dünyaya barış getirmek ve insanlara yardım etmek, ancak gizli ajandaları ekonomik hakimiyettir.
- 1:04:19Antisemitizm ve Anti-Siyonizm
- Masonların bir kısmı antisemitiktir, çoğu antisiyonisttir.
- Antisemitizm, Yahudilere antipati duyan ve onların yok olması gerektiğini isteyen cereyanıdır.
- Anti-siyonizm ise Yahudilerin silah zoruyla Filistin'de Kudüs merkezi bir devlet kurmalarına karşı olmak olup, hukuka, insan haklarına ve yaşama haklarına aykırı olduğu için makul karşılanabilir.
- 1:05:15Osmanlı Devleti ve Siyonizm
- Osmanlı Devleti anti-siyonisttir ama antisemitik değildir.
- Siyonist hareket 19. asırın sonunda kurulmuş, İsrail'de bir devlet kurmak için İngiltere, Almanya ve Avusturya-Macaristan'a müracaat etmişlerdir.
- Bu ülkeler siyonist hareketi alayla karşılamış, İngiltere Uganda, Madagaskar ve Seylan'ı, Ruslar ise Sibirya'da bir yer vermek teklif etmişlerdir.
- 1:06:21Sultan Abdülhamit Dönemi Filistin Politikası
- Sultan Abdülaziz döneminde Filistin arazisinin yabancılara satılmasına taht getirildi ve Yahudilerin yerleşmesine tahdit edildi.
- 1871'de Rothschild ailesi, Yahudiler için Filistin'de bir devlet kurma idealine bağlıydı ve bu hareketin finans kaynağıydı.
- Sultan Abdülhamit, Rothschild ailesinin müracaatını ilk kez reddetti, ancak ikinci müracaatta borçları yapılandırmak karşılığında Yahudilere Filistin'de otonomik bir yer verdi.
- 1:08:19Filistin Topraklarının Devletlere Satılması
- Sultan Abdülhamit, Filistin arazisinin yüzde seksini devlet üzerine taptı ve hazine-i amire üzerine kaydetti.
- Bazı zenginler ve köylüler toprak satın aldı, ancak bu oranın binde beşi kadarıydı.
- Osmanlı Devleti'nde Yahudiler Selanik gibi şehirlerde rahat yaşayabiliyordu ve Osmanlı Yahudileri siyonizme karşıydı.
- 1:09:45İttihat ve Terakki Dönemi Filistin Politikası
- Sultan Abdülhamit tahttan indirildikten sonra İttihat ve Terakki hareketi siyonistlere daha müsaadevi davrandı.
- İttihatcilar zamanında Filistin arazisinin yaklaşık yüzde dörtü Yahudilere satıldı.
- 1918'de Filistin Osmanlı hakimiyetinden çıktı ve en son Nablus Muharebesi'nde Osmanlı ordusu mağlup oldu.
- 1:11:08İngiliz İstiklali ve Filistin Manda İdaresi
- İngilizler Filistin'i işgal edip manda protekto idaresi kurdu ve 25 yıl hakimiyetini sürdü.
- 1917'de Balfour Deklarasyonu ile Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması izin verileceği vaadi yapıldı.
- İngilizler aynı zamanda Şerif Hüseyin'e de Filistin'i vaat etmişlerdi, bu da bir çelişki yarattı.
- 1:12:44Yahudilerin Filistin'de Hakimiyetini Kurması
- Yahudiler İngiltere'nin sözlerinin arkasında durmadığını görünce, İngilizleri kaçırmak için milis teşkilatı kurdu.
- İngilizler 1947'de Filistin'i terk etmek zorunda kaldı ve iki devlet kurma planını önerdi.
- Araplar bu planı kabul etmedi, Yahudiler ise bağımsızlığını ilan etti ve Birleşmiş Milletler bunu tanındı.
- 1:15:57Birleşik Arap Orduları ve İsrail Savaşı
- Birleşik Arap orduları yeni kurulmuş İsrail üzerine yürüdü, ancak İsrail'i yenemediler.
- İsrail kendine verilmeyen tarafları da işgal etti.
- Bu olay, Müslümanların zavallı bir pozisyonda olduğunu gösteriyor.
- 1:16:22İsrail'in Kuruluşu ve İlk Savaşlar
- İsrail devleti kurulabilirdi, yahudi bürosu kuruldu ve barış yoluyla devlet kurma yolunu tercih etti.
- Müslümanlar da milis kurdular, İzzettin el-Kassam Mısır'dan geldi ve bir milis kurdu.
- İsrail resmi topraklarını işgal edince, burada yaşayan Arapların yarısından fazlası göçtü ve Yahudi nüfusu ekseriyette oldu.
- 1:17:16Arap-İsrail Savaşları
- Birleşik Arap koalisyonu 1967'de İsrail'e saldırdı, Rusya Arapları destekledi ancak İsrail galip geldi.
- İsrail 1967'de Gazze, Batı Şeria tepeleri ve Sina Yarımadası'na, 1973'te Kudüs'e işgal ederek galip geldi.
- 1948, 1956, 1967 ve Mısır-Süveyş savaşları dahil olmak üzere dört savaşta İsrail galip geldi.
- 1:18:12Barış Süreci ve Gazze Sorunu
- İsrail işgal ettikleri toprakları ilhak edemedi çünkü halkının tamamı Araptı ve milletlerarası camia müdahale etti.
- İsrail Suriye ile barış yapmayı teklif etti ancak reddedildi, Mısır ile barış yaptı ve Sina Yarımadası'nı geri aldı.
- Gazze Mısır'ın toprağıydı ancak kimse istemediği için ortada kaldı, 40 km², 10 km²lik nüfusun en yoğun olduğu, dünyanın en sıkıntılı yerlerinden biri haline geldi.
- 1:19:09Kudüs ve Filistin Sorunu
- Kudüs bir dönümlük arazinin içinde, antik, ortaçağ, İtalyan şehirlerine benzeyen, tarih kokan dar sokakları ve taş evleri olan bir şehirdir.
- Kudüs'te dört mahalle vardır: Müslüman mahallesi, Hıristiyan mahallesi, Ermeni mahallesi ve Yahudi mahallesi.
- İsrail batık Kudüs'ü başkent ilan etti fakat hemen hemen hiçbir devlet kabul etmedi, yakın zamanda sadece Amerika ve Çekya kabul etti.
- 1:20:24Kudüs ve Filistin Sorununun Gelişimi
- İngiltere 1948'de Kudüs'ün açık şehir olmasını teklif etti ancak Araplar kabul etmedi.
- Filistin devleti hiçbir zaman Kudüs'e giremedi çünkü Filistinliler ikiye ayrıldılar: Fatah ve Hamas.
- İsrail, Filistin'in birlik olup İsrail'i tanıyacağını söylüyor ve böylece müstakil bir Filistin devletini tanıyacağını belirtiyor.
- 1:21:21İngiliz Hakimiyeti Dönemi ve Siyaseti
- İngiliz hakimiyeti döneminde Filistinliler ve Müslümanlar İngilizlerin tarafındaydı çünkü İngilizler güçlüydü ve onları destekliyordu.
- İngilizlerin siyaseti "parçala ve idare et" prensibiyle ilerlemiş, bu prensip Büyük İskender'den gelmekte ve İngiliz dış politikasının esasıydı.
- İngilizler başlangıçta Yahudilerin bölgeye gelmesini istemedi, 1930'lu yıllarda Yahudi gemilerini batırdı ve dengenin değişmesini istemedi.
- 1:22:26İngiliz Politikasının Uygulanması
- İngilizler Yahudilerin çok artması durumunda Araplarla çatışacağını ve kendilerinin hakem olacağını düşünmüştü.
- Büyük İskender'in Aristo'ya verdiği tavsiye "onları birbirine düşür, aralarında hakem ol" şeklindeydi ve İngilizler bu politikayı asırlar boyunca uyguladılar.
- İngilizler Yahudilerle Araplar arasında oynadı, Araplar İngilizlere karşı çıktılar, ancak Kudüs Müftüsü savaş kaybedildikten sonra tekrar döndü ve İngilizler ona dokunmadılar.
- 1:24:04İngilizlerin Ayrılışı ve Sonrası
- 1947-1948 yıllarında İngilizler bölgeden ayrıldığında Yahudiler ve Müslümanlar karşı karşıya geldi.
- Sultan Abdülhamit Filistin arazisini kendi arazisi ilan etmiş, İttihat ve Terakki iktidara geldiğinde bu araziler devlet arazisi ilan edilmişti.
- İngilizler ayrıldığında bu araziler İsrail'e geçti ve İsrail, Filistinlilerin arazilerini ellerinden alarak onları terk etmeye zorladı.
- 1:25:31Filistinlilerin Durumu ve Geleceği
- Filistinliler arazilerinden edildikten sonra nüfusları azaldı ve oraya Yahudi göçmenler yerleştirildi.
- Terk eden Filistinliler kamplarda ümitsiz ve sıkıntılı hayatlar yaşadı, üç nesil geçti ve bu bir millet için büyük bir travma oldu.
- Dünya'nın en mutsuz insanları Gazze'de ve Lübnan'daki toplama kampında yaşayan Filistinlilerdir, barış ve barış ümidi yoktur.
- 1:26:18İsrail'in Stratejisi ve Gelecek
- İsrail işgal altında olan yerlere Rusya'dan göçmenler yerleştirmiş, bunlar kendi ülkesinde vatandaş olan Filistinlilere dokunmuyor.
- İsrail işgal mıntıkasını sahiplenebilmek için Filistin'in varlığını tedricen yok etmekte ve savaş bunu perdeliyor.
- Bir topluluğu yok edemeyeceğine İsrail biliyor, Araplar da İsrail'i yok edemeyeceklerini biliyorlar, bu bir "fasit daire" oluşturuyor.