• Yapay zekadan makale özeti

    • "Hayatımın Listesi" adlı kültür-sanat programının ikinci sezonu, sunucu ve çeşitli konuklarla birlikte gerçekleşmektedir. Programda Hazal Kaya, Süreyya, Cenk Campanul gibi konuklar yer almaktadır.
    • Program, konukların favori filmleri, müzik grupları ve kişisel deneyimleri hakkında sohbetlerle ilerlemektedir. İçerikte Beatles grubu, "Dancer in the Dark" filmi, "Hayatın Dizisi", "Arsa" oyunu, Kings of Convenience gibi müzik grupları ve çeşitli sanat eserleri ele alınmaktadır. Ayrıca konukların kariyerleri, seyahat anıları ve Türk mutfağı hakkında görüşleri de paylaşılmaktadır.
    • Programda müzisyen Ozan Bıkkım "Yellow Submarine" şarkısını kemanla çalmıştır ve konuklar arasında Cenk Campanul ve Hazal arasında geçen bir tartışma da yer almaktadır. Programın sonunda sunucu, önümüzdeki bölümlerde daha ilginç konuklarla buluşacaklarını belirtmektedir.
    00:16Programın İkinci Sezonuna Hoş Geldiniz
    • Sunucu, hayatımın listesine ikinci sezonunun başladığını ve daha önce sadece on iki bölüm yapıldığını belirtiyor.
    • Programın ilk çoğul konuğu olarak Hazal Kaya ve Süreyya'nın ikisi birlikte konuk olduğu duyuruluyor.
    00:59İki Konuğun Tanışma Süreci
    • Süreyya, ikinci kez çoğul konuk olarak programda yer alıyor ve çoğulluğun sarsıntılı başladığını ama şimdi keyfinin yerinde olduğunu söylüyor.
    • Hazal, hamilelik deneyimlerini karşılaştırıyor ve Fikret'ten farklı olarak bu hamilelikte çok daha farkındalık olduğunu belirtiyor.
    01:36Konuklar Arasındaki İlişki
    • Hazal, gece on iki'de reflü ataklarında Süreyya'yı aradığını ve onun reflü ataklarıyla bilindiğini söylüyor.
    • Süreyya, hayatında en çok kavga ettiği kişi olarak Hazal'ı tanımlıyor ve sanat işleri konusunda birbirlerine girmediği çok az iş olduğunu belirtiyor.
    • İki konuğun birbirlerine karşı "niye böyle zevklerin?" mottosuyla kavga ettikleri ve birbirlerinin coşkularından etkilendikleri anlatılıyor.
    03:15Film Tercihleri Hakkında Sohbet
    • Süreyya, hayatının filmi sorusuna cevap verirken her şeyi beğendiğini ve her şeyi savunabileceğini söylüyor.
    • Hazal, oğlunun izlediği bir çizgi filmin müziklerinin tamamının Beatles'tan olduğunu ve bu nedenle Beatles dinlemeye başladığını anlatıyor.
    • Hazal, hikayeleri özgün şekilde anlatan müziklerden ve filmlerden etkilenirken, Süreyya ise daha kişisel bir yerden etkilenmeye başladığını belirtiyor.
    06:33Sevilen Filmler
    • Süreyya, Björk'in oynadığı ve kan'da en iyi kadını aldığı "Dance the Dark" filmiyle ilgili anılarını paylaşıyor.
    • Hazal, Lars von Trier'in yönettiği bir filmin etkileyici olduğunu ve deliyle dahi arasındaki çizginin en belirgin karşılıklarından biri olduğunu söylüyor.
    • İki konuğun Lars von Trier hakkındaki farklı görüşleri ortaya çıkıyor; Süreyya saldırgan yönetmenleri sevmediğini, Hazal ise manipüle edilme duygusunu sevdiğini belirtiyor.
    10:39Dizi Deneyimleri
    • Konuşmacı, "Hayatın Dizisi" adlı diziyi mükemmel bulduğunu ve hayatının acayip bir döneminde izlemesinin kendisini etkilediğini belirtiyor.
    • Cem Aydın'ın CNBC'deki programı onun kafasını açan bir adam olduğunu ve bu deneyimin müzik ve dizi izlemeyi sevmesine neden olduğunu anlatıyor.
    • Zero Seven müzik grubunun "Bread" şarkısını ve Final dizisinin klibini izlemesinin kendisini etkilediğini, özellikle Final'in dördüncü sezonunun ilk bölümünün kendisini çok etkilediğini belirtiyor.
    12:18Six Feet Under Dizisi
    • Annesinin yakın arkadaşının bir kazada kaybını yaşarken, "Six Feet Under" dizisini tekrar izlemiş ve ölüm, kayıp ve veda temalarının hayatında bir yere tekabül ettiği için tekrar tekrar izlemek istediğini anlatıyor.
    • Dizinin didaktik bir tavrı olmadığını, karakterlerin bir aile gibi hissettirdiğini ve izleyicinin bir parçası olduğunu belirtiyor.
    • "Six Feet Under" dizisinin final bölümünden Clarie'nin uzun yolculuğa çıkmadan önce ailenin fotoğrafını çektiği ve Nathan'in "Bu şimdiden kayboldu" demesiyle ilgili bir anı paylaşıyor.
    14:34Tiyatro Deneyimleri
    • Konuşmacı, 2000'lerin başında çok çalışmadığı dönemlerde opera, bale ve oyunlara gittiğini, özellikle Devlet Tiyatrosu'nun oyunlarına gitmediği oyun olmadığını belirtiyor.
    • En son dönemde izlediği ve aklını yitirdiği oyunun "Nezaket" olduğunu, Latife Tekin'in romanını uyarlamış olduğunu ve Emre'nin bu uyarlamayı harika yaptığına inandığını anlatıyor.
    • Nezaket'in oynadığı karakterin sadece metni değil, Türkiye'de kadın olmak deneyimini yansıttığı ve bu performansın hayatının bir parçası olduğunu belirtiyor.
    17:12En Etkileyen Oyuncular
    • Konuşmacı, en etkileyen erkek oyuncusunun James Gandolfini olduğunu, "Sopranos" dizisindeki performansının şovsuz ve "işimi yapıyorum" diye hissettirdiğini belirtiyor.
    • Gandolfini'nin oynadığı karakterin yerine konulamaz olduğunu ve o dönemin oyunculuğunu tanımladığını anlatıyor.
    • En etkileyen kadın oyuncunun Mera Streep/Marion Cotillard olduğunu, cesur ve risk alarak her filmde farklı karakterler oynadığını belirtiyor.
    • Mera Streep'in yaşlanmaktan korkmadığını ve Netflix'teki "Don't Look Up" filmi gibi projelerde başarılı performanslar sergilediğini anlatıyor.
    22:02Rol Model ve Kitaplar
    • Konuşmacı, "greatest of all time standflower" olarak bilinen ve "yaşlı keçi" olarak anılan biri hakkında konuşuyor.
    • Yaşlı keçi, gencecik biriyle kredi paylaşabilmek gibi rol model özellikler taşıyor.
    • Konuşmacı, hayatını etkileyen kitabı olarak "Günlerin Köpüğü"ni seçiyor ve kitabın duyguları nasıl anlatmayı başardığını vurguluyor.
    24:06Kayıp ve Deneyimler
    • Bir kayıp anında, sana yardımcı olmak isteyen biriyle değil, aynı deneyimi yaşamış ve "ben de böyle bir şey yaşamıştım" diyen biriyle birlikte oturmak daha değerli oluyor.
    • Her kayıp birbirinden farklı bir tecrübe olduğu için, bu tecrübeler yardımcı olmasa bile anlamaya çalışırken daha aydınlatıcı oluyor.
    • Konuşmacı, yeni bir deneyimde eşlikçi aradığını ve çocukluğundan beri kitaplar, müzikler, filmler ve sergilerin kendisini bu duruma getirdiğini belirtiyor.
    26:22Hayatın Şarkısı
    • Konuşmacı, hayatının şarkısı olarak The Beatles'ın "Yellow Submarine" şarkısını seçiyor.
    • Bu şarkının, çizgi film Fiko'da en sevilen şarkı ve bölüm olduğunu ve bölümün anlattığı hikayenin kendisini çok etkilediğini anlatıyor.
    • Bölümde bahçeyi su basarken böceklerin şişeyi denizaltıya dönüştürdükleri ve farklı bir pencereden bahçeye bakış açısı kazandıkları bir hikaye anlatılıyor.
    28:18Müzikal Deneyimler
    • Konuşmacı, evlerinde en çok dinlenen ve çalınan şarkının Fikret'in söylediği bir şarkı olduğunu belirtiyor.
    • Fikret'in müzikle çok meraklı olduğu ve sürekli yeni şeyler dinletildiği, izletildiği anlatılıyor.
    • En sonunda Fikret'in elektro gitarı sevdiğini ve Metallica gibi grupları dinlediklerini, ayrıca anneannesinin Neşet Ertaş dinlediği için nasıl bir müzik zevki olacağını merak ettikleri belirtiliyor.
    29:22Müzik ve Keman Performansı
    • Konuşmacılar, müzisyene teşekkür ediyor ve kemanla "Yellow Submarine" şarkısını dinlediklerini belirtiyor.
    • Keman çalma performansından sonra müzisyenle Beatles üyeleri hakkında bir tartışma başlıyor.
    • Konuşmacılar Beatles üyeleri hakkında farklı görüşlerini paylaşıyor, bazıları Paul McCartney'i, bazıları John Lennon'i tercih ediyor.
    31:50Radiohead Hakkında Tartışma
    • Konuşmacılar Radiohead grubunun "OK Computer" albümünü en iyi buluyor ve bu albümün onlara özel olduğunu belirtiyor.
    • Radiohead'ın filmlere ve dizilere çok iyi eşlik eden bir grup olduğu, şarkılarının duygusal derinliği sayesinde her duruma uygundur.
    • Tom York'un solo albümlerinin de çok iyi olduğu ve konuşmacılar için müzikal hayatlarını şekillendiren iki isminin Tom York ve Bobby McFerrin olduğunu söylüyorlar.
    33:52Kings of Convenience Konseri Anıları
    • Konuşmacılar konser izlemeyi çok sevdiklerini ve gidemedikleri konserleri YouTube'dan izlediklerini belirtiyorlar.
    • Kings of Convenience konseri anısı çok özel bir anı olarak anılıyor, konuşmacı doğum gününde bu grubun geldiğini ve bu şarkılara hayatlarının fon müzik olduğunu söylüyor.
    • Konserde sahneye fırlayanlar ve dans edenler, konuşmacının da konserde çok duygusal bir deneyim yaşadığını anlatıyor.
    36:47Kings of Convenience'ın Konser Stili
    • Kings of Convenience'ın canlı performansının çok zor bir müzik yapmak olduğunu, sadece iki gitarla çalıştıklarını belirtiyorlar.
    • Grubun Nordic (İskandinav) karakterine sahip olduğunu, duygusal bir müzik yapmakta olduklarını ve Erland'ın grubun Paul McCartney'si gibi olduğunu söylüyorlar.
    • Bazı konserlerde Erland'ın izleyicilere sert davranıp telefonlarını kapatmalarını istemesi ve konuşmalarını engellemesi anlatılıyor.
    38:02Favori Yerler
    • Konuşmacı dünyanın en sevdiği yerlerinden birinin Barcelona olduğunu, burada yaşayabileceğini düşündüğünü belirtiyor.
    • Los Angeles'ı da favori yerlerinden biri olarak gösteriyor, güneş, sıcak ve iltifatlara boğan insanları sevdiğini söylüyor.
    • New York'a gittiğinde başlangıçta insanların samimiyetsiz olduğunu düşünmüş, ancak zamanla insanların samimi olduğunu fark etmiş.
    39:48İnsanlara Duygusal İletişim
    • İnsanlara bir şeyi çok sevmek ve bunu ona söylemek, "bugün harika görünüyorsun" demek kadar basit ve değerli bir şey olduğunu vurguluyor.
    • Los Angeles'ta bir deneyiminden bahsediyor: Bir adam onlarla sohbet edip sonra içkilerini ısmarlamış, bu durumda konuşmacının zihni "pis" olduğunu düşündüğünü anlatıyor.
    • Hint, Tay ve Türk mutfağını en sevdiği yemekler olarak belirtiyor.
    42:37Mutfak Deneyimleri
    • Konuşmacı, Türk mutfağında özellikle doğuda baharatların şov yaptığı bir ortam olduğunu belirtiyor.
    • Aşçılık mezunu olduğu için her yerde özel ne içilebileceğini soran konuşmacı, bir Tahir restoranında Hindistan cevizi, sütlü, baharatlı ve meyveli içecek yemeyi sevdiğini anlatıyor.
    • Meksika mutfağını çok sevdiğini, Los Angeles'ta Chipotle'ye dans ederek girdiğini ve orada yemek yemek istediğini belirtiyor.
    44:12Hayatı Devam Ettiren İnsan
    • Konuşmacı, hayatında devam etmesini sağlayan kişiyi sorulduğunda, bu dönem Ali ile yaşadığı ekip olduğunu ve bu durumun kendisini çok beslediğini ifade ediyor.
    • Ali ile zaman zaman çatışmalar olsa da pek çok konuda aynı yerden bakabildiklerini ve bu durumun kendisini çok mutlu ettiğini belirtiyor.
    • Dönem dönem değişen bir ilişki olduğunu, bazen annesi, bazen oğlu, bazen eş olarak olduğunu vurguluyor.
    45:43Favori İşler
    • Konuşmacı, ergenken bu sektörde çalıştığını ve çocuk işçi gibi bir deneyim yaşadığını anlatıyor.
    • Favori işlerinden biri "Bir Odur" dizisi olduğunu, beklenmedik bir şekilde seyircilerin çok beğendiğini ve hikayeyi çok onlara ait bir şekilde çevirdiklerini belirtiyor.
    • İkinci favori işi "Pera Palas'ta Gece Yarısı" dizisi olduğunu, Türkiye'de yapılmış ilk zaman yolculuğu işi olduğunu ve her açıdan çok tutarlı olduğunu söylüyor.
    50:12İzleyici Tepkileri
    • Konuşmacı, Türk izleyicisinin ilk defa izlediği bir şeyde anormal tepki verdiğini ve bu tepkinin hiçbir zaman pozitif yönde olmayacağını belirtiyor.
    • İzleyicilerin yeni işlerden nefret etmeye meyilli olduğunu, iyi bir şey söyleyince "şey gibi" oluyorlarını ve nispeten iyi taraflarını vurguladığında "niye bunu savunuyorsun" gibi tepkiler aldığını anlatıyor.
    • Kendisinin "Bir Odur" ile aldığın tepkinin kendisine korkusuzluk kazandığını ve hayatının geri kalanında işlerini bu üzerinden yapacağını gördüğünü ifade ediyor.
    52:18Oyuncunun Proje Yaratıcısı Olma İsteği
    • Konuşmacı, oyunculuktan yapımcı, yönetmen veya proje yaratıcısı olma yolunu seçtiğini ve bu sayede daha fazla müdahale imkanı elde ettiğini belirtiyor.
    • Türkiye'deki oyuncuların kendi işlerini götürmedikleri ve yapımcı olmadıkları durumunu şaşırtıcı buluyor.
    • Yeşilçam döneminde oyuncuların "kukla" olarak görülüp yönetmenin "setin Allah'ı" olduğu görüşünden yeni yeni özgürleşmeye başlandığını, bu durumun konuşmacının jenerasyonuyla geldiğini ifade ediyor.
    54:03Diyalog ve Kavga
    • Konuşmacılar arasında "dünyanın en iyi müzisyen" olma teklifinin reddedilmesi konusunda bir diyalog geçiyor.
    • Cenk Camp'in dünyanın en iyi yönetmeni olup olmadığı konusunda bir tartışma yaşanıyor.
    • Konuşmacı, kadına ve filme dair yaptığı eleştirilerin birleştirilip "anormal bir gaf" yapıldığını iddia ediyor.
    55:19Programın Sonu
    • Konuşmacılar birbirlerine teşekkür ediyor ve gelecekte birlikte çalışmayı teklif ediyorlar.
    • Programın bir kültür-sanat programı olduğu belirtiliyor.
    • Gelecek bölümlerde ilginç konuklarla devam edecek bir sezon başladığı söyleniyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor