TürkCezaKanunu

Şantaj suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 107. maddesine göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca verilen cezalar, suçun niteliğine ve mahkemenin takdirine bağlı olarak değişir. Bu madde kapsamında: Kasten işlenen suçlar için hapis cezasına mahkumiyet durumunda, bu ceza infaz edilinceye kadar belirli haklardan yoksun bırakma uygulanır. Taksirli suçlar için ise üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, ilgili meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına veya sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Adli para cezası ve diğer seçenek yaptırımlarda ise TCK 53. madde uygulanmaz.

Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesine göre, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun cezası bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

TCK 63 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nda "mahsup" kurumunu düzenler. Bu maddeye göre: 1. Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. 2. Adli para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır. Bu madde, kişilerin mahkumiyet sürelerinden, daha önce özgürlüğünün kısıtlandığı sürelerin düşülmesini sağlar.

438 sayılı kanun, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 438. maddesi, 21 Kasım 1990 tarihinde kaldırılmıştır.

Türk Ceza Kanunu'nda iki ana ceza türü bulunmaktadır: hapis cezası ve adli para cezası.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 26 Eylül 2004 tarihinde kabul edilen ve ceza hukukuna ilişkin temel ilkeleri, suç türlerini ve ceza tedbirlerini düzenleyen bir kanundur. Kanunun bazı önemli maddeleri: Ceza sorumluluğunun şahsiyeti: Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz, sadece kendi eylemlerinden dolayı ceza alır. Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi: Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Adalet ve kanun önünde eşitlik: Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir ceza uygulanır ve kişiler arasında ayrım yapılamaz. Taksirle işlenen suçlar: Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık sonucu gerçekleşen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır. Bu kanun, özel ceza kanunları ve ceza içeren diğer kanunlar için de genel hükümleri kapsar.

Kaçırma ifadesi, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu ifade eder. Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesine göre, bu suçu işleyen kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Ayrıca, kaçırma suçunun nitelikli halleri de vardır, bunlar arasında suçun silahla işlenmesi, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi gibi durumlar yer alır.

TCK 152, Türk Ceza Kanunu'nun mala zarar verme suçunun nitelikli hallerini düzenleyen maddesidir. Bu maddeye göre, mala zarar verme suçu şu durumlarda daha ağır cezalarla değerlendirilir: - Kamu malına zarar verme. - İbadethanelere, mezarlıklara ve bunların eklentilerine zarar verme. - Yangın, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkına neden olmak suretiyle zarar verme. - Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak zarar verme.

İddianame, çeşitli suçları içerebilir, bunlar arasında: Hırsızlık. Cinayet. Dolandırıcılık. Kaçakçılık (tutuklu sanıklar için). İddianamede yer alan suçlar, Türk Ceza Kanunu (TCK) maddelerine dayanarak belirlenir ve suçlamanın dayandığı hukuki esaslar açıkça belirtilir.

Türk Ceza Kanunu'nun 107. maddesi, şantaj suçunu düzenlemektedir.

Basın suçlarında Türk Ceza Kanunu uygulanır.

Türk Ceza Kanunu'nun 149. maddesi, nitelikli yağma suçunu düzenler. Bu maddeye göre, yağma suçunun aşağıdaki hallerden biriyle işlenmesi durumunda, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası uygulanır: 1. Silahla işlenmesi. 2. Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi. 3. Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi. 4. Gece vakti işlenmesi. 5. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi. 6. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi. 7. Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi. Ayrıca, yağma suçu sırasında kasten yaralama suçunun gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suça ilişkin hükümler de uygulanır.

Madde 438 ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Türk Ceza Kanunu'nda Madde 438: Bu madde, hayat kadınlarına tecavüz suçuna verilen cezada indirim öngören bir düzenlemeden senaryolaştırılan 1990 yapımı Türk filmini ifade eder. 2. Türk Medeni Kanunu'nda Madde 438: Bu madde, vasiliğe atanma kararının kesinleşmesi üzerine vasi ve vesayet makamının malvarlığının defterini tutmasını düzenler.

Türk ceza hukukunda kanunilik ilkesi, Türk Ceza Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenmiştir.

Taksirle adam yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 89. maddesine göre üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yediemin görevini kötüye kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 289. maddesinde düzenlenen, resmi makamların korunması ve saklanması maksadıyla yediemine teslim ettiği malların amacı dışında kullanılmasıdır. Bu suç, aşağıdaki fiillerden herhangi birinin gerçekleştirilmesiyle oluşur: - Rehinli, hacizli veya el konulmuş malın satılması, sahibine veya bir başkasına verilmesi, niteliğinin değiştirilmesi, zarar verilmesi, bozulması, tüketilmesi. - Malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeniyle kaybedilmesi veya bozulması. Suçun oluşması için bu fiillerin yediemin tarafından işlenmesi gerekmektedir.

Uzlaşmaya tabi suçlar, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında belirlenmiş olan ve taraflar arasında uzlaşma sağlanarak çözülebilen suçlardır. Bazı uzlaşmaya tabi suçlar şunlardır: Basit kasten yaralama (TCK m. 86/2). Hakaret (TCK m. 125). Tehdit (TCK m. 106). Kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK m. 123). Mala zarar verme (TCK m. 151). Dolandırıcılık (TCK m. 157). Bankacılık, ticari ve müşteri sırlarının açıklanması. Uzlaşma kapsamı dışında kalan suçlar ise cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti, ağır yaralama gibi topluma zarar veren veya kamu düzenini bozan suçlardır.

Duvar yazılarına ceza verilmesinin nedeni, Türk Ceza Kanunu'nun 152. maddesine göre mala zarar verme olarak değerlendirilmesidir. Bu maddeye göre, kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis, tünel, duvar, yol, kaldırım veya diğer eşyalara zarar verilmesi durumunda 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Türk Ceza Kanunu'nun 107. maddesi, şantaj suçunu düzenler. Bu maddeye göre: 1. Fıkra: Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. 2. Fıkra: Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de aynı ceza uygulanır.