Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir tıp eğitimi formatında olup, bir konuşmacı tarafından çeşitli tıbbi konular hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır. Özellikle yedinci sınıf dahiliye sınavlarına hazırlık amacıyla tasarlanmış bir eğitim içeriğidir.
- Video, kan ürünlerinin kullanımı ve multipl miyelom hastalığı ile başlayıp, kanser tedavisi, kalp yetmezliği, kardiyomiyopati, akciğer hastalıkları, tüberküloz, Cushing sendromu, mineral kortikoid fazlalığı, metabolik hastalıklar ve akut varis kanaması gibi çeşitli tıbbi konuları kapsamaktadır. Her bölümde hastalıkların tanı kriterleri, patofizyolojisi, laboratuvar bulguları ve tedavi yöntemleri detaylı şekilde anlatılmaktadır.
- Video, özellikle tıp öğrencileri ve sağlık profesyonelleri için faydalı olabilecek klinik bilgiler içermektedir. İmmün sistem, biyolojik damaclar, hedeflenmiş tedaviler ve çeşitli ilaçların mekanizmaları gibi teknik konular da detaylı olarak ele alınmaktadır. Ayrıca, hastalıkların klinik bulguları, tanısal testler ve tedavi stratejileri hakkında sınav hazırlığı için önemli bilgiler sunulmaktadır.
- 00:06Plazma Endikasyonları
- Plazma endikasyonları arasında intervalasyon karaciğer yetmezliği, çoklu kazanmış faktör eksikliği ve trombotik mikroanjiyopati tabloları bulunmaktadır.
- Valf antositesinin geri çevrilmesinde plazma kullanılabilir, ancak günümüzde PCC (Plazma Konsentratı) kullanılması tercih edilmektedir.
- Aktif kanayan valfin toksitesi hastalarında PCC ve intravenöz vitamin K uygulanmalıdır, kanamayan hastalarda INR değerine göre tedavi planı belirlenir.
- 02:15Kan Ürünü Taramaları ve TRALI
- Türkiye'de kan ürünleri taramasında HBV, HCV, HIV ve sifilis testleri yapılır, bu taranan mikroorganizmalar ülkeler arası değişebilir.
- TRALI (Transfusion Related Acute Lung Injury), transüzyon ilişkili ölümlerde en sık ikinci sebeptir ve vericinin HLA klasik antikorları ile gelişir.
- TRALI riskini azaltmak için doğum yapmış kadın vericilerden kan ürünleri tercih edilmemelidir, erkek vericiler veya doğum yapmamış kadınlar tercih edilmelidir.
- 05:11Multipl Miyelom Tanısı
- Multipl miyelom hastalarında anemi, halsizlik ve yorgunluk belirtileri görülür, tam kan sayımında hemoglobin değeri düşüktür.
- Hastalarda segmentasyon yüksektir, biyokimyasal olarak BFT bozuklukları, kreatinin ve kalsiyum seviyeleri yükselir.
- Total protein yüksektir ancak albümin azalmıştır, bu durum para proteinlerin varlığını düşündürür.
- 07:14Multipl Miyelom Tanı Testleri
- Multipl miyelom hastalarında kemik lezyonları pür litik olup, serum alpi normaldir ve kemik sintigrafisinde tutulum görülmez.
- Tanı için serum ve idrar protein elektrofor, emin fiksasyonu, serum immünglobin ve hafif zincirleri ölçümü yapılır.
- Multipl miyelom tanısı için kemik iliği aspirasyon biyopsisinde %10 ve üzerinde plazma hücre görülmesi, en proteini yüksekliği ve krep pozitifliği gerekli olup, krep negatif hastalarda da belirli kriterlerle tanı konulabilir.
- 10:32Hedeflenmiş Tedaviler
- Molekül ve antikor ilaçlar birçok kanser tedavisinde kullanılmaktadır ve Türkiye'de birçok hedeflenmiş tedavi bulunmakta.
- Rituximab, anti-CD30 moleküle antikor artı toksin konjugatı olup, toksin mikrotübü zehiridir ve Hoçkin lenfoma ve CD30 pozitif tümörlerin tedavisinde kullanılır.
- Bevacizumab, VEGF antikoru olup özellikle kolon kanseri ve glioblastoma tedavisinde kullanılır ve hipertansiyon gibi kardiyovasküler yan etkileri vardır.
- 11:46Diğer Hedeflenmiş Tedaviler
- Cetuximab, EGFR monoküler antikoru olup kolorektal kanser ve baş boyun kanserlerinde kullanılır, ancak kolorektal kanser için K-Ras mutasyonu olmaması gerekir.
- EGFR monoküler antikorlar ölümcül hipomagnezemiler yapabilir.
- Bortezomib, protezomi inhibitörü olup multipl miyelom tedavisinde kullanılır ve nöropati yan etkisi vardır.
- 12:47İlaçların Yan Etkileri ve Kullanım Alanları
- Gemtuzumab, anti-CD33 monoküle antikor artı toksin konjugatı olup akut meli lösemi tedavisinde kullanılır ve hepto-toksik yan etkisi vardır.
- Trastuzumab, HER2 pozitif meme kanserinde kullanılır ve ciddi kardiyotoksik yan etkisi vardır.
- Tedaviden önce ekokardiyografi yapılması önerilir ve tedaviden sonra enjeksiyon fraksiyonu takip edilmelidir.
- 13:31Küçük Molekül İhibitörleri
- Lapatinib, HER2 reseptörü hedefleyen küçük molekül inhibitörüdür ve hücre içerisine girerek sinyalizasyon yolu inhibe eder.
- Ibrutinib ve acalabrutinib, BTK inhibitörleri olup birçok kanser, özellikle lenfomalar ve kale tedavisinde kullanılır.
- Anti-CD20 monoküler antikorlar rituximab, obinutuzumab ve ofatumumab olup, özellikle obinutuzumab Türkiye'de ulaşılabilen ve etkili bir ilaçtır.
- 14:36İmmün Tedaviler
- CTL4, CTLA-4 reseptörüne karşı monoküler antikor olup, Hoçkin lenfomada PD-1 antagonistleri olarak kullanılır.
- Atezolizumab ve durvalumab, PD-L1 inhibitörleri olup Hoçkin lenfoma, akciğer kanseri, meme kanseri ve HCC tedavisinde kullanılır.
- Nivolumab ve pembrolizumab, PD-1 antikorları olup Hoçkin lenfoma ve küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde kullanılır.
- 15:49Diğer İlaç Grupları
- Crizotinib, ALK inhibitörü olup anaplazik lenfoma ve ALK mutasyonlu küçük hücreli akciğer kanserlerinde kullanılır.
- Gefitinib, afatinib ve erlotinib, EGFR inhibitörleri olup EGFR mutasyonlu küçük hücreli akciğer kanserlerinde kullanılır.
- Vemurafenib ve dabrafenib, BRAF inhibitörleri olup melanom ve BRAF pozitif kanserlerde kullanılır.
- 16:52Kalp Yetmezliği Tedavisinde İlaçlar
- 2021 ESC kılavuzunda kalp yetmezliğinde kullanılması gereken ilaçlar özetlenmiş olup, SGLT-2 inhibitörleri ilk basamak tedaviye çekildi.
- Kalp yetmezliğinde mortaliteyi azaltan dört grup majör ilaç vardır: ARNI (anjiyotensin reseptör bloker ve nepsin inhibitör kombinasyonu), beta blokerler, mineraltik reseptör antagonistleri ve SGLT-2 inhibitörleri.
- Dapaglif ve empaglif, mortaliteyi dramatik olarak azalttığı gösterilmiş olup bu etki diyabetten bağımsızdır.
- 18:31Özel Durumlar ve İlaçlar
- Hastanın maksimum medikal tedaviye rağmen hala yüksek kalp krizi riski varsa ibrutin verilir, bu kanal inhibitörü kalp hızını azaltır.
- Kalp yetmezliği olan hastalarda demir eksikliği varsa ferik karboksi maltoz (Ferinjekt) verilebilir.
- Sotagliflozin, diyabetik olmayan hastalarda kalp yetmezliğinde mortalite azaltma etkisi henüz tam olarak kanıtlanmamıştır.
- 20:25Kardiyomiyopatiler
- Kardiyomiyopatilerde hipertrofik, dilatasyonel ve restriktif kardiyomiyopati üç temel tür incelenecektir.
- Hipertrofik kardiyomiyopati, otozomal dominant geçişli bir hastalıktır ve özellikle sol ventrikül ve septumda hipertrofi oluşur.
- Hipertrofik kardiyomiyopatide kardiyak kasın gevşeme fonksiyonu bozulur, diastolik volume düşer ve kardiyak output azalabilir.
- 21:29Hipertrofik Kardiyomiyopatide Genetik Nedenler
- Hipertrofik kardiyomiyopatide en sık görülen mutasyon, eski bilgilerde beta-miyozin ağır zinciri mutasyonu (MYH7) olarak kabul edilirdi.
- Son Braunwald Kardiyolojisi kitabında (2022) en sık mutasyon olarak artık miyozin bağlayıcı protein C mutasyonları (MYBPC3) %50 oranında belirtilmiştir.
- MYH7 mutasyonu ise hastalarda yaklaşık %30-35 civarında görülmektedir.
- 22:25Hipertrofik Kardiyomiyopatide Fizyolojik Değişimler
- Inspirasyonda toraks içindeki negatif basınç artar, vakum etkisi oluşur ve venöz sistemdeki kan sağ atriuma daha hızlı akın eder.
- Inspirasyonda sağ ventrikülün daha fazla dolması nedeniyle interventriküler septum sol ventriküle doğru bombelenir ve sol ventrikülün iç hacmi azalır.
- Sol ventrikül prelo azaldığı için kardiyak outputu düşer ve sistolik kan basıncı azalır; bu durumda 10 mm Hg ve üzerinde azalma pulsus paradoxus olarak adlandırılır.
- 23:49Pulsus Paradoxus'un Kaybolması
- Pulsus paradoxus'un kaybolmasında intrakardiyak diastolik basınç artması önemli bir neden olabilir.
- Geniş ASD, şiddetli aort yetmezliği ve ciddi sol ventrikül disfonksiyonu pulsus paradoxus'un kaybolmasına yol açabilir.
- Bu durumlarda sol ventrikül basıncı yükselir, septum sol ventriküle daraltamaz ve sol ventrikül hacmi azalmaz.
- 26:13Mitral Stenoz
- Mitral stenozun en sık sebebi romatizmal kapak hastalığıdır.
- Mitral stenozda sol atriumdaki kan sol ventriküle serbestçe boşalamaz, afterload artar ve sol atrium basıncı dramatik olarak yükselir.
- Basınç artışı sol atrium dilatasyonuna, pulmoner sistem ve sağ ventrikül basıncına yansır; sağ ventrikül, sağ atrium dilatasyona ve hipertrofiye gider.
- 28:17Mitral Stenozda Sol Ventrikül ve Komplikasyonlar
- Mitral stenozda sol ventrikül boyutu normaldir, herhangi bir patoloji sol ventrikülde beklenmez.
- Sol atrial basınç artışı nedeniyle ciddi nefes darlığı oluşur, aniden basınç artışı pülmeler ve pulmoner ödemeye yol açabilir.
- Atrial sistol mitral stenozda çok önem kazanır, ancak sol atrium dilatasyonu nedeniyle elektriksel denge bozulur ve atrial fibrilasyon komplikasyonu ortaya çıkar.
- 30:44Karbonmonoksit Difüzyonu ve DLC Değerleri
- Alveoller ile damar arasındaki karbonmonoksit geçiş hızını bozabilecek durumlar arasında amfizem (alveol membranının pürüzleşmesi), intertisyel akciğer hastalıkları (fibrozis) ve anemi (hemoglobin azalması) bulunmaktadır.
- Karbonmonoksit difüze olurken hemoglobine bağlanır ve hemoglobin yetersiz olduğunda DLC (karbonmonoksit difüzyon kapasitesi) düşer.
- Anemik hastalarda DLC düşük gelebilir, ancak anemiye göre düzeltildiğinde DLC hala düşükse akciğerde bir difüzyon patolojisi olduğu anlaşılır.
- 33:18DLC Değerlerini Etkileyen Faktörler
- DLC değerini azaltan durumlar arasında pulmoner emboli, lobektomi veya akciğer amputasyonu gibi alveol sayısını azaltan durumlar bulunmaktadır.
- DLC değerini artıran durumlar arasında astım, polistemik hastalarda hemoglobin artışından dolayı, obezlerde perfüzyonel anomaliler, egzersiz sırasında, akut pülmönal hemorajide ve sağ-sol şanti hastalıklarında bulunur.
- 34:19COPD Tedavisinde GOLD Sınıflandırması
- COPD tedavisinde hastalar A, B, C, D olmak üzere dört gruba ayrılır; atak riski yüksek olanlar C ve D gruba, düşük olanlar A ve B gruba yerleştirilir.
- Atak riski, iki ya da daha fazla orta şiddette alevlenme öyküsü veya bir ya da daha fazla alevlenme nedeniyle hastaneye yatış öyküsü olan hastalarda yüksek olarak değerlendirilir.
- Semptomatik olmayan veya minimal semptomatik hastalarda (günlük aktiviteyi rahatça yerine getirebilenler) kısa veya uzun etkili herhangi bir bronkodilatör kullanılabilir.
- 37:10COPD Tedavisinde İlaç Seçimi
- Belirgin semptomatik hastalarda kısa etkili bronkodilatörler yerine mutlaka uzun etkili bronkodilatörler (beta-2 agonist veya muskarinik antagonist) kullanılmalıdır.
- Yüksek atak riski ve minimal semptomatik hastalarda ilk tercih titropium veya omegledinum gibi uzun etkili muskarinik antagonistlerdir, çünkü bu ilaçlar atak riskini dramatik şekilde azaltır.
- Belirgin semptomatik hastalarda tek başına LABA (long-acting beta agonist) denenebilir, fayda görülmezse ikili kombinasyonlar (LABA+LAMA veya inhale kortikosteroid+LABA) başlanabilir.
- Inhale kortikosteroid kullanımı, eozinofili normal olan hastalarda tercih edilmemelidir, eozinofili 300'un üzerindeyse daha uygun bir seçenek olabilir.
- 40:40Aktif Tüberküloz Tanı Testleri
- Aktif tüberküloz tanısında sabah balgamında auramin rodomin boyaması veya EZN boyaması yapılabilir, auramin rodomin boyaması daha sensitiftir.
- Organ biyopsisi veya zar biyopsisi yapılabilir, özellikle plevral tüberküloz tanısında zar biyopsisi önemli olup %90'ın üzerinde tanıyı koyabilir.
- Plevral sıvıda tüberküloz lehine bulgu saptamak için ADA ölçümü veya interferon-gama ölçümü yapılabilir.
- 41:51Tüberküloz Kültürü ve Nükleik Asit Testleri
- Tüberküloza karşı gelişen altın standart tanı yöntemi kültürde üretilmesidir, ancak bu yöntemin önemli dezavantajı tanı koyma süresini uzatmasıdır.
- Levenç'ten yensem besiyeri sensitivitesi %74 civarındadır, sıvı besiyerlerinde (BACTEC) EMGIT sistemi ile sensivite %90'a çıkar.
- Nükleik asit amplifikasyon testleri (NAAT) artık Dünya Sağlık Örgütü tarafından tüberküloz şüphesi olan hastalarda ilk basamakta kullanılması önerilen tanı testidir.
- 45:18Hiperkortizolemi Tanı Süreci
- Hiperkortizolemi şüphesi olan hastalarda öncelikle Cushing sendromu olup olmadığı belirlenir, bunun için düşük doz dexametazon süpresyon testi, gece tükürük kortizolü veya 24 saatlik serbest idrar kortizolü ölçülebilir.
- Tanı için mutlaka iki farklı testin pozitif olması gerekir, tek bir testin pozitif olması yetersizdir.
- Hastada etyolojik araştırmaya geçildiğinde AST (adrenokortikotrop hormon) ölçümü yapılır, AST düşük gelirse adrenalar incelenir, AST yüksek gelirse AST bağımlı Cushing nedenleri düşünülür.
- 48:18Cushing Hastalığı ve Tedavisi
- AST bağımlı Cushing hastalarında ayırıcı tanı için yüksek doz dexametazon süpresyon testi, CRH simülasyon testi ve hipofiz MR çekimi yapılır.
- Bu üç test sonucunda hipofiz Cushing ile uyumsuzluk varsa petrosal sinüs örneklemesi yapılmalıdır.
- Cushing hastalığında tedavi olarak transfenoidal cerrahi ilk basamaktaki tercihtir, medikal tedavide pasireotit (somatosistatin analogu) tercih edilir.
- 50:59Cushing Sendromu Tedavisi
- Cushing sendromu hastalarında hipofizdeki kortikotrop hücrelerin çoğunlukla somatosistetin-5 reseptörü vardır ve az miktarda somatosistetin-2 reseptörü ekspresyon edilir.
- Cushing sendromu hastalarında okreatit ve lenoidit tedavisi başarısız olurken, pasireotit tedavisi yüksek başarı sağlar.
- Akromegali hastalarında okreatit ve lenoidit ilk basamak tedavisi olarak kullanılır, ancak direnç varsa pasireotit tercih edilir çünkü somatosistetin-5 reseptörü dramatik şekilde ekspresyon edilebilir.
- 52:29Mineral Kortikoid Fazlalığı
- Mineral kortikoid fazlalığında hipertansiyon ve hipokalemi beklenir, en sık görülen nedeni primer hiperaldesteronizmdir.
- Primer hiperaldesteronizmde bileteral idiyopatik hiperplazi veya adenom lezyonları başlıca sebeplerdir.
- Sekonder hiperaldesteronizmde renin yüksekliği vardır ve renovasküler hipertansiyon, diüretik kullanımı, renin sekrete eden tümörler veya hipovolemi gibi durumlar neden olabilir.
- 54:00Aldesteron Dışı Mineral Kortikoid Fazlalığı
- Aldesteron dışı mineral kortikoid fazlalığında aldesteron ve renin düşük, deoksi kortikosteron yüksek olabilir.
- Ciddi hiperkortizolemi durumunda kortizol tübüler sistemde mineral kortikoid etki gösterebilir, ancak 11 beta-hidroksi steroid dehidrogenaz tip 2 enzimi bu etkiden korur.
- Lioris gibi tatlandırıcılar 11 beta-hidroksi steroid dehidrogenaz tip 2'yi inhibe ederek kortizolun mineral kortikoid etkisini serbestçe göstermesine neden olabilir.
- 55:45Diğer Mineral Kortikoid Durumları
- Little sendromunda epitelyal sodyum kanalları yapısal olarak aktif olduğundan, hastada hiperaldesteronizm kliniği görülebilir ancak aldesteron yüksek değildir.
- 11 beta hidroksilaz eksikliğinde testosteron yükseldiği için kadın hastalarda virilizasyon bulguları görülebilir.
- 17 alfa hidroksilaz eksikliğinde testosteron yükselemediği için kadın hastalarda genitalyasında problem görülmez.
- 57:05Tanısal Testler
- Tanıda önce hipokalemik hastada hipokalemisi düzeltmek ve tuzlu diyet başlatabilmek gerekir.
- Plazma aldesteron-renin oranı 20'nin üzerinde ve plazma aldesteron yüksekse hiperaldesteronizm lehine sonuç verir.
- Oral tuz yüklemesi, IV tuz yüklemesi veya fludrokortizon spresyon testi ile tanıtma yapılabilir.
- 58:48Test Öncesi Hazırlık ve Adrenal BT
- Plazma aldesteron-renin oranı 20'nin altındaysa hasta primer hiperaldesteronizm değildir.
- Test öncesi spironolakton veya ereloon gibi mineral kortikoid reseptör antagonistları kesilmelidir.
- Tomografi sonucunda belirgin patoloji yoksa veya hasta 40 yaşından büyük ve unilateral adenom varsa lateral adrenal venöz örnekleme yapılması önerilir.
- 1:01:22Ailesel Tip 1 Dejteronizm
- Ailesel tip 1 dejteronizmde, aldesteron sentezinden sorumlu gen kortizol sentezinden sorumlu genin önüne oturarak kimelik bir genetik yapı oluşturur.
- Bu durumda AST hormonu ile beraber aldesteron sentezi artar ve kaslarda aldesteron sentezi AST bağımlı hale gelir.
- Tedavide AST düzeyini baskılamak için seroid verilir, bu sayede genetik transkripsiyon azalır ve mineralli kortikoid sentezi düşer.
- 1:03:01Klosistrium Difile Enfeksiyonu
- Klosistrium difile enfeksiyonu, hastanede yatan veya antibiyotik kullanımı öyküsü olan hastalarda şüphelenilir.
- Tanıda glutamat dehidrogenaz enzim immunoassay, PCR ve toksin immunoassay yöntemleri kullanılır, ancak sadece toksin immunoassay aktif enfeksiyonu doğrudan gösterir.
- Tedavide hafif-orta hastalarda oral vankomisin veya fidaksomisin kullanılır, şiddetli hastalarda ise vankomisin artı iv metrondozol tercih edilir.
- 1:05:47Rekuren Klosistrium Difile Enfeksiyonu
- İlk kez tekrar eden enfeksiyonda, önceki tedavide vankomisin verildiyse fidaksomisin, fidaksomisin verildiyse vankomisin kullanılır.
- Üç veya daha fazla kez tekrarlanan vakalarda, fekal mikrobiyota transplantasyonu düşünülmelidir.
- 1:06:29Wilson Hastalığı
- Wilson hastalığı, karaciğeri ilgilendiren otozomal resesif bakır taşınım defektidir ve ATP7B defekti en önemli genetik mutasyondur.
- Hastalarda safra yollarına bakır atılımında defekt var, serum serbest bakır yüksektir.
- Temel problem bakırın hücre içerisinde taşınmasında defekt olmasıdır, bu nedenle bakır golgi'ye taşınamaz ve serüloplazmin sentezlenemez.
- Hastalarda serum serüloplazmin düzeyi düşüktür, serum total bakırı düşüktür ancak serbest bakır yüksektir ve toksite sebep olur.
- 1:09:47Özofagel Varisler
- Özofagel varisler, portal hipertansiyonun önemli bir komplikasyonu ve ölümün önemli sebeplerinden biridir.
- Siroz hastalarında tanı koyulduktan sonra mutlaka endoskopi yapılmalı ve varis gelişimi araştırılmalıdır.
- Kanama riski olan varislerde primer profilaksi yapılmalıdır, bu amaçla genellikle propranolol ve nadolol gibi non-selective beta blokerler tercih edilir.
- Beta blokerler toleransı olmayan hastalarda karvedilol kullanılabilir veya bant ligasyonu yapılabilir.
- 1:11:38Akut Varis Kanaması Tedavisi
- Akut varis kanaması vakalarında üst kanama yaklaşımı uygulanır, ancak standart üst kanamasından farklı olarak endoskopi öncesi bazı özel tedaviler uygulanmalıdır.
- Varis kanamasında terlipresin veya okreatit gibi portal basıncı düşürebilen vazoaktif ilaçlar başlangıçta mutlaka verilmelidir.
- Varis kanamasında antibiyotik profilaksi (seftriakson veya florokinol) mutlaka başlanmalıdır çünkü bu hastalarda spontan bakteriyel peritonit riski %50 civarında yüksektir.
- 1:13:19Varis Kanaması Tedavisi Adımları
- Hastaya endoskopi yapılarak kanama tespit edilir ve durdurmaya çalışılır; eğer başarılı olunursa varisligasyon ve sekonda profilaksi başlanabilir.
- Aktif kanama sırasında beta blokerler kullanılmamalıdır, bu ilaçlar sadece profilakside kullanılır.
- Kanama durdurulamazsa transjürik porto sistemik şant (TIPS) işlemi yapılmalıdır, ancak bu işlem hemen yapılamazsa özefagus stent veya Sengstaken-Blakemore tüpü gibi geçici yöntemler uygulanabilir.
- 1:15:48Varis Kanaması Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Varis kanamasında hemoglobin hedefi 7-9 g/dL arasında, ideal olarak 8 civarında tutulmalıdır; 9'un üzerinde olmamalıdır.
- Abartılı transfüzyon yapılmamalıdır, çünkü bu portal basıncını artırır ve kanamayı şiddetlendirebilir.
- Endoskopi yapılamayan hastalarda Sengstaken-Blakemore tüpü takılarak geçici çözüm sağlanabilir.
- 1:16:33Biyolojik Damaclar
- Anti-TNF antikorları (infliximab, adalimumab, etanercept, golimumab) otoimmün hastalıklarda kullanılır ve genellikle metotreksat ile kombinasyon tedavide kullanılır.
- Anti-TNF antikorları başlamadan önce laten tüberküloz testi (PPD veya QuantiFERON) ve akciğer röntgeni yapılmalıdır.
- Kalp yetmezliği olan hastalarda anti-TNF antikorları genellikle tercih edilmez çünkü kalp yetmezliği dekompanzasyon riskini artırabilir.
- 1:18:14CTLA-4 ve PD-1 İnhibitörleri
- CTLA-4 inhibitörleri (tositumomab, abatacept) T hücre aktivasyonunu azaltarak otoimmün hastalıklarda kullanılır.
- CTLA-4 inhibitörleri (abatacept) CD80/86 reseptörlerini bloke ederek T hücre aktivasyonunu azaltır.
- PD-1 inhibitörleri (nivolumab) ise programlı ölüm reseptörü (PD-1) ile etkileşime girmeyi engeller, bu nedenle immün sistemini aktive eder.
- 1:22:29İmmün Sistemin Aktivasyonu
- CD28'e bağlanılamadığında kostümümülatör sinyal oluşmaz.
- İmmün sistem bu şekilde aktive olamaz ve immünspresyon yapmış olursunuz.
- AAASE ile beraber AAASEP mekanizması böyledir.