Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk'ün "En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır" sözü, Vikisöz sitesinde yer alan "Mustafa Kemal Atatürk/Kültür, Eğitim" bölümünde bulunmaktadır. Ayrıca, bu söz Evrim Ağacı ve İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'nun internet sitelerinde de yer almaktadır.

Rami Kışlası'nda bulunan kütüphaneler şunlardır: Rami Kütüphanesi. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Atatürk Araştırmaları İhtisas Kütüphanesi. Yazma Eserlerin Onarım (Şifahane) Bölümleri. Derleme Müdürlüğü Hizmet Alanları. Ayrıca, Rami Kütüphanesi'nde bebek ve çocuk kütüphanesi, dijital kütüphane ve engelli bölümü gibi alanlar da mevcuttur.

Mustafa Kemal Atatürk'ün tavsiye ettiği bazı kitaplar: Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov. Toplum Sözleşmesi - Jean-Jacques Rousseau. Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin. Türkçülüğün Esasları - Ziya Gökalp. Belleten Dergisi - Türk Tarih Kurumu. Atatürk, bu kitapların özellikle askeri okullarda zorunlu olarak okutulmasını istemiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, matematiğe büyük önem vermiş ve bu alanda önemli katkılarda bulunmuştur. Atatürk'ün matematiğe verdiği önemin bazı örnekleri: Eğitim Reformları: Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren yapılan müfredat değişikliklerinde matematik, temel dersler arasında yer almış ve her kademede ağırlıklı olarak okutulmaya başlanmıştır. Geometri Kitabı: 1937 yılında, geometri terimlerinin Türkçeleştirilmesi amacıyla "Geometri" adlı bir kitap yazmıştır. İlgi ve Bilgi: Atatürk, okul yıllarından itibaren matematiğe ilgi duymuş ve bu dersle ilgili öğretmen kadar bilgi edinmiştir. Sözleri: "Bilim deyince, onda hakikat diye öne sürdüğü önermelerin pekin olmasını ister; pekinlik ise en mükemmel şekliyle matematikte bulunur" gibi ifadelerle matematiğin bilimdeki yerini vurgulamıştır.

Atatürk Araştırma Merkezi (ATAM), başta tarih olmak üzere dönemin bütün değerlerini içeren ve inceleyen bilgi alanlarında araştırmalar yapar. Merkezin bazı görevleri: Atatürkçü düşünce, Atatürk ilke ve inkılapları konularındaki bilimsel araştırma ve etkinlikleri yürütmek. Ulusal ve uluslararası alanda Atatürk ve eserini tanıtmak. İktisat, hukuk, siyaset bilimi, kültür, din, uluslararası ilişkiler, sosyoloji, sanat gibi toplumun ve Cumhuriyet döneminin tüm değerlerini incelemek. Türkiye Cumhuriyeti inkılap tarihi ile ilgili bilimsel araştırmalar yapmak veya yaptırmak. Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na bağlı olarak çalışmaktadır.

Atatürk'ün en güzel albümü olarak değerlendirilebilecek birkaç seçenek bulunmaktadır: Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar. Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar (Türküler). Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar (Enstrümantal). Albüm seçimi kişisel tercihlere bağlıdır.

Atatürk'ün Öğretmenler Günü'ne özel bazı sözleri: "Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır". "Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır". "Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir". "Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir". "Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir".

"Sanat damarlarından birinin kopması" ifadesi, genel anlamda sanatı ifade eder. Bu söz, Mustafa Kemal Atatürk'e aittir ve sanatın bir toplumun kültürel ve duygusal yaşamında hayati bir rol oynadığını vurgular. Belirli bir sanat dalına yönelik bir kopma belirtilmemiştir. Sanat, resim, müzik, edebiyat, tiyatro gibi çeşitli dalları kapsar ve her bir dalın kopması, toplumun genel sanatsal zenginliğini ve kültürel kimliğini etkiler.

3 bin askerle yapılan Atatürk portresi, 1982 yılında çekilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Türklüğü övdüğü şiirlerden biri, 1932 yılında İsmail Habib Sevük’e dikte ettirdiği "Hakikat Nerede?" başlıklı şiirdir. Şiirin bir kısmı şu şekildedir: > Asya’nın ortasında Oğuz oğulları, Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları Doğudan çıkan biz Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz Türk sadece bir milletin adı değil, Türk bütün adamların birliğidir. Atatürk'ün Türklüğü övdüğü bir diğer şiir ise, Manastır Askeri İdadisi'nde eğitim gördüğü 1897 yılında henüz 16 yaşındayken yazdığı "Gafil, hangi üç asır, hangi on asır" başlıklı şiirdir. Şiirin bir kısmı şu şekildedir: > Gafil, hangi üç asır, hangi on asır Tuna ezelden Türk diyarıdır Bilinen tarihler söylememiş bunu Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak Dinleyin sesini doğan tarihin Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

Türk Tarih Tezi, 1930'larda Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde ortaya atılan, Osmanlı tarih yazımının mirası olan İslam merkezli ve Avrupa merkezli tarih yorumlarına karşı alternatif bir millî yorum geliştirmeyi amaçlayan bir tezdir. Tezin temel fikirleri şunlardır: Medeniyetin kökeni: Avrupa medeniyetinin, Asya'dan gelen göçler sonucu oluştuğunu ve Yunan medeniyetinin bu süreçte ikincil bir rol oynadığını savunur. Beyaz ırkın kökeni: Beyaz ırkın kökeninin Orta Asya olduğunu öne sürer. Türklerin tarihi: Türklerin, M.Ö. 3000 ile M.Ö. 1200 yılları arasında Orta Asya'dan Akdeniz havzasına yayıldığını ve bu süreçte dünya medeniyetlerinin önemli bir kısmını kurduğunu iddia eder. Bilimsel çevrelerde, siyasi gayeler taşıdığı ve hayalci veya romantik milliyetçi yönlerinin olduğu savlarıyla tez eleştirilmiştir.

Şehit Asker Anıtı'nın hikayesi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın savaş alanını gezerken gördüğü bir olaya dayanır. 31 Ağustos 1922'de, Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın ardından, Mustafa Kemal Paşa, savaş alanını incelerken Berberçamı mevkiinde, top mermisinin açtığı çukur içinde, üzeri yarı toprakla örtülü bir şehidin kolunun sancağı gökyüzüne doğru dik tutar bir şekilde kaskatı kaldığını görür. Mustafa Kemal, bu manzaradan son derece etkilenir ve buradaki şehidin kim olduğunun araştırılmasını ister. Mustafa Kemal'in talimatı üzerine, kimliği tespit edilemeyen şehidin sancağı tutar vaziyetteki halinin örnek alınmasıyla, 30 Ağustos 1924'te Şehit Asker Anıtı'nın temeli atılır. Anıtın temeli 30 Ağustos 1924 tarihinde Atatürk tarafından Zafertepe’de atılır ve 1927 yılında törenle ziyarete açılır. 1961 yılında, 220 Sayılı Yasa ile anıtın, olayın geçtiği Berberçam Tepesi'ne taşınması kararlaştırılır. 1979 yılında, bugünkü yerine yapılarak 30 Ağustos 1979 tarihinde ziyarete açılır. Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı, Kütahya'nın sembollerinden biridir.

Atatürk'ün Anzak askerine yazdığı mektup olarak, 1934 yılında Avustralyalı ve Yeni Zelandalı annelere gönderdiği mesaj kastedilmiş olabilir. Bu mesajda Atatürk, Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden Anzak askerlerinin annelerine şu şekilde seslenmiştir: > "Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Atatürk'ün bu mesajı, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda arasındaki dostane ilişkilerin bir sembolü haline gelmiştir.

Atatürk portresi ve Türk bayrağının yan yana olmasının birkaç nedeni olabilir: Milli bayramlar ve anma günleri. Resmi daireler. Atatürk'ün mirası. Ayrıca, 2011 yılında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kartal'daki mitinginde Atatürk ve Öcalan'ın resimlerinin yer aldığı bayrakların yan yana boy gösterdiği bir olay da yaşanmıştır. Bu tür görüntülerin yorumlanması, kişisel algılara ve bağlamlara göre değişebilir.

Atatürk'ün hayatı genellikle dört ana döneme ayrılır: 1. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in İlanı (1919-1923). 2. Cumhuriyet Dönemi (1923-1938). 3. Yurt Gezileri ve Devlet Çalışmalarını Denetleme (1923-1938). 4. Son Yılları (1938). Bu dönemler, Atatürk'ün askeri, siyasi ve toplumsal alandaki önemli faaliyetlerini kapsar.

Ankara Anıt Meydanı'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihî ve sembolik değeri: Meydan, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in izlerini taşır. Konumu ve işlevselliği: Ulus ile Kızılay'ı birbirine bağlayan önemli bir noktada yer alır. Ziyaretçi çekiciliği: Her gün binlerce Ankaralının gördüğü, önünden geçtiği ve vakit geçirdiği bir konumdur.

Mustafa Kemal Atatürk, Adana'da ilk ziyaretinde 11 gün kalmıştır. Atatürk'ün Adana'ya yaptığı diğer ziyaretlerin süreleri şu şekildedir: 15 Mart 1923 ziyareti: 3 gün. 13 Ocak 1925 ziyareti: 2 gün. 16 Mayıs 1926 ziyareti: Sadece resmi ziyaretler yapmış, geç saatte trenle Dörtyol'a hareket etmiştir. 16 Şubat 1931 ziyareti: 1 gün. 28 Ocak 1933 ziyareti: 1 gün. 19 Kasım 1937 ziyareti: 1 gün. 24 Mayıs 1938 ziyareti: Sade bir kahve içip aynı gün ayrılmıştır.

Atatürk, Seferihisar'a gelişinde Cumhuriyet'in kazanımlarını anlatmış, harf devrimini, ilerlemeyi ve çağdaşlaşmayı teşvik etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukluk anılarından bazıları şunlardır: Matematik öğretmeni ile anısı: Ortaokul yıllarında, aynı isme sahip matematik öğretmeni ile yaşanan karışıklık sonucunda, öğretmeni Atatürk'e "Mustafa Kemal" adını önermiş ve bu isim onunla özdeşleşmiştir. Yarış anısı: Şemsi Paşa Medresesi'nde okurken katıldığı bir yarışta ikinci olmuş, ancak yolda gördüğü bir yavru kuşu kurtarmak için yarışı bırakmış ve öğretmeninin onu birinci ilan etmesiyle asıl kazanan olmuştur. Birdirbir oyunu anısı: Çocukluk arkadaşı Asaf İlbay ve diğer arkadaşları, Atatürk'ü birdirbir oyununa katılmaya ikna etmeye çalışmış, başlangıçta katılmayı reddeden Atatürk, sonunda arkadaşlarının ısrarı üzerine oyunu kabul etmiş ancak sırası geldiğinde eğilmeyi reddetmiştir. Çiftlik hayatı: 1888 yılında babasının vefatından sonra annesi Zübeyde Hanım, üç çocuğu ile bir süre Selanik yakınlarındaki Rapla çiftliğinde subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi'nin yanına yerleşmiş ve bu dönemde Atatürk'ün öğrenimi bir süre aksamıştır.

Atatürk'ün muhafız alayı komutanlarından bazıları şunlardır: Topal Osman. İsmail Hakkı Tekçe. Ayrıca, 1940-1950 yılları arasında Piyade Binbaşı Daniş Karabelen, 1955-1956 yılları arasında Piyade Kurmay Albay Refik Tulga ve 2013-2015 yılları arasında Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın komutanları arasında yer almıştır.