Buradasın
"Bu Hafta Sonu" Programı: Can Aydoğmuş ve Sermiyan ile Röportajlar
youtube.com/watch?v=ln1pGlXGg7wYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Bu Hafta Sonu" adlı televizyon programında, sunucu önce Can Aydoğmuş ile kişisel gelişim ve meditasyon konularında bir röportaj gerçekleştiriyor, ardından Sermiyan ve Nicole Faria ile Hindistan'da çekilen bir film hakkında sohbet ediyor.
- Program, Can Aydoğmuş'un yaşam hikayesi, feng shui, meditasyon ve hipnoterapi konularındaki bilgileri ile başlıyor. Daha sonra Burçin Büke ile müzik ve vatan sevgisi üzerine bir sohbet gerçekleşiyor. Son bölümde ise Sermiyan'ın Hindistan'da çektiği film, 2010 Dünya Güzeli Nicole Faria ile tanışma ve Bollywood dansı gösteriliyor. Program, film setindeki atmosfer ve Hindistan kültürü hakkında bilgilerle devam ediyor.
- Programda ayrıca Can Aydoğmuş'un kitabından alınan notlar, beyin gücü, genetik yapı ve kolektif bilinç konuları, Osmanlı padişahlarının sanatla ilişkisi ve Burçin Büke'nin müzik kariyeri gibi çeşitli konular ele alınıyor. Program, Hindistan'da çekilen film fragmanları ve set görüntüleriyle zenginleştirilmiş.
- 00:08Programın Devamı ve Hasret Tweeti
- Program hafta sonu dostlarıyla devam ediyor ve izleyicilere kahve, çay ve su sunuluyor.
- Esra Yadigar'ın "hasret nedir" sorusuna verdiği cevap dikkat çekiyor: Kanada'dan programı seyretmek ve ailesinin de seyrettiğini umut ederek mutlu olmak.
- 01:08Can Aydoğmuş'un Programa Katılımı
- Can Aydoğmuş programın ilk konuğu olarak misafir olarak kabul ediliyor.
- Can'ın annesi kayıp, babası ve kardeşleri hayatta olan, ömür boyu bir arayış içinde olan bir hikayesi var.
- 01:59Can Aydoğmuş'un Kişisel Hikayesi
- Can çocukluğundan itibaren meditasyon yapmaya başlamış ve 11 yaşından itibaren İngiltere'de çeşitli eğitimler almaya başlamış.
- Feng shui, meditasyon, hipnoterapi gibi çeşitli eğitimler almış ve hala kendini geliştirmeye devam ediyor.
- Can, "bir insan oldum" veya "biliyorum" demenin tehlikeli olduğunu, insanın sürekli devinim içerisinde olması gerektiğini düşünüyor.
- 03:15Hayat Deneyimleri ve Bilinç
- Can, yaşadığı zorluklardan minnettar olduğunu ve bunların hayatında şu anki noktaya ulaşmasını sağladığını belirtiyor.
- Hayatında karşılaştığı herkesin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve onu bir noktaya doğru götürdüğünü fark ediyor.
- Evrenin insanlar için bir planı olduğunu ve kendi öz potansiyelini ortaya çıkarmak istediğini düşünüyor.
- 04:00Aile Deneyimleri ve Atalarına Saygı
- Can'ın annesi 14 yaşında kaybolmuş ve 19 yaşında ışığa yollanmış.
- 24 yaşında 19 kuzeni vefat etmiş.
- Can, atalara gösterilen saygının ve değerinin çok önemli olduğunu, türklüğün özünde atalarına saygı gösterilmiş olduğunu vurguluyor.
- 05:04Aile İlişkileri ve Özgürlük
- Günümüz toplumunda insanlar annelerinin, babalarının ve sevgililerinin nasıl olmasını istediğini düşünüyor.
- Can, hayatlarındaki kişileri oldukları gibi kabullenip sevmeleri ve affetmelerinin çok önemli olduğunu belirtiyor.
- Herkesi affettiğinizde inanılmaz bir özgürlük yaşayabileceğinizi söylüyor.
- 05:35Rehber Kitap ve Sorunlarla Mücadele
- Can Aydoğmuş'un kitabının rehber kitap olarak adlandırıldığı, çünkü insanlara gönül gözünün hep açık olması gerektiğini hatırlatan bir kitaptır.
- Kitapta "sorunlarına itaat etme, sorunlarının senin önünde eğilmesini iste" deniyor ve sorunların insanların hayatını yönlendirdiğini vurguluyor.
- Konuşmacı, kendi yaşadığı acılar ve zorluklarla mücadele ederek inancı ve kendini geliştirmek yönündeki ilerleyiş sayesinde mutlu bir hayat yaşadığını anlatıyor.
- 07:38Kişisel Güç ve Kontrol
- Konuşmacı, hayatını istediğin şekilde kontrol altına alabileceğini ve hayatının kendi yaratıcısı olduğunu vurguluyor.
- Kendi gücümüzü vermeyerek, onun farkına vararak ve kabullenerek mutluluğa ulaşabileceğimizi belirtiyor.
- Bazı öğretilerde insanlar güçlerini başka bir insana veriyorlar, ama amacımız insanların kendi güçlerine farkında olmalarıdır.
- 08:53Vücut ve Enerji
- Vücudumuzun içindeki tek bir hücrenin, bir şehrin bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilme potansiyeli olduğu belirtiliyor.
- Biyoloji profesörü Dr. Lipton'a göre, hücrenin içindeki bilgi sayesinde vücudun kendini yenileyebilme potansiyeli vardır.
- Japon bir bilim adamı, suyla konuşulduğunda sevgiyle konuşulduğunda kristallerin kristalleştiğini, kötü konuşulduğunda ise kristal yapısının bozulduğunu kanıtlamıştır.
- 10:43Enerji Akışı ve Döngüler
- Sonsuzlukta inanılmaz bir akış var ve bu akışta galaksiler, yıldızlar ve gezegenler birbirlerinin etrafında dönüyorlar.
- Bedenimizin %99'u yok çünkü atomlar devamlı büyük bir hızla dönüyor ve tam bir bütün halinde görünüyor.
- Aslında tamamen enerjiyiz ve bu enerji doğrultusunda akışta devamlı dönüyoruz, titreşim halindeyiz; titreşim düşerse veya dönmeyi bırakırsa kanser gibi problemler ortaya çıkıyor.
- 12:34Kişisel Gelişim ve Şifa
- Konuşmacı, çocukluğundan beri biyolojik enerji alanında eğitim alıyor ve Türkiye'ye dünya çapındaki önemli isimlerin gelmesine aracı oluyor.
- Birinden şifa almak istiyorsanız ona açık olmanız, doktora gittiğinizde doktora inanıp güvendiğinizde plasebo ve nosebo etkileri oluşuyor.
- Kitapta insanların bu tarz konulardan nasıl daha fazla fayda elde edebilecekleri ve kendi inançlarının gücüne nasıl fark edecekleri anlatılıyor.
- 14:50Beyin ve Genetik Yapı
- Beyin, kalp ve bedenin hücresel ve genetik yapısı birbirine bağlıdır.
- Afrika'da bir kabilede herkesin kilolu olması, geçmişte ciddi açlık yaşadıkları ve bedenlerin bu duruma göre evrimleştiği, sürekli biriktirmek ve toplamak ihtiyacı duyduğu bir genetik "tik" oluşturmuştur.
- Bilinç değişimi ve meditasyonlarla bu genetik "tik" kalkabilmektedir.
- 16:15Düşünce Gücü ve Genetik Yapı
- Düşünce gücünü kullanarak beyini kontrol edip, duyguların, düşüncelerin ve hislerin farkında olunması ve değiştirilmesi, genetik yapının bilgilerini de değiştirebilir.
- Duygularımızın ve düşüncelerimizin %98'i bize ait değil, kolektif bilinçten, çevreden, toplumdan, aileden, okuldan ve televizyondan aldığımız bilgilerdir.
- Dünyanın bir yerindeki olaylar (örneğin savaş) bizi etkilemediğimizi düşünsek de, dünyadaki enerji otomatikman etkiler ve toplumsal vicdan mekanizması etkilenebilir.
- 18:26Hasret ve Özgürleşme
- Hasret, derin bir konudur ve sevgililerle ilgili hasretlerde, özgür bırakma ve serbest bırakma önemlidir.
- Eski sevgililerden veya eşlerden kalan eşyaları tutmak, hayatına başka birinin girmesini engelleyebilir.
- Eski ilişkilerden tamamen özgürleşmek, hayatına yeni birinin girmesini sağlayabilir.
- 21:56Neden Ben Sorusu
- İnsanlar zorlu durumlar karşısında "neden ben" sorusunu sorgulamaya başlarlar, özellikle hastalıklarda bu süreç geçilir.
- "Neden ben" yerine "bu durumu niçin yaşıyorum", "bundan elde etmem gereken farkındalık nedir" soruları daha üretkendir.
- Kimse kader kurbanı değildir, bir insan doğduğu zaman o ailenin bütün morfogenetik alanıyla bağlantı halinde olur.
- 22:56Morfogenetik Alan
- Ailedeki geçmiş olaylar (tecavüz, cinayet, intihar, iflas, suçluluk duygusu) morfogenetik alanda saklanır ve o duygu mezara gitmez.
- Herkesin kendi aile alanında bilgiler vardır ve bunlarla bağlantı halinde olmak önemlidir.
- Her ailenin kendi içinde kendini şifalandırma gücü vardır.
- 24:20Aile Geçmişi ve Genetik Dönüştürme
- Aile geçmişine ulaşmak için üç kuşak öncesine gidilebilir, ancak daha öncesi için annelerin ve babaların ailelerine, dayılarına sorularak bir harita yapılabilir.
- Genetik dönüştürme yapılarak aile geçmişindeki başarılar ve zenginlikler kendimize çekilebilir, ancak aynı zamanda tecavüz, cinayet gibi olumsuz olaylar da tekrar edilebilir.
- Aile geçmişindeki üzüntüler, yaslar ve hasretler içsel olarak yaşayabilir ve bu duygular bize ait olmayabilir, ancak çözülmeye kadar tekrar eden bir döngü oluşturabilir.
- 26:02Meditasyon ve Kişisel Gelişim
- Meditasyon, kişinin kendi içine girmesi ve duygularıyla bağlantı kurması anlamına gelir; ancak çoğu insan evde bile bir müzik veya televizyon açık tutarak kendi içinde duramıyor.
- Meditasyon ve farkındalık çalışmalarında, insanlar kendi bedenleriyle ilgili farkındalığa varıp özgürleştikleri zaman inanılmaz dönüşümler yaşayabiliyorlar.
- Türkiye'de Bilgi Üniversitesi'nde üç modül şeklinde uzun bir program ve kişisel gelişim eğitimi veriliyor, ancak bu tür çalışmalar bir an için çözülmüş olmak gibi bir şey değil, sürekli çalışmanın gerektirdiği bir süreç.
- 28:36Pozitif Bakış ve Beyin Gücü
- İnsanların pozitif bakış açısı olup olmadığı, başkalarındaki güzellikleri ve iyilikleri görmeye çalışıp çalışmadığı önemli bir konu.
- Bazı insanlar kendi egolarını rahatlatmak için başkalarını kötü görmeye çalışıyorlar.
- Beyin gücüyle çeşitli eşyaları hareket ettirebilmek mümkün ve beyin frekanslarını kontrol etme becerisi geliştirilebilir.
- 30:48Evrenin Bize Hizmet Ettiği
- Konuşmacı üçüncü kitabında insanların kendi gücünü ellerine almalarıyla ilgili önemli bir çalışma yapacağını belirtiyor.
- Evrenin insanları paranoyaklaştırdığı düşüncesi, aslında değişebilir bir durumdur ve evren her an bize hizmet etmeye çalışıyor.
- Dünya, anne, tüm varoluş ve evren bize hizmet etmeye çalışıyor, bu nedenle insanlar evrenin onları desteklediğini hissetmeli ve hayal etmelidir.
- 32:29Gönül Gözünü Açmak
- Gönül gözü açmak için bedenin inanılmaz bir farkındalığına ve kalbin müthiş bir gücüne dikkat edilmelidir.
- İnsanlar genellikle zihinde yaşıyor, düşünce ve inanç sistemleriyle meşgul oluyorlar, ancak bedenle bağlantı kurulduğunda beden bize önemli mesajlar verir.
- Kötü hisler geldiğinde ona bakıp farkındalık elde etmek, günlük not almak, rüyaları yazmak ve kendi içinde kalmak gönül gözüyü açmanın önemli yöntemleridir.
- 36:57Osmanlı Padişahları ve Sanat
- Osmanlı padişahları orduları yönetse de, padişah cübbesini çıkardıklarında sanat ve edebiyatla sıkı ilişkiler kurmuşlardır.
- Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ndeki "Sultanların Sanata Yansıyan İzleri" sergisi, on bir padişahın gazel ve divanlarından esinlenen on bir sanatçının eserlerini sergilemektedir.
- Fatih Sultan Mehmet'in tuğrası etrafında İstanbul'un fethi, III. Murad'ın gazellerinden esinlenen cennet temalı eserler sergide yer almaktadır.
- 37:56Padişahların Sanat İlişkisi
- Osmanlı padişahlarının çoğu sanatla ilgilendiklerini, bazılarının becerikli olmayıp bazılarının ise şaheserler ortaya koyduklarını biliyoruz.
- Kanuni'nin şiirleri, Mustafa'nın hattatlığı ve III. Selim'in musikişinaslığı sanatla ilgili örneklerdir.
- Padişahlar sadece sanatı icra etmese de, batı sanatçılarını himayeleri altına alarak sanatın gelişmesi için çeşitli atılımlarda bulunmuşlardır.
- 39:33Osmanlı Sanatının Gelişimi
- Osmanlı sanatının en çok geliştiği dönemler, hem doğu hem batı sanatını bir arada ele alan dönemlerdir.
- Fatih döneminde batı sanatçılarının da klasik İslam sanatçıları kadar itibar gördüğünü biliyoruz.
- Tanzimat döneminde, III. Selim, Abdülmecid ve V. Murat döneminde inanılmaz sanat eserleri ortaya çıkmıştır.
- 44:03Burçin Büke'nin Müzik Performansı
- Burçin Büke, nokturn (gece müziği) çaldıktan sonra sahneye çıktı.
- Program sunucusu, izleyicilerden Burçin Büke'ye hasretlerini ve düşüncelerini tweet atarak belirtmelerini istedi.
- Yayına girmeden önce, Burçin Büke'nin polonez 56 numarasını çalmak için 9 dakika çalıştığını belirtti.
- 45:14Müzikal Projeler ve Çalışmalar
- Burçin Büke, klasik müzik konserleri dışında Kürşat Başar ile birlikte trio, quartet ve quintet projeleri yapıyor.
- İlhan Şeşen ile "Ciddi Eğlence" adlı bir proje başlattı ve Almanya'nın önemli şehirlerinde konser salonlarında tur yapacaklar.
- Projede İLhan Şeşen'in besteleri hafif caz akorlarıyla yeniden düzenlendi ve sadece bir piyano ile konserler verilecek.
- 46:21Piyano ve Müzik Çalma Tekniği
- Piyano, Beethoven'un "gitar için" söylemiş olduğu gibi, "ne nasıl ne menem bir enstrümandır" diyerek tam bir enstrüman olarak tanımlanıyor.
- Piyano çalarken parmak uçlarıyla çalma teknikinden başlayıp zamanla farklı teknikler kullanılıyor.
- Horowitz gibi büyük piyanistler dümdüz çalıyor ve teknik seviyesi belirli seviyeye ulaştıktan sonra enstrümandan çıkarılacak ses daha önemli hale geliyor.
- 48:01Müzik Eğitimi ve Kariyeri
- Burçin Büke, 11 yıllık müzik eğitimi 6 yıl içinde tamamladı ve 16 yaşında yurt dışında öğretmen olma hakkı kazandı.
- Son yıllarda daha cesur ve fikirlerini daha açıkça ifade etmeye başladı.
- İnsanlar onu yakın buluyor ve verilen projeleri beğeniyor.
- 49:35Klasik Müzik ve Toplum İlişkisi
- Klasik müzisyenlerin genellikle toplumdan uzak durduğu, "ayrı bir boyutta takılıp" kaldığı belirtiliyor.
- Burçin Büke, klasik müzik ve caz müziğinin topluma yaklaştığı bir süreçte önemli bayrak taşıyıcılarından biri olarak görülüyor.
- Burçin Büke, "sokaktan geliyor" ve konsere 15 dakika kala hala futbol oynayabildiği gibi bir ortamda büyüdü.
- 50:36Aile ve Müzik Eğitimi
- Burçin Büke'nin babası piyanistti ve ona çalışma esnasındaki disiplini öğretti.
- Babası, onun performanslarını doğrudan söylemeden, arkadaşlarına anlatarak gurur duyduğunu gösteriyordu.
- Yarışmalarda birincilik veya ikincilik aldığımda babası tepki vermezdi, ancak onun beğendiği ve beğenmediği yerleri hissettiriyordu.
- 52:43Müzik ve Duygusal Etki
- Burçin Büke, şehitlerin aileleri için özel bir melodiyi çalmak istediğini belirtti.
- Müzik dinlediğimizde kendimizi daha sakin ve huzurlu hissediyoruz.
- Müzikün iyileştirici bir özelliği var ve özellikle üzgün ve mutsuz hisseden kişilere fayda sağlıyor.
- 56:11Müzik ve Duygular
- Konuk, daha önce duygusal olmayan biri olduğunu düşündüğünü ama şimdi daha duygusal olduğunu ve anne babaların çektiği acıyı daha iyi anladığını itiraf ediyor.
- Vatan toprağı için canını feda eden yiğitler için Allah'tan rahmet diliyor ve yakınlarına sabır diliyor.
- Müzikin sadece eğlence için yapılmadığını, sanatçıların saray siparişleri üzerine müzik yaptıklarını ve müzikin daha çok sanat ve ifade aracı olduğunu belirtiyor.
- 58:06Müzisyenler ve Vatan Aşkı
- Chopin'in vatan hasretiyle bestelerini yazdığını ve ölümünde cebinden Polonya toprağı çıktığını anlatıyor.
- Dünyanın en büyük melodi ozanı olarak Chopin'i övüyor ve diğer büyük müzisyenlerin de benzersiz özelliklerine değiniyor.
- Chopin'in kolay çalınabilen güzel melodiler yazdığını, Beethoven'ın pastoral yapısını ve Mozart'ın çocukluğunu anlatıyor.
- 1:00:09Müzik Repertuarı
- Çeşitli eserler çaldığını, bilinen eserlerin yanı sıra pek çalınmayan eserleri de çaldığını belirtiyor.
- Almanya'dan yirmi yaşındaki bir kompozitörün eserini çaldığını, eserin içinde nota olmadığını ve yeni müzik türünün olduğunu söylüyor.
- Çaykovski, Mozart, Beethoven gibi bilinen eserlerin çok çalındığını, kendisinin ise daha az bilinen eserleri çaldığını ifade ediyor.
- 1:01:18Vatan Hasreti
- Vatan hasretinin nasıl bir his olduğunu anlatıyor ve yurtdışında yaşayanların memleketi daha yakından takip ettiğini belirtiyor.
- Almanya, İngiltere ve New York'ta yaklaşık 20-22 yıl yaşadığını, hiçbir zaman orada kalma planı yapmadığını, havaalanına yakınlıkta mutluluk bulduğunu söylüyor.
- Türkiye'nin zengin kültürü ve güzelliği hakkında konuşuyor, başka bir yerde doğsaydı hayatını nasıl geçireceğini düşünüyor.
- 1:04:09Türkiye'nin Gücü ve Birlik
- Dünya Kupası finali öncesinde bir konser verme teklifine olumlu yanıt veriyor.
- Türkiye'nin çok güçlü olduğunu, yetenekli insanlar olduğunu ve Almanya gibi bir sistemi olmasa da şok yaratan şeyler yaratabileceğini belirtiyor.
- 15 Temmuz'da gösterilen birlik ve güç birliğinin kalıcı olması gerektiğini, sağı solu, dini, ateistliği bırakıp bir olmamız gerektiğini vurguluyor.
- 1:09:11Hindistan'da Film Çekme Deneyimi
- Konuşmacı, bir sekiz-dokuz ay önce Hindistan'a gideceğini ve film çekeceğini söyleyen biriyle beraber olduğunu belirtiyor.
- Hindistan'ın dokuz bin kilometre uzaklığında, altı buçuk saat yol yaparak gidildiği ve çok farklı bir kültürde çekim yapıldığı anlatılıyor.
- Hindistan'ın çok rengarenk bir yer olduğu, hatta havaalanına indiğinizde dünya üzerindeki tüm renkleri görebileceğiniz belirtiliyor.
- 1:10:47Hindistan'ın Geleceği
- Hindistan'ın dünyanın en büyük gücü Amerika ve Çin'den sonra geleceğini, beş senenin ardından Hindistan'ın gümbür gümbür geleceğini söylüyorlar.
- Çin ve Hindistan'ın toplam nüfusu üç buçuk milyar olduğu, dünyanın yarısını oluşturduğu belirtiliyor.
- 1:11:43Nicole Faria ile Tanışma
- Konuşmacı, 2010 Dünya Güzeli ve Miss Earth unvanını kazanan Nicole Faria ile tanışıyor.
- Nicole, bu ikinci kez Türkiye'ye geldiğini, geçen sene İstanbul'da çekim yapmak için geldiğini belirtiyor.
- Nicole, Sermiyan ile çalışmakla ilgili olumlu bir deneyim yaşadığını ve Sermiyan'ın oyunculuğunda çok tecrübeli biri olduğunu söylüyor.
- 1:13:27Nicole'nin Oyunculuk Kariyeri
- Nicole, küçük yaşlardan beri oyuncu olmak istediğini, on üç yaşından beri modelliğe başladığını ve on beş yaşından beri profesyonel olduğunu anlatıyor.
- Sermiyan, Hindistan'da birçok oyuncu adayıyla buluştuktan sonra Nicole'yi seçtiğini, onun oyunculuk yeteneğini test ettiklerini ve Nicole'nin çok disiplinli olduğunu belirtiyor.
- Nicole, sabah altıda sette hazır olmak için sabah üç buçukta karavana gittiğini, kendi makyajını kendisinin yaptığını ve dörtte sette hazır olduğunu söylüyor.
- 1:16:41Hindistan Deneyimi
- Nicole, Hindistan'da Hint yemeklerini çok sevdiğini, özellikle tikka masala ve biryani gibi yemekleri çok beğendiğini belirtiyor.
- Hindistan'da çok baharatlı yemekler yiyerek on kilo aldığını, sette sebze, meyve ve su karışımıyla idare ettiğini söylüyor.
- Hindistan'da kalan süre, film çekimleri ve alışveriş etme gibi aktivitelerle geçtiğini belirtiyor.
- 1:20:24Nicole'nin Kişisel Bilgileri
- Nicole, Bangalore'dan gelen ancak Bombay'da yaşayan bir kadın olarak tanıtılıyor.
- Güney Hindistan güzellik yarışmasını kazanmış, ardından tüm Hindistan'da yapılan ulusal yarışmayı kazanmış ve Hindistan'ı dünya güzelliği yarışmasında temsil etmiş.
- Nicole, dünya güzelliği yarışmasını kazanırken çok özgüvenli olduğunu, kazanacağını hissettiğini ve bu olayı sadece bir prova gibi gördüğü için ağlamadığını belirtiyor.
- 1:23:33Film Fragmanı ve Ekip Çalışması
- İzzet Altınmeşe, Belkıs Akkale, Sümer, Ezgi ve birkaç Türkçü dostun birlikte yoga yaptıklarını paylaşıyor.
- Film fragmanında karakterler yoga yapıyor ve "Allahu ekber" diye sesleniyorlar.
- Ekip üyeleri bir araya gelip Bollywood dansı yapıyor ve "Happy Birthday" şarkısını söylüyorlar.
- 1:30:33Film Yapımı Hakkında
- Kız, film için Bombay'de İngilizce ve Türkçe ön görüşmelere katılmış.
- Set, Şafakta Burak, Bülent Kayabaş, Şafak Sezer, Burak Satıbol, Bülent Kayaba, Zeynep Kankonde, Hakan Akın ve Begüm Muhittin gibi oyuncularla tatlı bir kadro oluşturmuş.
- Yönetmen, sette disiplinli davranıyor ve gecikmeleri toleranslı değil, 15-20 dakika geç kalırsa oyuncuyu sahneden atıyor.
- 1:32:51Çalışma Felsefesi
- Yönetmen, her sabah yüksek sesle müzik çalıp eğlenceli bir ortam yaratıyor.
- Çalışmayı "çalışmak gibi" hissetmek yerine, eğlenceli bir şekilde profesyonel bir iş yapmayı tercih ediyor.
- Kariyer planlamasından nefret ediyor ve sanatçıların "içinden geleni yapması" gerektiğini düşünüyor.
- 1:34:44Sanat Hakkında Düşünceler
- Yönetmen, yaptıklarının önemli olduğunu ancak "doktor değil, kimsenin hayatını kurtarmadığını" belirtiyor.
- İnsanlara bir şey söylemek istediğini ve bu mesajların 50-100 yıl sonra bile kalplerine ve akıllara dokunmasını umduğunu söylüyor.
- Komediyle insanların göbeklerini değil, kalplerine ve akıllarına dokunmayı seven biri olduğunu ifade ediyor.
- 1:36:04Bollywood Dans Eğitimi
- Konuşmacı, Bollywood dansı hakkında bilgi almak istiyor ve dans eğitmeniyle çalıştığını belirtiyor.
- Dans eğitmeni, Bollywood dansında kalçaların, surat ifadelerinin ve kaşların çok önemli olduğunu vurguluyor.
- Konuşmacı, dans eğitmeni Raci'nin koreografilerini öğrendiğini ve yaklaşık üç-dört hafta boyunca günde sekiz saat prova yaptığını söylüyor.
- 1:38:03Hindistan Deneyimi
- Konuşmacı, Hindistan'da Delhi, Ganesh Puri, Goa ve Varanasi gibi yerleri ziyaret ettiğini belirtiyor.
- Hindistan'da önyargılar olduğunu ve Hindistan'da çok yoksulluk olduğunu ancak insanların güleç ve dost canlısı olduğunu anlatıyor.
- Hindistan'da zengin ve fakir arasında büyük bir uçurum olduğunu, yıldızlı otellerin yanında aç insanlar olduğunu ama herkesin "namaste" diyerek gülümseyerek selam verdiğini söylüyor.
- 1:40:39Hindistan Kültürü
- Hindistan'da renkli ve eğlenceli festivaller olduğunu, özellikle "Colorful Fast" festivalinde herkes birbirine renk katıp boya attığını anlatıyor.
- Hindistan'da binbeşyüz tanrıya adanan heykelcikler olduğunu ve ineklerin kutsal bir hayvan olarak görülüp kesilmediğini belirtiyor.
- Shiva tanrısının en yaramaz ve en çılgın tanrı olduğu ve onun festivalinde tüm ülke bir içki içerek uçtuğunu söylüyor.
- 1:44:27Film Tanıtımı
- Konuşmacı, Hindistan'a film çekmek isteyen sinemacıların arttığını belirtiyor.
- Filmdeki öpüş sahnesinden bahsediliyor ve vizyona girdiği söyleniyor.
- Filmdeki bir seansın biletlerin tükenmiş olduğu ve Bursa'da Corotek sinemasında ve İzmir'de Mavi Bahçe'de galalarda bulunacakları belirtiliyor.
- 1:47:20Program Kapanışı
- Konuşmacı, programın ilk kez bu kadar enerjik olduğunu ve müzik, dans ve müzik olduğunu söylüyor.
- Programın "Burası Hafta Sonu" adlı ilk program olduğu belirtiliyor.
- Sunucu, izleyicilere teşekkür ediyor ve yarın aynı saatte tekrar buluşacaklarını söylüyor.