Buradasın
Gizli Örgütler ve Dünya Siyasetindeki Rolü Üzerine Akademik Sohbet
youtube.com/watch?v=gqjF3P7KFosYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir sunucu ve konuklar arasında geçen, gizli örgütler ve tarihsel gelişim hakkında bilgiler paylaşılan akademik bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar arasında Nil Televizyonu'nda yorumculuk yapan bir kişi ve "hocam" olarak hitap edilen bir akademisyen bulunmaktadır.
- Video, gizli örgütlerin (Tapınak Şövalyeleri, Masonluk, Illuminati, Round Table, Tavistock Enstitüsü) tarihsel gelişiminden başlayarak, bu örgütlerin dünya siyasetindeki rolüne odaklanmaktadır. Konuşmacılar, bu örgütlerin "yeni tip insan yaratmak" gibi amaçlarını, Türkiye'deki faaliyetlerini ve Ermeni meselesi, Ayasofya'nın müze ilanı gibi konulardaki etkilerini ele almaktadır.
- Videoda ayrıca Tavistock Enstitüsü'nün 1916'da İngiltere'de kurulduğu, Arap Baharı hareketinin CIA'nın desteğiyle nasıl organize edildiği ve "Gül ve Haç" örgütünün tarihsel gelişimi gibi konular da işlenmektedir. Konuşmacılar, gizli örgütlerin propagandası ve sahtekarlıklarının nasıl çalıştığını, "ilahiyat" kavramının teoloji ile karıştırılmaması gerektiğini ve İslam'da "divinite" kavramının ilahiyatın karşılığı olduğunu da vurgulamaktadır.
- 00:01Gizli Örgütlerin Türleri
- Gizli örgütler iki ana kategoriye ayrılır: okült örgütler ve sekret societies.
- Okült örgütler, Katolik Kilisesi'ne karşı olan, çoğunluğu Protestan olan ve alşimi, hermetizm ve gizli ilimlerle uğraşan, kilise baskısı nedeniyle yer altına inmiş örgütlerdir.
- Sekret societies ise yarı gizli veya tamamen gizli olabilir, masonlar gibi devlet tarafından tanınmış ancak kendilerine ait sırlarını açıklamayan örgütlerdir.
- 01:58Hermetizmin Keşfi ve Katolik-Ortodoks Ayrılışı
- 1140 yılında Doğu Roma İmparatorluğu'nda (Bizans) din adamı Mikail Psellus'a Urfa'nın Harran kasabasından gelen, Aramice yazılmış bir kitap getirilir ve bu kitap hermetizmin kitabı olarak tanıtılır.
- Katolik Kilisesi, Ortodoks Kilisesi'nin bu kitap aracılığıyla hermetizme saptığını iddia ederek onları suçlar ve 1116'dan itibaren kopma süreci başlar.
- Birinci Haçlı Seferi sırasında, özellikle sekiz şövalye Kudüs'e geldiklerinde esas amaçları gizli bilgileri almak olmuştur.
- 03:46Katolik Kilisesi'nin Müslümanlara Yönelik Propagandası
- O dönemde Hristiyan aleminde Hz. Peygamber'in adı "Mahmut" olarak anılmak zorunlu tutulur ve Müslümanların "Telegard" adında bir tanrıya tapındığı iddia edilir.
- Katolik Kilisesi, "Mahmut" (köpek anlamına gelen bir isim) adında biri şeytanın kendisi olduğunu ve Müslümanların onun gösterdiği "Telegard" tanrısına tapındığını propaganda eder.
- Bu "Telegard" tanrı, daha sonra Bafomet adıyla bilinen, keçi başlı, şeytan başlı bir yaratık olarak tanıtılır.
- 05:07Salman Rüştü ve Mahmut İsimli Hakaret
- Salman Rüştü'nün "Şeytan Ayetleri" adlı kitabında Hz. Peygamberin adı "Mahmut" olarak geçer ve bu isim ortaçağda kullanılan bir hakaret terimidir.
- Konuşmacı, Salman Rüştü'nün bu kitabında sahtekarlık yaptığını ve ortaçağda unutulmuş olan "Mahmut" kelimesini tekrar gündeme sokarak hakaret etmek istediğini iddia eder.
- Salman Rüştü'nün kitabında kadınlar sadece belirli bir amaç için varmış gibi tasvir edilirken, İngiltere'deki kadın örgütleri onu savunur.
- 06:51Tapınak Şövalyeleri ve Hıristiyanlık
- Tapınak Şövalyeleri, görevi olarak hacıları ve güvenliğini temin etmekle yükümlüdür ve sekiz farklı ülkeye ait olan bu şövalyelerin haçı sekiz köşelidir.
- Tapınak Şövalyeleri, Hasan Sabbah ve İsmailiye'nin bir kolunu ile yakın temas kurar ve bu temas sırasında gerçek Hıristiyanlığın Katolik Kilisesi'ne bağlı olmayan farklı şekillerde de bulunduğunu öğrenirler.
- Katolik Kilisesi tarafından yok edilen 55 farklı Hıristiyanlık varlığı, Müslümanlar veya Türkler tarafından değil, Katolik Kilisesi tarafından ortadan kaldırılmıştır.
- 10:24Kristendom Kavramı ve Avrupa Birliği
- 800 yılında Şarlman, "Kristendom" kavramını getirerek bütün Avrupa'nın Hristiyan kubbesinin altında olması gerektiğini, çünkü karşısındaki "Darül İslam" karşısında birlikte olunması gerektiğini savunur.
- 15. yüzyıla gelindiğinde "Gül ve Haç" örgütü ortaya çıkar ve bu örgüt ilk Protestanlaşma hareketlerini başlatır.
- Konuşmacı, "Gül ve Haç" konusunda bir kitap yazmış ve bu kitabın kapaklarında 1894'te kullanılan Mason locası mührü bulunmaktadır.
- 12:39Hristiyanlık Tarihinde Örgütler
- 13. yüzyılda (1230'larda) Fransız din adamı Ammal Lirik, "Free Spirit" (Özgür Ruh) örgütünü kurmuş, bu örgüt ilk düşünce ve vicdan özgürlüğünü savunan örgüt olarak bilinir.
- Katolik Kilisesi'nin sahtekarlık merkezi olduğu düşünülerek, Şövalyeler'in Hristiyanlığın doğduğu yerlerde farklı anlayışlarla karşılaşması, bu düşünceleri yaygınlaştırmıştır.
- Gül ve Haç'tan sonra yetişen teşkilatlar Avrupa merkezli olup, 1618'e gelindiğinde Luther'in ilahiyat doktorası eğitimini yaptığı Magdeburg'da önemli bir dönüm noktası olmuştur.
- 13:56İlāhīyat ve Teoloji Kavramları
- İlāhīyat fakültesi kavramı teoloji ile karıştırılmamalıdır; teoloji tanrı bilimidir, Yahudilik ve İslam'da ise ilāhīyatın karşılığı divinitet (kutsallık) kavramıdır.
- Hristiyan ilāhīyatında eğitim, önce divinitet, sonra teoloji olmak üzere iki aşamadan oluşur ve bu iki kavram arasında önemli farklılıklar vardır.
- Yahudilik ve İslam'da Allah'ın varlığı-yokluğu veya kişinin tanrı olup olmadığı tartışmaları yapılamaz, bu nedenle tanrı bilim (teoloji) kavramı bu iki dinde geçerli değildir.
- 16:44Masonluk ve Tarihsel Gelişimi
- Masonluk, duvar ustası anlamına gelen bir kavramdır ve geçmişte Avrupa'daki katedralleri yapan kişilerdir; Tevrat'ta anlatılan Hiram Usta'nın Salomon Mabedi'ni yapması ve çırakları tarafından öldürüldüğü efsanevi hikayeyle ilişkilendirilir.
- Masonluk 1717'de ilk defa bir anayasaya kavuşmuş, kitaplı bir din haline gelmiştir; bu tarihten önce de Gül ve Haç gibi teşkilatlar kurulmuştur.
- Isaac Newton'un da üye olduğu Kamisar gibi gizli teşkilatlar, Fransız İhtilali'nde büyük etkili olmuştur; bu teşkilatlar krallara ve Katolik Kilisesi'ne karşı olan kişilerden oluşmaktadır.
- 20:01Masonluk ve Yahudilik İlişkisi
- Masonluk kuruluşunda ve öğretisinde Kabala, Gemetria, Cifr (Ebced) gibi sayısal sistemler bulunmaktadır.
- Masonlar, Katolik Kilisesi'nin anlattığı olaylara karşı olduklarını, ilk masonun Hiram Usta değil Hazreti İsa olduğunu iddia ederler.
- Masonlar yahudilere karşı olmalarına rağmen, yahudiliğin içinden çıkmış olan öğretileri kullanırlar ve ilk yahudiyi 1864 veya 1867 yılında aralarına alırlar.
- 22:54Masonluğun Dünyada Yapısı
- Mason locaları dünyanın her yerinde bulunur, ancak Türkiye'deki masonlar bazı derecelere sahip değil ve Avrupa tarafından akredite edilmemiştir.
- Masonların tanrısı, kainatın yüce ev ve mimarı olarak görülür, mason üyeleri teist, monoteist veya deist olabilir.
- Masonlukta dindar olmayan, iman görmemezlikten gelenler ve inanç sahibi olanlar da bulunmaktadır.
- 25:59Masonluğun Siyasi Etkisi
- Mason locaları ve örgütleri dünya siyasetini belirleyebilir mi diye sorgulanır, bazıları bunu komplo teorisi olarak görür.
- Fransa Ulusal Büyük Locası'nın 19 Ocak 2009 tarihli, François Sarkozy'ye yazdığı mektupta, masonlar Fransa'nın dünya siyasetinde öncü olabilmesi için onu destekleyeceklerini belirtir.
- Sarkozy'nin 5 Şubat 2009 tarihli cevap mektubunda, masonlardan gelen desteğin kendisini gayretlendirdiğini ifade eder.
- 31:36Masonluk ve Dünyaya Yön Verme
- Konuşmacı, masonluk kurumlarında din ve siyaset konuşulmadığını, ancak Sarkozy'nin Türkiye'ye yaptığı açıklamaların bir masal olmadığını belirtiyor.
- Dünyaya reform yapılması gerektiği iddiasında bulunan kişilerin, kendi içinde 43 bin mason olduğunu iddia ederek bu konuda karar verme hakkına sahip olduklarını savunduklarını söylüyor.
- Arap Baharı'nın bugün Arap Karnabaharı haline geldiğini ve konuşmacının bir sene önce Mısır Devlet Televizyonu'nda yorumcu olarak görev yaparken, Mısır'ı bölmeye ve İslam dünyasını istikrarsızlaştırmaya yönelik bir plan olduğunu öngördüğünü belirtiyor.
- 33:20Hilafetin Kaldırılması İçin Gizli Örgütler
- Konuşmacı, Hilafet'in kaldırılması için gizli örgütlerin faaliyetlerini anlatıyor.
- Faiz el Goşin adlı bir adamın Osmanlı döneminde Harput ve Palu'da kaymakam olarak görev yaptığını, daha sonra İngiliz istihbaratı tarafından kurulan Kahtaniye adlı örgütün üyesi olduğunu ve Hilafet'in kaldırılmasını hedeflediklerini belirtiyor.
- Bu adamın yakalanıp Diyarbakır'da iki yıl cezaevinde kaldığını, sonra İngilizler tarafından Hindistan'a kaçırıldığını anlatıyor.
- 34:47Ermeni Meselesi ve Sahtekarlık
- Faiz el Goşin'in 1916'da yazdığı bir broşürde "bir buçuk milyon Ermeni'yi Türkler öldürdü" ifadesinin yer aldığını, bu iddianın olaydan beş-altı ay sonra ortaya atıldığını belirtiyor.
- Broşürün 23. sayfasında bir Kürt ağasının kendisinin Erzurum, Sivas, İstanbul ve Trabzon'da beş bin Ermeni'yi tek başına öldürdüğünü söylediğini aktardığını gösteriyor.
- Aynı kitabın 1918'de Almanca'ya çevrilip 10.000 adet basıldığını, Almanca versiyonunda Kürt ağasının öldürdüğü Ermeni sayısının beş bin yerine elli bin olarak değiştirildiğini vurguluyor.
- 38:36Gizli Örgütlerin Yayınlama Stratejisi
- Broşürün Zürih'te Almanların isteği üzerine basıldığını, yayıncılığını Oral Füsli adlı bir yayınevinin yaptığını belirtiyor.
- Oral Füsli'nin İsviçre'nin en büyük yayınevi olduğunu ve Avrupa'nın en güçlü mason locası olan Uranya Locası'na bağlı olduğunu, Zürih merkezli olduğunu anlatıyor.
- Konuşmacı, bu sahtekarlık ve manipülasyonun bugün Sarkozy'nin çalıştığı ve meclisten geçirmeye çalıştığı yasanın temelini oluşturduğunu belirtiyor.
- 43:10Koruma İsteği ve Tehditler
- Doğu Perinçek'in haber aldığı ve Aytunç Altındal'ı öldürecekler diye belli yerlere bildirdiği belirtiliyor.
- Abdullah Gül'ün Altındal'a altı koruma polisi vermesine rağmen, kendisinin bunları istemediğini ve yurtdışına gideceğini söylediğini anlatıyor.
- Altındal, koruma polislerinin maaşlarının düşük olduğunu ve ailelerinin geçim sıkıntısına düşeceğini düşünerek bu görevi reddettiğini açıklıyor.
- 44:49Gizli Örgütler ve Dünyası
- Gizli örgütlerin dünya siyasetine yön vermek istedikleri ve 2011-2012 yıllarında daha da güçlü bir şekilde var oldukları belirtiliyor.
- Illuminati gibi örgütlerin ekonomik krizlerle ilgilenmediğini, amaçlarının cumhuriyetçilik olduğunu ve krallıkların ortadan kaldırılmasını istediğini açıklıyor.
- Rockefeller ve Rothschild ailelerinin Illuminati'nin etkili aileleri olduğu ve Yuvarlak Masa (Round Table) adlı bir teşkilatın varlığından bahsediliyor.
- 47:08Türkiye'deki Gizli Toplantı
- İstanbul'da Yuvarlak Masa'nın gizli bir toplantısı yapıldığı ve bu toplantının amacı 2002 yılında yeni bir hükümet kurulması olduğu belirtiliyor.
- Toplantıda konuşmaların daha sonra Ergenekon dosyasında yer aldığı ve bu dosyada Yuvarlak Masa'nın açıkladığı olduğu söyleniyor.
- Masonik teşkilatların en üst düzeyde olduğu ve Illuminati yapısının varlığından bahsediliyor.
- 49:44Örgütlerin Amacı ve Takvim Sistemi
- Gizli örgütlerin amacı "yeni tip insan yaratmak" ve bu insanların hayatlarını belirli prensiplerle yönlendirmek olduğu iddia ediliyor.
- Bu örgütlerin 360 günlük bir takvim kullandığı ve bu sayede 2500 gün öndeler olduğu, bu da onların projelerinizi önceden bilmelerine olanak sağlıyor.
- Bu örgütlerin üyeleri özel olarak yetiştirildiği ve geçmişte belirli masonik teşkilatlarla bağlantısı olması gerektiği belirtiliyor.
- 51:40Joe Biden ve Gizli Aileler
- Joe Biden'in Delaware'den geldiği ve bu eyaletin Fiksler ve Menonitler gibi dini tarikatların kaçarak kurduğu bir yer olduğu açıklanıyor.
- Biden'in Kur'an ailesinden geldiği ve bu ailenin 1550'den bu yana protestan olan ve Napolyon tarafından Avrupa'nın dördüncü burjuva ailesi kabul edilmiş bir aile olduğu iddia ediliyor.
- Biden'in geçmişinin 700 seneye dayandığı ve Obamanın yanına seçili biri olarak getirildiği belirtiliyor.
- 53:39Etkili Politikacılar ve Dünya Bankası
- Henry Kissinger, Zbig Newsky, Francis Fukuyama, Samuel Huntington ve Alan Greenspan gibi politikacıların seçilmiş insanlar olduğu ve emekli olmadıkları belirtiliyor.
- Dünya Bankası'nın önemli olduğu ve Ayasofya'nın müzeye çevrilmesinin Türkiye için faydalı olduğu, ancak değiştirme olacaksa camiye yapılması gerektiği vurgulanıyor.
- 54:54Ayasofya'nın Müzeye Çevrilme Tarihi
- Ayasofya'nın müzeye çevrilme kararnamesi 22 Kasım 1934 tarihinde yazılmış ve 24 Kasım 1934'te 1589 sayılı kararname ile müzeye çevrilmesi kararı K. Atatürk imzasıyla onaylanmış.
- Kararname 22 Kasım'da yazılmış, ancak 24 Kasım'da imzalanmış ve 27 Kasım 1934'te 2865 sayılı resmi gazete ile yayınlanmıştır.
- Mustafa Kemal'in Atatürk soyadını 24 Kasım 1934'te almış, ancak 22 Kasım'da yazılmış kararnameye K. Atatürk imzasıyla imzalanmıştır.
- 56:51Atatürk Soyadının Verilmesi
- Mustafa Kemal'in Atatürk soyadı 24 Kasım 1934'te verilmiş, ancak 22 Kasım'da yazılmış kararnameye K. Atatürk imzasıyla imzalanmıştır.
- Soyadı kanunu 21 Haziran 1934'te kabul edilmiş ve 2 Temmuz 1934'te 2741 sayılı resmi gazete ile yayınlanmıştır.
- Konuşmacı, bu durumun iki mason biraderin teklifi üzerine gerçekleştiğini iddia etmektedir.
- 59:01Atatürk Adının Kullanımı
- 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Bey kendisini Atatürk olarak tanımamış, sadece Mustafa Kemal Bey olarak çıkmıştır.
- Cemal Granda'nın hatıralarında, Atatürk'ün "ata" kelimesini sevmediği ve "ata" kelimesinden nefret ettiği belirtilmiştir.
- Konuşmacı, Ayasofya'nın müzeye çevrilme kararnameinin şaibeli olduğunu ve tarihte şike olduğu iddiasını savunmaktadır.
- 1:04:33Tavistock Örgütü Hakkında
- Tavistock, dünyanın en etkili gizli örgütü olarak ileri sürülen, yaklaşık 6 milyar dolarlık fonu olan ve 400'den fazla kuruluşu kontrol ettiği iddia edilen bir örgütlenmedir.
- Tavistock, Rockefeller grubu ile birlikte çalışmış ve insanların psikolojik direnişlerini kırmak için yoğun araştırmalar yapmıştır.
- Konuşmacı, Tavistock'un "tabi stok" olarak adlandırıldığını ve tıp alanında dünyada en etkili kuruluş olduğunu belirtmektedir.
- 1:07:20Tavistock Enstitüsü'nün Kuruluşu
- Tavistock 1916'da ilk defa kurulmuş olup, savaşa katılıp geri gelen İngiliz askerlerinin savaş travmasından kurtarılmaları için bir büyük derebeyinin bağışladığı şatoda faaliyete başlamıştır.
- Enstitü, Freud, Jung ve Adler gibi psikoloji uzmanlarının görüşleri çerçevesinde kurulmuştur.
- Tavistock, İskoçya bölgesinde yer alan bir bölge ismidir ve aynı zamanda bir madde de vardır.
- 1:09:27Tavistock Maddesinin Kullanımı
- Tavistock adı verilen bu madde, kristal veya şeker gibi tuz haline getirilir ve suyun içine konulduğunda insanın zihinsel olarak kontrol edilmesini sağlar.
- Bu madde verildikten sonra askerlere auto suggestion (telkin) yoluyla "savaşa gitmedin, hiçbir şey olmadı" gibi mesajlar iletilerek şahısları yenilenir.
- Bu yöntemle uzaktan kontrol sistemi (remote control) başlamış ve Tavistock maddesi kullanılarak büyük işler yapılabileceği görülmüştür.
- 1:10:50Arap Baharı ve Tavistock İlişkisi
- Arap Baharı, 2005-2006 yıllarında kurulan QDDR (Hillary Clinton'ın başında bulunduğu bir teşkilat) ve OEF (Freedom Organization) gibi örgütlerle bağlantılıdır.
- OEF'nin 2006'daki üye sayısı 3-4 bin civarındayken, bugünkü çalışan sayısı 9 bin, bunların içinde Belgrad'da eğitim almış 1200 Mısırlı bulunuyor.
- Arap Baharı, İslam alemini stabilize etmek için özellikle orduları hedef alan ve İsrail'in güvenliğini temin etme amacıyla başlatılmış, haklı taleplerin manipüle edilmesiyle gerçekleşen bir harekettir.