Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Bilgi Üniversitesi'nin yeni akademik dergisi Reflektif'in tanıtım webinarı formatında bir etkinliktir. Konuşmacılar arasında rektör Kübra Doğan Yenisey, derginin editörü Prof. Dr. Emre Erdoğan, Daim Hoca, İlke Hoca, Aydın Hoca ve diğer akademisyenler bulunmaktadır.
- Webinar, Reflektif dergisinin tanıtımını ve ilk sayılarının içeriğini ele almaktadır. Dergi, çoğulculuk, çeşitlilik ve eleştirel düşünce prensipleriyle disiplinler arası bir platform olarak kurulmuş olup, ilk sayısında popülizm üzerine makaleler yer almaktadır. İkinci sayı ise "Toplumsal Cinsiyet ve Şiddet" konusunu ele alacaktır.
- Videoda ayrıca akademik eleştiri, sosyal bilimler, transdisiplinlik ve Türkiye'deki akademik ortamın zorlukları gibi konular da tartışılmaktadır. Konuşmacılar, akademik yayın sisteminin sorunlarını, eleştirel düşünceyi öğrenmenin önemini ve Reflektif dergisinin yaratıcı bir diyalog ortamı sağlayabileceğini vurgulamaktadır.
- 00:25Dergi Projesi Tanıtımı
- Konuşmacı, 17 Mart'tan beri yapılan ilk zoom'un heyecan verici olduğunu belirtiyor.
- Uzun zamandır hayal edilen bir dergi projesinin başlangıç adımını atma fırsatı yakalandığı söyleniyor.
- Konuşmacı moderatörlüğünü yapacağını ve ilk sözü Kübra Doğan Yenisey'e vereceğini belirtiyor.
- 01:46Dergi Projesinin Önemi
- Kübra Doğan Yenisey, 19. yüzyıldan beri akademik bilginin yayıldığı temel merkezlerden biri olan akademik dergilerin önemini vurguluyor.
- 25. kuruluş yılına doğru adım atan bir üniversite olarak, bilimin ve sanatın sınırlarını genişleten, özgürlükçü ve toplumsal gelişime önderlik eden bir derginin çıkması gerektiğine dikkat çekiyor.
- Derginin çoğulculuk, çeşitlilik ve eleştirel düşüncenin toplum hayatındaki önemine olan inancı doğrultusunda belirlendiği belirtiliyor.
- 05:05Dergi Projesinin Hazırlık Süreci
- Dergi projesinin rektörün tam destekleme ve katılımıyla ilerlediği, tüm toplantı ve tartışmalara yer aldığı belirtiliyor.
- Girişimci grubunun, yayın kurulunun ve danışma kurulunun katkıları için teşekkür ediliyor.
- Cem Tüzün'in yayın sekreteri olarak, Sami Çarlı'nın rehberliği ve Mehmet Genç'in çağrı sistemi kurması için teşekkür ediliyor.
- 06:34Derginin Amacı ve Yapısı
- Derginin bilimin saldırıya uğradığı, gerçek sonrası kavramının kolaylıkla kullanıldığı bir dönemde disiplinler arası, eleştirel ve nitelikli bir sosyal bilim dergisi olarak çıktığı belirtiliyor.
- Sosyal bilimin artık kendi kompartmanlarına ya da tek başlarına fakültelerde yapılan bir şey değil, interdisipliner olduğu vurgulanıyor.
- Derginin çeşitliliği, eleştirel bakış açısı ve "reflektif" olması (araştırmacının kendisini eleştirel değerlendirmesi) amaçlandığı açıklanıyor.
- 08:58Derginin Platformları ve Erişim
- Derginin zaman içerisinde sadece basılı bir metin olmayıp, webinerlerle, forumlarla zenginleştirileceği belirtiliyor.
- Derginin açık kaynak olduğu, yazıların ücretsiz erişilebileceği ve herhangi bir ücret duvarının olmadığı vurgulanıyor.
- Konuşmacı, yazıları okuyup destek olunmasını, kendi yazıların paylaşılmalarını ve konu önerilerinin getirilmesini istiyor.
- 10:08Reflektif Dergisi Hakkında
- Konuşmacı, fakülte dekanlığı döneminde en büyük hedefinin kıymetli hocalarla öğrencilerin tanışması ve birbirlerinden faydalanması olduğunu belirtiyor.
- Reflektif dergisi, akademisyenlerin çalışmalarına, akademik yolculuklarına ve kişisel meraklılarına yansıma olacak şekilde yazı yazmalarını teklif etmiş ve bu teklifi kabul ettikleri için teşekkür ediyor.
- Derginin adı "reflektif" olarak belirlenmiş ve bu ismin kendine has bir tanışıklık yaratacağı umut ediliyor.
- 11:41Reflektif Dergisinin Amacı
- Dergi, sosyal bilim alanında bireysel bir bakış ve eleştirel düşünceyi teşvik etmeyi amaçlıyor.
- İçinde yaşadığımız dönemin gerçekliğini mesafeyle değerlendirmeyi hedefliyor.
- Dört akademisyenin yazısı erişilebilir durumda ve konuşmacı ilk okuyan olarak onur duyduğunu belirtiyor.
- 14:42Derginin Önemi ve Yapısı
- Reflektif dergisinin ortaya çıkması, Türkiye'deki sosyal bilim için önemli bir olay olarak değerlendiriliyor.
- Dergi, kapsamlı ve dağınık olmayan bir vizyon sunuyor, çoğu üniversite dergisi gibi belirli bir konuya odaklanmıyor.
- Her sayıda belirli bir odak noktası olacak, farklı açılardan ve tercihen farklı alanlardan yazılar yayınlanacak.
- 19:21Akademik Yolculuk Hakkında Deneyimler
- Akademik insanlar için konu seçimi ve yola çıkışı karmaşık bir süreç olabiliyor, tesadüfler ve fırsatlar bu yolda etkili olabiliyor.
- Hayatta değişik etkenler ortaya çıktığı için düz bir çizgi bulmak veya yaratmak bazen zor olabiliyor.
- Engeller çıkabilir, örneğin 70'lerde ve 80'lerde sosyal bilimlerde akademik hayat için destek yokken çalkantı, kızgınlık ve korku yaşanmış.
- Akademik alanda önemli değişimler yaşanabilir, önemsiz veya yanlış düşündüğünüz kavramlar yarın esas haline gelebilir.
- 24:50Dergi ve Yazılar Hakkında Değerlendirme
- Son elli sene içinde cinsiyetle ilgili düşüncelerimiz tamamen başkalaştı ve bu değişim kariyerlerimizi de etkiledi.
- Makalenin adı "Asarch of Human Nature" (İnsan Doğasının Peşinde) olup, herkesin farklı şekillerde besleyeceği bir metin.
- Bu özel dosyada her birinin durduğu noktadan baktığı ve seçtiği konu ve yazdığı biçim kendine özgü olduğu için bu özgürlük korunmuştur.
- 27:49Alan Hoca'nın Yorumları
- Dergi hem bilimsel hayatında hem de kişisel ve sosyal hayatında önemli bir yer kazanmıştır.
- Yazı yazmak zor olmasına rağmen, kendi bilimsel serüvenini ve konumunu düşündürmek için fırsat vermiştir.
- Bu dergi, bilim insanları arasında bir araya gelmelerini ve daha iyi tanışmalarını sağlar.
- 29:37Antropoloji Çalışmaları ve Perspektif Değişimi
- Dergi, 1969-1971 yılları arasında Türkiye'de yapılan araştırmaları 50 yıllık bir perspektif içinde yeniden değerlendirmek için fırsat sağlamıştır.
- 80'li ve 90'lı yıllarda aile tarihi ve demografik çalışmalar yapan Hoca, 2000'li yıllarda yaşlılık konusuna yöneldi.
- 50 yıllık bir arayla, Türkiye'de olmak, yaşamlı tartışmak ve tanışmak, bakış açısını değiştirmiş ve antropolojiye dönmüş.
- 37:51Araştırmacı İlişkileri ve Bilimsel Diyalog
- Dergi, yazıları eleştiren ve düşünen insanlar için bir diyalog platformu oluşturabilir.
- Türkiye'de yazılan şeyler çok az eleştirilirken, bu dergi farklı yerlerde okuyan insanlarla diyalog için fırsat yaratabilir.
- Bilim insanları arasında, farklı disiplinlerin metodolojileri ve benzer sorunlarla karşılaşıldığı fark edilmiştir.
- 41:21Kültürel ve Sosyal Deneyimler
- Konuşmacı, Türk ile evliliği sayesinde farklı bir kültürel deneyim yaşadığını ve bu deneyimin hayatını değiştirdiğini belirtiyor.
- 12 Mart olaylarında arkadaşlarının kaçtığını ve hapise girdiğini gözlemlemiş, bu süreçte Bebek'ten Çaglayan'a giderek araştırma yapmış.
- Amerikalı biri olarak Türkiye'de araştırmaları sırasında bazı insanların onu casusluk yapmakla suçladığını ve zaman öldürdüğünü düşündüğünü ifade ediyor.
- 43:15Araştırmalarda Yaklaşım Değişimi
- 1971 yılından sonra yazdığı tezde daha çok fonksiyonalist bir yaklaşımla iş yerlerini tarif etmiş.
- İki yıllık araştırma sonunda Marksist literatürü daha fazla okumaya başlamış ve sınıf bilinci gibi konuların önemini fark etmiş.
- Eleştirel düşünce ve birbirini eleştirmenin önemini vurguluyor, özellikle meslektaşlar arasında eleştirel geri dönüşlerin olmasının gerekliliğini belirtiyor.
- 51:33Sosyal Bilimler ve Eleştiri
- 1967-68 yıllarında İowa Üniversitesi'nde doktorasını tamamlamış bir asistan olarak Chicago'da düzenlenen bir toplantıda eleştirmen olarak görev yapmış.
- Amerika'da eleştiri yapmanın farklı kültürlerdeki farklı algılarını anlatıyor.
- Türkiye'de araştırma geleneğinin yok olduğunu ve 1950'lerde çıkarılan üniversite kanununun bu alanın profesyonelleşmesine çalıştığını belirtiyor.
- 54:34Üniversite Sistemi ve Doktora Krizi
- Üniversitelerin doktora programları düzenlemek zorunda kaldığını ancak araştırma yapan ve bilgi üreten kurumlar olarak tanımlanmadığını vurguluyor.
- Üniversitelerin daha çok öğrenci yetiştiren kurumlar olarak görüldüğünü ifade ediyor.
- Akademik kariyerdeki üç temel krizden biri olan "doktora krizi"ni ve asistan kadrosunun bulunmasının zorluğunu anlatıyor.
- 55:20Akademik Sistemin Değişimi
- Eski akademik sisteminde doktora tezlerinin yönetimi yoktu, konuşmacı kendi tezini tamamen kendisi yazmış ve yönlendirme almadığını belirtiyor.
- Doktoradan sonra doçentlik ve profesörlük tezleri gerekiyordu, ancak araştırma yapma ve yayın yapma zorunluluğu yoktu.
- Doğramacılık sistemi, akademik üretkenliği ölçülebilir hale getirerek ve araştırma yapmanın bir faaliyet olarak kabul edilmesini sağladı.
- 56:42Araştırma Değerlendirme Sistemi
- Yeni YÖK sisteminde araştırma değerlendirme komisyonu kurulmuş, ancak bu komisyon araştırmaları sadece İngilizce yayınlanmış makaleler olarak kabul ediyordu.
- Konuşmacı, bazı alanlarda Fransızca ve Almanca biliyor olabilecek insanlar için İngilizce yayın yapmanın zorluğunu ve bazı alanlarda kitapların makalelere göre daha önemli olduğunu belirtiyor.
- Doğramacılık sisteminde akademisyen başına yıllık yayın sayısı ölçülmeye başlanmış ve bu ölçümler akademik başarı olarak kabul edilmiş.
- 59:04Yayın Organlarının Sorunları
- Her kurumun ve fakültenin kendi yayın organı kurulması, bu yayın organlarında genellikle o kurumda çalışanların makaleleri yayınlanıyor.
- Bazı kurumlar indekslere girmek için özel stratejiler geliştirmiş, bu sayede kendi makalelerini kendi yayın organlarında yayınlayıp indekslere girmişler.
- Son zamanlarda bazı kurumların makaleleri hazır ticari olarak hazırlatıp adını kullanarak yayınlatma imkanı olduğu söyleniyor.
- 1:00:25Eleştiri Kültürü
- Türkiye'de eleştiri yapma geleneği zayıf, eleştiri kişiye yapılan bir saygısızlık olarak değerlendiriliyor.
- Akademisyenler birbirlerinin makalelerine eleştirel yaklaşmak yerine "çok güzel yazmışsın" diyerek geçiştiriyorlar.
- Boğaziçi Üniversitesi'nde bir editör, Türk'ten gelen eleştiriye karşı yurt dışında eğitim görmüş akademisyenlerin bile rahatsız olduğunu belirtiyor.
- 1:02:13Yayın Organı İçin Öneriler
- Yayın organı sadece bilgi üniversitesi hocalarının yayın organına dönüşmemeli, aksi takdirde "kendin pişir, kendin ye" tuzağına düşülecek.
- Farklı düşünce camialarından gelen makaleleri dışlamamak ve bilimsel seviyesi tartışmalı olmayan her türlü yayına açık olmak gerekiyor.
- Yayın organlarında eleştirileri ifade eden bir kanal açılmalı ve bu tartışmalar fikir seviyesinde tutulmalı.
- 1:05:09Yeni Dergi Projesi ve Zorluklar
- Yeni bir yayın organı oluşturmak için iki türlü zorluk yaşanıyor: kültürün yarattığı zorluklar ve siyasetin yayına karşı gösterdiği hassasiyetten kaynaklanan zorluklar.
- Dergi, sosyal bilim alanında disiplinler arası bir yayın organı olarak Türkiye'ye kazandırılmak isteniyor.
- Yayın kurulunda ve danışma kurulunda farklı üniversitelerden hocalar yer alıyor ve süreçte zenginleşmesi bekleniyor.
- 1:06:39Aydın Hoca'nın Tanıtımı ve Teşekkür
- Aydın Hoca, "Hakikatin Evini Sular mı Bastı?" başlıklı makale yazmış ve dergi sürecinde destek vermiş.
- Aydın Hoca, naziklik, kapsayıcılık ve demokratiklik kültürünün yaratıcısı olarak tanınıyor.
- Siyaset bilimi doktorası olan Hoca, kültürel incelemeler ilk yüksek lisans programının oluşmasını sağlamış.
- 1:08:36Aydın Hoca'nın Akademik Yolculuğu
- Aydın Hoca, dergi projesi için teşekkür ederek, bu olgunlaşma belirtisinin zamanının geldiğini hissettiğini belirtiyor.
- Üniversiteye gitmeden önce onu iki şey yönlendirmiş: "ölmeden önce daha fazla şey bileyim" merakı ve "altta kalanın canı çıkmasın" ahlakçılık mottosu.
- İktisat ve istatistik mezunu olan Hoca, neoklasik ekonomi eğitiminin kendisini etkilemediğini ve kültür, sosyoloji alanına doğru ilerlediğini anlatıyor.
- 1:14:15Akademik Kariyer ve Değişimler
- Aydın Hoca, doktora imkanı bulduğunda Ankara Siyasal'da farklı bir konuyla çalışmaya başlamış.
- Kariyerinde "altta kalanın canı çık" ısırığı, seçtiği konuları belirlemiş.
- Farklı akademisyenlerden farklı olarak, Hoca değişik konular üzerinden ilerlemiş ve hala öğrenciliği sevdiğini, her yerden öğrenebileceğini belirtiyor.
- 1:17:38Farklı Disiplinlerin İddialarının Hakkını Vermediği İzlenim
- Konuşmacı, neoklasik ekonomi ile başlayarak farklı disiplinlerin iddialarının hakkını vermediğine dair bir izlenim yaşadığını belirtiyor.
- Suadiye'deki bir ev örneği vererek, iktisat kitaplarında yazmayan bir durumun (deprem) meydana gelmesi ve evin bedelinin düştüğünü anlatıyor.
- Sovyetler Birliği'nin çöküşü örneğinde de, analitik bir çözüm tarifi yerine temenni dolu lafların yaygın olduğunu vurguluyor.
- 1:19:30Ekonomik ve Toplumsal Olayların Analizi
- 2008 krizinde, krizi yaratanlar bile işlerin avucundan kaçtığını itiraf etmeye başladığını belirtiyor.
- Türkiye'de Fethullah Gülen olayının derinliğinin ve yaygınlığının farkında olmadığını, bunun toplumsal ve siyasal analizine rastlamadığını söylüyor.
- Demokrasi rejimlerinin şimdilik en iyisi ve hakikate ulaşmanın da şimdilik en iyisi bilim olduğunu düşünmeye devam ettiğini ifade ediyor.
- 1:21:28Epistemolojik Düzeltme İhtiyacı
- Bilimde epistemolojik bir düzeltme ihtiyacı olduğunu düşünüyor ve bu düzeltme sonrası ortaya çıkan hikyenin bilime olan yakınlığını artıracağını belirtiyor.
- Doğa bilimlerinde başlayıp sosyal bilimlere de etkileyen determinizmden çıkıp belirsizlikler dünyasında ilerlediğimizi farkında olmak gerektiğini söylüyor.
- Gözlediğimiz konuyu dönüştüren, gözlediğimiz anda bir özne olmamız itibariyle bir başka epistemolojik noktaya varmış olmak gerektiğini vurguluyor.
- 1:22:55Küreselleşme ve Transdisiplinlik
- Küreselleşmenin tabağımızdan neredeyse yatağımıza kadar etkisi olduğunu ve mevcut bölümlenmişlik içinde bir fil hikayesi gibi bir durumun ortaya çıktığını belirtiyor.
- Farklı disiplinlerin (iktisat, sosyoloji, siyaset) küreselleşmeyi farklı açılardan incelediğini, bu durumun bir aradan kaçtığını söylüyor.
- Bu durumun çözümü için transdisiplinlik, yani disiplinlerin sınırlarında konuşmak değil, birbirleriyle mecz olmak gerektiği vurgusu yapıyor.
- 1:24:37İklim Krizi ve Transdisiplinlik
- İklim krizinin önce doğa bilimlerinin meselesi olarak doğduğunu, sonra insanın doğayı transforme eden bir unsur haline geldiğini belirtiyor.
- İlk dönemdeki incelemelerin ayrı ayrı sorularla ilerlediğini, yağmur bombaları gibi teknolojilerin sorunlar yarattığını anlatıyor.
- İklim krizindeki önerilerin saçma sapan olduğunu, sosyal ve ekolojik olanların iç içe olduğunu vurguluyor.
- 1:28:05Türkiye'deki Üniversite Ortamı
- Türkiye'deki üniversite ortamında eleştiri hikayesinin olmadığını, iki farklı zaaf oluşur halde olduğunu belirtiyor.
- İyi üniversitelerdeki hocaların İngilizce okuduğunu ancak Türkçe yayınları takip etmediğini söylüyor.
- Anadolu üniversitelerinde hızla öğretim üyesi yetiştirilme niyeti içinde İngilizce bilmeyen kuşakların İngilizce okumadığını ve birbirlerine atıfta bulunmadan yazdıklarını vurguluyor.
- 1:30:07Akademik İletişim ve Üniversite Zorlukları
- Akademik çevrelerde, aynı konuda düşünmekte olan kişilerin sayısı çok az olduğu için derinleşmiş literatür bakımından besleyici bir ilişki kurmak zorlaşmaktadır.
- Üniversite, muhafazakar ritüeller ve usullerle yeni icat etme arasında bir denge kurmakta ve bu hem gücümüz hem de zaafımızdır.
- Üniversite, bilgiye ihtiyaç devam ederken, muhafazakarlık ağır basarsa, bilim üretme ve araştırma yapma formları değişebilir.
- 1:37:00Dergi Projesi ve İlk Sayı
- Derginin ilk sayısında siyaset bilimi alanında popülizm üzerine makaleler ve dört değerli hocanın özgün makaleleri bulunmaktadır.
- Dergi internet sayfasından okunabilir olup, Ekim'de basılı halde de yayınlanacaktır.
- Her bir sayı bir tema çerçevesinde olacak ve dosya editörleri olabilir.
- 1:38:39İkinci Sayı Konusu
- İkinci sayı, toplumsal cinsiyet ve şiddet başlığı altında, Gülhasoy, Başaktuğ ve Nazlı Haydari'nin editörlüğünde hazırlanacaktır.
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin şiddeti normalleştirme, sıradanlaştırma ve görünmez kılma potansiyeli yüksek olup, modern devlet tahayyülü cinsiyet eşitsizliğine dayanmaktadır.
- İkinci sayıda İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye yönelik tartışmalardan yola çıkarak, cinsel ve toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı mücadele araçlarını ve dayanışma biçimlerini tarihsel bağlamları içinde tartışmayı hedefliyor.
- 1:43:08Dergi Çağrısı ve Takvim Bilgileri
- Katkıda bulunmak isteyenler için detaylı bilgi Reflektif Dergisi'nin web sitesinde bulunabilir.
- Dergi için dar bir takvimle çalışılacağı belirtilmiş, bu durum makale göndermek isteyen meslektaşları endişelendirmektedir.
- Dergi her yıl Ekim, Şubat ve Haziran gibi sayılara hedefliyor.
- 1:44:21Katkı Daveti ve Diyalog Ortamı
- Katılımcılara ve dinleyenlere teşekkür edildi, farklı sese ve görüşlere yer verilmesinin derginin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacağı vurgulandı.
- Yazarlarla okuyucu arasında diyalog ortamı oluşturulacak ve yazılar tek başına kalıp ölmeyecekler.
- Derginin web sitesi güvenli olmayan bir sorunla karşılaşıldığı belirtilmiş.
- 1:45:54Dergi Projesi Hakkında Düşünceler
- Dergi projesinin riskli olduğunu ve uzun soluklu olması gerektiğini vurguladılar.
- Hakem olarak, eleştiri yazısı olarak her türlü öneri kabul edilecek ve bu birlikte devam edecek bir süreç olacak.
- İkinci sayı editörlüğünü İletişim Fakültesi'nden Nazlı'nın kabul etmesi sevindirici bulunuyor.
- 1:47:07Toplantının Kapanışı
- Toplantı bir saat kırkbeş dakika sürmüş ve öğrencilerin sessiz dinleme zorluğundan dolayı katılımcılara teşekkür edildi.
- UZAN'dan Furkan'ın tüm süreci desteklediği belirtilerek teşekkür edildi.
- Katılımcılara "abone ol" çağrısı yapılarak toplantı sonlandırıldı.