Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Doğudan Batıya Tarih" adlı tarih programının bir bölümüdür. Programda sunucu, Doçent Doktor Özlem Genç, Doçent Doktor Saime Durmaz ve Dr. Muhittin Çeken gibi tarih uzmanları ile ortaçağ Avrupa tarihi hakkında sohbet etmektedir.
- Video, ortaçağ Avrupası'nın üç dönemini (erken ortaçağ, merkezi ortaçağ ve geç ortaçağ) kronolojik olarak ele almaktadır. Programda ortaçağın yaygın yanlış algıları düzeltilmekte, Cermen halkları, Roma-Cermen kaynaşması, feodal sistem, kilise-papa ilişkileri, haçlı seferleri ve eğitim sistemi gibi konular detaylı şekilde tartışılmaktadır.
- Program ayrıca izleyici sorularına yanıt vererek interaktif bir format sunmaktadır. Konuşmacılar, ortaçağın "karanlık bir çağ" olarak nitelendirilmesini tartışmakta, haçlı seferlerinin sadece dini değil aynı zamanda siyasi ve toprak amaclarını da taşıdığını vurgulamaktadır. Ayrıca, "Sahte Konstantin Bağışı" gibi kilise gücünü artıran belgeler ve İslam medeniyetinin Avrupa üzerindeki etkisi gibi konular da ele alınmaktadır.
- 00:21Programın Tanıtımı
- Programın ismi "Doğudan Batıya Tarih" olup, neredeyse sekiz ay içinde otuz'a yakın bölüm çekilmiş.
- Programın önce doğu tarihini konuştuklarını, Selçuklu, Osmanlı, tasavvuf gibi konuları ele aldıklarını belirtiyor.
- Bugün ise Avrupa tarihini ele alacaklar ve konukları alanının uzmanları.
- 01:27Konukların Tanıtımı
- Doçent Doktor Özlem Genç, Samsun'dan 19 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü'nden konuk.
- Doçent Doktor Saime Durmaz, Çankırı Karatekin Üniversitesi'nden konuk.
- Dr. Muhittin Çeken, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nden konuk ve "İsa'nın Yoksul Askerleri, Tapınak Şövalyeleri" adlı kitabının yazarı.
- 02:46Konukların Çalışmaları
- Özlem Genç'in "Erken Ortaçağ Avrupa'sında Hayat, Franklar Özelinde" adlı kitabı ve "Ortaçağ Avrupa Tarihi" adlı editörlüğünde bir kitabı var.
- Muhittin Çeken'in "İsa'nın Yoksul Askerleri, Tapınak Şövalyeleri" kitabı ilgi çeken bir konu.
- Prof. Dr. Ali Akyıldız'ın "Kral Öldü Yaşasın Kral" ve "Tarihçilik ve Yöntem" adlı çalışmaları da programda gösteriliyor.
- 07:04Ortaçağ Kavramı
- Ortaçağ kavramı, tarımın ve sabahın kullanılmaya başladığı andan makinalaşmaya geçildiği ana kadar olan süreç olarak tanımlanabilir.
- Ortaçağ'ın başlangıcı ve sonu ile ilgili kesin bir tarih söylemek zor, çoğunlukla 375 Kavimler Göçü'sunu başlangıç, 1453 İstanbul'un fethini son olarak kabul ediyor.
- Farklı tarihçiler farklı başlangıç ve bitiş tarihleri kabul edebiliyor: 325 İznik Konsili, 395 Doğu-Batı Roma'nın ayrılışı, Rönesans, Fransız İhtilali veya Amerika'nın keşfi.
- 10:53Ortaçağ Döneminin Özellikleri
- Ortaçağ çok uzun bir dönem olduğu için her dönemi için aynı şekilde değerlendirmek mümkün değil, erken, merkezi ve geç dönemler farklı özelliklere sahip.
- Genel olarak kilisenin etkin olduğu, modern hukuk sistemlerinin temellerinin atıldığı, tarımsal bir hayatın olduğu bir dönem.
- Bankacılığın geliştiği, manastır sisteminin yayıldığı, 11. yüzyılda üniversitelerin ortaya çıktığı ve geleneklere çok bağlı yaşanan bir dönem.
- 12:11Batılı Aydınların Dine Karşı Yaklaşımı
- Reform ve Rönesans döneminde Voltaire ve Luther başta olmak üzere Batılı aydınlar dine karşı kısmi bir savaş açmış ve dini geri kalmışlık ve yobazlık olarak tanımlamışlardır.
- Türkiye de laik sistemi benimseyince tasavvuf, tekke ve tarikatları benzer şekilde tanımlamıştır.
- Batı'da siyasete doğrudan müdahale eden, kralları etkilemeye çalışan bir ruhban sınıfı vardır, bu durum Doğu'da görülmez.
- 13:38Ortaçağ Avrupası Hakkında Yanlış Bilinenler
- Ortaçağ Avrupası "karanlık bir çağ" olarak tanımlanmıştır, ancak bu sadece Rönesans ve Reform sonrası Aydınlanma döneminde kendilerini yüceltmek için ortaya atılmış bir algıdır.
- Ortaçağ Avrupası dindar bir dönem olmasına rağmen, insanların dünyanın düz olduğu gibi yanlış inançlara sahip olmadığı, cehalet içinde olduğu söylentisi yanlıştır.
- Cadıların yakılması durumu 1430-1780 arasında gerçekleşmiştir, Ortaçağ'ın tümüne uygulanamaz.
- 16:54Ortaçağ Avrupası Hakkında Diğer Yanlış Algılar
- Ortaçağ Avrupası insanları çok pis ve yıkanmayan bir toplum olarak görülür, ancak o dönemin şartları içinde temizliğe önem veriyorlardı.
- İki toplum arasındaki çatışma kültürü, birbirlerini önyargılı ve genellemeci bir şekilde tanımlamasına neden olmuştur.
- Haçlı seferleri iki toplum arasındaki çatışmayı ve önyargıları artırmış, ancak bilgi ve teknoloji transferi doğudan batıya doğru gerçekleşmiştir.
- 20:21Ortaçağ Avrupası Hakkında Diğer Gerçekler
- Ortaçağ Avrupası'nda ulaşım kısıtlı değildi, Roma'dan kalan yollar aktif kullanılıyordu ve insanlar hac mekanları ve azizlerin mezarlarını ziyaret için seyahat ediyordu.
- Şiddetin gelişigüzel yaşandığı bir ortam değildi, ağır cezalar veriliyordu ve hatta gece içki içip insanların huzurunu kaçıranlara bile ceza veriliyordu.
- Ortaçağ Avrupası insanları sadece din ve çalışma içinde yaşamadılar, eğlenceleri, tiyatroları ve müzikleri vardı.
- 23:09Cermen Halkları ve Roma İmparatorluğu
- Cermen kökenli halklar (Franklar, Gotlar, Lombardlar, Burgontlar) Roma'nın sınırlarına göç edip, Foederatu statüsünde Roma'nın izniyle yerleştiler.
- Roma İmparatorluğu son dönemindeydi ve nüfus ihtiyacı ve sınırların korunması için bu halklara ihtiyaç duymaktaydı.
- Barbar kelimesi Yunanlıların yabancıları ifade etmek için kullandığı bir kelimedir ve Roma'ya geçildiğinde "medeni olmayan yabancılar" anlamını da kazandı.
- 24:24Cermen Halklarının Fiziksel Özellikleri ve Yaşam Tarzı
- Cermen halkları ortalama 200-300 kişilik gruplar halinde yaşayıp, erkeklerin ortalama boyu 1,71-1,80, kadınların ise 1,60-1,65 civarındaydı.
- Arkeolojik kazılarda, hareketli bir hayat tarzı nedeniyle eklem rahatsızlıkları ve çene rahatsızlıkları yaşadıkları görülmektedir.
- Cermenlerde kadınların çok değerli olduğu, erkeğin kadını koramanın onur meselesi olduğu ve komşuluk bağlarının güçlü olduğu belirtilmektedir.
- 25:59Cermen Halklarının Yönetim Sistemi
- Cermenlerde vesayet zinciri yedi göbeğe kadar devam ederdi, sonra krala bağlanırdı.
- Bazı Cermenlerde kral yönetimde, bazılarında graf (kontlara denk gelen yöneticiler) vardı ve meclislerle karar verirlerdi.
- Cermenlerde herkesin maddi bir değeri vardı, örneğin normal bir kadınla hamile bir kadının değeri farklıydı.
- 27:05Cermenlerin Yasaları
- Cermen Franklar sözlü geleneklere sahipti, yaşlıların başkanlık ettiği mahkemeler ve meclisler vardı.
- Clovis dönemi ile birlikte Frankların ilk yazılı yasası olan "Paktus Legi Salica" yazıya geçirildi.
- Bu yasada Roma hukukundan da yararlanılarak kendi hukukları ile birleştirildi.
- 28:10Haçlı Seferleri
- Birinci Haçlı Seferi 1095'te başlayıp 1290'lara kadar sürdü ve Türk-İslam dünyasına ağırlıklı olarak yönelmiştir.
- Haçlı seferleri, Hristiyanlar üzerine yapılan seferlere de verilen bir isimdir.
- Birinci Haçlı Seferi için ana hatlarıyla bir Franklar seferi olarak algılanır çünkü esas vurucu güç bu halka aitti.
- 29:27Haçlı Seferlerinin Nedenleri
- Haçlı seferlerinin başlamasına Selçuklu Türklerinin Anadolu'da ilerlemesi ve Bizans'ı sıkıştırması neden olmuştur.
- Bizans İmparatoru II. Aleksios Komnenos, Papa'dan yardım istemiş ve bu çağrı papa tarafından haçlı seferi fikrine dönüştürülmüştür.
- Haçlı seferlerini başlatan faktörlerden biri de Cüneydî Tarikatı'nın faaliyetleri ve feodal sistemin içindeki Avrupa'nın durumu olmuştur.
- 33:39Haçlı Seferlerinin Tarihsel Çerçevesi
- Haçlı seferleri 1096'da Urbanus tarafından uygulanmaya konulmuş, Avrupa'nın tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
- İslam'ın ilk yüzyıllarında harita üzerinde meşhur bölgeler sarı renkli Hristiyan dünyası, yeşil renkli Müslüman dünyası olarak tasnif edilebilir.
- Hz. Peygamber vefat ettiğinde Arap Yarımadası'nın tamamı Müslüman olmuş, Hz. Ömer döneminde Suriye, Irak ve Filistin de Müslüman olmuştu.
- 35:25Haçlı Seferlerinin Nedenleri
- 900'lü yıllarda Alevilerle birlikte Sicilya, Palermo ve Pizza Müslüman olmuş, Akdeniz'de Hristiyanlar gemi yüzdüremeyecek kadar daralmıştı.
- 10. yüzyıldan itibaren Türklerin de devreye girmesiyle Anadolu'ya kadar uzanan bir süreç başlamış, Avrupa sıkışmış bir duruma gelmiştir.
- Dara düşen Avrupa'da insanlar doğuda evliyaları, batıda papazları ve kiliseyi kurtarıcı olarak görmeye başlamıştır.
- 36:43Urbanus'un Rolü ve Haçlı Fikri
- Urbanus, elinde yeterince argümanla "Tanrı istiyor" diyerek haçlı seferlerini başlatmış, Batı dünyasında papayı Tanrı'nın temsilcisi olarak görüyorlardı.
- Haçlı fikri, Kudüs'ün (İsa'nın doğduğu yer) kurtarılması için bir harekete dönüşmüş, bu da ciddi bir kitlesel hareket olmuştur.
- Haçlı seferlerine katılanlar için kefaret, günahların affı ve cennet vaad edilmişti, bu da Avrupa'da bir hareketlenmeyi beraberinde getirmişti.
- 39:08Haçlı Seferlerinin Motivasyonları
- Haçlı seferlerinin motivasyonları konusunda Batılı bilim adamları ekonomik, dinî ve siyasi hakimiyet mücadelesi gibi farklı açıklamalar yapmışlardır.
- Haçlı seferlerine katılan farklı unsurlar (krallar, şövalyeler, din adamları, halk) için kendi kendilerini motive eden farklı sebepler vardı.
- Papa açısından en büyük motivasyon doğuda kendi hakimiyetini kurmak ve kiliseler vasıtasıyla Doğu Kilisesi üzerinde hakimiyet kurmaktı.
- 41:36Haçlı Seferlerinin Etkileri
- Savaşa katılan düklere ve konutlara siyasi hakimiyet kurma ve devlet kurma hedefi vardı.
- Şövalyeler için ise Avrupa'daki siyasi veya feodal sistemin gerektirdiği toprakların en büyük çocuğa kalması meselesi motivasyon oluşturuyordu.
- Haçlı seferleri, Avrupa'nın zincirlerini kırıp kabuğunu yırtarak dünyaya açılmak üzere planını yaptığı kapsamlı bir savaş organizasyonu olmuştur.
- 45:52Haçlı Seferlerinin Motivasyonları
- Din motivasyonu önemli olsa da, haçlı seferlerinin en önemli sebebi değil; Avrupa'nın feodal sisteminden kaynaklanan sosyo-ekonomik ve siyasi bunalımları daha önemliydi.
- Haçlı seferlerine topraksızlar, kefaret için suçlular ve hapishanelerden boşaltılan kişiler katılmıştır.
- Haçlı seferlerine "kutsal savaş", "hac görevi", "genel geçiş", "hac seferi" gibi farklı kavramlarla atıfta bulunulmuştur.
- 47:34Papa Urban'ın Stratejisi
- 1054'teki Doğu ve Batı Kilisesi arasındaki mezhepsel ayrılmanın resmi tarihi olarak kabul edilir.
- Papa Urban, doğu kilisesi üzerinde hakimiyet kurmak isteyen stratejik bir amaca sahipti.
- Batı'dan doğuya haçlı devletleri kurarak, doğu kilisesini siyasi olarak abluka altına almaya çalışıyordu.
- 49:18Haçlıların Doğu Hristiyanlarına Yönelik Davranışları
- Haçlı savaşları sadece Müslümanlara değil, doğu Hristiyanlarına karşı da yapılmıştır.
- Haçlılar, Doğu Hristiyanları'na karşı hınç dolu davranışlar sergilemişlerdir; saray çerçevelerini çalıp götürmüş, camilerdeki abdest şadırvan musluklarını kırmışlardır.
- Haçlıların bu davranışları, Doğu Hristiyanları'na karşı kin ve hınç duygularını yansıtmaktadır.
- 50:51Ortaçağ Avrupası ve Haçlı Seferleri
- Teknik olarak tarihçilik terimi olarak haçlıların Müslüman dünyasına yaptığı saldırılar "haçlı seferleri" olarak tanımlanırken, nitelik olarak "haçlı istilası" kavramı kullanılabilir.
- Ortaçağ Avrupası, erken ortaçağ (5-10/11. yüzyıl), merkezi ortaçağ (10-12. yüzyıl) ve geç ortaçağ (13-15. yüzyıl) olmak üzere üç ana dönemde bölünür.
- Avrupa'yı ortaçağ yapan özellikler merkezi ortaçağ (yüksek ortaçağ) döneminde meydana gelmiştir.
- 54:23Erken Ortaçağ'da Kırsal Dünya
- Erken ortaçağ'da kırsal bir dünya oluştuğu görülüyor, kavimler göçünden sonra Roma yolları büyük ölçüde tahrip edilmiş durumda.
- Yolların zarar görmesi ve güvenlik sorunları nedeniyle kırsaldan şehirlere yiyecek gelmemeye başlamış, şehirler kırsala bağlı hale gelmiş ve şehirde yaşayanlar da kırsal merkezlere göç etmeye başlamış.
- Erken ortaçağ'da şehirde kalan güç dini güç olmuş, ticari ve güçlü kesim kırsal kesimde, dini merkezler ise şehir merkezlerinde yer almış.
- 55:31Roma-Cermen Kaynaşması ve Hukukun Gelişimi
- Erken ortaçağ'da en belirgin özelliklerden biri Roma-Cermen kaynaşması olmuş, bu kaynaşmanın yasalarda net bir şekilde görüldüğü belirtiliyor.
- Yazılı hukukun geliştiği dönem erken ortaçağ'tı; Lombard'ların, Vizigotların ve Burgontların yasaları yazıya geçirilmiş.
- Bu dönemde kilise hukukunun da oluştuğu ve kilisenin güçlendiği bir dönem olmuş, kilise sadece dini değil manevi ve siyasi güç de bünyesinde toplayan bir yapıya sahip olmuş.
- 56:48Ortaçağ Dönemlerinin Özellikleri
- Yüksek ortaçağ (merkezi ortaçağ) döneminde feodal sistem, kilise-papa çatışmaları, manastırlar, üniversitelerin kurulması, haçlı seferleri ve nüfus artışı yaşanmış.
- Geç ortaçağ'da ortaçağ'ı oluşturan özellikler kaybolmaya başlamış, ulusal diller ortaya çıkmaya ve Latince bilim ve din dili olarak geri çekilmeye başlamış.
- Geç ortaçağ teknolojinin gelişmeye başladığı, haçlı seferlerinin büyük etkisi olduğu, kıtlıkların ve salgınların yaşandığı bir dönem olmuş.
- 58:18"Karanlık Çağ" Kavramı
- "Karanlık Çağ" tabiri genellikle erken ortaçağ için kullanılıyor ve 455 yılında Vandal Kralı Genseric'in Roma'yı 14 gün süren bir yağma ile geçirmesi ile 1000 yılları arasında olan dönem için geçerli.
- Bu dönemde geçen olaylarla ilgili bilgilerin kaynakları az olduğu ve Roma yıkılmadan önce Germenlerle ilgili bilgilerin Roma kaynaklarından edinildiği belirtiliyor.
- Erken ortaçağ kaynaklarının azlığı, Latince olması ve bu kaynaklardan orta Asya Türk tarihi için yapılan inşaların objektivitesinin sınırlı hale gelmesine neden olmuş.
- 1:00:16Frankların Avrupa'daki Etkisi
- Franklar 3. yüzyılda Ren Nehri'nin doğusundan Galya'ya yerleşmeye başlamış, önce Foederatu statüsünde kalarak sonra Batı Roma'nın yıkılmasıyla toprakların hakimi haline gelmiş.
- Franklar önce Meroven Şahaneneliği kurmuş, sonra Karolenjileri kurmuş ve en bilinen liderleri Şarlman (768-814) bu dönem yönetmiş.
- Şarlman'ın getirdiği para sistemi 1789 Fransız ihtilaline kadar kullanılmış, 800 yılında Papa tarafından imparator ilan edilmiş ve Saksonları zorla Hıristiyanlaştırmış.
- 1:02:04Şarlman'ın Diğer Etkileri
- Şarlman'ın Harun Reşid ile ilişkileri varmış, Harun Reşid ona bir fil ve su saati göndermiş, Şarlman ise Frizya kumaşları göndermiş.
- Şarlman'ın en önemli etkilerinden biri Coverage Rönesansını başlatması olmuş.
- Bu rönesans sırasında kelimeler arasında boşluk kullanma, küçük harf kullanımını getirme ve cümleye büyük harfle başlama gibi yazı karakterindeki önemli yenilikler yapılmış.
- 1:04:35Ortaçağ'ın Karanlık Dönemi Tartışması
- Ortaçağ karanlık bir dönem olarak nitelendirilmesi, kilise ve engizisyon gibi faktörlerle ilgili olabilir, ancak Umberto Eco'ya göre "odun yığınları içinde yanan bedenlerin aydınlattığı bir çağ" olarak tanımlanabilir.
- Ortaçağ'ın karanlık olarak kabul edilmesi, İtalyan şairlerin Antik Yunan kültüründen sonra gelen barbar akınlarına atıfta bulunarak kendilerini övme amaçlı bir ifadeydi.
- Yüksek Ortaçağ döneminde üniversitelerin ortaya çıkması, dilenci tarikatların (Franciskenler ve Dominikenler) gelişmesi ve yedi sanatın (retorik, gramer, dil) yaygınlaşması önemli gelişmeler olarak görülmektedir.
- 1:07:27Umberto Eco ve Ortaçağ Çalışmaları
- Umberto Eco'nun "Gülün Adı" ve "Foucault Sarkacı" gibi eserleri, Ortaçağ'ı anlama açısından önemli kaynaklardır.
- Eco'nun "Foucault Sarkacı" romanında, tapınak şövalyeleri gizemli ve esrarengiz bir tarikat olarak tasvir edilmiştir.
- Eco'nun eserleri, özellikle "Gülün Adı" üç kez okunması gereken, Ortaçağ Avrupa tarihini anlamak için vazgeçilmez kaynaklardır.
- 1:11:39Hristiyanlığın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
- Hristiyanlık, Hz. İsa'nın doğduğu Ortadoğu'dan (Kudüs) başlayıp, on iki havarisi ve özellikle Pavlus'un misyon seyahatleriyle yayılmıştır.
- Milattan sonra 50-60'lı yıllarda Akdeniz'in kıyı şeritlerinden Avrupa'ya, 60'lı yıllarda ise Roma'da Hristiyanlık yayılmaya başlamıştır.
- İlk beş kilise merkezi Kudüs, Antakya, İskenderiye, Konstantinopolis (Istanbul) ve Roma olarak gelişmiştir.
- 1:13:31Ekümenik Konsiller ve Kilise Çekişmeleri
- Ekümenik konsiller (325 İznik, 381 İstanbul, 431 Efes, 449 İkinci Efes, 451 Kadıköy-Kalkedon) sırasında Arianikler, Nesturiler ve Kıptiler gibi ayrışmalar yaşanmıştır.
- 1054 yılında doğu-batı çekişmesi sonucu "şizma" (büyük kopuş) gerçekleşmiştir.
- Roma Kilisesi, diğer kiliseler üzerinde hakimiyet mücadelesini sürdürmüş ve Papa I. Leo döneminde kurumsallaşmaya başlamıştır.
- 1:16:58Konstantin Bağışı ve Vatikan
- Vatikan ve papalık devletinin kurucu belgesi olan Konstantin Bağışı, aslında sahte bir belgedir.
- Bu sahte belge, 15. yüzyılda İtalyan hümanist Lorenz Valla tarafından ifşa edilmiştir.
- Bu sahte belge, tarihin ve dünya tarihinin en büyük sahtekarlıkları arasında yer almaktadır.
- 1:17:33Papa'nın Güç mücadelesi ve İkona Klas Dönemi
- Papa'nın üstünlük mücadelesi, hiyerarşide en üstün olma çabasıdır.
- 1466'da Batı İmparatorluğu yıkılınca koruma görevi doğudaki İmparatora kalıyor.
- Kiliselerin farklılaşması, doğuların isyanları ve Batılı Hıristiyanlar arasındaki anlaşmazlıklar ritüel ve uygulamalarda farklılıklardan kaynaklanmaktadır.
- 1:18:08İkona Klas Dönemi ve İmparatorluk İlişkileri
- İkona Klas döneminin en yoğun yaşadığı dönemde, Beş. Konstantin İmparatoru iktidardaydı ve babası Üç. Leo tarafından ikonaların yasaklanması getirilmiştir.
- İtalya topraklarına Lombardlar istila ederken, Papa İkinci Stefan V. Konstantin'den yardım istiyor.
- Konstantin, elçi göndererek Papa'yla kendi elçisinin birlikte Lombardlarla görüşmesini ve sorunu çözmesini istiyor.
- 1:19:41Sahte Konstantin Bağışı ve Papa'nın Güçlenmesi
- Papa kısa Pepin ile görüşmek için ilk defa Alp Dağlarını aşarak Frank sarayı'na gidiyor.
- Sahte Konstantin Bağışı olarak bilinen vasiyet, aslında 8. yüzyılda yazılmış olup, Büyük Konstantin'in İtalya'daki mülklerini Papa Sylvester'a bıraktığını iddia ediyor.
- Bu belge ve sahte fetvalar sayesinde Roma Kilisesi, papalık ortaçağ'da güçlenerek imparatorlar ve krallarla hakimiyet mücadelesi bitecek kadar güçlü hale geliyor.
- 1:21:14Sahte Belgenin İfşa Edilmesi
- Lorenzoval, 1440'lı yıllarda bu sahte belgenin sahteliğini ifşa ediyor.
- Belgede Konstantin'in cüzzama yakalandığını ve Papa Sylvester'in iyileştirici gücüyle iyileştiğini iddia edilse de, tarihi kaynaklarda Konstantin'in cüzzam geçirmediği ve ölüm döşeğinde Papa Sylvester tarafından vaftiz edildiği söyleniyor.
- Konstantin ile Papa Sylvester'ın ölüm tarihleri arasında bir buçuk yıl fark var; Papa 335'te, Konstantin ise 337'de vefat etmiştir.
- 1:23:34Ortaçağ Avrupası ve İslam Medeniyetinin Tesiri
- İzleyici Sacit Kral, Ortaçağ Avrupası'nda eğitim sistemi hakkında soru soruyor ve doğuda medreselere benzer bir sistem batıda bulunup bulunmadığını sorguluyor.
- Muhittin Hoca, İslam medeniyetinin Ortaçağ Avrupa'sında tesiri olup olmadığını sorgulayan Musa Yılmaz'ın sorusunu cevaplayacak.