KlasikMüzik

Klasik telefon melodisi olarak kullanılabilecek bazı şarkılar şunlardır: 1. Ludwig Van Beethoven - 5. Senfoni. 2. Bryan Adams - Summer Of '69. 3. Deep Purple - Smoke on the Water. 4. The Black Eyed Peas - I Gotta Feeling. 5. AC/DC - Highway to Hell. Ayrıca, klasik müzik eserleri ve doğa sesleri de telefon melodisi olarak tercih edilebilir.

Klavikord çalgısına ilgi gösteren bazı ünlü besteciler şunlardır: Johann Sebastian Bach ve Mozart, klavikordu yazdıkları müzik parçalarıyla önem kazanmasını sağlamışlardır. Beethoven, klavikordu temiz sesi, duygulu ses tonları ve anlatım gücü açısından klavyeli çalgıların en güçlüsü olarak saymıştır.

Klasik Türk müziği makamları üç ana bölümde ayrılır: 1. Basit Makamlar: Tam dörtlü ve tam beşlilerin birleşmesiyle oluşan makamlardır. 2. Birleşik Makamlar: Çeşitli makamların birleştirilmesiyle oluşan makamlardır. 3. Şed (Göçürmeli) Makamlar: Makamın dizisinin bozulmadan karar sesinin farklı bir sese göçürülmesiyle oluşan makamlardır.

Klasik Türk müziği, 10. yüzyılda Anadolu'da ortaya çıkmıştır.

Muazzez Ersoy, klasik Türk müziği tarzında eserler seslendirmektedir.

Buhûrîzâde Mustafa Itrî'nin bazı besteleri şunlardır: Dini musiki eserleri: Segâh tekbir, Segâh salat-ı ümmiye, Dilkeşhaveran sala, Mâye cuma salatı. Klasik Türk müziği eserleri: Neva kâr, Rast na't-ı Mevlana, Hisar devr-i kebir bestesi. Diğer eserler: Sözleri Hasan Kenzi'ye ait "Mefâtîhu'l-Hudâ oldu hilâlin ya Rasûlallah" mısraıyla başlayan rast makamındaki tevşihi, sözleri Niyazi-i Mısri'ye ait "Halk içre bir ayineyim, herkes bakar bir an görür" mısraıyla başlayan nühüft makamındaki durağı.

Klasik Rus müziği, 19. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamıştır.

Antonín Dvořák'ın en meşhur şarkılarından bazıları şunlardır: 9. Senfoni (Yeni Dünya'dan). Çello Konçertosu. 12. Yaylı Dörtlüsü (Amerikan). Slav Dansları. 8. Senfoni. Ayrıca, "Songs My Mother Taught Me" ve yedinci "Humoresque" eserleri de yaygın olarak icra edilip kaydedilmektedir.

Pyotr İlyiç Çaykovski'nin 4. Senfonisi, kader temasını işleyerek bestecinin yaşamındaki derin içsel çatışmaları ve duygusal bunalımları yansıtır. Eserin bölümleri ve anlatımları şu şekildedir: 1. Andante sostenuto – Moderato con anima. 2. Andantino in modo di canzona. 3. Scherzo: Pizzicato ostinato – Allegro. 4. Finale: Allegro con fuoco.

"Rondo Alla Turca" (Türk Marşı), Wolfgang Amadeus Mozart'ın Piano Sonatı No. 11, K. 331 adlı eserinin üçüncü bölümüdür. Bu beste, Osmanlı mehter marşlarının ritminden esinlenerek yazılmıştır ve 6/8'lik ölçüyle bestelenmiştir. "Rondo Alla Turca"nın hikayesi, belirli bölümlerin (bölümlerin) parça boyunca tekrar etmesi ve canlı, enerjik bir melodiye sahip olması üzerine kuruludur.

Türk Beşleri'nin en önemli katkısı, Türk müziğinin evrensel düzeye ulaşması için Batı müziği yapısı içerisinde Türk halk müziği ve klasik Türk müziği unsurlarını harmanlamaları olmuştur. Bu beş besteci (Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar ve Necil Kazım Akses), Türk müziğinin gelişiminde ve uluslararası alanda temsilinde önemli rol oynamışlardır.

Radyo Klasik iki farklı kuruma ait olabilir: 1. Türkiye'de Radyo Klasik, Doğuş Grubu bünyesinde yer alan ve sadece İstanbul çevresinden dinlenebilen bir klasik müzik radyo kanalıdır. 2. Rusya'da Radyo Klasik, 19 Mart 2003 - 14 Eylül 2014 tarihleri arasında Arnold-Ödül Grubu ve ardından ANO "Radyo Yayıncılığı, Sanat ve Kültür Bilgi Merkezi" İnanç, Umut, Sevgi'ye ait olan bir radyo istasyonuydu.

Wolfgang Amadeus Mozart, klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir. Dolayısıyla, klasik müzik türünde eserler vermiştir.

“O sole mio” şarkısının hikayesi, Giovanni Capurro’nun sözleri ve Eduardo di Capua’nın müziğiyle 1898 yılında ortaya çıkmasıyla başlar. Şarkının yaratılışına ilham veren olaylar arasında, di Capua’nın Ukrayna’nın Odessa kentinde babasıyla birlikte yaptığı bir seyahat sırasında gördüğü gün doğumu manzarası yer alır. İlk olarak yerel bir yarışmada ikinci olan şarkı, Enrico Caruso’nun 1916’daki yorumuyla uluslararası alanda tanındı. “O sole mio” ayrıca, Cornetto markasının 1980’lerdeki reklam kampanyalarında kullanılması ve birçok film, dizi ve televizyon programında yer almasıyla da kültürel bir fenomen haline geldi.

Buselik makamı, Türk müziğinde çeşitli türlerde eserlerde kullanılmak üzere tasarlanmış bir makamdır. Kullanım alanları şunlardır: Klasik Türk müziği: Klasik Türk müziği eserlerinde sıkça tercih edilir. Halk müziği: Halk müziği parçalarında kullanılır. Tasavvuf musikisi: Tasavvuf müziği repertuarında yer alır. Modern müzik: Modern besteciler tarafından da çağdaş eserlerde kullanılmaktadır. Ayrıca, buselik makamının duygusal ve etkileyici melodileri nedeniyle dinleyiciler üzerinde de olumlu bir izlenim bıraktığı düşünülmektedir.

Klasik salon müziği, 19. yüzyılda Avrupa'da popüler olan, genellikle solo piyano için romantik tarzda yazılmış müzik eserlerini ifade eder. Bu türdeki müzikler genellikle kısa olup, virtüöz piyano gösterileri veya duygusal ifadelerle karakterize edilir.

Romeo ve Juliet hikayesi, klasik müzik alanında da birçok esere ilham kaynağı olmuştur. Bu eserler arasında öne çıkanlar: "Romeo ve Juliet" Fantezi Uvertürü - Pyotr Ilyich Tchaikovsky tarafından 1870 yılında bestelenmiştir. "Romeo ve Juliet" Balesi - Sergei Prokofiev tarafından 1936 yılında bestelenmiştir. Ayrıca, Hector Berlioz, Charles Gounod ve Leonard Bernstein gibi besteciler de Romeo ve Juliet hikayesinden esinlenerek eserler yaratmışlardır.

Klasik müziğin en zor türü olarak kabul edilen birkaç seçenek bulunmaktadır: 1. Barok Müzik: Geç Barok dönemi eserleri, karmaşık kontrpuan, süslemeler ve dinamik kontrastlar içerir ve yetenekli müzisyenlik gerektirir. 2. Deneysel Müzik: Geleneksel müzik yapılarının sınırlarını zorlar ve yenilikçi fikirleri hayata geçirmek için yüksek düzeyde yaratıcılık ve teknik beceri gerektirir. 3. Avangart Müzik: Alışılmadık yaklaşımları, ahenksiz armonileri ve deneysel performans teknikleri ile hem besteciler hem de icracılar için zordur.

Farid Farjad'ın "Golha" eseri, keman virtüözü sanatçının en bilinen ve etkileyici bestelerinden biridir. Bu eserin hikayesi, İran'ın geleneksel müziği ile Batı'nın klasik müzik tarzını harmanlaması ve dinleyiciyi derin bir yolculuğa çıkarması olarak özetlenebilir. Ayrıca, 1979'daki İran İslam Devrimi sonrası ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Farjad'ın yaşadığı hüznün de bu esere yansıdığı düşünülmektedir.

Arenas kitaplarının genel olarak ne anlattığına dair bilgi bulunmakla birlikte, belirli bir kitabın konusu hakkında bilgi bulunamadı. Arenas Gitar Metodu Serisi. Arenas: Bölüm 1.