Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Düzce Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferanstır. Konuşmacı, THY Genel Müdürü, Avrupa Havayolları Birliği Başkanı ve The Coca-Cola Company'de çeşitli görevlerde bulunmuş iş lideri Cem Kozlu'dur.
- Konferansın ana konusu "Vizyon" kavramıdır. Kozlu, vizyonun sadece ileriyi görmek değil, hayal etmeyi ve arzulamayı da içeren bir kavram olduğunu vurgulayarak, dünya genelindeki gelişmeleri, Türkiye'nin kalkınma sürecini ve kentlerin kalkınması için gerekli olan liderlik özellikleri hakkında konuşmaktadır. Konuşma, Türkiye'nin kalkınma modeli, kurumların ve kentlerin zamanla değişen dünyaya uyum sağlama zorunluluğu ve Türk Hava Yolları'ndaki deneyimler üzerine odaklanmaktadır.
- Konuşmacı, "Liderin Takım Çantası" adlı kitabındaki tezlerini paylaşmakta ve kent kalkınması için Düzce'nin şanslı olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, THY'de yaşadığı kriz durumları (37 günlük grev, uçak korsanlığı) ve bu süreçlerdeki deneyimlerini anlatarak, kriz durumlarında dayanışma ve iletişim önemi hakkında tavsiyelerde bulunmaktadır.
- 00:06Cem Kozlu'nun Kariyeri
- Cem Kozlu, 1990'da Avrupa Havayolları Birliği Başkanı olarak görev yaptı ve 1991'de milletvekili seçildi.
- 1997-2003 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı olarak hizmet verdi.
- 1996'dan beri The Coca-Cola Company'de farklı görevlerde bulundu ve 2007-2015 yılları arasında Avrasya Afrika Grubu Danışmanı olarak çalıştı.
- 00:44Yönetim Kurulu Üyelikleri ve Akademik Faaliyetleri
- Kozlu, Hürriyet, Tav, Harran, İstanbul'un Merkezi, Coca-Cola İçki, Anadolu Grup Holding, Efes Birecilik, Mit Sanayi A.Ş., Kamil Yazıcı Yönetim Danışmanlık, Pegasus Havayolları, Arçelik, Şişecam ve Avusturya Viyana Merkezi yönetim kurullarında yer alıyor.
- Anadolu Johns Hopkins Sağlık Merkezi, Anadolu Vakfı ve İstanbul Modern Sanatlar Vakfı'nın mütevelli heyeti üyesi olan Kozlu, Global İlişkiler Forumu'nun Yönetim Kurulu Başkanı.
- Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak hizmet veren Kozlu, 10 kitap ve çok sayıda makale yayımlamıştır.
- 01:43Konferans Daveti ve Giriş
- Dr. Faruk Özlü, konferans için Dr. Cem Kozlu'nu davet etti ve Türkiye'nin önde gelen isimlerini Düzce Üniversitesi'nde gençlerle buluşturmak istediğini belirtti.
- Özlü, öğrencilerin vize döneminden dolayı konferansa az sayıda katıldığını ve bu fırsatı kaçırdıklarını söyledi.
- Kozlu, Türkiye'de yetişmiş global iş liderleri arasında zirvede yer alan, birçok genç CEO'nun örnek aldığı bir isim olarak tanıtıldı.
- 03:59Konuşma Başlangıcı ve Siyasi Anılar
- Kozlu, Düzce Üniversitesi'ne davet edildiğini ve hem ailevi hem de vizyon konusuna değinme fırsatı için teşekkür etti.
- 1991 yılında milletvekili seçildiğinde Anavatan Partisi Genel Merkezi'nde yaşanan bir anıyı paylaştı.
- Siyasetin ilk dersini "koltuğunu bırakmamak" olarak tanımladı.
- 06:46Vizyon Kavramı ve Asya'nın Kalkınması
- Kozlu, 1990'larda Türkiye'nin vizyon konusunda ne olduğunu sorguladığını belirtti.
- İkinci Dünya Savaşı'nda iki atom bombası yemiş Japonya'nın 1960'lardan itibaren hızlı bir kalkınma hamlesi gerçekleştirdiğini, ardından Kore, Tayvan, Hong Kong ve Singapur'un gelmesini, 1979'dan sonra Çin'in ise inanılmaz bir kalkınma mucizesi gerçekleştirdiğini anlattı.
- Vizyon kavramının "ileride neler olacağını görebilme, hayal edebilme ve arzulayabilmek" olduğunu, sadece görmek değil aynı zamanda zaman içinde gerçekleştirmeyi de kapsadığını vurguladı.
- 11:27Dünya ve Türkiye'nin Durumu
- Kozlu, bir İsveçli kamu sağlığı profesörünün kitabı "Dünya Nereden Nereye Gidiyor" konusunu ele aldı.
- Konuşmacı, dinleyicilerden dünyadaki düşük gelirli ülkelerde kız öğrencilerin ilkokulu bitirme oranını, dünya nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı yer, aşırı yoksulluk içinde yaşayan nüfus oranının değişimi gibi konularda seçim yapmalarını istedi.
- Konuşma, bu soruların cevaplarına bakarak devam etti.
- 16:01Dünya Daha İyiye mi Gidiyor?
- Konuşmacı, izleyicilerden "dünya daha iyiye mi gidiyor, daha kötüye mi gidiyor, yoksa olduğu yerde mi" sorusuna cevap vermesini istiyor.
- Anket sonucunda, dünya daha kötüye gidiyor diyenlerin sayısı daha iyiye gidenlerin iki misli kabaca, ne iyiye ne kötüye gidenler ise çok az.
- Konuşmacı, bu soruların cevaplarına açıklamadan evvel bir fıkra paylaşarak, iyi ve kötü haberlerin nasıl verildiğini anlatıyor.
- 20:06Dünya'nın İyileşme İşaretleri
- Kitaptaki on iki madde ve benzer birçok maddeye baktığımızda dünyanın daha iyiye gittiğini görüyoruz.
- Bilim ve teknoloji, tarım üretimi, okuryazarlık, elektriğe erişim, cep telefonu, internet, insan ömrünün artması gibi alanlarda gelişme yaşanıyor.
- Ayrıca kölelik, çocuk ölümleri, savaş ölümleri, idam cezaları, uçak kazası ölümleri, nükleer silahların kullanımı ve sıvısının azalması gibi kötü olayların da azalması yaşanıyor.
- 22:25İklim Değişikliği Sorunu
- Anket sonuçlarında, atmosferin sıcaklığının artması ve onun getirdiği sorunlar konusunda cevaplar doğru.
- Türkiye en karamsar cevapları vermiş, ancak dünya genelinde iyiye gidiyor.
- İklim değişikliği konusunda son elli yılda özellikle hızlanarak son otuz-yirmi yılda kötüye gitmekte.
- Venedik'teki sel olayları, Nepal ve Bangladeş'teki büyük sel felaketleri, Hırvatistan'daki büyük yangınlar gibi olaylar atmosferin ısınmasına bağlı olarak yaşanıyor.
- 26:08Asya Modelleri ve Türkiye'nin Durumu
- Güney Kore, 1960'da Türkiye'nin milli gelirinin yarısından daha az olan bir ülkeyken, bugün 30 bin doların üzerinde bir milli gelir seviyesine ulaşmış.
- Güney Kore, teknoloji bazlı ihracat başarısıyla bu gelir seviyesini sağlamış ve Türkiye için model olabilecek bir ülke.
- Türkiye, 1992 ile 2001 arasında önerilen reçeteleri uygulamadığı için milli ve bireysel gelirlerinin ikiye katlanma potansiyelini kaybetmiş.
- 31:23Çözüm Yolları
- Çözüm için serbest piyasa ruhlu, devletin önderlik ve rehberlik yaptığı, ihracata yönelik dış yatırımdan faydalanabilecek bir hızlı kalkınma modeli gerekiyor.
- İhracat odaklı, teknoloji odaklı hızlı kalkınma modeli için gerekli sermayeyi cezbedecek güvenlik, hukuk ve kurumsal düzenlemeler gerekiyor.
- Ülkede halledemeyeceği kalkınma, kişiler, kurumlar ve kentler bazında halledebilir ve bunların toplamı ülkenin kalkınması olacaktır.
- 34:06Liderlik Potansiyeli ve Takım Çantası
- Hepimizde, özellikle gençlerde liderlik potansiyeli vardır, ancak bu bir mevki veya rütbe değil, potansiyel olarak var olan bir yetenektir.
- Liderlik potansiyeli tehdit veya fırsat durumlarında sergilenir ve bu potansiyeli geliştirmek için "Takım Çantası" adlı bir konsept geliştirilmiştir.
- Takım çantasındaki bazı aletler sadece bireyler için değil, kurumlar ve kentler için de faydalı olabilir.
- 36:22Kentlerin Zengin Mirası
- Türkiye'nin çok zengin bir coğrafya ve tarih üzerinde oturduğu, binlerce yıllık Frien ve Miletus gibi şehirlerin günümüze kadar örnek teşkil edecek şehir planlamaları sergilediği görülüyor.
- Kültürel zenginliğimiz açısından, binlerce yıl önce dünyanın en büyük ve yaşanabilen şehirlerini (Bağdat, Şam, Kahire, İskenderiye, Cordoba, Granada, Sevilla) oluşturmuştuk.
- Kentlerimizi dünya çapında başarıya ulaştırma vizyonunu sergileyecek cesarete sahip olabiliriz çünkü elimizde her türlü malzeme vardır.
- 39:15Kentlerin Gelişimi
- Asya'daki bazı kentler 10-20 yıllık bir süreçte dünya tarihine geçecek sıçramalar gerçekleştirmişlerdir.
- Benzer cesaret ve vizyona sahip kentlerimiz de aynı sonuçları elde edebilir, bu başarıya ulaşan kentlerin sayısı arttığında ülke kalkınma, refah ve teknoloji hedeflerine ulaşacaktır.
- Düzce'nin şanslı bir kent olduğu düşünülüyor, özellikle sayın bakan olarak Düzce Belediye Başkanı olan kişinin vizyonu ve enerjisi için.
- 41:07Kentlerde İnsan Merkezli Yaklaşım
- Bir doktorun "Hastalık yoktur, hasta vardır. Hastayı tanırsan sen hastalığına ulaşabilirsin" sözü, kent yönetimi için de geçerli bir prensiptir.
- Kent yöneticilerinin vatandaşları, çalışma ortamlarını ve aile ortamlarını tanımaları, daha başarılı bir yönetim sağlar.
- Birçok kez yanımızda oturan meslektaşları veya komşularımızı yeterince tanımamış olabiliriz, bu da potansiyel yetenekleri fark etmemize neden olabilir.
- 46:52Kent Yönetimi İçin Önemli Unsurlar
- Kent yönetimi için önemli bir unsuru güven oluşturmak, orkestra şefinin batonu gibi bir kent liderinin elindeki araçtır.
- Düzce'nin toplum yapısındaki hoşgörü ve dayanışma ortamı, bir kent için büyük bir şans olarak görülüyor.
- Bir kentin başarısını belirleyen binalar, yollar veya köprüler değil, insan yapısıdır; kaliteli insanları çekmek, eğitmek ve beyin gücünü seferber etmek önemlidir.