Buradasın

Tarlada Çalışan İnsanlar Üzerinde Yeşil Deniz 45. Bölüm

youtube.com/watch?v=JMNx7BM_Y38

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Tarlada Çalışan İnsanlar Üzerinde Yeşil Deniz" adlı Türk dizisinin 45. bölümüdür. Dizide İsmail, Süleyman, Hüseyin, Cemil, Yılmaz, Zümrüt, Sibel, Bahri, Emine ve diğer karakterler yer almaktadır.
Bölüm, birkaç farklı hikaye hattını işlemektedir. Ana hikaye, İsmail ve arkadaşlarının dedelerinin altından gelen paraları bulması ve bunun etrafında gelişen olayları konu almaktadır. Aynı zamanda, Hüseyin'in iş hayatındaki stratejileri, Bahri'nin Zümrüt'e olan duyguları, Cemil'in Safiye ile olan gizli aşk hikayesi ve diğer karakterlerin günlük yaşamları da paralel olarak anlatılmaktadır.
Bölümde ayrıca define avcılığı, sahte altınlar, borç problemleri, aile ilişkileri ve karakterler arasındaki gerginlikler gibi konular işlenmektedir. İsmail'in travma sonrası stres bozukluğu, Bahri'nin kokoreç tezgahındaki sorunları ve karakterlerin birbirlerine yardım etme çabaları da bölümün önemli unsurlarıdır.

00:01Dedektif ve Altınlar: Kırkbeşinci bölümde tarlada çalışan insanlar üzerinde yeşil deniz yazısı görülüyor.
Sibel ve Muzo halının üzerinde Tetris oynarken, içeriye kulak kabarttılar.
Dedektif, burnunun dibindeki Aysu'nun durumunu fark etmedi.
00:45Tüccar Sami'nin Sorunları: İsmail, Haciz'in gelmiş olduğunu ve Nivai'nin götürülmüş olduğunu söylüyor.
Tüccar Sami'nin altı ay öncesinden boşluğa varmış ve bütün mangaladan kredi çekmiş.
İsmail, evi ve tarlaları satsa bile borçların ödeneceğini düşünüyor.
01:42Süleyman'ın Yardımı: Süleyman, ne pahasına olursa olsun bir çözüm bulacağını söylüyor.
Altmış yaşında kadın, Süleyman'ın çocuklarını evin içinde oynarken gördüğünde ve dışarıda koştururken seslerini duyduğunda, o adamın aklına geleceğini söylüyor.
Kadın, ilkokul beşinci sınıfta mezun olup pasta yiyemediği halde, bu çocuğun günde üç öğün pasta yediğini hatırlatıyor.
02:51Süleyman'ın Teklifi: Süleyman, patronların hakkında güçlü şüpheler olduğunu söylüyor.
Rahmetli dedesinin Galaklıtepe'de gomisi var ve altında dava olduğu belirtiliyor.
Süleyman, olayı aydınlatmada yardımcı olursa, gomiden yüzde on iki pay vereceğini teklif ediyor.
04:16Avukatla Görüşme: Süleyman, avukatla görüşüyor ve İlyas Gara'nın oğlu olduğunu söylüyor.
Avukat, mirastan payını alacağını ve gerekli belgeleri imzalamak istediğini belirtiyor.
Süleyman, avukatın isteğini kabul ediyor.
05:20Altınların Kaynağı: Cemil, nereden bulduklarını sorduğunda, esnaf adam "böyle sorular sorulmaz" diyor.
Yılmaz, gençlerin bu adama karşı bir duruş belirlemeleri gerektiğini söylüyor.
Cemil, paraların çoğunu yaktığında kendilerinin az biraz sermaye yaptıklarını ve kazandıklarının kendi alın terlerinden geldiğini iddia ediyor.
08:48Yılmaz'ın İspatı: Yılmaz, cebinden minik bir kutu çıkararak geçmişe gidiyor.
Yılmaz, cebinden çıkardığı cihazı çalıştırıyor ve ana dönüyor.
Yılmaz, "o adamın dedik doğru mu?" diye soruyor ve Cemil, "biz bilmiyorduk, rüyamız cümbük doğru değil de dünya kelamı etmeden gider daha gazasan el koymuş gibi bulursun" diyerek cevap veriyor.
11:29İmza İşlemi: Beyaz eşya dükkanında üç ayrı mühürle kağıt imzalanıyor.
İsmail ilk kağıdı imzalayıp geri çekiliyor.
Süleyman, Hüseyin'e kalan iki kağıdı imzalamasını istiyor ve Hüseyin yerine geçiyor.
13:16Senet İmzalama: Süleyman, anahtarı çıkartıp koymadan önce öptü ve Yılmaz senetleri masaya yaydı.
Yılmaz, dedemin altınlarına karşılık dükkanın geleceğini düşündüğünü söyledi.
Altınların danesini beşyüz binden sayarsak altınla beşyüz bin etmiyor, yani daha az ediyor demek istiyor.
14:12Senet İmzalama Süreci: Yılmaz senetleri masaya yaydı ve Süleyman, İsmail, Cemil ve Emin imzalarını attı.
Emin, "Senin şu baby var ya, güneş gibi yağıyor deme" diyerek gülümseyerek kapya okşa çıkardı.
Cemil ve İsmail üzerlerindeki gömlek ve tişörtlerini çıkardılar, Semih ise utanarak yüzünü kapatırken Hüseyin kıs kıs gülüyor.
15:34Dükkandan Çıkış: İsmailler pantolonlarına varana kadar çıkartıp atlet ve içlikleriyle kaldılar.
Sarı beyaz çiçeklerin olduğu vazonun önüne eşyaları yiyorlar.
Semih, "Don almadığıma dua edin" diyerek utanıyor ve Hüseyin'in kıs kıs gülüyor.
16:17Ses Kayıt Cihazı: Semih, "Ses kayıt cihaz mı? Geri alabilir miyiz?" diye sordu.
Hüseyin, "Ses kaydı bende olduğu müddetçe ben güvendeyim" dedi.
Hüseyin, "Siz hele şu senetleri bi ödemeyin ben size neler yapcam çok iyi biliyom" dedi.
16:50Dükkandan Çıkış ve Yolculuk: Semih, "Meşgul etme dükkanı" diyerek sokağa bakıp utanarak elleriyle vücutlarını kapatıp atletlerini çekiştirerek peş peşe dükkandan çıkıyorlar.
Dükkan camında sayılmaz beyaz eşya yazısı boyalı ağaçlıklı yoldalar.
Gülen, "Dört tane adamız lan çullanacak böyle üstüme böyle vuracak benle" dedi.
17:38Sokakta Karşılaşma: Yelek ara sokaktan kadın geliyor ve "Siz de kimsiniz?" diye sordu.
Gençler, "Hava sıcak ya, o yüzden dolayı biz hani havalanan dedik, gfülfül olsun dedik" dediler.
Kadın, "Sen Kamil'in yeğeni değil misin?" diye sordu ve "İla Hoca İsmail" dedi.
18:03Maratoncu Olarak Tanıtılma: Gençler, "Biz bizim maratoncuyuz teyze" dediler.
Kadın, "Yirmidokuz Ekim kutlamalı hazırlanıyoruz biz" dedi.
Gençler, "Bugün yirmi altı saniyede koştum" dediler.
18:44Köprü Üzerinde: Gençler arkalarını kontrol ederek köprünün üzerinde tek sıra geçiyorlar.
İsmail'in elleri gösterildi ve hepsi üstünü başını kapatıp çekiştirerek utangaçlıkların yüzlerini karartmış koşuyorlar.
Akya'dan Mehmet Ali göründü ve gençler nizami sıralandılar.
19:13Hoca ile Karşılaşma: Hoca, "Bu söylenenler doğru mu? Başkasının parasını üstüne mi yattınız siz?" diye sordu.
Gençler, "Aslına bakarsanız hocam tam olarak doğru değil yani bilmiyorduk paranın" dediler.
Hoca, "Yazıklar olsun size verdiğim emeklere" dedi.
19:47Cemil'in Yalanı: Hoca, "Seni hiç beklemiyordum böyle bir şey hocam" dedi.
Cemil, "Aslında biz size bu işin aslında ne anlatır değil mi? Üstümüz münasip değil hocam" dedi.
Hoca, "Söylediğiniz yalanlar boyunuzu aştı da bir daha bir daha yalan söyleyip boşu boşuna kırığa girmeyin" dedi.
20:50Kaçış: Köşe başındaki dükkanın kenarından sırayla başları çıktı.
Süleymanlar çaktırmadan kaçmaya çalışırken sabahtan fark etti.
Fikri abi, "Şunlara bakmıyor bizim defineciler değil mi lan ne oldu lan" dedi.
21:18Güreş İdmanı: Emin ve Süleyman ellerini omuzlarına koydular ve "Güreşi çıktık, biz idman yapıyoruz, güreş yapacağız" dediler.
"Güreş insan sağlığına iyi geliyormuş da Kırkpınar'a katılalım diyoruz" dediler.
"Kırkpınar'a katılınca ellamiş" dediler.
21:46Rezillik: "Ben ona yanarım" dediler.
"Çok büyük rezillik çıkardılar, çok büyük rezillik" dediler.
"Yakışmadı size gençler" dediler.
22:11Hurdacılık Tartışması: "Hurdalık ağzımı tüpürdünüz" dediler.
"Hüseyi rezil etti bizi be" dediler.
"Biz şimdi sokağına çıkacağız, alemin yüzüne nasıl bakacaksın şimdi?" dediler.
22:20Mehmet Ali Hoca: "Mehmet Ali hocayı duydunuz değil mi? Hiç beklemezdim senden" dediler.
"Dede yazıklar olsun sene dedi" dediler.
"Ben ne güzel ortaklıktan çekil dedim" dediler.
22:37Para Tartışması: "O paralar bize hayır getirmeyeceği belliydi" dediler.
"Boşu boşuna yakmadım ben o paralar" dediler.
"Hem sen değil miydin yolda gelirken adamın üstüne çullan alan paralı diyen, hem paralıgı yakmasaydın adamın" dediler.
22:55Jandarma Fikri: "Bir şansımız yok mu be ben jandarma'ya gitsek cebren ve hile ile aldı elimizden gitsek gazete ne yap cenk?" dediler.
"Umut da alırız evin gireriz, gerekirse dükkanın gireriz, umut da alırız" dediler.
"Sanki yapmadığı bir şey mi sid'e vurdu?" dediler.
23:11Son Karar: "Kimse bir şey yapmayacak" dediler.
"Bundan sonra da çalışmayacağız" dediler.
"Uğraştık, didindik, altınları vermemek için elimizden ne geliyorsa yaptık" dediler.
23:40Hüseyin'in Mutluluğu: Hüseyin arabasıyla evinin önüne geldi ve elinde topladığı anahtarları sallayarak arabadan ile mutlu mesut dans ediyor.
Arka koltuktan sebze poşetleri dilim seke seke evin yumdu.
Yanan ocağın üzerinde kavrulan biberlere doğranmış domatesi de ekledi.
24:38Sibel'in Haberi: Tarık, "Benim seninle konuşacağım bir şey var" dedi.
Sibel, "Konuşalım konuşalım kardeşim" dedi.
Sibel, "Benim söyleyeceğim şey daha önemli bizim Süleyman'la benim aramda olan şeyle ilgili" dedi.
25:11Zenginlik Haberi: Sibel, "Neden zenginiz?" dedi.
"Zengin olduk" dediler.
"Üç tane dükkanımız var, bir sürü de alacağımız var" dediler.
25:47Altın Arayışı: Bir grup, dedemin gömdüğü altınları bulmaya gelmiş.
Süleyman adlı kişi, dedemin altınlarını bulmuş ve bu durumda bir karışıklık yaşanmış.
Konuşmacı, kendisini hesaba katamadıklarını ve olayın bittiğini belirtiyor.
27:06Zümrüt ve İsmail'in Görüşmesi: Zümrüt evin balkonunda düşünceli bir şekilde incir ağacının yapraklarına bakıyor.
İsmail, Zümrüt'e özür dileyip kendini affettirmeye gelmediğini söylüyor.
Zümrüt, İsmail'i yanlış tanıdığını ve artık gözünde bir sıfır bile etmediğini belirtiyor.
29:05İsmail'in Ailesiyle Görüşmesi: İsmail evine girdiğinde, kasabada bazı söylentiler olduğunu öğreniyor.
Kamil, İsmail'e neden hiçbir şey söylemediğini ve sakladığını soruyor.
İsmail, dükkanlarını ve radyolarını devrettiğini, üstün bir borçlandığını itiraf ediyor.
31:16Süleyman ve Osman'ın Konuşması: Süleyman, Osman'ı ip ile bağlayıp nasıl kullanacağını gösteriyor.
Osman'a altından ve Rossa Kösen'in altından bahsediliyor.
Süleyman, artık eski gariban olduğunu ve bundan sonra ne olacağı konusunda endişeleniyor.
33:02İsmail'in Radyo'ya Dönüşü: İsmail, han kapı girişi sokağa gözetleyerek kapıya yaklaşıyor ve tornavidayla kapıyı açıyor.
Yayın odasının kapısından içeri göz gezdiriyor ve özlem dolu gözlerle kasetleri ve afişleri inceliyor.
Radyonun başına geçip oturup, belki bu mikrofonundan son defa seslendiğini söylüyor.
35:20Sisifos Masalı: Çocukken öğretmen masalı anlatırdı, Sisifos adlı tanrının lanetlediği bir adam.
Sisifos sırtında çuval ve ağır bir taşla dağın en tepesini çıkarmaya çalışıyor.
Her defasında taş yuvarlanıyor, Sisifos tekrar çıkarıyor ama zirveye ulaşamadan düşüyor.
36:55Emine ve Sibel'in Konuşması: Emine ve Sibel nikah fotoğrafına bakarken, hikayelerinin Sisifos masalına benzediğini konuşuyorlar.
Emine, bazen insanın isyan etmek istediğini ve başkalarının kolay ulaşabildiği şeyleri kendilerinin hep böyle yaşadığını düşünüyor.
İsmail, Necmi adlı evsiz adamla oyuncak küreğiyle oynarken, "akıllı olup dünya seni tekmeleyeceğine deli ol sen dünyayı tekmele" diyerek onu teşvik ediyor.
38:29Emine'nin Eskicilik Hikayesi: Kasabanın ara sokaklarında Emine eskicilik yapıyor.
Mevliya abla, Emine'nin eskicilik yaptığını görünce onu eleştiriyor.
Emine, eskicilik yaptığını kabul ediyor ama aslında hurdacılık yaptığını itiraf ediyor ve bu durumda bir tartışma yaşanıyor.
39:56Define Avcısı: Ortadoğu ve Balkanların en azılı define avcısı uyanmış ve kimin altınlarını kazmak istediğini sorguluyor.
Rafet, define avcısının bulduğu gömüleri abisinden sorumlu olduğunu ve başkasının gömüsü ise ıska geçmediğini belirtiyor.
Define avcısı, gömüleri gece kimse görmeden çıkarıp vereceklerini söylüyor, ancak Rafet bu gömülerle ilgilenmediğini tekrarlıyor.
41:24Kamil'in Hastanede: Sarı bina, geniş yeşil bahçede hemşireler ve bakıcılar hastalarla ilgileniyor, Kamil travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle hastanede.
Doktor, Kamil'in birkaç gün hastanede kalması gerektiğini ve gözetim altında ilaç tedavisi uygulanacağını söylüyor.
Kamil'in eski sağlıklı günlerine geri dönebileceği bilinmiyor, ancak hastanede ilgilenecekler.
42:48İsmail'in Durumu: İsmail, amcası Kamil'in yanına oturmak yerine Cemil'in yanına geçiyor ve ne yapacaklarını sorguluyor.
İsmail, amcasını eve geri götürmek yerine hastanede kalmasını ve en azından elimizden geleni yapmış olmalarını öneriyor.
İsmail, bahçede oturmayı ve arada yevmiyeye gitmeyi kabul ediyor, böylece zeytin işinden para kazanacaklarını düşünüyor.
44:16Süleyman ve Radyo: Süleyman çantasını beline takmış sokakta avare yürüyor ve traktörün yanından ayrıldığında bozuluyor.
Kadın radyonun temelini kurcalıyor ve Zümrü'nün radyonun kanalını bulamadığını söylüyor.
Kadın radyosunu alıp eve girdiğinde, sahte altınlar dağıtırken kimin altın olduğunu sormadıklarını hatırlatıyor.
45:37Sibel ve İsmail: Sibel, İsmail'e konuşmak istediğini söylüyor ve abisinin ona bir şeyler anlattığını belirtiyor.
İsmail, Sibel'e numara yaptığını ve abisinin altınlarını vurmasın diye bunu yaptığını itiraf ediyor.
Sibel, İsmail'in söylediklerini dinlemeden gerisin geri dönüp gidiyor.
47:33Yılmaz ve Radyo İşleri: Yılmaz, beyaz papyon takmış artistlik bakıyor ve Hüseyin'e yüzde oniki ortağı olduğunu söylüyor.
Yılmaz, dükkanları çekip çevirmeyi planlıyor ve kendisinin beyaz eşya dükkanının başında duracağını belirtiyor.
Yılmaz, radyo programlarını kendisinin sunacağını ve İsmail'in istek hattını "Ghostaksel" adıyla kendisinin sunacağını söylüyor.
50:23İsmail'in Yayını: Hüseyin, mikserin düğmesini kapatarak İsmail'e ne olduğunu soruyor ve İsmail'in yayına el konulduğunu öğreniyor.
İsmail, "Gari" adıyla radyo yayını başlatıyor ve ilk isteğini beyaz eşya dükkanında çalışan ortağı Yılmaz ile yamam dombili Semih için çalacağını söylüyor.
İsmail, "Gayb edenlerin kralı" olarak kendisini tanımlıyor ve "Senin için çalmıyor" diyerek bir not düşüyor.
52:09Emine ve Sadıç: Emin hurdalıkta elindeki yüzüğü döndürerek hüzünlü oturuyor ve Emine Bey'i affetmeyeceğini düşünüyor.
Sadıç, Emine'nin affederse ne yapacağını sorguluyor ve Safiye'nin anasının Safiye'yi başka birine verdiğini öğreniyor.
Sadıç, Safiye'nin yeni kocasının yakışıklı, mülkü, parası, tarlası ve tahtası olduğunu, kendisinin ise hiçbir şeyi olmadığını söylüyor.
53:34Anadolu'nun Dertleri: Anadolu, Osman'a bakmaktan vazgeçmediğini ve Sadıç'ın kendisinden çok sevdiğini belirtiyor.
Anadolu, kağıttan yaptığı gemiyi masanın ortasına bırakıyor ve toz toprak kaldırarak kurdala giriyor.
Anadolu'nun durumundan şaşırarak yerlerinden kalkıyorlar.
54:32Lokantanın Yeni Yönetimi: Hüseyin Bahri, lokantayı kurtarmak için istifa etmiş ve tazminatını almış.
Lokantanın patronu Gali, Bahri'ye yeni kurallar getirmiş: at koşturamaz, kuru fasulye tanelerini dolduramaz ve kelle paça çorbası yapamaz.
Gali, lokantanın reklamını değiştirmek istemiş ve beyaz eşya dükkanının reklamını asmak istemiş.
57:16Lokantanın İsmi Değiştiriliyor: Lokantanın ismi "Elibol Lokantası" olarak değiştirilmiş, çünkü bol kepçeyle ekmek veremedikleri için bu ismi seçmişler.
Bahri, yeni şartlar altında çalışamayacağını söyleyerek işten ayrılmış ve tazminatını istemiş.
Gali, Bahri'ye tazminatını kuruşu kuruşuna ödeyeceğini söylemiş, ancak Bahri'nin Anadolu arabasını teklif etmiş.
59:01Bahri'nin Yeni Hayatı: Bahri, Gali'ye karşı söylediği kötü sözleri affetmiş ve yeni bir hayat başlattığını söylemiş.
Bahri, eski arkadaşlarıyla birlikte tekrar para kazanmak için kokoreç tezgahını açmayı düşünmüş.
Bahri, beyaz eşya dükkanı ve radyoyu helal parayla geri almayı planlamış.
1:01:00Keçi Meselesi: Neşe, Yeşilova'nın çayırlarında otlamış süt kuzu kokoreç yapmış ve pişman olmuş.
Hayati, kızının psikolojisi düzeleceğini söylemiş ve keçiyi mısır kabuğuyla beslemiş.
Keçi kaybolmuş ve ilan asılmış, ancak kimse keçiyi bulamamış.
1:04:28Yalanlar ve Gerçeğin Ortaya Çıkması: Süleyman, depresyon tedavisi için gözetim altında tutulacağını söylemiş.
Süleyman, arkadaşlarına paranın kaynağı olan Almancılığın altınları hakkında yalan söylediklerini itiraf etmiş.
Süleyman, biriktirdiği paraları arkadaşına vermiş ve onun bu paraları kullanabileceğini söylemiş.
1:06:05Araba Tamiri ve Kokoreç Tezgahı: Bülent ve İsmail birbirlerine sıkıca sarılırken, Emin tezgahın tekerlerini şişiriyor ve Süleyman arabanın etrafını çiçeklerle süslüyor.
Bahri, tezgahının lastiklerinin havasını indirmekten şikayetçi olup, "Ben de bunu anlamıyorum" diyerek zenginlerin arabalarının lastiklerini indirmelerini istiyor.
Bahri, tezgahının açılış gününde yüzde elli indirim uyguladığını duyuruyor ve "Kokoreç geri döndü" sloganıyla satış yapmaya başlıyor.
1:08:00Kokoreç Satışının Başarısızlığı: Yoldan geçenler ve kahvedekiler Bahri'nin kokoreç tezgahına ilgi göstermiyor, sadece birkaç kişi alışveriş yapıyor.
Bahri, müşterilere kokoreç verirken, bir müşteri kokoreçin tadını beğenmiyor ve "Bu ne lan böyle kokoreç mi olur?" diye şikayet ediyor.
Müşteriler kokoreçin tadını beğenmeyip, "Ağzımın tadını bozdunuz" diyerek peçetelere uzanıp tükürüyorlar.
1:10:23Bahri'nin Sorunu: Bahri, müşterilerin kokoreçten memnun olmadığını görünce "Bu ne lan böyle maytap mı geçiyorsun lan sen?" diye bağırıyor.
Bahri, "İlk başta nasıl yaptıysam öyle yaptım, bu niye böyle oldu ben anlamadım ki" diyerek sorunun nedenini anlamaya çalışıyor.
Ersin, bakkalın yanındaki fırında Seyfi'ye "İcabı abi mi yani?" diye merakını dile getiriyor.
1:11:36Gonca ile Karşılaşma: Ersin düşünceli duvar dibine geçerken Gonca'yı görüyor ve "Bu Gonca ne yapıyorsun?" diye soruyor.
Gonca, Ersin'e yaptığı keki beğendiğini söyleyip, Ersin'e küçük bir defter hediye ediyor.
Ersin, Gonca'ya "Yarın yine gelirim, bu sefer yolmak için de beraber sevelim" diyerek ayrılıyor.
1:14:44Bahri'nin Aşk Hikayesi: Bahri, Atiye'ye kapaklı bakır tabakla tatlı getiriyor ve "Ben sana bu hediyeyi vermek için geldim" diyor.
Bahri, Atiye'ye "Ben sana aşık oldum da benimle bir ömür paylaşır mısın?" diye teklif ediyor.
Atiye, "Sen şimdi beni benden bir yola girmeye var mısın? Ben de bir ömür paylaşır mısın diyorum öyle mi?" diye cevap veriyor.
1:16:58Bahri'nin Mutluluğu ve İsmail'in Durumu: Bahri, Atiye'nin teklifini kabul ettiğini düşünerek "Vallahi billahi kabul etti" diye mutlu oluyor.
Bahri, annesine "Bahri Atiye'ye mi aşık oldun sen?" diye sorduğunda, "Sen bula bula Mehmet Ali Hoca'nın yeğenini buldum" diyor.
İsmail, gömleğinin düğmelerini açarak odaya girdiğinde dolabın kapağını açarken metal kutu düşerek dağılıyor ve kutudan çıkan deniz yıldızını avucunun içine alıyor.
1:18:35İsmail'in Sürpriz Planı: İsmail, düğünlerde kullanılan ağaçtan uzatma kablolar ve lambalar için bir şey arıyor.
Hırdavatçı, İsmail'in aradığı renkli ampullerin sırayla dizildiği yeşil kabloları buluyor.
İsmail, bu kabloları bir sürpriz yapmak için kullanacağını söylüyor.
1:20:05Zümrüt'ün İsmail'in Mesajı: Zümrüt, İsmail'in gönderdiği bir mesajı okuyor ve içinde İsmail'in kendisini yarım saat sonra beklediğini öğreniyor.
Zümrüt, çok istekli olmasa da meraklı bir şekilde İsmail'in davetine cevap veriyor.
Zümrüt, salona gelip eşyalarının yanına oturuyor.
1:22:32Hüseyin'in İş Planları: Hüseyin, kuru fasulye pilav, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve radyo gibi ürünlerin fiyatlarını yükseltiyor.
Hüseyin, yeni eleman alacağı ve maaşları düşük tutacağı için aylık arada yüz bin lira fark elde edeceğini hesaplıyor.
Hüseyin, Süleyman meselesiyle ilgili bir çözüm arıyor.
1:23:55Sibel'in Hüseyin'e İtirafı: Sibel, Hüseyin'e Süleyman'la ilgili yalan söylediğini itiraf ediyor.
Sibel, Almanya'ya dönebilmek için Süleyman'la arasında bir şeyler yaşanmış gibi davrandığını söylüyor.
Hüseyin, bu durumdan memnun oluyor ve miras meselesinden kurtulduğunu düşünüyor.
1:26:09Başkan'ın Ziyareti: Başkan, Hüseyin'in evine geliyor ve Zümrüt'ün İsmail'e olan ilgisini öğreniyor.
Başkan, Hüseyin'e kızından uzak durmasını ve aksi takdirde pişman edeceğini söylüyor.
Hüseyin, Başkan'ın sözlerine karşı çıkıyor ve Avrupa standartlarına göre hala geç sayılmadığını belirtiyor.
1:28:43Zümrüt'ün Kararı: Zümrüt, İsmail'in davetine karşı çıkıyor ve "gelemem" diyerek kağıdı bırakıyor.
Zümrüt, kitabı alıp arkasına yaslanıyor ve sayfaları karıştırırken tekrar kağıdı görüyor.
Zümrüt, kağıdı alıp sessizce evden çıkıyor ve Hüseyin onu korkuttuğunu özür diliyor.
1:30:24Hüseyin'in Zümrüt'e İtirafı: Hüseyin, Zümrüt'e karşı olan sevgisini itiraf ediyor ve annesinin de bu meseleyi bildiğini söylüyor.
Hüseyin, Zümrüt'e karşı olan düşkünlüğünü İsmail'in bildiğini ve onunla ortaklık yaptığını belirtiyor.
Hüseyin, Zümrüt'ün kendisini vazgeçiremeyeceğini ve sevgisinin gaz lambası gibi üflemelik değil, floresan lambası gibi ömürlük olduğunu vurguluyor.
1:32:09İsmail'in Zümrüt'e Yalanı: İsmail, Zümrüt'ü ormanda yıldız şeklinde ışıklarla şaşırtmaya çalışıyor.
İsmail, Zümrüt'e yalan söylediğini itiraf ediyor ve bir daha yalan söylemeyeceğini söylüyor.
Zümrüt, İsmail'in kendisine ikinci defa yalan söylediğini fark ediyor ve ona tokat atıyor.
1:34:37Camideki Olaylar: Gündüzden geceye geçişte kasabanın kuşbakışı görüntüsü gösteriliyor.
Camide namaz kılanlar selam veriyor ve müezzin onlara selam veriyor.
Mehmet, Ali, Süleyman, Bahri, Emin ve Cemil, müezzine yaklaşıp onunla konuşmak istiyorlar.
1:36:16Müezzinin Reddi: Müezzin, gençlerle konuşmak istemediğini ve işledikleri kabahatlardan sonra onlarla konuşmak istemediğini söylüyor.
Gençler, müezzine önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini ve hayat-memat meselesi olduğunu belirtiyorlar.
Müezzin, gençlerin söylediklerini inandırıcı bulmadığını ve onlarla konuşmak istemediğini tekrar vurguluyor.
1:37:58Hüseyin'in Çuval Kaldırma Deneyimi: Hüseyin, kot pantolonun üzerine sarı tişört ve ceket giyerek evden çıkıyor.
Hüseyin, yaşlı bir kadının çuval kaldırdığını görünce ona yardım etmeye çalışıyor.
Hüseyin, çuval kaldırırken bileğini incitiyor ve dayısı ona genç işi bu olmadığını söylüyor.
1:40:13Fikri'nin Bıyıklı Görünümü: Fikri, sağ olası elini tutarak iki büklüm yokuş aşağı yürüyor ve yüzü acıyla kasılıp sıkılıyor.
Fikri, kahvede masalara oturup herkese çay sipariş ediyor ve bıyıklı göründüğünü fark ediyor.
Fikri, bıyıklı göründüğünü gençleşmek için yaptığını söylüyor, ancak arkadaşları onun genç göründüğünü ve bıyığının ona yakışmadığını belirtiyor.
1:41:25Fikri'nin Gençliği Hakkında Tartışma: Fikri, gençliğinin hatırlanmasını istiyor ve Almanya'ya gidişini hatırlatıyor.
Fikri, gençliğinin kanıtını göstermek için tek elle sandalyeyi kaldırmayı deniyor, ancak başarısız oluyor.
Fikri, sandalyeyi kaldırmayı başaramadığında, arkadaşları ona ders veriyor ve sandalyenin dengesini açıklıyor.
1:43:12Neşe ve Emine'nin Konuşması: Neşe ve Emine, bahçede keçiyi boşverip iyi ders aldıklarını konuşuyorlar.
Emine, Süleyman'ın şapkasını önüne katıp düşündüğünü ve belki af edileceğini söylüyor.
Neşe, Süleyman'ın başka bir kızı olduğunu ve bu sevgiden hayır gelmeyeceğini belirtiyor.
1:44:29Emine ve Keçisi: Emine, keçiyi beslediği otları yolluyor ve keçiyi göremediğini söylüyor.
Gonca'ya giden yol bu geçiden geçiyor.
Emine, keçiye yaklaşıp kokoreç ekmeği veriyor.
1:45:01Naciye'ye Yemek Verme: Emine, kağıttan ekmeği çıkartıp Cemil'e uzatıyor ve Naciye'ye afiyetle yemesini söylüyor.
Emine, Naciye'nin zor zamanlarda yanlarında olduğunu ve tezgahı açtıklarında ilk yarısını ona yedirdiklerini belirtiyor.
Naciye büyükçe bir lokma alırken, diğerlerinin ağızları açık kalıyor.
1:45:43Yemek Yapma Deneyimi: Gençler yemek yapma deneyiminden sonra övülmeye başlıyorlar.
Bir kişi yemek yapma konusunda büyük strese girdiğini ve bundan sonra yemek yapamayacağını düşünüyor.
Arkadaşları onu teselli ederek eski tadını kavuşturacaklarını söylüyor.
1:46:45Mehmet Ali Hoca ile Görüşme: Mehmet Ali Hoca'nın onları dinlemediği ve güvenmediği belirtiliyor.
Gençler kızı kaçırma konusunda endişeleniyorlar.
Mehmet Ali Hoca'nın kasabanın en hatırı sayılır insanlarından biri olduğu ve onlara yardım edebileceği söyleniyor.
1:48:24Belediye Başkanı ile Görüşme: Belediye Başkanı, gençlerin kasabada hakkında konuşmalar olduğunu ve onlara kefil olamayacağını söylüyor.
Gençler kabahatlerinden ders çıkardıklarını ve heykel için parayı geri alabileceklerini belirtiyorlar.
Belediye Başkanı, gençlerin Bahri'nin sevdiği kızı almasına yardımcı olacağını söylüyor.
1:50:24Belediye Başkanı'nın İsteği: Belediye Başkanı, karşılığında gençlerin kızının civarından uzak tutulmasını istiyor.
Gençler bu isteği kabul ediyorlar.
Belediye Başkanı, kasabaya gelen Almanca konuşan Kosoki adlı adamı kızının kıyısından uzak tutmalarını istiyor.
1:51:35Zümrüt'ten Uzak Tutma Planı: Belediye Başkanı, memlekette karşılıksız iyilik kalmadığını söylüyor.
Gençler, Zümrüt'ten uzak tutmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorlar.
Safiye'nin yaptığı gibi Zümrüt'e mektup yazıp başka bir sevdiği olduğunu söylemeyi planlıyorlar.
1:53:54Mektup Yazma: Gençler masanın başında toplanıp Zümrüt'e mektup yazmaya başlıyorlar.
Mektupta "Sevgili Hüseyin Bey, ben karşı olan ilginizi saygıyla karşılıyor" şeklinde başlıyorlar.
Mektupta "Benim başka bir sevdiğim var" cümlesini yazmaya çalışıyorlar ancak dil konusunda zorlanıyorlar.
1:55:19İsmail ve Zümrüt'ün Karşılaşması: İsmail, Zümrüt'ün peşinden koşarak onu buldu ve konuşmak istedi.
Zümrüt, İsmail'e konuşacak bir şey olmadığını ve okula yetişmesi gerektiğini söyledi.
İsmail, Zümrüt'e bir fırsat daha vermesini istedi ve büyüdüğünü, eski yaşlarından kurtulduğunu belirtti.
1:57:02Gonca'nın Ersin'i Araması: Gonca, Ersin'in evinin önüne geldi ve onu aramaya başladı.
Ersin'in odasının camında bekledi ve onu çağırdı.
Gonca, Ersin'e bir keçiyi geri getirdiğini ve emanet olduğunu söyledi.
1:58:02Hicap ve Ersin'in Karşılaşması: Hicap, traktörün arkasından çıktı ve Ersin'e keçiyi evin bahçesine soktu.
Ersin, Hicap'a neden orada olduğunu sordu ve Hicap kafa dinlediğini söyledi.
Hicap, Ersin'in resimlerini dağıttığını ve çobanlığa ulaşmak istediğini anlattı.
1:59:50Keçinin Kaçışı: Ersin, keçinin bahçeden kaçtığını fark etti ve onu aramaya başladı.
Hüseyin'in evinin önünde Süleyman, Emin ve Cem sırayla duvardan başlarını çıkardılar.
Cemil geride dışarıya bakarken, Emin evin çevresini kolaçan etti ve Süleyman mektubu elinde tuttu.
1:01:04Hüseyin'in Mektubu Bulması: Hüseyin, mektubu kapı deliğinden içeri attı ve bahçeye girdi.
Gençler ve Atiklem, Hüseyin'e özür dilemeye geldiler.
Hüseyin, mektubu alıp dışarı çıktı ve mektubun Zümrüt'ten geldiğini anladı.
2:03:34Mektubun Gerçek Yazarı: Hüseyin, mektubun kim tarafından yazıldığını sordu ve gençler itiraf etti.
Gençler, mektubun Gülenay Başkan tarafından yazdırıldığını itiraf ettiler.
Hüseyin, gençlerin Zümrüt'e aşık olmalarını istedi ve onlara torbalar verdi.
2:05:10Safiye'nin İpleri Asması: Mavisinden moruna, yeşil-sarı renkli ipler yan yana çivilere asılmıştı.
Safiye, yıkadığı ipleri tahtalara asıyordu.
Safiye, ipleri kaynatacağını ve Necmiye Teyze'nin üç top daha getireceğini söyledi.
2:05:47İstemeye Haberi: Safiye, Pantlo oğlu tarafından gönderilen büyük süslü bir kutu alıyor.
Safiye'nin annesi, istemeye geleceklerini ve oğlunun evini, arabasını Safiye'nin üstüne yapacaklarını söylüyor.
Safiye, evden ve arabadan ziyade sevgi ve değer verdiğini belirtiyor.
2:07:08Evlilik Kararı: Safiye'nin annesi, kızının gönlünün var olduğunu söylese de, bu saatten sonra geri dönüşü olmadığını ve evlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Safiye, gönülsüz koltuğa çöküp kutuya bakıyor.
Safiye'nin annesi, kızının sefaletten kurtulacağını söylüyor.
2:08:23Cemil ve Safiye'nin Görüşmesi: Safiye, Cemil'i görmek için camdan sandalyeyi deviriyor.
Cemil, Safiye'ye sevdiğini söylüyor ve Safiye de onu sevdiğini itiraf ediyor.
Safiye, Cemil'i kaçırmasını istiyor ve Cemil'in dili tutuluyor, başı istemsiz sallanıyor.
2:10:04Dizi Bilgileri: Dizinin yönetmeni Yahya Samancı, betimlemesi TTK tarafından Sesli Betimleme Derneği'ne yaptırılmıştır.
Dizinin yazarı ve seslendiren Çiğdem Banu Yeşilırmak, altyazı Bülent Tomur, Tugay Çiftçi, Çağrı Doğan, isaret dili Berrak Fırat'tır.
Dizinin yapımcıları Alper Özgüel, Pertev Atasay, Rahmi Hukuku, görüntü yönetmeni Cem Gelenekçi, senaryo Ali Kara ve İdris Muydu'dur.

Tarlada Çalışan İnsanlar Üzerinde Yeşil Deniz 45. Bölüm

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir