• Buradasın

    Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) Hakkında Kapsamlı Bir Sunum

    youtube.com/watch?v=FAs16QCvoU4

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir konuşmacının genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) hakkında dini ve bilimsel bir anlatım yaptığı eğitim içeriğidir. Konuşmacı, Kur'an ve Sünnet'e dayanarak GDO konusunu ele almaktadır.
    • Video, GDO'nun tanımı ve tarihsel gelişiminden başlayarak, dünya çapındaki yaygınlığı, Türkiye'deki durumu, sağlık üzerindeki olası etkileri ve küresel tohum kontrolü konularını kapsamlı şekilde ele almaktadır. Konuşmacı, GDO'nun "Frankenstein gıdalar" olarak adlandırıldığını, Monsanto gibi şirketlerin bu sektördeki hakimiyetini ve Rockefeller ailesinin rolünü açıklamaktadır.
    • Sunumda ayrıca GDO'nun besin kalitesindeki değişiklik, alerjik reaksiyonlar, gen patentleme, çevre kaygıları, kanser riski, erkeklerin sperm kalitesinin düşmesi gibi potansiyel sağlık riskleri ele alınmaktadır. Konuşmacı, GDO'nun açlığa çözüm olmadığını, aksine toplumları bağımlı hale getirdiğini ve çeşitli ülkelerde yaşanan tohum krizlerini örneklerle açıklamaktadır.
    00:22Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ve İslam Hukuku
    • Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) günümüzde gündeme çok meşgul eden bir konu olup, Müslümanların bu konuda Kur'an ve Sünnet'i baz alarak sözler söylemesi gerekiyor.
    • Kur'an'da Allah, iman edenlere rızık olarak verdikleri tayyip (temiz, helal, hoş, iyi) şeylerden yemelerini ve helallerden men etmemelerini, yasaklardan sakınmalarını emretmektedir.
    • Hz. Peygamber'in hadisinde, şüpheli şeylerden kaçınanın dinine ve şerefini koruduğu, şüpheli şeylere yönelenin ise harama düşeceği belirtilmektedir.
    03:01GDO'nun Tanımı ve Örnekleri
    • GDO, bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi veya ona kendi doğasında bulunmayan karakter kazandırılması yoluyla elde edilen canlı organizmalardır.
    • GDO'lar "Frankenstein gıdalar" olarak da nitelenir ve kolera bakterisi geni taşıyan yonca, akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates, balık genli domates gibi gıdalar şeklinde karşımıza çıkar.
    • Frankenstein, Mary Shelley'nin yazdığı ve Beyazperde'ye aktarılan romanın konusudur; doktor Frankenstein, hastalıklara son verebilmek ve ölümsüzlüğe ulaşmak için ucube bir yaratık oluşturmayı planlar.
    04:34GDO'nun Tarihi ve Kapitalizmin Rolü
    • GDO'nun tarihi, İkinci Dünya Savaşı sonrası nüfusun hızla artması ve bu artan nüfusun beslenme gereksinimlerinin karşılanması için "Yeşil Devrim" adı verilen gelişmeyle başlamıştır.
    • Yeşil Devrim, dar alanda en yüksek düzeyde ürün alınabilmesi için tarım ilaçlarının, kimyasal gübrelerin ve aşırı suyun kullanılmasıydı, ancak bu yöntemler insan sağlığına zarar verdi ve çevre kirliliği bıraktı.
    • Kapitalizm, sürekli daha fazla tüketme eğiliminde olunması ve sermayeyi yeni pazarlar aramaya zorunlu kıldığı için GDO yöntemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunmuştur.
    06:21GDO Teknikleri
    • GDO yöntemlerinde iki belirleyici teknoloji vardır: transgenik teknoloji ve hibrit tohumlar.
    • Transgenik teknoloji, bir genin insan eliyle bir canlıdan alınarak başka bir canlının DNA'sına transfer edilmesini sağlayan teknolojidir.
    • Hibrit tohumlar, bir veya daha fazla gen bakımından farklı iki veya daha fazla canlı arasında yapılan çaprazlama sonucu elde edilen melezleme ve tek kullanımlık tohum uygulamalarıdır.
    07:41Bitkilerde ve Hayvanlarda Gen Aktarımı
    • Bitkilere gen aktarımı, herbisit ve böceklere karşı dayanıklılık, virüs ve bakteriye karşı dirençlilik kazandırmak, çevresel koşullara tolerans vermek ve ürün miktarını artırmak amacıyla yapılmaktadır.
    • Hayvanlarda gen aktarımı, insanların tedavisinde kullanılan proteinler üretimi, organ ve doku nakilleri için, insan sütüne benzer inek sütü yapımı ve hastalık direnci için yapılmaktadır.
    • Transgenik hayvanlar, genomlarında kendilerine ait olmayan bir geni taşıyan hayvanlardır ve bilimde yeni bilgiler kazanmak, genetik şifreyi çözmek ve hayvansal ürünler üretmek amacıyla kullanılmaktadır.
    10:40Coca-Cola ve Monsanto'un Güçlü Pazar Hareketleri
    • Coca-Cola'nın içeriği 1895 yılında değiştirilerek gizemli bir içecek haline getirilmiş ve içeriğinin formülü hala açıklanmamış durumda.
    • Monsanto, 1900'lü yıllarda Coca-Cola tarafından satın alınmış ve günümüzde GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) tohum pazarının %90'ını kontrol ediyor.
    • Monsanto'nun 2009 yılı cirosu 1,8 milyar dolar olup, GDO patentine sahip olduğu için GDO ürün üretmek isteyen herkesle anlaşma yapmak zorunda kalıyor.
    11:26Türkiye'de GDO'nun Hikayesi
    • Türkiye'de de Monsanto'nun pazar hakimiyeti bulunuyor ve sektördeki birçok firma gizlice satın alınıyor.
    • Tarım ürünlerine zararlı haşerat ve zorlu iklim koşullarından korumak için başlatılan dayanıklı tohum üretimi, birkaç yıl içinde GDO adını alarak büyük bir sektöre dönüşüyor.
    • Monsanto, GDO patentini alarak çiftçileri kendine mahkum ediyor ve üretim merkezini Brezilya, Arjantin, Bolivya, Çin ve Mısır'a genişletiyor.
    12:34GDO'nun Dünya Genişliğinde Yaygınlaşması
    • 1998'de dünya genelinde 25 milyon hektar GDO ürün üretim yapılmakta iken, 2008 sonu itibariyle bu rakam 125 milyon hektara kadar çıkıyor.
    • Rockefeller ailesi, Yahudi bir aile olarak gizli dünya devletleri örgütleriyle ilişkili olup, 2000'li yıllarda yaklaşık 1 trilyon dolar servetine sahip.
    • 1940'larda Meksika'da başlatılan "Yeşil Devrim" projesi kapsamında elde edilen yeni hibrit buğday tohumları Pakistan, Hindistan ve Türkiye'ye gönderiliyor.
    14:05Genetik Mühendisliğin Gelişimi
    • Bitkilerdeki kopyalamanın pratik şekli ilk olarak havuç üzerinde gerçekleşiyor ve ilk genetik bakteri 1973'te üretiliyor.
    • Henry Alfred Kissinger, 10 Aralık 1974 tarihinde Amerikan Başkanı Ford'a sunduğu raporda "yiyecek bir silahtır" diyerek yiyeceğin kontrol edilmesinin insanları kontrol etmek için bir araç olduğunu belirtiyor.
    • 1971 yılında General Electric'te çalışan mikrobiyolog Dr. Ananda Mohan Chakrabarty'nin yağı sindirebilen bir bakterisi için patent talebinde bulunuyor.
    16:05GDO'nun Gelişimi ve Kullanımı
    • 1983 yılında Nature dergisinin kapağında genleri ile oynanarak oluşturulmuş, yarısı keçi yarısı koyu olan bir hayvan yer alıyor.
    • 1994 yılında ilk transgenik ürün bitkisi olan uzun raf ömürlü domates "Flavr Savr" adıyla pazara sürülüyor.
    • 1996 yılından itibaren gen aktarılmış soya, mısır, pamuk, koza ve patates bitkileri ekim alanları hızla artıyor.
    17:46GDO'nun Dünyada ve Türkiye'deki Durumu
    • 1997 yılında İsviçre merkezli dünyanın üçüncü büyük tohum üreticisi Syngenta, genetiği değiştirilmiş BT 176 mısır'ını çiftçi ve hayvancılara kullanmaya başlıyor.
    • Avrupa Birliği üye 25 ülke GDO konusunda bölünmüşlüğe düşüyor; Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere gibi ülkeler bazı ekim alanlarında GDO'suz ekim alanları ilan ediyor.
    • Türkiye'de resmi yollardan GDO'lu ürünlerin ülkeye girişini yasaklayan mevzuat bulunmasına rağmen, denetim görevini yapmayarak GDO'lu ürünlerin gümrüklerden serbestçe girişine göz yumuluyor.
    22:23Türkiye'de GDO'lu Ürünlerin İthalatı
    • Türkiye'de GDO'lu ürün girişi yasak olmasına rağmen, ithalat kontrolü yapılmıyor ve giren ürünler tarım bakanlığı tarafından kontrol edilmiyor.
    • Türkiye'de 2003 yılında 1,80 milyon ton mısır ve 900 bin ton soya ithal edilmiş, 2005'te ise soya ithalatı 1,20 milyon tona çıkmış.
    • Mısır ve soya ile üretilen 800 çeşit GDO barındıran ürün tüketicinin sofrasına giriyor: bisküvi, kraker, puding, bitkisel yağ, bebek maması, çikolata, gofret gibi.
    23:37GDO Yönetmeliği ve Tartışmalar
    • 26 Ekim 2009 tarihli yönetmelikle %9 oranında GDO bulunan ürünler ithal edilebilecek hükmü yer alıyor.
    • Bakanlık GDO lu ürünlerin ithalatına izin verilmediğini iddia ederken, çevresel karşıt görüşler bu yönetmeliğin GDO lı gıdaların yurda girişinin yolunu açtığını savunuyor.
    • GDO'suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO'suz olduğuna dair ifadelerin bulunmayacak olması, yönetmeliğe göre GDO lu ürünlerin bebek mamalarında kullanılmasını yasaklanmasına rağmen bugün hala bebek mamalarında GDO kullanılıyor.
    24:42İslam'a Göre Tohum ve GDO'lar
    • Tohum, yaşamın devamı için en önemli maddelerin başında geliyor ve yaratılıştan itibaren Allah'ın insanlığa sunduğu en önemli nimetlerden biridir.
    • GDO savunucuları, dünya nüfusunun artmasına karşın tarımsal üretimin aynı oranda artmadığını, gelecekte insanların yeteri kadar beslenemeyeceğini iddia ediyorlar.
    • GDO savunucuları, ürün verimliliğini artırmak, böceklere karşı dayanıklılık oluşturmak ve piyasada uzun süre dayanıklılığı artırmak için biyoteknolojiyi kullanmak gerektiğini söylüyorlar.
    26:03GDO'ların Gerçek Amacı
    • Sorun rızık sorunu değil, paylaşım sorunudur; kapitalist dünya pastadaki büyük payı almak isterken diğer ülkelere küçük payı bırakıyor.
    • Dünyanın bir kısmı açlıkla, bir kısmı ise obeziteyle mücadele veriyor; özellikle Amerika'da fast food alışkanlığı sonucu kolon kanseri artmış durumda.
    • GDO'cuların arkasında Rockefeller ailesi ve Alman asıllı Siyonist Rothschild ailesi bulunuyor; Rockefeller'ın 1892'de Amerika'nın ilk gerçek milyoneri, 1910'da dünyanın en zengini olduğu belirtiliyor.
    30:47GDO'ların Potansiyel Yararları
    • GDO savunucuları, besin kalitesinin ve sağlığa yönelik faydalarının artırılacağını, meyve ve sebzelerin raf ömrünün ve organoleptik kalitelerinin artırılacağını iddia ediyorlar.
    • Yenilebilir aşı ve ilaç üretileceğini, insan hastalıklarının tedavisinde organ naklinde kullanılacağını, biyo-fabrikalar ve endüstriyel kullanım için ham materyal olarak kullanılacağını söylüyorlar.
    • Daha iyi koşullarda daha ucuz gıda temini sağlamak, biyoçeşitliliği sağlamak, açlık ve fakirliğe karşı mücadelede katkı sağlamak, tarımsal uygulamalarda çevre üzerinde olumsuz etkileri azaltmak gibi amaçları belirtiyorlar.
    32:45GDO'ların Potansiyel Riskleri
    • Besin kalitesindeki değişiklik ve gıda güvenliği, alerjik reaksiyonlar ve toksik etkiler GDO'ların potansiyel riskleri arasında yer alıyor.
    • Gen patentleme ve terminatör teknolojisinin etkisi, GDO'ların etiketlenmesi ile ilgili kaygılar ve çevresel kaygılar da riskler arasında sayılabilir.
    • Biyolojik ve genetik çeşitliliğin tehdidi de GDO'ların önemli riskleri arasında; örneğin Çin'de üretilen pirinç türleri 100'den 5'e kadar düşmüş durumda.
    33:51Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların Riskleri
    • Genetiği değiştirilmiş organizmaların sağlık üzerinde uzun dönemde yaratabileceği etkiler hakkında henüz kesin bilgi bulunmamaktadır.
    • Gen transferi esnasında istemsiz gen kaçışları meydana gelebilir ve bu gen kaçışı, genetiği değiştirilmiş ürünleri rüzgar aracılığıyla doğal ürünleri de dölleyebilir.
    • Aktarılan genlerin doğal bitki türünü atlayarak bulundukları çevredeki doğal türleri de genetik çeşitliliğin kaybına neden olabilir.
    35:48Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların Olumsuz Etkileri
    • Genetiği değiştirilmiş organizmaların olumsuz etkileri arasında gen kaçışı, yapay gen transferi, süper yabani türlerin üretilmesi ve genetik kirlenme riski bulunmaktadır.
    • Zararlılarda dayanıklılığın artması ve organizmaların genom yapısındaki etkileşimden doğabilecek riskler ortaya çıkabilir.
    • GDO genlerinin toprak ve su ekosisteme geçişinin doğurabileceği riskler ve insan ve hayvan sağlığında meydana gelebilecek riskler vardır.
    37:00Tarım Verimindeki Değişimler
    • 1950'den bu yana gübre miktarı on kat artmasına rağmen birim başına verim yüzde 50 azalmış durumdadır.
    • Tarım ilacı kullanımı giderek artarken tarım zararlarına kaptırılan ürün miktarı yüzde 100 artmış durumdadır.
    • Uzmanlar mevcut tarım kapasitesinin dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olduğunu söylüyorlar.
    38:15Tarım Üretimi ve Dağılım Sorunu
    • Sorun üretimden değil, dağılımın adil olmayışından kaynaklanmaktadır.
    • Dünyada insan besini olmaya uygun 80.000 bitki türü varken, günümüzde yalnızca 15 kadar bitki türü tüm dünya nüfusunun %90'ını doyurabilecek kapasitededir.
    • Gübre fabrikaları ve ecza endüstrisi dev büyümeler göstermiş, ilaca daha güzel püskürten, gübreyi daha iyi atan, toprağı daha kuvvetli ve hızlı işleyen makine teknolojileri geliştirilmiştir.
    40:00Gıda İsrafı ve Açlık Sorunu
    • Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl üretilen gıdanın %25'ten fazlası israf edilmektedir.
    • Sadece 1995 yılında çöpe atılan gıda miktarı 43 milyon ton olup, bu gıda yarısı 40 milyon kişinin doyması için yeterlidir.
    • Dünyada açlık sınırının altında yaklaşık 800 milyon insan bulunmakta ve bir gün açlıktan ortalama 35 bin çocuk ölmektedir.
    41:36Genetiği Değiştirilmiş Ürünlerin Dağılımı
    • Kanola bitkinin %26'sı GDO'suz, %18'i GDO'lu üretilmektedir.
    • Soya bitkisi bugün çikolataların içine kadar girmiş durumda ve dünyada %60 civarında GDO'lu soya üretilmektedir.
    • Zararlı bitkilerle savaşmada kullanılan ilaçlara karşı dayanıklı hale getirilmiş soya fasulyesi, koza, kanola, mısır ve pamuk bitkileri bulunmaktadır.
    43:59GDO'lu Ürünlerin Kullanımı
    • Dünyada genetik yapısı değiştirilmiş canlıların ve bunlardan elde edilen gıdaların dağılımı hızla artmaktadır.
    • Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz gibi ürünler GDO'lu olabilir.
    • GDO'lu ürünler bisküvi, kraker, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazır çorbalar, mısır ve soya yem olarak tüketen hayvanlardan elde edilen gıdalarda bulunmaktadır.
    45:03Kıyamet Tohum Bankası
    • 26 Şubat 2008'de Norveç'in bir kasabasında buzulların 150 metre altında korunaklı bir şekilde kurulan kıyamet tohum bankası bulunmaktadır.
    • Bu kıyamet tohum bankası küresel sermayenin hizmetindedir.
    45:34Küresel Tohum Bankası ve Kontrol Planı
    • Dünyanın birçok bölgesinden toplanmış altıyüz binden fazla bitki çeşidinin orijinal tohumu bir bankada depolanmaktadır.
    • Bu tohum bankası, küresel sermayenin kontrolü altına alınarak tüm dünyadaki orijinal tohumları toplayıp insanları kendilerine bağımlı hale getirmek için planlanmaktadır.
    • Kıyamet günü kasası olarak adlandırılan bu banka, Rockefeller ailesi, Bill Melinda Gates Vakfı, Monsanto, Dupont, Dev Egro Science ve İsviçre kökenli Syngenta gibi kuruluşlar tarafından yönetilmektedir.
    47:02Irak'taki Tohumlar ve Savaş
    • Irak'ta milattan öncesine ait tohumlar Ebu Greyb tohum deposunda saklanıyordu ve Amerika bu tohumları elde etmek için Ebu Greyb'i cezaevine dönüştürdü.
    • İşgal sonrası Irak'ı yöneten Paul Bremer, Saddam dönemine ait yasaları iptal ederek, doğal tohumların ekimini yasaklayan ve sadece GDO'lu ürünlerin ekibi zorunlu kılan bir kanunu yürürlüğe soktu.
    • 2009 yılında Türkiye'den tarım bakanı, GDO'suz bir ürünün etiketlerine GDO'suz olduğunun yazılmasını engellemekteydi.
    48:54GDO'lu Ürünlerin Tehlikesi
    • Market raflarındaki neredeyse %80-90'ı soya lecithini içeren gıda ürünlerinin tümü ABD'nin kontrolünde bulunmaktadır.
    • Alışverişlerimizde soya, soya lecithini, dekstroz, mısır şurubu, pamuk, kanola, soya gibi sözde bitkisel yağlar ifadelerini gördüğümüzde iki kez düşünmek gerekir.
    • Sızma zeytinyağı dışında bugün piyasada bulunan yağlar için büyük bir tehlike arz etmektedir.
    49:27Küreselleşen Yoksulluk ve Tohum Kontrolü
    • Amerika'nın dikte ettiği tarım politikaları nedeniyle Haiti'de milyonlarca insan tarım arazilerini terk edip şehirlere göç etmek zorunda kalmış ve yiyecek krizi çıkmıştır.
    • 1970'lerde gıda açısından kendi kendine yetebilen Somali, ABD, IMF ve Dünya Bankası'nın el ele vermesiyle tahılda bağımlı ülke haline getirilmiş ve sömürge ülke pozisyonuna taşınmıştır.
    • Hindistan'da GDO'lu pamuğun ekildiği ilk yıl olan 2002'de çiftçiler mahsul kıtlığı nedeniyle bir milyar rupi kaybetmişlerdir.
    50:38Hindistan'daki Çiftçi İntiharları
    • GDO'lu ekim maliyetleri ve ürün verimliliği açısından vaat edilen 7'de 1 verim alınıyor, daha az pestisit kullanılacağını öngörülürken bu gerçekleşmiyor.
    • 2006 yılından sonra Hindistan'da her altı saatte bir çiftçi intihar ediyor, adamlara verilen krediyi ödeyemeyen çiftçiler gururuna yediremeyip intihar etmeye başlamıştır.
    • 2002 yılında Zambiya'da açlık sorunu baş gösterince Amerika, Zambiya'ya 23.500 ton mısır ve 51 milyon dolar nakit yardımı gönderme kararı almıştır.
    52:22GDO Araştırmalarının Engellenmesi
    • Üniversiteden profesör genç bilim insanları için GDO'larda toksin bulunmanın cezası var, kariyerlerinde ilerlemek için doğrudan ya da dolaylı baskılar uygulanmaktadır.
    • Genetik mühendislik ürünleri üzerinde mülkiyet hakkı kurulabiliyor, ürünlerin sahibi şirketler test yapılmasını, negatif sonuçların yayınlanmasını yasaklayabilmektedir.
    • Son yirmi yılda GDO'ların toksin değerleri ile ilgili uzun soluklu sadece iki araştırmanın yapılmış olması suç kabul edilmektedir.
    53:17GDO'nun Açlığa Çözüm Olup Olmadığı
    • GDO'nun açlığa çözüm olacağının insanlar tarafından benimsenmesi için önce aç insan sayısının yüksek gösterilmesi gerekiyordu.
    • 1996 yılında dünyadaki ağaçların sayısı 840 milyon iken, GDO'lu ürünlerin ekimi çok miktarda artmasına rağmen 2009 yılında açların sayısı 1 milyar 20 milyona ulaşmıştır.
    • Küreselleşme, liberalizm, serbest piyasa, küresel açlık, nüfus fazlalığı ve küresel ısınma gibi kavramlar birbirini tamamlayan ergumanlardır.
    54:18Tohum Firmalarının Amacı
    • Tohum firmalarının küresel sermayenin elinde olması nedeniyle küreselleşme projesi tuğyanilik rolünü oynamaktadır.
    • Bu proje başındakiler GDO ile yeni hastalıklar üretip, kendi ilaç şirketleri bu hastalıkların tedavisini paraya dönüştürme peşindedirler.
    • Norveç'te kurulan küresel tohum deposu gibi tohum ambarlarında doğal tohumları saklayıp, laboratuvarda genlerini değiştirerek geliştirdikleri yeni kısır tohumlar ile dünyayı kontrol altına almaya çalışmak, toplumları kendilerine bağımlı kılmak amaçları.
    54:45GDO ile Beslenen Hayvanlar
    • Türkiye'de bugün tavuklar 25 günde üretilmektedir ve yediğimiz yumurtaların ne kadar yumurta olduğu tartışılır.
    • Endüstriyel sektörde 40 gramlık civciv geçmişte 6 ayda 1 kiloya ulaşırken, bugün sadece 42 günde 2,300 kg'ya ulaşabilmektedir.
    • Yediğimiz tavukların büyük kısmı 17 haftada 17 kez aşılanan tavuklardan oluşmaktadır.
    55:47GDO ile Beslenme Sonucu Hastalıklar
    • Son yıllarda hastanelerde obezite, şişmanlık şikayeti ile başvuran çocuk sayısında %25 artış olmuştur.
    • Kalp damar, beyin damar hastalıkları çocukluk çağına kadar inmiş, eskiden 50-60'lı yaşlardan sonra görülen kalp krizleri bugün 30-35 yaşlara inmiştir.
    • Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker, yüksek kolesterol, solunum rahatsızlıkları, eklem hastalıkları, kısırlık, safra kesesi taşı hastalıkları, taş oluşumu, bazı kanser türleri, obezite toplum içinde sık görülmeye başlamış ve çocuklarda bile görülebilen hastalık haline gelmiştir.
    57:04Kısırlık ve GDO'nun Etkileri
    • Toplumda kısırlık önemli bir orana ulaşmış ve erkeklerin sperm kalitesi %25'e kadar düşmüştür.
    • GDO ile beslenen farelerde meme tümörleri, böbrek ve karaciğer sorunları gibi sağlık problemleri tespit edilmiştir.
    • Fransız bilim insanlarının araştırmasında, GDO'lu gıdalarla beslenen farelerin daha genç öldüğü ve kansere daha sık yakalandığı kanıtlanmıştır.
    58:21GDO'lu Gıdaların Listesi
    • GDO'lu gıdalar arasında mısır, soya, domates, pirinç, elma, buğday, avokado, muz, havuç, lahana, kiraz, nohut, turunçgiller, kakao, kahve, pamuk, üzüm, salatalık, kivi, mercimek, marul, kavun, karpuz, hardal, zeytin, soğan, patates, şeker pancarı, şeker kamışı, çilek ve kabak bulunmaktadır.
    • 14 Mart 2015'te Kanada'dan ithal edilen 39 bin ton mercimeklerin GDO'lu olduğu iddia edilmiştir.
    • Manisa'da hayvan damında hayvan yemi ile ekmek üretimi yapan bir işletmede, GDO'lu mısır ve soya içeren hayvan yemleriyle üretilen hijyensiz ekmeğe el konulmuştur.
    59:51GDO Krizi ve Sonuçları
    • Yem ve tavukçuluk sektöründe patlak veren GDO krizi, soya yeminin fiyatı 400 dolardan 650 dolara çıkmıştır.
    • İthalat siparişleri durmuş, kanatlı sektörü sıkıntıya girmiştir ve yem satıcıların elinde stok kalmamıştır.
    • Günümüzde hayvanlara verilen yemlerin ve tavuklara verilen yumurta yemlerinin çoğu GDO'lu olup, doğal yem bulmak zorlaşmıştır.
    1:01:32GDO'nun Anlamı
    • GDO, sayısız hastalık, kölelik, insanlığın ortak mülkünün birkaç küresel gücün insafına terk edilmesi ve bağımsızlığından vazgeçmek demektir.
    • GDO, kısırlaştırmayı kabul etmek, bitkilerin ve hayvanların bedduasını almak, dünyayı yaşanamaz bir yer haline getirmek demektir.
    • GDO, her mideyi misket bombası ile doldurmak, beden ve ruh sağlığından vazgeçmek, insan ve hayvanlarda yamyamlaşma belirtileri, kötülük, bela, zulüm, haksızlık, bağımlılık ve dedelerimizden aldığımız emanete ihanet etmek demektir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor