AşıkVeysel

"Çiğdem Der ki Ben Âlâyım" türküsünün sözleri, Âşık Veysel Şatıroğlu'na aittir.

"Çiğdem Der ki Ben Elayım" türküsünün hikayesi, Aşık Veysel'in bir türküsünü oluştururken kullandığı motiflerin tekrarlanmasıyla ortaya çıkmasıdır. Türkü, şu şekildedir: > Çiğdem der ki ben elayım > Yiğit başına belayım > Hepisinden ben âlâyım > Benden âlâ çiçek var mı çiçek var mı hey > Al baharlı mavi dağlar > Yârim gurbet elde ağlar > Lale der ki be hey tanrı > Neden benim boynum eğri > Yârdan ayrı düştüm gayrı > Benden âlâ çiçek var mı çiçek var mı hey > Çayır çimen doldu dağlar > Yârim gurbet elde ağlar > Nevruz der ki ben nazlıyım > Sarp kayalarda gizliyim > Mavi donlu gök gözlüyüm > Benden âlâ çiçek var mı çiçek var mı hey > Al baharlı mavi dağlar > Yârim gurbet elde ağlar > Sünbül der ki boyum uzun > Yapraklarım düzüm düzüm > Beni ak gerdana dizin > Benden âlâ çiçek var mı çiçek var mı hey > Çayır çimen doldu dağlar > Yârim gurbet elde ağlar. Ayrıca, "Çiğdem Der ki Ben Elayım" türküsünün, bir azim ve kararlılık hikayesi olarak da yorumlandığı bir makale bulunmaktadır.

Aşık Veysel Şatıroğlu, şiirlerinde çeşitli konuları işlemiştir: Doğa ve evren: Doğa, Veysel için önemli bir unsurdur; ormanların korunması ve doğanın güzelliği üzerine şiirler yazmıştır. Vatan ve millet sevgisi: Vatan, Atatürk ve Cumhuriyet'e olan bağlılığını dile getiren şiirler yazmıştır. Toplumsal olaylar: Kıbrıs olayları ve Dumlupınar denizaltısının batması gibi toplumsal olayları şiirlerine taşımıştır. Kültürel değerler: Köy enstitüleri, halkevleri, okul ve hastane gibi kültürel unsurları işlemiştir. Aşk: Aşk, Veysel'in şiirlerinde önemli bir yer tutar; aşk, özlem ve karşılıksız aşk temalarını işlemiştir. Gurbet: Gurbet ve dünyanın faniliği gibi konuları da ele almıştır. Eşi ve çocukları: Eşi, annesi ve çocuklarının yanı sıra hayatında iz bırakan kişiler hakkında da şiirler yazmıştır.

Aşık Veysel Şatıroğlu'nun "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünü kendisini terk eden eşine yazdığı rivayet edilmektedir. Bir diğer rivayete göre ise Atatürk hayranı olan Aşık Veysel, bu türküyü ona ulaşmak için üç ay boyunca yürüyerek Ankara'ya giderken bestelemiştir. Ancak, Aşık Veysel'in oğlu Ahmet Şatıroğlu, 2014 yılında yapılan bir röportajda bu hikayenin doğru olmadığını ve aileyi rencide ettiğini belirtmiştir.

"Topraktandır cümle beden" dizesi, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun "Kardeşim" adlı şiirinde yer almaktadır. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Beni hor görme kardeşim Sen altınsın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne var ise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben aç mıyım? Topraktandır cümle beden Nefsini öldür ölmeden Böyle emretmiş yaradan Sen kalemsin ben uç muyum? Tabiata Veysel aşık Topraktan olduk, kardaşık. Aynı yolcuyuz yoldaşık Sen yolcusun ben bac mıyım?

"Vurulmuş Keklik" eseri, Fakir Baykurt'a aittir. Baykurt'un 1975 yılında yayımlanan "Keklik" adlı romanı, bu eserin adıdır.

"Sen Bir Ceylan Olsan Ben de Bir Avcı" sözleri, Aşık Veysel Şatıroğlu'na aittir.

Aşık Veysel hediyeliklerinin satıldığı bazı yerler: Çiçeksepeti. Vipiri. Hepsiburada. Trendyol. Ayrıca, n11.com sitesinde de Aşık Veysel ile ilgili hediyelik eşyalar bulunabilir.

"Beş Günlük Dünyada Hey Ademoğlu Kamillik Kemali Yolu Gözle Gel" türküsünü Ali Ekber Çiçek seslendirmiştir. Ayrıca, bu türküyü yorumlayan bir diğer sanatçı Cengiz Özkan'dır.

"Yiğit Başına Belayım" dizesi, Âşık Veysel'in "Çiğdem Der ki Ben Âlâyım" adlı türküsünde geçmektedir. Türkü ayrıca şu kaynaklarda da yer almaktadır: tr.wikisource.org; turkudostlari.net.

Aşık Veysel'in "Başkasının Baharını Çalanın, Bahçesi Çiçek Açmaz" sözleri, Aşık Veysel'e aittir. Bu sözler, Aşık Veysel'in bir şiiri değil, bir sözüdür. Sözün tamamı şu şekildedir: "Başkasının baharını çalanın, bahçesi çiçek açmaz. Başkasının güneşini kesenin, üzerine güneş doğmaz. Hala anlamadınız, kötü niyetle iyi murada varılmaz".

"Güzelliğin On Para Etmez" türküsünün sözleri, Aşık Veysel Şatıroğlu'na aittir.

"Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünün hikayesi, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun kendisini terk eden eşine yazdığı rivayet edilir. Anlatıya göre, bir gün Aşık Veysel ve eşi yatağa girerler. Bu hikaye, Aşık Veysel'in ince ruhlu ve örnek alınası karakterini yansıtır. Türkü, Aşık Veysel'in yaşamındaki zorlukları ve hayata bakış açısını yansıtan önemli eserlerinden biridir.

"Ahu Dilber" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Türkü: "Ahu Figan Dilber", aşkın farklı yönlerini anlatan bir türküdür. Hikaye: "Ahu Dilber" aynı zamanda bir aşk, fedakarlık ve bazen trajik bir son içeren bir hikayedir. İltifat: "Ahu" kelimesi, kadınlar için söylenen güzel bir iltifat olarak da kullanılabilir ve "ahu gözlü dilber" ifadesi, Neşet Ertaş'a "Ahu Gözlerini Sevdiğim Dilber" türküsünü yazdıran kişiyi tanımlamak için kullanılmıştır. Bu nedenle, "ahu dilber" ifadesinin tam olarak ne anlattığını belirlemek için bağlamın dikkate alınması gereklidir.

Aşık Veysel slaytında aşağıdaki unsurlar yer alabilir: Hayatı: 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğumu. 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucu bir gözünü kaybetmesi. Babasının aldığı sazla Türk halk müziğine başlaması. Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikiyle kendi sözlerini yazıp söylemesi. Bir dönem yurt dolaşarak köy enstitülerinde saz hocalığı yapması. 1965'te özel kanunla maaş bağlanması. Eserlerinden Örnekler: "Uzun İnce Bir Yoldayım". "Güzelliğin On Par'Etmez". "Aslıma Karışıp Toprak Olunca". Fotoğrafları. Videolar: Aşık Veysel'in hayatı hakkında slayt gösterileri veya videolar. Bu unsurlar, Aşık Veysel'in hayatını ve eserlerini tanıtmak için hazırlanan bir sunumda yer alabilir.

"Ağalar" sözü, ElMusto'ya aittir. ElMusto, "Agalar" adlı şarkının söz yazarı ve yorumcusudur. Ayrıca, "Ağalar" kelimesi, Osman Onuktav'ın bir şiirinde de geçmektedir. Özetle: - ElMusto: "Agalar" şarkısının söz yazarı ve yorumcusu. - Osman Onuktav: "Ağalar" adlı şiirin yazarı.

Aşık Veysel'in "Beni Hor Görme Gardaşım" şiirinde yer alan bazı evrensel değerler şunlardır: Eşitlik: Şiirde, insanların maddi değerler üzerinden yargılanmaması gerektiği, herkesin aynı kaynaktan yaratıldığı ve özünde eşit olduğu vurgulanır. Kardeşlik ve Dayanışma: Kardeşlik, yoldaşlık ve dayanışmanın önemi üzerinde durulur. Hoşgörü: Farklılıkların yargılanmak yerine kabul edilmesi gerektiği, birlik ve barışın önemi vurgulanır. Özgürlük: Şiirde, özgürlüğün değeri de işlenir. Ayrıca, şiirde insanın faniliği ve ölümle birlikte tüm ayrımların ortadan kalkacağı mesajı da yer alır.

Aşık Veysel'in Başkurt Türkçesi'nde söylenen türküsü, "Kara Toprak" olarak bilinir. Bu türküyü, Julia & Ziliya Bahtiyev seslendirmiştir. Türkü, Türkçe'nin Kıpçak grubuna bağlı olan Başkurt Türkçesi ile söylenmektedir.

"Dost dost diye nicesine sarıldım" sözü, Aşık Veysel Şatıroğlu'na aittir. Bu dize, Aşık Veysel'in "Kara Toprak" türküsünün ilk kıtasıdır.

"Adalet Bumu Adalet" eseri, Ali Ercan'a aittir. Ali Ercan, 1965 yılında "Karakaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri" kitabında yer alan "Adaletin Bu mu Dünya" adlı eseriyle de tanınır.