Buradasın
1919 Osmanlı İmparatorluğu ve Türk Kurtuluş Savaşı Belgesi Sunumu
youtube.com/watch?v=wIMOpur2ImcYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının (muhtemelen Mustafa Kemal) 1919 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki durumu ve Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç aşamasını anlattığı bir belgesel sunumudur. Konuşmacı, Anadolu'da iki ordunun müfettişliği görevini yürüten ve geniş yetkileri olan bir asker olarak belgeleri okuyup açıklamaktadır.
- Video, Büyük Savaş sonrası Osmanlı İmparatorluğu'nun durumunu, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışıyla başlayan Kurtuluş Savaşı'nın ilk aşamalarını ve bu dönemde kurulan kurtuluş örgütlerini anlatmaktadır. İçerikte, dönemin siyasi kararları, ordunun yönetimi, komutanlarla olan mektuplaşmaları, Erzurum ve Sivas'taki kurultaylar ve "Ya bağımsızlık ya ölüm" parolasıyla Türkiye'nin bağımsızlığını koruma çabaları detaylı şekilde ele alınmaktadır.
- Sunumda ayrıca, Osmanlı soyunu ve halifeliği sürdürmenin uygun olmadığı görüşü, cumhuriyet sisteminin kaçınılmaz bir tarih akışı olduğu savunulmakta ve dönemin önemli belgeleri, genelgeler ve notaları belge numaralarıyla desteklenerek aktarılmaktadır. Konuşmacı, Türk milletinin karakteri, çalışma gücü ve zekası hakkında olumlu değerlendirmelerde bulunarak, Anadolu'da ulusal birlik ve dayanışma sağlama çabalarını vurgulamaktadır.
- 00:14Osmanlı Devleti'nin Durumu
- 1919 Mayıs 19'da Samsun'a çıktığım gün, Osmanlı Devleti genel savaşta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda zedelenmiş, ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmıştı.
- Büyük savaşın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve yoksul bir durumda, yurdu savaşa sürükleyenler kendi başlarının kaygısına düşerek yurttan kaçmıştı.
- Padişah Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça yollar araştırırken, Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet güçsüz, onursuz ve korkaktı.
- 01:09Yabancı Müdahale ve Azınlık Hareketleri
- İtilaf devletleri ateşkes antlaşması hükümlerine uymuyor, İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar Türkiye'nin çeşitli bölgelerine girmişti.
- 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusu İzmir'e çıkarıldı.
- Hristiyan azınlıklar devletin çökmesine çalışıyor, Rum Patrikliği'nde kurulan Mavi Mira Kurulu çeteler kuruyor, gösteri toplantıları yaparak propagandalar yapıyor.
- 02:53Kurtuluş Yolları ve Örgütler
- Durumun korkunçluğu karşısında her yerde kurtuluş yolları düşünülüyor ve çeşitli örgütler kuruluyordu.
- Edirne ve çevresinde "Trakya Paşaeli" derneği, Doğu'da "Vilayat-ı Şarkiye Müdafaai-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti" kurulmuştu.
- İzmir'de genç yurtseverler Yunanların ilhak girişimini önlemek için "Reddi-ilhak" ilkesini ortaya atmıştı.
- 05:13Vilayat-ı Şarkiye Müdafaai-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti
- Cemiyetin kuruluş amacı doğu illerindeki halkın dinsel ve siyasal haklarının gelişimini sağlamak, Müslüman halkın tarihsel haklarını savunmaktı.
- Erzurum şubesinin bildirisi, doğu illerinde Türklerin haklarını korumakla birlikte Ermenilerin göçü sırasında yapılan kötü işlerin halkın ilgisi olmadığını belirtiyordu.
- Cemiyet, basılı raporlarla "hiç göç etmemek", "dilim iktisat, din örgütleri kurmak" ve "saldırıya uğrayacak bölgeleri savunmak" ilkesini savunuyordu.
- 07:32Cemiyetin Çalışmaları ve Diğer Örgütler
- Cemiyet, bilim ve uygarlık yöntemleriyle amaca ulaşmak için Fransızca bir gazete yayımlıyor, Hadisat gazetesinin sahipliğini alıyordu.
- Doğu illerinin Ermenistan'a verileceği sanısına karşı bilimsel ve tarihsel belgelerle dünya kamuoyunu aldatmayı başarmışlardı.
- Karadeniz kıyılarında da bir Rum-Pontus hükümeti kurulacağı korkusu vardı, bu nedenle Trabzon'da "Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti" kurulmuştu.
- 09:35Diğer Ulusal Kuruluşlar
- Diyarbakır, Bitlis, Elazığ illerinde "Kürt Teali Cemiyeti" vardı, amaçları yabancı devletlerin kanadı altında bir Kürt hükümeti kurmaktı.
- Konya ve çevresinde "Teali İslam Cemiyeti" kurulmasına çalışılıyordu.
- İstanbul'da önemli bir kuruluş İngiliz Muhipler Cemiyeti'yi oluşturuyordu, bu derneğin başındaki kişiler arasında Vahdettin, Damat Ferit Paşa, Ali Kemal ve Sait Molla bulunuyordu.
- 11:34İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin Nitelikleri
- Derneğin iki görünüşü vardı: biri dış görünüşü ve uygarca girişimlerle İngiliz desteğini istemeye yönelen niteliği.
- Diğer gizli yönü, yurt içinde örgütler kurarak ayaklanma ve başkaldırmalara yol açmak, ulusal bilinci işlemez kılmak ve yabancı devletlerin işe karışmalarını kolaylaştırmaktı.
- Sait Molla, derneğin açık girişimlerinde olduğu gibi gizli işlerinde de önemli rol oynuyordu.
- 12:13Amerika'nın Güdümü İsteyenler
- Konuşmacı, derneğe dair açıklamalarını sırası geldikçe yapacağını belirtiyor.
- İstanbul'daki bazı ileri gelen kişiler, gerçek kurtuluşu Amerika'nın güdümünü istemek ve sağlamakta görüyorlardı.
- Bu kanıda olanlar düşüncelerinde çok direndiler ve kendi görüşlerinin desteklenmesi olduğunu kanıtlamaya çalıştılar.
- 12:51Ordunun Durumu
- Ateşkes antlaşması yapıldıktan sonra birliklerin silahları alındı ve savaş gücünden yoksun hale getirildi.
- Anadolu'da iki ordu müfettişliği kurulmuş, Konya merkezli II. Ordu Müfettişliği'ne bağlı birliklerin durumu ayrıntılı olarak anlatılıyor.
- Konuşmacı, III. Ordu Müfettişliği'nin müfettişi olarak Samsun'da bulunuyor ve doğrudan iki kolordu buyruğunda.
- 15:27Müfettişlik Görevinin Yetkileri
- Konuşmacının yetkisi, iki kolorduyu doğrudan buyruğunda bulundurmaktan daha genişti.
- Müfettişlik görevi sayesinde yakın birliklere bildirim yapabilirdi ve valiliklerle yazışabilirdi.
- Bu geniş yetkiyi konuşmacı istanbul'dan uzaklaştırılmak için verildi, ancak konuşmacı bu yetkiyi kendisi yazdırdı ve Harbiye Nazırı Şakir Paşa mührünü anlaşılır anlaşılmaz bir biçimde basmıştır.
- 17:09Genel Durum
- Düşman devletler, Osmanlı Devleti'ne ve ülkesine saldırmış, yok etmeye ve paylaşmaya karar vermişlerdi.
- Padişah ve halife, hayat ve rahatını kurtarabilecek çareden başka bir şey düşünmüyor, hükümet de aynı durumdaydı.
- Ulus, karanlık ve belirsizlik içinde olup bitecekleri bekliyor, felaketin korkunçluğunu anlamaya başlayanlar kurtuluş çaresi saydıkları yollara başvuruyorlardı.
- 17:54Ordu ve Kurtuluş Yolları
- Ordu, kendi yok bir durumdaydı, komutanlar ve subaylar genel savaşın sıkıntılarıyla yorgundu.
- Ulus ve ordu, padişah ve halifeye yüzyılların kökleştirdiği din ve gelenek bağlarıyla bağlıydı, halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavramaya yetenekli değildi.
- Kurtuluş yolu ararken İngiltere, Fransa, İtalya gibi büyük devletleri gücendirmemek temel ilke olarak görülmekteydi.
- 20:07Kurtuluş İçin Kararlar
- Konuşmacı, açıkladığı koşullar karşısında üç türlü karar ortaya atılmış olduğunu belirtiyor.
- Birinci karar İngiltere'nin koruyuculuğunu istemek, ikinci karar Amerika'nın güdümünü istemek, bu iki karara varmış olanlar Osmanlı Devleti'nin bir bütün olarak kalmasını istiyordu.
- Üçüncü karar bölgesel kurtuluş yollarıyla ilgilidir; bazı bölgeler Osmanlı Devleti'nden koparılacağına karşı ondan ayrılmamak yollarına başvuruyor, bazı bölgeler kendi başlarını kurtarmaya çalışıyorlardı.
- 21:18Konuşmacının Kararı
- Konuşmacı, açıklanan üç kararı hiçbirini yerinde bulmadığını, bu kararların dayandığı kanıtların çürüktü ve temelsiz olduğunu belirtiyor.
- Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti, Osmanlı Ülkesi bütün bütüne parçalanmıştı.
- Konuşmacı için gerçek karar, ulus egemenliğine dayanan, kısıntısız, koşulsuz, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmaktı.
- 22:40Bağımsızlık Ya Ölüm
- Konuşmacı "Ya bağımsızlık ya ölüm" parolasını savunuyor.
- Temel ilke, Türk Ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşaması, ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilir.
- Türk'ün onuru ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür, böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.
- 24:03Bağımsızlık ve Osmanlı Devleti
- Bağımsızlık için ölümü göze alan ulus, insanlık onur ve şerefinin gereği olan her özveriye başvururken, tutsaklık zincirini kendi eliyle boynuna geçiren uyuşuk bir ulusla karşılaştırıldığında farklı bir yere sahiptir.
- Osmanlı soyunu ve devletini sürdürmeye çalışmak, Türk ulusu için en büyük kötülük olacaktı çünkü padişahlık devam ederse bağımsızlık güvenli sayılmazdı.
- Halifeliğin, bilim ve tekniğin ışığa boğduğu gerçek uygarlık dünyasında gülünç sayılmaktan başka bir durumu kalmamıştı.
- 25:06Kararların Uygulanması
- Verilen kararın uygulanması için ulusun alışmadığı sorunlara el atmak gerekiyordu ve kamunun diline düşmesinde sakıncalar olabilecek noktaların söz konusu edilmesi zorunluydu.
- Osmanlı hükümetine, padişaha ve halifeye baş kaldırıp tüm ulusu ve orduyu ayaklandırmak gerekiyordu.
- Uygulamayı evrelere ayırmak ve adım adım ilerleyerek amaca varmak, Türk ata yurduna ve bağımsızlığına saldıranlara karşı çıkmak gerekiyordu.
- 26:34Ulusal Savaş ve Tarih Akışı
- Ulusal savaşın tek amacı yurdu dış saldırıdan kurtarmak olsa da, bu savaşın başarıya ulaştıkça ulus iradesine dayanan yönetimin ilkelerini ve şekillerini evre evre gerçekleştirmesi kaçınılmaz bir tarih akışıydı.
- Bu tarih akışını sezinleyen padişah soyu, ulusal savaşın amansız bir düşmanı oldu.
- Başarı için pratik ve güvenilir yol, her evreyi vakti geldikçe uygulamaktı, ancak bu yaklaşım yakın çalışma arkadaşları ile anlaşmazlıkların nedeni oldu.
- 28:59Ulusal Sır
- Ulusal sır, ulusun vicdanında ve geleceğinde sezilen büyük gelişme yeteneğini bir ulusal sır gibi vicdanında taşıyarak yavaş yavaş bütün topluma uygulamaktı.
- Ordu ile ilişki kurmak ilk işti ve Erzurum'da 15. Kolordu Komutanı ile 21 Mayıs 1919'da yazılan kapalı telde genel durumun korkunç şekilden üzüntü duyulduğu belirtildi.
- Samsun ve yöresinde Rum çetelerinin Müslüman halka saldırması durumu güçleştirmişti ve bölgede ulusal örgütler kurmaya girişildi.
- 31:00Kolordu İlişkileri
- 23 Mayıs 1919'da Ankara'da bulunan 20. Kolordu Komutanı'na Samsun'a geldiğini ve daha sıkı ilişki kurmak istediğini bildirdi.
- 20. Kolordu'nun trenle taşınması gecikince, karadan yürüyerek Ankara'ya gönderilmesi rica edildi.
- 26 Mayıs 1919'da alınan karşılıkta, İzmir'den düzenli bilgi alınamadığı, düşmanın Manisa'ya girdiği ve 20. Kolordu'nun Ankara'ya ne zaman ulaşacağı belli olmadığı bildirildi.
- 32:48Afyonkarahisar ve Konya Durumu
- 27 Mayıs 1919'da Havza'dan 20. Kolordu Komutanlığı'na ve Konya'daki Ordu Müfettişliği'ne Afyonkarahisar'daki 23. Tümenin güçlendirilmesi için hangi kaynaklardan yararlanılacağı sordu.
- 28 Mayıs 1919'da alınan bilgide, düşman buralara girmeye kalkışırsa 23. Tümenin bulunduğu yeri bırakmayacak ve saldırıya uğrarsa halkın yardımıyla kesimini savunacağı bildirildi.
- 30 Mayıs 1919'da Ordu Müfettişi'nin verdiği bilgide, 23. Tümenin Karahisar'ın güvenliğini koruması ve düşmanın her türlü ilerleyişine karşı koyacağı belirtildi.
- 34:07Vatan Ordusu ve Trakya İlişkileri
- Konya'da bir Vatan Ordusu kurulmakta olduğu haberlerine dair soru sormak, onları özendirmek ve uyarmak için yapıldı.
- 1 Haziran 1919'da 15. Kolordu, 3. Kolordu ve 13. Kolordu Komutanlarına alınan bilgilerden uyanıklığı gerektiren noktaları bildirdi.
- 16 Haziran 1919'da İstanbul'da Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa'dan Trakya'daki kuvvetleri ve komutanlarını öğrenmek için sordu ve 17 Haziran'da Cevat Paşa'nın verdiği bilgide, Cafer Tayyar Bey'in 1. Kolordu Komutanı olarak Edirne'de bulunduğunu öğrendi.
- 35:45Ulusal Kurul ve Örgütlerin Kuruluşu
- Ulusun kaderini zayıf bir hükümetin eline bırakmak, dağılmaya boyun eğmek anlamına gelmektedir.
- Trakya ve Anadolu'daki ulusal kuvvetlerin birleşmesi için Sivas'ta bir kurul toplanması kararlaştırılmıştır.
- Trakya Paşa ve Cemiyeti, yetkili olmamak üzere İstanbul'da bir kurul bulundurabilir.
- 36:51Anadolu'daki Ulusal Durum
- Anadolu halkı baştan aşağı bölünmez bir bütün haline getirilmiş ve tüm kararlar tüm komutanlar ve arkadaşlarla birlikte alınmaktadır.
- Anadolu'daki vali ve mutasarrıfların hemen hepsi destekleyici durumdadır.
- İngiliz koruyuculuğu altında bir bağımsız Kürtistan kurulması propaganda ortadan kaldırılmış ve Kürtler Türklerle birleşmiştir.
- 37:24İzmir ve Aydın'daki Durum
- 19. Yunan ordusunun Manisa ve Aydın çevresine girdiği öğrenilmiştir.
- İzmir'deki 56. Tümen komutanı Hürrem Bey ve iki alayın kılıç artıkları subayları Yunanlılar tarafından tutsak edilmiş ve Mudanya'ya götürülmüştür.
- Bekir Sami Bey, kılıç artıklarının komutasını almak için gönderilmiş ve 27 Haziran'da Bursa'ya varmıştır.
- 39:17Ulusal Örgütlerin Kurulması
- Samsun'da ve Havza'da yaklaşık bir hafta kaldıktan sonra Amasya'ya gitmiştir.
- Ulusal örgütlerin kurulması için bir genelge tüm komutanlara ve sivil örgütlerin baş yöneticilerine bildirilmiştir.
- İzmir, Manisa ve Aydın'a düşmanın girişi ve yapılan saldırılar hakkında ulus daha aydınlanmamış ve açıkça üzüntü göstermemiştir.
- 40:07Ulusal Gösteriler İçin Bildirim
- 28 Mayıs 1919'da valilere, bağımsız mutasarrıflıklara ve kolordu komutanlıklarına genelge ile bildirimde bulunulmuştur.
- Yurt bütünlüğünün korunması için ulusal tepkilerin daha canlı gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
- Büyük ve coşkun toplantılarla ulusal gösterilerde bulunulması, düzenin korunması ve Hristiyan halka karşı saldırıdan kaçınılması gerektiği belirtilmiştir.
- 41:53Gösteri Toplantılarının Gerçekleşmesi
- Verilen yönerge üzerine her yerde gösteri toplantıları yapılmaya başlanmıştır.
- Bazı yerlerde kuruntular yüzünden duraksamalar olmuştur, örneğin Trabzon'da gösteri toplantısı uygunsuz davranışlar endişesiyle uygulanmamıştır.
- Verilen yönergedeki temel düşünceyi kötüye kullanacak kadar ustalık gösterenler de olmuştur, örneğin Sinop mutasarrıfı.
- 44:10Harbiye Nazırı ve Sivas'ın Durumu
- Harbiye Nazırı'ndan 31 Mayıs 1919'da gelen telgrafta, Sivas'ın durumu ve Ermeni sığınaklarının esenliği üzerine kaygı verici haberler alındığı bildirilmiştir.
- Sivas Vali Vekilliğinden 2 Haziran 1919'da gelen telgrafta, İzmir'e Yunanlıların girişi üzerine Aziziye'de Hristiyanların ölümle korkutulduğu iddia edilmiştir.
- Gerçekten ne Sivas'ta kaygı verici bir durum vardı, ne de Hristiyanlar ölümle korkutulmuştu; bunlar ulusal gösteri toplantılarından kaygılanan azınlıkların uydurma haberleriydi.
- 46:51Harbiye Nazırlığı Notası
- Harbiye Nazırlığı'nın notası, Sivas ve çevresindeki Ermenilerin korkutulmadığını ve kaygı verici hiçbir durum olmadığını belirtiyor.
- İngiliz rotasındaki haberlerin nereden çıktığı sorgulanıyor ve İtilaf Devletleri'ne karşı her türlü sorumluluk devletin üzerine yüklendiği ifade ediliyor.
- Bağımsızlık ve ulusal varlığı tehlikeye atan düşmanın yurda girişi durumunda, ulusun coşkusunu ve iç acısını engelleyemeyeceği vurgulanıyor.
- 48:54İngiliz Muhipler Cemiyeti ve Sadrazam Ferit Paşa
- İngiliz Muhipler Cemiyeti ile birlikte İngiltere'den yardım istenmesi ve bunun belediye başkanlıklarına bildirilmesi hakkında bilgi veriliyor.
- Reuters ajansının Türkiye'nin büyük devletlerden yardım almak için toplandığı haberini yayması üzerine Sadrazama yazılan bir mektup paylaşılmış.
- Sadrazam Ferit Paşa'nın Paris'e çağrılışı üzerine birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk toplantı günlerinde verilen demeçlerden bahsediliyor.
- 50:16Sadrazamın Paris'e Çağrısı
- Sadrazam Ferit Paşa'nın Paris'e çağrısı, Osmanlı Devleti'nin haklarını konferansta savunmak için yapılmış.
- Ulusun İzmir olayı üzerine gösterdiği ulusal tepki ve bağımsızlığı koruma konusundaki direniş övülmeye değer bulunuyor.
- Ulusun haklarını bilir ve çiğnetmemek için parçalanmaz bir bütün olarak savaşa hazır olduğunu göstermeye devam edildiği vurgulanıyor.
- 51:51Ulusal Hakların Savunulması
- Sadrazam Paşa'nın konferansta Osmanlı Devleti'nin haklarını savunmak için büyük çaba göstereceği belirtiliyor.
- Ulusça kesin olarak savunulması istenen haklar; devlet ve ulusun tam bağımsızlığı ve yurtta çoğunluğun azınlıklara feda edilmemesi olarak belirtiliyor.
- Sadrazam Paşa'nın Ermeni özerkliği ilkesini kabul etmesi ve bunun sınırını belirtmemesi Doğu illeri halkını üzüntüye düşürmüş.
- 54:47Ulusal Kongre Toplanması
- Mustafa Kemal'in İstanbul'a çağrılışının 8 Haziran 1919'da gerçekleştiği ve genelkurmay başkanı Cevat Paşa'nın bu bilgiyi verdiğini belirtiyor.
- Anadolu'ya gelince bir ay içinde bütün ordu birlikleriyle ilişki kurulmuş ve halk aydınlatılmış.
- Ulusal örgütler kurmak ve ayaklanmayı yönetmek için kişisel olmak yerine ulusal bir kurul adına yapılması gerektiği vurgulanıyor.
- 56:33Sivas'ta Ulusal Kongre
- Sivas'ta genel bir ulusal kongre toplanması kararı alınıyor.
- Kongreye Anadolu ve Rumeli ulusal örgütlerini birleştirecek ve yönetecek bir merkez kurulması planlanıyor.
- Her ilin her sancağından halkın güvenini kazanmış kişilerin delegeler olarak Sivas'a yetişmesi ve bu işin ulusal bir sır gibi tutulması gerektiği belirtiliyor.
- 58:19Doğu İlleri Kurultayı ve Sivas Toplantısı
- 10 Temmuz'da Erzurum'da Doğu illeri adına bir kurultay toplanacaktır.
- Kurultay üyeleri, Sivas'a ulaşabilirlerse, Sivas'ta yapılacak genel toplantıya katılmak üzere yola çıkaracaklardır.
- 58:38Kararın Açıklanması
- Konuşmacı, yazdıklarının Trakya'ya bildirilmiş bir kararın Anadolu'ya da genelge ile bildirilmesi olduğunu belirtiyor.
- 21-22 Haziran 1919 gecesi karanlık bir odada alınmış korkunç ve gizemli bir yeni karar olmadığı vurgulanıyor.
- 59:08Müsvette İmzalar
- Konuşmacı, müsvettein dört maddelik olduğunu ve üzerinde kendi imzasının olduğunu açıklıyor.
- Müsvettein altında Kurmay Başkanı Kazım Bey, İzmir Valisi Kazım Paşa, Hüsrev Bey, Muzaffer Bey ve bir sivil görevlinin imzaları bulunuyor.
- Konuşmacı, bu imzaların müsvetteye konmasıyla Türk milletinin yüksek karakterine, çalışkanlığına ve zekasına güveniyor.