SosyalYapı

İlk insanların "T" şeklinde ocak yapmaları, taş işçiliği, organizasyon, planlama ve iş bölümü gibi becerilerin gelişimini yansıtmaktadır. Bu tür yapılar ayrıca soyut düşünme, dini inançlar ve sosyal dayanışma yeteneklerinin de ilerlediğini göstermektedir.

19. yüzyılda Sürmene, önemli bir liman ve pazar yeri olarak öne çıkmaktaydı. Ekonomik faaliyetler arasında kayık ve gemi yapımı önemli bir rol oynamaktaydı; 1906 yılında Trabzon Vilayet Salnamesi'nde Sürmene'de çeşitli büyüklükte 262 adet gemi kaydedilmiştir. Göç hareketleri de dikkat çekmekteydi; Osmanlı toprakları ve Rus idaresindeki Kafkasya'ya işçi göçleri yaşanmaktaydı. Sosyal yapı açısından, 1900 yılı Trabzon Vilayet Salnamesi'ne göre Sürmene kazasında 42.202 Müslüman, 6.526 Rum ve 208 Ermeni yaşamaktaydı. Güvenlik sorunları da mevcuttu; 19. yüzyıl başlarından itibaren bölgede çeşitli eşkıyalık faaliyetleri ve isyanlar meydana gelmekteydi.

İzlandalılar, genel olarak kişisel özgürlüklerine ve birbirlerine saygıya önem veren insanlar olarak tanımlanır. Bazı öne çıkan özellikler: - Cinsiyet eşitliği: İzlanda, cinsiyet eşitliğinde dünya lideri olarak kabul edilir ve 2018'de işverenlerin erkek ve kadınlara eşit iş için eşit ücret ödeme zorunluluğu getiren ilk ülke olmuştur. - Sosyal yapı: İzlanda'da suç oranı çok düşüktür ve evlilik kurumuna fazla önem verilmez. - Batıl inançlar: İzlandalılar, cücelere ve elflere inanır ve doğa içerisinde bulunan mağaralara dokunulmaması gerektiğini düşünürler. - Mizah anlayışı: Şaka ve mizah anlayışı İzlanda'da yüksek değildir. İzlandaca, ana dil olmasının yanı sıra, İngilizce de yaygın olarak konuşulur ve halkın büyük bir kısmı İngilizce bilir.

Reaya, Osmanlı Devleti'nde askeri yapı içinde yer almaz, çünkü reaya yönetilenler sınıfını ifade eder.

"Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır" ifadesi, Ahmet Şerif İzgören'in bir kitabının adıdır ve bu bağlamda filin yalnız olması, metaforik bir anlam taşır. Gerçek hayatta ise fillerin sosyal yapılar kurdukları ve iletişim becerileri sayesinde birbirleriyle güçlü bağlar kurdukları bilinmektedir.

Orta Asya Türk devletlerinde ailelerin birleşmesi ile boy (ok) oluşur.