Buradasın
Nazi Cinayet Gizemleri: Hagrid Ormanı'ndaki Karaağaçta Bulunan Kadın
youtube.com/watch?v=S7zY4xoCxuIYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, İkinci Dünya Savaşı sırasında Birmingham yakınlarındaki Hagrid Ormanı'nda bir karaağaç kökü içinde bulunan bir kadının cesediyle ilgili çözülmemiş bir cinayet gizemini anlatıyor. Belgeselde adli uzmanlar, polis memurları, Joseph Jacobs'ın torunu Cici Jacobs ve Liverpool John Moore Üniversitesi'nin Face Lab ekibi gibi kişiler yer alıyor.
- Video, 1943 Nisan ayında bulunan cesedin kimliğini tespit etme çabalarını, polis tarafından incelendiği kanıtları ve çeşitli teorileri ele alıyor. Clara Bower (Clara Bavli) adlı Alman kabare şarkıcısıyla bağlantılar kuruldu ancak son araştırmalarda Clara'nın 1942'de Münih'te öldüğü ortaya çıktı. Belgesel, Face Lab ekibinin Bella olarak bilinen kadının yüzünü yeniden inşa etme sürecini de gösteriyor.
- Vakada Nazi casusluğu bağlantısı, Jack Moss ve One Ralt adlı kişilerin rolü ve Hollandalı bir kadının cinayeti ele alınırken, önemli kanıtların kaybolması ve polis dosyalarının eksik olması nedeniyle olay tam olarak çözülememiş durumda. Belgesel, gizli servisin dahil olduğu ve kanıtların örtbas edildiği yönündeki teorileri de ele alıyor.
- 00:11Nazi Cinayet Gizemleri
- İzleyicilere uyarıda bulunularak, programın rahatsız edici görüntüler içerdiği belirtiliyor.
- 1943 yılında dört genç tarafından keşfedilen ve çözülmemiş bir cinayet dosyası anlatılıyor.
- Olayla bağlantılı ancak konuşmak istemeyen kişiler olduğu ve maktulün Alman casus olması nedeniyle kimliğini belirleyemedikleri belirtiliyor.
- 01:35İkinci Dünya Savaşı Döneminde Birmingham
- Günümüzde Britanya'nın en popüler ikinci şehri olan Birmingham, 1940-1943 arasında Nazi Almanyası'nın ilgi gösterdiği önemli bir yerdi.
- Şehir, uçak ve diğer savaş endüstrisi ürünleri üretimi açısından Londra kadar önemliydi.
- Luftwaffe, Birmingham'e yüz tondan fazla bomba bıraktı ve şehirde iki binin üzerinde insan hayatını kaybetti.
- 04:33Ormanda Keşif
- 1943 Nisan ayında Birmingham'daki Haggley Ormanı'nda kuş yuvası arayan dört genç, Karaağaç kökünde bir kafatası buldu.
- Gençler, izinsiz girdikleri için korkarak başlangıçta kimseye söylemeyeceklerine söz verdiler.
- En genç olan Tom Willet, olayı amcasına anlattı ve amcası polise haber verdi.
- 06:34Cinayet Mahallinin Keşfi
- Polis memuru, gençlerin hikayesini incelemek için ormana gittiğinde, sadece kafatası değil tüm ceset kalıntılarını bulduğunu fark etti.
- Olay yerini cinayet mahalline dönüştürdüler ve bölgeyi sahipsiz bırakmamak için gece boyunca izleyici buldular.
- Douglas Osborn'un babası Eric, Kraliyet Hava Kuvvetleri'nden izindeyken olay yerine gönderildi.
- 07:57Adli İncelemeler
- Birmingham Üniversitesi'nden uzmanlar ve kıdemli polis memurları olay yerini incelemek için gönderildi.
- Olayla ilgili konuşmak istemeyen kişiler olduğu ve bunun ulusal güvenlik sorunu olabileceği düşünüldü.
- Olay gazetelerde yayıldı ve halk cevap istiyordu.
- 09:37Adli Bilimcilerin İncelemesi
- Profesör James Webster ve Dr. John Land, cesedin tam adli incelemesini yapmakla görevlendirildi.
- Kalıntıların 35-40 yaşlarında bir kadına ait olduğu ve 18 ay önce ağaca yerleştirildiği belirlendi.
- Dr. Land, kemiklerin etrafındaki eşyaları incelemekle görevlendirildi ve olayın cinayet olduğu açıktı.
- 12:01İnceleme Sonuçları
- Cinayetin sadece suç niyetiyle mi yapıldığı yoksa ölümünün savaşla ilgisi var mı olduğu sorgulanıyordu.
- Polis, iki çift ayakkabı buldu ancak 600 çift ayakkabının izini sürmesine rağmen kayıp birine bağlayamadı.
- Adli tekniklerle diş kayıtlarına başvuruldu, çünkü kadının dişleri çarpıktı ve son 12 ayda diş çektirmişti.
- 13:41Karaağaç'ta Bulunan Ceset
- İngiltere'deki tüm kayıtlı diş hekimlerine kadının alt çenesinin fotoğrafı gönderilerek kimliğini belirlemek için diş kayıtlarıyla karşılaştırma yapıldı.
- Ayakkabılar, diş kayıtları ve kayıp insan listesiyle eşleşen bir şey bulunamadı, polis yolunu kaybetmek üzereydi.
- Ceset en az on sekiz aydır ölüydü, tanık yoktu ve savaş zamanında kaynak sorunu nedeniyle araştırmanın sona ermesi gerekti.
- 14:58Grafitiler ve Yeniden İlgilenme
- Bölgedeki duvarlarda "Bella'yı Karaağaç'a kim koydu?" yazısıyla başlayan grafitiler, karaağaç'ta bulunan cesedin araştırmasına yeniden ilgi duyulmasını sağladı.
- Grafite yazılan "Bella" ismi, cesedin gerçek adı olup olmadığı sorgulanmaya başlandı.
- Polis, tebeşir ve kayıp insan listesinde "Bella" ismini aradı, ancak kimin yazdığını veya ne olduğunu bulamadılar.
- 16:52Casusluk Teorisi
- Kadının kimliğini tespit edememesi nedeniyle Britanyalı olmadığı, Almancası olduğu ihtimali konuşuldu.
- İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar, Londra, Liverpool, Manchester ve Birmingham gibi bölgelerde de casusluk yapmak istemişlerdi.
- Britanya'nın ada olmasının avantajlarından biri dilsel ve ırksal olarak homojen olmasıydı, bu nedenle yabancıları ayırt etmesi ve yakalaması kolaydı.
- 18:49Joseph Jacobs ve Clara Bowery
- Kanada doğumlu Joseph Jacobs, Alman casusu olarak İngiltere'ye paraşütle geldi, bileğini kırdı ve yakalandı.
- Jacobs'ın elinde Clara Bowery adında bir şarkıcının fotoğrafı ve ondan gelen kişisel bir mesaj vardı.
- Jacobs, Clara'nın Nazi Partisi ile üst düzey bağlantıları olduğunu, casusluk için gönüllü olduğunu ve İngilizce konuştuğunu söyledi.
- 23:32Clara Bowery'nin Kimliği
- Dr. Webster'ın patoloji raporu, kadının ölümünün 1940-1941 arasında olduğunu tahmin etmişti.
- Clara Bowery'nin 1940'larda Berlin'de kariyerinin sona erdiği ve kayıtlarının durduğu tespit edildi.
- Cici Jacobs, Clara Bowery'nin 16 Aralık 1942'de Münih'te aşırı dozdan öldüğü bilgisini buldu, bu da karaağaç'taki Bella'nın Clara Bowery olmadığı sonucunu getirdi.
- 26:45Karaağaç'taki İiskeletin Gizemi
- Karaağaç'taki iskeletin gizemi çözülmemiş olarak kaldı, ancak Nazi casusluğu bağlantıları devam etti.
- Dr. John Land, altmış yıl çalıştıktan sonra günlüklerini gözden geçirdiğinde bu dosyaya tekrar karşılaştı ve ne kadar ünlü olduğunu fark etti.
- Land, casus teorilerinin içinde onlar hakkında bir şey olabileceğini düşündü, özellikle Mostop ve One Rat hakkındakilerdi.
- 28:20Jack Moss'un İfadeleri
- 1950'lerde bir gazete, anonim bir mektupla kalıntıların kimliğini ve katilin kimliğini belirlediğini duyurdu.
- Polis, takma ismiyle yazan bir kadının izini sürdü ve ona Jack Moss'un eski kocası olduğunu öğrendi.
- Jack Moss'un bir Hollandalı ile takıldığını ve mühimmat fabrikasında bilgi topladığını söyledi.
- 30:00Nazi Casusluğu Teorisi
- Jack Moss, Nazi için çalıştığından şüpheleniliyordu ve savaş için mühimmat, uçak ve cephane üreten fabrikalarla ilgili bilgi toplamakla görevliydi.
- Birmingham'ın İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi için ilgi alanı olmasının nedeni, bombalama harekatının etkisini öğrenmek istemeleriydi.
- Birmigham Üniversitesi'nde atom bombası üretimi ile ilgili gizli araştırma yürütülüyordu ve bu her casus için ilgi çekiciydi.
- 31:01Cinayet ve Jack Moss'un İtirafları
- Jack Moss ve One Ralt, Hollandalı sevgilisiyle bir barda içiyordu ve bir kavga çıktı.
- Hollandalı kadını öldürdükleri ve cesedi içi boş olan ağaca koyduklarını iddia ettiler.
- Jack Moss, eski karısına işlediği cinayeti itiraf etti ve tekrarlanan bir kabus gördüğünü, kendini ormanda ağacın karşısında bulduğunu söyledi.
- 32:51Jack Moss'un Sonu ve Dosyanın Durumu
- Jack Moss açıkça delilikle uğraştığını gösteren kanıtlar vardı ve hayatının geri kalanını akıl hastanesinde geçirmişti.
- Ölüm belgesi beyin yumuşaması, kronik böbrek hastalığı ve delilik olarak belgelenmişti.
- Polis, Moss'un ifadesinde bazı temel sorular sordu ama hikayesini güçlendirecek gerçek bilgi bulmakta güçlük çekti.
- 35:02Kayıp Kanıtlar ve Gizli Servis Teorisi
- Kalıntıların etrafındaki gizem ve Nazi casuslarıyla bağlantılarla tarihçiler, gazeteciler ve amatör araştırmacıların ilgisini çekti.
- Polisin ve Birmingham Üniversitesi'ndeki adli servisin elindeki neredeyse tüm önemli kanıtlar kaybolmuştu; ceset kayboldu, iskelet kemikleri bulunamadı.
- Adli tabip raporu da kayıptı ve belgelerin yalnızca on beş yıl sonra yok etme ilkeleri olduğu belirtildi.
- 36:52Gizli Servis İlişkisi ve Yeni Araştırmalar
- Kanıtların önemli çoğunluğunun kaybolması, gizli servisin dahil olduğu ile ilgili söylentilere neden oldu.
- Peter'ın babası Erik, kendisi ve gizli servis arasında geçen konuşmaları ortaya dökmeye karar verdi.
- Kanada Kraliyet Hava Kuvveti istihbarat uzmanları, bölgeyi tanıyorlardı, dosyayı biliyorlardı ve araştırdıklarını kabul ettiler.
- 39:09Bella'nın Kimliği ve Yüz İnşası
- Bella'nın kimliğini ve nasıl Hackli Ormanında içi boş bir ağaçta öldüğünü öğrenebilecek miyiz sorusu hala açık.
- Araştırmaya değer tek şey kemiklerin yeri ve eğer kemikler yeniden bulunabilirse DNA tekniklerini kullanmak olabilir.
- Bu yılın başlarında bir yazar, Liverpool John Moore Üniversitesi'nin Face Lab ile iletişime geçti ve Bella'nın yüz inşasını istedi.
- 41:26Bella'nın Yüzü ve Gizem
- Facelab ekibi, sadece polis dosyalarındaki fotoğrafları kullanarak Bella olarak bilinen kadının yüzünü ortaya çıkardı.
- Yüzün yeniden inşası sayesinde insanlardan aile arşivlerine bakmalarını isteyip "Bu sizin akrabanız olabilir mi?" sorusunu sormak mümkün hale geldi.
- Gizem kolayca çözülebilecek bir şey değil, ancak artık izini sürebilecekleri bir yol bulundu.
- 42:05Bella'nın Ölümü ve Katilin Kimliği
- Bella'nın Hollandalı'nın sevgilisi olduğu, acımasız şekilde öldürüldüğü ve ölümüyle ilgili sıradışı şeyler olduğu düşünülüyor.
- Katilin kemiklerin içi boş olan ağaca saklanması nedeniyle şüpheleniliyor.
- Katilin ağacın orada olduğunu bildiği ve ormana girip cesedi saklamak için uygun bir ağaç bulmak için şanslı olması gerektiği belirtiliyor.
- 43:16Gizemin Çözülmesi ve Halk Hikayeleri
- Kadının yalnızca birinden kaçan zavallı, şanssız yerlilerden biri olabileceği düşünülüyor.
- Bazı kişilerin farklı fikirleri olsa da, gizemin hiçbir zaman çözülemeyeceği umuluyor.
- Halk hikayeleri ve gizemleri bunu gerektirdiği ve bunların muhtemelen çok daha güçlü olduğu belirtiliyor.