Bir zamanlar küçük, sevimli bir kasabada yaşayan Ali adında bir çocuk vardı 1. Ali annesini her şeyden çok severdi 1.

Annesi Ayşe, her zaman Ali’nin yanında olur, ona sevgisini ve desteğini esirgemezdi 1. Ali’nin diğer çocuklar gibi pahalı oyuncakları ya da renkli giysileri yoktu, ama annesinin sevgisi onun en değerli hazinesiydi 1.

Bir gün Ali, okuldan dönerken yolda el yapımı bir uçurtma gördü 1. Uçurtma, baştan sona rengarenk desenlerle bezenmiş ve dikkat çekici güzellikteydi 1. Ali’nin içi gitti uçurtmanın rüzgarda salınımına 1.

Lakin o akşam annesine uçurtmayı almanın neredeyse imkânsız olduğunu düşündüğünü söylediğinden emin değilim 1. Ayşe, Ali’nin gözüne parıldayan hüsranı fark etti ve uzun uzun düşündü 1. Çiftçiden izin alarak, uzun zamandır biriktirdiği birkaç kuruş ile ip ve kâğıt aldı 1.

Gece, Ali yattıktan sonra, lambanın zayıf ışığında, iki sevgiliye daha fazla sevgi yansıtacak bir uçurtma yapmaya başladı 1.

Ertesi sabah Ali uyanır uyanmaz uçurtmayı gördü 1. İlk başta gerçek olduğuna inanamadı, gözlerini ovuşturdu ve tekrar baktı 1. Uçurtma gerçekten oradaydı ve bu, annesinin elleriyle yaptığı sevgiden doğmuştu 1!

Ali’nin kalbindeki neşe, kasabanın üzerine doğan güneş kadar parlaktı 1. Ali ve annesi o gün, uçurtmalarını kasabanın tepesindeki büyük tepeye götürdüler 1. Rüzgar estikçe uçurtma gökyüzünde dans etti 1.

Annesiyle birlikte vakit geçirmek Ali için dünyalardan daha değerliydi, çünkü Ali biliyordu ki, her düğümde annesinin sevgisi vardı 1.