• Buradasın

    Bakış Açısı ve Estetik Üzerine Akademik Bir Söyleşi

    youtube.com/watch?v=-hRIOnQVdgE

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir akademik ortamda gerçekleşen, eğitmenler ve katılımcıların yer aldığı bir söyleşiyi içermektedir. Konuşmacılar arasında bir moderatör ve çeşitli akademisyenler bulunmaktadır.
    • Söyleşi, "bakış açısı" kavramı ve estetik üzerine odaklanmakta, özellikle "başka bir dünyanın zarafeti" kavramını inceliyor. Video, bakış açısının sadece politik değil, ahlaki tartışmalarda da önemini vurgulayarak başlıyor ve estetik kavramının "hissediş" üzerine yoğunlaşıyor. Konuşmacılar, yengeç, kuğular gibi hayvanlar ve Charles Chaplin'in "Modern Zamanlar" filmindeki sakarlık figürü gibi örnekler üzerinden zarafet kavramını tartışıyor.
    • Söyleşide ayrıca yapısalcılık, iletişim, sanat ve doğa arasındaki ilişki, ortaçağ felsefesinde bireylik kavramı ve Duns Scotus'un "bireyleşme ilkesi" gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, modernizm, avangart ve estetik anlayışları, disiplin kurumları, kapitalist mekanizma ve tüketim-üretim ilişkileri gibi toplumsal yapılarla da ilgili görüşlerini paylaşmaktadır.
    00:18Bakış Açısı Kavramının Önemi
    • Bakış açısı kavramının sadece politik değil, aynı zamanda ahlaki meseleleri de içermektedir.
    • Rölativizm tartışmaları felsefe alanında sadece değil, dinlerin ve oluşmuş ahlaki sistemlerin içine de sızmıştır.
    • Rölativizm kavramı üçyüz yıl önce de telaffuz edilmiş olmasına rağmen, hala tüketilmemiş bir kavramdır.
    02:48Bakış Açısı ve Estetik İlişkisi
    • Bakış açısı kavramı medyada işe yarar ancak estetik açısından zengin değildir.
    • Bakış açısının işe yaradığı ve anlamamızda önemli olduğu şeylerden biri zarafet olabilir.
    • Hayvanların (yengeç, kuğular, kedi, leopar, ceylan) yürüyüşlerinde ve hareketlerinde insanlardan çok daha zarif yönleri vardır.
    05:41Dostluk ve Hoşlanma Mekanizması
    • Dostluğun başlangıcında bir hoşlanma ve temas vardır, ancak kendiliğinden güzel olan bir şeyi sevmiyoruz.
    • Dostluk kurduğumuz her şeyde bir başka dünyadanlık, beceriksizlik veya tuhaflık vardır.
    • Acıma değil, beceriksizlik karşısında bir afallama ve dezoriantasyon hissi vardır ve bu bizi şeye çeker.
    08:28Estetik ve Başka Dünyalar
    • Estetik bir duyuma başka dünyalar veya mümkün dünyalar bağlanabilir.
    • Hoşlanmanın başlangıcı bir tür algı afeti olabilir ve bu öteki dünyalara bakışımız açısından ifade edilebilir.
    • Romanlarda kahramanların güçlü olmaktan ziyade beceriksizlik, şanssızlık ve talihsizlik özellikleriyle tasvir edilmesi estetik bir tercihtir.
    14:34Rus Aydınlarının Afallama ve Zarafet Problemi
    • Rus tarihinin arka planında, geri kalmış bir ülkenin aydınlarının Avrupa'ya gidip bilimleri öğrenip getirdiği bir süreç vardır.
    • Aydınlar, ülkenin daha acil çözülmesi gereken problemlerini fark edince afallama ve yapamama durumuna düşerler.
    • 19. yüzyıl Rusyası, zarafet formülüyle tanımlanabilir; bu kültür dünyası içinde edebi ve müzikal bir jenerasyon gelişmiştir.
    16:48Zarafet Kavramı
    • Zarafet politelik veya nazik davranma değil, büyük bir hantallığın içerisinde bile atfedilebilen bir özellik olarak tanımlanabilir.
    • Meleklerin tek özellikleri olarak atfedilen zarafet, ortaçağ teolojisinde meleklerin cinsiyetsiz tasvir edilmesine yol açmıştır.
    • Antik Yunan'da hermafrodit (çift cinsiyetli) varlıklar, tanrılarla insanları birbirine bağlayan bir kuşak olarak görülürken, ortaçağda sakatlık ve cinsiyetsizlik canavar çağrıştırmaktadır.
    21:17Tanrıların Zarafeti
    • Antik Yunan mitolojisinde tanrıların bedeni ışıltılıdır, bazen güzeldir ve sürekli kılık değiştirebilir.
    • Tanrıların maskesiz olması düşünülemez, her zaman bir ışıltısı vardır ki onun tanrı olduğu ve başka bir dünyanın zarafetine sahip olduğu anlaşılır.
    • Efsanelerde tanrılar farklı kılıklarda görünürler ancak aksine bir ışıltısı, sürati ve insandan farklı bir çizgisi vardır.
    24:28Modern Estetik ve Avangart
    • Modernist estetikle avangart estetik arasındaki farklar tartışılabilir, ancak bu konuşmanın temel konusu değildir.
    • Avangart sanatta kusurlu olanın estetizasyonundan çok daha ötede bir tür zarafet vardır.
    • Avangart sanatçıları için estetik bir kaygı değil, modernizm bittiği için artık sanatçının derdi değildir.
    28:41Güzel ve Zarafet
    • Yunanlılar için güzel olanın tanrı'nın bir maskesi olduğu düşüncesini engellememiştir.
    • Güzelin çekiciliği ile görülmesi arasında bir ayrım vardır, kişinin maskeli görünmesi o kadar önemli değildir.
    • "Gratia" sözcüğü, kendini bedava açmış ve bedava gösteren bir varlığın özel bir güzelliği veya mefhumunu ifade eder.
    32:03Estetik ve Zerofet Kavramları
    • Estetik, felsefi bir problem olarak değil, basitçe bir tür sansasyon veya hissediş olarak tanımlanabilir.
    • Estetik kelimesinin kökeni Yunanca'da "aster" (hissediş) olarak başlamıştır.
    • Zerofet, acımadan ve kusurlu olmaktan uzak durmaya çalışmak anlamına gelir.
    33:44Afallama ve Zerofet
    • Zerofet, bir şeyle karşılaştığımızda afallamamız ve bu afallamanın içinde yer almasıdır.
    • Televizyon, afallamayı değerden düşüren bir abartı haline dönüştürerek etkisizleştirmeye çalışabilir.
    • Tartışmalarda tartışma etiğinden ziyade daha çok anlayışa ihtiyaç vardır.
    36:10Güçsüzlük ve Zerofet İlişkisi
    • Güçlü, kendi varoluşunu ve içini doldurabilen bir varlıktır.
    • Gerçek bir güçsüzlük, yengeç gibi kendi doğasıyla uyumlu bir varlığın dışavurumu değildir.
    • Yengeç gibi güçsüz görünen varlıklar, insanlarda tuhaf bir sempati etkisi uyandırabilir.
    39:49Modern Zamanlar Filmi ve Sakarlık
    • Modern Zamanlar filmindeki sakarlık, bir tür işçi ve tüketici rolünü üstlenen bir karakterdir.
    • Film, kapitalist ve endüstriyel mekanizmanın kurduğu dünyanın içerisine düşen bir bedenin mimetizmini gösterir.
    • Film, tüketim olanağı ve üretim mecburiyeti arasındaki bağlantıyı birleştirerek tek bir insanın başına gelebilecek bir olay haline getirir.
    45:31Mim ve Modern Zamanlar
    • Charles Chaplin'in Modern Zamanlar filmi, pozlar sanatından farklı bir mimetizm tarzı sunar.
    • Filmde kent kesitleri ve yaşamdan kesitler alınarak bir mimetizm oluşturulur.
    • Yapısalcılık modernizm olarak rafa kaldırılırken, etik meselesi bir iletişim ve anlaşma problemine dönüşür.
    48:10İletişimsizlik Modelleri ve Göstergeler
    • İletişimsizlik modelleri, semiyotik modellerin bir parçası olarak ele alınabilir ve iletişim kavramına doğrudan başvurmayan farklı semiyotik modeller önerilebilir.
    • Kuşların ötme davranışları, bir iletişim modeli olarak incelenebilir; bir kuşun arazisine giren başka bir kuşla karşılaştığında, belirli bir uzaklıkta dallara konarak ötmeye başlarlar.
    • Bu ötme bir soru-cevap veya tartışma şeklinde ilerlemez, sadece bir tür sürekli varyasyondur ve birbirlerini anlama meselesi içermez.
    50:52Varyasyon ve Sanat
    • Varyasyon gücü, ötüş içindeki sesleri dolaştırma kabiliyeti ve bu kudretin özel bir etkisi olduğu anlaşılır.
    • Varyasyon, müzik ve şiirde temadan önce gelen bir unsurdur; müzikte temadan sonra çeşitleme yapılır, ancak müzik yapan aslında varyasyon yapan kişidir.
    • Kabile toplumlarında da ritim ve varyasyonun ifade edici kılınması programı üzerinden bir şeyler yapılmıştır.
    53:19İnsan ve Doğa Arasındaki Gecikme
    • İnsanın tarihi, doğaya göre bir gecikme halidir; insanlar evrim içerisinde daha sonra ortaya çıkmışlardır.
    • Hayvanların geçmiş derdi yoktur çünkü gecikmemişlerdir, sadece şu anda yaşam alanlarında varlar.
    • İnsanlar sanata geç başlamışlardır, bu da insan türündeki sanat alanında doğaya göre bir gecikmişlik sezilmesine neden olmuştur.
    55:38Sanatın Tarihi ve Manzara
    • Sanatın doğal bir icraat değil, doğrudan doğruya bir üretim olduğu düşüncesine kapitalizmin doğuşundan beri sahip olabiliyoruz.
    • Yunanlarda sanat ritüel bir işlevi vardı; örneğin şiir geçmiş ataların nasıl yaşadıklarını anlatmakla görevliydi.
    • Manzara resmi Batı'da çok geç başlamıştır, 17. yüzyılda icat edilmiştir; Çin'de ise manzara çok önemli bir konu olmasına rağmen farklı bir rejime ve işlevselliğe sahiptir.
    57:42Ortaçağ Felsefesinde Birey Mefhumu
    • Doğu metinlerini okuyan, ilk okuyanlardan ve realist düşünürlerden olan kişi, nominalistlerle tartışması içine girmiş ve kollastik felsefe içinde kurmuş.
    • Doğu literatüründe manzara betimlemesi ön plana çıkar ve birey mefhumu etrafında düşünmek zorunda kalınır.
    • Birey kavramı, insan, alet gibi bireysel varlıkların yanı sıra, manzara resmi veya şiir terennümü gibi bileşik varlıklar için de kullanılır.
    59:34Duns Scotus'un Birey Anlayışı
    • Duns Scotus, ortaçağ realizmin kurucusu olarak Batı felsefesinde ilk kez, manzara gibi farklı şeylerin bir araya gelmesiyle oluşan birey kavramını oluşturmuştur.
    • Bu birey, sayılabilecek, oranlanabilecek, karmaşık olabilen ancak "şey" olmayan, farklı ve uzak şeylerin bir araya gelmesiyle oluşan bir olaydır.
    • Duns Scotus'un bu kavramı için kullandığı sözcük "hylomorphism" gibidir.
    1:02:39Bireyleşme İlkesi
    • Bireyleşme ilkesi, ortaçağ düşüncesi için ilkelerden biridir ve farklı düzeylere ve biçimlere uyarlanmıştır.
    • Gerçekçilik açısından bireyleşme ilkesi, var olanı birey olarak var eden bir ilkedir.
    • Biçimsel olarak bireyleşme ilkesi, gerçekte var olmayan ama biçimsel olarak var olan bir kavramı birey olarak var eder.
    1:04:16Manzara ve Bireylik
    • Manzara, güneş batarken bulutun örtmesi gibi farklı ilkeleri olan şeylerin, kendi ilkeleriyle tanımlanamayacak başka bir bireylik ilkesi içinde bir araya gelmesidir.
    • Manzara bir bireydir, ancak bir parça olarak görülebilir.
    • Roman da bir bireydir ancak anlatılan bir birey, naratif bir bireydir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor