Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Anadolu İlahiyat Akademisi'nde gerçekleşen bir konuşmacının kişisel deneyimlerini ve tarihçilik anlayışını paylaştığı bir etkinliktir. Konuşmacı, kırk yıldır konuşmaya devam eden, tarih ve ilahiyat alanlarında eğitim almış, akademik kariyeri olan bir akademisyendir.
- Konuşma, konuşmacının çocukluk yıllarından başlayarak tarih merakının nasıl doğduğu, üniversite yıllarındaki değişimleri, Erzurum Kongresi deneyimleri ve tarihçilikteki eleştirel bakış açısını anlatmaktadır. Video, tarihin güvenilirliği, tarihçilerin insanı ve toplumu anlaması, belgelerin yorumlanması ve "resmi tarih" kavramı gibi temel tarihçilik prensiplerini ele almaktadır.
- Konuşmacı, kendi deneyimlerinden örnekler vererek tarihçinin karakterinin (dini, mezhebi, etnik yapısı, analiz gücü, zaafları) tarih yorumlamasına etkisini vurguluyor ve "Muhteşem Yüzyıl" dizisi örneği üzerinden tarihin insanı anlamak gerektiğini açıklıyor. Ayrıca, Atatürk'ü tekrar tanıtma çabaları kapsamında Erzurum Kongresi'nin planlanması ve hazırlık sürecine katılması gibi siyasi deneyimlerini de paylaşıyor.
- Konuşmacının Tanıtımı ve Hayatı
- Konuşmacı, Anadolu İlahiyat Akademisi'ne teşekkür ederek konuşmaya başlıyor.
- Kırk senedir konuşmakta ve konuşmaktan zevk aldığını belirtiyor.
- Dilini bağlayan her şeyden uzak kaldığını, konuşabilmek için Allah'tan dua ettiğini söylüyor.
- 01:05Epiktetos'un Eserleri ve Hayat Felsefesi
- Epiktetos'un küçük bir kitabından etkilendiğini ve putperestlikle mücadelesi olduğunu belirtiyor.
- Epiktetos'un "kirli etek" teorisiyle İkbal'ın "merdivenlerin her basamağında bir kirli etek vardır" sözünü karşılaştırıyor.
- Hayat boyu hiçbir idari görevde bulunmadığını, sadece konuştuklarını ve yazdığını ifade ediyor.
- 04:13Konuşmanın Yapısı ve Su Önemi
- Konuşmayı basitleştireceğini, örnekler üzerinden anlatacağını ve akademik üslupla takılmayacağını belirtiyor.
- Su hayatın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri olduğunu, insanın su içmezse üç gün içinde öldüğünü vurguluyor.
- Su gibi vazgeçilmez bir şeyin bile aşırıya kaçınca zararlı olabileceğini örneklerle açıklıyor.
- 06:08Çocukluğundan Tarih Merakına
- 55 sene öncesinde Elazığ'da bir cami imamının oğlu olarak büyüdüğünü anlatıyor.
- O dönemde lokantada yemek yemek ayıp olduğu için babası misafirlerini evlerine davet ediyordu.
- Misafirler için yataklar ve meyveler ayrılmakta, aile bireyleri için kalmayan şeyleri paylaştıklarını anlatıyor.
- 09:39Tarih Merakının Doğuşu
- Babasının iyi bir alim olduğunu ve o bölgede ondan ders almayan ilahiyatçı olmadığını belirtiyor.
- Babasının misafirlerle yaptığı sohbetlerde genellikle tarih, siyaset ve dini konuların konuşulduğunu söylüyor.
- Okuldaki tarih derslerinin babasının anlattıklarından farklı olduğunu ve bu çelişkilerin kendisini etkilediğini anlatıyor.
- 12:20Tarih Kitaplarının Etkisi
- Ortaokul bire geldiğinde Rıza Nur'un hatıratını okuduğunu ve bu kitabın yakın tarihin olaylarını farklı bir açıdan görmesine neden olduğunu belirtiyor.
- İmam Hatip'te "Atçalı Kel Mehmed Efe" adlı romanı okuduğunu ve bu kitabın onu etkilediğini anlatıyor.
- Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" kitabını okuduğunu ancak başlangıçta zorlandığını ve bu deneyimden sonra Batı hayranlığına karşı tepki gösterdiğini ifade ediyor.
- 15:43Üniversite Hayatı
- Üniversiteye taşındığını ve orada daha fazla okuduğunu, dilinin sivrileştiğini belirtiyor.
- Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde milliyetçi-muhafazakar öğrencilerin tek okuyabildiği yer olduğunu söylüyor.
- Üniversitede her akşam bir kantinde bir saat konuşma yaptığını ve bilinçlendirme amaçlı faaliyetlerde bulunduğunu anlatıyor.
- 16:33Üniversite Hayatı ve Tarih Eğitimi
- Konuşmacı, üniversite hayatında ekabir takımıyla gece bire kadar süren münakaşalara katıldığını anlatıyor.
- Tarih hocası Fahrettin Kırzıoğlu'nun derslerde Arapların Müslümanları zehirlediğine dair tezini savunduğunu ve konuşmacının itiraz etmesi üzerine onu dışarı attığını belirtiyor.
- Üniversitede Türk dili ve edebiyatı bölümü okurken Dostoyevski ve Atçalı Kel Mehmet Efendi'nin eserlerini okuduğunu ve bu deneyimlerden sonra tarih anlayışını sorgulamaya başladığını ifade ediyor.
- 20:11Cumhuriyet Dönemi Dindarları Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, Cumhuriyet dönemi dindarlarına karşı öfkesini dile getiriyor ve İstanbul İlahiyyat Fakültesi'nin hazırladığı ibadet raporunu imzalamayan iki kişi olduğunu belirtiyor.
- Mahir'in hatıralarını okuyarak dönemin dindarlarının zorlu şartlarda İslam'ı koruma çabalarını anlıyor ve bu deneyimden etkileniyor.
- Bir olayın içinde bulunduğu şartları göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerektiğini, zaman ve durum farkını anlaması gerektiğini vurguluyor.
- 24:33Akademik Yolculuk
- İlahiyat fakültesinde doktora yaparken dinler tarihine yöneliyor ve bu konuda sosyoloji ve psikoloji dersleri aldığını belirtiyor.
- Freud, Jung ve Marx'ı okuyarak Avrupa'nın sosyal yapısını ve Marx'ın dinsizlik anlayışını incelemeye başlıyor.
- Kilisenin insanı hem dünyayı hem ahireti yok etmesi ve bu durumun insanlarda dine karşı tepki yaratması konusunda düşüncelerini paylaşıyor.
- 28:15Erzurum Kongresi Projesi
- 1982 yılında ihtilal hükümetinin Atatürk'ü tanıtma çabaları başlıyor ve Erzurum'da Atatürk'ün milli mücadeleyi başlattığı yerde bir kongre düzenlemeye karar veriyorlar.
- Erzurum Kongresi için bir komite kuruluyor ve konuşmacı bu komitenin asistanlarından biri olarak görev alıyor.
- Atatürk'ün kaldığı yerin restorasyonu için eski eşyalar aranıyor ve köklü ailelerden eşyalar ödünç alınıyor, çalışma odasında birinci sigara içildiği anlatılıyor.
- 34:48Erzurum Kongresi Hatıraları
- Türkiye'nin en şöhretli profesörleri bir kongrede toplandı, ancak içinde hiç doçent yoktu.
- Türk Tarih Kurumu ve Dil Kurumu kapatıldı, yerine Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurulu oluşturuldu.
- Kongrede altı asistan salonun çeşitli yerlerinde durup alkış çalıyorlardı.
- 36:09Kolordu Komutanının Sohbeti
- Kapanış konuşmasını kolordu komutanı yapacaktı ve salon ayağa kalktı.
- Komutan, "Türkiye'nin en güzide, en seçkin isimlerin önünde profesör ünvanı olan öğretim üyeleri buraya toplandı" diyerek konuşmaya başladı.
- İki buçuk gündür tüm bildirileri izlediğini söyleyerek "Hepinizden tiksindim" dedi ve salon buz kesti.
- 37:58Komutanın Eleştirileri
- Komutan, ortaokul müsamerelerinde söylenen şeylerden farklı, "Küçük Mustafa, karga kovaladı" gibi sözlerin anlatıldığını söyledi.
- Mustafa Kemal'in deniz gezmiş olmadığını, her eline silah alıp dağa çıkan eşkıyadır bunlar dedi.
- "Bu cumhuriyeti kuran, milli mücadeleyi yapan bu muydu?" diyerek tarih hocalarının Atatürk'ü böyle anlatarak gençleri Mao ve Lenin'in peşine sürdüklerini eleştirdi.
- 40:21Atatürk Üniversitesi'nden Bir Profesörün Anıları
- Atatürk Üniversitesi'nden Utkan Kocatürk, profesör kadın doğumcu ve Atatürk Dil Tarih Kurulu'na üye olmuştu.
- Akşam oturumlar bittikten sonra üniversitenin lokalinde okey oynarken, genç asistanlarla sohbet ediyordu.
- Profesör, mesleğinin eskiden itibarsız olduğunu, şimdi ise resmi araba, makam, korumalar ve şoför olduğu için mesleğinin değer kazandığını anlattı.
- 43:32Erzurum'dan Elazığ'a Yolculuk
- Konuşmacı, ilk çocuğunu doğurmuş ve Erzurum'dan Elazığ'a üç yüz yetmiş beş kilometrelik yolculuk yapmak zorundaydı.
- Erzurum'la Elazığ arasındaki yol, pömür dağlarını ve kutu derelerini aşmak zorunda olduğu için sekiz saat sürüyordu.
- Yol, üç ay kapanabiliyordu ve dozerler temizleyemezken, yolcu araçları iki-üç gün arabanın içinde beklemek zorunda kalabiliyordu.
- 45:22Ispirto Arayışı
- Yılbaşı tatilinde Erzurum'dan Elazığ'a giderken, bebek için mama ısıtmak için ispirto aramaya başladı.
- Erzincan kapısındaki bakkallarda ispirto bulamadı, sonra dış mahallelerdeki bakkallara gitti ancak yine bulamadı.
- Bir bakkal ona ispirto'nun tekel bayilerinde satıldığını söyledi ve dolmuş durağına yakın bir tekel bayisine gitti.
- 48:36Tekel Bayisindeki Zorluklar
- Tekel bayisine geldiğinde yüz metrelik kuyruk vardı ve sırası geldiğinde çok sinirlenmişti.
- Sırası geldiğinde "Bir şişe ispirto" dedi ve gazeteye sarılı ispirto aldı.
- Kuyrukta geçirdiği zaman, 62 yıllık hayatında en sıkıntılı anlardan biriydi.
- 50:34Yılların Hatıraları
- Konuşmacı, yılbaşı hatırası için otobüste yolculuk yaptığını ve bir tekel büfesinden içki aldığını anlatıyor.
- İçki alırken uykuya daldığını ve gençlerin kendisini fark etmeseydi uyanmayacağını söylüyor.
- Konuşmacı, bu olaydan sonra kendisine karşı olabilecek itirazlara karşı korunmak için gazete çıkardığını ve böylece gençlerin dikkatini dağıttığını belirtiyor.
- 52:40Tarih ve Kaynaklar Üzerine Düşünceler
- Konuşmacı, tarihi kaynaklara olan güvenini sorguladığını ve bu olaydan sonra tarihe bakış açısının değiştiğini ifade ediyor.
- Tarihçilerin, özellikle hristiyanlık tarihini çalışan akademisyenlerin, çalıştıkları konulara karşı olumsuz bir önyargıya sahip olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, tarihin bir "çöplük" olduğunu, içinde bulunanların çoğu çürümüş ve karışık olduğunu söylüyor.
- 59:57Tarih Çalışmalarının Zorlukları
- Tarihçilerin çalıştıkları kaynakların zayıf olduğu ve bunların doğru veya yanlış olduğunu belirlemek için gerekli formüllerin olmadığı vurgulanıyor.
- Tarihçilerin, üç bin yıl önceki insanların davranışlarını anlamak için kırıntılarla çalıştıkları belirtiliyor.
- Tarihi anlamak için önce "tarihin dilini" bilmek gerektiği, ancak bu sadece dil bilgisi değil, insanları anlamak gerektiği vurgulanıyor.
- 1:02:32Tarihin Gösterişsel Temsili
- Konuşmacı, "Muhteşem Yüzyıl" dizisini izlerken annesinin tepkisini anlatıyor ve annesinin padişahları "melaike gibi insanlar" olarak gördüğünü belirtiyor.
- Hürrem Sultan'ın tarihçiler tarafından "cadı" olarak gösterildiği ve bu temsilenin gerçekliği yansıtmadığı vurgulanıyor.
- Konuşmacı, Hürrem Sultan'ı bir anne olarak görmek istemeyen tarihçilerin, onun çocuklarını kaybetme korkusunu anlamadığını eleştiriyor.
- 1:09:09Tarihçinin Görevi ve Psikolojik Yaklaşım
- Konuşmacı, türk filmlerindeki stereotip karakterlerin kötü yola düşürülmesi ve toplumun bu tür algılara kapılması konusunu eleştiriyor.
- Osmanlı döneminde çocuk mahkemelerine bekar veya çocuğu olmayan hakimler verilmediği, çocukların ihtiyaçlarını anlayamayacakları belirtiliyor.
- Konuşmacı, çocukluğunda yaşadığı bir travmatik deneyimi anlatıyor; annesinin arkadaşı tarafından dövüldüğünü ve bu kadının çocuk sahibi olamadığı için 40 sene boyunca yaşadığı travmatik deneyimi yaşadığını ifade ediyor.
- 1:12:05Toplum ve Kitle Psikolojisi
- Tarihçinin önce insanı, sonra toplumu ve toplumun kitlesel hareketini anlaması gerektiği vurgulanıyor.
- Toplum aklıyla değil, gözle ve duyarak düşünür, bu nedenle kitle psikolojisi ve sosyolojisi tarihçinin bilmesi gereken konulardır.
- İslam tarihinde kitle psikolojisi ile ilgili henüz bir eser yazılmamış, bu konuyu ilk olarak bir Batılıdan (Gustav Le Bon) öğrenmişlerdir.
- 1:13:09Belgeler ve Tarih Yazımı
- Tarihçilerin belgeye dayalı çalışması gerektiği, ancak belgeyi sadece yazıya dayalı değil, anlamını da kavraması gerektiği vurgulanıyor.
- "Resmi tarih" kavramının sadece Cumhuriyet tarihi için değil, tüm tarihler için geçerli olduğu belirtiliyor.
- Galip taraftan belgelerin hazırlanması durumunda, tarihçilerin bu belgeleri nakliyeci gibi aktarması yerine, belgelerin gerçekte ne ifade ettiğini anlaması gerektiği vurgulanıyor.
- 1:18:21Tarih Yazarının Eleştirilmesi
- Tarih yazanların ele alınıp incelenmesi gerektiği, sadece "şu yazmışsa doğrudur" mantığına kapılmamak gerektiği belirtiliyor.
- Tarih yazarının dini, mezhebi, etnik yapısı, analiz gücü ve zaafları (mevki, para, kadın hırsı gibi) incelenmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Konuşmacı, Türkiye'de deprem filmi olan Kadir İnanır ve Türkan Şoray'ın filminden bahsederek, kadınların durumunu ve toplumun bu konudaki tepkisini eleştiriyor.