Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Mehmet Kentel moderatörlüğünde gerçekleşen bir akademik panel sohbetidir. Katılımcılar arasında Zeynep Çelik (kitabın yazarı), Özen Nergis Roka, Selim Sırrı Kuru, Mehmet Fatih Uslu ve diğer akademisyenler bulunmaktadır.
- Söyleşi, Koç Üniversitesi Yayınları'ndan çıkan "Avrupa Şarkı Bilmez" kitabını ele almaktadır. Kitap, 19. yüzyıl sonundan 1930'lara kadar Osmanlı'da oryantalizm karşıtı söyleminin örneklerini içermektedir. Sohbet, kitabın içeriği, Osmanlı'da Avrupa temsillerinin gelişimi, oryantalizm eleştirisi ve karşı oryantalizm kavramları üzerine odaklanmaktadır.
- Panelde Osmanlı edebiyatındaki Avrupa temsilleri, Osmanlı'nın Avrupa'ya bakış açısı, seyahatnameler, İstanbul'un modernleşme süreci ve karşılaştırmalı kültürel tarih yöntemleri gibi konular tartışılmaktadır. Ayrıca, kitabın İngilizce olarak da yayınlanacağı ve lise öğrencileri için Ömer Seyfettin'in "Gizli Mabede" yazısının okutulması önerildiği belirtilmektedir.
- ANAMET Konuşmaları Tanıtımı
- ANAMET konuşmalarının ikincisi için bir araya gelinmiş ve bu konuşmanın odak noktası Zeynep Çelik'in "Avrupa Şarkı Bilmez" kitabına olacak.
- Konuşmacılar arasında Zeynep Çelik (New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nde Distinguis Amerita Profesör ve Kolombiya Üniversitesi'nde yarı zamanlı tarih profesörü), Özen Nergis Doç. Roka, Selim Sırrı Kuru ve Mehmet Fatih Uslu bulunuyor.
- Konuşmanın moderatörlüğünü İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nde Araştırma Projeleri Yöneticisi Mehmet Kentel yapacak.
- 02:15Konuşmanın Akışı ve Önemi
- Konuşmada önce panelistler kitabın farklı noktalarını kendi uzmanlık pencerelerinden ele alacaklar, ardından soru-cevap kısmı olacak.
- Dinleyiciler etkinlik sırasında sorularını yazabilirler ve etkinliğin kaydedildiği belirtiliyor.
- Mehmet Kentel, Edward Said'in "Şarkiyatçılık" kitabının İngilizce'de yayınlanmasının üzerinden kırk, Türkçe'deki ilk çevirisinin üzerinden ise otuz seneden fazla zaman geçtiğini belirtiyor.
- 04:01Zeynep Çelik'in Kitabının Önemi
- Zeynep Çelik'in 1980'lerden bu yana yaptığı öncü çalışmalar, coğrafyanın tarih yazımını ve İslam şehri gibi özcü kavramları egemenliğinden çıkarmakta önemli rol oynamış.
- Kitap, Said sonrası yazının önemli örneklerini verdikten sonra oryantalizme karşı geliştirilen eleştirel söylemlerin Said öncesi dönemine gidiyor.
- Kitapta Namık Kemal, Ebuzziya Tevfik, Tevfik Fikret, Celal Esad, Ahmet Mithat, Fatma Aliye, Halide Edip, Nazım Hikmet, Ömer Seyfettin gibi yazarların metinleri, oryantalizm karşıtı söyleminin 19. yüzyıl sonundan 1930'lara kadar aktif olduğunu gösteriyor.
- 05:33Kitabın İçeriği ve Zeynep Çelik'in Projeye Katkısı
- Kitap, oryantalist eleştirinin coğrafi ve tarihsel alanını genişleterek bu karşı söylemin Türk cihazındaki farklı patikalarını gün ışığına çıkarıyor.
- Mehmet Kentel, Said'in "Oryantalizm" kitabının ilk baskısının kapağında kullanılan Jean-Leon Gerome'un "Yılan Oynatıcısı" resminin, oryantalist görsel kültürü simgelediğini belirtiyor.
- Zeynep Çelik, projenin başlangıcını Said'in kitabının 1978-1979 yıllarına kadar gittiğini ve kendisinin öğrencilik yıllarında Türkçede şarkiyatçılığa karşı yazılmış yazıları toplamaya başladığını anlatıyor.
- 10:31Kitabın Amacı ve İçeriği
- Kitabın temel amacı doğunun sesini duyurmak ve Said'in kitabına verilen "doğru sesin hiç olmadığı" eleştirisine yanıt vermek.
- Toplanan metinler sadece şarkiyatçılığa karşı bir duruş değil, farklı konular ve kaygıları da içermektedir.
- Bu söylemin merkezinde şarkiyatçılığa karşı bir duruş var, ancak toplanan metinler sadece bununla ilgili değil, başka konular ve kaygılar da içeriyor.
- 11:33"Avrupa Şarkı Bilmez" Kitabının Önemi
- "Avrupa Şarkı Bilmez" kitabı, Türkiye'nin entelektüel tarihine önemli bir katkı sunuyor ve aynı zamanda dünya entelektüel tarihi içinde de bir anlam taşıyor.
- Eski merkez kavramı artık geçerliliğini yitirmiş, merkezler hızlı değişiyor ve hatta ortadan kalkıyor, bu nedenle Namık Kemal, Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim'in yaşadığı Batı ile günümüzdeki Batı arasında farklar var.
- Kitabın İngilizce olarak yayınlanmasının amacı, küreselleşme sürecinde farklı sesleri dinlemek ve bu yazarları Batı'da ciddiye alması sağlamaktır.
- 13:04Kitabın Açık Uçlu Yapısı
- Kitap henüz tamamlanmamış ve açık uçlu bir yapıya sahip, tüm oryantalizmle ilgili metinlerin dahil edilememiştir.
- Gelecekte farklı dillerden ve farklı coğrafyalardan gelen metinlerle proje devam etmeyi umuyorlar.
- 15:01Osmanlı Edebiyatında Batı Temsilleri
- Selim Kuru, "Avrupa Şarkı Bilmez" kitabının çok sesli olduğunu ve her yazının farklı düşünceler ve ilgileri yansıttığını belirtiyor.
- Erken Osmanlı döneminde Batı'ya bakış şekli tarih ve sanat tarihçileri tarafından sorgulanmış olsa da, edebiyat eserlerindeki Batı temsilleri konusu pek ele alınmamıştır.
- Osmanlı'da Batı'ya karşı merakın olmadığı iddiası, aslında Batı'ya olan ilginin daha çok tarihi kaynaklara dayanan, deneyime dayanmayan bir ilgi olduğu sonucuna varılabilir.
- 18:38Osmanlı Edebiyatında Batı Karakterleri
- Mesnevi olarak Batı'nın edebiyat karakteri olarak ortaya çıktığı eserler bulunmaktadır.
- 17. yüzyıl alimi ve edebiyatçısı İzzetî'nin yazdığı "Heft Han" adlı mesnevide, yedi arkadaş birbirlerine hikaye anlatarak bir arkadaşı tedavi etmeye çalışıyor.
- "Haf Town" mesnevi'sinde, İngiltere'den gelen Sir John ve Cano adlı karakterler İstanbul'dan Mısır'a giderken fırtınaya tutulup Osmanlı köleleri oluyorlar ve hikaye mutlu bir sonla bitiyor.
- 21:42Osmanlı Edebiyatında Avrupa Temsilleri
- "Mesnevi" adlı eser, 1600'lerde yazılmış olup 1720'lerde beş-altı resimli nüshaları üretilmiştir.
- Eserin son hikayesi "Tayyip ve Tahir" adlı bir hikaye olup, İstanbul'da geçmektedir.
- Hefton'daki diğer hikayeler Doğu memleketlerinde (Çin, Hindistan, Bağdat, Şam) geçerken, son hikaye bir Avrupa şehrinde geçmektedir.
- 23:3918. Yüzyılda Avrupa Temsilleri
- 1792 tarihli bir yazmada Enderunlu Fazıl, saray mezunu bir Arap kökenli kişi olarak dünyadaki güzel insanların bir listesini yapıyor.
- Otuz dört milletin içinde sadece yedi'si Avrupalı olarak veriliyor, diğerleri doğulu olup Avrupa kısımları çok kısa.
- Yazmada İngiliz centilmeni ve hanımı gibi Avrupa temsilleri resmedilmiş, ancak metinde Avrupa hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır.
- 26:07Fazıl'ın İklim Teorisi ve İstanbul'un Konumu
- Fazıl'ın eserinde dünyanın önce üçte üçte biri kısımda değerlendirildiği (Afrika, Asya, Avrupa) ancak yeni dünya ortaya çıktığında dörtte dörtte biri kısımda değerlendirildiği belirtiliyor.
- Fazıl, İstanbul'un Avrupa'nın merkezi olduğu iddiasında bulunuyor.
- Bu iddia, Selim III dönemi (1792) ve reformlar döneminde, Avrupa ile sıkı ilişkileri olan bir saray çıkışlı yazarın kaleminden çıkmıştır.
- 27:42Osmanlı Kimliği ve Avrupa Görüşü
- "Avrupa Şarkı Bilmez" kitabının adından yola çıkarak Osmanlı'nın kimliği ve Avrupa görüşü incelenmiştir.
- Erken dönemde Osmanlı kimliği yoktu, sadece bir ailenin adıydı ve Türklük sadece tebaanın bir kısmını adlandırıyordu.
- Osmanlı, doğunun batısı olarak daha çok doğuyla rekabet içindeydi ve Avrupa ile sıkı ilişkileri olmasına rağmen, Avrupa'yı ihmal edilmiş bir kıta olarak görmüyordu.
- 30:02Oryantalizm Eleştirisi ve Zeynep Hoca'nın Çalışması
- Konuşmacı, kitabın ele almadığı Türkçe olmayan yazılardaki oryantalizm tartışmalarına değinecek ve Avrupa'nın Şark'ı bilme, temsil etme ve zamanda dondurma biçimlerine Osmanlı'nın Müslüman entelektüellerinden veya Türkçe yazan entelektüellerinden itiraz gelmiş olabileceğini belirtiyor.
- Zeynep Hoca'nın derlemesinin içeriğinin genel yapısını özetleyerek, bu yapının ima ettiği diğer söylemleri de değerlendirmek istiyor.
- Kitabın çok zihin tahrik edici ve heyecan verici bir çalışma olduğu, dinleyenlere okumalarını tavsiye ettiği belirtiliyor.
- 31:46Oryantalizm Eleştirisi ve Öfke Söylemi
- Oryantalist muhayyile, Şark'ı nesneleştirmek ve metinselleştirmek meselesini eleştiriyor; Şark'ın hakikatini ve otantisitesini umursamadan, kendi yarattığı imge üzerinde sabitleyerek anlamaya çalışmanın politik sonuçları olduğunu vurguluyor.
- Zeynep Hoca'nın çalışmasında, oryantalizme karşı çıkan Osmanlı'nın son döneminde ortaya çıkan ve Cumhuriyet'in erken yıllarında devam eden bir eleştirel söylem ele alınıyor.
- Bu eleştirel söylemde öfke, umursamama ve hakikati umursamama duyguları bir arada bulunuyor ve bu hisleri yaratan pek çok farklı açıdan metinler derleniyor.
- 33:31Eleştirel Söylemin Kimlik Oluşturma Özü
- Eleştirel söylemin paydaşı olmak bir kimlik yaratıyor mu sorusu ortada; Zeynep Hoca'nın çalışmasında bu iddianın abartılı olduğu ve kimlik tartışmasının başka bir tartışma olduğu vurgulanıyor.
- Eleştirel söylemin bir sürekliliği var ve bu süreklilik Osmanlı'dan erken Cumhuriyet'e bağlanıyor, iki farklı bakış açısına sahip dönemler arasında ciddi bir süreklilik olduğu belirtiliyor.
- Eleştirel söylem ve öfke bağlamında reddiye ve müdafaa hattının kurulduğu, entelektüellerin kendilerini bir tür savunma hattında buldukları ve bu hattın içinde geçmişlerinden bağımsız olarak konumlandıkları görülüyor.
- 35:16Kimlik Oluşturma ve Müdafaanın Ontolojisi
- Eleştirel söylemin kimlik oluşturacak kadar derin bir şey olmadığı, ancak müdafaa hattının zemini hakkında düşünmek gerekiyor.
- Eleştirel söylemin zeminini anlamak için kardeş söylemlerle birlikte okunması ve farklı unsurlara bakarak kitabın zeminin zenginleştirilmesi öneriliyor.
- Savunma hattının önemli bir vurgusu İslam ve millilik olup, bu vurguların değer yargıları kümesini oluşturduğu belirtiliyor.
- 36:41Ermeni Entelektüellerinin Eleştirel Söylemi
- Konuşmacı, Ermeni edebiyatı ve metinlerini çalıştığı için bu alanda da benzer eleştirel söylemlerin olduğunu belirtiyor.
- 19. yüzyılda Ermeni entelektüellerinin misyonerlikle karşılaşma maceralarında da benzer bir eleştirel söylem ve öfke olduğunu gösteriyor.
- Örneğin, 1880'li yıllarda Harput'ta öğretmen Tılgatinsi'nin metinlerinde, Amerikalı misyonerlerin onları kendi hayal ettikleri imgeye benzetme çabasına karşı yükselen öfke görülebiliyor.
- Misyonerlerin Ermeni kadınların kıyafetlerini değiştirmeye çalışması, özellikle başörtülerini çıkarmalarına karşı yoğun bir öfke yaratmış.
- 39:14Zübbelik Söylemi ve Batı-Doğu İlişkisi
- Zübbelik söylemi, edebiyat alanında özellikle Osmanlı romanlarında merkezi motiflerden biri olarak görülüyor ve zübbelik öfkesi duygusal tiplerden biridir.
- Zübbe, Batı'nın hakikatini dert etmeden arzu peşine takılan ve trajik çöküşler yaşayan bir kişiyi ifade eder.
- Bu zübbelik söylemi, Ermeni harfi Türkçe romanda da (Vartanpaşa'nın Akabi Hikayesi, Misak Cochina'nın Mezarında Bir İzdivac, Hagop Baronia'nın Kibarlığın Zararları) yoğun bir şekilde görülmektedir.
- 41:32Eleştirel Söylemin Temelindeki Duygusal Yüklü Çabalar
- Hristiyan ya da Müslüman Doğu entellektüellerini birleştiren, sınır koruma ve müdafaa çabasının ortak bir yönü vardır.
- Namık Kemal ve Fatma Aliye gibi metodik ve kavramsal olarak derin metinler yazan yazarlar olsa da, temel meselenin kavramsal kavrayıştan çok reaktif ve refleksif sınır koruma çabası olduğu düşünülmektedir.
- Eleştirel söylemin duygu yükünün bütünsel yükünden daha kuvvetli olduğu iddia edilmektedir.
- 42:53Farklı Perspektifler ve Politik İmalar
- Eleştirel söylemin politik imalarını ayrıştırarak farklı perspektiflerden bakmak için stratejiler geliştirilebilir.
- Nazim Hikmet'in anti-emperyalist perspektifi ile İsmail Hakkı'nın daha ulusalcı ve Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanmış perspektifi, aynı eleştirel söyleme odaklandıkları halde farklı yönler göstermektedir.
- Dışarıdan gelen saldırının sınırı nerede koyacağımız meselesi hala kültürel ve politik hayatımızda canlı bir motif olarak devam etmektedir.
- 48:26Eleştirel Söylemin Yöntemsel Boyutu
- Eleştirel söylemin daha çok duyguya dayalı ve reaktif olduğu düşünülebilir, ancak karşı çıktıkları bir yöntem vardır.
- Yazarlar, Batılıların kullandığı mantıksız ve hastalıklı bir yöntemle karşı çıkmaktadır.
- Arşive dayalı araştırma ihtiyacı, bu eleştirel söylemin temelinde yer almaktadır; Batılı araştırmacıların Türkçe bilmedikleri ve sınırlı bilgiyle analiz yaptıkları eleştirilmektedir.
- 52:00Kitabın Savunma Karakteri
- Kitap, Batı'nın yöntemlerine karşı bir savunma niteliğinde olup, İsmail Hakkı ve Söyley Ünver'in metodolojik çalışmaları önemlidir.
- Kitap, kendi kuramsal geleneğimizi öğrenmemiz açısından önemli bir savunma niteliğindedir.
- Batı'nın kültürel hegemonyası büyüdükçe, Doğu Avrupa ve Ortadoğu'daki entelektüeller kendilerini tanımlama ihtiyacı yaşamıştır.
- 54:24Karşılaştırmalı Kültürel Tarih Yöntemi
- Karşılaştırmalı kültürel tarihi için bu tür çalışmalar dünya entelektüel tarihi içinde önemli bir anlamı taşır.
- Doğu ile Batı, Osmanlı edebiyatı ile Avrupa edebiyatı arasında mukayeseli bir okuma yapıldığında süreklilikler değil taklitler bulunur.
- Batının kültürel hegemonyası kurulduğu anda, Doğu Avrupa ve Ortadoğu'da kendini tanımlama ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
- 56:29Entelektüel Üretimde Ortak Kavramlar
- Entelektüel üretimde ortak kavramlar, benzer eleştirel söylemler ve kuramsal yaklaşımlar bulunmaktadır.
- Tolstoy'un "Savaş ve Barış" kitabında Napolyon savaşlarının tasviri yapılarak, Fransız tarihçinin tasviri eleştirilmiştir.
- Pierre Loti'nin Japonya'yı anlatan "Madem Madem Krizantem" romanında oryantalist imgeler bulunmaktadır.
- 1:03:54Karşı Arşiv Çalışması
- Kitap, Said'in oryantalizm kavramsallaştırmasını etkileyen bir karşı arşiv çalışmasıdır.
- Kitap, oryantalizm arşivine karşı kendi yerini sağlamlaştıracak, hakim söylemi bozucu bir işlevi olan bir karşı arşiv oluşturur.
- Yazarlar, Osmanlı eserlerinin Avrupa müzelerinde Arap ve Acem başlıkları altında sergilenmesinden duydukları rahatsızlıkla yeni bir arşiv, koleksiyon veya kavramsal müze oluşturma kaygısını paylaşırlar.
- 1:05:14Osmanlı Sanat Tarihi ve Oryantalizm
- Sanat tarihi disiplinin Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu ve erken Cumhuriyet döneminde ortaya çıkması, Celal Esat ve İsmail Hakkı gibi önemli isimlerle gerçekleşmiştir.
- Batı'nın Osmanlı ve Türk sanatını yanlış anlama ve tarih içinde dondurma durumu, sanatın orijinalliğinin sentez olduğunu vurgulayan bu yazarlar tarafından eleştirilmiştir.
- Osmanlı sanatının komşu coğrafyalara ve daha erken dönemlere bakarak bir sentez kurduğu, bu sentezin diğer İslam sanatlarıyla aynı yere konulması gerektiği belirtilmiştir.
- 1:07:13Sanat Tarihi Metodolojisi
- İsmail Hakkı, sadece anıtlara bakarak bir medeniyeti anlamak mümkün olmadığını, Osmanlı sanatını anlamak için camiler, külliyeler, mezar taşları, kuyu dolapları, oymalar ve dokumalar gibi tüm unsurlara bakıp ilişkiler kurulması gerektiğini vurgulamıştır.
- Bu yaklaşım günümüzde normal görünebilse de, bu tür bir söylem 40-50 yıl önce bile yaygın değildi.
- Mütevazi sanatların öneminin altı çizilmesi, ev gibi basit yapıların bile bilimsel bir biçimde incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
- 1:09:09Osmanlı Evinin Görsel İncelenmesi
- 1906 yılında yazılan bir mimari diksiyonerden alınan bir ev resmi, mütevazi yapıların bilimsel incelenmesini göstermektedir.
- Resimde evin kapalı alt katları, açık üst katları, bahçe, çardak, çeşme ve kepekli gibi elemanlar, aile hayatı, doğayla ilişki ve mahalleye yönelik bir bakış açısı sunmaktadır.
- Bu çalışma, Türk evinin Sedat Hakkı Eldem tarafından lanse edildiğine dair yaygın inancın yanıltıcı olduğunu göstermektedir.
- 1:13:14Seyahatnameler ve Dünya Görüşü
- Evliya Çelebi ve Pietro della Valle gibi seyahatnameler, Doğu-Batı ilişkisini anlamada önemli kaynaklardır.
- Çelebi Mehmet'in Fransa seyahati ve Ahmet Efendi'nin İran'a yaptığı seyahat, Osmanlı'nın 19. yüzyıla da sirayet edecek yeni bir dünya görüşünü oluşturmaya başladığını göstermektedir.
- Seyahatnameler, Batı ve Doğu arasındaki ikilemi ideolojik araçların ötesinde nesneleştirmek için bir fırsat sunmaktadır.
- 1:18:45Oryantalizm ve Self-Oryantalizm
- Self-oryantalizm ve oksidantalizm kavramları, Avrupa şarkı bilmez söyleminin eleştirisi ötesinde de önemli bir yer tutmaktadır.
- Şark kimliğinin çok parçalı olduğu, Halep merkezli Arap modernitesi ile İstanbul merkezli Osmanlı modernitesinin farklı olduğu vurgulanmaktadır.
- Oryantalist karşıtı söylemin bir oksidantalist tarafı olup olmadığı sorgulanmaktadır.
- 1:19:38Osmanlı'da Oryantalizm ve Kitabın Konusu
- Kitabın konusu Osmanlı oryantalizmi değil, ancak bu dönemde Osmanlı'da oryantalizm var.
- Kitapta Hıristiyanlar, Yahudiler, özellikle Hıristiyan ve Yahudi kadınları hakkında pejoratif ifadeler bulunmaktadır.
- Oryantalizm ve modernitenin çeşitli yönleri farklı kitaplarda ele alınmış, ancak bu kitapta bu konu detaylı olarak ele alınmamıştır.
- 1:22:31Batılılaşma ve Sınırlar
- Batılılaşma yanlısı aydınlar, sınırları kapatma ve savunma perspektifinden bahsediyor, ancak bu iki kutbun barıştırılması başarıya ulaşamamış olabilir.
- Bu aydınlar sadece kendilerini müdafaa ederek kapattılar demek değil, öfke ve sınır koyma çabaları önemli bir vurgu oluşturuyor.
- Sınırdan sonra hangi tür bir batı ilişkisi kurulacağı, gayrimüslim toplumlarla nasıl yaşanacağı karmaşık sorular içeriyor.
- 1:25:48Osmanlı'da Sanat Tarihi ve Modernite
- Sanat tarihçileri Türk sanat tarihi inşa ederken, İslam ülkelerinin sanatları arasında en üst seviyede kendilerini yerleştirmeye çalışıyorlar.
- Bu inşa edilen sanat tarihi, moderniteye bağlı bir üstünlük kriteriyle "bizimki sadedir, süslü değildir" şeklinde ifade ediliyor.
- Metinler sadece şarkiyatçılığı eleştiriyor değil, başka konulara da değiniyor.
- 1:27:28Osmanlı ve Avrupa Arasındaki İlişkiler
- Şark ve Garp monolitik kategoriler değil, coğrafya değiştiğinde değişen kategorilerdir.
- Rusya, Avrupa'ya karşı kendisini "şark" olarak tanımlarken, kendi içinde de Orta Asya'ya karşı şarkiyatçılık yapabiliyor.
- Osmanlı'nın Avrupa'yı ne kadar biliyor olduğu konusunda kesin bir bilgi yok, ancak çok fazla bilmediği düşünülüyor.
- 1:29:53Kitabı Lise Öğrencileriyle İncelemek
- Lise öğrencileri için Ömer Seyfettin'in "Gizli Mabed" yazısı okutulabilir, çünkü kolay anlaşılır ve mesajı belirli.
- Pierre Loti'nin Osmanlı sevgisi ve münevverlerin karşı tepkileri, lise öğrencileri için öğretici bir konu olabilir.
- Pierre Loti'nin ismi değişsin tartışmaları son zamanlarda yoğun olduğu için, bu konuyu bugüne çekmek mümkündür.
- 1:32:45Kitabın Etkisi ve Soru Cevap
- Üniversite ve lise müfredatlarında kitabın İngilizce versiyonunun girmesi heyecan verici bir gelişme olarak görülüyor.
- Bir tarihçi olarak, 19. yüzyıl İstanbul'un batı ile entegrasyon çabaları ve oryantalizm tepkisinin kent inşasına etkisi soruluyor.
- Konuşmacı, kitabın bu konuyla ilgili olmayacağını belirterek, entelektüel ve pratik dünyadaki gelişmelerin birbirine bağlanmasının zorluğunu vurguluyor.
- 1:35:04Batıcılık ve Şehir Yapısı
- Batıcılık İstanbul'un şehir yapısına o kadar derinlemesine girmiş ki, Şarkiyatçı yazarlar İstanbul'un beklenen oryantal değil çok modern olduğunu eleştiriyor.
- Ömer Seyfettin'in hikayesi ve Ahmet Haşim'in hiciv yazıları bu konuyla ilgilidir.
- Entelektüellerin özellikle Fransız kültürüyle iç içe geçmiş olmaları ve batılı bir yaşama biçimi benimsemeleri bu süreçte önemli bir rol oynamıştır.
- 1:36:41Etkinliğin Kapanışı
- Konuşmacılar ve dinleyicilere teşekkür edilerek etkinlik sonlandırılıyor.
- Konuşmanın karmaşık işleri ve tek bir mesaj yerine pek çok mesajı gösterdiği belirtiliyor.
- 24 Mart 2021 tarihinde Kolombiya Global Centers İstanbul tarafından kitabın oluşum süreci hakkında bir çevrimiçi etkinlik planlandığı duyuruluyor.