Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Hrant Vakfı'ndan Mehmet'in, uzun yıllar azınlıklar ve azınlık hakları üzerine çalışmalar yürüten tarihçi ve siyaset bilimci Sami Gönül ile yaptığı bir röportajdır. Ayrıca Strazburg Üniversitesi'nde Türkiye Tütleri bölümünü yöneten bir akademisyen de konuşmacılar arasında yer almaktadır.
- Röportajda azınlık kavramının tanımı, hukuki ve sosyolojik boyutları, tarihsel gelişimi ve farklı dönemlerdeki yorumları ele alınmaktadır. Konuşmacılar, azınlık kavramının sosyolojide üç kriter ve hukukta iki kriter üzerinden açıklanmasını, 20. yüzyılın üç farklı döneminde (iki dünya savaşı arası, Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler dönemleri) nasıl değiştiğini ve "yeni azınlıklar" kavramının farklı yorumlarını inceliyorlar.
- Video ayrıca azınlık haklarının negatif ve pozitif haklar olarak sınıflandırılması, azınlık kimliğinin birey, grup, zor grup, kurum ve devlet tarafından nasıl belirlendiği ve Lozan Antlaşması'nın azınlık kavramını nasıl tanımladığı gibi konuları da kapsamaktadır. Türkiye'nin azınlık metinlerine yaklaşımı ve Fransa'nın azınlık kavramına yaklaşımı da ele alınan konular arasındadır.
- 00:28Azınlık Kavramının Tanımı
- Azınlık kavramının tanımı zor bir mesele olup, evrensel olarak kabul edilmiş bir tanım yoktur ve farklı disiplinler aynı tanımları kullanmamaktadır.
- Sosyolojide azınlık olarak kabul edilmek için üç kriter vardır: farklı olmak, farklılığın bilincinde olmak ve başat olmamak.
- Hukukta 1992'den itibaren Birleşmiş Milletler'in azınlıkları koruma beyannamesi ve Avrupa Konseyi'nin metinleri kriter olarak öne sürmüştür.
- 03:46Azınlık Kavramının Tarihsel Gelişimi
- Azınlık kavramının ortaya çıkması çoğunluk kavramıyla başlamıştır ve ulus-devlet inşalarıyla başlayan bir süreçtir.
- Ulus-devletlerin özünde 18. yüzyılın sonundan itibaren homojenleştirme ve aynılaşma süreci vardır.
- Azınlık kavramı 19. yüzyıl boyunca hukuki ve siyasi olarak inşa edilmiş, Osmanlı İmparatorluğu'nda "ekaliyet" kelimesi kullanılmıştır.
- 05:29Azınlık Kavramının Gelişimi
- 1920-1945 arasında yapılan Milletler Cemiyeti anlaşmalarında azınlıklara bir çerçeve çizilmiş, bu ilk azınlık rejimi olarak kabul edilebilir.
- Lozan Antlaşması da bu sistemin bir parçasıdır.
- 20. yüzyıl üç bölüme ayrılır: Birinci Dünya Savaşı arası, Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler dönemleri, 1992 ve sonrası.
- 06:11Azınlık Kavramının Tarihsel Gelişimi
- 1920-1945 arasında Milletler Cemiyeti çerçevesinde 13 azınlık metni imzalandı, bu metinler ikili, çoklu anlaşmalar veya tekli beyannameler şeklindeydi.
- Azınlık kavramının amacı çoğunluğu korumaktı ve en iyi sistem olarak homojen ulus devlet sistemi savunuluyordu.
- İkinci Dünya Savaşı sonrası azınlık kavramı korkulan ve kullanılmayan bir kavram haline geldi, 1945-1992 arasında bireysel insan haklarına vurgu yapıldı.
- 07:58Azınlık Kavramının Dönüşümü
- 1992'den itibaren azınlık şiddetleri ve savaşları ortaya çıkınca Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve AGİT azınlık kavramını tekrar ortaya çıkarmak zorunda kaldı.
- Üçüncü dönemde (bugünkü dönemde) azınlıklara artık hak verilmiyor, azınlığa ait bireylere verilen haklar kolektif olarak kullanılabiliyor veya kullanılmıyor.
- Rasiyal kriter ortadan kaldırıldı, özellikle Avrupa'da bu kriter tamamen tabu bir kelime haline geldi.
- 09:14Azınlık Kavramının Türleri
- Üçüncü dönemde kullanılan kavramlar dinsel azınlıklar, dilsel azınlıklar ve ulusal azınlıklar olup, ulusal azınlıklar konusu çetrefilli bir konu.
- Bazı ülkeler bir azınlığın ulusal azınlık olabilmesi için başka bir yerde bir ulus devlet kurmuş olması gerektiğini savunurken, diğerleri yaşadığı ülkenin vatandaşlığına sahip olan insanları betimler.
- Etnik azınlıklar kavramı az kullanılmaya başlanan bir kavram olup, etnik grubun ne olduğunu anlamlandırmak kolay değil.
- 10:46Azınlık Kavramının Ulusal Hukukta Tanımlanması
- Ulusal hukukta azınlık kavramını tanımlama üzerine bir çalışma yapılmadı, yapmaktan vazgeçildi.
- Avrupa Konseyi'nin çerçeve sözleşmesinin pilotaj komitesi, azınlığı çok iyi tanımlamanın devletlere "benim ülkemde azınlık yok" deme hakkını bahşetmiş olacağını düşünerek tanımlamayı reddetti.
- Türkiye ve Fransa çerçeve sözleşmeyi ve azınlık dilleri şartını imzaladı ancak onamadı, Fransa'da hala azınlık kavramı korkulan bir kavram.
- 12:43Azınlık Hakları ve Devlet Rolü
- Birleşmiş Milletler ile görevlendirilen Francisco Kapati'nin raporu, İCCP'ın 27. maddesine yansıdı ve azınlık olmayan ülkelerde devletin azınlıkların kendi dillerinden ve dinlerinden faydalanmalarına engel olmayacağını belirtiyor.
- Azınlık haklarının %90'ı negatif haklardır, yani devletin engel olmaması ve serbestlik sağlama anlamına gelir.
- Pozitif haklar konusunda hukukçular ve siyasetçiler arasında tartışma vardır; bazıları azınlığın ismen zikredilmesinin pozitif hak olduğunu, diğerleri ise sadece eşitliği sağlamak için verilen bir hak olduğunu savunur.
- 14:53Azınlık Tanımı ve Karar Verme Süreci
- Azınlık tanımı birey, grup, devlet ve uluslararası örgütler tarafından verilebilir.
- Birey bazen azınlığa ait olmak için karar verirken, bazen de farklı kararlar verebilir.
- Grubun kendisi karar veremez, bunun yerine "antropenör grup" (din adamları, dernek liderleri, politikacılar) azınlığa kim olduğunu söyleyen bir rol oynar.
- 16:39Azınlık Tanımında Devlet ve Uluslararası Örgütlerin Rolü
- Bir hak talep edebilmek için bir kurum olmalı ve o kurumla devletin bir ilişkisi olmalı.
- Devletin tanıması hala aktör olarak geçerli olup, uluslararası örgütler de baskı yapar.
- Avrupa Konseyi metin yapıp imzalatmaya yönelik baskılar yaparken, AGİT gibi kurumlar sivil toplum örgütleri ile toplantılar yaparak alttan iyileştirme politikaları geliştirir.
- 17:41Vatandaşlık ve Azınlık İlişkisi
- Hukuki olarak uluslararası hukukta azınlık, yaşadığı ülkenin vatandaşı olan kişilerdir.
- Sosyolojik olarak vatandaş olmaları dinamiktir ve azınlık dinamikleri içerisinde olabilir.
- Haymatloslar, vatansızlar, göçmenler, mülteciler ve iltica talebinde bulunanlar gibi gruplar vatandaş olmayabilir.
- 19:31Azınlığın Oluşumu ve Değişimi
- Azınlık doğada yoktur, kendiliğinden doğmaz; bir grup azınlık olmaya mahkum değildir.
- Çoğunluk kendini inşa ederken kendi içinde azınlığı da inşa eder çünkü yakın başkalık her zaman uzak başkalıktan daha keskindir.
- Bazı durumlarda azınlıklar özerkliğini ve teritoryal haklarını kazanmış olabilir, bu durumda artık azınlık olarak görülmezler.
- 21:45Azınlığın Ortaya Çıkışı
- Azınlık, herhangi bir grubun kendini dominant hissettiği anda ortaya çıkar.
- Bir grubun toprak parçasında hak talep etmesi için o toprak parçasında hak talep edemeyen insanların olması gerekir.
- Çoğunluğun azınlığa ihtiyacı vardır ve azınlık orada olduğu sürece çoğunluğun kendine güven verir.
- 23:09Yeni Azınlık Kavramı
- Azınlık kavramı, hareketlilikte yeni bir anlam kazanıyor ve "yeni azınlıklar" kavramı birçok meslektaş tarafından farklı anlamlarda kullanılıyor.
- Yeni azınlık kavramı, sınır değişiminden doğan azınlıklar, Avrupa'daki yeni dinsel azınlıklar, toplumsal cinsiyet olarak algılanan LGBT ve feminist hareketler gibi farklı anlamlarda kullanılıyor.
- Konuşmacı, yeni azınlık kavramını göçmen olmayıp yaşadığı ülkede doğup büyüyen, sosyalleşen ve eğitim alan ancak çoğunluk tarafından göç hikayesine hapsedilen ikinci, üçüncü nesil gruplar için kullanıyor.
- 25:17Yeni Azınlık Örneği
- Konuşmacı, Fransa'nın Strazburg kentindeki Strazburg Üniversitesi'nde Türkiye Tütleri bölümünü yönetiyor ve bu bölümde 100-200 öğrenci var.
- Bu öğrencilerin 100'ü Fransa'da doğmuş, büyümüş, sosyalleşmiş ve eğitim görmüş fakat Türkiye kökenli anne, baba, dede, ninelerin torunları veya çocukları.
- Bu öğrenciler Türkiye'ye dönmekten bahsediyorlar, halbuki ilk defa gidecekler ve evlerinin hem Fransa hem de Türkiye olduğunu düşünüyorlar.
- 26:12Yeni Azınlık Kavramının Tarihsel Gelişimi
- Edinburgh Deklerasyonu ile 2004 senesinde AGİT'in yaptığı Aimburg'da dekorasyonda yeni azınlık kavramı uluslararası literatüre girdi.
- Edinburgh Deklerasyonu bir beyanname olup hiçbir hukuki gücü yoktur.
- Türkiye'deki Suriyeli göçmenler henüz bir azınlık değiller fakat azınlıklaşma sürecinde olup, 2013'ten beri Türkiye'de doğmuş ve eğitim görmeye başlayan nesil 10-40 sene sonra azınlıklaşma sürecine girecektir.
- 27:52Lozan Antlaşması ve Azınlık Kavramı
- Lozan Antlaşması'nda Rum, Ermeni, Yahudi kelimeleri asla geçmez, sadece hak grupları tanımlanır.
- Lozan Antlaşması, Türkiye'de yaşayan herkese, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, gayrimüslim vatandaşlara ve anadili Türkçe olmayan vatandaşlara haklar tanır.
- Lozan Antlaşması'nda İstanbul kelimesi de geçmez, teritorel haklar değil, Türkiye'nin her yerindeki her insana hak tanıyan bir antlaşmadır.
- 29:20Azınlık Kavramının Geleceği
- Suriye kökenliler 40 sene sonra azınlıklaştıklarında Lozan Antlaşması'nın çerçevesine girebilirler, hukuki ve teknik bir sakınca yoktur.
- Bu durum Kürtler, Lazlar, Süryaniler, Kelleler, Yezililer için de geçerlidir.
- Azınlık hallerinin bir bölümünün sonuna gelindiği belirtiliyor.