KelimeKullanımı

"Be braven" ifadesinin ne zaman kullanıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, "braven" kelimesinin cesaret ifade etmek için kullanıldığı bazı durumlar şunlardır: Soru cümleleri: Geçmişte yaşanan olayları konu alan soru cümlelerinde "was / were" kullanılır. Dilek kipi: "If I were rich, I would buy a house with a pool in the backyard" (Eğer zengin olsaydım, arka bahçesinde havuz olan bir ev alırdım) gibi cümlelerde kullanılabilir. Resmi ve günlük konuşma: "Braven" kelimesi, hem resmi hem de günlük konuşmalarda cesaret anlamında kullanılabilir. Ayrıca, "Braven" adıyla bilinen bir kariyer hızlandırma programı ve enerji barları da bulunmaktadır.

Deki kelimesi, de ve ki kelimelerinin birleşimiyle oluşur ve iki cümleyi birbirine bağlamak amacıyla kullanılır. Deki kelimesinin kullanımına bazı örnekler: "Okulda buluşalım, öğretmen deki sınıfta kalacak". "Bugün işten çıkışta markete uğrayacağım, sen deki ihtiyaçlarını söyle". Deki kelimesinin kullanımı, bir önceki cümleye bağlıdır ve iki cümle arasında bir neden-sonuç ilişkisi varsa kullanılabilir. Bağlaç olan ki ise her zaman ayrı yazılır. Örnekler: "Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli". "Bizimle gel ki bir şeyler öğrenesin".

"Around" kelimesi, İngilizcede çeşitli anlamlarda ve bağlamlarda kullanılır: Edat (preposition) olarak: Etrafında, çevresinde, civarında anlamında kullanılır. Yaklaşık olarak anlamında zaman, sayı veya miktar belirten ifadelerle birlikte kullanılır. Bir yerden diğerine anlamında hareket bildiren fiillerle birlikte kullanılır. Mevcut olmak/var olmak anlamında konuşma dilinde kullanılır. Zarf (adverb) olarak: Etrafına bakmak, göz gezdirmek anlamında kullanılır. Dolanmak, oyalanmak anlamında kullanılır.

Yön bildiren kelimeler, fiillerle bağlantılı olduklarında zarf, isimlerle bağlantılı olduklarında ise sıfat görevi görürler. Yön bildiren kelimeleri ayırt etmek için şu özelliklere dikkat edilebilir: Yazım: "Buraya", "şuraya", "oraya" gibi kelimeler bitişik; "içeri", "dışarı", "yukarı", "aşağı" gibi kelimeler ise bitişik yazılır. Kullanım: Yön zarfları, fiille bağlantılıdır ve fiile sorulan "nereye?" sorusuna cevap verir. Ek Almama: "Aşağı, yukarı, içeri, dışarı, ileri, geri, öte, beri, doğru" gibi kelimeler çekim eki almaz, aksi takdirde isim olurlar. Yön bildiren kelimelerin tam listesi ve yazım kuralları için Türk Dil Kurumu (TDK) yazım kılavuzuna başvurulabilir.

Assert kelimesi cümle içinde şu şekillerde kullanılabilir: Bir görüşü ileri sürmek: "He asserts his view while offering no substantive discussion of it" (Görüşünü ileri sürerken, bunu destekleyecek bir tartışma sunmuyor). Hak iddia etmek: "The unemployed continued to press demands through 1922, simultaneously asserting the political significance of unemployment" (İşsizler, 1922 boyunca taleplerini artırmaya devam etti ve işsizliğin siyasi önemini iddia ettiler). Yetki vermek: "assert authority" (yetki vermek). Varlığı onaylamak: "assert existence" (varlığı onaylamak). Kendine güvenmek: "She asserted her authority by confidently presenting her well-researched findings to the board" (Araştırmalarla desteklediği bulgularını güvenle sunarak otoritesini ortaya koydu). Örnek cümlelerdeki görüşler, Cambridge Dictionary'nin editörlerinin veya lisans sağlayıcılarının görüşlerini temsil etmez.

Next Sosyal platformunu kullanmak için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Kayıt Olma: - Next Sosyal uygulamasına veya web sitesine girin. - "Kayıt Ol" butonuna tıklayın ve ad, soyad, e-posta ve şifre bilgilerinizi girin. - Aktivasyon e-postasını onaylayın. 2. Profil Oluşturma: - Profil fotoğrafı, kapak görseli ve biyografi ekleyin. - İlgi alanlarınızı belirterek kişiselleştirilmiş bir akış oluşturun. 3. İçerik Paylaşımı: - "Gönderi Oluştur" alanından metin, görsel, video veya bağlantı paylaşın. - Paylaşımlarınıza etiket (#) ekleyerek daha geniş kitlelere ulaşın. 4. Takip ve Etkileşim: - İlgilendiğiniz hesapları takip edin, gönderilere beğeni, yorum ve paylaşım yapın. - Emojiyle tepki verin veya içerikleri kaydedin. 5. Ayarlar: - Bildirim ayarlarını kullanarak takipler, yorumlar ve yanıtlar hakkında anlık bilgi alın. - Hesap ayarlarından gizlilik, güvenlik ve dil tercihlerinizi düzenleyin. Next Mesajlaşma ise Android ve iOS cihazlarda Google Play Store veya App Store'dan indirilerek kullanılabilir.

İngilizce "of" edatı, cümle içinde şu şekillerde kullanılabilir: Sahiplik ve aitlik. > The keys of the car are on the table Bir parçanın veya belirli bir öğenin ifadesi. > The sound of the waves is so relaxing Bir durumun ya da nesnenin bir parçası. > This is a collection of rare coins Bir şeyin sonucu veya sebebi. > Success is the result of hard work and dedication Zaman ifadesinden önce. > I’m going to holiday for two week Örnek cümleler: All of the books belong to you Both of the children hate eating broccoli This is a notebook of mine I love listening to songs of Beatles

"Expecting" kelimesi, İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır: Hamilelik: "be expecting" ifadesi, hamile olmak anlamına gelir. Beklenti: "expecting" kelimesi, bir şeyin yakında olacağını beklemek anlamında da kullanılır. Deyimler: "expecting at any moment" ifadesi, "akşamlık sabahlık" anlamında kullanılır. Ayrıca, "expect" fiilinin şimdiki zaman çekiminde de "expecting" kullanılır.

''As'' ve ''like'' kelimeleri arasındaki temel fark, kullanım amaçları ve ifade ettikleri anlamlardır: ''Like'', iki nesne veya özne arasında benzerlik olduğunu vurgular. ''As'', cümleye ''rol'' veya ''amaç'' anlamı katar. Edat olarak kullanım örnekleri: ''I work like an officer.'' (Memur gibi çalışıyorum.). ''She sings like a professional.'' (Profesyonel gibi şarkı söylüyor.). Bağlaç olarak kullanım örnekleri: ''Nobody knows him like I do.'' (Kimse onu benim tanıdığım gibi tanımıyor.). ''He handles the situation as his boss would.'' (O, durumu patronunun ele alacağı gibi ele alıyor.). ''As'' kelimesi, ''çünkü'', ''o zaman'' veya ''aynı zamanda'' anlamlarında da kullanılabilir.

Pis kelimesi, genellikle kirli, temiz olmayan veya hijyenik olmayan durumları ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, ahlaki veya etik olmayan davranışları tanımlamak için de kullanılabilir. Örnek kullanım: "Pis bir masa" (kirli) veya "Pis işler" (ahlaki olmayan davranışlar). Kelimenin diğer anlamları arasında, "beğenilmeyecek durumda olan, kötü, çirkin, sevimsiz" gibi tanımlar da bulunur.

"Derken" kelimesi, genellikle zaman veya şart belirten cümle yapılarında kullanılır. Bazı kullanım örnekleri: "Arabayı tamir ettirirken bir anda yağmur yağmaya başladı". "Evden çıkarken anahtarı evde unuttu". "Kız kardeşiyle telefon görüşmesi yaparken annesi içeri girdi". "Eve giderken yağmur yağmaya başladı". Ayrıca, "derken" kelimesi, neden-sonuç ilişkisini vurgulamak için de kullanılabilir. Örnek: "Kapıyı açtım, derken telefon çaldı".

Like ve "but" kelimelerini içeren bazı cümleler: Like ile cümleler: I like ice cream. She likes chocolate. We like to read books. He likes going to holiday every summer. She acts like she's the boss. But ile cümleler: I wanted to join you, but I was too tired. She likes coffee, but she doesn’t like tea. The movie was interesting, but it was too long. He's kind, but sometimes too shy. The party was fun, but it ended too soon.

Türkçede "süresince" kelimesi, bir olayın veya durumun belirli bir zaman dilimi boyunca devam edeceğini ifade etmek için kullanılır. "Süresince" kelimesinin kullanıldığı bazı durumlar şunlardır: Bir etkinliğin, olayın veya durumun başlangıcından sonuna kadar devam eden zaman dilimi. Bir işin, aktivitenin veya durumun belirli bir zaman dilimi boyunca geçerli olduğu. Bir süre boyunca yapılan herhangi bir eylem. "Süresince" kelimesi, resmi ve günlük dilde yaygın şekilde kullanılır. Ayrıca, "süresince" kelimesi, "süre" kelimesinden türetilmiş bir zarf fiilidir. "Süresince" kelimesinin kullanımıyla ilgili bağlam çok önemlidir.

Futbol kelimesinin doğru yazımı, Türk Dil Kurumu'na göre "futbol" şeklindedir. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve İrlanda'da bu spor "soccer" olarak adlandırılır.

"Lick" kelimesinin bazı anlamları: Yalamak. Yenmek, alt etmek, galip gelmek. Hafifçe dokunmak, yalayıp geçmek (alev, dalga için). Az miktar, ufak şey. Ayrıca, argo olarak "dayak atmak" anlamında da kullanılabilir.

"Chiefly" kelimesi, "esas olarak", "başlıca", "çoğunlukla" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Motor vehicles are chiefly responsible for noise and air pollution" (Gürültü ve hava kirliliğinin başlıca sorumlusu motorlu taşıtlardır). "She became ill chiefly because she did not eat enough" (Başlıca nedeni yeterince yememesi olmak üzere hastalandı). "The Living Lakes network aims at conservation and protection of natural resources, chiefly the drinking water reservoirs of the earth" (Living Lakes ağı, başta dünyanın içme suyu rezervleri olmak üzere doğal kaynakların korunmasını amaçlar). Ayrıca, "chiefly" kelimesi sıfat olarak da kullanılabilir ve "beye ait", "beyle ilgili" anlamlarına gelir.

Batmak kelimesi, kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlar taşır: Suya gömülmek. Güneşin ufukta kaybolması. İflas etmek. Bir yere saplanmak. Toplumda kötü duruma düşmek (mecaz). Karanlığa veya belirsizliğe karışmak (mecaz). Acımak, batar gibi ağrımak (halk ağzı). Çok olmak. Çamur.

"Conversely" kelimesi, İngilizce'de karşıt veya ters bir durumu ifade etmek için kullanılır. Kullanım örnekleri: Cümle başında bağlaç olarak: "She wanted to stay up late and finish her project; conversely, her brother preferred to go to bed early" (Geç saatlere kadar kalıp projesini bitirmek istedi; tersine, kardeşi erken yatmayı tercih etti). Zarf olarak cümle içinde: "He couldn't afford to buy a new car; conversely, he decided to invest in a bicycle for his daily commute" (Yeni bir araba alacak parası yoktu; tersine, günlük işe gidip gelmek için bisiklet almaya karar verdi). "Conversely" kelimesi, genellikle bir virgülle önceden gelir. Örnek cümleler: "Conversely, groundwater can also feed surface water sources" (Tersine, yeraltı suları da yüzey su kaynaklarını besleyebilir). "Conversely, an increase in income had very little impact on happiness" (Tersine, gelir artışı mutluluk üzerinde çok az etkiye sahipti). "The more you eat, the more you want to eat; conversely, the less you eat, the less you want to eat" (Ne kadar çok yersen, o kadar çok yemek istersin; tersine, ne kadar az yersen, o kadar az yemek istersin).

Pro kelimesi İngilizce'de çeşitli şekillerde kullanılır: İsim olarak: Profesyonel sporcu: "a golf/tennis pro". Destekleyen veya onaylayan kişi: "pro-democracy demonstrations". Önek olarak: "Pro-" öneki, bir şeyi destekleyen veya onaylayan anlamını taşır. Kısaltma olarak: Pro bono: Ücretsiz yapılan işleri ifade eder. Ayrıca, "pro" kelimesi, "lehine", "için" gibi anlamlarda edat olarak da kullanılabilir.

Uyuyakalmak kelimesi bitişik yazılır. "Uyuya kalmak" şeklindeki yazım yanlıştır.