Buradasın

İslam İlimleri ve Tasavvuf Üzerine Dini Sohbet

youtube.com/watch?v=h_YjE-NAhDE

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir din adamının dini bir sohbet formatında yaptığı konuşmayı içermektedir. Konuşmacı, 25 Şevval'de 50 yaşını bitirdiğini belirten ve kırk yıldır Efendi Hazretleri'ne bağlı olan bir tarikat mensubu olarak görünmektedir.
Videoda İslam ilimleri, medrese eğitimi, tasavvuf, mürşitlik ve manevi yolculuk konuları ele alınmaktadır. Konuşmacı, ehl-i sünnet ve cemaat mezhebinin önemini vurgulayarak, ilim tahsili için gerekli şartları, amelin önemi ve manevi yolculukta mürşidin rolünü anlatmaktadır. Ayrıca, tasavvuf yolculuğunda karşılaşılan engeller, şehidin şartları ve çeşitli dini şahsiyetlerden örnekler verilmektedir.
Sohbetin son bölümünde konuşmacı, kendi yazdığı kitapları ve dergileri tanıtmakta, çeşitli dualar ve salavatlar okumakta ve cemaat üyelerinin ölmüş yakınları için dua etmektedir. Video boyunca İslam dünyasındaki zorluklar, batıl akımlar ve günümüzdeki ilim durumu hakkında eleştiriler de yer almaktadır.

00:02Dua ve Kur'an Ayetleri: Video, çeşitli dualar ve Kur'an ayetleriyle başlıyor.
"Hassan bikum bill hayyil kayyum minezila muttebela fetevati ank" ayeti okunuyor.
"Su ve bila havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim" ayeti ile video devam ediyor.
01:22Doğum Günü Kutlaması: Konuşmacı, bu mübarek Şevval-i Şerif ayının son atlası olduğunu belirtiyor.
Konuşmacı 25 Şevval'de 50 yaşında olduğunu ve doğum gününü kutladığını söylüyor.
Konuşmacı, 1384 hesabıyla 1384-1435-51'i bitirmiş olup olmadığını sorguluyor.
02:24Doğum Günü ve Yaşın Önemi: Doğum günlerini hicriye göre hesap etmek önemlidir.
Altmış yaşından sonra doksan yaşına kadar müjdeler vardır.
Doksan yaşını görenler Allah'ın azatlısıdır ve günahları aff olur.
03:01Ahmet Davudoğlu'nun Vazifeye Gelişi: Ahmet Davudoğlu'nun vazifeye gelmesi tebrik edilmektedir.
Ehl-i sünnet, ehl-i tasavvuf, ehl-i hall ve ehl-i derveşe olarak görülmektedir.
Allah'ın ehl-i sünneti teyid etmesi ve yardım edenlere yardım etmesi dilenmektedir.
03:44Dualar ve Allah'ın Yardımı: Konuşmacı dualara ağırlık verdiğini ve ümmet için ettiğim duaların çabuk tuttuğunu belirtmektedir.
Suriye, Irak, Mısır ve Doğu Türkistan'daki zulüm gören ehl-i sünnet için Allah'ın medet ve imdat etmesi dilenmektedir.
Allah'ın muvaffakak etmezse, elden tutmazsa kimseden bir fayda olmadığı vurgulanmaktadır.
05:32Tevfik Kavramı: Tevfik, Allah'ın bir kulunun işlerini kendi sevdiği ve razı olduğu işlere uygun düşürmesidir.
Allah'ın ehl-i sünnete yardımcı zahir mübahir nurin olması dilenmektedir.
Müslümanların dünyada huzur ve rahatlık olmadığı, ahiret istirahat yeridir, burası sıkıntı yeridir denilmektedir.
07:00İlim ve Amel: İmam Gazali'nin "Ey Veled" risalesindeki derslerde ilmin artırmanın değil, amelin artırmanın ve amelinde iflas kazanmanın önemli olduğu vurgulanmaktadır.
Konuşmacı dinleyicileri "sözleri dinlerler, en güzeline uyarlar" olarak tanımlamaktadır.
Halis akıl sahiplerinin kabuktan kurtulmuş, kirden soyutlanmış, lübbe ermiş kişiler olduğu belirtilmektedir.
13:23Ehl-i Sünnet ve Cemaat: Ehl-i sünnet ve cemaat, Resulullah'ın yolu ve sahabenin topluluğudur.
Yetmiş üç fırkadan tek cennete gidecek fırka, Resulullah ve ashabının üzerinde bulunduğu yol, sünnet ve cemaattir.
Kıbleye Resulullah döndüğü gibi, sahabenin döndüğü itikatla dönülmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
15:15Allah'ın Yolu ve Şeytanların Yolunu Ayırma: Allah'ın yolunda düz çizgiler çizilirken, şeytanların yollarında eğri büğrü çizgiler çizilir.
Sağdan soldan her birinin başında bir şeytan çağırır, ancak cin şeytanın da halifeleri ve vekilleri vardır.
Alimler, profesörler ve doçentler gibi kişiler alenen milleti ifsat ederek şeytanın yapamayacağı işleri yaparlar.
16:04Allah'a Dua ve Muhafaza İsteği: Allah'a Allah'ın yolundan ayrılmamak için söz verilir ve Allah'tan kendi başımıza bırakılmamak istenir.
Nefis, göz açıp kapayacak kadar da olsa az bir zaman içinde insanı helak edebilir.
Allah'tan yeni doğmuş bebeği koruduğu gibi bizi de muhafaza etmesi istenir.
17:02Peygamberimizin Dua'sı: Peygamberimizin "Allah ne dua" duası her sohbetin sonunda mutlaka edilir.
En dar, hasta veya acele zamanda bile bu dua edilir.
Peygamberimizin istediği hayırlardan istenir ve "rüştümü ilham eyle" duası edilir.
19:30Dua'nın Önemi ve İçeriği: Dua ederken ne istediğimizi bilmeliyiz, cennete yaklaştıran söz ve ameller istenir.
Peygamberimizin Allah'tan ne istediyse hayırlarını da istemeliyiz.
"Rüştümü ilham eyle" duası, imanda, amelde ve ahlakta olgunluk seviyesini ifade eder.
24:28İlmin ve Amelin Önemi: İlmin azı dahi amelle beraber kafi gelir, ancak ilmin çoğu bile amelsiz olursa kafi gelmez.
Allah'ın rızasına ulaşmak amele bağlıdır ve amelden maksat ihlasla amel etmektir.
İlmi tahsil etmek, sohbet etmek, ders dinlemek ve kitap okumak amel edilmesi için gereken miktarı öğrenmek içindir.
26:42İlmin Doğru Kullanımı: İlmin doğru kullanımı, kişinin başına gelen hadiselere göre olmalıdır; örneğin nikah, talak, hac gibi konular kişinin durumuna göre öğrenilmelidir.
Namaz ve abdest gibi herkes için önemli olan konularda ilim öğrenmek gerekir, ancak diğer konularda ihtiyaç duyulmadığında tahsil etmek gereksizdir.
Bazı insanlar ilim tahsil etmek yerine boş işlerle meşgul olur, bu da vakit kaybıdır.
31:04İlmin Maksatı: İlmin asıl maksatı ameldir, yani amel yol açan ilimler tahsil edilmelidir.
Tefsir, hadis, fıkıh, akaid ve tasavvuf gibi ilimler amele insanı yönlendirir.
Sarf, nahiv, beyan, bedia ve mani gibi ilimler maksada alet olup, Kur'an'ı ve hadisleri anlamak için vasıtadırlar.
31:25İlmin Tafsilatı: Tefsir, hadis ve fıkıhta tafsilatın sonu yoktur, bu alanlarda fayda vardır.
Bazı metinler ezberlenebilir, ancak çok fazla tafsilat yapmak gereksizdir.
Edebiyat gibi alanlarda da sonu yoktur, Arap edebiyatı zirve muhtameldir.
33:03Osmanlı Medreseleri ve Günümüzdeki Medreseler: Osmanlı medreselerinde matematik, sosyal bilimler, riyazat ve tıp gibi birçok ilim dalı vardı, ancak günümüzdeki medreselerde sadece dini ilimler üzerinde durulması gerekiyor.
Şeriat ilimleri kapatılınca ve medreseler, tekkeler yasaklanınca bu alan ihmal edildi, geri kalanlar ise diploma ve toplama için imar edildi.
Bazı alimler ilim canibini, bazıları amel canibini tercih etmiş, bazıları ise orta yolu bulmuşlardır.
34:20İlimde Derinleşme ve Amelde Derinleşme: Bazı alimlerin ilimde derinleşmesi faydalı olabilir, ancak bazı alimlerin amelde derinleşmesi daha önemli olabilir.
Zekası yüksek ve kabiliyetli olan biri için ilimde ilerlemesi aptalca olabilir, çünkü kafa zaten çalışıyor ve ezberlemek yeterli değil, anlayış da gerekir.
Bazı alimlerin ilimde derinleşmesi efdal değil, çünkü alimlerin zeka seviyesine göre rabi bile olamayız.
35:42Çağımızın Zekavet Durumu: Zaman seviyeyi düşürdü, yenilenler, içilenler, yaşadığımız ortamlar ve teknoloji dönemi kafaları çalıştırmıyor ve hafızayı bozuyor.
Herkes hafızayı telefonun hafızası zannediyor ve her şeyi oraya yüklemeye çalışıyor, ancak telefon suya düşerse kayıtlar kayboluyor.
Çağımız kabavet çağıdır, zekavet çağı değil, bu yüzden ilme ulaşmak da zor.
37:22İlme Kavuşmak İçin Gerekli Şartlar: İlme kavuşmak için altı şey gerekiyor: zeka, istek, sabır, nafaka, maddi ihtiyaca kafi gelinmesi ve sebat etmek.
Maddi ihtiyaca kafi gelinmesi gerekiyor, çünkü para kazanma derdine giderse ilme ulaşamaz.
Açlık da çok iyi değil, tokluk da çok iyi değil, ihtiyacında biri görüyor.
39:34İlime Vakit Verme Önemi: Çocukları medreseye verirken, altı ayda üniversiteye girecek diye kısa sürede ne öğreteceklerini düşünmek doğru değil.
İlime zaman ister, ayaküstü okutulamaz.
İnsanlar dünya işlerinde saatlerce vakit ayırırken, şeriat ilmi, namaz ilmi, itikat ilmi gibi farz ilimlere yeterli vakit vermiyorlar.
41:49İlime Merak ve Zaruret: İnsanlar ilme merak olsa, zaruretse ilimde vakit ayırırlar.
Zaruret olmayan şeyler için de fetva soruyorlar, örneğin cennette çocuk nasıl doğurulur gibi.
Cennete nasıl girilir, imanın ehl-i sünnete uygunluğu, namazın kabul edilip edilmediği gibi temel konuları incelemeden cennete girmiş gibi davranıyorlar.
43:23Eğitim ve İrsat: Etkili bir üstat ve hoca yol gösterecek, kendi başına kitapları okumakla kimse alim olamaz.
Resulullah bile Hazreti Cibril'in irsatsız yol göstermesiyle ilim edinmiştir.
Allah'ın şartları ve sebepleri müyesser etmesi, hayırlı ve faydalı ilimlere ulaştırması için dua edilmelidir.
44:10Çocukların Eğitimine Dikkat: Çocukta zeka ve kabiliyet görülürse onu ilimde derinleştirmek gerekir.
Zabilik görülürse, konuş konuş fayda yok demektir ve hoca da bıktırır.
Hocaya da sabır gerekir, çünkü kafası çalışmayan kişi anlatır anlatır anlamaz.
44:40Evliyaullahın Yolu: Evliyaullahın yolunu beyan etmek, şeriata uyan, haramdan ve şüpheden sakınan ehl-i sünnet büyüklerinin yolunu takip etmektir.
Evliyaullahın yolundan gitmek ve Allah'tan başka bir şeyle kanaat getirmemek gerekir.
Dünyada dünya ile razı olmak melundur, Allah ona rahmetinden tart etmiş ve lanetine çarptırmıştır.
45:47Dünya ile Kanaat Etmenin Tehlikesi: Çoğumuz dünya ile kanaat eder: geçim, araba, maaş, mal, karı, çocuk yeter diye düşünür.
Allah'ın rızasını, cennetini ve cemalini istemek gerekir, dünyaya gelmek için değil.
Tarikata girip dünyaya meyletmemek durumunda, az yemek, az içmek, az uyumak gibi hareketler yapsa bile, milletin onu sevmesi ve beğenmesi için kanaat ederse Allah'tan perdelenmiş olur.
48:13Allah'ın Rızası: Allah'tan ne istenirse istensin, Allah'ın rızası dışında hiçbir şey yeterli değildir.
Zenginlik, helallik, saliha eş ve hayırlı evlat gibi şeyler istenebilir, ancak bunlara ulaşmak kanaat etmemeli.
Sadece Allah'ın rızasına erişildiğinde "razıyım" denilebilir, onun dışında hiçbir şeyle mutluluk ve memnuniyet duyulamaz.
50:12Allah'a Teslim Olma ve Tasavvuf: Namaz, kurban, hac gibi ibadetler ve hayatın her anı Allah için yapılmalıdır.
Resulullah, Allah'a teslim olanların ilki ve Müslümanların ilkidir.
Allah'ın yolunda ilerlemek isteyen yolcu, Allah'tan gayrına rağbet etmeyecek, kalbi temizleyecek ve Allah'ın hudutlarını muhafaza edecektir.
51:39Sahabe ve Tasavvuf Yolunda İlerleme: Resulullah, bazı sahabelerden özel şartlar almıştır, örneğin Ebu Zer'e insanlardan bir şey istememesi emredilmiştir.
Tasavvufta ilerlemenin farklı şartları vardır: zikir, saat, vakit, takva ve haramlardan sakınmak.
Salik, Allah'a kavuşmak ve rızasına ermek için büyüklere intisar etmelidir.
53:29İmam-ı Gazali'nin Tasavvuf Anlayışı: İmam-ı Gazali, felsefecilerin ilimlerinin yanlışa gittiğini görmüş ve "Tefahütü'l-Felasife" (Filozofların Şaşkınlığı) adlı kitap yazmıştır.
Gazali, Allah'ı bulmak ve rızasına ermek için mürşide intisab etmekle olacağını anlamıştır.
Gazali, silsileden Ebu Ali Farmedi'ye intisap etmiş ve ibadete çekilmiş, Emevi Camisi'nin minaresinde bir sene iki sene kalmıştır.
55:02Tasavvuf Yolunda İlerlemenin Şartları: Tasavvufta ilerlemenin yolu vardır, insanlarla karışan bir yere varamaz.
İnsanın suyu dar ve az olursa, bir tükürükle su pislenir, ancak okyanus gibi olursa ne atarsan at temizlenir.
Allah'ı bilen adam bir şeyden darlanmaz, kimseye de darılmaz; Allah'la beraber olan kimseden korkmaz ve yalnızlık hissetmez.
57:21Çilehaneler ve Tasavvuf Yolunda İlerleme: Evliyalar çilehaneler yapmışlardır; toprağı kazıp altında küçücük odacıklar yapmışlardır.
Ahmed Yesevi Hazretleri, altmış yaşından sonra dünyaya çıkmadığı için altmış üç yaşından beri toprağın altında yirmi yaşına kadar kalmıştır.
Evliya olmak kolay değildir, onunla görüşerek, konuşarak, haberler, reklamlar, açık oturumlarla evliya olunmaz.
1:01:02İhlas ve Amel: Tarikat-ı Muhammediye kitabı baştan sona ihlası tarif eder, ancak yapraklarıyla yutsan şifa niyetine zerre kadar iflas kazanamazsın.
İhlas, yaptığın işi sade Allah için yapmak, kimseyi görmemek, ne demiş ne dememiş, beğenmiş beğenmemiş, saymış sövmüş hiç fark etmemektir.
Mürşit bulmadan, tarikata girmeden, tasavvuf yoluna suluk etmeden, nefsin kötü huylarından kalbi arındırmadan asla ele geçmez.
1:04:07Allah Yolunda İlerleme ve Tehlike: İhlas kazanmadan ilerlemek tehlikesi vardır.
İlim ve amel tarafını bile bitirmemişken, seyr-i sülük vazifelerinde iflas etmek mümkündür.
Allah yolunda ilerlerken, anamız babamızın suçu olabilir ama çevremizdeki kişilerin bizi bozması için bahane bulamayız.
1:04:48Şeyh Kavramı: Şeyh, Allah yolunda ilerlemiş, şeriat, tarikat, hakikat ve marifet ilimlerinde kamil insan demektir.
Şeyh, mükemmel insan olarak tanımlanır.
Şeyh, nefsin afetlerini, hastalıklarını, marazlarını, dertlerini ve devalarını bilen insandır.
1:05:19Mürşit ve Nefsin Terbiyesi: Konuşmacı, kendisini fırlak bir adam olarak tanımlıyor ve mürşit olmadan kendini zapt etmenin zor olduğunu belirtiyor.
Mürşit olmadan insanlar ilimde zirveye ulaşsa bile amel, ihlas ve dünyadan soğuk vaziyette kalabilirler.
Mürşit, nefsin hilafına hareket ederek insanı doğru yola koyar, nefsin isteklerine karşı çıkarak onu korur.
1:08:51Mürşit Arayışı: Kur'an-ı Kerim'de "Bana vesile arayın" buyuran Allah'ın kendisidir ve "Er-Rafik" (yol arkadaşı) önce bulunmalı, sonra yola çıkılmalıdır.
"Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan olur" sözü, ariflerin sultanı Ebu Yezid el-Bestami'den alınmıştır.
Şeyh, maksut bizatihi değildir, vesile ve vasıtadır; secde Allah'adır, kulluk Allah'adır.
1:11:12Halid-i Bağdadi'nin Hikayesi: Halid-i Bağdadi, Medine'de bir veliden himmet istedi ve Mekke'ye gönderildi.
Mekke'de bir zatın tavaf edenleri çevirmesine sinirlenen Halid, tavafa geçtiğinde o zatın kendisine mıknatıs gibi çekildiğini hissetti.
Zat, Halid'e "Kalbin hürmeti Kabe'nin hürmetinden büyüktür" diyerek, müminin şerefinin Kabe'nin şerefinden daha büyük olduğunu anlattı.
1:14:30Şeyh Arayışının Zorlukları: Halid-i Bağdadi, ilimde zirve olsa da terbiyesinin Hindistan'da olduğunu öğrendi ve oraya gitti.
Yolculuk sırasında İran'a uğradı ve orada Şia alimleriyle karşılaştı.
Abdullah Dehlevi şeyhi, Halid'i karşılayıp ilmine hürmet etti, ancak intisap etmek istediğini duyunca ona tuvaletleri temizlemesini istedi.
1:16:25Nefsin Kırılması ve Terbiye: Nefsi kırmak için tevazu ve basit işler yapmak gerekir, bu da insanı keramete erdirir.
Üftade Hazretleri'nin Aziz Mahmud Hüdayi'ye kadılığı bıraktırıp ciğer sattırması gibi örnekler verilmiştir.
Taş, mermer, odun gibi her şey bir gönül ehli evliyanın eline düşerse cevher olabilir, ancak mutlaka haşlama (terbiye) gerekir.
1:19:13Mürşide Bağlanmanın Önemi: Bazı kişiler Allah ve Peygamber hakkında edepsiz, haya dışı konuşmalar yaparak tasavvufu ve mezhebi inkar ediyorlar.
Mürşide bağlanmamış insanlar kötü ahlakla dolu olurken, mürşide intizam etmiş insanlarda farklı bir hal ve lezzet hissedilir.
Tarikata giren herkesin Allah'a erdiğini söylemek doğru değildir, istifade kişinin iradesine bağlıdır.
1:21:10Terbiyenin Anlamı: Terbiye kelimesi Arapça "rab" kelimesinden gelir ve alemleri yaşatan, yaratan, yetiştiren anlamına gelir.
Terbiye, tarladaki ekincilerin işine benzer; dikenleri koparır, yabancı bitkileri söker ve ekinin gücünü korur.
Terbiye, bakım ve ıslah anlamına gelir; bakımlı tarla faydalı bitkiler yetiştirirken, bakımsız tarla zararlı bitkilerle dolanır.
1:23:21Mürşidin Etkisi: Allah kullarına elçi gönderdi çünkü kendi kendine iyi olmayan kişiler mürşit olmadan doğru yola ulaşamazlar.
Mevlana, Şems-i Tebriz olmadan kendi kendine kılıç olamayacağını, mürşit olmadan zirveye eremeyeceğini belirtmiştir.
Ebu Hanife de son iki senesinde Cafer-i Sadık'tan intisap edip tasavvufta irsat olmasaydı helak olacağını söylemiştir.
1:26:45Silsile ve Mürşit İlişkisi: Rasulullah'a silsilesi intisabı olan bir mürşitle canlı görüşmek önemlidir.
Bazı yüksek makamlı kişiler kabirden veya rüyada mürşit alabilirler, ancak bu kesiklik sayılmaz.
Nakşibendi tarikatında "üveysilik" kavramı vardır; Resulullah göremese de maneviyatı alabilir.
1:28:41Peygamber ve Halifeler: Allah kullara resul gönderdi, yoluna irşad etmeleri için.
Peygamber dünya aleminden göçtü, yerine halifeler bıraktı.
Alimler peygamberlerin varisleridir, ancak her alim mürşit olamaz çünkü nefsini temizlememiş ve kötü huylarından kurtulmamıştır.
1:29:47Şeyh ve Mürşidin Önemi: Eş-şeyh ve kavmi, ümmeti içindeki bir şeyh efendi, ümmetinin içindeki peygamber gibidir.
Peygamber gelmeyecek ama varisleri devam edecektir ve insanları irsad edilecekler.
Şu anda da Allah dostları, kutuplar, ebdal seçkin veliler ve mürşidler vardır.
1:30:22Mürşid ve Veli Arasındaki Fark: Her veli mürşid değildir, her mürşid illaki veli olması gerekir.
Bir çok veli vardır, irsadla görevli değildir, inzivasına çekilmiş kulların duacıdır.
İrsad görevi zahiri ilimle, sohbet yaparak ve insanlara helal haramı beyanda icap eder.
1:31:00Mürşid Arayışı: Aramak gerekir, bulan arayan bulmaz, arayanlardan biri olur.
Bir efendiyi tanımadık, yakın olmadık diye şey yapmamak gerekir, onun davet dönemindesiniz.
Bütün millet sapıtmışken, hak üzere devam eden çok az cemaatler kalmıştır.
1:32:30Mürşidin Şartı: İslam'ın delili İmam-ı Gazali'ye göre şeyhin şeyh olması şarttır.
Şefsiz ulaşmak zordur, bir insan şefsiz Allah'a ulaşmak istese bile dört yüz senede vasıl olabilir.
Bazılar bir anda vasıl oluyor, Ahmed Bedevi Hazretleri Mısır'da tantada yatar.
1:34:50Mürşid Bulma Hikayesi: Bir adam mürşid bulmak için sabah namazına giderken yolda ilk rastladığına biat etmeyi kararlaştırır.
Rastladığı kişi hırsız olduğu için adam utanır, ancak Hızır Aleyhisselam gelip adamı ifşa eder ve velayet makamı verilir.
Kimini döve döve helva yedirirler, kimini zorla belayla adam ederler, ama biz afiyetle istiyoruz.
1:37:10Allah'a Varış Yolu: Hakkın yolu güçtür, kat'i, dergah-ı hem gayet sıdk ile olmazsan kulu etmez.
Allah'a varmak için tehlikeli geçitleri geçmek gerekir: nefis, haset, kibir, gurur, kendini beğendirme, mal, menfaat, şehvet, hırs gibi afad dolu geçitler.
Dergahı çok yüksek ama samimi kul olursan, ilmin ameli olmasa da isteğinde samimiysen alırsan, Allah sana kavuşmak istiyorsan yolu kolay eder.
1:38:37Tasavvuf Yollarındaki Tehlikeler: Nurdan da tehlikeler var, kimisi karanlık perdeler nefsi tarafından, kimisi nurdan perdeler ruh tarafından.
Muhyiddin Arabi Hazretleri vahdet-i vücud meselesinde takılıp kalmıştır.
İmam-ı Rabbani Hazretleri de o makamda takılmış, Allah'ın halis fazlu keremiyle zorla çekip bir üst makama çıkmıştır.
1:39:49Muhyiddin Arabi ve İbn-i Teymiye Hakkında Yanlış Bilgiler: Konuşmacı, Muhyiddin Arabi'nin makamına çıkana kadar Allah'ın razı olduğunu, ancak kendisinin aşağılarda takıldığını ve rezil olduğunu belirtiyor.
Nurettin Yıldız Hoca'nın bir konuşmasında İbn-i Teymiye ve Muhyiddin Arabi'yi kıyas ettiğini, İbn-i Teymiye'nin Muhyiddin Arabi'yi düşmanı olarak tanımladığını ve bu bilginin yanlış olduğunu söylüyor.
İmam-ı Rabbani'nin Muhyiddin Arabi'ye düşman olmadığını, aksine onu "makbul zatlardan" olarak tanımladığını ve "kaddesallahu sırrahu" diyerek tazim ettiğini belirtiyor.
1:42:54Muhyiddin Arabi'nin Önemi ve Eserleri: Konuşmacı, Muhyiddin Arabi'yi kabul ettiklerini ve onun başlarının tacı olduğunu, her asrın bir zatı olduğunu vurguluyor.
Muhyiddin Arabi'nin evliya olduğuna inanmanın veli olmanın yarısı olduğunu, ancak bazı şeyleri anlamadığınızda durmanız gerektiğini söylüyor.
Muhyiddin Arabi'nin kitaplarına bakmanın haram olduğunu, çünkü onların şifrelerini sadece ehli anlayabileceğini belirtiyor.
1:44:41Muhyiddin Arabi'nin Kabri ve Osmanlı Devleti: Yavuz Sultan Selim'in Şam'a girdiğinde Muhyiddin Arabi'nin kabrinin belli olduğunu ve izbe yerde kayıpmayıp türbe, kubbe ve cami yapılacağını söylüyor.
Muhyiddin Arabi'nin sahabe devletlerinden sonra en düzgün devletin Osmanlı Devleti olacağını söylediğini ve bu bilginin Sultan Abdülhamid'e verildiğini belirtiyor.
Muhyiddin Arabi'nin Fatiha'daki ilimlerden ayağının kırılacağını yazdığını iddia eden bir zatın hikayesini anlatıyor.
1:46:41Mürşit ve Manevi İlim: Salike (yoldaş) için şeyh (terbiye edecek kişi) gerektiğini, ilmi alimlerin ağızlarından almanın en etkili yolu olduğunu vurguluyor.
Mürşitsiz zikredenin işinin zor olduğunu, Safiyüddin isimli bir zatın zikrinin ağzından nur gibi çıkıp toprağın içine girdiğini ve sonra sema'nın kapılarını araladığını anlatıyor.
Ebu Halid Dekka'nın "şeyhten terbiye görmeyen terratin nöbetüs sahra bila terbiye" sözünü aktararak, Allah'ın yoluna irşad edecek bir mürşit gerektiğini vurguluyor.
1:49:42Şehidin Şartları ve Uyarılar: Resulullah'ın vekili, naibi ve halifesi olmaya elverişli şehidin şartları açıklanacak.
Bazı şehirlerde konuşmacının sohbeti dinlenmeyi yasak ediyorlar çünkü "kalbin kayar" diyorlar.
Şehide uyanık keramete lüzum yok, zekave velahatı kıç attırır diye bir laf var.
1:50:39Cübbeli Dinleyicilere Yönelik Uyarılar: Cübbeli dinleyenler ehl-i sünnettir ve düzgün konuşurlar.
Bazı şerhlerde "dinlemeyin, etmeyin, gitmeyin" gibi uyarılar yapılabilir.
Konuşmacılar şeriat ilminden bahsediyor, tarikat ilminden ders yapmıyorlar.
1:51:26Mürşid Kılmak ve İlimden Korkmamak: Sapık birine bağlandığınızda veya ehl-i sünnet dışı bir adama uyduysanız, bu sıfatlara haiz değil de bunların tersiyle muttasıf ise, çoluk çocuğun ocağını batırabilir.
İlimden korkmayalım, doğruları söylemekten çekinmeyelim.
Kim bizi sevecek sevmeyecek diye dert etmeyelim, ama şartları tek tek beyan edelim.
1:51:57Sohbete Özel Kampanya: Konuşmacı, derginin yaz sıcak ve darmadağınık dönemde trajini bile düşürmeden bu aya kadar getirildiğini ve Allah'tan razı olmasını dile getiriyor.
Derginin son dönemde maddi ve manevi sıkıntılar yaşadığı, matbaalara borçlar olduğu ve televizyon kurma ile ilgili stüdyo sorunları olduğu belirtiliyor.
Konuşmacı, bu duruma çözüm olarak sohbete özel bir kampanya yapmayı teklif ediyor.
1:53:11Kampanya Ürünleri: Kampanya kapsamında dokuz kitap, üç dergi, iki muska, bir seccade ve diğer önemli eserler sunuluyor.
"Kurtarıcı İstiğfarlar" adlı kitapta, af isteyenin ekonomisinin ve sağlığının bozulmayacağı, tüm belaların çaresinin istiğfar olduğu vurgulanıyor.
"Her Bir Uzuv İçin Şifa Ayetleri" kitabında, insanın her uzuvuna okuyabileceği şifa ayetleri yer alıyor.
1:54:55Diğer Kitaplar ve Dualar: "Salavat-ı Muafat" kitabında, kırk bin kat ve milyon kat salavatlar bulunuyor.
"Akıl, Mantık, Sefer Duaları" kitabında, ecelin gelse bile ölmemek için, cesedin rezil olmaması için ve Abdulkadir Geylani'nin sırrı olan dualar yer alıyor.
"Hac ve Umre Duaları" kitabında, Kabe'ye giderken ve tavaf namazından sonra okunacak dualar bulunuyor.
1:57:49Kampanya Fiyatı ve Dergi İçeriği: Kampanya ürünlerinin normal 142 lira yerine 60 TL'ye satıldığı belirtiliyor.
Konuşmacı, derginin önümüzdeki hafta çıkacağını ve içinde El-Kadir-i Şerifi, İsm-i Azam, Es-Samet gibi isimlerin yer aldığını söylüyor.
Dergide El-Kadir ve El-Muktedir isimlerinin 305 ve 744 kere okunması gerektiği, ayrıca "Allahümme entel kadir muktedir ullezi" duasının faydaları anlatılıyor.
2:03:48Dua ve Salavat: Konuşmacı çeşitli dualar ve salavatlar okuyor, bunlar arasında Hz. Muhammed'e yapılan dualar ve Allah'a yapılan yakarışlar yer alıyor.
Cuma gecesi hürmetine, yoğun bakımda hastalar için şifa, dertlilere deva ve borçlara eda için dua ediliyor.
Çoluk çocukların salih olması, ehl-i İslam'a yardım, Suriye, Mısır, Afganistan, Doğu Türkistan ve Filistin'e acil yardım için dua ediliyor.
2:06:25Tevhid Hadisi ve Anlamı: "Yetmiş bin kelime-i tevhid okunsa, bir ölünün ruhuna bağışlansa o ölü azapta olsa, azaptan cennete ve rahmete nakledilir" hadisi anlatılıyor.
Konuşmacı, bu hadisin zayıf olduğunu kabul ederken, Muhyiddin-i Arabi'nin keşfiyle bu hadisin gerçekleştiğini iddia ediyor.
Bir çocuğun annesinin azapta olduğunu gördüğünü ve Muhyiddin-i Arabi'nin yetmiş bin tevhidin o anneye hediye ettiğini, çocuğun sevindiğini anlatıyor.
2:09:10Ölenler İçin Dua: Konuşmacı, isimleri geçen merhumlar için dua ediyor ve cemaatle ilgisi olan, Allah için seven ve sohbetlerine gelenlerden ölenlerin daha fazla hediyelere ulaşacağını belirtiyor.
Cemaatten birinin ölmesi durumunda, konuşmacıya ulaştırılmasını istiyor çünkü ona özel bir hakkı olduğunu söylüyor.
Hadis-i şerifte "denizde boğulan gibi medet imdat bağıran durumdadır" ifadesiyle ölenlerin amel edemediklerini, namaz kılamadıklarını ve zikredemediklerini, sadece hediye beklediklerini anlatıyor.
2:11:12Kadınlar ve Şehitler İçin Dua: Konuşmacı kadınlara fazla dua edilmesi gerektiğini, cehennemde kadınların çokluğu birçok hadis-i şerifte beyan edildiğini belirtiyor.
İmanlı bacılar, kardeşler ve anılar için dua ediliyor.
Van'da şehit olan askerler için dua ediliyor ve kabirlerinin nur edilmesi isteniyor.

İslam İlimleri ve Tasavvuf Üzerine Dini Sohbet

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir