Buradasın
İstanbul'daki Gecekondu ve Kentsel Dönüşüm Üzerine Akademik Sunum
youtube.com/watch?v=m036GDAQm6kYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının İstanbul'daki gecekondu sorunu ve kentsel dönüşüm süreci hakkında yaptığı akademik bir sunum formatındadır. Konuşmacı, doktora tezi üzerinde çalışırken İslamcılık ve şehir ilişkisini incelemekte ve kendi araştırmalarını paylaşılmaktadır.
- Sunum, İstanbul'daki gecekondu mahallelerinde yaşanan yıkım ve kentsel dönüşüm sürecini, özellikle 1990'lı yıllardan beri İslamcı siyasetin bu süreçteki rolünü ele almaktadır. Konuşmacı, Başakşehir ve Şahintepe gibi kentlerin sosyolojik yapısını, dindarlık ve varoş ilişkisini, ev sahiplerinin arzularını ve modernleşme anlayışını incelemektedir.
- Sunumda ayrıca, Tayyip Erdoğan'ın ilk belediye başkanlığı dönemindeki "gecekondu avcısı" politikaları, "Şehir Anneleri" gibi sivil toplum örgütlerinin rolü, Başakşehir'in kökeni ve Oyak Kent gibi konut projelerinin tarihsel gelişimi gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacı, altı ay boyunca Başakşehir'de ev tutarak topluluğu tanımış ve ev sahiplerinin modern, güvenli ve mahrem bir yaşam arzularını analiz etmektedir.
- 00:30Gecekondu Meselesi ve Konuşmacının Bakış Açısı
- Konuşmacı, gecekondu meselesini ele alacak ve özellikle "gecekondu avcısı" olarak tanımlanan kişilerin bakış açısını anlatacak.
- Konuşmacı, başlangıçta idealist olduğunu ancak zamanla aktivist gazetecilik yaptıklarını ve kendilerini müzakere aracı olarak gördüklerini belirtiyor.
- Gecekondu mahallelerindeki yıkımların nedeni ve insanların seslerinin neden çıkmadığı sorularını ele alacak.
- 01:50İslamcıların Gecekonduya Bakışı
- Konuşmacı, doktora tezini İslamcılık ve şehir ilişkisi üzerine yazdığını belirtiyor.
- İslamcı ideolojisinin 1992-1993 yıllarında gecekondu mahallelerinde var ettiği ve bu alanlarda kentsel dışlanma mekanları oluşturduğu vurgulanıyor.
- İslamcıların, kendilerini var ettikleri bu alanları neden ortadan kaldırıyorlarsa sorusu üzerine düşünmeye başladığını ifade ediyor.
- 02:24Gecekondu Mahallelerinde Yaşananlar
- 2006 yılında Tarlabaşı yenileme kanunu üzerinden ilk kez gecekondu mahallelerinde yıkım olduğunu fark ettiler.
- 2004-2005 yıllarından beri gecekondu yıkımı devam ediyordu, özellikle seçim dönemlerinde yoğunlaşıyordu.
- Konuşmacı, 2008'de Felek Teyze ile bir gecekondu mahallesinde kaldığında, Felek'in "tapu versinler ki iki tapu versinler, apartman yapacağım" dediğini anlatıyor.
- 05:13Tayyip Erdoğan'ın Gecekondu Politikası
- Gecekondu, emekçi, varoş gibi kelimelerin yıllar içinde nasıl retro edildiği ve siyasette nasıl kullanıldığı hakkında Tahire Erman'ın makalesi vurgulanıyor.
- Tayyip Erdoğan'ın 1994-1995 yıllarında ve belediye başkanı olduktan sonra nasıl bir siyaset uyguladığı inceleniyor.
- Erdoğan'ın kentsel dönüşümü örgütleyen bir siyaset adamı olarak, afet riski altında kanunları uyguladığı belirtiliyor.
- 07:20Erdoğan'ın Gecekondu Politikasının Kaynakları
- Erdoğan'ın "sizi gecekondularınızdan çıkartacağım, şehrin merkezine taşıyacağım" şeklindeki vaatlerini gösteriyor.
- Meme Şirketi Ege'nin yönetimine verilen kasırların, belediyenin idaresinde olan kasırların Türeng'in elinden alındığı ve restore edildiği örneği veriliyor.
- Gecekondu mahallelerinde yaşamanın, toplumdan dışlandığının ve emeğinin hakkını almadığının göstergesi olabileceği vurgulanıyor.
- 10:03Kentsel Dönüşüm ve Sivil Toplum
- Kentsel dönüşümün ilk örneklerinin 1995-1996 yıllarında Kağıthane Deresi'nde yapıldığı ve KİPTAŞ'ın Başak Konutlarını yapmasıyla birlikte gerçekleştiği belirtiliyor.
- Erdoğan'ın 1996'da Refah Partisi'nde olduğu dönemde bu politikayı uyguladığı vurgulanıyor.
- Bu politikaların sadece kurumsal bir belediye ya da parti siyaseti olarak değil, sivil toplumun eliyle çeşitli rıza mekanizmaları üreterek de uygulandığı, "Şehir Anneleri" adlı bir ekipin Zeyrek'te gecekondu karşıtı broşür dağıttığı belirtiliyor.
- 11:59Şehirlerin Sosyal Fonksiyonlarının Kaybı
- Şehirlerimiz artık sosyal aktivitesini kaybetmiştir; dini, kültürel ve iletişim gibi sosyal aktivitelerin yer aldığı alanlar artık işlevselliğini yitirmiştir.
- Şehirlerdeki probleme sebep olan en önemli etken olarak gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma görülüyor.
- Gecekondulaşma, büyükşehir'in etrafını kanser gibi sarmış ve sürekli desteklenerek bu seviyeye getirilmiştir.
- 13:06Gecekondulaşmanın Tarihi ve İncelenmesi
- Gecekondulaşmanın nasıl oldu, niçin oldu ve tarihçesi konusuna bakılmıyor, halihazır durumla başlanıyor.
- 1996'da Zeyrek'te yaşayan bir ev hanımı, gecekondunun sorunların kaynağını ve çözeceklerini düşünmüş.
- O dönemde Milli Gazetede Tayyip Erdoğan'ın, Kiptaş'ın başkanı, Erdoğan Bayraktar'ın Çorum belediye başkanı ve Kayseri belediye başkanı'nın "İslam Kenti" adında bir projesi vardı.
- 14:12Toplu Konut ve İslam İlişkisi
- "İslam Kenti" aslında toki kenti esasında, toplu konut mekanizmasını İslam aracılığıyla kabul edilebilir kılmak için bir marketing stratejisiydi.
- Gecekondunun varlığını savunmak, dışlanmayı meşrulaştırmak gibi görünmektedir.
- Varoşlar hiçbir zaman masum değildir, bileşik kaplar misali kent alemi ne kadar saldırgan olursa varoşta o kadar eli bıçaklıdır.
- 17:36Başakşehir ve Gecekondular Arasındaki Fark
- Başakşehir, orta sınıf, dindar, mahremiyet takıntılı ve çok okumuş bir kesimden oluşmaktadır.
- Başakşehir'de yaşayan bir kişi, buraya gelmekle sınıf atladığını düşünmektedir çünkü düzenli yapılaşma ve gecekondu nan gecekondu, anti-gecekonduyu tarif etmektedir.
- Başakşehir'de parkların her biri neredeyse yirmi metre aralıkla çekirdek çitlememek yasak diye yazılmıştır.
- 20:03Şahintepe ve Arazi Hikayesi
- Başakşehir'in etrafında üç tane gecekondu mahallesi vardır ve bunlardan biri Şahintepe'dir.
- Şahintepe'nin arazisi resmen Niyazi adlı bir adamın arazisidir, bu Niyazi İttihat Terakki'nin suikastçilerinden biridir.
- 1980'lerde Özal döneminde, Niyazi'nin arazisi arazi mafyası tarafından binlerce kişiye satılmıştır, ancak aynı arazi sürekli başka insanlara satılmıştır.
- 23:12Başakşehir'de Yaşama Deneyimi
- Konuşmacı, Başakşehir'de oturduğunu ve 17 yıldır orada yaşadığını, ev sahibi olmak için tandır yaptırdığını belirtiyor.
- Devletin evleri yıkacağını duymuş ancak bunun doğru olup olmadığını bilmediğini söylüyor.
- İyi insanlar iyi şehirlerde yaşar diye düşündüğünü, Başakşehir'de gördüğü kötülüğün şaşırtıcı olduğunu ifade ediyor.
- 24:19Araştırma Çalışması
- Konuşmacı, proje çerçevesinde Başakşehir'de altı ay araştırmaya gittiğini ve ilk iki ay kimseyle iletişim kuramadığını anlatıyor.
- Yerel bir dergi olan "Başakşehir"de muhabir olarak çalışmaya başlayarak insanları tanımaya başladı.
- Araştırma sonuçlarını dergide yayınladığını ve tepkileri izlediğini belirtiyor.
- 25:26STK Platformu Toplantısı
- STK platformu (sivil toplum koordinasyonu) tarafından çağrıldığını ve 30 kişilik bir toplantıda sunum yapacağını söylüyor.
- Toplantıda kadın olmadığı için heyecanlandığını ve provokatif bir şey söyleyerek tepkileri görmek istediğini belirtiyor.
- Başakşehir'de yaşayanların yaklaşık %70'inin gecekondu veya pos gecekondu mahallelerinden geldiğini iddia ediyor.
- 27:41Toplantıda Olaylar
- Kalabalıktan biri kalkıp, konuşmacının "Başakşehir'e gelenlerin çoğu gecekondudan geldi" dediğini ve bu iddianın doğru olup olmadığını sorguluyor.
- Konuşmacı, kentsel dönüşümün 1990'lı yıllardan önce de olduğunu ve herkesin kentsel dönüşüm programlarına katılabilirdiğini belirtiyor.
- Başakşehir'in kökeninin üç farklı yerden geldiğini ve resmi kurumların dindarlığa bakmadan ev satardığını söylüyor.
- 29:49Dindarlık ve Toplumsal Ayrılıklar
- Konuşmacı, Batı'da dindarlıkla modernliğin çatışması üzerine çok yazı yazıldığını belirtiyor.
- Başakşehir'de camilerin cemaatlere göre ayrıldığını ve bu durumun toplumsal ayrılıklara yol açtığını söylüyor.
- Konuşmacı, Başakşehir'de komşularıyla selamlaştığını, Fatihte ise apartmandaki komşularını bile tanımadığını belirtiyor.
- 31:31Müslümanlık ve Varoş İlişkisi
- Konuşmacı, Müslümanların varoşta yaşayamayacağını ve Müslümanların soylu, ahlaklı aileden geldiğini, iyi eğitim aldığını iddia eden bir tepki aldığını anlatıyor.
- İslamcıların varoşla ilişkisini keserek kendilerini soylulaştırmaya çalıştıklarını düşündüğünü belirtiyor.
- Başakşehir'in kendini şehre kabul etme ve kendisi için saygıdeğer bir kimlik inşa etme ihtiyacı olduğunu savunuyor.
- 33:42Başakşehir'de Grafiti Projeleri
- Gecekondudan düzenli bir şehir isteyen kişiler, Başakşehir'in duvarlarına grafiti yapıyorlar.
- İkinci etabın duvarlarının çirkin olduğuna karar veren teyzeler, orayı daha güzel ve yaşanılır bir yer göstermek için resimler yapıyorlar.
- Başakşehir'de stillerin arasında izolasyon mevzu var ve birbirine benzer evler küçük kutu gibi minnacık evler haline geliyor.
- 35:02Başakşehir'deki Konut Arzuları
- Başakşehir'deki evler, kocaman bir arazinin içerisinde üst üste ve yan yana bloklar halinde duruyor.
- İnsanlar kentin düzensizliğinden, seküler havasından, yoksulluktan ve geleneksel dinden kaçmak istiyor.
- Yeni İslam için geleneksel dindarlık bir bağ, bir pranga olarak görülüyor ve bu nedenle insanlar bundan kaçıyor.
- 36:33Modernite ve Mahremiyet Arayışı
- Başakşehir'de "modern" kelimesi çok kullanılıyor; modern kurban kesim alanı, modern cafe gibi yerler var.
- İnsanlar moderniteye, güvenliğe ve mahremiyete gidiyorlar, ancak bu mahremiyet bilinirlik ve antik bir şekilde yaşatılıyor.
- Mahremiyet, dindarlığını gösteren bir primes olarak kullanılıyor; görünmez olmak istiyor ama dindar olduğunu ispatlamak için mahremiyet inşa ediyor.
- 38:07Anonimlik ve Ahlak Arayışı
- İnsanlar saygı görmek istiyor, anonim olmak istiyor ve herkesin ondan bahsetmesini istemiyor.
- Sekülerizmden kaçıyor çünkü ahlaklı bir yerde yaşamak istiyor; seküler için ahlaksızlık demek.
- Anonimlik içerisinde saklı bir ahlak arıyor; "Beni gör ama yalnızca benim istediğim gibi gör" diyerek kendini tanımlıyor.
- 39:46Başakşehir'in Yapısı ve İslamcılık İlişkisi
- Konuşmacı, Başakşehir'in yapısını ve İslamcılık arasındaki ilişkiyi sorguluyor.
- İslamcılıkta "dünyada en iyisinin senin olmasına gerek yok" mantığı var, nerede yaşıyor, nasıl bir işe sahip olduğunun önemi yok.
- İslamcılıkta cemaat bir arada daha iyi koşullarda toplanabilmesi için refah bir yaşam sürmek önemli değil.
- 40:48Piyasa Dili ve İslamcılık
- İslamcılık, piyasanın dili içerisinde "biz ne kadar başarılıyız" mesajını iletir.
- 1990'lardan sonra gelen bu yaklaşım, gecekondudan kurtulma söylemiyle benzer şekilde dini piyasa mekanizmasının dilinde meşrulaştırılır.
- Türkiye modernleşmesi içerisinde inşa edilmiş seküler bakış açısı dinlerin gerici, dünya ile alakası olmayan, eğitilemez ve yoksul insanlar olarak görmesine karşın, İslamcılık bu görüşü parantez içerisine alıp üzerine bir opostrof koyuyor.
- 42:17Oyak Kenti Örneği
- Konuşmacı, Başakşehir'in kendi içinde yer bulamadığı için Oyak'ta oturduğunu ve orada çatışmanın göbeğinde bulunduğunu belirtiyor.
- Oyak, askerler istemediği için dinlerin gelmiş olduğu, azınlıkta bir asker grubu tarafından yönetilen bir yer.
- Bir asker albayı, dindarların yaşadığı ortamda kültür şoku yaşadığını ve ılımlı davranmak zorunda kaldığını söylüyor.
- 44:09Modernite ve İslamcılık İlişkisi
- Konuşmacı, moderniteyi İslamcılık tarafından apropte edildiğini, "o benim" mantığının geçerli olduğunu belirtiyor.
- Modernleşmeyi öne çıkaranlar, dinsel bir yaklaşımla modernleşmeyi mülkiyetle geçirmek için bir araç olarak kullanabilirler.
- İslamcılık, moderniteyi kendi dilinde ifade ederek "o benim" mantığını sürdürür.
- 45:32Sibel Üretim Örneği
- Başakşehir'de life coaching servisi veren Sibel Üretim adlı bir kadın, ikinci eş arayan adamların eşlerini bir araya getiriyor.
- Kadın, adamların maaşlarını, arabalarını, birikimlerini ve evlerini eşler arasında dağıtıyor ve bunu kontratla bağlıyor.
- Konuşmacı, bu kadınların dindarlıklar, cemaatler ve aileleri nedeniyle korumasız olduğunu ve bu kadın özel kurumun eliyle onları koruma altına aldığını belirtiyor.
- 47:29Piyasa Mekanizması ve İslamcılık
- İslamcılık, piyasa mekanizmasının dilinde hareket ediyor ve talep var diye savunuyor.
- İslamcılar, imam hatip lisesi kurduklarında "halk bunu talep ediyor" diyerek savunuyorlar.
- Konuşmacı, İslamcılıkla mücadele etmenin zorluğunu vurguluyor ve İslam'ın ahlak konusunda Protestan ahlakı gibi bir gücü olmadığını belirtiyor.