Buradasın

BTC Türk Uykusuzlar Kulübü: Toplumsal ve Kültürel Tartışmalar

youtube.com/watch?v=70tJ9mLPkd0

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, BTC Türk Uykusuzlar Kulübü adlı bir televizyon programının bir bölümüdür. Programda sunucu, Nursel (Almanya'da yaşayan viyola çalan müzisyen), Sergen (stand-up komedyen ve tiyatro sanatçısı), Ferit (Mimar Sinan mezunu tiyatrocu), Mert ve Didem gibi konuklar yer almaktadır.
Program, çeşitli toplumsal ve kültürel konuları ele almaktadır. İlk bölümde güzellik kavramı, simetri ve cinsellik gibi konular tartışılmakta, ardından "Başkan" adlı film incelemesi yapılmaktadır. Daha sonra sosyal medya, sınıf atlama ve farklı ülkelerdeki yaşam standartları ele alınmakta, Dastas tiyatrosu ve "Titus Kompleks" oyunu hakkında bilgiler paylaşılmaktadır. Son bölümde ise deprem sonrası psikolojik etkiler, iklim stresi ve 2024 yılı hakkında astrolojik görüşler tartışılmaktadır.
Programda ayrıca tiyatroyu terapi aracı olarak kullanma, grup terapisi, forum tiyatrosu ve playback theater gibi farklı terapi yöntemleri de ele alınmaktadır. Konuşmacılar, farklı kültürlerdeki yaşam tarzları, stres seviyeleri ve bunların insan üzerindeki etkileri hakkında derinlemesine görüşlerini paylaşmaktadır.

00:02Uykusuzlar Kulübü'nde Konuklar: BTC Türk Uykusuzlar Kulübü'nün sunucusu, yoğun gündem içerisinde sanatla gösteri dünyasından konuklarıyla birlikte küçük bir nefes alacaklarını belirtiyor.
Programda en yaşlı konuk olarak Nursel'i tanıtıyor ve onun yaşını sorguluyor.
Nursel, yaşının kendisiyle alakası olmadığını ve çok seksi olduğunu belirtiyor.
00:52Güzellik Kavramı Hakkında Sohbet: Konuklar güzellik kavramının değiştiğini ve günümüzde güzelliğin gençlere ait olduğunu tartışıyor.
Güzellik kavramının simetride ölçüldüğünü, yüzün iki yanının eşit olması gerektiğini belirtiyorlar.
Nursel, kendisinin çirkin olduğunu düşünüyor ve bu nedenle kıskançlık duymadığını söylüyor.
01:55Nursel'in Cazibesi ve Eş Hakkında: Nursel'in cazibesi ve bir yere girdiğinde yarattığı etki hakkında konuşuluyor.
Nursel, Almanya'da yaşadığı bir olayı anlatıyor; yabancı düşmanlığından zannedip kendisine bakıldığını düşünürken, eşi ona muhteşem bir kadın olduğunu söylemiş.
Nursel'in eşinin naif (saf) olduğu ve Alman disiplini ve organize bir müzisyen olduğu belirtiliyor.
04:44Çağdaş Müzik ve Orkestra: Nursel'in kendi orkestrasını ve çağdaş müzik topluluğunu Türkiye'de kurduğu, ancak insanların çağdaş müziği anlamadığı belirtiliyor.
Çağdaş müziğin melodi yerine sadece lav içerdiği ve insanların bunu anlamadığı söyleniyor.
Nursel, çağdaş müziğe alıştığını ve bunu zorlaştırmak istemediğini belirtiyor.
05:56Sergen'in Rehabilitasyon Süreci: Sergen'in kazadan sonraki rehabilitasyon dönemini esprili bir şekilde sosyal medyadan yayınladığı ve bu sürecin ilham kaynağı olduğu belirtiliyor.
Sergen'in bu süreci stand-up gösterilerinde anlattığı ve artık kendi başına geldiği için rahatladığı söyleniyor.
Sergen'in felç olduğunda his kaybı yaşadığı ve bir eklemin gidişi hayata karşı sakinleşmesine neden olduğu anlatılıyor.
08:24Sergen'in Stand-Up Gösterisi: Sergen'in İzmit'te Süleyman Demirel sahnesinde yaptığı stand-up gösterisinin fotoğrafı gösteriliyor.
Sergen, gösterilerde insanların gülmesine rağmen, gelen insanlara ilham kaynağı olduğunu belirtiyor.
Sergen, bu süreci atlatmak için çaba göstermediğini, sadece normale dönmeye çalıştığını ve yeni şakalar yaptığını söylüyor.
09:53Film Hakkında Bilgiler: Film "Bu Başkan" adıyla A Time yapımı olup, yönetmen ve senarist Ulaş Bahadır tarafından Tunceli'nin Ovacık kasabasında çekilmiştir.
Ovacık kasabasında hiçbir film çekilmemiş ve sinema bile yoktur, ancak kasaba halkı film ekibine çok sıcak davranmış, aşure ve yöresel yemekler getirmiş, halk da film ekibiyle çalışmıştır.
Filmde seçim dönemi, iki ailenin birbiriyle savaşı ve Ovacık kasabasının tek sosyetesi olan Hacer Donsuz'un zengin bir aileden geldiği, sosyetik bir yaşam tarzı sürdürdüğü ve kocasına tüm malı mülkü vermiş olduğu anlatılmaktadır.
12:04Türkiye'de Cinsellik ve Siyaset: Türkiye'de son zamanlarda skandallar, ekonomik ve siyasi konjonktürel konularda seks, siyaset ve para konuları sıkça gündeme gelmektedir.
Cinsellik konusu Türkiye'de konuşmak zor olsa da, gençlerin gelmesiyle birlikte bu konuda bir rahatlama yaşanmaktadır.
Türkiye'de cinsel eğitimin okullarda öğretilmesi gereken bir hayat biçiminin parçası olduğu düşünülse de, yurt dışında üçüncü ve dördüncü sınıftan itibaren cinsellik anlatılırken, Türkiye'de doğru bir cinsel eğitimin olmadığı belirtilmektedir.
15:01Farklı Ülkelerde Yaşam: Berlin'de yaşayan kişi, Almanlar ve Berlin'deki Türklerden daha fazla seks konuştuğunu fark etmiş, çünkü orada cinsellik çok normal olduğu için konuşulmamaktadır.
İskandinav ülkelerinde siyasetçilerin amacı vatandaşları daha mutlu etmektir, bu durum Türkiye'de garip gelmektedir.
İngiltere'de cinsellik ilkokulda videolarla, fotoğraflarla ve çizimlerle öğretilmekte, karşı tarafın onayı olmadan ne yapılacağı ve korunma konuları da işlenmektedir.
18:24Sınıfsal Durum ve Ekonomi: Almanya ve İngiltere'de sınıf atlama, sınıf değişikliği ve aniden zenginleşme durumları Türkiye'deki kadar sık görülmemektedir.
Türkiye'de ekonomik durum siyasi konjonktüre göre dönem dönem değişmekte, ancak Almanya'da yaşam kalitesi değişmese de eğitim seviyesi farklı olduğu için görgüsüzlük yaşanmamaktadır.
Türkiye'de para bulanlar, para harcama biçimini öğrenmek zorunda kalırken, görgüsüzlük İstanbul'u ve tüm şehri etkilemektedir.
20:34Sınıf Atlama ve Sosyal Medya: Baskın kültür tarafıyla ilgili hikaye, bastırılan şeyin konuşulmaya muhtaç olduğunu gösteriyor.
Sınıf atlama konusunda stabil ilerleme yaşanıyor ve kısa sürede büyük başarılar elde ediliyor.
Sosyal medyadan görülen aniden zenginleşen kişilerden öğrenilebilecek tek şey, nasıl böyle bir hayat yaşamamalısın.
21:40Başarı İçin Gerekli Şartlar: Başarı için çaba harcamak, belirli bir eğitim düzeyinden geçmek, emekler harcamak ve hayatından feragat etmek gerekiyor.
Günde on saat çalışmak, sekiz saat ders çalışmak, işinde uzmanlaşmak ve belirli sertifikalar almak önemli.
Pozisyon ismine göre değil, liyakat esasına göre pozisyon almak gerekiyor.
22:11Almanya'da Sınıf Atlama: Almanya'da bir şey konuşurken eğitimin ne olduğu, hangi tecrübeyle orada olduğu gibi sorular net soruluyor.
İnsanlar birbirine saldırarak değil, sadece öğrenmek isteyerek sorular soruyor.
Aynı şey Brezilya ve Arjantin'de de gözlemlenebiliyor.
22:54İsveç ve İskandinavya Örneği: İsveç'te sosyal devlet olduğu için sürpriz gelmesi kolay değil, belirli bir sistemde gidiyor.
Hangi partiyi seçtiğin veya hangi restoranda yediğin önemli değil, çünkü belirli bir standart var.
Gıdaya, ilaca erişim üç aşağı beş yukarı aynıdır ve ne kadar zengin olduğu bir halle ölçülmez.
23:46Birlikte Yaşama Kültürü: Aynı ilacı, gıdayı, eğitimi ve standarda erişmek birlikte yaşama kültürünün alametidir.
İngiltere'de Royal School'a gitmenin manası yok, iyi bir okula gitmek yeterlidir.
Avrupa'da çabuk köşeyi dönmeye çalışan, bir gün içinde milyarlara ulaşmaya çalışan insanlar var.
24:32Sosyal Medyada Zenginleşme: İşin duayenlerinden veya gerçekten çalışıp gelenlerden ayırmak gerekiyor.
Bir yerden sonra tepeden basma baskısı olmuyor ve herkes kendi yerini buluyor.
Bir anda zenginleşen kişiler topluluklara pay çıkarıp çıkarmaya başlıyor ve bu durum yayılıyor.
25:32BTCTurk Kripto Reklamı: BTCTurk Kripto uygulaması ile Bitcoin ve kripto para alıp satabiliyorsunuz.
Arayüzü kolay ve 7/24 canlı destek hizmeti sunuyor.
Anlaşmalı yedi bankadan Türk Lirası yatırıp çekme işlemlerini 7/24 ücretsiz yapabilirsiniz.
26:17Yapay Zeka ile Klip Yapımı: Yapay zeka ile yapılmış bir klip gösteriliyor ve yönetmeni Tunç Topçuoğlu.
Klipte daha hızlı katlarla bir senaryoya uygun, başı sonu belli olan bir kısa film olmasa da o dünyayı takip eden bir yapı var.
Teknolojinin ve zamanın getirdiği nimetlerden faydalanmaya çalışılıyor.
27:39Kellik ve Saç Ekimi: Konuşmacının kel doğup doğmadığı konusunda bir tartışma vardı ve 1998 senesinden saçlı halini buldular.
Saç ona yakışmadığı için ektirmeye kalkmak yerine kelliğiyle gurur duyuyor.
Saç ekim maliyeti Almanya'da her bir tel için 2-5 Euro arasında değişiyor.
29:36NFT Projesi: Konuşmacı kelliğiyle gurur duyuyor ve bu hafta İstanbul Comics Arts Festival'da ilk tanıtımını yapacak.
"Boll This Bold" adlı bir projeyle komüniteyi etkileyecek.
29:51DASTAS Tiyatrosu Hakkında: Ferit, Mert ve Didem'in entelektüel oyunları hakkında konuşuluyor.
DASTAS, 15, 16, 17, 30 ve 31 Ocak tarihlerinde Titus Kompleks adlı oyunu Dasdas'ta sunuyor.
DASTAS, İngiliz tiyatrosu gibi ayda bir oyun çıkarıyor ve bu sezon iki oyunu var.
30:58Tiyatro Grubu Üyeleri Hakkında: Didem, her oyuna başlarken neden yine bunu yaptığını sorguladığını ama üretirken mutlu olduğunu belirtiyor.
Didem ve Mert'in ortaklığı 20 yılı geçmiş ve aralarında artık birbirlerine kazık atma durumu çok yükselmiş.
Mert'in çok fazla çalıştığı, kitap seslendirmesi ve reklam seslendirmesi gibi birçok alanda faaliyet gösterdiği belirtiliyor.
32:33Titus Kompleks Oyunu Hakkında: Titus Kompleks, tiyatronun dehlizlerinde insanları yüzyıllardır korkutarak uzaklaştıracak kadar karanlık, acımasız ve uğursuz bir hikaye anlatıyor.
Genç yazar Olgabah, absürt yüzyılımızın tam ortasına korkunç bir adamın efsanesine sihirle dokunuyor.
Oyun, Shakespeare'in Titus Andronicus'undaki canavarca ruhunu ve kurgusunu yakalayıp yeniden canlandırıyor.
35:31Oyunun Teknik Özellikleri: Oyun iki katlı döner bir platformun üstüne yerleştirilen bir evin içinde oynanıyor.
Müzikleri 13 kişilik bir orkestra tarafından bestelendi ve canlı çalındı.
Oyun iki kamera tarafından takip edilip üç ekrana yansıtılarak sunuluyor.
37:29Oyunun Dekoru ve Teknik Detayları: Oyunun dekoru çok güzel ve etkileyici bulunuyor.
Döner platformun mekanik bir tarafı var, ancak hikaye hizmet etsin diye kişilerin döndürmesi tercih ediliyor.
Bazı yerlerde dramatolojik olarak da platformun döndürülmesi kullanılıyor.
39:40Plastik Sandalye Kullanımı: Plastik sandalye kullanımı dünyada görülmeye başlanmış, özellikle Almanya ve İngiltere'de şık dekorların içine yerleştiriliyor.
Plastik sandalye artık bir çeşit anı mobilya haline gelmiş ve tescillenmiş durumda.
Ahşap sandalyeler ağır olduğu için plastik sandalyeler daha pratik bir seçenek olarak görülüyor.
40:56Alman Dakikliği: Konuşmacı, Alman dakikliği ve açık sözlülüğünün Türkiye'de kafa karıştırıcı olduğunu belirtiyor.
İstanbul'da hiçbir yere geç kalmadığını, insanları bekletmeyi sevmediğini ve zamanında gittiğini söylüyor.
Trafikte geç kalma durumunda bile haritalara bakarak zamanını ayarladığını ve zamanın çok değerli olduğunu vurguluyor.
42:11Alman ve Türk Çalışma Kültürü: Almanlar, 150 dakikayı 4-5 günde çektiğini anlatınca inanamıyor ve ne zaman ezberlediğini, ne zaman prova yaptığını soruyorlar.
Almanlar çok uzun yaşıyorlarmış gibi davranıyor ve işler için 1,5-2 sene sonrası için rezerve etmeye çalışıyorlar.
Türkiye'de yarın ne olacağı bilinmediği için beklenti yokken, Almanlar iki sene sonra bile bir işi çekeceğinden emin.
43:13Stres ve Yaşam Kalitesi: Konuşmacı, Senegal'in ekonomik durumu göz önüne alındığında, Dakar ve Berlin'de insanların kendisine "çok streslisiniz" dediklerini anlatıyor.
İstanbul'da yaşamak büyük bir stres yaratıyor, trafik, koşullar ve insan kalabalığı nedeniyle dışarı çıkmaktan korkuluyor.
Almanya'da ise koca şehir bir ülke gibi ucu bucağı olmayan bir yer olduğu için stressiz bir yaşam sürülebiliyor.
45:05Coğrafya ve Başarı: Konuşmacı, coğrafyamızın kaderinin başarılı olmasına rağmen ağır bir bedeli olduğunu düşünüyor.
İki günde bir şey yapmadığında uzun bir süreçten girip çok uğraşmak zorunda kaldığını belirtiyor.
Para kazanmak kolay olsa da, bu süreçte psikoloji tutmak ve denk gelen şeyleri idare etmek daha zor.
46:56Londra ve İstanbul Arasındaki Denge: Konuşmacı, Londra'ya gidip gelmekten memnun olduğunu, orada daha rahat bir hayat yaşadığını söylüyor.
İstanbul'daki kaosu özlediğini, Londra'ya gittiğinde ise "kabustan çıktım" gibi hissettiğini belirtiyor.
İki şehir arasında denge kurmanın zor olduğunu, Bursa'da ise bu denge daha kolay olduğunu düşünüyor.
47:36Tiyatro ve Sinema Projeleri: 20 Aralık'ta Titus oyunu yeniden oynamaya başlanacak, İstanbul'da iki oyun oynandıktan sonra Bursa'da iki günde iki oyun oynanacak.
İstanbul'da açık sahnede misafir gruplar ve yaklaşık 15-20 tiyatro bir arada kullanılacak.
Sinemayla müze tarafında X-Media'nın iki projesi açılacak.
48:15Sanat ve Para İlişkisi: Konuşmacı, gözünün para değil sanat bürünmüş olduğunu vurguluyor.
Sanatla para bir araya gelemediğini, keşke para bürürse diye düşünüyor.
48:47Ferit'in Kişisel Bilgileri: Ferit, uzun süredir tiyatro yapmak istediğini, en son 4-5 sene önce yaptığını ve pandemi nedeniyle durduğunu belirtiyor.
Mimar Sinan mezunu olduğunu ve yedi kardeşin en küçüğü olduğunu söylüyor.
En büyük abisiyle arasında 21 yıl fark olduğunu ve abisinin Japonya'da yaşadığını anlatıyor.
49:38Röportaj Deneyimi: Ferit'in bugüne kadar sadece bir röportajı olduğunu ve 2017'de yapıldığını belirtiyor.
Röportajda seyircilerin sert bir mizaçla karşılaşacaklarını düşündüklerini söylemiş ve uykuya dalmış.
50:53Yaşam Felsefesi: Ferit, zamanı durdurduğunu ve yaşların kendisi için bir şey ifade etmediğini söylüyor.
Yaşadığı şeylerle ilgili duyguların ve his yaşının genç olduğunu belirtiyor.
12 yıl önce "Bedenim Kapital" oyununda oynadığı zaman da aynı göründüğünü söylüyor.
51:37Mental Sağlık ve Rehabilitasyon: Ferit, son zamanlarda mental sağlığının tam yerinde olmadığını belirtiyor.
Psikolojik destek aldığını, psikiyatrik olarak Başar Bey'in kendisiyle ilgilendiğini söylüyor.
Psikiyatrik destek alırken, projelerde beraber çalıştığı kişilerle de bu konuda iletişim kurduğunu anlatıyor.
54:12Tiyatro ve İyileşme: Oynamak ve çalışarak iyileşildiğini, ancak tam iyileşmediğini belirtiyor.
Depremde Hatay'da 21 gün kaldığını ve eve döndüğünde saç kırıldığını fark ettiğini anlatıyor.
Vücutta bağışıklık çökmesi gibi durumlar olduğunu söylüyor.
55:29Grup Terapisi Deneyimi: Grup terapisine inanmaya başladığını, arkadaşlarıyla yemekle içmekli toplantılar yaptığını belirtiyor.
Her şeyi şeffaf bir şekilde anlatmaya başladığını, hemoroid şüphesi gibi konuları konuştuğunu söylüyor.
Grup terapisi sırasında testosteron, tansiyon, kolesterol gibi konuları sorduğunu ve bunun rahatlatıcı olduğunu düşünüyor.
57:06Tiyatro Türleri ve Önemi: Arjantin'deki forum tiyatrosunun seyircinin interaktif bir şekilde çıkıp önde oynaması ve büyük bir grup terapisi gibi olduğunu anlatıyor.
İngiltere'deki playback theater'ın savaş sonrası rehabilite etmek için kayıp kayba uğrayan insanların travmalarını tedavi etmek amacıyla çıktığını belirtiyor.
Almanya'daki playback theater'ın profesyonel oyunculardan oluşan bir grup tarafından anıyı anlatıp canlandırıldığını söylüyor.
Deprem gibi milli felaketlerde tiyatro ve müziğin çok önemli olduğunu, ağıt ve neşeli şarkılar söyleyerek birlikte olmanın gerekli olduğunu vurguluyor.
59:17Deprem ve Psikolojik Etkileri: Tedavi amaçlı tiyatro yasaklanırken diziler yasaklanmıyor, bu acılarımızı ve yaralarımızı dağıtmak için gerekli bir araçtır.
Ağlama ritüelistik bir şeydir ve vedalaşma da önemlidir, hiçbir şey yapmazsan sonradan vurur.
1999 depremi sonrası psikiyatrik olarak doğru bir rehabilitasyon gerçekleşmemiş, duygular halının altına süpürülmüştür.
1:00:37Deprem Hazırlığı ve İklim Stresi: Türkiye'de depreme karşı hazırlık yoktur, deprem anında ne yapılacağı bilinmemektedir.
İstanbul depremi sonrası insanlar şehirde nasıl tutunacaklarını, dayanacaklarını sorgulamaktadır.
İklim stresi, küresel ısınmayla ilgili bir psikolojik rahatsızlıktır ve 2000 yılından 2020'ye kadar afetler %860 oranında artmıştır.
1:02:24Depremle Yaşam ve Şili Örneği: Deprem bir halk olarak yaşanır ve 80-85 milyon insan bu deneyimi paylaşmaktadır.
Deprem konuşulduğunda iyi hissetme ve olma haline ihtiyaç duyulur, bu süregelen bir süreçtir.
Şili'de deprem olursa binadan çıkmamak, asansörleri ve merdivenleri kullanmamak, olduğunuz yerde oturmak tavsiye edilmektedir.
1:05:17DASTAS ve İş İlişkileri: Konuşmacı DASTAS'ta Joseph KK'yı yedi yıldır oynuyor ve Deli Bayramı'nda da yer alıyor.
DASTAS'ın ortakları arasında kar dağılımı yapılmamaktadır, işi büyütmek için bu şekilde devam edilmektedir.
DASTAS ile bir program vasıtasıyla anlaşma yapılmış ancak son anda bir terslik yaşanmış ve iş gerçekleşmemiştir.
1:08:14Astroloji ve 2024 Yılı Tahminleri: Konuşmacı, astrologların çoğunun doğru tahminlerde bulunduğunu ve seçim sonuçlarının gerçekleştiğini belirtiyor.
Güvenilir astrologlar 2024'ün dünya için kötü geçeceğini, ancak 2025'in Türkiye için çok güzel olacağını düşünüyorlar.
Ekonomi konusunda 2024'te sıkışıklık olacağını tahmin ediyorlar.
1:09:53Yeni Yıl Beklentileri: Dünya sürekli değişen bir sistem olup, son yıllarda yapay zeka ve çipler gibi gelişmelerle hızla değişiyor.
Konuşmacılar yeni yıla girmek için farklı planlar yapıyorlar; bazıları yeni yıl kutlamalarını önemsiyor, bazıları ise umursamıyor.
Yeni yıldan umut dolu olanlar, ani değişikliklerin ve kaosun daha dingin geçmesini istiyorlar.
1:15:11Yaş ve Yaşam Düşünceleri: Konuşmacılar yeni yılda aileleriyle vakit geçirmeyi planlıyorlar.
45 yaşına giren bir konuşmacı, yaşla birlikte korkuların başladığını ve bu durumun kendisini etkilediğini belirtiyor.
Yaşla birlikte olgunluk ve yeni şeyler göze alma yeteneğinin geliştiğini, bu durumun değerli olduğunu düşünüyorlar.

BTC Türk Uykusuzlar Kulübü: Toplumsal ve Kültürel Tartışmalar

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir