Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu podcast programında sunucu Nil'e Örnek, arkeolog, yazar ve öğretim üyesi İsmail Gezgin ile bir röportaj gerçekleştiriyor. İsmail Gezgin, on iki kitabın yazarı olup, arkeoloji, mitoloji, psikoloji, felsefe, sinema ve edebiyat alanlarından beslenen bir akademisyendir.
- Röportaj, "nasıl arkeolog olunur" sorusu etrafında şekillenen bir sohbet formatında ilerliyor. Konuşmada arkeolojinin ideolojik boyutu, hafıza ve iktidar ilişkisi, kimlik inşa etme süreci, Türkiye'deki arkeoloji durumu, yurtdışına kaçırılan tarihi eserler ve Göbeklitepe'nin uygarlığın başlangıcındaki önemi gibi konular ele alınıyor.
- Röportajda ayrıca müzelerin rolü, tarihi eserlerin korunması, arkeolojik kazıların sorumluluğu ve bilginin topluma aktarılması gibi konular da tartışılmaktadır. İsmail Gezgin, arkeolojinin sadece akademisyenler için değil, herkesin erişebileceği bir bilim olduğunu ve toplumsal tarih bilincinin oluşması için bu bilginin halka yayılması gerektiğini vurgulamaktadır.
- 00:02Programın Tanıtımı
- Nil'e Örnek, "Nasıl Olunur?" adlı podcast serisinde, mesleklerini ustalıkla icra eden insanlara "Nasıl olunur?" sorusunu soruyor.
- Bu bölümde konuk, arkeolog, yazar, öğretim üyesi ve gezgin İsmail Gezgin.
- İsmail Gezgin, arkeolojiden, mitolojiden, psikolojiden, felsefeden, sinemadan ve edebiyattan beslenen ve bu bilgi birikimini paylaşan bir kişidir.
- 01:23İsmail Gezgin'in Kitapları ve Çalışmaları
- İsmail Gezgin'in yaklaşık on iki kitapı bulunmaktadır.
- Aynadaki Herodotos ve Sanatın Mitolojisi gibi kitapları bulunmaktadır.
- İsmail Gezgin'in blogu (ismailgezgin.blogspot.com) ve Twitter hesabında da etkileyici yazılar bulunmaktadır.
- 02:40Arkeolojinin Önemi
- Arkeoloji, insanın ne olduğunu, kim olduğunu ve bu dünya içerisindeki konumunu sorgulama konusunda en fazla yararlanılabilecek bilim alanlarından biridir.
- Arkeoloji, insanın geçmişini ve nasıl yaşamış olduğunu anlama konusunda en kolay yanıt verebilecek alanlardan biridir.
- İçinde yaşadığımız hayat, bizim inşa ettiğimiz değil, bizden öncekilerin oluşturduğu bir yaşamın içerisine düşmektedir.
- 04:51Arkeoloğun Zorlukları
- Bir arkeologun arkeolog olmak çok iddialı bir şeydir ve geçmişte yaşanmış olan hayatın mümkün olan tüm yönlerine hakim olması beklenir.
- Arkeoloji kazılarında mimari, şehir planlaması, bilim, sosyoloji, psikoloji, felsefe ve ekonomi gibi çok yönlü alanlarla karşı karşıya kalınır.
- Bir arkeologun tüm bu alanlara hakim olması kolay değildir, ancak mümkün olan derecede bu becerilere sahip olması veya ekip çalışması içerisinde değerlendirilmesi gerekir.
- 06:11Arkeolojinin Halka Açılması
- İsmail Gezgin, arkeolojiyi halka açmak ve ilgi çekmek için Twitter, blog ve Instagram hesaplarını kullanmaktadır.
- Türkiye'de yaşayan herkesin üretilen arkeolojik bilgiye sahip olma hakkı vardır ve bu bir hak olarak görülmelidir.
- Arkeoloji bilgisi sadece arkeologlar veya akademisyenler için değil, toplumun herkesi için önemlidir ve elitist bir yaklaşım olmamalıdır.
- 08:45Arkeolojinin Amacı
- Arkeoloji sadece kazıları yapmak ve müzelerde sergilemek için değil, bu bilginin gündelik hayatımıza yansımaması durumunda anlamı olmaz.
- Bilimin elitist bir algısı vardır ve arkeologların bilgiyi halka yaymak için bir misyonu olmalıdır.
- Carl Sagan gibi bilim insanlarının bilimi halka ulaştırmaları, günümüzde bilimle ilgilenen bir kuşak oluşturmuştur.
- 10:56Minemosi ve Muzalar
- Minemosi, erken tanrısal varlıklardan biri olan Titan olarak geçer ve dişil bir varlıktır.
- Zeus ile Minemosi arasında dokuz günlük bir aşk yaşanmış ve her gün için Minemosi dokuz tane çocuk dünyaya getirmiştir.
- Bu dokuz kız kardeş, dokuz melek olarak bilinir ve her biri bir güzel sanat alanının ilham perisi olarak görev yapar.
- 12:39İktidar ve Hafıza
- Zeus, iktidarını korumak için ve daha sağlam hissetmek için bir hafızaya ihtiyacı vardır.
- Bu hafıza sadece tanrısal değil, aynı zamanda tanrısal dünya içerisinde yaşayan insanlara da dikte edilen bir şeydir.
- Hesiodos'un kitabında, Muzalar ona ilham vererek tanrıların dünyayı nasıl yarattıklarını anlatmasını sağlamıştır.
- 14:43İktidar ve Toplumsal Değerler
- Her iktidarın bir hafızaya ihtiyacı vardır çünkü insanların inanırları hafızayla donatılmalıdır.
- Ortak değerler, sosyal değerler ve toplumsal normatif yasalar sadece bu hafıza üzerine kurulabilir.
- İktidarın ideolojisindeki hafızayla ilişkisi her zaman kritik bir konudur.
- 15:30Hafıza ve Bilim
- Arkeoloji gibi bilimlerin durumu trajiktir çünkü geçmiş sürekli oynak ve değişken bir kavramdır.
- Geçmiş, yaşanan ideoloji ve iktidar kavramından bağımsız olarak algılanmaz, her yeni ideolojiyle farklı hale gelir.
- Bilim nesnel bir şey değildir, herkes kendi perspektifinden ve toplum tarafından yüklenen vizyonundan görür.
- 17:27Uygarlık ve Hafıza
- Bizim uygarlığımız bir hafıza uygarlığıdır ve bu hafıza müzeler, anıtlar, milli ve dini bayramlarla tazelenir.
- Hangi bayramların ve kutlamaların öne çıkacağı dönem dönem değişir, geçmiş yeniden inşa edilir ve ideolojiye göre entegre edilir.
- İnsanlar kendi kişisel kaynaklarını aristokrasi veya burjuva kesimine dayandırmaya çalışır, herkes daha kendinden üstte gördüğü şeyle bağlantılı olmak ister.
- 20:36Kimlik ve Mitolojinin Yapay Karakteri
- Kimlik, özellikle etnik kimlik, biyolojik bir gerçek değil, yapay ve kurgusal bir yapıdır.
- Antik çağda da kimlik tartışmaları vardı; örneğin Troya Savaşı'nın sonucunda, Troyalıların prensi İtalya'ya kaçarak Roma'nın kurucusu olarak görülmesi bir milli hikaye oluşturdu.
- Vergili, Roma'nın kurucusu olarak Troyalıları tasvir ederek, Augustus döneminde bir milli birlik ve kültürel bütünlük oluşturmak için bu hikayeyi kullanmıştır.
- 22:36Mitolojinin İktidar ve Kimlik İlişkisi
- Cesur'dan itibaren, geçmişe sahip olmak Roma iktidarına talip olmak açısından çok önemliydi; örneğin Julius Caesar kendisini Troya'ya bağlayan bir geçmişe atıfta bulunuyordu.
- İtalyan kaynaklarında da Troya'nın kurucularının İtalya'dan geldiği ve anayurtlarına geri döndükleri şeklinde hikayeler vardır.
- Mitolojideki kahramanlar genellikle Zeus veya tanrısal kuşakla bağlantılıdır çünkü bir şeyin başarılı olabilmesi için tanrıların desteğinin gücü alması gerekir.
- 25:48Kimlik İnşası ve Batı Anadolu
- Kimlik sadece bireyin kendi inşasıyla değil, toplumdan gelen tepki ve aynalarda kendini görme biçimiyle de şekillenir.
- Batı Anadolu'dan yeterince kimlik kurulurken yararlanılmamıştır; buluntular sadece yerel olarak değerlendirilirken, onların toplumsal ve ideolojik önemi göz ardı edilmiştir.
- Cumhuriyet'in kuruluşunda Hititlerle Türk etnik kimliği arasında bağlantı kurulmaya çalışılmış ancak farklı dil ve kültür nedeniyle bu bağlantı kurulamamıştır.
- 30:14Arkeolojinin Gelişimi ve İdeolojik Bakış
- Arkeoloji 16-17. yüzyılda başlamış, 18. yüzyılda hızlanmış ve 19. yüzyılda milletlerin kendilerine tarih inşa etmek için hızlandırılmıştır.
- Türkiye'de arkeoloji alanında Batı'nın yöntemleri takip edilmesi, kendi toprağından ve bulunduğumuz yerden bakamama fırsatını kaçırmıştır.
- Cumhuriyet'in batılı hedefler üzerine kurulması neticesinde, özellikle Yunan ve Roma arkeolojisi daha ağır basmıştır.
- 31:27Arkeoloji ve Ideoloji İlişkisi
- Doğu Roma İmparatorluğu'nun kültürel mirası büyük olmasına rağmen, Türkiye'de Doğu Roma ve Bizans arkeolojisi uzun süre önemsememiştir.
- Bu durumun Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik yapısından kaynaklandığı düşünülmektedir, çünkü Bizans genellikle "kahpe Bizans" olarak nitelendirilmiştir.
- Frig kültürünün de Anadolu'nun orta kısımlarında zengin bir arkeolojik miras bırakmasına rağmen, bu alan uzun süre araştırılmamıştır.
- 32:46Arkeolojinin Ideolojik Boyutu
- Toplumsal ideoloji, bilim yapımını belirleyici bir faktördür ve farklı perspektiflerden bakmaktan yoksun kalındığında, ideoloji etkisinden kaçınılmazdır.
- Hititlerden bu yana gelen isimler, Türkçeleştirme katliamlarına rağmen hala mevcuttur.
- Arkeoloji, kazıcının neyi kazmaya karar verdiği andan itibaren ideolojik bir süreçtir ve genellikle toplumun ideolojisinden bağımsız olmaz.
- 36:21Batı Arkeolojisinin Türkiye'ye Etkisi
- Arkeoloji, ideolojisiyle birlikte Osmanlı'nın son döneminden başlayarak, özellikle Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde Batı ideolojisiyle Türkiye'ye gelmiştir.
- Batı'nın önem verdiği alanlara Türkiye de önem vermiş ve Batı'nın peşinden koşmuştur.
- Batılıların kullandığı arkeolojik jargon, Türkiye'de hala hakimdir ve Tartışma konusu olan kavramlar genellikle Batı tarafından tartışılmaktadır.
- 38:17Arkeolojik Araştırmalar ve Sorunlar
- Bazı arkeologlar, önemli buluntuları bile bile önemsiz sayabilirler, bu da belirli ideolojileri desteklemek için olabilir.
- Batı Anadolu'da Hitit öncesi dönemler, Girit Uygarlığı ve Yunanistan ile ilişkiler gibi çözülmesi gereken büyük sorular bulunmaktadır.
- Arkeolojik kazılar sadece güzel vakit geçirmek için değil, çözülmesi gereken problemleri araştırmak için yapılmalıdır.
- 40:03Arkeolojik Kazıların Yönetimi
- Arkeolojik kazılar için en az doçent olmak ve ilgi alanına göre başvurmak gerekir, komisyon tarafından onaylanır.
- Kazılara sponsor desteği verenlerin destekleri vergiden düşülebilir hale getirilmiştir.
- Arkeologların çoğu önemli şeyler bulma ve kişisel ideolojilerini parlatma amacını taşır, bu da bazen önemli olmayan alanlarda kazı yapmalarına neden olabilir.
- 42:31Yurtdışına Kaçırılan Tarihi Eserler
- Türkiye'den yurtdışına pek çok tarihi eser verilmiş, götürülmüş veya kaçırılmıştır.
- Bazı insanlar "iyi ki almışlar, çok iyi korumuşlar ve sergiliyorlar" diyerek bu durumu olumlu değerlendirirken, arkeologlar bu duruma farklı bakarlar.
- Bu eserlere sahip olmanın anlamı ve Batı'nın neden bu eserleri kaçırdığı soruları önemlidir.
- 43:23Arkeolojinin Başlangıcı ve Müzelerin Rolü
- Arkeolojinin başlangıcı orta sınıf bir ilgi ve aristokratik bir eğilim olarak ortaya çıkmıştır.
- Müzeler, devletin egemenlik alanını gösteren ve emperyal bir ideolojiyi yansıtan yerlerdir.
- Müzeler, vatandaşların zihninde devletin istediği hedefleri sergilemek için kullanılır.
- 45:12Türkiye'deki Arkeoloji Durumu
- Türkiye'de sanayi devrimi ve burjuvazinin yaşanmaması, farklı bir kültür ve dinsel bakış açısı nedeniyle arkeolojiye önem verilmemiştir.
- Türkiye'de arkeolojik ideoloji, eserleri turizme hizmet etmek için kullanma amacına sahiptir.
- Türkiye, coğrafyasına, toprağına ve insanına sahip çıkmamış bir topluluk olarak görülür.
- 46:53Osmanlı Dönemi ve Arkeoloji
- Osmanlı döneminde eserler, farklı uygarlıklar tarafından kolayca alınabilmekteydi.
- Osman Hamdi Bey döneminde bile eserlerin dışarıya satılması veya hediye edilmesi konusunda sorunlar yaşanmıştır.
- Türkiye, kendi topraklarındaki eserleri ve doğal mirasını (örneğin 2500 yıllık zeytin ağaçları) kendi kültürünün bir parçası olarak görmediği için bu değerlerden uzak durmuştur.
- 48:51Metropolitan Müzesi Davası
- 1960'lı yıllarda Manisa'nın Kula bölgesinden (Lüdya bölgesi) arkeolojik eserler Amerikan Metropolitan Müzesi'ne satılmıştır.
- Arkeologlar, Metropolitan Müzesi'nin depolarında bulunan resimlerin kırılırken yere düşmüş parçalarını bulup kimyasal analizler yaparak delil oluşturmuştur.
- Amerika, davayı önlemek için eserleri geri vermiş, ancak Türkiye davadan vazgeçince diğer eserlerin de geri verilmesi sağlanamamıştır.
- 50:59Cumhuriyetin Yüzyılında Yerleşik Hayata Alışma Sorunu
- Cumhuriyetin henüz kendileyememiş olduğu ve yerleşik hayata alışamamış olduğumuz belirtiliyor.
- Bir kültür ve uygarlık kurmak için bin yıl bile yeterli olmayabileceğine dikkat çekiliyor.
- Doğu ve Batı'nın tarihlerinin farklılık gösterdiği, Batı'nın demokrasinin binlerce yıllık bir mücadeleden sonra elde edilmiş olduğu vurgulanıyor.
- 52:24Toplumsal Bağlantı ve Arkeoloji
- Çağdaş yurttaşlık yaşamını hayal eden ve oluşturan bir topluluk olamadığımız belirtiliyor.
- İnsanların arkeoloji konusunda çok ilgili olduğu, ancak politikamız olmadığı ve akademinin orta sınıf ideolojiye yakın durduğu için bu bilginin topluma ulaştırılamadığı söyleniyor.
- Arkeoloji bilgisinin ilkokul ve ortaokul kitaplarında yer almadığı, yerine yanlış bilgilerin aktarıldığı vurgulanıyor.
- 54:43Arkeoloji ve Hikaye Anlatıcılığı
- Arkeoloji ve hikaye anlatıcılığının bir arada olabileceği, ancak bunu neden yapmadığımız sorgulanıyor.
- Arkeolojiyi felsefe, sosyoloji, sinema ve psikoloji ile birleştirmenin önemine dikkat çekiliyor.
- Müzelerin klasik müzeciliğe dayalı olması, eserleri bağlamından koparıp "yetimhane gibi" topladığı ve onların hikayelerini anlatacak dil vermediği belirtiliyor.
- 56:36Tarih Bilinci ve Toplumsal Birlik
- Bir toplumun var olması için dil birliği, tarih birliği gibi unsurların önemine dikkat çekiliyor.
- Tarih bilincinin sadece tarih dersleri ve testlerden oluşup oluşmayacağı sorgulanıyor.
- Ören yeri gibi yerleri gezmek ne anlama geldiğine dair sorular soruluyor.
- 57:15Arkeoloji ve Tarihi Mirasın Korunması
- Tarihi mirasın korunması kolay değil, özellikle antik kentleri tam olarak canlandırmak imkansızdır.
- Kazılar bir zarar verme ve geri dönüşü olmayan bir zarar verme şeklindedir, bu nedenle dikkatsiz yapılan kazılar kaçakçılıktan farklı değildir.
- Arkeoloğun sorumluluğu, eski eserleri kazı alanlarda korumaktır; geçmişe değil, geleceğe de bırakmaktır.
- 59:28Turizm ve Tarihi Miras
- Bazı antik kentlerde her yıl kilometrelerce kazı yapılmaktadır, bu durum hayret verici seviyededir.
- Turizmde sosyal medya etkisi nedeniyle insanlar artık tarihi yerlerde egosentrik ve narsistik bir şekilde davranmaktadır.
- Tarihi mirasla ilgili bilgiye ulaşmanın çeşitli yolları vardır: kitaplar, YouTube videoları, araştırmacı olmak ve neden-sonuç ilişkilerini anlamaya çalışmak.
- 1:02:28Bilgi Paylaşımı ve Eğitim
- Çocuklarla doğa, tarih, taş, toprak ve çamurla temas ettirmek gereklidir, izole bir hayat onlara pek bir şey kazandırmaz.
- Çizgi roman gibi mitoloji serileri, destanlar ve çocuklar için arkeoloji dersleri gibi bilgi paylaşım araçları önemlidir.
- Bilgi ve deneyim aktarmanın önemi yadsınamaz, çünkü bolluk paradoksu nedeniyle hangi kaynakın doğru olduğunu anlamak zordur.
- 1:04:11Çeşme Alaçatı Çalışmaları
- Konuşmacı, İzmir'de 25 senedir yaşayan ve turizm fakültesinde görev yapan bir akademiktir.
- İyonya bölgesinin merkezi sayılıp, batı Anadolu'da olmasına rağmen, Çeşme ve Alaçatı hakkında çok az araştırma yapılmıştır.
- Konuşmacı, Çeşme ve Alaçatı hakkında bilgi toplamaya çalışarak son kitabı "Çeşme Alaçatı" adıyla yayınlamıştır.
- 1:06:13Bilgi Paylaşımı ve Göbeklitepe
- Konuşmacı Gümüşlük Akademisi'nde yaz aylarında dersler vermekte ve bilgisini paylaşmaktadır.
- Bilginin bir kişinin sahiplenilmesinin faydası yoktur, paylaşıldıkça bilgi biriken ve büyüyen bir sistemdir.
- Göbeklitepe konusunda Türkçe'de ve Batı'da da pek fazla kaynak bulunmamaktadır, ancak bu buluntu bizim ufkumuzu değiştirmiştir.
- 1:07:54Göbeklitepe ve Uygarlık Başlangıcı
- Göbeklitepe, uygarlığın kuruluşundaki başlangıç noktalarından biri veya o coğrafyadaki en erken bulgulardan biridir.
- Göbeklitepe'nin bir sürü kardeşi vardır ve son zamanlarda daha eski bulgular da ortaya çıkacaktır.
- Göbeklitepe'nin lokal bir kültür olmadığı, aşağıya doğru Mezopotamya, yukarıya doğru Ermenistan'a kadar ve batıya doğru Avrupa'da benzer dikilitaş yuvarlak yapılar olduğu görülüyor.
- 1:09:11Bereketli Hilal Coğrafyası ve Kültürel Yayılma
- Bereketli hilal coğrafyasında tarımsal kültür, yerleşik hayat ve hayvanların evcilleştirilmesi ile başlayan kültür, binlerce yıl içerisinde batıya doğru hareket etmiş ve Büyük Britanya adasına kadar ulaşmıştır.
- Bu yayılma hem kültürel hem de genetik araştırmalarla görülmektedir; erken Avrupa çiftçilerinin Anadolu'yla genetik olarak bağları vardır.
- Göbeklitepe kültürü veya uygarlığı diye de söz edilmeye başlandı, ancak konuşulması gerektiği kadar Türkiye'de ve dünyada konuşulmamaktadır.
- 1:10:34Uygarlığın Başlangıcındaki Değişim
- Göbeklitepe, uygarlığın başlangıcında tarımın yerleşik hayatın mı starter olduğunu tartışılan bilim dünyasına farklı bir seçenek getirdi.
- İnsanların inançları nedeniyle önce tapınaklar yapmaya başladıkları, tapınaklar hareketli olmadığı için sabit kalmaya başladıkları ve bu sabitlik onların tarımsal kültüre geçmesini zorladığı ve yerleşik hayatın başlamasına vesile olduğu düşünülmektedir.
- Bu yaklaşım, inancın insanların yaşam biçimini doğrudan etkilediğini ve bu derece etkilediğini düşünmemenin aksine, uygarlığın bir inanç uygarlığı olarak başladığını ve hala öyle devam ettiğini göstermektedir.
- 1:12:25Göbeklitepe'nin Tanınması ve Önemi
- Türkiye'de Göbeklitepe'nin önemini kavramamış pek çok insan vardır; İngiltere denildiğinde Stonehenge herkesin aklına geliyor ama Türkiye denildiğinde Göbeklitepe hala çok konuşulan bir konu değildir.
- Çalışan arkeologlar bile Göbeklitepe'nin odayı tam olarak çözebilmiş değiller ve bu nedenle biraz zamana ihtiyaç vardır.
- Dijital dünyada Göbeklitepe'nin az yer aldığı, metafizik veya ırkçı atıflar yerine bilgi veren ve farkındalık yaratacak içeriklerin çok az olduğu belirtilmektedir.
- 1:14:34Farkındalık ve Okuma Önemi
- Yaşadığımız hayat bizim kurguladığımız bir hayat değil, ahlak kurallarına, inanca, etnik kimliğimize ve okullara gideceğimize biz karar vermedik.
- İnsanın daha iyi bir hayat yaşayabilmesi için, farkındalık sağlamak amacıyla her şeyi araştırarak, sorgulayarak ve kendi isteklerine uygun hale getirerek yaşaması gerektiği düşünülmektedir.
- Konuşmacı, okumayı önemsemekte ve okuyuculara kendi kitaplarını tavsiye etmektedir.