SabahattinAli

"Senin Adın Kavuşmak Olsun" şiiri, Sebahattin Abi olarak bilinen şaire aittir. Şiirin, 2005 senesinde kaleme alındığı ve aynı sene antoloji.com’da paylaşıldığı bilinmektedir. Şiirin, 2017 yılından itibaren yanlışlıkla Sabahattin Ali'ye atfedilmeye başlandığı belirtilmektedir.

Sabahattin Ali'nin "Bahtiyar Köpek" adlı öyküsünün sonunda, yazar, "Hele cümle âlem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!" diyerek, insanların da köpek kadar rahat ve mutlu bir yaşam sürebilmesi dileğinde bulunur. Öyküde, Bahtiyar Köpek'in mutlu ve rahat yaşantısından bahsedilir, ancak insanların, bir köpek kadar lüks ve mutlu bir yaşam elde edemediği vurgulanır.

Sezen Aksu'nun "Delidir" şarkısı, bir insan için değil, daha büyük bir güce yazılmış gibi kabul edilir. "Delidir" şarkısı, 2011 yılında Ebru Yaşar tarafından seslendirilmiştir.

"Filiz Hiç Üzülmesin" oyunu, Sabahattin Ali'nin hayatını ve eserlerini konu alır. Filiz Ali'nin anılarını, babasının eserleri ve mektuplarıyla harmanlayarak kitaplaştırdığı eserde, sadece bir hayata odaklanılmaz; aynı zamanda Sabahattin Ali'nin usta fotoğrafçılığına da tanıklık edilir. Oyun, 22 Aralık 2024 tarihinde Mamak Belediyesi tarafından Musiki Muallim Mektebi Hikmet Şimşek Sahnesi’nde sahnelenmiştir.

"Unutmayın ki her şey unutulur" sözünün kime ait olduğu bulunamamıştır. Ancak, "her şey unutulur" ifadesinin yer aldığı bazı sözler şunlardır: Fyodor Dostoyevski. Sabahattin Ali. Mustafa Kemal Atatürk.

Evet, Sabahattin Ali'ye dair yazılmış kitaplar bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: "Sabahattin Ali - Anılar, İncelemeler, Eleştiriler". "Canım Aliye, Ruhum Filiz". "Markopaşa Yazıları ve Ötekiler". "Çakıcı'nın İlk Kurşunu". "Bütün Şiirleri". "Yeni Dünya". "Sırça Köşk".

Sabahattin Ali'nin en ağır kitabı olarak değerlendirilebilecek bir eser bulunmamaktadır. Ancak, yazarın bazı önemli eserleri şunlardır: Kürk Mantolu Madonna: Aşk ve evlilik temalarının öne çıktığı bu roman, yazarın en çok bilinen ve popüler eserlerinden biridir. Kuyucaklı Yusuf: 1937 yılında yayımlanan ilk romanı, Anadolu'nun gerçekleri ve toplumsal sorunları üzerine odaklanır. İçimizdeki Şeytan: 1940 yılında yayımlanan bu eser, toplumsal yaşamın kişilikler üzerindeki etkisini ve bireylerin iç hesaplaşmalarını ele alır. Sırça Köşk: 1947 yılında yayımlanan bu eser, dönemin devlet düzenine eleştiri niteliği taşır.

Sabahattin Ali'nin bütün eserleri, farklı yayınevlerinde basılmıştır. Bilgi Yayınevi ve Cem Yayınevi'nde Sabahattin Ali'nin bütün eserleri yeniden basılmıştır. Yapı Kredi Yayınları da Sabahattin Ali'nin birçok eserini yayımlamaktadır. Ayrıca, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları da Sabahattin Ali'nin bazı eserlerini Türk Edebiyatı Klasikleri serisi kapsamında basmaktadır.

Sabahattin Ali'nin en çok okunan kitabının PDF formatına ulaşılamadı. Ancak, PDF formatında ulaşılabilecek bazı Sabahattin Ali kitapları şunlardır: Çakıcı'nın İlk Kurşunu. İçimizdeki Şeytan. Kürk Mantolu Madonna. Kuyucaklı Yusuf. Değirmen. Yeni Dünya. Bu kitaplar, çeşitli yayınevlerinin web sitelerinden veya PDF kitap arşivlerinden indirilebilir.

"İçimizdeki Şeytan" adlı romanda "Sana kızgın değilim. Sana kızmayacak kadar seni iyi tanıyorum. Sonra seni seviyorum. Neden sevdiğimi bilmeden seviyorum. Bu sevgiyi her gittiğim yere beraber götüreceğim. Hoşça kal" ifadesi, birinci kısmın 26. bölümünde yer almaktadır.

Sabahattin Ali, 10 ay boyunca Sinop Cezaevi'nde kalmıştır.

Hayır, Gramofon Avrat gerçek bir hikaye değildir; bu, Sabahattin Ali'nin kurgusal bir öyküsüdür. İlk kez 1935 yılında Resimli Her Şey dergisinde yayımlanan hikaye, Kağnı, Ses, Esirler (Oyun) adlı eserde yer almaktadır. Ayrıca, 1987 yılında bu hikayeden esinlenilerek Gramofon Avrat adlı bir film çekilmiştir.

Sabahattin Ali'nin mezarının olmamasının nedeni, ölümüyle ilgili belirsizlikler ve sonrasında yaşanan olaylardır. Sabahattin Ali, 2 Nisan 1948'de Bulgaristan'a kaçmaya çalışırken Kırklareli'nde öldürülmüştür. Sabahattin Ali'nin ölümüyle ilgili farklı iddialar bulunmaktadır: Ali Ertekin tarafından öldürülme: Ali Ertekin'in, Sabahattin Ali'yi milliyetçi duygularla öldürdüğü öne sürülmektedir. İşkence sonucu ölüm: Bazı iddialar, Ali'nin sınırı geçtikten sonra yakalandığını ve işkence altında öldüğünü savunmaktadır. MİT tarafından öldürülme: Bu iddiayı savunanlar da mevcuttur.

Sabahattin Ali'nin şiirlerinden bestelenmiş bazı meşhur şarkılar: Leylim Ley. Çocuklar Gibi. Hapishane Şarkısı V/Aldırma Gönül. Göklerde Kartal Gibiydim. Melankoli. Ben Sana Vurgunum (Eskisi Gibi).

"Sez Hika" adlı eserin kime ait olduğu hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Türk edebiyatında önemli hikâye yazarları arasında Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık ve Ömer Seyfettin gibi isimler bulunmaktadır. Sabahattin Ali: "Ses" adlı hikâye kitabı, 1937 yılında yayımlanmıştır. Sait Faik Abasıyanık: "Semaver", "Sarnıç", "Şahmerdan" gibi hikâye kitapları bulunmaktadır. Ömer Seyfettin: Türk edebiyatında önemli bir hikâye yazarı olup, 150 civarında hikâye kaleme almıştır.

Sabahattin Ali, Karadeniz kökenli bir aileye mensuptur. Yazarın baba tarafından büyükbabası Bahriye Alay Emini Oflu Salih Efendi'dir. Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 tarihinde, bugün Bulgaristan sınırları içindeki Gümülcine kazası Eğridere köyünde doğmuştur.

Sabahattin Ali'nin bütün eserlerini PDF olarak bulabileceğiniz bazı kaynaklar: archive.org: "Sabahattin Ali - Çakıcı'nın İlk Kurşunu - Tereke - Yapı Kredi Yayınları - 2015" ve diğer eserleri içeren dosyalar mevcuttur. yapikrediyayinlari.com.tr: "Sabahattin Ali / Bütün Eserleri (2013)" adlı eleştirel basımı PDF olarak sunmaktadır. Ayrıca, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ın internet sitesinden de ilgili eserlere ulaşabilirsiniz.

Sabahattin Ali, "Ayran" adlı hikayesini, 1938 yılında, ezen-ezilen çatışmasını ve kapitalizmle emek arasındaki çarpık ilişkiyi yansıtmak amacıyla yazmıştır. Hikayede, ailesinin geçimini sağlamakla yükümlü olan Küçük Hasan'ın, yaz-kış demeden, sırtına yüklediği kocaman güğümle iki saatlik mesafedeki istasyonda, cılız ve ihtiyar keçinin sütünden yaptığı ayranı satarak iki kardeşine ve annesine bakmaya çalışması anlatılmaktadır. Sabahattin Ali, bu hikayesiyle kapitalist dünya düzeninin, emeği ile para kazanmaya mecbur olan Küçük Hasan'a nasıl fırsat tanımadığını ve bozuk toplumsal düzenin kurbanı olmaya mahkum bıraktığını ifade eder. Ayrıca, annenin yaşadığı dram da işlenmiştir; hizmetçilik yapan anne, hayatını idame ettirebilmek ve çocuklarına bakabilmek için muhtemelen bedenini satmak durumunda kalmaktadır.

"İnsanların işine yaradığın kadar iyisindir bu hayatta" sözü, Oğuz Topoğlu'na aittir. Ayrıca, bu söz Nihal Kara tarafından bir köşe yazısında kullanılmıştır.

"Yaptıklarına üzülmek yokluklarına üzülmekten daha kolaydır" sözü, Sabahattin Ali'ye aittir. Tam hali şu şekildedir: "İsteseler canımı vereceğim çoğu insanı hayatımdan çıkardım. Çünkü yokluklarına üzülmek, yaptıklarına üzülmekten daha kolay."