Çok eski zamanlarda, dağların ardında geçişin kolay olmadığı bir kasaba varmış 4. Bu kasabanın yolunu geçtikten sonra çok güzel bir şehir çıkar insanların karşısına 4.

Bu şehirde, güzeller güzeli, pamuk gibi beyaz tenli, deniz gibi gözleri ve altın gibi saçları olan bir prenses yaşarmış 4. Prensesin adı Asya imiş 4. Kral, kızını tek başına büyütmüş ve zarar görmesin diye yıllarca onu bir kalede tutmuş 4.

Asya artık bu durumdan çok sıkılmış ve babasına ona izin vermesini, dışarı çıkmak istediğini söylemiş 4. Kral, onun oradan ancak evlenirse kaleden çıkabileceğini söylemiş ve şövalyelerin katılacağı bir yarışma düzenleyeceğini duyurmuş 4.

Bunu duyan şövalyeler dört bir yandan gelmişler ve Asya Prenses'e talip olmuşlar 4. Asya, sürekli elindeki aynasına bakıp saçını düzeltirmiş 4. Kendini izlemeyi pek severmiş ama artık aynalara bakıp kendini övmek yerine, eşi olacak kişinin onu sevip, övmesini ister olmuş 4.

En sonunda yarışma günü gelip çatmış 4. Asya, şövalyeleri görmek için babasının yanına gitmiş ve tıpkı kendisine benzeyen bir şövalyeyi çok beğenmiş 4. Bu yağız delikanlı, sarı saçlı, mavi gözlü ve upuzun boyluymuş 4. Adı ise Yiğit imiş 4. Asya, onun bu yarışmayı kazanmasını çok istiyormuş 4.

Yarışma başladığında bu delikanlı, herkesi tek tek yenmiş 4. Son rakibi çok güçlüymüş, çok zorlanmış ama Asya için bunu yapmalıymış 4. Asya, bu duruma dayanamayarak elindeki aynayı Yiğit'in rakibinin gözüne yansıtmış ve Yiğit, yarışmayı kazanmış 4. Tabi ki Asya'yı da 4. Kral, kızını bu delikanlıya vermiş ve hemen onları evlendirmiş 4.

Asya ve Yiğit, çok mutlu bir hayat sürmüşler ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar 4.