Buradasın
9. Sınıf Edebiyat ve Türkçe Dil Bilgisi Dersi Tekrar Videosu
youtube.com/watch?v=r15QgZfzJXkYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Deniz Hoca tarafından sunulan 9. sınıf edebiyat ve Türkçe dil bilgisi derslerinin kapsamlı bir tekrar içeriğidir. Öğretmen, sınav öncesi hazırlık amacıyla öğrencilere hitap etmektedir.
- Video, edebiyatın tanımı ve özellikleri ile başlayıp, metinlerin sınıflandırılması, edebi ve öğretici metinlerin özellikleri, iletişim ögeleri ve dilin kullanımdan doğan türleri gibi konuları ele almaktadır. Ardından hikaye ünitesi, anlatım türleri ve isim türleri detaylı şekilde incelenmektedir.
- Öğretmen, konuları tablolar ve örneklerle destekleyerek, sınavlarda çıkabilecek sorulara hazırlık yapmaktadır. Özellikle hikaye türleri (olay hikayesi ve durum hikayesi), bakış açıları (kahraman, gözlemci ve ilahi bakış açısı) ve isim türleri (tekil, çoğul, topluluk isimleri) gibi sınavlarda sıkça sorulan konulara özellikle değinilmektedir.
- Giriş ve Konu Listesi
- Bu videoda 9. sınıf edebiyat dersinin giriş ünitesi ve hikaye ünitesi genel anlamda tekrar edilecek.
- Konu listesi: Edebiyat nedir, dilin kullanımdan doğan türleri, edebiyatın güzel sanatlarla ilişkisi, edebiyatın bilimle ilişkisi, metinlerin sınıflandırılması ve iletişim ögeleri.
- Hikaye ünitesinde hikaye nedir, olay hikayesi ve durum hikayesi ele alınacak.
- 01:11Edebiyat Nedir?
- Edebiyat sözcüğü Arapça "edep" kelimesinden türetilmiştir ve bu kullanımı ilk defa Tanzimat dönemi sanatçısı Şinasi yapmıştır.
- Edebiyat, duygu ve düşüncelerin insanlarda estetik duygular uyandıracak şekilde söz ya da yazıyla anlatılması sanatıdır.
- Edebiyat hem estetik bir değer ortaya koyma sanatıdır hem de geçmişten günümüze kadar yazılmış eserleri inceleyen bir bilim dalıdır.
- 02:20Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi
- Edebiyat insan olduğu her yerdedir çünkü insanın duygularını, düşüncelerini ve hayallerini ifade etmesidir.
- Edebiyat ve malzemesi sözdür, yani dile dayanmaktadır.
- Edebiyatın birçok bilim dalıyla ilişkisi vardır: tarih, psikoloji ve sosyoloji.
- 02:44Edebiyat-Tarih İlişkisi
- Her eser dönemini yansıttığından, edebiyatçılar tarihi bir konuda eser yazarken tarihe başvururlar.
- Bir tarihçi o dönemle ilgili araştırma yaparken belgeleri başvururken, aynı zamanda o dönemde yazılmış edebi eserleri de inceler.
- Edebiyat ve tarih arasında karşılıklı bir ilişki vardır.
- 03:25Edebiyat-Psikoloji İlişkisi
- Eserdeki kahramanların ruh hallerini yansıtmasında yazar psikolojiden yararlanır.
- Edebi eserlerin dayandığı en önemli bilim dallarından biri psikolojidir.
- Bir edebi eseri incelerken yazarın bu eseri neden yazdığı ve yazdıran psikolojik durumu merak edilir.
- 04:09Edebiyat-Sosyoloji İlişkisi
- Her eser yazıldığı dönemin toplumunu ve kültürünü yansıtır.
- Bir edebi eser dönemine ve topluma aittir, bu nedenle farklı toplumlarda yazılmış romanlar farklı kültürleri yansıtır.
- Bir edebiyat eseri inceleyerek o toplum hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
- 04:42Edebiyatın Güzel Sanatlarla İlişkisi
- Sanat, duygu ve düşünce, hayallerin insanlarda estetik bir zevk uyandıracak şekilde çeşitli şekillerde dışa aktarılması etkinliğidir.
- Güzel sanatların en belirgin özelliği insanda coşku ve estetik haz uyandırmasıdır.
- Sanatlar genel anlamda işitsel (fonetik) sanatlar, görsel sanatlar ve dramatik, ritmik (harekete dayalı) sanatlar olmak üzere üç grupta sınıflandırılır.
- 06:25Edebiyatın Malzemesi
- Edebiyatın malzemesi sözcüklerdir, kelimedir.
- Edebiyatın malzemesi diğer güzel sanat dallarından farklıdır çünkü söze dayandığından dili kullanır.
- Dil olmazsa iletişim olmaz, iletişim olmazsa toplum olmaz, insan olmaz, dünya bu noktaya ulaşmaz.
- 06:58Metinlerin Sınıflandırılması
- Metinler kendi içerisinde ikiye ayrılır: sanat metinleri (edebi metinler) ve öğretici metinler.
- Öğretici metinler kendi içerisinde tarihi metinler, felsefi metinler, bilimsel metinler, gazete çevresinde oluşan metinler ve kişisel hayat konu alan metinler olmak üzere beş grupta sınıflandırılır.
- Gazete çevresinde oluşan metinler (makale, deneme, sohbet, fıkra, köşe yazısı, eleştiri, mülakat, röportaj, haber) gazete ile birlikte ortaya çıkmış ve gelişimini gazete ile sürdürmüş olan türlerdir.
- 08:43Edebi Metinler
- Edebi metinler iki ana kategoriye ayrılır: coşku ve heyecanı dile getiren metinler (şiir) ve olay çevresinde oluşan metinler.
- Olay çevresinde oluşan metinler, merkezinde bir olay bulunan metinlerdir ve anlatmaya bağlı (roman, hikaye, masal, fabl, destan, mesnevi, halk yas, manzum hikaye) ve göstermeye bağlı (tiyatro) olarak ikiye ayrılır.
- Tiyatro, modern tiyatro ve geleneksel Türk tiyatrosu olarak ikiye ayrılır.
- 10:19Edebi ve Öğretici Metinlerin Karşılaştırılması
- Öğretici metinler gerçeklik açısından gerçek olayları aktarırken, edebi metinler genellikle kurgusal bir gerçeklik içerir.
- Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek ve öğretmek iken, edebi metinlerin amacı estetik zevk vermektir.
- Öğretici metinlerde sade bir üslup kullanılırken, edebi metinlerde süs devreye girer.
- Öğretici metinler nesnel olmak zorunda iken, edebi metinler özneldir ve kelimelerin yan ve mecaz anlamları bolca kullanılır.
- 12:38İletişim Ögeleri
- İletişimde zaman, dil, jest, mimik, ışık, renk ve görsel gibi iletişim araçları kullanılır.
- İletişim için gönderici (konuşmayı başlatan kişi), alıcı (muhatab), mesaj (iletilen bilgi), dönüt (cevap), bağlam (iletişimin gerçekleştiği ortam), kanal (iletişimin nasıl gerçekleştiği) ve kod (genellikle dil) gereklidir.
- Trafik ışığı örneğinde, trafik ışığı gönderici, Mert alıcı, kırmızı ışık mesajı, Mert'in durması dönüt, ışık kanalı ve trafik ortamı bağlamdır.
- 15:44Dilin Kullanımdan Doğan Türleri
- Dil binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir ve bu süreçte lehçe, şive, ağız, argo, jargon ve yazı dili gibi çeşitli alt başlıklar ortaya çıkmıştır.
- Lehçe, bir dilin tarihi içerisinde bilinmeyen bir dönemde kendisinden ayrılmış kollarıdır.
- 16:18Dil Türleri
- Karanlık dönemde Türkçe'den kopan diller Yakut Türkçesi ve Çuvaş Türkçesi'dir, bu diller çok eskiden kopmuş olup aralarındaki benzerlik kaybolmuştur.
- Şive, bir dilin bilinen tarih seyri içinde kendisinden ayrılmış olup bazı farklar içeren kollarıdır; Azerbaycan Türkçesi ile Türkiye Türkçesi yakın bir dönemde ayrıldığı için arada büyük benzerlik vardır.
- Ağız, bir ülkede şehirlere veya bölgelere göre farklı söyleyiş tarzıdır; Karadeniz, İstanbul, Ege, Trakya gibi bölgelerde farklı Türkçe'ler vardır.
- 17:45Argo ve Jargon
- Argo, ortak dilden ayrı olarak genellikle sokaklarda ve eğitimsiz insanların kendi arasında kullanmış oldukları sözcüklerdir; örneğin "çalmak" yerine "aralamak" denir.
- Jargon, bir meslek grubunun ya da zümrenin kendi arasında konuşmuş olduğu bir dil olup, argodan farklı olarak genellikle küfür içermez.
- Hastanede "hasta ex oldu" veya öğrenciler arasında "hoca beni bıraktı" gibi terimler jargon örnekleridir.
- 18:40Yazı Dili
- Ağızlara göre farklı konuşma tarzları olsa da, insanlar tek bir Türkçe'yi baz alarak yazmaktadır; bu Türkçe İstanbul ağızıdır.
- İstanbul ağzı hem konuşma dilimizdir hem de yazı dilimizdir çünkü İstanbul bir kültür başkentidir ve yüzyıllarca Osmanlı'nın merkezi olmuştur.
- 19:38Hikaye Tanımı ve Özellikleri
- Hikaye, gerçek ya da gerçeğe yakın olay ve durumların okuyucuda heyecan ve zevk uyandıracak şekilde kısaca anlatıldığı metinlerdir.
- Hikayelerde genellikle sade bir olay örgüsü, tek bir mekan, az sayıda kişi ve özlü bir anlatım vardır; kahramanın bir yönüne odaklanılır ve mekan-zaman detaya inilmez.
- Dünyadaki ilk hikaye örneği İtalyan yazar Bacocchu'nun 14. yüzyılda yazdığı "Decameron" adlı eserdir; Türk edebiyatındaki ilk hikaye "Takva" adlı eserdir.
- 20:52Türk Edebiyatında Hikaye
- Türk edebiyatındaki ilk hikaye örnekleri Tanzimat döneminde (1860'lardan sonra) görülür; 1860'lardan önce halk hikayeleri, destanlar, masallar ve mesneviler gibi türlerde olay anlatma geleneği vardır.
- Tanzimat'tan sonra modern hikaye ve roman Türk edebiyatına hakim olur, ancak yabancılık çekilmez çünkü edebiyat geleneğimizde halk hikayeleri ve mesneviler bolca vardır.
- Servet-i Fünun, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet dönemlerinde hikaye teknik açıdan gelişir.
- 21:55Hikayenin Yapısı
- Hikayenin üç farklı bölümü vardır: serim (giriş), düğüm (gelişme) ve çözüm (sonuç).
- Hikayenin dört yapı unsuru vardır: olay, kişi, mekan ve zaman; bu unsurlar masal, destan, roman ve tiyatro gibi türlerde de geçerlidir.
- Hikayede anlatılan şey olaydır; kişi olayları gerçekleştiren kahramanlardır; mekan olayın geçtiği yerdir; zaman ise olayın geçtiği andır.
- 23:02Bakış Açısı
- Hikayede üç farklı bakış açısı vardır: kahraman bakış açısı, gözlemci bakış açısı ve ilahi bakış açısı.
- Kahraman bakış açısı, olayların hikaye kahramanlarının kendi ağzıyla anlatılmasıdır ve birinci ağız (ben yaptım, ben ettim) şeklindedir.
- Gözlemci bakış açısı, kameraman gibi dışarıdan olaya bakıp gördüğümüz kadarını aktarmaktır ve üçüncü ağız (Ahmet şöyle dedi, Mehmet şöyle dedi) şeklindedir.
- 23:53Bakış Açısı Türleri
- Gözlemci bakış açısı, olayları dışarıdan gören üçüncü bir kişiyi temsil eder.
- İlahi bakış açısı, gözlemciden farklı olarak kahramanın iç dünyasını okur, zihinlerini okur, geçmişlenebilir, geleceklenebilir ve zamanı geriye alabilir veya ileriye alabilir.
- Hakim bakış açısı, ilahi bakış açısına sahip yetenekli bir anlatıcıdır.
- 24:38Hikaye Türleri
- İki farklı hikaye türü vardır: olay hikayesi ve durum hikayesi.
- Olay hikayesi, olay merkezi hikayelerdir; başı, ortası ve sonucu vardır, merak ve heyecan unsurda sürekli ön plandadır.
- Durum hikayesi, günlük yaşamdan alınan bir durumu kesiti aktarır, serim, düğüm, çözüm bölümleri yoktur ve okuyucuyu çok heyecanlandırmaya bilir.
- 28:44Anlatım Biçimleri
- Anlatım biçimleri olarak betimleyici anlatım, öyküleyici anlatım, açıklayıcı anlatım ve tartışmacı anlatım vardır.
- Öyküleyici anlatım, bir olayın anlatıldığı metinlerdir, bir hareketlilik tasvir edilir.
- Betimleyici anlatım, bir görüntü tasvir edilir, zihnimizde canlandırılır.
- 29:29İsim Türleri
- İsimler genel anlamda üç farklı şekilde sınıflandırılır: varlıklara verilişine göre, varlıkların oluşuna göre ve varlıkların sayılarına göre.
- Özel isimler, yalnızca tek bir varlığı karşılıyorsa kullanılır (Türkiye, İstanbul, Deniz Bozkurt).
- Tür isimleri, bir türü temsil eden sözcüklerdir (göz, çiçek, araba, ev).
- 31:18Somut ve Soyut İsimler
- Somut isimler, beş duyu organımız da algılanabilen, görülebilen, duyulabilen, takılabilen, kokusu alınabilen varlıklara verilen isimlerdir.
- Soyut isimler, beş duyu organımız da algılayamadığımız, göremediğimiz, dokunamadığımız ancak zihin yoluyla bildiğimiz varlıklara verilen isimlerdir.
- Somut bir şey soyutlaştırılabilir veya soyut bir şey somutlaştırılabilir (soğuk davranmak, fikri yırtıp çöpe atmak).
- 32:34İsim Türleri
- İsimlerin sonunda "ler" veya "lar" eki varsa çoğul isim, yoksa tekil isim olarak adlandırılır.
- Tekil isimler tek bir varlığı temsil ederken (elma, dergi, kalem), çoğul isimler birden fazla varlığı ifade eder (elmalar, dergiler, kalemler).
- Topluluk isimleri, çoğul eki almadan (sonunda "ler" veya "lar" olmasa da) çoğul anlamı veren sözcüklerdir (ordu, aile, takım, meclis, orman, millet, halk).
- 33:42Video Kapanışı
- Bu video, birinci ve ikinci ünitede olan tüm konuları kapsayan bir tekrar içermektedir.
- Sınavlar öncesi hap bilgi niyetinde bu video seyredilebilir ve arkadaşlarla paylaşılabilir.
- Videonun açıklama kısmında PDF'ler ve diğer videoların linkleri bulunmaktadır, bu kaynaklar ücretsiz olarak sunulmaktadır.