KasabaHayatı

Nevada (1997) filmi, Amerika'nın ücra bir köşesindeki, California-Nevada sınırındaki Mojave çölünde geçen ve sıradan yaşamlarına başkaldıran bir grup kadının hikayesini anlatıyor. Filmin konusu özetle şu şekilde: Silver City kasabasına gelen ve geçmişi gizemli olan Chrysty, oradaki kadınlarla tanışır. Ancak, McGill, Chrysty'nin geçmişini öğrenince şüphelenmeye başlar ve onun gerçek niyetini ortaya çıkarmak için elinden geleni yapar. Chrysty, başlangıçta kasabada kalıp bir iş ve ev sahibi olur. Daha sonra, Chrysty yeni hayatını geride bırakıp eski arkadaşlarına veda eder. Film, Gary Tieche tarafından yazılıp yönetilmiş olup, başrollerde Amy Brenneman, Kirstie Alley ve Gabrielle Anwar yer almaktadır.

"Wino Truskawkowe" (Çilek Şarabı), aşk, suç ve tövbe gibi temaların mevsimin değişimi, kuşların göçü veya bir dağ nehrinin akışı kadar hayatın bir parçası olduğu, Avrupa'nın tam merkezinde büyülü bir dünyaya götüren bir film olarak tanımlanmaktadır. Filmin özeti: Bu bir aşk hikayesi değil, sevgi dolu bir film. Komedi de değil, karakterler sık sık komik şeyler söylese de. Bir dedektiflik hikayesi de değil, kahraman bir cinayeti çözmeye çalışsa da. Doğa draması da değil, kırsal yaşamın renklerini ve geleneklerini gösterse de. Bir müzikal de değil, Lubica özlemini tutkulu bir dansla ifade etse de. Hayaletlerle ilgili bir film de değil, bir hayalet kahramana bir iyilik istese de.

"Ateşböceklerinin Tanrıçası" (La déesse des mouches à feu), 1990'ların başında Quebec'te yaşayan genç bir kız olan Catherine'in hikayesini anlatıyor. Ayrıca, ateş böceklerinin ışıklarıyla iletişim kurması ve çiftleşme ritüelleri gibi gerçek bilgiler de filmde yer alabilir.

Munger Road, Illinois'deki St. Charles kasabasında geçen ve hayaletli üne sahip bir yol ile ilgili yerel bir şehir efsanesini konu alan 2011 yapımı bir Amerikan bağımsız korku filmidir. Filmin hikayesi: Bir grup genç, yıllar önce korkunç bir trajedinin yaşandığı Munger Road'a gider. Aynı anda, bir mahkum kaçışı ve ardından bir cinayet serisi başlar. İki polis memuru, kasabadaki festivali bozmadan katili yakalamaya çalışır. Gençler, araçlarını demiryolu geçidinden uzaklaştırmak için bebek pudrası kullanarak bir test yapar, ancak bu, onları kandırmak isteyen erkek arkadaşları tarafından bir şaka olarak kullanılır. Genç kızlar kandırıldıkları için üzülür ve eve gitmek ister. Gençler aracı çalıştırmayı dener ancak başaramaz. Çiftlerden biri araçta kalırken, diğeri yardım için kasabaya yürümeye karar verir. Polisler katili ararken, gençler birer birer öldürülür.

Bodrum Hakimi filmi, Türkiye'nin ilk kadın hâkimlerinden Mefaret Tüzün'ün gerçek yaşam öyküsüne dayanmaktadır. Ayrıca filmde, genç bir hâkim olarak Bodrum'a atanan Nevin'in, yerel güçlere karşı hukuku savunması ve bir balıkçı olan Ömer'e aşık olması anlatılmaktadır. Film, hukuki gerçeklerle uyuşmayan sahneler içermekte olup, daha çok romantik bir dram olarak değerlendirilmektedir.

2014 yapımı Ártún filmi, küçük bir kasabada yaşayan ve hiç kız arkadaşı olmamış bir çocuğun, arkadaşlarıyla birlikte büyük şehre giderek şanslarını denemelerini anlatıyor. Şehirde, çocuklar beklediklerinden çok daha fazlasıyla karşılaşırlar. Ártún, İzlandalı yönetmen Guðmundur Arnar Guðmundsson'un Whale Valley adlı ilk ödüllü kısa filminde de ele aldığı, yabancılaşmış bir ortamda yaşayan gençleri konu alan bir yapımdır.

Jo Cotterill'in "Limon Kütüphanesi" kitabı, Calypso'nun yaşadığı evde ve okulunda geçmektedir. Calypso, annesini kaybetmiş ve babasıyla birlikte büyük bir evde yaşamaktadır.

"Garantía personal" (2016), ekonomik ve sosyal kriz içindeki küçük bir kasabada geçen bir gerilim filmidir. Filmin konusu: Baş karakter Mara, orta yaşlı çekici bir kadındır. Mara, olayları kendi lehine yönlendirir ve kendini alacaklılara karşı savunmak ve refahını sağlamak zorunda kalır. Yönetmenliğini Rodrigo Rivas'ın yaptığı filmin senaryosunu Julio Rivas ve Rodrigo Rivas yazmıştır.

İşgal (Bushwick) filminin konusu, ABD merkezli bir askeri gücün Brooklyn'i işgal etmesi sonucu, 20 yaşındaki Lucy ve savaş gazisi Stupe'nin hayatta kalmak için birbirlerine güvenmek zorunda kalmasını anlatır. Evine dönmekte olan yüksek lisans öğrencisi Lucy, Brooklyn metrosundan çıktığında, yaşadığı muhit olan Bushwick'in polisle çatışan siyah kostümlü askerlerin saldırısı altında olduğunu görür. Güvenli bir yere ulaşmak için Bushwick'in yağmacılarla, yerel milislerle, işgalci güçlerle ve tehlikelerle dolu beş bloğunu geçmek zorundadırlar.

Drowning Mona filmi, nefret edilen bir kadının ölümünün ardından herkesin şüpheli konumuna düştüğü bir kara komedi filmidir. Filmin konusu şu şekilde özetlenebilir: Mona Dearly, New York’taki Verplanck kasabasının en nefret edilen kadınıdır; kocası, çocukları ve komşuları ona karşıdır. Mona, bir gün arabasını nehre sürerek intihar eder. Polis Şefi Wyatt Rash, Mona’nın ölümünü araştırırken, onu sevmeyen kasaba halkının her birinin şüpheli olabileceğini fark eder. Drowning Mona, 2000 yılında Nick Gomez tarafından yönetilmiş bir Amerikan suç, gizem ve komedi filmidir.

1986 yapımı Seni Sevmeyen Ölsün filmi, pavyonda çalışan bir kadın ile bir balıkçının aşk öyküsünü konu edinir. Küçük bir sahil kasabasında yaşayan Kasım Ağa, bir pavyonda çalışan Serap’a âşık olur. Filmin yönetmeni ve senaristi Yavuz Figenli’dir.

Stanley & Iris filminin konusu şöyledir: New England’ın küçük bir kasabasında, Iris ve Stanley aynı pastanede çalıştıkları halde birbirlerini tanımazlar. Iris, Stanley’nin okuma yazma bilmediğini öğrendiğinde istemeden işten atılmasına sebep olur. Oysa Iris’in kendi hayatıyla ilgili mutsuzlukları da vardır. Stanley & Iris, 1990 yapımı, Martin Ritt’in yönettiği, başrollerinde Robert De Niro ve Jane Fonda olan bir romantik drama filmidir. Harriet Frank Jr. ve Irving Ravetch’in senaryosunu yazdığı film, Pat Barker’ın 1982 tarihli Union Street adlı romanına gevşek bir şekilde dayanmaktadır. Filmin orijinal müzik skoru John Williams tarafından bestelenmiş ve sinematografisi Donald McAlpine tarafından yapılmıştır. Film, eleştirmenlerden olumsuz yorumlar almış ve gişe bombası olarak kabul edilmiştir.

Mia Sheridan'ın "Stinger" kitabı, iki farklı dünyadan gelen Grace ve Carson'un tutkulu ve duygusal hikayesini anlatıyor. Grace Hamilton, hukuk fakültesinde okuyan, geleceğini planlamış ve disiplinli bir kadındır. Carson Stinger ise yetişkin eğlence sektöründe çalışan, kurallara meydan okuyan özgür ruhlu bir adamdır. Bir hukuk konferansı için gittikleri Las Vegas'ta tanışan Grace ve Carson, aralarındaki çekime karşı koyamayıp bir hafta sonu birlikte geçirirler. Kitap, aşkın gücünü, kayıpların ağırlığını ve yeniden doğuşun heyecanını işliyor.

Küçük bir kasabada geçen filmler, genellikle toplumsal normlar, gelenekler, değerler ve karakterlerin içsel mücadeleleri gibi temaları işler. Küçük kasabalarda geçen bazı film türleri: Biyografik filmler: Küçük toplulukların dinamikleri, zorlukları ve güzellikleri anlatılır. Suç ve gerilim filmleri: Suçun gölgesindeki küçük toplulukların nasıl parçalandığı ve sırların ortaya çıkışı işlenir. Dram filmleri: Aile trajedileri, yas süreci, suçluluk duygusu ve adalet arayışı gibi konular ele alınır. Ayrıca, "Northern Exposure" (1990), "Wayward Pines" (2015) ve "Mare of Easttown" (2021) gibi diziler de küçük kasabalarda geçen hikayeler sunar.

Adem'in Trenleri, Anadolu'nun küçük kasabalarında geleneklerin baskısıyla hayatları şekillenen üç insanın öyküsünü anlatıyor. Filmin konusu kısaca şu şekilde özetlenebilir: Birbirlerine aşık olan Hacer ve Bekir evlenmeden birlikte olurlar ve Bekir kısa zaman sonra Hacer'i terk eder. Film, sevgi, tutku, iyilik, kötülük, günah, sevap gibi insani kavramları sorguluyor ve iç hesaplaşmaların bu kavramların ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyor.

Chesapeake Shores, O’Brien ailesini anlatan bir Amerikan ve Kanada televizyon dizisidir. Dizi, Abby O’Brien’ın etrafında şekillenir. Dizi, her bir üyesi kendi problemleriyle boğuşan ve ona ihtiyacı olan büyük bir aileyi merkezine alır. Ayrıca, Sherryl Woods'un aynı adlı kitap serisinden uyarlanan Chesapeake Shores, sakin, cinselliğin gözümüze gözümüze sokulmadığı aile ilişkilerini anlatan bir dizi olarak da tanımlanabilir.

"800 Balas" (800 Damla Yaş), Álex de la Iglesia tarafından yönetilen, 2002 yapımı bir İspanyol komedi-western filmidir. Filmin konusu: Bir zamanlar kovboy filmlerinin çekildiği Texas Hollywood kasabası, film çekimleri sona erdikten sonra unutulmuş bir yer haline gelir. Eski bir dublör olan Julian'ın torunu Carlos'un gelişiyle, kasaba sakinlerinin hayatı değişir. Carlos, geçmişine dair hikayelerle kasaba halkının dikkatini çeker ve onların nostaljik duygularını canlandırır. Polis güçleri ve buldozerler tehdit oluştururken, Julian ve arkadaşları "şehirlerini" savunmak için her şeyi yapmaya hazır hale gelirler. Film, Spaghetti Western filmlerinde çalışan dublörlere bir saygı duruşu niteliğindedir.

"Little Accidents", 2014 yapımı bir Amerikan dram filmidir ve Sara Colangelo tarafından yönetilip yazılmıştır. Konu özeti: Bir maden kazası, kasabayı derinden etkiler ve birkaç yerel madencinin ölümüne yol açar. Kazadan sağ kurtulan tek kişi olan Amos, meslektaşlarını korumakla, bir sendika avukatıyla konuşmak arasında kalır. Amos'un, küçük kardeşi James'e bakan Owen adlı bir çocukla ve JT adlı, bir maden yöneticisinin zengin oğluyla etkileşimi, kasabanın sınıf ayrımlarını ve ahlaki ikilemlerini ortaya çıkarır. JT'nin kaybolması, kasabada bir dizi olayı tetikler ve Owen, Amos ve JT'nin annesi Diane arasında gizli bir romantik ilişki gelişir. Owen, JT'nin ölümünü itiraf eder, ancak yasal kaderi belirsiz kalır. Film, sırların, yoksulluğun, emeğin ve mücadelenin gerçek bir hikayesini sunar.

"El último pistolero" (1969) filmi, bir adamın mülklerini geri almak için bir kasabaya gitmesi ve kötü niyetli bir kişinin orayı ele geçirdiğini öğrenmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Filmin konusu ayrıca, bir grup "yasa korumalı" kişinin, keyfi bir şekilde halkı tahliye etmesi, ekinleri ve evleri yakması üzerine bir ailenin topraklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasını da içeriyor.

"Bitter Daisies" (orijinal adı: "O sabor das margaridas") dizisi, İspanya'nın Galiçya bölgesindeki küçük bir kasabada geçen ve kayıp bir kızın soruşturmasını konu alan bir gerilim-polisiye dizisidir. Olay örgüsü: Kasaba polisine yardım etmek üzere gönderilen dedektif Rosa Vargas, Marta Labrada adlı genç bir kızın kayboluşunu araştırmaya başlar. Marta'nın arkadaşları ve kasaba halkı, olayla bir şekilde ilişkilidir ve herkes şüpheli konumundadır. Rosa, kasabada kadın cinayetlerini ortaya çıkarır ve huzurlu görünen kasaba, herkesin suçlu olabileceği bir yere dönüşür. Temalar: Dizi, kadın haklarının sömürülmesini ve kadın bedeninin vahşice kullanılmasını ele alır. Ayrıca, küçük kasabalardaki erkek egemen yapı ve bu yapının kadın üzerindeki etkileri de işlenir. Final: Kısmen adaletin yerini bulduğu söylenebilir, ancak bazı şeylerin değişmeyeceği ima edilebilir.