Honoré de Balzac, içe kapanık, hırslı ve tutkulu bir kişiliğe sahipti. İçe kapanıklık: Topluma karşı tepkisel bir yapısı vardı ve bu durum, yetimhane yıllarında edindiği deneyimlerle derinleşmişti. Hırs: Başarı için büyük bir arzu duyardı; bu hırs, onu durmadan çalışmaya itmiş, ancak zamanla fizyolojik ve psikolojik sorunlara yol açmıştı. Tutku: Aşk ve şöhrete büyük önem verirdi. Balzac, aynı zamanda güçlü bir gözlem yeteneğine sahipti ve eserlerinde bu yeteneğini kullanarak uzun betimlemelere yer verirdi.