• Buradasın

    Biyoloji Dersi: Genden Protein Sentezi ve Biyoteknoloji

    youtube.com/watch?v=h6kkikzaQr0

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir öğretmenin 11. ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik hazırladığı, yaklaşık iki saat süren kapsamlı bir biyoloji eğitim içeriğidir. Öğretmen, öğrencisiyle etkileşimli bir şekilde konuları anlatmaktadır.
    • Video, "Genden Protein" konusunu deneysel çalışmalar, DNA yapısı, DNA replikasyonu ve protein sentezi aşamaları üzerinden ele almaktadır. İçerik, Frederick Griffith'in deneysel çalışmaları ile başlayıp, DNA'nın çift sarmal yapısı, nükleik asitlerin özellikleri, DNA replikasyonu, transkripsiyon ve translasyon süreçleri, genetik şifreleme sistemi ve son olarak biyoteknoloji konularına geçmektedir.
    • Video, TYT ve AYT sınavlarına hazırlanan öğrenciler için hazırlanmış olup, konuları sınav sorularına uygun şekilde kodlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca modern biyoteknolojik yöntemler, kök hücreler, gen terapisi ve DNA parmak izi gibi güncel konular da detaylı şekilde ele alınmaktadır.
    00:13Genden Protein Konu Anlatımı Tanıtımı
    • Video, AYT'nin 11-12. sınıf konusu olan genden protein konusunu yaklaşık iki saatte anlatmaktadır.
    • Konu anlatımlı kitapta dört video halinde anlatılan konu, bu videoda tek parça halinde sunulmaktadır.
    • Bu video tamamen kapsamlı bir konu anlatımıdır, özet değildir.
    00:48Video İçeriğinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
    • Deneysel çalışmalarla ilgili yorumlama sorularının sorulabileceği için bu konulara dikkat edilmeli ve bol soru çözülmelidir.
    • Bir DNA molekülünde birbirine eşit olan elemanları bilmek önemlidir.
    • Prokaryot ve ökaryotlardaki DNA replikasyon olayı ile protein sentezinin aşamalarını sırasıyla bilmek gerekmektedir.
    01:38Nükleik Asitlerin Keşfi
    • Nükleik asitlerin keşif süreci ile ilgili bilim adamlarının isimleri ve deneyleri ezberlemek gerekmez.
    • Deneysel çalışmalar verilecek ve bunlarla ilgili yorumlama yapılacaktır.
    • Frederick Griffith'in yaptığı deneysel çalışma, zatürre hastalığına neden olan kapsüllü bakteri ile kapsülsüz bakterileri kullanarak kalıtsal materyalin ne olduğunu bulmaya çalışmıştır.
    02:28Kapsüllü ve Kapsülsüz Bakterilerin Özellikleri
    • Kapsüllü bakteriler hastalık yapıcı, kapsülsüz bakteriler ise hastalık yapmaz.
    • Kapsül, bakterilerde hücre duvarının dışında bulunan koruyucu bir tabakadır ve bakteriyi daha korunaklı hale getirir.
    • Kapsül, bakteriyi koruduğu için vücuttaki yapıların onu öldürmesini zorlaştırır.
    03:31İlk Deneysel Çalışmalar
    • Birinci deneysel çalışmada kapsülsüz canlı bakteri enjekte edildiğinde fare yaşamıştır.
    • İkinci deneysel çalışmada kapsüllü canlı bakteri enjekte edildiğinde fare ölmüştür.
    • Üçüncü deneysel çalışmada ısıtılarak kapsül yapısı bozulmuş ölü bakteri enjekte edildiğinde fare yaşamıştır.
    04:53Dördüncü Deneysel Çalışma ve Transformasyon
    • Dördüncü deneysel çalışmada ısıtılarak öldürülmüş kapsüllü bakteri ile kapsülsüz canlı bakteri karışımı enjekte edildiğinde fare ölmüştür.
    • Bu durumda kapsüllü yapısı ile canlı bakteri arasında gen aktarımı (transformasyon) olduğu anlaşılır.
    • Kapsül yapısı, kapsülsüz bakterinin DNA'sı ile kaynaşıp gen geçişi olayını meydana getirir.
    06:55Bakterilerde Genetik Çeşitlilik
    • Bakterilerde genetik çeşitliliği sağlayan olaylar sadece transformasyon değil, aynı zamanda transdüksiyon, konjugasyon ve mutasyon da bu olayları içerir.
    07:23DNA'nın Kalıtsal Materyal Olarak Keşfi
    • Frederick Graffiti'nin deneysel çalışmasıyla gen geçişi olayı öğrenilmiş, ancak kalıtsal materyalin ne olduğu bilinmemiştir.
    • Sonradan yapılan başka bir deneysel çalışmanın amacı, transformasyonu sağlayan molekülün karbonhidrat, protein, yağ yapılı mı yoksa DNA mı olduğunu anlamaktır.
    • Bu çalışmada, ısıtılarak öldürülmüş kapsüllü bakterilerden elde edilen özüt, farklı enzimlerle (RNA, protein, DNA, yağ ve karbonhidrat parçalayan) test edilmiştir.
    09:24DNA'nın Tanımlanması
    • Enzimlerle test edilen tüplerde, DNA'yı parçalayan deoksiribonükleaz ilave edilen tüpte sadece kapsülsüz bakteriler oluşmuştur.
    • Diğer tüplerde kapsüllü ve kapsülsüz bakteriler oluşmuştur.
    • Bu sonuç, transformasyonu gen geçişini sağlayan molekülün DNA olduğunu göstermiştir.
    12:18Nükleik Asitlerin Keşfi
    • Bilim insanları, virüsün protein kılıfını ağır bir izotopla işaretleyerek bakteriyi enfekte ettiklerinde, protein kılıfın dışarıda kaldığını ve sadece nükleik asitin bakteriye girdiğini gözlemlemişlerdir.
    • İkinci deneysel çalışmada, nükleik asit (fosfor) işaretlenerek protein kılıf işaretsiz bırakılmış ve bu sefer işaretli molekülün bakteri içerisinde yer aldığı görülmüştür.
    • Bu deneysel çalışmalar sonucunda, protein yapısı genetik madde olmadığı ve DNA'nın genetik maddedir şeklinde yorumlanmıştır.
    14:44Watson ve Kırık'ın Çalışmaları
    • Watson ve Kırık adlı bilim insanları, DNA'nın çift sarmal yapısını keşfetmiş ve bazı eşleştirmeleri saptamışlardır.
    • Bu keşif, günümüzde hala geçerli olan DNA modelini oluşturmuş ve bu bilim insanları Nobel ödülü almışlardır.
    15:53Nükleik Asitlerin Özellikleri
    • Nükleik asitler (DNA ve RNA) kalıtsal bilginin taşınmasında ve nesillere aktarılmasında görev alır ve protein sentezinde rol oynarlar.
    • Nükleik asitler karbon, hidrojen, oksijen, azot ve fosfor elementlerini içerir.
    • Nükleik asitlerin yapı birimi nükleotitlerdir ve birçok nükleotit bir araya gelerek nükleik asitleri oluşturur.
    16:31Nükleotit Yapısı
    • Nükleotit yapısında azotlu organik baz, beş karbonlu şeker ve fosfat grubu bulunur.
    • Azotlu organik baz ile beş karbonlu şeker arasında glikozit bağ, beş karbonlu şeker ile fosfat grubu arasında ester bağı vardır.
    • Nükleotit fosfat grubu olmayan kısmıdır (azotlu organik baz ve beş karbonlu şeker), bu yapıya nükleozit denir.
    17:42Nükleotit Bileşenleri
    • Fosfat grubu H₃PO₄ şeklinde ifade edilir.
    • Beş karbonlu şeker ikiye ayrılır: deoksiriboz (DNA'da) ve riboz (RNA'da).
    • Azotlu organik bazlar adenin, timin, guanin, sitozin ve urasil olmak üzere beş türdür.
    18:12DNA ve RNA'daki Bazlar
    • DNA'da adenin, timin, guanin ve sitozin bazları bulunurken, RNA'da timin yerine urasil vardır.
    • Azotlu organik bazlar pürinler (adenin, guanin) ve primidinler (timin, urasil, sitozin) olmak üzere ikiye ayrılır.
    • Pürinler beşgen ve altıgen halkaların birleşimi ile oluşurken, primidinler sadece altıgen halkadan meydana gelir.
    20:41Nükleik Asitlerin Yapısı
    • Nükleotitler arasında fosfodiester bağlarla birleşerek nükleik asitler meydana gelir.
    • Fosfodiester bağ, bir nükleotitin şekeri ile diğer nükleotitin fosfatı arasında kurulur.
    • DNA'da nükleotit sayısı, fosfodiester bağı sayısına 2 fazla olur çünkü DNA çift iplikli bir yapıya sahiptir.
    23:45Nükleotit Türleri
    • Toplamda sekiz çeşit nükleotit vardır: DNA'da dört (adenin, timin, guanin, sitozin), RNA'da dört (adenin, urasil, guanin, sitozin).
    • Azotlu organik bazlar olarak beş çeşit vardır: adenin, timin, guanin, sitozin ve urasil.
    • DNA ve RNA'da bulunan moleküller: fosfat, azot, karbonhidrat (şeker), glikozit bağı ve ester bağıdır.
    26:18DNA ve RNA'nın Karşılaştırması
    • Tüm canlılarda DNA ve RNA birlikte bulunurken, virüslerde ya DNA ya da RNA bulunur.
    • DNA çift iplikli bir yapıya sahiptir ve adenin sayısı timin sayısına, guanin sayısı sitozin sayısına eşittir.
    • DNA'da beş karbonlu şeker deoksiriboz, RNA'da ise riboz'dur; bu iki şekerin arasındaki fark bir oksijen atomudur.
    28:03DNA'nın Bağları
    • DNA'nın iki ipliği arasında zayıf hidrojen bağı bulunur.
    • Adenin ile timin arasında ikili, guanin ile sitozin arasında üçlü zayıf hidrojen bağı vardır.
    • Guanin ve sitozin sayısının fazla olduğu DNA molekülleri daha sağlamdır çünkü üçlü zayıf hidrojen bağı koparmak daha zordur.
    29:19DNA Molekülü ve Özellikleri
    • DNA molekülünde guanin karşısına sitozin, adenin karşısına timin gelir; guanin-sitozin arasında üçlü, adenin-timin arasında ikili bağ vardır.
    • DNA'da adenin sayısı timin sayısına, guanin sayısı sitozin sayısına eşittir; bu nedenle adenin-timin oranı ve guanin-sitozin oranı birdir.
    • DNA'da pürinler (adenin ve guanin) ile pirimidinler (timin ve sitozin) toplamında da birbirine eşittir.
    31:18DNA İpliklerinin Özellikleri
    • DNA'nın iki ipliği birbirine antiparaleldir; bir ipliğin 5' uçu diğer ipliğin 3' uçuna, 3' uçu ise diğer ipliğin 5' uçuna bağlanır.
    • 5' uç, deoksiriboz şekerin 5. karbonuna fosfatın bağlanması durumunu; 3' uç ise 3. karbonla hidroksil grubunun bağlı olması durumunu ifade eder.
    • DNA molekülünde fosfat sayısı, azotlu baz sayısı, deoksiriboz şeker sayısı ve nükleotit sayısı birbirine eşittir.
    35:22DNA ile İlgili Enzimler
    • DNA'nın sentezlenmesi ve hataların onarılması DNA polimeraz enzimi tarafından yapılır.
    • DNA'nın hidrolizi (yıkımı) DNA az (nükleaz) enzimi tarafından gerçekleşir.
    • DNA replikasyonu sırasında hidrojen bağlarını koparan enzim helikaz enzimi, kopmaların arasındaki boşlukları dolduran enzim ise DNA ligaz enzimidir.
    36:42DNA Eşlenmesi ve Özellikleri
    • DNA molekülü sadece hücre bölüneceği zaman kendine eşleşir ve yarı korunumlu olarak gerçekleşir.
    • DNA eşlenmesi sırasında serbest baz sayısı, serbest şeker sayısı, serbest fosfat sayısı ve ATP azalırken, su sayısı artar.
    • Aynı türe ait canlıların DNA'ları büyük oranda benzerdir; örneğin, bir kişinin kızı ile DNA benzerliği eşi ile olanına göre daha fazladır.
    38:36DNA'nın Vücuttaki Konumu
    • Prokaryot hücrelerde zarlı organel olmadığı için DNA sitoplazmada bulunur.
    • Ökaryot hücrelerde DNA çekirdeğin içerisinde bulunur.
    • Mitokondri ve kloroplast içerisinde de DNA bulunur.
    39:04DNA ve Genler
    • Vücudumuzdaki tüm hücrelerde aynı DNA bulunur, ancak farklı genlerin aktif olması hücrelerin farklı görevlere sahip olmasını sağlar.
    • Kalıtım içerisinde kromozom, DNA, gen ve nükleotit sıralaması vardır.
    • Kromozom, iki kromatitten meydana gelen, kromatin ipliklerin kısalıp kalınlaşmasıyla oluşan bir yapıdır.
    40:42RNA Yapısı ve Özellikleri
    • RNA (ribonükleik asit), tek iplikli bir nükleik asittir ve nükleotitlerin birbirine bağlanmasıyla oluşur.
    • RNA'da bulunan azotlu organik bazlar adenin, urasil, guanin ve sitozindir; RNA'ya özgü baz urasil, DNA'ya özgü baz ise timindir.
    • RNA'nın sentezinden sorumlu enzim RNA polimerazdır, hidrolizinden (yıkımından) sorumlu enzim ise RNA azıdır.
    41:52RNA'nın Bulunduğu Yerler
    • Prokaryotlarda RNA sitoplazmada ve ribozomda bulunurken, ökaryotlarda çekirdek, çekirdekçik, sitoplazma, ribozom, mitokondri ve kloroplast içerisinde yer alır.
    • DNA gibi RNA da ökaryot bir canlıda kloroplast ve mitokondri içerisinde bulunur.
    • DNA replikasyonu sırasında hidrojen bağları helikaz enzimi tarafından ayrılırken, protein sentezi sırasında gen bölgesindeki hidrojen bağları RNA polimeraz enzimi tarafından açılır.
    43:21RNA Türleri
    • RNA kendi içerisinde mRNA (mesaj RNA), tRNA (taşıyıcı RNA) ve rRNA (ribozomal RNA) olmak üzere üçe ayrılmıştır.
    • mRNA, hücredeki RNA'ların en azı (%5) olup, sentezlenecek proteine ait genetik bilgiyi DNA'dan alıp ribozoma taşımakla görevlidir.
    • mRNA'da üç nükleotit birimlerden oluşan kodonlar vardır ve her kodon ribozoma bir aminoasit taşır (stop kodonu hariç).
    45:08tRNA ve rRNA
    • tRNA (taşıyıcı RNA), sitoplazmada bulunan serbest aminoasitleri ribozoma taşır ve hücredeki RNA'ların %10-15'ini oluşturur.
    • Her tRNA çeşidi genellikle bir çeşit aminoasit taşır, ancak bir aminoasit çeşidini birden fazla tRNA taşıyabilir.
    • rRNA (ribozomal RNA), hücredeki RNA'ların en fazlasını (%80) oluşturur, prokaryotlarda sitoplazmada, ökaryotlarda çekirdekçikte üretilir ve ribozomun yapısına katılır.
    48:56Ribozom Yapısı ve DNA Replikasyonu
    • Ribozomun küçük ve büyük alt birimleri vardır ve tRNA'nın aminoasit taşıyarak buraya girmesi protein sentezi aşamasında gerçekleşir.
    • Ribozomların yapısında RNA ve protein bulunur, ökaryotlarda çekirdeğe üretilir ancak aktif olması için sitoplazmaya çıkması gerekir.
    • DNA'nın kendini eşlemesine replikasyon denir ve hücre bölüneceği zaman, hücre bölünmesinden önce interfaz aşamasında gerçekleşir.
    50:18Bölünemeyen Hücreler
    • Tüm hücreler bölünmez, bölünemeyen hücreler arasında çizgili kas hücreleri, olgun alyuvarlar, retina ve bazı sinir hücreleri bulunur.
    • Bazı sinir hücreleri bölünemez, ancak beyindeki hipokampus bölgesinde bölünme olabileceği çalışmalarda belirtilmiştir.
    • DNA kendini yarı korunumlu olarak eşler, bu durumda bir eski iplik ve bir yeni iplik oluşur.
    51:46Yarı Korunumlu DNA Eşleme Deneysel Çalışması
    • Ağır azotlu DNA (N15) hafif azotlu ortamda (N14) eşlendirdiğimizde, tüpte ağır DNA aşağıda, melez DNA ortada, hafif DNA üstte görünür.
    • İlk eşlemede iki melez DNA oluşur, ikinci eşlemede iki melez ve iki hafif DNA oluşur.
    • DNA eşlemesi için deoksiribonükleotitler (timin, adenin, guanin, sitozin), DNA polimeraz enzimi, DNA ligaz enzimi, helikaz enzimi ve magnezyum iyonlarına ihtiyaç vardır.
    56:22DNA Replikasyonu ve Prokaryot-Ökaryot Karşılaştırması
    • DNA'nın replikasyona başlayacağı önemli kısma replikasyon orijini adı verilir, prokaryotlarda tek bir orijin varken ökaryotlarda birden fazla orijin vardır.
    • Prokaryotlarda halkasal DNA olduğu için tek replikasyon orijini vardır, ökaryotlarda sarmal DNA olduğu için birden fazla replikasyon orijini vardır.
    • Prokaryotlarda replikasyon yavaş gerçekleşir çünkü tek bir orijin varken, ökaryotlarda birden fazla orijin olduğu için replikasyon hızı daha fazladır.
    58:27Ökaryotlarda DNA Replikasyonu
    • Ökaryotlarda DNA replikasyonu, sarmal DNA'nın birden fazla replikasyon orijini içerdiği şekilde gerçekleşir.
    • Replikasyon başlangıçta helikaz enzimi bağlanarak replikasyon çatalı oluşur ve hidrojen bağları ayrılır.
    • DNA polimeraz enzimi beş üstü ucundan üç üstü ucuna doğru nükleotit ekleyerek replikasyonu başlatır.
    59:15DNA Replikasyonunun Özellikleri
    • Beş üstü ucundan üç üstü ucuna doğru gerçekleşen replikasyon kesintisiz bir zincir oluşturur.
    • Üç üstü ucundan beş üstü ucuna doğru gerçekleşen replikasyon kesintili olur ve aradaki boşluklar (O kazaki parçaları) DNA ligaz enzimi ile doldurulur.
    • Replikasyonda helikaz ve ligaz enzimlerinde ATP enerjisi harcanırken, DNA polimerazda enerji harcanmaz.
    1:02:24RNA ve DNA İlişkisi
    • DNA'da üç nükleotitten oluşan birimlere genetik şifre adı verilirken, mRNA'da kod, tRNA'da ise antikodon adı verilir.
    • mRNA'nın görevi sentezlenecek proteine ait bilgiyi DNA'dan ribozoma taşımak ve aminoasit çeşidi, sayısı ve sırasını belirlemektir.
    • tRNA'nın görevi sitoplazmada bulunan serbest amino asitleri ribozoma taşımaktır.
    1:03:54Genetik Şifre ve RNA Yazımı
    • DNA'da üç nükleotitten oluşan şifreler adenin, guanin, sitozin ve timin nükleotitlerinden oluşur.
    • DNA'da timin varken, RNA'da urasil bulunur.
    • DNA'dan mRNA'ya, mRNA'dan tRNA'ya yazım sırasında nükleotitlerin karşılıkları: sitozin-guanin, adenin-urasil, guanin-sitozin, sitozin-guanin şeklindedir.
    1:07:00Aminoasitler ve Genetik Şifre
    • Vücutta en fazla bulunabilecek aminoasit çeşidi sayısı yirmidir, bunun içinde oniki tanesi herkesde aynı, sekiz tanesi beslenmeye bağlı olarak değişebilir.
    • Yirmi çeşit aminoasiti sentez etmek için DNA'da üç nükleotitten oluşan birimlerin meydana gelmesi gerekir.
    • Genetik şifrenin sembolü dört (A, T, G, C) olup, bunlardan oluşan üçlü kombinasyonlar (dörtyüzelliüç) altmışdört çeşit şifre oluşturur ve bu şifreler yirmi çeşit aminoasiti şifreler.
    1:08:49Genetik Şifrenin Özellikleri
    • Altmışdört çeşit şifre oluşturulmasına rağmen, bunların sadece altmış bir tanesinin aminoasit karşılığı vardır çünkü durdurucu kodların antikodonu olmadığı için aminoasit şifrelemez.
    • Başlama kodu AUG (metionin) tüm protein çeşitlerinde protein sentezini başlatan kodudur.
    • Üç durdurucu kod (UAA, UAG, UGA) protein sentezini bitirmek için herhangi birinin bağlanması yeterlidir.
    1:12:10Aminoasitlerin Şifrelenmesi
    • Bir aminoasit birden fazla kodon tarafından şifrelenebilir, örneğin leucin aminoasiti UUA, UUG, CUU, CUC, CUA, CUG kodonları tarafından şifrelenebilir.
    • Bir kodon birden fazla aminoasit tarafından şifrelenemez, ancak bir aminoasit birden fazla kodon tarafından şifrelenebilir.
    • Proteinlerin farklı olmasını sağlayan etmenler aminoasitlerin çeşidi, sayısı ve dizilişidir, bağlanma biçimleri ise farklı değildir çünkü aminoasitler arada peptit bağı kullanılarak bağlanır.
    1:16:00Protein Sentezi Aşamaları
    • Protein sentezi için DNA ve RNA şarttır.
    • DNA'dan RNA'nın oluşturulması olayına transkripsiyon, yazılan şifrenin okunması olayına ise translasyon denir.
    • Bu süreçler sonucunda ribozom protein sentezi gerçekleştirmiş olur ve bu olay santral dogma olarak adlandırılır.
    1:16:41Protein Sentezi ve Ribozom
    • Ribozom, protein sentezi için gerekli olan en önemli organdır ve içinde RNA bulunur.
    • Protein sentezi için aminoasitler, enzimler ve ATP enerjisi gereklidir.
    • Protein sentezi tüm canlılarda ortak bir olaydır ve ribozomun görevidir.
    1:17:44Protein Sentezi Nerede Gerçekleşir
    • Ökaryotlarda protein sentezi çekirdekte başlar ve sitoplazmada biter.
    • Prokaryotlarda protein sentezi çekirdek olmadığı için sitoplazmada başlar ve bitirir.
    • Protein sentezi iki aşamadan oluşur: transkripsiyon (şifrenin yazılması) ve translasyon (şifrenin okunması).
    1:18:13Transkripsiyon
    • Transkripsiyon, DNA'dan mRNA'nın sentezlenmesi olarak tanımlanır ve genetik mesajın oluşturulmasıdır.
    • Transkripsiyon ökaryotlarda çekirdek, mitokondri ve kloroplastta; prokaryotlarda ise sitoplazmada gerçekleşir.
    • DNA'dan mRNA sentezi yapılırken, şifre alınan ipliğe "kalıp iplik", karşısındaki ipliğe ise "kalıp olmayan iplik" adı verilir.
    1:19:56Transkripsiyon ve Translasyon'da Enzimler
    • Transkripsiyon olayında RNA polimeraz enzimi görev yapar.
    • DNA sentezi sırasında hidrojen bağlarını koparan enzim helikaz enzimi iken, protein sentezi sırasında RNA polimeraz enzimi görev yapar.
    • Translasyon, mRNA'daki şifreye göre ribozomda polipeptit sentezlenmesi olarak tanımlanır.
    1:21:10Translasyon ve Protein Sentezi
    • Translasyon ökaryotlarda ve prokaryotlarda ribozomda gerçekleşir.
    • Ökaryotlarda ribozom kloroplastta, mitokondride ve granüllü endoplazmik retikulumda bulunur.
    • Translasyon durdurucu kodonlardan biri bağlanırsa biter.
    1:22:34Protein Sentezi Türleri
    • Hücre içerisinde kullanılacak proteinleri, sitoplazmada serbest olarak bulunan ribozomlar üretir.
    • Granüllü endoplazmik retikulum üzerinde ve çekirdek zarı üzerinde bulunan ribozomlar, hücre dışarısında kullanılacak proteinleri üretir.
    • Protein sentezi bir dehidrasyon reaksiyonudur ve ATP enerjisi harcanır.
    1:24:15Poli-ribozom ve Protein Sentezi Aşamaları
    • Aynı çeşit proteinden birden fazla sayıda üretimi için poli-ribozom adı verilen çok sayıda ribozomun bir araya gelmesi gerekir.
    • Ökaryotlarda protein sentezi aşamaları detaylı olarak incelenmiştir.
    1:25:41Protein Sentezi Süreci
    • DNA'nın iki ipliği birbirinden ayrılırken, DNA sentezi için helikaz enzimi, protein sentezi için ise RNA polimeraz enzimi görev alır.
    • RNA polimeraz enzimi bağlandığında DNA'nın ilgili gen bölgesi açılır ve kalıp ipliğe göre mRNA sentezlenir.
    • Transkripsiyon (yazılma) olayı ökaryot organizmalarında çekirdek içerisinde gerçekleşir, mRNA ise çekirdek zarındaki porlardan sitoplazmaya geçer.
    1:27:50Translasyon Süreci
    • Sitoplazmaya geçen mRNA, ribozomun küçük alt birimi ile bağlantı kurar ve uygun tRNA'nın mRNAya bakarak aminoasiti getirmesi sağlanır.
    • Kodon-antikodon eşlemesi yapıldıktan sonra ribozomun küçük ve büyük alt birimi birbirine bağlanır ve mRNA üzerinde kayma işlemi başlar.
    • mRNA üzerinde kayarken her üç nükleotitlik kodun (kodon) bir tRNA tarafından aminoasit getirilir ve aminoasitler arasında peptit bağı kurulur.
    1:30:46Protein Sentezi Sonucu
    • Protein sentezi, durdurucu kodonlardan biri bağlanana kadar devam eder ve bu süreçte bir polipeptit zinciri oluşur.
    • Durdurucu kodon bağlandığında polipeptit zinciri ayrılır, tRNA gider, ribozomun küçük ve büyük alt birimi birbirinden ayrılır ve protein sentezi tamamlanır.
    • Protein sentezi aşamaları önemli bir konudur ve sorularda sıralaması istenebilir.
    1:32:47Genetik Mühendislik ve Biyoteknoloji
    • Genetik mühendisliği, canlıların kalıtsal özelliklerini değiştirerek onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik çalışmaları yapan bilim dalıdır.
    • Biyoteknoloji, organizma ve bileşenlerin insanlara faydalı olmak için kullanılmasıdır ve genetik mühendisliği çalışmalarını araç olarak kullanır.
    • Biyoteknolojik yöntemler klasik (sütten kefir, peynir, yoğurt yapımı) ve modern (melezleme, yapay dölleme, poliploidi, klonlama, gen aktarımı) olmak üzere ikiye ayrılır.
    1:35:47Biyoteknolojik Yöntemler
    • Genetik yapısı farklı olan canlıların daha kullanışlı ve verimli olması için yapılan çalışmalardır; aynı türler arasında veya farklı türler arasında melezleme yapılabilir.
    • Tatlı ve küçük kiraz ile büyük ve tatsız kirazın melezlenmesi sonucu tatlı ve büyük kirazlar elde edilebilir.
    • Dişi at ve erkek eşeğin çiftleştirilmesi sonucu meydana gelen katır, farklı türler arasındaki melezleme örneğidir.
    1:36:35Yapay Suni Dölleme ve Poliploi
    • Tüp bebek yöntemi, verimi yüksek olan spermlerin istenilen özelliklere sahip yumurtayla döllenmesi sonucu kaliteli sperm ve yumurta kullanılarak istenilen özelliklere sahip birey elde edilmesidir.
    • Poliploi, genellikle bitkilerde görülen, vücut kromozomlarının iki takımdan daha fazla olması durumudur.
    • Poliploi sonucu daha gösterişli çiçekler, meyveler ve sebzeler üretilir, bu ürünler daha pahalıya satılarak ekonomik avantaj sağlar.
    1:37:55Gen Aktarımı ve Rekombinant DNA
    • Gen aktarımı, istenilen özelliklerin bitki, hayvan ve mikroorganizmalara aktarılması olayıdır.
    • Gen aktarımı sonucunda oluşan canlıya "genetiği değiştirilmiş organizma" adı verilir.
    • DNA'sını oynama sonucu oluşan organizmaya "rekombinant DNA" adı verilir.
    1:38:47Model Organizma Seçimi
    • Deneysel çalışmalarda kullanılan organizma, deneysel çalışmalara uygun olmalı ve yaşam döngüsü uzun olmamalıdır.
    • Yeni canlının oluşması için laboratuvar ortamında yetiştirilebilmesi, uygun genom büyüklüğüne sahip olması ve ucuz, kolay ulaşılabiliyor olması önemlidir.
    • Klonlaması ve canlı klonlaması yapılabilmesi de önemli bir kriterdir.
    1:39:44Gen Klonlaması
    • Gen klonlaması, istenilen gen parçasının başka bir canlıya verilerek çok sayıda kopyasının üretilmesidir.
    • Gen klonlaması sonucu ilaçlar, hormonlar, böceklere karşı dirençli bitkiler, hormon ve antikor üretilir.
    • Bakteriler gen klonlamasında kullanılır çünkü sağlam hücre duvarı sayesinde olumsuz şartlara dayanabilir ve kolay üretilirler.
    1:41:44Canlı Klonlaması
    • Canlı klonlamada, bir koyunun meme hücresi izole edilir ve başka bir koyunun yumurta hücresinin çekirdeği çıkarılır.
    • Meme hücresinin çekirdeği, boş yumurta hücresi ile kaynaştırılarak zigot yapılır ve embriyoya dönüşür.
    • Kopya koyun, çekirdeğini veren koyuna genetik olarak benzer, ancak mitokondriyal DNA'sını yumurta hücresini veren koyundan alır.
    1:44:22Kök Hücreler
    • Tula segmentasyonu içerisinde oluşan, farklılaşmamış ve yenilenme gücü yüksek olan hücre topluluklarına tula veya biraztosis denir ve bunlar embriyonik kök hücrelerdir.
    • Kök hücreler kan, kas, ince bağırsak ve sinir hücresi gibi birçok hücre tipine dönüşebilir.
    • Üç tip kök hücre vardır: embriyonik kök hücre, göbek kordonu kök hücresi ve yetişkin birey kök hücresi.
    1:45:20Kök Hücre Türleri
    • Embriyonik kök hücrelerde yapay organ üretimi amaçlanır ve başka dokulara dönüşme ve kendini yenileyebilme yeteneği yüksek olan hücrelerdir.
    • Göbek kordonu kök hücreler en kolay elde edilebilen kök hücrelerdir ve dondurulup saklandığında gerektiğinde kullanılabilmektedir.
    • Yetişkin birey kök hücrelerin diğer dokulara dönüşme oranı azdır, işlemi bozulan hücrelerin yerini alabilirler ve deride, yağ dokuda ve kemik iliğinde bulunurlar.
    1:46:08Gen Terapisi
    • Gen terapisi, canlıda bulunan işlev ve yapıca bozulmuş olan genlerin belirlenip onarılması ve değiştirilmesini sağlayan uygulamalardır.
    • Bu yöntemle kalıtsal hastalıkların bir sonraki nesillere aktarılmasının önüne geçilmiş olur ve erken embriyonik dönemde yapılmıştır.
    1:46:42DNA Parmak İzi
    • DNA parmak izi, DNA'daki anlamsız dizilerin tekrarıyla oluşan bantlı yapıdır ve tek yumurta ikizleri dışında her organizmanın genomundaki bazı dizilimi farklıdır.
    • DNA parmak izi büyüklük ve uzunluklarına göre bantlı yapıda farklı boyutlara ulaşır ve ultraviyole ışın altında parlak bir renge bürünür.
    • DNA parmak izi şüpheli testinde, adli vakalarda, babalık testinde ve bitki ve hayvan ırklarının belirlenmesinde kullanılır.
    1:47:59DNA Kaynağı ve Biyogüvenlik
    • Babalık testi yaparken canlının hangi dokusundan alınan DNA kaynağına bakılmaz, çünkü canlının tüm dokularında oluşan DNA dizilimi aynıdır.
    • Biyogüvenlik, GDO'lu ürünlerin olası risklerinin değerlendirilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla yapılan politik ve işlevsel önlemlerdir.
    • Biyoetik, biyoloji ve tıp alanındaki gelişmelerin meydana getirdiği tartışmalı ve etik konuları inceleyen özel bir disiplindir ve klonlama, organ bağışı, yapay dölleme, kürtaj ve genetiği değiştirilmiş organizmalar gibi konuları içerir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor