• Buradasın

    Klasik Türk Edebiyatı ve Şerh Yöntemleri Akademik Sunumu

    youtube.com/watch?v=uJX2ohkV8sc

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, akademik bir ortamda gerçekleşen, şerh kavramı ve Klasik Türk edebiyatı üzerine bir sunum ve tartışma formatındadır. Özlem Hoca, Yunus Dolu Hoca, Songül Hoca ve diğer sayın hocaların katılımıyla gerçekleştirilen sunumda, şerh metodolojisi ve Divan şiirinin tasavvufî anlamları incelenmektedir.
    • Video, şerh kavramının tanımı ve tarihsel gelişimiyle başlayıp, farklı şerh yöntemlerini ele almaktadır. Ardından 15. yüzyıl Klasik Türk edebiyatının özellikleri ve Necati Bey'in gazelinin detaylı şerhi yapılmaktadır. Sunumda, şerh yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar, başvurulması gereken kaynaklar ve Divan şiirindeki tasavvufî terimlerin anlamları incelenmektedir.
    • Videoda ayrıca Ali Tarla, Ha İpek, Tuncay Kortan Tamer, Cemil Çinçin ve Dursun Ali Toker gibi şerh metodolojisi üzerinde çalışan önemli isimler ele alınmakta, Mevlana'nın Mesnevi'si'nin şerh geleneğindeki önemi ve Arena Tarla'nın metin şerhi konusundaki katkıları vurgulanmaktadır. Necati Bey'in "Benzettim" adlı redifli manzumesi üzerinden beyitler tek tek incelenmekte ve her beyitteki kelime anlamları, benzetmeler, söz sanatları ve tasavvufî anlamlar açıklanmaktadır.
    Şerh Kavramı ve Tanımı
    • Şerh, bir beyit beyi açıklayarak oluşturulan eserlere denir ve Ferit Levelioğlu'nun sözlüğüne göre "açma, ayırma, açıklama" anlamına gelir.
    • Şerh, bir metnin daha iyi anlaşılması için sözlü veya yazılı olarak yapılan açıklamaların ve çalışmaların tümüne denir.
    • Şerh geleneğinin ilk kaynakları, İslam'ın yayılmasıyla Kur'an-ı Kerim'i anlamaya yönelik yapılan tefsir çalışmalarıdır.
    01:16Şerh Geleneğinin Tarihi Gelişimi
    • Arap edebiyatında 3. ve 4. asırlarda şerh geleneği kendini göstermiş, Sükeri ve Salebi gibi önemli şairler tarafından ilk olarak oluşturulmuştur.
    • Fars edebiyatında şerh edilen eserler genellikle tasavvufi muhtevalı şiirlerdir ve 15. asırda gelişmiştir.
    • Türk edebiyatında şerh ilk olarak 15. asırda başlamış, 17. ve 18. asırlarda en zengin dönemlerini yaşamıştır.
    04:37Şerh Edilen Eserler
    • Türk edebiyatında en çok şerh edilen eserler Hafız'ın divanı, Gülistan, Bostan ve Mevlana'nın Mesnevidir.
    • Mevlana'nın Mesnevi'si şerh geleneği içerisinde ayrıca önemlidir ve pek çok kişi tarafından şerh edilmiştir.
    • Manzum lügat sözlükleri ve dil, belagat kitaplarının da şerhleri yapılmıştır.
    06:07Şerhlerin Sınıflandırılması
    • Şerh literatürüne divan şerhleri, nazım, nesir, karışık dini, tasavvufi ve didaktik eserlerin şerhleri, lügat şerhleri gibi sınıflandırma yapılmıştır.
    • Şerhler metot geleneksel şerh yöntemi ile yapılanlar ve modern şerh yöntemi ile yapılanlar olarak iki ana sınıfa ayrılır.
    • Şerhler metnin muhtevasına, diline ve manzum veya mensur oluşuna göre de sınıflandırılmıştır.
    08:30Geleneksel ve Modern Şerh Yöntemleri
    • Geleneksel şerh, metin açıklama yöntemlerini kullanırken, modern şerh tahlil, tetkik, tenkit, izah gibi isimlerle adlandırılır.
    • Geleneksel şerh parça parça metni ele alırken, modern şerh metni bir bütün olarak ele alır.
    • Geleneksel şerh öznel davranırken, modern şerh nesneldir ve sanatçının yaşamış olduğu toplumu, üslubunu ve kimliğini inceler.
    10:26Şerh Çalışmaları
    • Metin şerhi 20. asırda üniversitelerde müstakil bir ders şeklinde okutulmaya başlanmıştır.
    • Arena Tarla, metin şerhi ile ilgili ilk doktoralı hocadır ve 1937'de "Metin Şerhine Dair" adlı makalesinde metin şerhinin edebi bir tenkit metodu değil bir ilim olduğunu söylemiştir.
    • Tarla metni incelemede iç ve dış olarak ikiye ayırır; iç yapı metnin anlamını, dış yapı ise metnin kafiyesi, kalıbı ve rezisini içeren bölümdür.
    11:56Şerh Kavramları ve Yöntemleri
    • Tarla'nın şerh metodunda kül ve cüz bahsi kavramları bulunmaktadır; kül bahsi metnin tamamını anlamak için metnin tamamını açıklamak gerektiğini, cüz bahsi ise bir beytin hem kendi içerisinde hem de şiirin bütününde ayrı ayrı anlam ifade ettiğini belirtir.
    • Ali Tarla'nın "Tarla Tarlanın Şerh Yöntemleri" ve "Şehit Divan'ı Tetkik ve Huzurlu Divan'ın Şerhi" eserlerinde beyti esas alan, klasik şiir metodunu devam ettiren bir yaklaşımda, beyitlerin bazı anlamlarını ve kelimelerin anlamlarını vermediği kısımlar bulunmaktadır.
    • Tarla'ya göre bir beyti anlamak için şairin kafasında oluşturduğu hayali bulmak gerekir; kelimelerin anlamlarını ve söz sanatlarını bile vermesine rağmen şairin zihinsel dünyasına ulaşamadıysak şerh etmiş sayılmayız.
    14:35Diğer Şerh Uzmanları ve Yaklaşımları
    • Ha İpek, Ali Tarla'nın öğrencisi olup hocasının şerh geleneğini devam ettirmiş, metnin kelime anlamına katkıda bulunmaksızın metnin nesre çevrilmesi, mazlum ve mazmun ve edebi sanatlar açısından açıklanması gerektiğini belirtmiştir.
    • Tuncay Kortan Tamer, Ali Tarladan sonra en kapsamlı metin şeri yazısını yazmış, metin şerinin en önemli eksikliğinin metnin ses yapısının arka planda kalması olduğunu ve kelime kelime anlamlarını vermek şiiri anlatmak anlamına gelmediğini belirtmiştir.
    • Kortan Tamer, metin şeri için beş aşamalı bir yöntem önermiştir: metnin esas alınması, çevirisi, gramer özellikleri ve sözlük çalışmalarının incelenmesi, metinle ilgili açıklamaların verilmesi ve edebi sanatlardan bahsedilmesi.
    18:11Modern Yaklaşımlar ve Şerh Yöntemleri
    • Cemil Çinçin, klasik şiire modern yaklaşımla yaklaşan biri olup, metin şerinde metnin yapı yönünün arka planda kalmasının eksiklik olduğunu düşünmüştür.
    • Çinçin'e göre metindeki redif, kafiye, kalıp, fiiller ve isimlerin her birinin bir anlamı vardır; örneğin redifin rastgele seçilmediği ve şiirin temasını belirlediği belirtilmiştir.
    • Dursun Ali Toker, modern yaklaşımla şiiri şerh yapmaya çalışan biri olup, tüm teşbihi veliler, alışılmamış bağdaştırmalar ve istiharelerde kişileştirme şeklinde açıklanmalıdır.
    20:27Şerh Geleneği ve Uygulama Önerileri
    • Klasik geleneği devam ettiren isimler arasında Ali Tarla, Mehmet Çavuşoğlu, Amir Çelebioğlu, Halil İpek, Metin Akar, Metin Akkuş, Rıdvan Canım, Emine Yeni Terzi, Muhammed Nurdoğan bulunmaktadır.
    • Modern şerh geleneğini oluşturmaya çalışanlar arasında Mehmet Kaplan, Tuncatan Tamer, Cemil Çinçin, Orhan Okay, Miyagi, Dursun Ali Toker, Yavuz Bayram, Ziya Avşar, Walter Andrews yer almaktadır.
    • Bir metni şerh ederken, kelimelerin sözlük anlamlarına yer verilmesi, gramer yapıları üzerinde durulması, kelimelerin birbirleriyle olan bağlantısının bulunması, edebi sanatların değerlendirilmesi ve metnin aruz kalıbı, kafiye ve redifinden bahsedilmesi önemlidir.
    23:29Metin Şerhi Hakkında Genel Bilgiler
    • Metin şerhinde belagat ve fesahat ile ilgili konular işlenirken, kusurları da değerlendirmek önemlidir.
    • Şairin hayatı, sanatı ve bulunduğu dönemin yapısı metin şerhinde değerlendirilmelidir.
    • Metin şerhinde başvurulacak kaynaklar arasında Kur'an-ı Kerim, tefsirler, hadis kitapları, Osmanlıca sözlükleri ve tasavvuf terimleri sözlükleri bulunmaktadır.
    24:23Metin Şerhi İçin Kaynaklar
    • Ahmet Talat Onay'ın Divan Şiiri Sözlüğü, İskender Pala'nın Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü ve Gencay Zavotçu'nun Klasik Türk Edebiyatı Sözlüğü metin şerhinde başvurulabilir.
    • Ömür Ceylan'ın Tasavvuf Şiiri Şerhi, İskender Pala'nın Şiir Şerhi, Ahmet Atilla Şentürk'ün Osmanlı Şiiri Antolojisi gibi çalışmalar da metin şerhinde kullanılır.
    • Nihat Öztoprak, Sebahat Deniz ve diğerleri tarafından yazılmış olan Eski Türk Edebiyatı Metin Şerhi 1 ve 2 adlı eserler de metin şerhinde başvurulacak kaynaklardandır.
    28:1515. Yüzyıl Klasik Türk Edebiyatının Genel Özellikleri
    • 15. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı Devleti'nin başında Yıldırım Bayezid bulunmuş, ancak Ankara Savaşı'nda Timur'a kaybetmesiyle kısa bir fetret dönemine girmiştir.
    • Çelebi Mehmet'in siyasi birliği tekrar sağladığı ve sonrasında II. Murat, II. Mehmed ve II. Bayezid'lerin tahta geçmesiyle yüzyılın sonuna kadar siyasi istikrar sağlanmıştır.
    • 15. yüzyılda Ahmed-i Dai Şeyhi, Ahmed Paşa ve Necati Bey gibi büyük sanatçılar yer almış, devlet adamlarında sanata ve sanatçıya önem verilmesiyle bu yüzyılın klasikleşmeye başladığı söylenebilir.
    29:42Necati Bey'in Hayatı ve Edebi Kişiliği
    • Necati Bey, 15. yüzyılın ortasında dünyaya gelmiş, asıl adı Isa olan Edirne eşrafından ve yüksek ihtimalle devşirme bir kişidir.
    • Şair, Kastamonu yıllarında şöhret bulmuş, hem Fatih Sultan Mehmed'e hem de II. Bayezid'e sunmuş olduğu kasidelerle onların himayesi altına girmiştir.
    • Necati'nin şiirleri son derece güzel, ince ve renkli olup, atasözleri ve deyimleri sıklıkla ele almış, "Hüsrev-i Rum" sıfatına layık görülmüştür.
    31:42Necati Bey'in "Benzettim" Manzumesi'nin Şerhi
    • "Benzettim" redifli bir manzume olup, veciz ifadelerle dolu ve bazı beyitlerinde anlam içinde anlam barındırmaktadır.
    • Beyitte "aks" (yankı), "cemal" (güzel yüz), "benzetmek" (benzer duruma getirmek) ve "pınar" (yerden kaynayarak çıkan su) gibi kelimeler kullanılmıştır.
    • Beytin günümüz Türkçe'sine aktarımı: "Ey sevgili, gözümde yüzünün yansımasını bahara benzettim, gözyaşını ise baharda taşmış pınar'a benzettim" şeklindedir.
    33:02Beytin Şerhi ve Kısa Kelime Kullanımı
    • Beytin kelime kadrosu onu geçmemekte, bu da "Allah'a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya sussun" hadis-i şerfini hatırlatmaktadır.
    • Necati Bey gibi büyük divan şairleri, sözü ve cümleyi olabildiğince kısa ve öz söylemek için beyitlerini kısa kelimelerden oluşurmuşlardır.
    • Beyitte şair, sevgilinin yüzünün yansımasını bahar mevsimiyle, gözyaşını ise baharda taşmış pınarla benzetmekte, bu da tezat sanatı oluşturuyor.
    35:45Tasavvufi Anlamda Gözyaşı ve Vahdet-i Vücud
    • Divan şiirinde mübalağalı gözyaşı akıtmanın tasavvufi bir anlamı vardır.
    • "Aksi cemal" terkibi, İbni Arabi'nin ortaya atmış olduğu vahdet-i vücud anlayışını hatırlatır; tüm yaratılanlar Allah'ın birer yansımasıdır.
    • Gözyaşı, vahdet-i vücudu hissederek seyir-sülük yolunda ilerlemek için kendi benliğinden uzaklaşmaya ve kalp gözünü açmaya yardımcı olur.
    39:31İlk Beytin Anlamı
    • Beytin anlamı: "Ey sevgili, sinem'in içini gördüm ve senin o kanlı kanlı olan kirpiklerinin bağrında toplanmasını nar mevsimine benzettim."
    • Şair, zalim sevgiliyi kanlı bir savaşçı olarak tasvir ederken, sevgilinin aşığa karşı hissiz olmasını istemeyen bir durum resmeder.
    • Beytin kelime kadrosunda "ciğer, derun, sine" gibi gönül anlamlarına gelen kelimeler ve "kanlı kanlı" terkibi, tecelli ve gönle gelmesi gerektiğini vurgular.
    44:18Üçüncü Beytin Anlamı
    • Beytin anlamı: "Ey sevgili, güzellik denizinde ayva tüylerinin karalığını gördüğümde kurtuluş sahili sandım, kıyıya benzettim."
    • Beyitte "deniz, kara, necat, sahil ve kenar" kelimeleri arasında münasiplik (tenasüp) sanatı kullanılmıştır.
    • Tasavvufi anlamda, deniz Allah'ın rahmetini, ayva tüyleri kesreti sembolize eder ve şair kesretten vahdete ulaşmak için bu yolculuğu tasvir etmektedir.
    48:30Divan Şiirinde Hat Kavramı
    • Divan şiirinde "hat" kavramı, genellikle güzel bir şey olarak algılanırken, "yeşil ve siyah" şeklinde anlatıldığında günümüz güzellik anlayışına göre çirkin ve iğrenç gelebilir.
    • "Hat" kelimesi yakınlık kastedilebilir, çünkü sadece yakın olan kişinin yüzündeki ayva tüyleri görülebilir ve güneş ışığı gibi parlak bir ışığın aydınlattığı yüz.
    • Divan şiirinde ve tasavvufta "hat" kelimesi genellikle kesret manasında kullanılır, beşeriyattan tasavvufa, kesretten vahdete ulaşıldığı düşünülür.
    51:13Necati Bey'in Şiirinde Hat Kavramı
    • Necati Bey'in şiiri "hüsün denizinde, güzelliğin denizinde bir hat karası" şeklinde ifade edilir ve kesret alemini kurtuluş sahili olarak görmek mümkündür.
    • Vahdet denizinde boğulmak olumlu bir şey olarak görülür ve "hat" kavramı yakınlık olarak alınabilir.
    • "Hat" kelimesi sadece yanağın üzerindeki ince çizgileri değil, sevgilinin küçük tebessümleri ve mimik hareketleri de gösterebilir.
    55:17Necati Bey'in İkinci Şiiri
    • Şiirde "saçın hevası ile yolları muta gider" ifadesi, sevgilinin saçının güzel kokusuyla yolları güzel kokulu hale getirdiği anlamına gelir.
    • Divan şiirinde sevgilinin saçı tasavvufi olarak kesreti sembolize ederken, güzellik unsuru olarak güzel kokusuyla, uzunluğuyla ve karalığıyla dikkat çekmekte, bazen aşıkın gönlünü ona bağlıdır.
    • Şiirde "nesin" (hafif esen hoş rüzgar) sevgilinin saçının kokusunu aşığa ulaştırmakta ve "misk" kelimesi doğu türkistan'da bir erkek ceylanından elde edilen pahalı bir koku türüdür.
    58:02Şiirde Benzetme ve Tasavvuf
    • Şiirde "güzel görünür irak'tan" ifadesi, uzaktan görünen her nesnenin daha güzel göründüğü anlamına gelir.
    • Şiirde güneş, sevgilinin yüzüne benzetilmiştir, yani sevgilinin yüzü o kadar parlak ve güzel ki güneş ışığını sevgilinin yüzünden almıştır.
    • Tasavvuf açısından, güneş Allah'ı, sevgiliyi veya mürşidi temsil eder ve güneşin sevgilinin yüzüne benzetilmesi vahdet ve kesret anlayışını yansıtır.
    1:00:22Necati Bey'in Gazelindeki Beyitlerin Yorumlanması
    • Konuşmacı, Necati Bey'in gazelindeki "siriş yağmuru dinsin ki barkı ağından kara gecelerini nehara benzettim" beyitini yorumluyor.
    • "Siriş" kelimesinin gözyaşı, yağmur, ateş kıvılcımı veya şelalesi anlamına gelebileceği belirtiliyor.
    • Beyitte gözyaşının yağmura benzetilmesi ve karanlık gecelerin gündüze benzetilmesi, aşıklık ve ahın tesiri konusunu işliyor.
    1:06:03Beyitteki Tasavvufi ve Belagat Unsurları
    • Son beyitte "öger sen ol ruhum, necati vasf ile beyan varaklarını lalezar a benzettim" ifadesi inceleniyor.
    • Beyitte sevgilinin güzellik unsurları ile aşığın halleri üzerinde durulmuş bir manzun olduğu belirtiliyor.
    • Beyan kelimesinin belagat unsuru olarak da bilinmesi gerektiği vurgulanıyor.
    1:08:27Necati Bey'in Gazelinin Genel Özellikleri
    • Gazelde tenasüt, teşbih ve mübalağa gibi belagat unsurlarından sıkça yararlanılmış.
    • Necati Bey'in Malleşme akımının temsilcilerinden biri olduğu ve Türkçe kelimelere ağırlık verdiği belirtiliyor.
    • Bazı beyitlerin beşeri anlamları olmasına rağmen derin anlamları tasavvuf olduğu ve coğrafi terminolojinin veciz bir şekilde kullanıldığı vurgulanıyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor