Buradasın

Avar Halkının Tarihi ve Kültürü Üzerine Akademik Sunum

youtube.com/watch?v=kHsPuBEhgW8

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Büşra Hanım'ın Avar halkı hakkında yaptığı akademik bir sunum formatındadır. Konuşmacı, Avar kökenli olup doktora tezini bu konu üzerine hazırladığını belirtmektedir.
Sunum, Kuzey Kafkasya'daki göçlerden başlayarak Avarların tarihsel gelişimini, kökenlerini, Avrupa ve Kafkasya'daki yerleşimlerini ve kültürel özelliklerini ele almaktadır. Video, Avarların dilbilimsel özellikleri, genetik yapısı, fiziksel özellikleri ve tarihsel figürleri hakkında detaylı bilgiler içermektedir. Ayrıca konuşmacının DNA test sonuçları ve bunların Avarların kökenlerini nasıl aydınlattığı da sunumun önemli bir bölümüdür.
Sunumda Avarların Türkçenin yanı sıra Macar diline de benzerlikler taşıyan dil yapısı, geleneksel gelenekleri, müzik aletleri ve Türk toplumundaki yerleri gibi konular da ele alınmaktadır. Video, uluslararası öğrenci kurultayı'nda sunulmuş bir makaleye dayanmakta ve sonunda izleyicilerle soru-cevap bölümü yapılmaktadır.

00:20Kimmerler ve İskitlerin Göçleri: İskitlerin istilası ve baskısı sonucunda Kimmer boyları güney ve batıya çekiliyor, göç edemeyenler ise İskit egemenliği altına giriyor.
Kimmerler Daryal ve Derbent geçitlerini kullanarak Uart sınırlarına kadar gidip Anadolu'ya giriyorlar.
Asurlular Kimmerleri "Yirmi Ray", İskitleri "İsk-Askuzay" olarak, Yunanlar "Skit", Pers gibi Doğu dillerinde "Saka" olarak adlandırıyorlar.
02:08Bölgedeki Türk Boyları: Avrupalıların dağılmasının ardından Atilla'nın oğlu Irnek ile Hunlar bölgeye geliyor ve oradaki Türk boylarıyla (muhtemelen Ogurlar) karışıyorlar.
Bu karışım sonucunda bugünkü Bulgarlar ve Balkarlar (Karaçaylılar) ortaya çıkıyor.
Bulgarlar daha sonra hareket ederken Balkarlar geride kalıyor, bölgeye gelen Avarlar (Akunlar) bölgenin tarihini oluşturuyor ve Türk varlığını perçinleyen boylar olarak geçiyorlar.
02:58Akunlar ve Eftalitler: Milattan sonra ikinci yüzyıldan itibaren Asya'daki gücünü kaybeden Hunların bir kısmı Orta Asya'nın batısında ilerleyip, dördüncü yüzyılın başında Kuzey Hindistan, İndus Vadisi, Afganistan ve Pakistan civarlarında merkezli Akun Devleti'ni kuruyorlar.
Akunların temelinde iki büyük kabile var ve bunların ilk bilinen ortak imparatorları Aksuvarın ünvanı nedeniyle Bizans ve İran kaynaklarında Eftalitler olarak geçiyorlar.
Bazı antropologlar Eftalitlerin 5. yüzyılın başlarından doğudan gelip bölgedeki eski Hun boylarına hakim olan yeni bir göçebe dalgası olduğunu söylüyorlar.
04:33Kyanitler ve Kızıl Hunlar: Kyanitler ve Kizarit bağlantısı ilginç; Ukraynalı arkeolog Roman Kyanitleri Akunlarla bir sayıyor ve daha sonra bazı araştırmacılar Kizarileri de içine alacak şekilde daha sonraki tarihlerde adı geçen Efteleri birleştiriyorlar.
Kyanitler daha önceden bulunan Hun boylarına mensup oldukları iddia ediliyor ve 4. yüzyıl ortalarında Soudiana yoluyla bölgeye geldikleri tahmin ediliyor.
Kyanitlerde "yapay kranyal deformasyon" denilen başları böbreklikten itibaren sararak yukarı doğru uzatma geleneği bulunuyor ve soğuk paralarını arkaya ok atan atlı okçular şeklinde gösteriyorlardı.
06:21Akunların İsimleri ve Özellikleri: Grek elçisi Zakaryas Retor, Efdali yapısı altındaki Kyanitliği ile birleştikleri için Akunlardan sıkça Kipionitler olarak bahsediyor.
Hindistan'dayken bu Kipionitlere "Akk" anlamına gelen "Sweta Hua" deniyormuş ve ten renkleri açık olduğu için Batılı kaynaklarda "Akhun" anlamında anılıyor.
Orta Asya Kozmik Yön Sıralamasına göre "Akunlar" batı Hunları, "Kızıl Hunlar" güney Hunları anlamına da geliyor.
08:02Göktürkler ve Juan Juanlar: Göktürkler, Avarlar adıyla bilinen Juan Juanların masalı olarak yaşıyorlardı ve demir işleriyle uğraşıyorlardı.
Juan Juanların egemenliği altında bulunan Tölesleri kendi tebaası olarak alan Bumin Kağan, güçlendiğini düşünerek Juan Juanlarla evlenmek istiyor ancak reddediliyor.
Juan Juanlar 552 yıllarında yıkılıyor, bazıları doğuya kaçarken geri kalanları Akunlara dert oluyor ve 557'de Göktürk Devleti kuruluyor.
10:08Akunların Batı Yolculuğu: Göktürkler ve Sasaniler baskısı altında olan Akunlar (Avarlar), batıya yöneliyorlar ve Horasan üzerinden Göktürk'lerin önünden kaçıyorlar.
Avrupa tarihinde bu Akunlara "Avarlar" deniyor ve isimleri ve dillerinden kalan malzeme Türkçeyi gösteriyor.
Juan Juanlar ve Akunlar arasında bir ilişki var ancak aynı değiller; Juan Juanlar genellikle Mongoloid, Akunlar ise Türkçesi ispatlanmış bir topluluk olarak görülüyor.
11:39Göktürklerin Juan Juanları ve Eftalitleri Mağlup Etmesi: Hüseyin Namık Orkun'a göre Göktürkler, Juan Juanların eski müttefikleri olan Eftalitleri de mağlup etmişlerdir.
Juan Juanların yenilgisinden sonra büyük kısmı doğuya kaçarken, kalanların bir kısmı hanedanla beraber Akunlara sığınmışlardır.
Akunlar kendilerine sığınan Juan Juanlarla evlilik ve ticaret ilişkileri kurmuş, bu hanedan korumaları üzerine Türk Budunun Akhun devletine son vermiş ve hanedanı ortadan kaldırmıştır.
13:16Avarların Avrupa'ya Göçü ve İmparatorluğu: Avarlar 557/558 yılında Kafkaslara, 562 yılında Macar Ovasına gelerek Doğu ve Orta Avrupa'nın önemli bir kısmını ele geçirip 250 yıl sürecek büyük bir imparatorluk kurmuşlardır.
Avarlar kuzeyden Slavları getiriyor, Bizans'a karşı ileri sürüyor ve bazı yerli halkları yerlerinden ederek Trakları ve Güney Slavları Balkanlara yerleşiyorlardı.
Avarlar sadece Balkanları değil, bütün Doğu Avrupa ve Orta Avrupa'yı şekillendirmekten sorumludur.
14:41Avarların Kimliği ve "Sahte Avar" Tartışması: Avarlarla Hunlar, Gömeç'te bahsedilen iki önemli unsurlardır ve Avar adı çok önceden beri var olan bir isimdir.
Bizans kaynaklarında 400'lü yıllarda bile Avarlar zikredilmekte, ancak 557 yılında Kuzey Kafkasya'dan sonra doğu Avrupa'da ortaya çıkan kuzey boyuna yanlış anlaşılma ve "sahte Avarlar" denilmiştir.
Namık Orkun, Smokates'e göre bu kabilelere "söde" (sahte) Avar denildiğini ve diğer kavimlerin korkunç görünmek için bu ismi takındıklarını yazmıştır.
16:22Avarların Kökeni Hakkında Farklı Görüşler: Gömeç, Akhunları geçerken olan Avar ve Hunların 557'den önce kaçarak Avrupa'ya gelmiş olabileceklerini söylüyor.
Mirfati Zeki Profesör, bu görüşlerin Avarların Göktürklerden kaçıp Asya derinliklerinden gelen diğer kabilelerden oluştuğu yaklaşımın Türk halklarının Doğu Avrupa topraklarının en eski halklarından biri olarak kabul edilmek istenmemesinden kaynaklandığını belirtiyor.
Macaristan'daki eski Avar mezarlarından çıkan bulgular, Avarların Mungola izler taşıdığını gösteriyor ve bazı Avarların karışımlar olabilmiş olabileceğini gösteriyor.
21:15Avarların Avrupa'daki Gelişimi: Bizans'ın isteği üzerine Kuzey Kafkasya'ya gelen Avarlar, Bizans'ın isteği üzerine diğer Türk boyları ile 5 yıl boyunca savaşıp onları idareleri altına alıyorlar.
562 yılında Tuna boylarındaki küçük İskitya bölgesine yerleşen Avarlar, Göktürk hükümdarının onları esirleri olarak görüp Bizans'a geri istemesine rağmen bölgede yaşamaya devam ediyorlar.
626 yılında Sasanilerle ittifak yaparak Bizans'a karşı İstanbul'u kuşatıyorlar ancak bu kuşatma başarılı olamıyor.
22:37Avrupa Avarlarının Tarihi: Avarlar Huniye adlı bölgelerde yaşıyorlardı ve bu bölge bugünkü Benelüks ülkelerinin bulunduğu orta Avrupa'ya kadar yayılmıştı.
Avarlar ve onlardan korkan Batılılar, Hristiyan yapmak için yanlarına kimseyi gönderemiyorlardı.
Şarman Frankların başına geçince yaptığı planla 791'de Avarları ağır bir darbe vuruyor ve bu darbeden sonra Avarlar ve yöneticileri olan Tudun'un kabul ettiği Hristiyanlıkla beraber yavaş yavaş asimile olarak yok oluyorlar.
23:28Avarların İzleri: Günümüzde Avrupa'ya baktığımızda Avarların izini birçok ülkede, şehirde, caddede ve sokakta görebiliyoruz.
Avusturya, Bavyera ve Macaristan'da birçok yerde Avar ismini bulabiliyoruz.
24:02Kuzey Kafkasya'daki Avarlar: Tüm tarihsel kaynaklar Göktürklerin 552'de Akhun Devleti'nin yıkılmasından sonra Avarların Hazar Denizi'nin kuzeyinden Kuzey Kafkasya'ya geldiğini belirtiyor.
Olcaz Süleymanov, Avar, Hazar, Tatar, Bulgar gibi kavim adlarının Sabir adından ortaya çıktığını iddia ediyor.
Avarların Sibirleri darmadağın ettiğini, asıl kütlesinin Azerbaycan'a ve Almanya'ya yerleştiğini, bir bölümünün Orta Asya'ya göçüp Kazaklarla karıştığını belirtiyor.
25:51Avarların Kuzey Kafkasya'ya Gelişi: 557 yılında elbisesi ve dilleri Hunlarla aynı olan ama omuzlarından sarkan örgülü saçları hayranlık ve şaşkınlık uyandıran Avarlar İstanbul'da imparator tarafından iyi karşılanıyor ve onlara arazi veriliyor.
İmparator vergi karşılığında Avarların kendisine düşman olan Kafkasya tarafındaki Türk soylu boylarla (On Ogurlar, Sabirler, Utigurlar, Kutrigurlar) savaşmasını istiyor.
Avarlar bu boyları mağlup ederek Kuzey Kafkasya ve Karadeniz üzerindeki yolları üzerindeki herkesi eziyor ve bir kısmını ortadan kaldırıyor, bir kısmını kendileriyle beraber hareket etmek zorunda bırakıyorlar.
28:00Avarların Kuzey Kafkasya'ya Yerleşmesi: Avarlar Kuzey Kafkasya'ya sadece varmakla kalmayıp yerleşiyorlar, bu bölge onlar için sadece geçiş noktası değil aynı zamanda bir yerleşim yeri oluyor.
Dr. Harold Harman'a göre tarihteki Avarların bir kısmı Kafkaslarda kalıp, dil ve kültürleri yerli halklarla karışmış ve bugünkü Kafkasyavarlarını oluşturmuşlardır.
Alman dilbilimci ve kültür bilim insanı Harold Harman, Avar halkının bir kısmının Avrupa'yı işgal ettiklerinde Kafkaslarda kalmasının söz konusu olduğunu ve kültürlerinin ve dillerinin Kafkas diliyle uyum sağlamış olduğunu belirtiyor.
29:15Akademisyenlerin Görüşleri: Sergey Tolstoy, Omelian, Fritz Vladim Minorski, Murat Magamedo, Timur Alberov ve Mehmet Tezcan gibi akademisyenler de Avarların Kafkasya'ya yerleşmesi konusunda benzer görüşlere sahip.
Ukraynalı dilbilimci Omelian Pritzac, "Slavlar ve Avarlar" adlı eserinde Muzaffer mültecilerin kendilerini Kuzey Kafkasya'ya yerleştirdiklerini ve Bizans'la iyi ilişkiler kurarak bir süre sonra Dobra'da Feodorati statüye geçtiklerini yazıyor.
Avar tarihçisi Timur Alberov, "Eski Hunza ve Huzalılar" adlı kitabında Türk-Avarlardan bahsederken, Gürcü el yazması kartvis Swa'de "Gorm Croplate" (Güney Gürcistan'ın yönettiği sıralar) doğu'dan Türkistan'dan gelen Avarların Kuzey Kafkasya'ya göç ettiğini ve bugün Avarlar olarak adlandırıldıkları Kafkasya'nın Dağ Kamyonlarına yerleştiğini belirtiyor.
30:38Avarların Kafkasya'daki Durumu: Avar tarihçisi Caferoğlu, Süryani kaynaklarında Akunların Kafkasya'ya geldiklerini ve kendi adlarıyla beraber Sabir adını aldıklarını söylüyor.
Zakaryas Rotor, 555 yılında Sabirlerin komşuları On Ogurlar, Bulgar, Kutrigur, Avar ve Hazarlarla birlikte yaşadıklarını, çadırlarda yaşadıklarını, hayvan yetiştirdiklerini, balıkçılık yaptıklarını ve yağmacılıkla geçindiklerini belirtiyor.
Batılı akademisyenler ve onları takip edenler genellikle bu görüşe karşı durmayı tercih ediyorlar.
33:53Avarların Türkiye'ye Gelmesi ve İşçilik Geleneği: Avarlar Türkiye'ye geldikten sonraki yüz yıl içinde altın, gümüş, boynuz ve kemik işçiliği geleneğini getirmişlerdir.
Avarlar 1800'lerin sonu-1900'lerin başında Türkiye'ye gelip yerleşmişler ve altın-gümüş işçiliğiyle meşhur olmuşlardır.
1960'lı, 70'li ve 80'li yıllarda Kapalıçarşı'nın büyük çoğunluğu Avar ustalarından oluşuyormuş.
35:08Avarların İşçilik Geleneği ve Semboller: Altın ve gümüş işçiliği Avarların iskit geleneği olarak geçmektedir.
Avar boynuzları İskandinav ülkelerinden Macaristan'a kadar bulunan, gümüşle süslenen bir kuşak türüdür.
Avar boynuzları, eski zamanlardaki savaşçılar ve kağanların barış yaptıklarında şaraplarını içtikleri and içme seremonisinde kullanılan bir sembol olarak görülür.
36:36Avar Kültürünün Diğer Özellikleri: Avarların iki telli kumuzu vardır ve bu alet tamur veya pandur olarak da adlandırılır.
Şeyh Şamil ve naiplerinin başlarına takılan beyaz örtü, yöneticilere olan bağlılık ve şehit olmaya hazır olduklarını gösterir.
Avar hanlarının başkenti Hunza, Avarca'da "hun toprağı" demektir ve kadın hükümdarlar da bulunmuştur.
37:50Avar Gelenekleri ve Sembolizm: Avarların simgelerinden biri gümüş kurt ve o damgasıdır.
Avarlar at yemekten çekinmeyen ve et kurutmakta uzmanlaşmış bir toplumdur.
Yıllık kabak tatlısı, kışın kötü ruhları uzakta tutmak için yapılan bir gelenektir.
39:14Avar Dili ve Dilbilgisi: Avarların kendilerine ve dillerine verdikleri diğer isimlerden biri "marul" (dağlı) olarak geçmektedir.
Macarların kendilerine verdikleri isim "magyar" ile Avarların "marul" arasında benzerlik vardır.
Avar dili, özne+nesne+yüklem yapısıyla inşa edilen, zamanların soneklerle oluşturulduğu, cinsiyetli bir dildir.
41:43Avar Dilinin Zamanları ve Benzerlikleri: Avar dilinde zamirler "ben" için "dun", "sen" için "mum" olarak kullanılır.
Cinsiyetli bir dil olduğu için "o" zamiri üç şekilde söylenir: dişi, eril ve nötr.
Avar dilinde "vajini vugu" erkekler için "ben geliyorum", "o balai wuggy" erkek için "o bakıyor" anlamına gelir.
45:05Avarca Dilinin Etimolojik Özellikleri: "Han" kelimesi tanrı anlamına gelmektedir ve ilk verilen tanrıya verilen ilk ad olarak belirtilmektedir.
"Beter" kelimesi baş anlamına gelirken aynı zamanda kutsal kişi anlamını da taşımaktadır.
"Avaarak" peygamber anlamına gelirken, "çift kişi", "babaanne" ve "büyükanne" anlamına da gelebilmektedir.
46:05Avarca'da Diğer Sözcükler ve Dil Bağlantıları: "İma" amca, "gazetesi" dayı, "ruj" şey, "sak" çok şey, "çoru" pis, "boh" bacak, "godo" ya da "codo" kocaman anlamına gelmektedir.
"Çu" kelimesi çul veya vadisi anlamına gelmektedir ve sadece Macarca'da "çu aygur" (koyun) anlamına gelmektedir.
"Şungar" şahin/kartal, "bagadur" kahraman, "bach" güneş, "alcan" cennet, "deniz" ve "ubaç" öpücük anlamına gelmektedir.
49:35Avarların Fiziksel ve Genetik Özellikleri: Avarlar genellikle açık tenli, kızıl ve sarı saçlı, renkli gözlüdür ve kızıl saç oranının yüzde yirmibeş'e kadar çıktığı belirtilmektedir.
Avarların genetik yapısında J1 ve J2 ağırlıklı olmak üzere R1 bulunmakta olup, R1'in bulunma oranı yüzde on-onbeş'i geçmemektedir.
J grubunun Karadeniz-Kafkas steplerinden çıkmış ve kuzeyden güneye inmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtilmektedir.
52:13Avarların DNA Yapısı ve Macarlarla İlişkisi: Kadınların DNA'sında H ve K5 grupları bulunmakta olup, konuşmacının kendi DNA testinde H13 çıktığı belirtilmektedir.
Macaristan'da açılan mezarlarda J1, J2 ve R1 grupları bulunmuş olup, bu çalışma "çığır açıcı" olarak nitelendirilmiştir.
Dağıstan Avarları her yıl veya her iki yılda bir Macaristan'da yapılan kurultaya davet edilmektedir.
54:01Avarlar ve Macarlar Arasındaki Bağlar: Bazı akademisyenler Macarların treninin Dağıstan'da olduğunu ve ilk göç dalgasının buradan geldiğini belirtmektedir.
Macarların Avarlar'a silah yardımı sağlamak üzere ajanlar gönderdiği bilinmektedir.
Şamil, Avar, Çeçen ve Çerkez kuvvetlerinin destek olabileceği ve Rusya'ya karşı bir plan yapmıştır.
55:53Avarlardan Önemli Kişiler: Şeyh Şamil, Ruslara karşı yirmibeş yıl boyunca inanılmaz bir savaş vermiştir.
Şamil'in düşmesiyle birlikte Kuzey Kafkasya düşmüş ve Büyük Çerkez Sürgünü ilan edilmiştir.
Bir milyon kuzey Kafkasyalı, hatta birvirgülelli milyon kaynak, sürgünde ölmüştür.
56:22Avarların Önemli Kişileri: Resul Hamzaov, Avarların en bilinen kişilerinden biridir ve tipolojisi ilginçtir.
Sait Çıka, ünlü bir şair ve dini liderdir, Ruslar tarafından öldürülmüştür.
Habib Nurmahomedov da diğer bilinen Avarlardan biridir.
57:03Türkiye'deki Avarlar: Türkiye'deki ünlü Avarlar arasında Banu Avar, Mehmet Gölhan (milletvekili) ve Abdullah Baştürk (sendikacı) bulunmaktadır.
Türkiye'deki Avarlar kendilerini kardeşlerin arasında son derece rahat hissettiklerini belirtmektedir.
57:38DNA Test Sonuçları: Konuşmacı, Avar proje grubuna üye olarak DNA test sonuçlarını paylaşıyor.
Anne tarafından yapılan mtDNA test sonuçları, Avarların kökenlerinin Afganistan, Kuzey Hindistan, Kafkasya ve Avrupa'da olduğunu gösteriyor.
DNA test sonuçları, anne ve baba tarafından ortak gelen DNA'ların bin yıl öncesine kadar izlenebileceğini gösteriyor.
59:12DNA Test Detayları: DNA test sonuçlarında Türkiye'nin %57 oranında belirgin olduğu görülüyor.
İngiltere, Kuzey Kafkasya, Ural bölgesi ve Kuzey Hindistan (Indus Vadisi) önemli köken bölgeleri olarak çıkıyor.
Avar DNA proje grubundaki kişilerin kökenlerinde her zaman Kuzey Hindistan ve Afganistan bileşeni bulunuyor.
1:01:15DNA Test Analizi: Bölgelere göre yapılan derinlemesine testlerde birincil popülasyonların her zaman Kuzey Kafkasyalılarla eşleştiği görülüyor.
Avarların Kuzey Kafkasya bileşeni %50 civarında, ikinci sırada gelen Kuzey Avrupa bileşeni %25 civarında çıkıyor.
Dodecad ve Put Pınar testlerinde de Kuzey Kafkasya halkları (Çeçenler, Adigeler, Lezginler, Balkarlar) birinci sırada yer alıyor.
1:03:19DNA Test Sonuçlarının Yorumlanması: Distance değeri sıfıra ne kadar yakın olursa, o kadar doğru genetik yapı oluşturan halklar seçilmiş demektir.
Test sonuçlarında Ruslar, Çeçenler, Finler, Mordova, Ukraynalılar ve Norveçliler gibi Kuzey Avrupa ve Ural bölgesinden halklar önemli oranlarda eşleşiyor.
Batı Sibirya halkları (Selkaplar, Çukçiler, Konyaklar, Dolganlar, Mıganasanlar) da DNA yapısında önemli bir pay sahibi.
1:05:25Avarların Kökeni Hakkında Araştırmalar: Konuşmacı, Avarların sembollerini ve Kalaşların DNA ile %15 oranında eşleştiğini belirtiyor.
Natalya Polosmak'ın çalışmasında, Hindistan-Pakistan bölgesindeki taş heykellerin kraniyal deformasyona sahip olduğu ve büyük ihtimalle Avarlardan geldikleri iddia ediliyor.
Dağıstan'ın sembolü olarak gösterilen kuş, Avarların Tuğrul Kuşu olarak adlandırılan bir semboldür.
1:08:37Sonuçlar: Dağavarlarının hem Kuzey Kafkasya'ya MÖ 6. yüzyılın ortalarında var olan Avar Kağanlığı'nın hem de Avarya bölgesindeki İskitlerin bir boyu olan Kimmerlerin soyundan gelen yerli halkın torunları olduğu yönünde kuvvetli deliller bulunmaktadır.
Bu iki halkın karışması ve kaynaşması sonucunda kendilerini "dağlar var" anlamında "Dağavar" olarak adlandırdıkları düşünülüyor.
R1b haplogrupunun Avar erkeklerde yüksek oranda görülmesi ve Polonya'da ilerlemiş olması gösteriliyor.
1:09:24Avarların Tarihi ve Kültürü: Bizans ile anlaşarak Kuzey Kafkasya'daki Türk soylu halkları yenerek idaresi altına alan Avarların bir kısmının o bölgede yönetici olarak kalmış olabileceği düşünülmektedir.
Avar bölgesinde üç ayrı diyalekt bulunmakta olup, bunlardan biri "Huns-Mats" (Hun dili) olarak geçmektedir.
Avarlar, baskın gelenekleri, belirgin kültürleri ve baş eğmez karakterleriyle en çok nüfusa sahip olan ve kendilerini doğal elit olarak kabul eden bir halktır.
1:10:12Avarların Kökeni ve İlişkileri: Bazı yazarlar Avar Kağanlığı'nın Juan Juanlar yakın yaşayan ve müttefik olan Akorlardan geldiklerini ve en büyük boyun adının Avar olduğunu belirtmektedir.
Avar adının Juan Juanlara verilmiş olma ihtimali, Juan Juanlardan akımlar geçmiş olma ihtimalinden daha yüksektir.
Avrupa'da açılan Avar mezarlığından çıkan bazı iskeletlerde Mongoloid özellikler bulunmuştur ve günümüzde Aslanavarlarında geniş elmacık kemikleri ve çekik gözler gibi antropoloji özelliklere rastlanmaktadır.
1:11:31DNA Test Sonuçları: DNA test sonuçları, ön Türkler, Türküler ve Avarların göç rotasına uygundur.
Otoma DNA'sında birinci sırada Kuzey Kafkasya ve Türkiye, ikinci sırada İngiltere, üçüncü sırada Polonya ve Ural bölgesi, dördüncü sırada Kuzeybatı Hindistan ve Afganistan (Indus bölgesi) çıkıyor.
Mete DNA'sında ise Bulgaristan, Makedonya ve İsveç öncelikli olarak çıkıyor ve İzlanda kökenli uzak akrabaların e-mail'leri gönderiliyor.
1:12:32Avar Bölgesinin Simgeleri: Gümüş kurt, Kafkasya'nın sembolüdür.
Kartal da Kafkasya'nın sembolüdür.
Kızıl saçlı savaşçı ise Avar prensi (kaan) olarak kabul edilmektedir.
1:12:56Çalışmanın Kaynağı ve Soru Cevap: Konuşmacı, çalışmasını hem kendisinin devam eden araştırmaları ve bulgularıyla hem de Temmuz ayında sunmuş olduğu uluslararası öğrenci kurultayındaki makalesinden almıştır.
Konuşmacı, DNA test sonuçlarının Avar göç yolları ve yerleşim bölgeleriyle uyum gösterdiğini belirtmektedir.
Kafkasya'da Kimmerlerin ve İskitlerin bakiyelerinin varlığı ve bunun C1 ve C2'nin oluşumunda etkisinin olduğu düşünülmektedir.
1:18:43Avarların Etnografik Çalışması: Konuşmacı, Kafkasya bölgesi ile ilgili bir çalışmanın bölgeye gitme ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Konuşmacının tezi Yalova bölgesindeki Avarlar ve onların Türk toplumu içindeki yeri üzerine olup, etnografik bir çalışma yapacağını ifade ediyor.
Konuşmacı, Türkiye'deki Avarlar üzerine çalışabildiğini ancak daha sonra Dağıstan bölgesinde de bir çalışma yapmayı planladığını söylüyor.
1:20:34Avarlar ve Diğer Halklar Arasındaki Bağlantılar: Avarlar, Cücenler ve Çeçenler arasında bir bağlantı olduğunu, Çeçen isminin Cücenlerden geldiğini iddia edebiliriz.
Avarlar ve Vikingler arasında bir etkileşim olmuş olabilir, özellikle Hazar döneminde.
İzlanda'da kökenli, İsviçre'den Avar akrabaların varlığı, Avarların oraya kadar yayıldıklarını gösteriyor.
1:25:11Avarların Etkisi ve Göçebelik Kavramı: Konuşmacı, Avarların Avrupa üzerinde etkisinin daha baskın olduğunu, Avar Kağanlığı'nın çok organize ve teknolojiyi iyi kullanan bir yapı olduğunu düşünüyor.
Avarların göçebeler olduğu ancak gittikleri yerlerde yerleştikleri, sürekli hareket halinde olmadıkları belirtiliyor.
Göçebelik ve göçerlik kavramları ayrıştırılıyor; göçerlik, yeri ve yurdu belli olan insanların mevsimsel hareketi olarak tanımlanıyor.

Avar Halkının Tarihi ve Kültürü Üzerine Akademik Sunum

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir