"Aşkın İlk Kıvılcımı" ifadesi, genellikle aşkın başlangıç evrelerini ve bu süreçte beyinde gerçekleşen biyokimyasal süreçleri anlatır. Bu bağlamda, aşkın ilk kıvılcımı şu konuları içerebilir: Dopamin: Aşkın ilk evresinde dopamin adı verilen nörotransmitter devreye girer, bu da yoğun bir çekim ve mutluluk hissi yaratır. Oksitosin ve Vazopressin: Aşkın ilerleyen evrelerinde oksitosin ve vazopressin hormonları devreye girerek güven, bağlılık ve yakınlık duygularını artırır. Serotonin: Aşkın ilk aşamalarında serotonin seviyeleri düşebilir, bu da takıntılı düşüncelere ve sürekli onu düşünme ihtiyacına yol açabilir. Ayrıca, "Aşkın İlk Kıvılcımı" adlı bir roman da bulunmaktadır.