Buradasın
İslam'da Tahrifat, İhtilaflar ve Ulema Birliği Üzerine Bir Sohbet
youtube.com/watch?v=u4sW5RTJkYAYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının İslam'daki tahrifat, ihtilaflar ve ulema birliği konularında yaptığı bir sohbeti içermektedir. Konuşmacı, Nurettin Yıldız Hoca, Yaşar Nuri, Mustafa Karataş, Mehmet Emin Yıldırım Hoca, İhsan Şen Hoca ve İsmail Ağa gibi İslam alimlerinin görüşlerini ve bu alimlerin cemaatlerine yönelik eleştirileri değerlendiriyor.
- Sohbetin ana konusu, İslam'da tahrifatın manada vuku bulduğu, ayetlerin değiştirilmediğini ancak manalarının değiştirildiği iddiasıdır. Konuşmacı, İslam alimleri arasındaki bölünmenin tehlikelerini, Ehl-i Sünnet birliğinin kurulması gerektiğini ve ulemanın doğru bilgiyi aktarma sorumluluğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, müceddidlik kavramı, dinin değişmezleri ve ulemanın bu konudaki sorumluluğu da ele alınmaktadır.
- Videoda ayrıca konuşmacının Nurettin Hoca ile yaptığı görüşmeyi, Sıffin ve Cemel olayları, rabıta meselesi, göktedir görüşü ve Maturidi-Eş'ari akidesi gibi konularda yaptığı reddiyeleri geri çektiğini ve görüşlerinin değiştiğini anlatmaktadır. Konuşmacı, İslamoglu zihniyetinden gençleri kurtarmak için yapılan çabalar ve yaşadığı linç girişimleri hakkında da bilgiler paylaşmaktadır.
- 00:01İslam'a Yönelik Saldırılar
- İslam'ın değerlerine saldırılar başlamış, kadınlar meselesi üzerinden ayetlere yanlış manalar verilmeye çalışılıyor.
- Resulullah, ehli kitabın lafızlarını değiştirdiğini, İslam'da da manaların değiştirileceğini belirtmiştir.
- Kur'an'ı Allah koruyor, ancak manalarda tahrifat vuku bulmaktadır.
- 01:30Tahrifat Tehdidi
- Tahrifat manada vuku bulmaktadır, örneğin "üç vakte indiren de Kur'an'da beş yok ki" diyerek Allah'ın namaz emrini tahrif etmeye çalışıyorlar.
- Ayetleri değiştiremiyorlar, manaları değiştirmeye kalkıyorlar.
- Yaşar Nuri gibi kişiler bu işin babası olarak görülüyor ve en nihayetinde o kafaya doğru döndürülmek isteniyor.
- 02:06İthamlar ve İftiralar
- Nurettin Yıldız hoca üzerinden başlatılan süreç özel konulardan genelleme yaparak genişlemiştir.
- Taslaman gibi kişiler, aşırı cemaatlerin kadının sıcaklığı olan yerden kalktığında zinadır demeleri gibi iftiralar yaymaktadır.
- Mustafa Karataş gibi kişiler, sapık cemaatlerin kızları bile el öptürmez, ceketini öptürür gibi iftiralar yapmaktadır.
- 04:16Cemaatler Arasındaki İlişkiler
- Nurettin Yıldız hoca'nın babası Hilmi Hoca, Kur'an ehli, zikir ehli ve sabahlara kadar ağlayan büyük bir zattır.
- Tüm suçlamalar ve iftiralar, haremlik selamlığa riayet eden cemaatlerin sapık olduklarına yönelmektedir.
- Yılmaz Özdil gibi kişiler, ketçap gibi basit meseleleri bile hakaret olarak kullanmaktadır.
- 05:41İhtilafların Çözümü
- Konuşmacı, Nurettin Hoca'ya Allah göklerin meselesini halletmesi için teklif yapmıştır.
- Maturidi-Eş'ari meselesi gibi diğer fetvalarla ilgili hiçbir yorum yapılmamıştır.
- Konuşmacı, Nurettin Hoca'yı arayıp Samsun'dan Mehmet Emin Yıldırım Hoca'ya ulaşarak toplanmaları teklif etmiştir.
- 06:45İlahiyatlardaki Tehlikeler
- İlahiyatlardaki reformist İslamoglu Yaşar Nuri kafası yeni bir din çıkarmaya çalışıyor.
- Yaşar Nuri, Kehf suresinde Hızır aleyhisselam'ın ayetlerinin Kur'an'dan çıkması gerektiğini söylemiştir.
- Sait Hatipoğlu gibi kişiler, "bir erkeğe iki kadın şahit" ayetini ve "izzekeri müstehazl" ayetini yanlış yorumlamaktadır.
- 08:34İslam'ın Sosyal Düzenleyici Rolü
- İslam, kadını kocası bakmakla mükellef, erkek ise çoluk çocuk bakmakla mükellef olarak yarım miras vermektedir.
- Bu düzenlemeler, erkeklerin işsiz kalması ve akraba arasında huzursuzluk çıkmasını önlemek için yapılmıştır.
- İslam, sosyal adalet ve toplumun geçimini düzenlemek için bu düzenlemeleri yapmıştır.
- 09:26Diyanet'in Rolü
- Diyanet, Atatürk'ten beri cumhura muhalif fetvalar vermemiştir.
- 28 Şubat'ın en kötü sürecinde başörtüsü farz değildir fetvası askeriye dayattığı halde, Diyanet İşleri Yüksek Kurulu başörtüsü İslam'da farzdır demiştir.
- İlahiyatların durumu karmakarışık olsa da, Diyanet'in Yüksek Din İşleri Kurulu'nun istikametlerini muhafaza etmesi önemlidir.
- 11:34İlahiyat Ulemalarının Sorumluluğu
- İlahiyat ulemalarının doğru bilgi verme ve getirme vazifesi vardır.
- Diyanet reisi atanacağına bakanların daha iyi fetva verebileceği düşünülmektedir.
- Dinin değişmezleri belli olsa da, Allah her yüzün başında bir müceddid gönderir.
- 12:29Müceddidlik Kavramı
- Müceddid yeni fetva vermez, millet bozulduğunda Kur'an ve Sünnete döndürür.
- İmam-ı Rabbani Hazretleri bin senenin müceddidi olarak kabul edilir çünkü itikatlar bozulmuştu.
- Ekber Şah yeni bir din çıkarmaya çalışırken, İmam-ı Rabbani direndiği için bugün dinimiz bozulmamıştır.
- 13:56Müceddidlikin Gerçek Anlamı
- Müceddid demek yeni bir şey getiren değil, tozlanan, terk edilen sünnetleri canlandıran demektir.
- Müceddid, dinin cilasını yapar, parlatır ve güzelliğini açığa çıkarır.
- Devlet yetkilisi fıkıhçı veya müfessir olmadığı için, ulemanın devreye girmesi gerekir.
- 14:40Diyanet'in Sorumluluğu
- Diyanet'in Fetö meselesinde hiçbir şey söylemediği belirtilmektedir.
- Dinler arası diyalog konusunda Tayyip Bey'e kadar hiçbir açıklama yapılmamıştır.
- Diyanet'in görevi doğru bilgiyi aktarmak, devletin dini yönetmemesi gerekir.
- 16:06Ulemanın Sorumluluğu
- Ulemanın boynunda vebal vardır çünkü milletin yetiştirdiği insanlardır.
- Ulemanın dinin değişmezlerini beyan etmesi ve görüşlerini açıklaması gerekir.
- Ulemanın Allah'ın emrine ve hükmüne karşı konuşmaması gerekir.
- 17:37İnanç ve İnkar Özgürlüğü
- Kur'an'ı değiştiremeyeceğimize göre kendimizi Kur'an'a uyduramayız.
- İnanma özgürlüğü vardır, "Femen şae fel yu'min ve men şae fel yekfur" ayeti bunu belirtir.
- İnanmak zorunda değiliz, ancak Allah'ın ayetlerine aklım ermiyorsa inkar etme özgürlüğünü kullanabiliriz.
- 18:44Güvenlik ve Hukuk
- Güvenlik ve emniyet güçleri var olduğu için haramı helal etmek veya helali haram etmek caiz değildir.
- İlahiyattaki hocaların daha büyük mesuliyete girdikleri ve doğru görüşleri seslendirmeleri gerektiği vurgulanmaktadır.
- Batılın sesi çok çıkarken, hakkın sesinin çıkmaması sorun olarak belirtilmektedir.
- 20:33Fitne ve Gelecek
- Fitne ulemadan çıkacaktır.
- Hadis-i şerifine göre, bir zaman gelecek ki İslam'ın ancak ismi kalacak.
- Gelecekte din, dinar, ruh ve kıble olacak, her şey paraya bağlanacak.
- 21:51Ehl-i Sünnet Alimlerinin Durumu
- En şerli mahluk ulema ve alimler olacak, fitne ve ateş onlardan çıkacak.
- Şu anda Müslüman alimler, Ehl-i Sünnet alimleri paramparça olmuş, din için değil şahsi ve nefsi ifadelerle birbirini cerh ediyor.
- Herkes kendi menfaati için, çevre edinmek için hareket ediyor ve Allah belamızı veriyor.
- 22:59Ehl-i Sünnet Birliği İçin Toplantı
- Ehl-i Sünnet birliği kurulması gerektiği için Mehmet Emin Yıldırım Hoca'nın vakfında bir toplantı yapıldı.
- Konuşmacı, Mehmet Emin Yıldırım Hoca'nın kitabında Hz. Muaviye'nin Hz. Hasan'ı zehirlediği iddiasını yanlış olduğunu ve yeni baskısında çıkardıklarını belirtti.
- Sıffin ve Cemel olaylarının içtihat olduğu konusunda görüş birliği sağlandı.
- 24:44İçtihat ve Sahabe Tartışması
- İçtihat değil demek, sahabenin hepsinin fasık demek olduğu vurgulandı.
- Sıffin'de on bin sahabe varken, karşı tarafta Hz. Muaviye ve Hz. Ali bile katlia ve katliam fil cennet olduğu belirtildi.
- Hz. Ali'nin Hz. Osman'ın katillerini toparlayıp teslim edemediği, kendi ordusunu düzene sokamadığı için tevilleri olduğu kabul edildi.
- 26:07Reddiyelerin Geri Çekilmesi
- Konuşmacı, Mehmet Emin Yıldırım Hoca'ya yaptığı reddiyeleri YouTube'dan ve her yerden geri çektiğini belirtti.
- Mehmet Emin Yıldırım Hoca, İslamoğlu zihniyetinden kurtardığı gençleri konuşmacıya göstermek istediğini söyledi.
- Konuşmacı, İslamoğlu'nun gençliğini Ehl-i Sünnete çevirmeye çalıştığını belirtti.
- 27:21Geçmişteki Linç Girişimleri
- Konuşmacı, 2000, 2002 ve 2003 yıllarında kendisine yapılan linç girişimlerini anlattı.
- Gölcük depreminde çocukların ölümüne sevinen adam olarak gösterildiğini ve Uğur Dündar'ın kendisine karşı arenalar yaptığını belirtti.
- Konuşmacı, Hızır Aleyhisselam'ın öldürdüğü Kehf suresindeki çocuktan bahsederken, Uğur Dündar'ın "çocuklar" diye yazdığını ve bu durumun kendisini vahşi gösterdiğini söyledi.
- 29:16Rabıta ve Maturidi Eş'ari Meselesi
- Konuşmacı, rabıta konusunda reddiye yaptığını ancak bunun zaruriyat-ı diniyeden olmadığını belirtti.
- Rabıtaya şirk denmesinin ağır bir suç olduğunu, ancak rabıtaya farz veya sünnet denmesinin de dalalet olacağını söyledi.
- Maturidi Eş'ari meselesinde, Mehmet Emin Yıldırım Hoca'nın maturidi akidesi üzere olduğunu ve maturidilere taz etmeyeceğini belirtti.
- 31:42Bir Sohbet ve Reddiye Tartışması
- Konuşmacı, bir kişinin "Maturidiyim" dediğini ve bu konuda eski konuşmalarının da aynı şeyi söylediğini belirtiyor.
- Konuşmacı, bir kişinin kendisine karşı reddiyeleri yaptığını ve bunun üzerine helallik istediğini, ancak karşı tarafın bunu kabul etmediğini anlatıyor.
- Konuşmacı, bir yaşlı hanımın kendisine karşı yapılan reddiyeleri sorguladığını ve "Mahmut Efendi'nin adamı" olduğunu söyleyerek cevap vermediğini, bu durumun doğru bir gerekçe olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
- 33:15Reddiyelerin Tehlikesi
- Konuşmacı, reddiyelerin nefsani bir görünüme sokulduğunu ve bu durumun Müslümanları bırakmalarına neden olabileceğini düşünüyor.
- İsmail Ağa'nın açıklamasının doğru ve hakikatler ulema heyeti tarafından yapıldığını, bu açıklamanın yerinde olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, cemaatların İslam'ı yaşama şekillerine yönelik saldırıların arttığını ve bu durumun insanları rahatsız ettiğini ifade ediyor.
- 34:39Evlilik ve İlişkiler Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, evlilikte çarşaf giymenin ve yatağa çarşafla girmenin sünnet yerine gelmesi gerektiğini, ancak bunun birbirini dokunmamak anlamına gelmediğini belirtiyor.
- Konuşmacı, İslamoglu gibi kişilerle anlaşılmaz olsa da anlaşılabilecek herkesle görüşüp görüşmek gerektiğini vurguluyor.