• Buradasın

    9. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi: Ortaçağ'da Devlet ve Toplum Yapısı

    youtube.com/watch?v=Yq06RVpcz7I

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Sosyal Bilgiler Dersliği kanalından bir öğretmen tarafından sunulan 9. sınıf öğrencileri için hazırlanmış eğitim içeriğidir.
    • Video, "Ortaçağ'da Dünya" ünitesinin ilk konusu olan "Ortaçağ'da Devlet ve Toplum Yapısı" konusunu kapsamlı şekilde ele almaktadır. İçerik, ortaçağın tanımı ve tarihçesiyle başlayıp, dönemin önemli siyasi yapıları, meşruiyet kavramı, feodalite sistemi, ekonomik yapılar, ticaret yolları ve hukuk sistemleri hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.
    • Videoda ayrıca Ortaçağ'daki toplumsal sınıflandırma, ticaret mekanları, ordu yapısı ve Cengiz Han'ın yasaları gibi konular da işlenmektedir. Bu ders, 9. sınıf öğrencilerinin üçüncü ünitesini tamamladıkları bir ders notudur.
    Sosyal Bilgiler Dersi Tanıtımı
    • Dokuzuncu sınıf sosyal bilgiler dersi üçüncü ünitesi "Ortaçağ'da Dünya" konusuna başlanıyor.
    • İlk işlenecek konu "Ortaçağ'da Devlet ve Toplum Yapısı" olacak.
    • Ders notlarının PDF hali açıklama kısmında mevcut ve izleyiciler kanalı beğenip paylaşabilir, abone olabilir.
    00:48Ortaçağ Dönemi
    • Ortaçağ 375 yılında Türk kavimlerinin Orta Asya'dan Avrupa'ya göç etmesiyle başlamıştır.
    • Ortaçağ yaklaşık 1000 yıl sürmüş ve 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesiyle sona ermiştir.
    • Kavimler göçü Avrupa'nın şekli ve yapısını tamamen değiştirmiştir.
    01:54Ortaçağ'da Avrupa ve Asya'daki Siyasi Yapılar
    • Roma İmparatorluğu kavimler göçü sonucu ikiye ayrılmış, Batı Roma hemen yıkılmıştır.
    • Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu 375-1453 yılları arasında varlığını sürdürmüş, İstanbul başkent olup Balkanlar, Anadolu, Suriye, Filistin, Mısır, Girit ve Kıbrıs'a hakim olmuştur.
    • Orta Asya'da Büyük Hun Devleti yıkıldıktan sonra Hun Türkleri kavimler göçünü başlatmış, Afganistan'da Eftalit Devleti kurmuş, ardından Avarlar, Köktürkler ve Uygur Devleti ortaya çıkmıştır.
    04:21Meşruiyet ve Siyasi Yapıların Kaynakları
    • Meşruiyet, yönetilen halkın yöneticilerini kabul etmesi anlamına gelir.
    • Ortaçağ'da yöneticiler meşruiyetlerini dine dayandırmış, kendilerini Tanrı tarafından seçilmiş veya görevlendirilmiş kişiler olarak iddia etmişlerdir.
    • Cermen kavimlerinde tek istisna olarak halk tarafından seçilen halk kralları ülkeyi yönetmiş, ancak burada da halkın yerini kilise almıştır.
    05:58Meşruiyet Örnekleri
    • Alman İmparatorları Papa'nın elinden taç giyerek kutsal Roma İmparatoru olmuşlardır.
    • Bizanslılar devletlerinin Tanrı'nın yeryüzündeki krallığı olduğunu iddia etmişlerdir.
    • İslam devleti Hz. Muhammed tarafından kurulmuş, Sasanilerde kral kutsal ateşin koruyucusu olarak görülüyordu ve Orta Asya Türklerinde halk hakan'a gök tanrısından (Kut) gelen yetkiye inanıyordu.
    06:50Siyasi Yapıların Maddi Kaynakları
    • Ortaçağ'da devletlerin gücünü ve nüfusunun dağılışını belirleyen temel etken coğrafi şartlardır.
    • Nüfus yoğunlaştığı yerler iklimin uygun olduğu, verimli topraklara sahip olan ve liman ve ticaret şehirleriydi.
    • Devletlerin maddi güç unsurlarından biri soy dayanışmasıydı; hanedanlar kendi soylarından gelenlere ayrıcalıklı yere koymuş, iktidarlarını kuvvetlendirmişlerdir.
    08:25Silahlı Güç ve Güç Paylaşımı
    • Ortaçağ'da devletlerin kuruluşunu ve güçlerini belirleyen en önemli unsur silahlı güç (ordu) olmuştur.
    • Moğol İmparatorluğu, Cengiz Han yönetiminde onlu sistemi uygulayarak teşkilatlanmış ve en korkulan güç haline gelmiştir.
    • Vikinglerin en büyük güçleri yüksek manevra kabiliyetine sahip tekneleri (donanması) olmuştur.
    09:44Ortaçağ'daki Yönetim Organizasyonu
    • Ortaçağ'da Avrupa'da hakim olan yönetim anlayışı feodalitedir.
    • Asya'da ve İran'da ise merkezi mutlak monarşiler (tek kişinin veya bir ailenin söz sahibi olduğu yönetim şekli) hakimdir.
    • Feodalite sisteminde en üstte kral, ardından vassallar, askeri güç olan şövalyeler, ve en altta toprağa ekip biçen serfler ve köylüler yer alır.
    10:44Feodalitenin Ortaya Çıkışı
    • Ortaçağ'ın başlarında Avrupa'da Barbar kavimler tarafından kurulan krallıklar, Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu çatısı altında toplandı.
    • İmparatorluğun yöneticileri, hizmet karşılığında toprak vererek kont, dük, lord, baron gibi ünvanlara sahip soylular sınıfını oluşturdu.
    • Kavimler göçünün yarattığı kargaşa ve mücadeleler sonucu devletler yıkıldı veya güçten düştü, bu ortamda soylular öne çıkarak korunaklı şato ve kaleler inşa ettiler.
    12:04Feodal Düzenin İşleyişi
    • Feodal düzende her şeyin temeli topraktır, toprak sahipleri (soylular) aynı zamanda siyasi gücün sahibidir.
    • Düzende bir devlet ve kral vardır ancak kral sınırsız iktidara sahip değildir, yalnızca güçler arasında en güçlüdür.
    • Feodalitede himaye eden senyöre, himaye altına giren kişiye ise vassal denir ve kral dahil hiç kimse tam yetkili değildir.
    13:08Feodal Düzenin Özellikleri
    • Kral iktidarını korumak için soylularla, soylular da gücünü koruyabilmek için kralla iyi geçinmek zorundadır.
    • İngiltere Kralı Yurtsuz John, soyluların isteğiyle kendi yetkilerini sınırlandıran Magna Carta'yı kabul etmek zorunda kalmıştır.
    • Feodal düzenin güçlü kurumlardan biri de Ortaçağ'da kilisedir, senyörler kilise ile iyi ilişkiler kurarak iktidarlarını kuvvetlendirmekteydi.
    14:07Ortaçağ'da Ekonomi
    • Ortaçağ'da tarım, avcılık ve toplayıcılıktan tarıma geçilmesiyle insanlar tükettiklerinden çok üretmeye başlamışlardır.
    • Kentlere gelen insanlar işbölümü gereği farklı işlerle uğraşmaya başlayınca gelir farklılıkları oluşmaya başlamış ve toplumsal tabakalaşma ortaya çıkmıştır.
    • Artı ürün, işbölümü ve toplumsal tabakalar siyasi alanda da etki yaratmıştır; Doğu ülkelerinde toprakların tanrı adına hükümdara ait olması monarşileri güçlendirmiş, Avrupa'da ise feodalite ve derebeylikler ortaya çıkmıştır.
    15:34Feodal Toplumun Sınıfları
    • Feodal toplumda piramit şeklinde sınıflar vardır: en üstte asiller (senyörler), ikinci sırada din adamları (rahipler), üçüncü sırada burjuvalar (ticaretle uğraşanlar), en altta köylüler yer alır.
    • Senyörlerin en büyüğü devletin kralıdır, sahip oldukları statüye ve güce göre kont, baron, dük, vikont, şövalye gibi ünvanlar alan toprak sahipleridir.
    • Köylüler de kendi içerisinde hür köylüler (kendilerine ait toprağı ekip biçen, senyöre vergi veren) ve serfler (hiçbir hakkı olmayan, toprağın demirbaşları sayılırlar) olarak ikiye ayrılır.
    17:34Hindistan'daki Kast Sistemi
    • Hindistan'da toprak mülkiyeti kast sisteminin doğuşunu sağlamış, bu sistem ilk çağda doğmuş ve Ortaçağ'da da devam etmiştir.
    • Hint toplumu rahipler (brahmanlar), askerler (kışatriyalar), çalışan esnaf ve çiftçiler (vaisyalar), işçi ve köleler (sudralar) ve toplum dışı görülenler (paryalar) olarak ayrılmıştır.
    • Kast sisteminde meslekler ve sınıflar doğuştan gelir, asla değiştirilemezdi, bu nedenle katı bir sistemdi.
    18:27Ortaçağ'da Ticaret
    • Ortaçağda ticaret uzun mesafelerde yapılmaya başlanmış, Anadolu, İran, Suriye, Hindistan, Çin, Mısır birer ticaret merkezi haline gelmiştir.
    • İslam ülkelerinde ticaret çok gelişmiş, kültürel etkileşimin yoğun olduğu metropol şehirler ortaya çıkmıştır.
    • Avrupa'da Roma İmparatorluğu'nun yıkılması ve sürekli savaşlar nedeniyle ticaret büyük bir gerileme içerisindedir, şehirlerdeki nüfus azalmış, dışa kapalı köy hayatı yaygınlaşmıştır.
    19:35Türklerde Ticaret ve Ticaret Yolları
    • Orta Asya Türkleri için ticaret hem kendi ürettiklerinin satılması hem de transit ticareti (aracılık) şeklinde yapılmıştır.
    • Türklerde ticaret genelde takas usulü şeklinde yapılsa da "satir" adı verilen para da kullanılmış, bu para gümüşten yapılmış ve disk (yuvarlak) şekillidir.
    • En önemli ticaret yolları arasında mor renkle gösterilen Kürk Yolu, turuncu ile gösterilen İpek Yolu ve Hindistan'dan Avrupa'ya kadar giden Baharat Yolu bulunmaktadır.
    20:19İpek Yolu
    • İpek Yolu dünyanın en eski ve en uzun ticaret yollarından birisidir, Çin'in Şian kentinden başlayıp Doğu Türkistan, Moğolistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan'ı geçerek Hazar Denizi'ne ulaşır.
    • İpek Yolu sadece kervanların ve tüccarların değil, bilginlerin, orduların, fikirlerin ve kültürlerin de seyahat ettiği kültürel etkileşim yolu olmuştur.
    • İpek yoluna hakim olmak için Türkler, Çinliler, Bizans, Sasani, Moğollar ve Araplar birbirleriyle mücadele etmişlerdir çünkü bu yola sahip olan devlet ekonomik olarak güçlenmiştir.
    21:28Ortaya Çıkan Yollar
    • Kürk Yolu, İpek Yolu'na paralel, kuzeyinde yer alan ve Karadeniz'in kuzeyinden Çin'e uzanan bir yoldur; bu yolda taşınan başlıca mal, Karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlarda avlanan hayvanların kürkleriydi.
    • Baharat Yolu, Hindistan'dan başlayıp Basra Körfezi ve Kızıldeniz'e ulaşan, buradan kervanlarla Doğu Akdeniz limanlarına taşınan malların İtalyan tüccarlar tarafından Avrupa ülkelerine ulaştırıldığı bir yoldur.
    • Baharat Yolu büyük bir zenginlik kaynağıydı çünkü baharatlar gıdaların saklanması, lezzetlendirilmesi, ilaç yapımı, kutsal yağların hazırlanması ve parfüm üretilmesinde kullanılırdı.
    22:37Ticaret Mekanları
    • Kervansaraylar, kervanların ve yolcuların konakladığı, bugünkü oteller gibi ticaret yolları üzerine yapılmış yerlerdir.
    • Ribatlar, Hz. Ömer döneminden itibaren sınır güvenliği için yapılmış karakol binalarıydı; sınırların genişlemesiyle iç bölgelerde kalan ribatlar kervansaraylara dönüşmüş, savunma duvarları, odalar, ambarlar, hamam ve ahır gibi bölümlere sahipti.
    • Limanlar, uzun mesafeli ticaretin merkezi durumunda olan yerlerdi; dış satım ve alım mallarının giriş çıkış noktası olmanın yanında malların depolanma, gümrük denetimlerinin yapılması ve pazarlama işlerinin yürütüldüğü merkezlerdi.
    23:30Ticaret Yerleri
    • Hanlar, şehir merkezlerinde bulunan yerlerdi; alt katlarında perakende ticaret yapan dükkanlar, üst katlarda ise yolcuların konakladığı odalar bulunurdu.
    • Kapanlar, şehirlere gelen malların toplandığı toptancı halilerdi; kapanlara gelen mallar perakendeciler ve imalathaneler arasında dengeli biçimde dağıtılarak karaborsa ve tekelleşmenin önüne geçilirdi.
    • Bedestenler, kapalı çarşıya benzetilebilecek, şehirlerdeki değerli eşyaların satıldığı ve saklandığı yerlerdi; arastalar ise aynı iş kolunda üretim ve ticaret yapan esnaf ve zanaatkarların toplandığı sokaklardı.
    24:47Konargöçerlerde Ordu
    • Konargöçerler (göçebe yaşayan topluluklar) yerleşik toplumlara göre daha zor bir hayat yaşadıkları için mücadeleci ve savaşçı olmak zorundaydılar.
    • Üretemedikleri maddeleri yerleşiklerden akınlarla karşılamak için askeri organizasyonlar kurmuşlardı ve eğlenceleri bile savaşa hazırlık niteliğindeki antrenmanlardı.
    • Konargöçerlerde askerlik ve normal hayat iç içe olduğu için eli silah tutan herkes her an savaşa hazır bir asker durumdaydı; bu anlayışa en güzel örnek Türklerin "ordu-millet" anlayışıydı.
    26:35Yerleşiklerde Ordu
    • Ortaçağ'da yerleşik toplumların orduları genelde paralı askerlerden oluşuyordu; Avrupa devletleri başlangıçta Roma İmparatorluğu'ndaki ordu sistemini uygulamaya çalışmışlardı.
    • Merkezi otoritelerin zayıf olması ve orduların masraflarını karşılayacak güçlerinin olmaması nedeniyle, feodal beylerin askerlerinden yararlanmak zorunda kalmışlardı.
    • Ücretli askerlik, askerin ülkeyi savunurken vatan olarak benimseyememesi ve daha fazla para teklif eden karşı tarafa geçebilmesi nedeniyle büyük sıkıntılar doğurmuştu.
    28:39Roma Hukuku
    • Roma'nın ilk yıllarında geçerli olan hukuk sistemi, devletin kurucusu olan patricilerin adalet adetlerine dayanmaktaydı; yurttaşlar hukuku adı verilen bu kanunlardan yalnızca patriciler yararlanmaktaydı.
    • Plepler (alt sınıf) ayrı bir hukuka tabi bulunuyordu; hukuk sistemi yazılı değildi, şekilci ve sert hükümler içeriyordu, yargıçlar patricilerden gelen rahipler olduğu için keyfi uygulamalar yapıyordu.
    • Patrig-philip çatışmasının sonunda pleplere istekleri kabul edilmiş, bir komisyon kurularak oniki adet tunç levhanın üzerine kazınan kanunlar Roma şehrinin merkezine asılmış, bu kanunlar modern Avrupa hukukunun temelini oluşturmuştur.
    31:34Cengiz Han'ın Yasaları
    • 13. yüzyılın başlarında Moğollar, Cengiz Han liderliğinde birleşerek büyük bir Moğol İmparatorluğu kurmuştur.
    • Cengiz Han, devletin askeri güçle kurulduğunu ancak kanunla ve kalemle idare edilebileceğini bilen bilgili bir insandı.
    • Cengiz Han, Uygur kanunlarından yararlanarak kendi adında yasalar yaptı ve bu yasalar Uygurca yazılmıştır.
    32:07Dersin Sonucu
    • Bugün dokuzuncu sınıf öğrencileriyle Ortaçağ'da hukuk konusunu işleyerek üçüncü ünitemiz tamamlanmıştır.
    • Ders notlarını hazırlayan Serdar Bayrak öğretmenimize teşekkür edilmektedir.
    • Videonun arkasından üçüncü ünite full tekrar dersi gelecektir ve izleyiciler kanala abone olup bildirimleri açabilir, videoları beğenip paylaşabilirler.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor