"Snooze" kelimesi İngilizce'de birkaç farklı anlama sahiptir: 1. Kısa uyku, şekerleme: "The cat was having a snooze on the sunny window sill" (Kedi, güneşli pencere pervazında şekerleme yapıyordu). 2. Alarm saati erteleme düğmesi: "Unwilling to get up, Nancy rolled over and hit snooze when the alarm went off" (Nancy, kalkmak istemeyerek alarm çaldığında erteleme düğmesine bastı). 3. Sıkıcı şey: "That lecture was a real snooze; I thought I might actually fall asleep, I was so bored" (O ders tam bir sıkıcıydı; o kadar sıkıldım ki neredeyse uyuyacaktım).