Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Alfred Adler'ın "İnsan Tanıma Sanatı" eserinin okuması ve bir konuşmacının insan ruhunun gelişimi, karakter analizi ve sosyal bağlar üzerine yaptığı akademik sunumunu içermektedir.
- Video, insan ruhunun yapısı ve gelişimi üzerine kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. İlk bölümde Alfred Adler'ın eseri okunmakta, ardından bir hastanın karakter gelişimi analiz edilmekte, çocukluk deneyimlerinin yetişkinlik üzerindeki etkileri incelenmekte ve toplumsal bağların insan ruhuna etkisi ele alınmaktadır. Daha sonra çocuk ruhunun gelişimi, sevgi arayışı, sosyal duygular ve algı fonksiyonları detaylı olarak açıklanmaktadır.
- Video ayrıca halüsinasyonların ruhsal gerginlik durumlarında nasıl oluştuğunu, hayal gücünün toplumsal yaşamdaki rolünü ve empati becerisinin gelişimini de ele almaktadır. İçerik, insanın doğada zayıf bir organizma olduğunu, bu yetersizlik hissiyle psikiyatrik organın geliştiğini ve toplumsal hayatın insan ruhunun gelişimindeki kritik rolünü vurgulamaktadır.
- 00:11Ruh ve Hareket Arasındaki İlişki
- Ruh, yalnızca hareket eden canlı organizmalara yakıştırılır ve özgür hareketle doğuştan gelen bir ilişki içindedir.
- Hareket ve ruhsal hayat arasında katı bir ilişki vardır; bu ilişki bitki ile hayvan arasındaki farkı yaratmaktadır.
- Ruhun gelişimi ve evrimi organizmanın özgür hareketiyle ilişkilidir ve bu hareketlilik ruhsal hayatı uyarır, güçlendirir ve büyümeye iter.
- 02:02Ruhun Fonksiyonu ve Evrimi
- Psikiyatrik organ (ruh), kalıtsal bir becerinin evrimidir ve yaşayan organizmanın duruma göre cevap veren, saldırı ve savunma için yaratılmış bir organdır.
- Ruh, insan organizmasının varlığını sürdüreceğini garanti altına almak ve gelişimini güvenli bir şekilde sürdürmesini sağlamak için agresif ve güvenli arayan eylemlerden oluşan bir labirenttir.
- İzole olmuş bir ruhsal hayat düşünülemez; ruhsal hayat, dış dünyadan gelen uyarıları alan ve onlara cevap veren organizmanın hayatını garanti altına almak için bir etken olarak düşünülebilir.
- 03:08Avantaj ve Dezavantaj Kavramları
- Organizmaya ait becerilerin avantaj veya dezavantaj olarak değerlendirilmesi tamamen göreceli olup, duruma göre değişebilir.
- İnsanın ayağı bir bakıma yozlaşmış bir el olmasına rağmen, düz zeminde yürümesi gereken insan için büyük bir avantajdır.
- Evrendeki ilişkilerin çeşitliliği, güneşin ve gecenin ilişkisi gibi etkenlerin ruhsal hayatımızı etkilediği düşünülmelidir.
- 04:39Ruhun Amacı ve Hareketleri
- Ruhun tüm hareketleri bir amaca doğru gider ve insan ruhunu statik bir bütün olarak düşünmek yerine, bir tek kaynaktan çıkan ve bir tek amacın gerçekleşmesi için çabalayan karmaşık hareketli güçlerin bütünü olarak düşünmek gerekir.
- Ruh, içindeki hareketlerin hedefi olan bir amaçla düşünülebilir ve bu amacın belirlenmeden devam etmeden hiçbir insan düşünemez, hissedemez, isteyemez veya hayal kuramaz.
- İnsan hayatının bedeni ve ruhani durumları, hayatın dinamikleri tarafından belirlenen ve her zaman var olan bir amaca dayanmaktadır.
- 07:12Ruhun Kanunları ve Özgürlük
- Ruhun kanunları olduğu şüphesizdir, ancak bunlar insan yapımı kanunlardır ve ruhsal kanunların var olduğunu düşünecek kadar kanıt olduğu kanısındaki biri yanılıyordur.
- İnsanın iradesinin bir amaca bağlandığı andan itibaren özgür olmadığı düşünülmektedir, çünkü genellikle bu amaç evrensel durumlar, hayvani içgüdüler ve sosyal ilişkiler tarafından belirlenir.
- Bir birey toplumla olan ilişkilerini reddeder veya hayatın gerçeklerine adapte olmayı kabul etmezse, görünürdeki kanunlar yok olur ve yeni amacın belirlediği yeni bir kanun devreye girer.
- 09:03Ruhu Anlama Yöntemi
- Bireyin hareketlerinden amacını çıkarmak mümkündür ve bu daha önemlidir çünkü çok az insan amaçlarının ne olduğunu bilir.
- Bireyin birçok hareketini izleyebilir, karşılaştırabilir ve grafik üstünde temsil edebiliriz.
- Bu mekanizma, bireyin çocukluktaki davranış örgülerinin yetişkinlikte ne kadar benzer şekilde ortaya çıktığını göstererek bütün bir hayat hakkında bütünleşik bir izlenim elde etmek için tasarlanmıştır.
- 10:07Bir Hasta Durumu
- Olağanüstü derecede agresif karakterli otuzüç yaşındaki bir adam, doktoruna çalışmaya ve yaşamaya arzusu kalmadığını söyler.
- Nişanlanmak üzere olduğunu ancak gelecekten şüphe duyduğunu ve güçlü bir kıskançlık duymaktadığını belirtir.
- Hasta, annesi ve küçük kardeşiyle pazarda yaşanan ilk çocukluk anısını anlatır; annesinin hatası sonucu kalabalıkta terk edilmesi olayı.
- 12:05Çocukluk Deneyimlerinin Etkisi
- Her insanın eylemlerinin yöneldiği amaçlar, çevrenin çocuğa verdiği etkiler ve izlenimler tarafından belirlenir.
- Hayat felsefesinin ilk izleri hayatın ilk aylarında yüzeye çıkar, ancak olabilecek en ilkel şekilde gösterilir.
- Birey bebekken ruh hayatını etkileyen temel faktörler sabittir ve üzerine bir yapı inşa edilir.
- 13:04Karakter ve Eğitim
- Bir bireyin yetişkinliğinde gösterici özelliklerin çocukluktan belli olduğu düşüncesi doğru olabilir.
- Karakterin genellikle kalıtsal olduğu düşüncesi zararlıdır, eğitimciyi engeller ve özgüvenini kırar.
- Bu düşünce, eğitim görevini üstlenen kişinin başarısızlığını kalıtımın üzerine atmasıdır.
- 13:46Çocukluk ve Güvenlik
- Toplum amacın belirlenmesine önemli katkılarda bulunur ve çocuk toplumun koyduğu engellere çarpar.
- Güvenlik sadece tehlikede olmama hali değil, insanın optimum şartlar altında işlevsel bir şekilde varlığını sürdürebilmesidir.
- Çocuk, içgüdülerinin tatmini için artı değeri ile sessiz bir gelişimin gerektiğinden fazlasıyla ister.
- 14:44Üstünlük ve Huzursuzluk
- Çocuk ruhsal hayatında üstünlük ve hakimiyet eğilimi gösterir, rakiplerinin üstüne çıkmak ister.
- Üstünlük için çabalarken ruhsal hayatında huzursuzluk başlar ve zaman geçtikçe güçlenir.
- Engelleri aşabilme becerisine güvenmezse, karmaşık kaçınmalar ve komplike bahaneler üretir.
- 15:46Çocuk Ruhunun Gelişimi
- İnsan ruhunun verdiği tepkilerin nihai ve son olmadığı, verilen her tepki kısmi ve kısa süreliğine geçerlidir.
- Çocuk ruhuna yetişkin ruhuna uyguladığımız kriterleri uygulayamayız.
- Çocuğun bakış açısına bağlı olan duygu tonu onu çeşitli yollara iter.
- 16:51İyimserlik ve Kötümserlik
- İyimserlik yolda, çocuk karşısına çıkan problemleri kolaylıkla çözebileceğine inanır ve cesaret, açıklık, açık sözlülük gibi özellikler gelişir.
- Kötümserlik yolda, problemlerini çözebileceğinden emin olmayan çocuğun gözünde dünya berbat bir yerdir.
- Bu durumda çekingenlik, içe kapanıklık, şüphecilik gibi özellikler görülür ve amacı elde edilebilenin ötesinde kalır.
- 17:54Sosyal İlişkiler
- Bir insanın ne düşündüğünü anlayabilmek için diğer insanlarla olan ilişkisini incelemek gerekir.
- İnsanlar arasındaki ilişki bir yandan evrenin doğası tarafından, diğer yandan toplumdaki politik gelenekler gibi statik kurumlar tarafından belirlenir.
- Bu sosyal ilişkileri anlamadan ruhsal etkinlikleri kavrayamayız.
- 19:37Toplumsal Hayat ve Ekonomi
- Marx ve Angles'ın açıkladığı toplumdaki materyalist katmanlaşmalar araştırmamızın önemli bir yanıdır.
- Bir toplumun ekonomik temeli, içinde yaşadığı teknik form, bireylerin düşünceleriyle davranışlarını belirler.
- Ekonomik durumdan kaçınmaya çalışırken, kendi hatalı tepkilerinin ağlarında kördüğüm olabilir.
- 20:33Toplumsal Hayat İhtiyacı
- Toplumsal hayatın kuralları, soğuktan korunmak ve bina inşa etmek için belli tedbirler gerektiren iklim kuralları kadar açıktır.
- Toplumsal formülün kutsallaştırılması, toplum üyelerinin arasında bir bağ kurar.
- Toplumsal hayat, insanlar arasındaki tüm ilişkileri düzenlemek zorundadır ve insanın bireysel hayatından daha eskidir.
- 21:40İnsanın Toplumsal Varlığı
- Tüm hayvan krallığında görüldüğü gibi, kendini korumak için savaşmayacak üyeleri olan türler sürü halinde yaşar.
- İnsanın çevresinin zorluklarına karşı oluşturduğu en önemli araç ruhtur ve ruhun özü toplumsal hayat ihtiyacıyla doludur.
- İnsan, tek başına yaşayacak kadar güçlü değildir ve doğaya karşı kendini koruyamaz.
- 22:54İnsanın Sosyal Hayatın Gerekliliği
- İnsanın varlığını devam ettirebilmesi için geniş çeşitlilikte araçlara ve çaplı bir koruma programına ihtiyacı vardır.
- Sosyal hayat bir gereklilik haline gelmiştir çünkü toplum ve işbölümü sayesinde her birey kendini gruba dahil eder ve tür devamlılığını sağlar.
- İşbölümü, insanlığın tüm varlığına sahip olmasını sağlayan saldırı ve savunma araçlarını sağlamaktadır.
- 23:42İşbölümünün Önemi
- Çocuk doğurmanın zorlukları ve ilk günlerdeki koruma tedbirleri ancak işbölümü sağlandığında gerçekleşebilir.
- İnsan hayatının olağanüstü bir bakım gerektirdiği ve sosyal hayatın ne kadar gerekli olduğu, özellikle çocukluk dönemindeki hastalıklarla ilgili bakımdan anlaşılabilir.
- Toplum, insanlığın devamlılığını sağlamak için güvenlik ve adaptasyon açısından iyi bir garantidir.
- 24:23İnsanın Doğa Karşısındaki Durumu
- İnsan doğa açısından bakıldığında zayıf bir organizmadır ve bu aşağılık ve güvensizlik hissi bilincinde her zaman mevcuttur.
- Bu his, insanın doğayla daha iyi ve etkili bir şekilde adapte olmak için motivasyon kaynağıdır.
- Bu motivasyon insanı, türünün dezavantajlarının düzeltilip yok edileceği durumlar aramaya itmiştir.
- 24:53Psikiyatrik Organın Gelişimi
- Adaptasyon ve güvenlik süreçlerini etkileyebilecek psikiyatrik organ gerekliliği doğmuştur.
- İlkel hayvanlar boynuz, pençe ve diş gibi anatomik savunmalar aracılığıyla doğayla savaşıp durdurabilirdi.
- Psikiyatrik organ, hızlı bir şekilde ilk yardım yapıp insanlığın organik eksiklerini telafi edebilir.
- 25:24Ruhun Gelişimi
- Devamlı hissettiği yetersizlik, insanda öngörü ve tedbiri doğurmuş, ruhunun günümüzdeki haline gelmesini sağlamıştır.
- Psikiyatrik organ, toplum adaptasyon sürecinde vazgeçilmez bir rol oynamıştır ve en başından beri toplumsal hayatın koşullarına göre gelişmiştir.
- Toplumsal hayat mantığı, insandaki ruh gelişiminin bir sonraki adımı ve doğası gereği evrensel olması gereken mantıktır.
- 26:07Sözlü İletişimin Önemi
- Sözlü iletişim, bizi diğer hayvanlardan ayıran mucizedir ve evrensel işlev fikrinden ayrılamaz.
- Konuşma tek başına yaşayan birey için gereksiz olur, sadece bir toplum içinde gereklidir ve toplumsal hayatın bir ürünüdür.
- Diğer insanlarla temas kurmanın imkansız ya da zor olduğu şartlarda büyümüş bireyler konuşmada zorluk çeker ve yabancı dil becerisini kazanamaz.
- 27:11Konuşmanın Rolü
- Konuşmanın insan ruhunun gelişiminde yadsınamayacak kadar önemli bir rolü vardır.
- Mantıklı düşünme ancak konuşma temeline oturtulduğunda mümkündür.
- Konuşma bize kavram üretme ve değerler arasındaki farklılıkları anlama becerisini sunar.
- 27:29Kavramların Kökeni
- Kavram yaratmak bireysel bir süreç değildir, tüm toplumu ilgilendirir.
- Düşüncelerimiz ve duygularımız ancak evrensel işlevselliklerini oturttuğumuzda kavranabilir hale gelir.
- Güzel olanla karşılaştığımızda mutlu olmamızın nedeni, güzelin evrensel olduğunu fark etmemiz, anlamamız ve hissetmemizdir.
- 27:52Toplumsal Hayatın Başka Özellikleri
- Sağduyu, kavrayış, mantık, ahlak, estetik gibi düşünce ve kavramların kökeni insanın sosyal hayatına dayanır.
- Bu kavramlar, medeniyetin paralanmasını engellemek için bireyler arasında kurulmuş bağlardır.
- Arzu ve irade de insanın bireysel yönleri olarak algılanabilir, irade aşağılık hissine hizmet eden bir eğilimdir.
- 28:36Toplumsal Dünyada Değerler
- Toplum konsepti tarafından yönetilen her türlü kural, kanunların, totem, tabu, batıl inanç ve eğitim gibi toplum kurallarıdır.
- Adalet ve doğruluk, insanın sosyal ihtiyaçlarından doğan koşulların yerine getirilmesinden başka bir şey değildir.
- Sorumluluk, sadakat, açık sözlülük, gerçek sevgisi gibi değerler sadece toplumsal hayatın prensipleri tarafından oluşturulup korunmuş evrensel doğrulardır.
- 29:36Karakter ve Toplum
- Bir karakteri yalnızca toplum açısından iyi ya da kötü olarak değerlendirebiliriz.
- Karakter tıpkı bilim, siyaset ya da sanattaki başarılar gibi, yalnızca evrensel değerini kanıtladığında kayda değer hale gelir.
- Bireyi ideal bir insan resmi ile karşılaştırırız: toplumun genel anlamda işine yarar bir yolla zorlukları ve görevleri aşan, sosyal duygusu yüksek derecede gelişmiş bir insanla.
- 30:24Çocuk ve Toplum
- Toplum, hayatımızın normlarını ve formlarını belirleyen, aynı zamanda zihin gelişimimizi etkileyen belli gereklilikler yaratmaktadır.
- Toplum organik bir temel üzerine kurulmuştur ve bireyle toplumun teğet ettiği nokta, insanın çift cinsiyetliliği gerçeğinde karşımıza çıkmaktadır.
- İnsanlık güvenliğini ve mutluluğunu kadın ve erkeği izole ederek değil, onları eş olarak topluma kattığında sağlamış olur.
- 31:00Çocuğun Gelişimi
- Çocuğun yavaş gelişimini gözlemlediğimizde, koruyucu bir topluluk olmadan insan hayatının evriminin mümkün olmayacağını görürüz.
- Hayatın çeşitli zorunluluklarının gerektirdiği işbölümü insanları bölmez, bağlarını güçlendirir.
- Herkes komşusuna yardım etmelidir ve kendini insanlara bağlı hissetmelidir.
- 31:33Bebeğin Durumu
- Her çocuk bir topluluğun yardımına bağımlıdır ve kendini verdiğinin karşılığını alan, adaptasyon bekleyen, hayatı tatmin eden bir dünya ile karşı karşıya gelir.
- Aşılmaları acı veren engeller karşısında tatmin olan, içgüdüler karmakarışık olur.
- Uyum gerektiren, hayatı olabildiğince normal kılabilecek bir organ ihtiyacı doğuran bu durumlar karşısında çocuğun ruhunun doğduğu söylenebilir.
- 32:13Çocukluk Döneminde Ruh Gelişimi
- Ruh, insanın içgüdülerini en çok tatmin eden durumlara yönlendirerek başarır ve bu sayede kapı açma veya ağır nesneleri hareket ettirmeyi sağlar.
- Çocuklarda büyüme ve diğerlerine hükmetmek isteği ortaya çıkar, büyüklerin zayıflıkları nedeniyle sorumlulukları olduğunu düşünürler.
- Çocukların iki olası yol vardır: yetişkinlerin aktivitelerine devam etmek veya zayıflıklarını göstermek, bu ayrım psikiyatrik olarak sürekli görülebilir.
- 33:17Çocuklukta Tiplerin Oluşumu
- Tiplerin oluşumu erken dönemde başlar; bazı çocuklar güce ulaşma yönünde ilerlerken, diğerleri zayıflıklarını göstermeye çalışır.
- Her çocuğun davranışlarında çevresinin yansımaları bulunur ve eğitimin temeli zayıflıkları telafi etme çabasıdır.
- Aşağılık güdüsü binlerce yetenek ve beceri doğurur, her çocuğun durumu olağanüstü seviyede farklıdır.
- 34:07Çevrenin Etkisi
- Çocuklar çevrelerinin düşman olduğunu düşünürler, bu izlenim düşünce süreçlerinin tamamlanmamış perspektiflerinden kaynaklanır.
- Eğitim bu hatayı düzeltmezse, çocuk ilerleyen yıllarda dünyayı gerçekten düşman toprağı olarak görecek şekilde büyür.
- Dünyaya zayıf organlarla gelen çocuklarda bu durum daha belirgindir; organik aşağılık hareket etmede zorluk, organ yetersizliği veya bağışıklık zayıflığı olarak ortaya çıkabilir.
- 35:03Çocuklukta Zorluklar ve Adaptasyon
- Dünya ile yüzleşmede karşılaşılan zorlukların hepsi çocuk organizmasındaki yetersizliklerden kaynaklanmamaktadır, çevredeki mantıksız istekler de zorluk oluşturabilir.
- Çocuğun tepkisinin her zaman yeterli olmadığı anlaşılabilir bir durumdur, ruhsal alışkanlıklarının gelişmesi için çok az zamanı vardır.
- Çocuğun kendini gerçekliğin değiştirilemez koşullarına ayarlaması gerekirken, adaptasyon tekniği hala gelişmemiştir.
- 36:00Çocuklukta Ruh Gelişimi ve Engeller
- Çevreye verilen yanlış tepkilerle karşılaştığımızda, ruhun sürekli tepkisini düzeltmeye çabaladığını ve hayatta devamlı bir deney yapıyormuş gibi ilerlediğini görürüz.
- Çocuğun ruh gelişimi sırasında karşısına çıkan engeller genellikle sosyal duygusunun çarpıklaşmasına veya yeterince gelişmemesine neden olur.
- Bu engeller fiziksel çevredeki eksikliklerden (ekonomik, sosyal, ırksal, ailevi koşullardaki anormal ilişkiler) ve organlardaki bozukluklardan ortaya çıkabilir.
- 37:03Organlarda Eksikliklerin Etkileri
- Medeniyetimiz organların yetkinliği ve sağlığı üzerine kurulmuş olduğundan, organlarda eksiklik olan çocuklar hayatın problemleri karşısında dezavantajlıdır.
- Yürümeyi geç öğrenen, konuşmayı geç öğrenen veya beyin gelişimleri normalden uzun süren çocuklar sürekli etrafa çarpar, sakar veya yavaş olurlar.
- Bu çocukların etrafa hoşgörüyle yaklaşmadığı, sürekli bedeni ve ruhsal kederlerinin yükünü taşıdığı görülür.
- 37:54Eksik Gelişimin Sonuçları
- Zaman geçtikçe eksikliğin iyileşebileceği olasılığı vardır, ancak ruhsal acı çocukta ilerleyen yıllarda hissedeceği çaresizlik yaratabilir.
- Ekonomik çaresizlik bu durumu içinden çıkılmaz kılabilir, medeniyetin kanunlarının yetersiz çocuklar tarafından kavranmadığını anlamak kolaydır.
- Bu çocuklar etrafındaki fırsatlara şüpheyle yaklaşırlar, kendilerini izole etme eğilimindedirler ve hayatın düşmanlığına karşı keskin duyuları vardır.
- 39:27Sevgi ve Aile İlişkileri
- Ebeveynlerin çocuklarına uygun seviyede ilgi göstermeleri önemlidir, aksi takdirde çocuk sevgiyi tanıyamayacak ve onu uygun şekilde değerlendiremeyecek hale gelir.
- Sevgi duygusunun uygun şekilde gelişmediği bir ailede büyümüş çocuklar hayatı boyunca kaçınma tavrı takınır ve tüm sevgi ve yakınlıktan uzaklaşır.
- Çocuklara tehlikeli sloganlarla sevginin ve yakınlığın uygunsuz, gülünç veya erkeksilikten uzak olduğunu öğreten düşünceler de ebeveynler tarafından yaratılabilir.
- 40:46Sevgi Eğitimi ve Sonuçları
- Normal sevecenliğe karşı savaşan çocuklar, sevgiyi aşağıya çekmek ve köleleştirmek için bir araç olarak görürler.
- Aşk hayatının sınırları çocukluğun ilk yıllarında çizilmelidir, tüm sevginin lanetlenip bastırıldığı eğitimden sonra çocuk çevresinden uzaklaşır.
- Fazla sevgiyle yapılan eğitim de sevgisiz yapılan eğitim kadar tehlikelidir, pohpohlanan çocuk da nefret edilen gibi büyük zorluklar çeker.
- 42:34Çocukların Sevgi İlişkisi ve Davranış Örgüleri
- Çocukların ebeveynlerine "seni sevdiğim için bunu ya da şunu yapmalısın" diyerek sevgilerini artırmaya çalışması, ailede sık karşılaşılan bir sosyal dogmadır.
- Bu eğitimin çocuğun geleceğine zarar verir; hayat onun başkalarının sevgisini iyi ya da kötü yollarla elinde tutmak etrafında döner.
- Çocuk, ebeveynlerinin ilgisini kazanmak için kardeşlerini yanlış davranışlara sürükleyebilir, tembellik ya da kötülük yapabilir, ideal bir çocuk olabilir.
- 44:28Çocukların İstismar Edildiği ve İzole Olduğu Durumlar
- Yolundaki tüm zorluklar kaldırılmış, becerileri iyi niyetli bir şekilde küçültülmüş, pohpohlanmış çocukların sorumlulukla karşılaşma fırsatı olmaz.
- Bu tür çocuklar hayata karşı hazırlıksızdır, zorlukları yenme pratiği yapabilecek fırsatları olmamıştır.
- Sindirim yollarında sorun olan, yetersiz organlara sahip olan, çevresiyle bağlantı kuramayan çocuklar izolasyona sürüklenebilir.
- 46:24İzole Çocukların Davranışları ve Görüşleri
- Fazla sıkı bir eğitimin baskısı altında büyüyen çocuklar, her şeyden kötü izlenim alma beklentisi içindedirler.
- Bu çocukların kişisel sınırlarını korumakla meşgul olması normaldir, çünkü sınırların aşılması halinde kişiliği bertaraf edilmiş olacaktır.
- Pohpohlanan çocukların yaygın özelliklerinden biri kendilerini başkalarından daha çok düşünmeleridir, bu sosyal duygularının yeterince gelişmediğinin işaretidir.
- 48:01Çocuğun Sosyal Varlığı ve İlişkileri
- Her bireyin çocukluğundan beri maruz kaldığı, hayatı boyunca takınacağı tavrı belirleyen izlenimler fırtınası belirlenir.
- Çocuğun sosyal duygusunun doğuşuna dair ilk işaret, hayatının ilk yıllarında sevgi aramasıdır ve bu sevgi başkalarına yöneliktir.
- Sosyal duygu hayat boyunca devam eder, bazen değişir, bazense büyür ve genişler, ta ki tüm insanlığı, hayvanlar, bitkiler ve evrene yönelmesine kadar.
- 50:19Çocuğun Ruhsal Mekanizması ve Hareket Özgürlüğü
- İnsanın davranışlarını anlamak için bireyin sosyal varlığını kavramak gerekir.
- Doğal bir amaç olmadan ruhsal hareket gerçekleşmez, amaç üretmek için değişme kapasitesine ve hareket özgürlüğüne sahip olmak gerekir.
- İlk hareket girişiminde yaşanan zorluklar, çocuğun geleceğe olan umudunu güçlendirebilir ya da yok edebilir.
- 52:30Çocuğun Duyu Organları ve Dünyasına Bakışı
- Yavaş gelişen veya hayatında birçok hastalık geçiren çocukların ruhunda aşağılık ve engelli olma hissi kolaylıkla oluşabilir.
- Dünyaya gözlerinde sorunla gelen çocuklar tüm dünyayı daha yoğun görsel kavramlara çevirmeye çalışırlar.
- Çocuğun dünyayı fethetmeye çalıştığı en önemli organlar duyu organlarıdır, en önemli duyu organı gözüdür.
- 53:57Duyu Organlarının Bireyler Üzerindeki Etkisi
- Ruhun duyusal bir yatkınlığı olabilir, bazen motor aktivitelerin baskın olduğu bireylerle de karşılaşmak mümkündür.
- Kokusal ya da tatsal uyarıcılara gösterilen ilgi baskın olan bireyler vardır, ancak kokuya daha hassas olan insanlar medeniyetimizde göreceli bir dezavantaja sahiptir.
- Kasların lider rolünü üstlendiği çocuklar dünyaya büyük bir huzursuzlukla gelir, çocukluklarında sürekli hareket ederler ve yetişkinliğe ulaştıklarında fazla etkinlik yaparlar.
- 55:02Bireylerin Dünyaya Yaklaşımı
- Her çocuk dünyaya bir organ ya da organ grubunun bakışıyla yaklaşır, bu ister duyu organları olsun ister hareket organları.
- Her çocuk daha hassas organının elde ettiği izlenimlerden yararlanarak içinde yaşadığı dünya hakkında bir tablo çizer.
- Bireyi ancak dünyaya yaklaştığı organı ya da organ sistemlerini bilirsek anlayabiliriz çünkü bireyin tüm ilişkileri bundan renk almaktadır.
- 55:51Eylemlerin ve Tepkilerin Anlamı
- Tüm eylemlerimizi belirleyen her zaman var olan amaç, aynı zamanda evren tablomuza şekil ve anlam vermeye yarayan ruhsal becerileri seçer, yoğunluklarını ve etkinliklerini belirler.
- İnsanın peşinde olduğu gizli amacı bilmeden davranışlarını gerçekten kavramak imkansızdır.
- Tüm etkinliğinin bu amaç tarafından belirlendiğini bilmeden davranışlarını her açısıyla ele almamız da mümkün değildir.
- 56:34Algı ve Hafıza
- Algı, dış dünyada karşılaşılan izlenimler ya da uyarıcılar duyu organları aracılığıyla beyne aktarılır ve bunların bir kısmı beyinde kalabilir.
- Hayal gücü ve hafıza dünyası bu kalıntılar üzerinde kurulmuştur, ancak algı hiçbir zaman fotoğrafik bir görüntüyle karşılaştırılmamalıdır.
- İnsan gördüğü her şeyi algılamaz, aynı resme aynı tepkiyi veren iki insan yoktur.
- 57:18Çocukların Algısı ve Bireysellik
- Çocuklar çevrelerinde yalnızca önceden belirlenmiş davranış örgüsüne uyan şeyleri algılarlar.
- İnsanlığın büyük çoğunluğu büyük ihtimalle görsel düşünmektedir, diğerleri ise dünyanın mozaik tablosunu genellikle seslerin baskın olduğu algılarla doldurur.
- İnsanın bireyselliği, biricikliği ne algıladığı ve nasıl algıladığından doğmaktadır.
- 58:07Ruhun Gelişimi ve Hafıza
- Hafıza, ic dünyamız hakkında en köklü çıkarımlar yapabileceğimiz ruhsal bir fonksiyondur.
- Ruhun gelişimi, eylem gerekliliğine, algı gerçeklerinin temeline sıkı sıkıya bağlıdır.
- Hafıza ve değerlendirme fonksiyonları adaptasyon gerekliliği tarafından komuta edilmektedir, hafıza olmadan gelecek için tedbir almak imkansız olurdu.
- 59:07Anıların Amacı
- Tüm anıların içinde bilinçdışı bir amaç barındığı sonucuna ulaşabiliriz, anılar rastlantısal olaylar değildir.
- Hatırlanması belli bir ruhsal eğilim için önemli olan olayları hatırlarız, çünkü bu hatırlama önemli gizli bir hareketi daha da ileri götürür.
- Bir planın gerçekleşmesini engelleyen tüm olayları unuturuz, böylece hafızanın da adaptasyona yönelik amaçlara hizmet ettiğini görebiliriz.
- 1:00:22Hayal Gücü
- Hayal gücü, bireyin biricikliğini en bariz şekilde ortaya koyan hayal gücünün meyveleridir.
- Hayal gücü, algının onu yaratacak somut bir nesne olmadan çoğaltımıdır, diğer bir deyişle hayal gücü çoğaltılmış algıdır.
- Hayal gücünün ürünü yalnızca algının tekrarı değildir, algı temeli üzerine kurulmuş tamamen yeni ve biricik bir üründür.
- 1:01:07Halüsinasyonlar
- Tıpkı fiziksel duyular üzerine kurulan algı gibi, odak yoğunluğu olarak geleneksel hayal gücünün çok daha ötesine giden hayaller vardır.
- Bu hayaller o kadar belirgin hatlara sahiptir ki, hayali ürünler olarak değil, bireyin davranışları üzerinde somut uyarıcı bir nesne varmış gibi etki yaratabilen kuvvetler olarak değerlendirilebilirler.
- Halüsinasyonlar, ruhun sanatsal bir yaratımıdır ve onu yaratan bireyin amaçları ve gayelerine göre şekillenir, süslenir.
- 1:02:03Halüsinasyon Örneği
- Zeki genç bir kadın, ebeveynlerinin rızası olmadan evlenir ve ebeveynleri bu duruma o kadar kızar ki onunla ilişkilerini keser.
- Evliliğin sonucunda zengin ve onurlu bir konumda olan bu kadın fakir bir konuma gelir, ancak dışarıdan kimse evliliğinde bir mutsuzluk göremez.
- Bir gece uyumadan önce odasının kapısı açılır, Meryem Ana girer ve ona aralık ayının ortasında öleceğini söyleyerek uyarır.
- 1:05:09Halüsinasyonun Psikolojik Açıklaması
- Durumun özeti: genç hanım çok tutkuludur ve herkese hükmetme eğilimi içindedir.
- Ebeveynleriyle arası açılır ve kendini fakirlik içinde bulur.
- Fiziksel dünyadaki her şeye hükmetmeye çalışan bir insanın tanrıyla konuşması, Meryem Ana hayali bir figür olarak kalsa bile, anlaşılabilir bir durumdur.
- 1:05:53Halüsinasyonların Psikolojik Yorumu
- Halüsinasyonlar ruhsal gerginliğin zirveye ulaştığı ve kişinin amacına ulaşmanın imkansız olduğunu düşündüğü anlarda gerçekleşir.
- Bir genç hanımın Meryem Ana ile görüştüğü halüsinasyonu, kendi annesini ve çocuğuna olan yetersiz sevgisini suçlaması ve ebeveynlerinin yanıldığını kanıtlamanın bir yolunu araması anlamına gelmektedir.
- Aralık ayının ortası, insanların derin ilişkileri üzerine düşündüğü ve barışma ihtimali arttığı bir zamandır, bu nedenle genç hanım bu zamanı seçmiştir.
- 1:09:01Halüsinasyonların Psikolojik Fonksiyonu
- Halüsinasyonlar, hayatı tehlikedeyken oluşan gerginliğin hayal gücünü rahatlatıcı bir durum yaratmaya zorladığını gösterir.
- Halüsinasyonlar, bireyin çevresinin nahoş baskısından kaçması, yenilenebilmesi, güçlenebilmesi veya hassaslaşabilmesi için bir durumun temsilidir.
- Gerginlik ne kadar büyükse, eleştirisel becerilere o kadar az önem gösterilir ve birey ruhsal enerjisinin her damlasını kullanarak hayal gücünü bir halüsinasyon yaratmaya zorlayabilir.
- 1:10:27Halüsinasyon ve Illüzyon
- Illüzyon, halüsinasyon ile yakından ilişkilidir, aradaki tek fark dış temasın kalması fakat yanlış yorumlanmasıdır.
- Ruhun yaratıcı gücünün ihtiyaca göre illüzyon ya da halüsinasyon üretimini gösteren bir örnekte, umutsuzluk ve alkol bağımlılığı yaşayan bir adam hastaneye kaldırılır.
- Tedavi sonrası alkolü bıraksa da ruhsal gerginliği azalmamış, inşaat işçiliği gibi aşağılık bir işte çalışırken hayalet görür ve onu döver.
- 1:15:11Kurgu ve Hayal Kurma
- Kurgu, ruhun yaratıcı fonksiyonlarından biridir ve hayal kurma da ruhun yaratıcı etkinliğinin parçasıdır.
- Kurgu, insanın hareket kabiliyeti ile bağlantılıdır ve aslında önsezi ve ileri görüş metodundan başka bir şey değildir.
- Çocukların ve yetişkinlerin hayalleri genellikle gelecekle ilgilidir ve eylemlerinin amacıdır; çocukların hayallerinin çoğu "büyüyünce" kelimesiyle başlar.
- 1:16:41Hayal Gücü ve Toplumsal Hayat
- Medeniyetimizde bir bireyin toplum tarafından tanınmak ve önemli olmak hedefi vardır.
- Toplumsal hayat ve devamlı öz değerlendirmesi üstünlük arzusu ve rekabette başarılı olma umudunu doğurur.
- Çocukların kurgularında çoğunlukla güce kavuştuğu durumlar görülür, ancak kurgu becerisinin sınırları belirlenemez.
- 1:17:28Hayal Gücü ve Çocukların Davranışları
- Hayata kötümser yaklaşan ve hayatın her zaman hoş olmayan zayıf çocukların kurgu becerileri daha gelişmiştir.
- Hayal kurma, hayatın gerçeklerinden kaçabildikleri bir mekanizma haline gelebilir ve kurgu, gerçekliği lanetleyen bir mekanizma olarak kötüye kullanılabilir.
- Sosyal duygu ve güce ulaşma çabası kurgu becerisine etki eder, çocukların hayallerinde kurtarıcı veya iyi bir şövalye olarak kötü güçleri yendiği görülür.
- 1:18:40Çocukların Hayal Gücü ve Aile İlişkileri
- Çocuğun kendi ailesine ait olmadığı hayali sıkça görülür, çoğu çocuk başka bir aileden geldiğine ve gerçek babasının geleceğine inanır.
- Bu durum genellikle aşağılık hissi besleyen, sevgi ve sıcaklıktan tatmin olmayan çocuklarda görülür.
- Yetişkinmiş gibi davranan çocukların üstünlük inancı görülebilir, bazen patolojik ifadeleri de olabilir.
- 1:19:37Hayal Gücü ve Gerçeklik
- Hayal gücüne sahip olmadığı söylenen çocuklar aslında kendilerini ifade etmiyor veya hayal olarak algılanabilecek şeylere karşı savaş vermeleri için nedenleri vardır.
- Bazı çocuklar hayal kurmanın erkeklere yakışmadığını düşünebilir ve hayal kurmayı reddedebilirler.
- Bu durum o kadar ileri gidebilir ki dışarıdan hayal güçleri yokmuş gibi görünebilir.
- 1:20:14Rüyalar ve Hayaller
- Gece rüyaları genel anlamda uyanıkken kurulan hayallerin tekrarıdır ve psikiyatristler bir insanın karakterinin rüyalarından anlaşılabileceğini belirtmiştir.
- Hayaller ile rüyalar arasındaki en belirgin fark, hayallerin göreceli olarak daha kolay anlaşılmasıdır.
- Rüyalar ruhsal hayatın problemleri hakkında önemli ipucu sağlar.
- 1:21:43Empati ve Özdeşleşme
- Ruh sadece gerçeklikte var olanları algılama becerisine sahip değil, gelecekte olanları hissedip tahmin etme becerisine de sahiptir.
- Bu beceriye özdeşleşme ya da empati denir ve insanlar için olağanüstü biçimde gelişmiştir.
- Önsezi gerekliliği insan varlığının temel koşuludur, yeni durumlara yaklaşmak için olay hakkında bakış açısı kazanmak gerekir.
- 1:22:58Empatinin Örnekleri
- Empati, bir insan başka bir insanla konuşmaya başladığı anda gerçekleşir ve karşıdakiyle özdeşleşmeden onu anlamak mümkün değildir.
- Empatinin örnekleri arasında drama, başka birinin tehlikede olduğunu fark eden insanın hissettiği huzursuzluk ve hayali hareketler vardır.
- Tiyatroda kendimizi oyuncularla özdeşleştirmeden edemeyiz, tüm hayatımız bu özdeşleşme becerisine dayanmaktadır.
- 1:25:06Empatinin Dereceleri
- Sosyal duygunun dereceleri olduğu gibi empatinin de dereceleri vardır ve bu dereceler çocuklukta bile gözlemlenebilir.
- Bazı çocuklar bebekleriyle tıpkı gerçek insanmış gibi oynarlar, bazıları ise bebeklerin içlerinde ne olduğunu merak eder.
- Hayvanlara eziyet eden çocuklar sosyal duygudan ve diğer canlılara özdeşleşme becerisinden yoksundur ve sadece kendilerini düşünürler.