• Buradasın

    7. Sınıf İngilizce Dersi: Dil Bilgisi ve Kutlamalar Ünitesi

    youtube.com/watch?v=jSD2lEqCINc

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir öğretmenin 7. sınıf öğrencilerine yönelik hazırladığı kapsamlı bir İngilizce dersidir. Öğretmen, çeşitli dil bilgisi konularını ve "Celebrations" (Kutlamalar) ünitesini anlatmaktadır.
    • Video, beş ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde özel günlerin İngilizce isimleri ve parti için gerekli eşyalar öğretilmektedir. İkinci bölümde İngilizce'de öneride bulunmak ve teklifleri kabul etmek için kullanılan kalıplar anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde sayılabilen ve sayılamayan kelimelerin ayrımı ele alınmaktadır. Dördüncü ve beşinci bölümlerde ise miktar belirleyen ifadeler (some, any, a few, a little, much, many, a lot of) detaylı şekilde açıklanmaktadır.
    • Her bölümde konular örneklerle desteklenmekte ve dersin sonunda öğrencilerin alıştırmalar yapmaları tavsiye edilmektedir. Video, soru çözümü bölümüyle sona ermektedir.
    Özel Günler ve İngilizce İsimleri
    • Bu ders, yedinci sınıfın altıncı ünitesi olan "Celebration" (Kutlamalar) ünitesini işleyecek ve özel günlerin İngilizce isimlerini ve önemli dilbilgisi kurallarını inceleyecek.
    • Özel günlerin İngilizce isimleri arasında doğum günü partisi, nişan partisi, mezuniyet partisi, cadılar bayramı, babalar günü, anneler günü, kurban bayramı, evlenme partisi, Paskalya bayramı, Ramazan bayramı, hoş geldin partisi, evlilik yıldönümü ve kostüm partisi bulunmaktadır.
    • Özel günler için ihtiyacımız olan eşyaların isimleri arasında balon, içecek, doğum günü pastası, mum, kostüm, hediye, davet kartı, kurabiye, palyaço, bayrak, cips, süsleme, tatlı, parti şapkası, patlamış mısır, atıştırmalık, sandviç, portakal suyu, elmalı turta, çiçek, yapacaklar listesi, misafir listesi, yiyecek, mask, çikolata, yemek, şeker, yastık, konfeti, limonata, pijama, pamuk şeker ve meyve suyu bulunmaktadır.
    05:01Kutlamalar İçin Hazırlıklar
    • Kutlamalar için hazırlıklar arasında hediyeyi paketlemek, balonları şişirmek, parti düzenlemek, davet kartı göndermek, yeri süslemek, sipariş etmek, davet kartı yazmak, kurabiye yapmak, misafir listesi hazırlamak, yiyecek ve içecek satın almak ve parti odasını temizlemek bulunmaktadır.
    • Kutlamalar için önemli kelimeler arasında kabul etmek, reddetmek, bahane, katılmak, getirmek, kutlamak, yakın arkadaş, fırın, renkli, kalabalık, karar vermek, lezzetli, eğlence, heyecanlı, mezun olmak, tahmin etmek, ev sahibi, ağırlamak, aç, susuz, davet etmek, ihtiyacı olmak, teklif etmek, düzenlemek, hazırlamak, akraba, önermek, mesaj yazmak, giyinmek, alışveriş yapmak, moda, endişeli, bayrak, oyuncak, öğüt vermek, yetişkin, göndermek, randevu, aramak, seçmek, sipariş vermek, eğlenmek, satın almak, dağıtmak ve buluşmak bulunmaktadır.
    • Yapılan işlerin sırasını belirtmek için "first" (ilk olarak), "next" (sonraki), "then" (yine sonra), "after that" (den yine sonra) ve "finally" (en son) kelimeleri kullanılır.
    11:09Davet Kartları
    • Davet kartları, özel bir güne davet etmek için kullanılan kartlardır ve davet kartındaki bilgiler oldukça önemlidir.
    • Davet kartındaki bilgiler arasında yaş (turning age), parti türü (event), tarih (date), saat (time), yer (place/location) ve iletişim kurulacak kişi (contact person) bulunmaktadır.
    • Davet kartları testlerde ve sınavlarda karşınıza gelebilir, bu nedenle dikkatli bir şekilde bu kelimeleri not alıp tekrar etmek önemlidir.
    13:06İngilizce'de Teklif Etme İfadeleri
    • İngilizce'de birine öneride bulunmak için "making" konusu önemlidir ve LGS'de her sene bir soru çıkmaktadır.
    • Bir insanı bir yere davet ederken "let's" (hadi), "what about" veya "how about" ifadeleri kullanılabilir.
    • "Would you like" (ister misin), "shall we" (yapalım mı) ve "why don't we" (neden yapmıyoruz) de teklif etme ifadeleridir.
    14:08Teklif Etme İfadelerinin Kullanımı
    • "Let's" kelimesi bir öneride bulunurken kullanılır ve hemen sonra fiilin birinci hali kullanılır.
    • "What about" ve "how about" ifadelerinden sonra fiil "going to" ile kullanılır.
    • "Would you like" ifadesi "to" ile kullanıldığında fiil "to" dan sonra kullanılır.
    16:53Teklifleri Kabul Etme İfadeleri
    • Teklifleri kabul etmek için "except" (kabul etmek) kelimesi kullanılır.
    • "That's a good idea", "why not", "that sounds great", "right", "yes that would be great", "I love to", "that sounds cool", "sure" veya "of course" gibi ifadeler kullanılabilir.
    • "Thanks for inviting me" (beni davet ettiğin için teşekkürler) de teklifi kabul etme ifadelerinden biridir.
    19:01Teklifleri Reddetme İfadeleri
    • Teklifleri reddetmek için "refus" (reddetmek) kelimesi kullanılır.
    • "I'd like to but I can't", "I'm not free", "I'm busy", "No thanks" veya "I'm tired" gibi ifadeler kullanılabilir.
    • "That would be great but I have to care of my sister" gibi cümlelerde "but" kelimesi teklifi reddetmek için kullanılır.
    20:35Alıştırma ve Miktar Belirleyiciler
    • Verilen cümleler üç gruba ayrılır: öneride bulunan cümleler, kabul eden cümleler ve reddeden cümleler.
    • Miktar belirleyiciler (quantifiers) bir şeyin oranından ve miktarından bahsederken kullanılır.
    • Miktar belirleyiciler günlük hayatta çok fazla kullanılır ve birkaç kurala dikkat edildiğinde kolay anlaşılır.
    22:00Sayılamayan ve Sayılabilen Kelime Grupları
    • Quantifiers konusunun daha iyi anlaşılması için sayılabilen ve sayılamayan kelime gruplarının ayrımını bilmek gerekiyor.
    • Sayılamayan kelime grupları, teker teker sayılamayan ve çoğul yapılamayan (lar/ler ekleriyle kullanılamayan) ifadelerdir.
    • Sayılamayan kelime grupları grup kelimeleri, sıvılar, çok küçük parçacıklardan oluşan şeyler, fırında yapılan ürünler, süt ürünlerinin birçoğu, soyut kelimeler, spor kelimeleri, havada gaz halinde bulunan şeyler, doğada bulunan gazlar, bazı yiyecekler ve materyaller olarak sınıflandırılır.
    28:48Sayılamayan Kelime Gruplarının Örnekleri
    • Sayılamayan kelime grupları arasında bad (tereyağı), reçel, kahve, ekmek, para, bal, şeker, süt, bal, şeker, süt, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para, ekmek, para,
    31:12İngilizce'de "a" ve "an" Kullanımı
    • "A" ve "an" kelimeleri İngilizce'de "bir" anlamına gelir ve cümlelerde bu anlamı katarlar.
    • "A" ifadesi sadece ünsüzlerle başlayan kelimelerle kullanılır, kelimenin ilk harfi ünsüzse "a" yazılır.
    • "An" ifadesi ise ünlü bir harfle başlayan kelimelerle kullanılır, kelimenin ilk hecesi ünlü ise "an" yazılır.
    31:57"A" ve "An" Kullanım Örnekleri
    • "An orange" (bir portakal), "an umbrella" (bir şemsiye), "an elephant" (bir fil) gibi ünlü harfle başlayan kelimelerle "an" kullanılır.
    • "A teacher" (bir öğretmen), "a bird" (bir kuş), "a pencil" (bir kalem), "a book" (bir kitap) gibi ünsüz harfle başlayan kelimelerle "a" kullanılır.
    • Alıştırmada "a dog" (bir köpek), "a song" (bir şarkı), "an old bicycle" (eski bir bisiklet), "a new desk" (yeni bir masa), "an English CD" (İngilizce CD) gibi örnekler verilmiştir.
    35:03"Some" Kullanımı
    • "Some" kelimesi İngilizce'de "biraz" veya "birkaç" anlamına gelir ve hem sayılabilen hem de sayılamayan kelimelerle kullanılır.
    • "Some" genellikle olumlu cümlelerle kullanılır, ancak "can", "could" ve "but" ile başlayan sorularda da kullanılır.
    • "Some" sayılabilen kelimelerle "birkaç tane" anlamına gelirken, sayılamayan kelimelerle "biraz" anlamına gelir.
    37:21"Any" Kullanımı
    • "Any" kelimesi İngilizce'de "hiç" anlamına gelir ve olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır.
    • "Any" genellikle olumsuz cümlelerde kullanılır, ancak "can", "could" ve "but" ile başlayan sorularda da kullanılır.
    • "Some" ve "any" çoğunlukla birlikte kullanılır ve alıştırmalar genellikle ikisinin farkı üzerine olur.
    39:29İngilizce'de Miktar Belirten İfadeler
    • İngilizce'de miktar belirleyen ifadeler arasında "a little" ve "how many" bulunur.
    • "How many" sayılabilen kelimelerle kullanılır ve "kaç tane" anlamına gelir.
    • "A little" sayılamayan kelimelerle kullanılır ve "biraz" anlamına gelir.
    43:07"A Few" ve "A Little" Kullanımı
    • "A few" Türkçe'de "birkaç, az sayıda" anlamına gelir ve sayılabilen isimlerle birlikte kullanılır.
    • "A little" Türkçe'de "biraz, az" anlamına gelir ve sayılamayan cümlelerle birlikte kullanılır.
    • "A few" ve "a little" ifadeleri genellikle "some" ve "much" gibi kelimelerle birlikte kullanılır.
    46:40"Many" ve "Much" Kullanımı
    • "Many" Türkçe'de "çok" anlamına gelir ve daima sayılabilen ve çoğullarla kullanılır.
    • "Much" Türkçe'de "çok" anlamına gelir ve daima sayılamayan isimlerle kullanılır.
    • "Many" ve "much" ifadeleri arasındaki fark, "many" sayılabilenlerle, "much" sayılamayanlarla kullanılmalarıdır.
    50:30Dersin Özeti
    • Bu derste kutlamaların türleri, gerekli malzemeler, hazırlıklar ve dil bilgisi kuralları öğrenilmiştir.
    • Ünite ile ilgili bol alıştırma yapılması, test çözülmesi ve kelime ezberleri için oyun oynanması önerilmektedir.
    • Jasmin Akademi uygulaması Play Store'dan ücretsiz olarak indirilebilir.
    50:56Soru Çözümü Önerisi
    • Verilen süre yeterli değilse, her soruda videoyu durdurup önce kendiniz çözebilirsiniz.
    • Hazır olduğunuzda bir soru gelecektir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor